AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sınırlarımızdaki terör tehdidi tamamen ortadan kalkana, halen ülkemizde bulunan 3,5 milyona yakın Suriyeli kardeşlerimiz kendi evlerine güven içinde dönene kadar durmayacağız." dedi.

30.01.2018 14:07

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sınırlarımızdaki terör tehdidi tamamen ortadan kalkana, halen ülkemizde bulunan 3,5 milyona yakın Suriyeli kardeşlerimiz kendi evlerine güven içinde dönene kadar durmayacağız." dedi.

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Özgür Suriye Ordusunun (ÖSO), kahraman Türk askerleriyle yan yana çarpışmasının utanılacak değil, iftihar edilecek bir görüntü olduğunu söyledi.

Her sivil oluşum gibi ÖSO'da da yanlış yapanlar olursa bunun kendi içerisinde muhasebesini yaparak temizleyeceklerini ifade eden Erdoğan, "Biz, bugüne kadar herhangi bir yanlışlarını görmediğimiz gibi hataları da olabilir ama Suriyeli kardeşlerimizin özgürlük mücadelelerinde yanlarında olmaktan memnuniyet duyuyoruz." diye konuştu.

Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'ndaki tüm cephelerinde Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, Kanal seferinde, Medine ve Kudüs savunmalarında ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurtuluş Savaşı'nda şehit olan yüzlerce Halepli, İdlibli, Hamalı, Humuslu, Şamlı bulunduğunu vurgulayan Erdoğan,"Sadece Çanakkale Savaşı'nda bugünkü Suriye, Lübnan, Filistin hattından gelen bin civarında şehidimiz var. Bu kardeşlerimizin şimdi bizim desteklerimize ihtiyacı varsa onlarla birlikte omuz omuza cephede olmamız bizim tarihi görevimizdir." dedi.

Erdoğan, ÖSO'ya "terörist" diyerek, DEAŞ ile aynı safa koymaya çalışanların bölücü terör örgütünü aklamanın gayreti içine girdiğini, bunu gören ve değerlendiren milletin de günü geldiğinde takdirini sandıkta ortaya koyacağına inandığını söyledi.

-"Osmanlı tam bir millet devletiydi"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cehaletini sergilediği bir başka konunun da "millet" meselesi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Önce şu ifadeye bak; 'Osmanlı'da millet mi vardı?' diyor. Sen bir partinin genel başkanısın, gençlere hitap ediyorsun. Buraya gelirken millet mefhumu, millet kavramı nedir bir oku. Ama okuma özürlü. Ardından ne diyor? 'Millet, cumhuriyetle beraber oldu' diyor, böyle devam ediyor. Tabii bu ve benzeri kişilerin kafasındaki millet, milliyet tanımı Fransız İhtilali ile dünyaya yayılan kavramlardan ibaret olunca ortaya garabetler de çıkabiliyor. Halbuki bizim kendi medeniyetimizin, kendi tarihimizin, kendi kültürümüzün bir millet tanımı var. Bu bakımdan Osmanlı tam bir millet devletiydi. Ülkeyi yöneten hanedana bakıp da Osmanlı'yı şahıs devleti sananlar ya tarihlerinden bihaberdirler ya da o tarihi hep başkalarının gözünden, kaynağından okumuşlardır.

'Bugün Avrupa'da ve dünyanın pek çok yerinde devletler, krallıkla yönetiliyor' diye bunları milliyetsiz veya demokrasinin dışında mı kabul edeceğiz. Başlarında kral, kraliçe, imparator bulunan İngiltere'yi, İspanya'yı, Hollanda'yı, Belçika'yı, İsveç'i, Norveç'i, Japonya'yı ve daha pek çok ülkeyi acaba nereye koyacağız? Demek ki yönetim biçimleriyle millet meselesinin, hatta demokrasinin öyle çok da doğrudan ilişkisi bulunmuyor. Milleti ve milliyeti Fransız İhtilali'nden, Alman faşizminden, bunların yol açtığı vahşetler üzerinden kurulan Batılı teoriler üzerinden okuyanlar elbette böyle saçmalar."

"Ulusun bir geçmişi olmaz ama millet öyle değildir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, modern anlamdaki "ulus" kavramı ile "millet" kavramının aynı olmadığını ifade ederek, "Ulusun bir geçmişi olmaz ama millet öyle değildir. Tarihi süreklilik içinde milletler daima vardır. Değişen sadece etki ve hakimiyet alanlarıdır. Milletin Cumhuriyetle başladığını söylemek binlerce yıllık Türk tarihini, bin 400 yıllık medeniyet geçmişimizi, coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı yok sayarak bunlara ihanet etmektir. Bunun için biz ne diyoruz? 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov'un tarih profesörü olduğunu ve konferanslarında her "Osmanlı'nın millet sistemini örnek alın" dediğini anlatan Erdoğan, Ivanov'un özel çalışma yemeklerinde birkaç kez bu konuyu kendilerine anlattığını ve "Biz buna hayranız." dediğini kaydetti.

Erdoğan, milleti ve milliyeti anlamak için öncelikle insanların kendi geçmişlerini çok iyi bilmesi gerektiğini vurguladı. Sosyal psikoloji profesörü Erol Güngör'ün "Bizim dilimizin kaynağı eskilerdir, dinimizin kaynağı eskilerdir, soyumuzun kaynağı eskilerdir." ifadesini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben daha da ileri gidiyorum ama bunu anlamaz, bunu anlaması için çok daha farklı bir kaynağa inmesi lazım, onu özel olarak kendisine verebiliriz. Biz, milleti İbrahim'den geliyoruz, bunu bilmesi lazım." dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sen Cumhuriyet dediğin zaman daha dur bakalım neredesin. Bak, ta milleti İbrahim. Osmanlı da milletimizin tarih boyunca kazandığı tüm gücün ve birikimin zirvesini oluşturan bir devlettir. Bizim millet tanımımız, özünü İslam'ın millet anlayışından alır, bunu bilmen lazım. Pek çok farklı dinden ve kökenden gelen insanı çatısı altında toplayan Osmanlı bunların milliyetlerini, dinlerine göre de tasnif etmiştir. Osmanlı böyle bir devlet, imparatorluktur. Müslümanlar bir millet, Hristiyanlar bir millet, Yahudiler bir millettir. Etnik bakımdan zaman zaman çok küçük karışmalar olsa da bu tarihimizin ve coğrafyamızın gerçekliğine en uygun tanımdır.

Cumhuriyetimizi kuran kadro da Lozan'da aynı tanımı esas almıştır. Ülkemiz topraklarında yaşayan insanlar 'Müslümanlar ve Müslüman olmayanlar' denilerek inançlarına göre sınıflandırılmışlardır. Bu anlayışla sınırlarımız dışında kalan coğrafyalardaki Müslümanlardan isteyenlerin Anadolu'ya gelmesi, Hristiyanlardan da isteyenlerin o ülkelere gidebilmesi temin edilmiştir. Bu zata Yahya Kemal'in 1922 yılında yayımlanan 'Ezansız semtler' yazısını bulup okumasını tavsiye ediyorum. Eğer bunu bir okursa orada bizi millet halinde tutan harcın ne olduğunu çok iyi görecektir."

Erdoğan, konuşmasını Mehmet Akif Ersoy'un Safahat adlı eserindeki "Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz" şiirinin dizelerini okuyarak sürdürdü.

"Suriyeli kardeşlerimiz güven içinde dönene kadar durmayacağız"

Bugün Türkiye'nin ve Türk milletinin bir kez daha tüm dünyayı adaletiyle, ihsanıyla, merhametiyle, sevgisiyle kucaklamak için yola çıktığını dile getiren Erdoğan, "Bizi bu kutlu yoldan ne sınırlarımıza dizilen teröristler ne içimize sokulan FETÖ gibi, PKK gibi ihanet çeteleri ne de adeta beşinci kol faaliyeti yürüten bu tipler döndüremeyecektir. Rabbim ülkemizin, milletimizin, devletimizin yardımcısı olsun." dedi.

Erdoğan, Türkiye'nin güvenliği, huzuru ve refahı için değil komşu ülkelerden başlayarak tüm dostların, mağdurların esenliği için de mücadele verdiklerini anlatarak, şunları söyledi:

"Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Kimsenin haksız ve gereksiz yere canına kastetmek gibi bir düşüncemiz asla yoktur. Bıcak kemiğe dayanana kadar sabretmemizin sebebi 6-7 yıldır bu oldu. Ama bu noktadan sonra artık kimseyi de gözümüz görmez. Sınırlarımızdaki terör tehdidi tamamen ortadan kalkana, halen ülkemizde bulunan 3,5 milyona yakın Suriyeli kardeşlerimiz kendi evlerine güven içinde dönene kadar durmayacağız. Teröristlerin bulundukları yerleri boşaltıp boşaltmamak orada bulunanların bileceği iştir. Biz öyle alavere dalavereyle değil, açıkça ilan ettiğimiz şekilde yanlarında kimin olup olmadığına bakmaksızın teröristlerin üzerine gitmeye devam edeceğiz. Kimse bizden kendi sözlerine kendileri değer vermeyenlerin beyanlarına göre hareket etmemizi beklemesin."

-Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclise gelişinde TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve bazı milletvekilleri tarafından karşılandı. Recep Tayyip Erdoğan daha sonra İsmail Kahraman, Başbakan ve AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu ile birlikte Ana Bina'ya girdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantı Salonu'na da milletvekili ve partililerin yoğun alkışları arasında, Binali Yıldırım ve Ahmet Davutoğlu ile birlikte girdi. Milletvekili sıralarının en önünde oturan Erdoğan'ın sağında Yıldırım, solunda ise Davutoğlu yer aldı. Grup toplantılarında her zaman Erdoğan'ın solunda oturan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ise Davutoğlu'nun yan tarafındaki sıranın en önünde oturdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında izleyici locasından kucağında kız çocuğu ile kendisine seslenen partili ile ilgilenmesi için salonda bulunan Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'a talimat verdi. Bunun üzerine partili, izleyici bölümünden kulise çıkarıldı, Demircan da salondan kulise geçti.

Erdoğan, Kahramanmaraş'ın yerel kıyafeti olan çete kıyafeti giymiş gazilerle de hatıra fotoğrafı çektirdi.

(Bitti)

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement