Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD'nin yaptırımlarına verilecek karşılık ve İncirlik Üssü'nün kapatılacağı iddialarına ilişkin, "İncirlik Üssü'nün statüsüyle ilgili şu anda bir değişiklik öngörülmüyor." dedi.
Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
ABD- Türkiye ilişkilerine yönelik soru üzerine Kalın, Türkiye olarak zaman zaman ABD'de "çok büyük kamuoyu baskısı var" diye ifade edilen konuyu not ettiklerini, buna karşılık Türkiye'de de insanların güvenlik ve ulusal önceliklerinin bulunduğunu vurguladı.
ABD'nin Meksika sınırını güvence altına almak için birtakım tedbirlerden bahsettiğine dikkati çeken Kalın, aynı şekilde Türkiye'nin sınırlarını korumasının da en doğal hakkı olduğunu söyledi.
"DEAŞ'la mücadele ediyor bahanesiyle terör örgütüne silah vermenin Meksika sınırında örneğin 'uyuşturucu kartelleriyle mücadele ediyor' diye bir terör örgütüne destek vermekten hiçbir farkı yoktur." diyen Kalın, geçmişte ABD'nin "kontgerilla" adı altında dünyanın değişik yerlerinde bu hataları çokça yaptığına değindi.
"PYD/ YPG politikasına sıkışıp kalmış durumdalar"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ABD'ye yönelik, "Şu anda da maalesef PYD/YPG politikasına sıkışıp kalmış durumdalar. Bunu da gayet iyi biliyorlar. Birebir konuştuğumuzda açıkça ifade ediyorlar. Onlar da bir çıkış arıyorlar." diye konuştu.
Türkiye'nin önerisinin belli olduğunun altını çizen Kalın, ABD yardımı, desteği gelmeden önce Suriye'de PYD/YPG gibi bir silahlı gücün olmadığını, bölgedeki Kürtlerin Esed rejiminin baskısı altında olduğunu hatırlattı.
Bu konunun ilk defa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gündeme getirildiğini, Esed'e Suriye Kürtlerinin haklarını, hukukunu gözetmesi konusunda ilk uyarıları Erdoğan'ın yaptığını anlatan Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye Kürtleri, şehirleri, Kobani veya diğer yerler kimsenin gündeminde bile yokken hatta ifadeyi mazur görün, umurunda bile değilken onların sorunlarını ilk dile getiren kişi de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. İnsanlar bunu unutuyorlar ama orada başka bir oyun oynanıyor. Buna karşı bizim pozisyonumuz bellidir; terör unsurlarından temizlendiği zaman bu bölgede barış, istikrar ve refah hakim olacaktır."
Kalın, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in yarın Türkiye'ye yapacağı ziyarete ilişkin soruya karşılık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün Ankara'da bulunan Amerikan heyetiyle görüşmemeyi kast ettiğini ama bunun Pence olarak algılandığını, konu ile ilgili açıklamanın da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından yapıldığını bildirdi.
Kalın, "Yarın Sayın Cumhurbaşkanımızın, ABD Başkan Yardımcısını kabul etmesi planlanmakta. Şu anda bir değişiklik öngörülmüyor." dedi.
"Esed rejimiyle resmi olarak bir görüşme, temasımız yok"
Kalın, Suriye rejimi ile Türkiye arasında görüşme olup olmadığına ilişkin soruya karşılık da "Bizim Esed rejimiyle resmi olarak bir görüşme, temasımız yok. Bir mesaj iletilmesi gerektiğinde, özellikle askerlerimizin can güvenliği söz konusu olduğunda, bunu genellikle Ruslar ya da İranlılar üzerinden zaten iletiyoruz. Dolayısıyla şu anda böyle bir görüşme trafiği söz konusu değil." yanıtını verdi.
Esed konusunda Türkiye'nin pozisyonunun belli olduğunun, bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından pek çok kez ifade edildiğinin altını çizen Kalın, "Amacımız Astana ve Cenevre süreçlerini bir araya getirip, Anayasa Komitesinin yazacağı ya da revize edeceği yeni anayasa çerçevesinde bir geçici hükümet kurulmak suretiyle seçimlere gidilmesi ve Suriye halkının özgür bir şekilde tercih edeceği yönetimin iş başına gelmesidir. Bunun için de çalışmalarımız siyasi süreçte bundan sonra da devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
ABD Güvenlik Danışmanı ile görüşme
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, bugün ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien başkanlığındaki heyetle görüşmenin içeriğine ilişkin soru üzerine ise "Gündemdeki en sıcak konu olarak Barış Pınarı Harekatı'nı, gerekçelerini, çerçevesini ve bundan sonraki seyrini konuştuk." dedi.
Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 6 Ekim'de ABD Başkanı Donald Trump'la yaptığı telefon görüşmesinde, bugüne kadar ABD ile güvenli bölgenin birlikte tesisi konusunda pek çok görüşme yapıldığını, fakat arzu edilen neticenin alınamadığını ifade ettiğini aktardı.
Erdoğan tarafından Türkiye'nin güvenlik kaygılarını karşılayacak bir düzenleme yapılmadığı, aylardır bunun üzerinde çalışılmasına karşın oyalama taktiğinin devam ettiğini ve Türkiye'nin daha fazla sabretmesinin mümkün olmadığının açık bir şekilde iletildiğine ve 9 Ekim'de harekatın başladığına dikkati çeken Kalın, şunları kaydetti:
"Bu görüşlerimizi Amerikalı muhataplarımıza da açık ve net bir şekilde ifade ettik. Obama döneminden kalma bu yanlış politikanın Trump döneminde devam ettirilmesinin büyük bir hata olduğunu da ifade ettik. Burada çok ironik şeyler de oluyor, Amerikan siyaseti açısından baktığınız zaman özellikle Amerika'daki Evanjelik kitlenin PYD/YGP'yi savunur hale gelmesi yakın siyasi tarihin en büyük ironilerinden bir tanesi.
Yani Suriye'de ayrılıkçı gündemi olan, Marksist, Leninist bir terör örgütünü Teksas'taki, Utah'taki bir evanjelistin savunuyor olması, bunu da oradaki Hristiyanları koruma güdüsüyle yaptığını iddia etmesi gerçekten çok ilginç bir duruma işaret ediyor. Biz özellikle Hristiyan azınlıkların ve diğer azınlıkların Yahudilerin korunması, sivillerin korunması konusunda büyük bir hassasiyet içerisinde olduk."
"Bizi sivil ölümleri konusunda uyaranların dönüp bu karnelerine bakmaları gerekiyor"
Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında gösterdiği hassasiyetin bütün dünya tarafından bilindiğini vurgulayan Kalın, şehitler verildiğini ve sivillerin zarar görmemesi için de Türkiye'nin elinden geleni yaptığına değindi.
Türkiye'nin sivillerin zarar görmemesi için elinden geleni yaptığını hatta bu yüzden çoğu zaman operasyonların süresinin uzadığını hatırlatan İbrahim Kalın, "Buna mukabil Rakka Operasyonu'nda 4 bine yakın sivilin hayatını kaybettiğini hatırlatmak isterim. Musul'da yapılan DEAŞ karşıtı operasyonlarda bir tahmine göre 9 ile 11 bin arasında sivilin hayatını kaybettiğini hatırlatmak isterim. Bizi sivil ölümleri konusunda uyaranların dönüp bu karnelerine bakmaları gerekiyor." diye konuştu.
Harekata dönük bu tür eleştirilerin yersiz olduğunu muhataplarına aktardıklarını anlatan Kalın, yarın ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabulüne kadar da hazırlıklarının süreceğini bildirdi.
Türkiye'nin bu konuda pozisyonunun net olduğunu tekrarlayan Sözcü İbrahim Kalın, hedeflerini "Güvenli Bölgenin oluşturulması ve teröristlerin bu bölgeden tamamen çıkartılması" olarak yineledi.
"Türkiye güçlü, onurlu bir ülkedir
ABD'nin olası yaptırımlarına verilecek karşılık ve İncirlik Üssü'nün kapatılacağı iddialarına ilişkin bir soru üzerine Kalın, "İncirlik Üssü'nün statüsüyle ilgili şu anda bir değişiklik öngörülmüyor." dedi.
Daha önce de benzer yaptırım tehditleri ile gelenler olduğunu hatırlatan Kalın, şöyle devam etti:
"Yaptırımlar da uygulandı ama neticesini hep birlikte gördük. Türkiye güçlü, onurlu bir ülkedir. Devlet kurumlarıyla, toplumuyla, siyasetiyle, parlamentosuyla, ekonomisiyle birlik beraberlik içinde bu tür tehditlere asla prim vermeyecek bir ülkedir. Yönetim ya da kongre farklı yaptırımlar geçirebilir. Bunların hiçbirisi bizim varoluşsal ulusal güvenlik sorunlarımızı kendi imkanlarımızla çözmemizin önünde bir engel olmayacaktır. Biz hala bu sorunları birlikte çözelim diye bir çabanın içerisindeyiz, müttefiklerimizle konuşarak, anlaşarak 'hem bizim güvenlik kaygılarımızı ortadan kaldıracak hem Suriye'yi rahatlatacak formüller üzerinde çalışabiliriz' diyoruz. Ama böyle tehditlerle geldiklerinde geçmişte nasıl cevaplarını aldılarsa bundan sonra da alırlar. Bu tür yaptırımlara misliyle karşılık veririz. Bununla ilgili Dışişleri Bakanlığımız bir hazırlık yapıyor zaten şu anda. Onların bir çalışması varsa elbette Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bunu karşılıksız bırakmayacaktır. Bizim kararlılığımızı zayıflatmaya dönük bu tür hamleleri dikkate almayacağımızı tam tersine ülkemizin çıkarları için, askerlerimizin can güvenliği, bölgenin barış ve selameti için sonuna kadar bu mücadeleyi sürdüreceğimize de açıkça ifade etmek isterim."
Putin'le görüşme
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Erdoğan ile Putin'in görüşmesine ilişkin net bir tarih var mı?" sorusu üzerine de Rusya'yla temaslara devam edildiğini ve yakın bir zamanda iki liderin görüşeceğini bildirdi.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien ile görüşmesinde, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin ABD'nin "Ateşkes ilan edin, biz de müzakere için ara buluculuk yapalım." teklifinin gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine ise Kalın, şunları söyledi:
"Evet Sayın Trump da telefon görüşmesinde böyle bir ateşkesten bahsetmişti ve Sayın Cumhurbaşkanımız da çok açık ve net bir şekilde terör karşıtı bir operasyon yürüten bir ülkenin, bir terör örgütüyle ateşkes yapmayacağını, hiçbir şekilde müzakere masasına oturmayacağını, kimsenin arabuluculuğunu kabul etmeyeceğini net bir şekilde ifade ettiler. Biz de aynı pozisyonu Amerikalı mevkidaşlarımıza açık ve net bir şekilde ifade ettik."
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?