Davutoğlu: Hain Kumpaslara En İyi Cevap Sandıktan Çıkacak Sonuçtur (4)

Kılıçdaroğlu'na; 'AÇIKLAMAZSAN NAMERTSİN'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara patlamasının ardından yaptığı görüşmelere ilişkin 'açıklarsam zor durumda kalır' sözlerini ve Oslo belgelerine ilişkin konuşmalarına; "Ne biliyorsan açıkla. Açıklamazsan namertsin. Karnından konuşmak siyasetçiye yakışmaz" sözleriyle tepki gösterdi.

Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Şanlıurfa il teşkilatının Topçu Meydanı'nda düzenlediği mitinge katıldı. Binlerce partiliye hitap eden Başbakan Davutoğlu, Şanlıurfa'nın Kudüs, Mekke, Medine gibi mukaddes olduğunu ifade etti ve fitne ateşini yakanları kendi ateşlerinde boğacaklarını söyledi. Birilerinin tehdidine rağmen Şanlıurfa'da olduklarını ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Birilerinin baskısına rağmen biz meydanları kimseye terk etmedik, etmeyeceğiz" dedi.

Birilerinin mayın, nefret tohumu ektiği topraklara gül, muhabbet tohumu ekmeye geldiklerini anlatan Ahmet Davutoğlu, yurt içindeki sıkıntı ve global krize rağmen büyüdüklerini, bir zamanlar IMF'ye borçlu olan Türkiye'nin bugün namerde değil merde bile muhtaç olmadığını kaydetti. Ak Parti siyasetinin merkezinde her zaman insan olduğunu dile getiren Başbakan Davutoğlu, bağımsız aday olan, ancak daha sonra çekilen Şanlıurfalı türkücü İbrahim Tatlıses'e de teşekkür etti.

BİZİM HEDEFİMİZ YÜZDE 50, ONLARIN HEDEFİ YÜZDE 30'U YAKALAMAK

7 Haziran'da insanların 'uzlaşın' mesajını aldıklarını ve bu doğrultuda iyi niyetle tüm partilerin kapısını çaldıklarını anlatan Başbakan Davutoğlu, aynı karşılığı alamadıklarını ifade ederek şöyle dedi: "Ne yazık ki bu hassasiyeti diğerleri göstermedi. Bahçeli daha ilk günden kapıyı, dükkanı kapattı; 'ben siyaset işinde, iktidar işinde yokum' dedi. Bahçeli siyaseti düğümledi. CHP ve Kılıçdaroğlu ise başka alem. Hizipçi siyasetten kurtulamadı. Bunların ülkeyi yönetme ufukları, talepleri yok. Size geldiler mi? Nasıl ülke yönetecek bunlar. Partilerini yönetmek onlara yetiyor. Ülke yönetiminde gözleri yok. Hatta partilerini yönetmekte bile sıkıntı yaşıyorlar, her kafadan bir ses çıkıyor. Geçen seçim öncesi bir CHP'li çıktı başka partiye oy istedi, başkaları 'ailece şu partiye oy vereceğiz' dedi. Böyle parti olur mu? Kılıçdaroğlu her zamanki gibi sustu. 7 Haziran sonrası blok siyasetine geçti. 78 milyon için cümle kuramıyorlar, 'biz iktidara talibiz' diyemiyorlar. Bunu yapamayan iş başına gelebilir mi. Hiç 'biz iktidara tek başına geliriz' diye bir söz duydunuz mu? İşin başına geçmek, memlekete vakit kaybettirmeden çalışma iddiaları, tezleri, teklifleri yok. Savundukları sadece Ak Parti'yi iktidardan etmek. Sonrasına dair hiçbir plan ve hazırlıkları yok, 'kendi aramızda hallediriz' diyorlar. 7 Haziran'dan sonra bir şey halledemediklerini gördünüz. Ak Parti bu ülkenin mayası, Ak Parti olmadan hükümet kurulabilir mi? Milletin partisini saf dışı bırakma hesabı kısa zamanda çöktü. Koalisyon için görüşmeye öyle taleple geldiler ki, bizi kimliğimizi bırakma noktasına getirdiler. Biz kendimizi inkar eder miyiz? 13 yıllık başarı hikayesini reddeden tutuma 'evet' der miyiz? Biz yüzde 41'i aşmak için sizin huzurunuzdayız, yüzde 50'lere gelmek için buradayız. Onların hedefi olsa yüzde 30'u yakalamak. Hükümet kurma mümkün olsa yapardık. Ak Parti olarak bizler sorumluluktan kaçmadık, 7 Haziran'dan bu yana ülkeyi hükümetsiz bırakmadık. 4 ay geçti ak koyun kara koyun ortaya çıktı."

MEYDANI ÇAPULCULARA BIRAKMAYACAĞIZ

1 Kasım'da tek başına iktidarı hedeflediklerini, kriz ve kaos heveslerini kursaklarda bırakacaklarını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Bakın bu meydanlar milletin meydanıdır. Onlar meydanı terk etti, ama biz yine buradayız. Şanlıurfalıları korkutmaya çalışanlar oldu. Tweetter'den korkutmaya çalıştılar, ama Urfa burada. Meydanı Fransız işgaline bırakmamış Şanlıurfa bu çapulculara bırakır mı? İşgale boyun eğmemiş Urfa terör çetelerine baronlarına boyun eğer mi? Son nefesimize, son damla kanımıza kadar bu meydanlar bizimdir. Görevden kaçanlara, 'hayır' diye tutturanlara, sırtını terör örgütüne yaslayanlara meydanı bırakmadık, bırakmayacağız" dedi.

İŞGAL ASKERLERİ BİLE BU KADAR ALÇALMAMAMIŞTI

Ceylanpınar'da 2 polis memurunun 22 Temmuz'da uykularında enselerinden vurularak şehit edildiğini hatırlatan Başbakan Davutoğlu, terörle mücadelenin dağların son teröristten temizlenene kadar devam edeceğini dile getirerek şöyle devam etti: "22 Temmuz'da 2 polisimiz şehit edildi. Düşman işgal orduları bile yapmadı bu alçaklığı. İşgal askerleri bile bu kadar alçaklaşmamıştı. Bre namertler uyanıkken karşılarına çıksaydınız ya. Yiğitlerin karşısında durabilseydiniz ya. İşte onun için sizler bilir hissedersiniz şehitler ölmez, vatan bölünmez. O iki canımız artık ebediyen Urfalı, Ceylanpınarlıdır. Onları şehit edenlere hadlerini bildirecek misiniz?. Birlik ve beraberliğimize meydan okuyanlara 'biz biriz, beraberiz' diye haykıracak mısınız? Madem bu alçaklığı yaptınız dilinizde barış olsa beyninizde madem terör fitnesi taşıyorsunuz biz sizinle mücadele edeceğiz dedik. İşte Kuzey Irak'ta operasyonlarda Türkiye içinde dağ ve ovalardaki operasyonlarda sizin içindir. Halkımızın rahat uyuması içindir. Çorbacıda şehit edilen garson Şehmuz'un Osman beyin şehit edilmemesi içindir. Annesinin ekmek için gönderdiği 12 yaşındaki Fırat'ın öldürülmemesi içindir."

KILIÇDAROĞLU PKK'NIN AVUKATI MISIN?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir şehit ailesini ziyarete gittiğini ve evde 'PKK niye silah bıraksın ki' dediğini hatırlatan Davutoğlu, şu eleştirilerde bulundu: "Ey Kılıçdaroğlu sen PKK'nın avukatı mısın? Sen; 'teröre sırtımızı dayadık' diyenlerin yoldaşı mısın? Nasıl böyle bir cümle kullanıyor. Ankara patlaması oldu milletimizin acısını hep birlikte dindirmek amacıyla birebir görüşelim dedim. Davete icabet etti ve görüştük. Bir gün sonra 'görüşmeyi açıklarsam zor durumda kalır' dedi. O gün söyledim yine söylüyorum; açıklamazsan namertsin. Zor durumda kalacak söz ağzımızdan çıkmaz. Milletin huzuruna çıkamayacak sözü ağzımızdan çıkarmayız. Ne biliyorsa açıklasın. Paralel yapı telkinleriyle bize çamur atıyor, 'Oslo belgelerini gördük' diyor. Açıkla ne biliyorsan. Karnından konuşmak siyasetçiye yakışmaz Biz yaptığımız her şeyin hesabını veririz. Millete meydan okuyandan da hesabını sorarız. Bunlar siyasi ahlaktan, erdemden nasibini almamış. Kılıçdaroğlu, baş başa yaptığımız görüşmeden şantaj çıkarmaya o görüşmede söylediğimiz hususlarla bizi tehdit etmeye kalkıyor. Biz böyle tehditlere, şantajlara boyun eğer miyiz? 7 düvele BM zemininde meydan okumuşuz bunlara pabuç bırakır mıyız? Bir kez dahi bizim boyun eğdiğimizi gördünüz mü?"

BİZ TERÖRÜN KARŞISINDA DURURUZ, ONLAR KANDİLE DÖNÜP KONUŞAMAZ

Terörün hedefinin sadece Ak Parti olduğunun sanıldığını, ancak asıl hedefin milletin huzuru olduğunu dile getiren Başbakan Davutoğlu, Türkiye'yi IŞİD ile işbirliğiyle suçlayan HDP'yi eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu ülkeye kötülük edenlerle mücadeleden asla geri durmayacağız. Al bayrağa savaş açanlara asla ama asla meydanı bırakmayacağız. Ama geçmişte olduğu gibi bu milletin farklı kesimleri üzerinde vesayet kurulmasına, hukukun askıya alınmasına, hak ve özgürlüklerinin çiğnenmesine, ret politikalarına da izin vermeyeceğiz. Açılım, demokratikleşme ve çözüm sürecinde insana verilen değeri ortaya koyduk. Gençler ölmesin, analar ağlamasın diye tehdit, şantaj ve terörden beslenenlerin baskılarına rağmen yola çıktık ve hala da gidiyoruz. Ancak silahı tekrar eline alan, evlatlarımızı şehit eden, sokakları yakıp yıkanlar barıştan bahsedemez. Van mitinginde kardeşlerimizle bir araya geldik onlarla dertleştik, kucaklaştık. Bunu sindiremeyenler Van'ı, Diyarbakır'ı kendilerinin at oynattığı, kendilerinin hegemonyasında olduğunu zannedenler rahatsız oldular. Van'da, Diyarbakır'da, Hakkari'de, Edirne'de, Tekirdağ'da, Şanlıurfa'da, Konya'da 78 milyonun ortak toprağıdır ve ortak toprağı kalacak. Siyaseti çarpıtma üzerine kuran malum parti HDP'nin eş başkanı yine çirkin iftiralarla saldırıyor. Karanlık döneme dönmekle, faili meçhulle tehdit yalanını ortaya atı. O dönemleri kapatan biziz. 90'lı yıllara karşı dik duran biziz, İnsanda utanma olur. Yalan söylerken yüzü kızarır, dili dolanır ama bunlar gözünü kırpmadan yalan söylüyor. 6-7 Ekim Kobani provokasyonunu yaptılar. Fakat biz burada Suruç'ta 197 bin Kobanili kardeşimizi aldık. Bunlar çıktılar Türkiye'yi DEAŞ ile işbirliğiyle suçladılar. DEAŞ ne kadar nankörse, hainse, alçaksa PKK'da o kadar alçak hain ve korkaktır. Birbirinden fark gözetmiyoruz. Bu vatanın tek evladına, Suriye'de tek kardeşimize, Irak'ta tek kardeşimize kim zulmetmişse ona karşı dururuz. Onlar ise dönüp Kandil'e konuşamazlar. 'Bu masumların suçu neydi', 'Erzincan yolunda öldürülen Makbule teyzenin suçu neydi' diye soramazlar. 'Kürt gençlerinin suçu neydi, niye dağa kaçırıldı' diye soramazlar. Biz ise Diyarbakır anneleri ile Adıyaman annelerinin acısını aynı tutuyoruz. Onlar gençleri ölüme götürüyor, geleceğini karartıyor. Van'da ne dediysek arkasındayım, 90'lı yılların terörüne de, Jitem'ine de bu halkı teslim etmeyeceğiz. Allah şahit kim dönmek isterse onun karşısında demir gibi tek yumruk bir iradeyle duracağız. Aynı mantıkla insan hak ve hürriyetini kim yok sayarsa onların karşısında da duracağız. Terör çeteleri kuranların karşısında da duracağız. Teröre ve sırtını teröre dayayanların zoruna gitmiş, çünkü onlar 90'ları özlüyor. İnadına barış derken inat şekli barışı yok etmek. Kan ve terörden beslenen derin odaklarla nasıl mücadele ettiysek yine edeceğiz. 90'lı yıllara, 28 Şubat zulmüne kim son verdi? İşte inkar, ret politikalarını kim ayaklarının altına aldı, Ak Parti. Peki bu kardeşlik ortamını, eylemsizliği kim bozdu? Silahları kim terk etmedi? Akan kandan, patlayan bombadan kim rant sağladı? İşte bu sırtını teröre yaslayan ve işbirliği yapanlar. 7 Haziran'da barajı geçemezsek kaos olur, ülkeyi yakarız diyen kimdi onlardı. Bugün de aynısını yapıyor, eski Türkiye'nin karanlık odaklarıyla aynı zihniyetteler. Onların karşısında bu yüzden diyoruz; barışın teminatı Ak Parti'dir."

TOROSLARLA FALAN KONUŞMASINLAR

Beyaz Toros tartışmalarını da hatırlatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Faili meçhulleri kim bitirdi? O sembollerle, Toroslarla falan konuşmasınlar. Hiç çekinmeden söylüyorum. Kimseyi tehdit etmeden, mertçe, yiğitçe söylüyoruz. Kardeşliği, istikrarı, vatandaşın huzurunu koruma noktasında birliğimizi bozma noktasında kimse bizden bir zerre taviz beklemesin. Terörle sonuna kadar mücadele edilecek. Bütün bu dağlar, ovalar, vadileri terör odaklarından temizleyeceğiz. Terörle mücadeleyi yarım bırakmayacak, sonuna kadar götüreceğiz. Kardeşlik tohumunu yeşerttik ve onu büyüteceğiz" diye konuştu.

MİTİNG NOTLARI

73 DAKİKA PLATFORMDA KALDI

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1 saat gecikmeli olarak geldiği Şanlıurfa mitinginde platforma 17.08'de çıktı ve tam 73 dakika süren konuşmasını 18.21'de tamamladı. Başbakan miting sonunda eşi Sare Davutoğlu ile birlikte platformdan kalabalığı Rabia işareti yaparak selamladı.

TOZ BULUTU OLMUSUZ ETKİLEDİ

Başbakan Davutoğlu'nu dinlemek için miting alanına gelen vatandaşlar, Suriye üzerinden gelen toz bulutundan olumsuz etkilendi. Görevlilerin vatandaşlara su dağıttığı miting alanında olumsuz bir duruma karış sağlık ekipleri hazır bekletildi.

KARADA VE HAVADA ÖNLEM

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun mitingi nedeniyle kentte güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarıldı. Bölge illerinden takviye polislerin geldiği Şanlıurfa'da, miting alanı ve çevresinde alınan tedbirlere ek olarak 2 helikopter de havada uçuş yaparak önlemlere hava desteği verdi.