CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, adli yıl açılış törenine ilişkin, " Recep Tayyip Erdoğan'ın kaprisi ortada 'daha da gelmem.' Gelmezsen gelme. Birisi dur demek zorunda artık buna. Burası senin kişisel kapris cumhuriyetin değil. Burası bir hukuk devleti. Kurumları, kurulları, anayasası var" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK),Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Koç, toplantı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Adli yıl açılış törenine değinen Koç, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşmasına ilişkin aldığı kararın önemli olduğunu söyledi.
Bu kararın aslında oy çokluğu ile değil, oy birliği ile alınması gerektiğine işaret eden Koç, "Burada maalesef Recep Tayyip Erdoğan'ın kişisel kaprisleri ve talepleri sınır tanımamaktadır" dedi.
Erdoğan'ın, her süreci şekillendireceğine kendisini inandırdığını ve kendisini tek yetkili güç olarak gördüğünü ifade eden Koç, "Recep Tayyip Erdoğan'ın kaprisi ortada 'daha da gelmem.' Gelmezsen gelme. Birisi dur demek zorunda artık buna. Burası senin kişisel kapris cumhuriyetin değil. Burası bir hukuk devleti. Kurumları, kurulları, anayasası var. Senin kafana göre, keyfine göre, senin özel ilişkilerine göre hiçbir kurum, hiçbir uygulama vücut bulamaz. Bunu cumhurbaşkanı değil ne olursan ol, bunu o kafanın içine sok" diye konuştu.
"Bunların mantığında eleştiriye yer yok" değerlendirmesini yapan Koç, şunları söyledi:
"Sadece sınırsız övgü ve sorgusuz biat var. Hukuku özelleştirmek ve bağımlı kılmak var. İtiraz edenin tasviseyi var. Çıkar ilişkileri ile bağlanmış suç ortaklığının, zorunlu siyasi yol arkadaşlığına dönüştüğü bir devamlılık var, bu siyasetin içinde. Kapalı zarf usulü başbakan atanması, yeni kadroların belirlenmesi var. Bunların özledikleri düzende, kardeşe şantaj var, açık kapalı tehdit var. Perde önü, perde arkası. Sonuçta tek adam dayatması var, tek adam projesi var, yani tiranlık var."
AK Parti Kongresiyle ilgili, "ne kadar düzenli, herkes biliyor yerini..." gibi değerlendirmeler yapılabileceğini ileten Koç, "Kuzey Kore görüntülerine bizim karnımız tok. 'Ağla' diyecek herkes ağlayacak, 'gül' diyecek herkes gülecek. 'El salla' diyecek herkes el sallayacak...Böyle bir görüntü. Bu disiplin değil tam biatin şekillendiği fotoğraftır" görüşünü savundu.
-Alman gizli servisinin Türkiye'yi dinlediği iddiaları
Alman gizli servisinin Türkiye'yi dinlediği iddialarını hatırlatan Koç, bu iddiaların üzerinden 10 gün geçtiğini ancak hükümetten halen "çıt" çıkmadığını söyledi.
"Recep Tayyip Erdoğan her konuda uzman, değil mi?" sorusunu soran Koç, şöyle devam etti:
"Her konuda söyleyecek sözü olan? Alman istihbaratı Türkiye'yi her yönüyle dinlemiş. Bunlar açığa döküldü. Peki bu konunun üzerine ne beklersiniz? 'Ey Merkel...' tarzı bir girişle, alışılagelmiş meydan okuyan konuşmalardan birini beklersiniz. Var mı? Ama çıt yok. 'Unutulsun, gündemden düşer gider' beklenti bu. Yav sen Kadıköy vapurundan inen kadınların görüntüsü hakkında bile fikir yürüten bir adamsın. Bu hususta söyleyeceğin birşey yok mu? Dinlemişler usta, dinlemişler. Ne dinlemişler acaba? Niye korkuyorsunuz? Zülfüyare dokunan ne var acaba o dinlenenlerin arasında? Eski WikiLeaks belgelerinde, eski ABD Büyükelçisinin kriptolarından alıntılar var. İsviçre bankalarından 8 ayrı hesabının olduğunu söylüyor orada. Kozinoğlu'nun anıları var."
"Alman İstihbaratının dinlemesine bunlar mı takıldı?" diye soran Koç, Erdoğan'ın bunların tekrar tartışılmasını istemediğini dile getirdi.
Koç, şunları kaydetti:
"Zülfüyare dokunan bu mu? Başka ne rahatsız ediyor seni ve kapalı zarf usulü göreve getirdiğin Başbakanı? IŞİD başta olmak üzere, terör örgütlerince kurduğunuz ilişkiler. Silah, mühimmat transferiyle ilgili birşeyler takıldı mı o istihbarata? Belgelendi mi o kayıtlarda, neden korkuyorsunuz? Senin tabirinle niye dayılanamıyorsun Almanya'ya, bu iş tartışılmasın, üstü örtülsün. Altında hangi gerçekleri unutturmak istiyorsunuz. Adamlar dinlemiş, mahremine girmişler. Siz ülkeyi şantaja açık hale getirdiniz, sadece birbirinize tuzak kurmuyorsunuz, şantaj yapmıyorsunuz. Siz ülkeyi uluslararası şantaja açık hale getirdiniz, şantaja teslim ettiniz. Her noktada etrafları sarılmış, istediği kadar tören yapsın gece uyku uyuyamıyor. Belgeli, kanıtlı. Eninde sonunda o çember daralacak."
-Cumhurbaşkanlığı yemin töreni
Koç, Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için yarın Meclis'te düzenlenecek yemin törenini hatırlatarak, konunun MYK'da ciddi bir şekilde tartışıldığını bildirdi.
"Güya bir cumhurbaşkanının bir siyasi partinin kongresinde yaptığı konuşma ortada" değerlendirmesini yapan Koç, "Bir cumhurbaşkanının ana muhalefet partisine söylediği sözler ortada, 15 Ağustos'tan bugüne kadar anayasayı çeşitli devlet kurumlarına ortak suç işleterek ihlal ettiği ortada. Şöyle bir tablo var; Anayasa'yı ihlal eden birisi yarın Anayasaya sadakat üzerine yemin edecek. Yalan yemine tanıklık yapılacak" diye konuştu.
CHP'nin "milletin iradesine" karşı olmadığını, "hukuk devletinin iğfal edilmesine, hukukun içinin boşaltılmasına, tek kişinin keyfiyle Anayasanın içinin boşaltılmasına karşı olduğunu" ifade eden Koç, yarın Grup Başkanvekillerinin yemin törenine ilişkin partinin tutumuyla ilgili bir açıklama yapacağını da belirtti.
Yemin törenine, davet edilenler arasından, demokrasisi gelişmiş, hukuk devleti kavramından ödün vermeyen tek bir çağdaş demokrasi liderinin katılmayacağını ileri süren Koç, "Bunun karşısında uluslararası ceza mahkemesi tarafından aranan, suçlu bulunan lider koşarak geliyor. Herkes kendi demokrasi liginde yemin ediyor, görüntü o. Bir söz vardır, 'Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim' diye; yemin törenini izlemeye gelen kimliklerin bazıları kendisinin ne olduğunu özetliyor" diye konuştu.
AK Parti kongresinde "Yeni Türkiye" sloganının kullanıldığını belirten Koç, şöyle devam etti:
"Başbakanlığına getirilen kişinin Dışişleri Bakanlığı görevi süresince Türkiye'yi sorundan soruna taşıyan kişi olduğunu kimsenin unutmaması gerekiyor. Bu kişinin kafasının arkası net, önü de net. Şimdi uygulama noktasında. Düşüncesi şu; 1923'ten itibaren cumhuriyet dönemini, tarihin akışı içerisinde 100 yıllık bir ara dönem olarak kabul ediyor bu kişi. Kendi tarif ettiği o stratejik dehlizlerle Türkiye Cumhuriyeti devletine yeni inanç temelli ittifaklar arayan ve böylesi bir dünyanın merkezinde olan bir ülke rolü biçiyor. Gördüğü rüya bu. Bunu şimdi elde ettiği siyasi pozisyonuyla gerçeğe dönüştürmek istiyor."
-"Panzehir, demokrasi ve özgürlük"
Tüm yurtseverlere bir çağrısı olduğunu vurgulayan Koç, "Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi tüm yurttaşları, bu geçmiş özlemini devlet kavramında yeniden inşa etmeyi kendisine strateji çizmiş, bu yeni kopya figüre karşı, hep beraber kardeşlik, eşit yurttaşlık, özgürlük, birlikte yaşam, demokrasi ve yeniden bağımsız Türkiye mücadelesinde beraber olmaya, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Bunların panzehiri, demokrasi, özgürlük ve ortak kardeşliğimizdir" diye konuştu.
Koç, AK Parti kongresinde akredite edilmediğini öne sürdüğü basın kuruluşlarının listesini de gösterirken, "Bu demokrasi şampiyonlarının karnesi" ifadelerini kullandı.
-"Yok birbirlerinden farkı hepsi Osmanlı Bankası"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Koç, CHP olarak Davutoğlu'na bir kutlama mesajı gönderip göndermeyecekleri ve bundan sonra kendisine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı tavırlarının ne olacağının sorulması üzerine "Yok birbirlerinden farkı hepsi Osmanlı bankası" açıklamasını yaptı.
Dertlerinin kişilerle olmadığını vurgulayan Koç, "Bunlara karşı hukuk devletine saygılı oldukları ölçüde saygılı oluruz. Anayasaya saygılı oldukları ölçüde saygılı oluruz" diye konuştu.
CHP Grubu olarak yemin törenine katılıp katılmayacaklarına ilişkin soru üzerine de Koç, konunun tartışıldığını, yarın Grup Başkanvekillerinin partilerinin tavrını kamuoyuyla paylaşacaklarını yineledi.
Koç, "Süheyl Batum, açılım yasasının iptali için gruba bir dilekçe sundu ve ilk imzayı attı. Bu durum MYK gündemine geldi mi, tavrınız ne olacak?" sorusu üzerine ise "Bir Sayın Milletvekilimizin grup çalışmaları içinde müracaat edeceği yer grup yönetimidir. Grup yönetimi süreci değerlendirir ve ona göre tavır alır. Bireysel tavırla gruba bağlı milletvekilliği sıfatı yürümez" yanıtını verdi.
- Ankara
Son Dakika › Politika › CHP Myk Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?