Dha Yurt Bülteni-10 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-10

Dha Yurt Bülteni-10

Cilvegözü TIR çıkışlarına kapatıldı, Halep'ten göç bekleniyor (2) (Yeniden)HATAY'ın Reyhanlı İlçesi'ndeki Cilvegözü Sınır Kapısı, Suriye'nin Halep kentinden beklenen göç ya da yaralıların getirilecek olması nedeniyle ikinci bir emre kadar TIR çıkışlarına kapatıldı.

15.12.2016 14:54

Cilvegözü TIR çıkışlarına kapatıldı, Halep'ten göç bekleniyor (2) (Yeniden)

HATAY'ın Reyhanlı İlçesi'ndeki Cilvegözü Sınır Kapısı, Suriye'nin Halep kentinden beklenen göç ya da yaralıların getirilecek olması nedeniyle ikinci bir emre kadar TIR çıkışlarına kapatıldı.

Cilvegözü Sınır Kapısı'nda, sınırının karşısında bulunan ÖSO'nun kontrolündeki Suriye'nin Bab-Al Hava Sınır Kapısı'nda güvenlik önlemlerinin arttırılması çalışması nedeniyle bu sabahtan itibaren ikinci bir emre kadar TIR çıkışlarına izin verilmedi. Suriye'den, hasta, yaralı ve tüccarlar ile aile birleşimi kapsamındaki gelenlerin ise giriş işlemleri yapılıyor.

Halep'te ateşkesin tam olarak sağlanabilmesi halinde günlerdir aç-susuz bekledikleri haberleri gelen ailelerin İdlip üzerinden Türkiye'ye doğru hızla tahliyeleri bekleniyor. Ancak Türk yetkililer, Halep'ten gelenlerin öncelikle Suriye tarafında bir çadırkentte barındırılması ve bu kampın kuruluşu ile günlük iaşesinin Türkiye tarafından karşılanabileceğini açıklamıştı.

Bu hazırlıklar kapsamında Kızılay ve İçişleri Bakanlığı'ndan yetkililer Hatay'da bulunuyor.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Cilvegözü sınır kapısı

Gelen ambulans

UMKE ve AFAD ekipleri gümrüğe girerken

BM yardım tırları Cilvegözüne giriş yaparken

Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),

=================================

Halep'ten kaçan Suriyeliler, Azez çevresine yerleştiriliyor

SURİYE'nin Halep kentinden kendi imkanları ile kaçan Suriyeliler Kilis'in karşısında bulunan Azez ve çevresinde kurulan çadırkentlere yerleştirilirken, Türkiye'den 850 çadır gönderildi.

Halep'te yaşanan şiddetli çatışma ve saldırılardan kaçan yüzlerce Suriyeli, Kilis'in karşısında bulunan Halep'in Azez İlçesi ve Babul Selam Sınır Kapısı çevresine daha önce kurulan çadır kentlere yerleştiriliyor. Halen 60 binden fazla Suriyeli'nin barındığı çadırkentlere Türkiye'den 850 çadır gönderildi. Kilis'te sınır kapısında yine Suriyeli hamallar tarafından TIR'lara yüklenen çadırlar, Suriye'ye gönderildi. Kilis Valiliği koordinesinde Diyanet Vakfı tarafından günlük 10 bin kişilik sıcak yemek hazırlanan çadırkentte İHH tarafından kurulan aşevi ve fırınlar aracılığı ile de yemek ve ekmek ihtiyacı karşılanıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Suriye'ye gönderilen çadırlar

Yemekler

Pişirilen yemekler

Öncüpınar Sınır kapısının görüntüsü

Gelen Suriyeliler

Kurulan çadırlar

Diyanet Vakfı yetkilisinin açıklamaları

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

==================================================

Telabyad'da patlama

ŞANLIURFA'nın Akçakale İlçesi'ne komşu Suriye'nin terör örgütü PYD denetimindeki Telabyad'da patlama meydana geldi.

Akçakale'ye komşu olan ve halen kontrolü terör örgütü PYD'de bulunan Rakka kentine bağlı Telabyad İlçesi'nde sabah saatlerinde bilinmeyen nedenle patlama meydana geldi. Akçakale'nin Hürriyet Mahallesi'nin karşısında ve yaklaşık 1 kilometre uzaklığındaki alanda meydana gelen patlamada yükselen dumanlar Türkiye tarafından da görüldü. Yaşanan bu gelişme üzerine Türkiye sınır hattındaki güvenlik önlemleri arttırıldı.

Haber: Hadi KURT/AKÇAKALE (Şanlıurfa), -

=======================================

Bitlis'te 350 köy yolu ulaşıma kapandı, okullar tatil edildi (2)

BİTLİS'TE 398 KÖY ELEKTRİKSİZ

Bitlis ve ilçelerinde 2 gündür devam eden kar yağışı ve olumsuz hava şartları nedeniyle 398 köy ve mezra ile 1 beldeye enerji verilemediği açıklandı. Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş'den yapılan açıklamada, bölgedeki olumsuz hava şartlarından dolayı enerji arızalarında sıkıntı yaşandığı belirtilerek şöyle denildi:

"2 günden beridir etkisini sürdüren olumsuz hava şartları nedeniyle, Bitlis Merkeze bağlı 1 belde, 63 köy ve 15 mezrada, Tatvan İlçesine bağlı 3 köy ve 1 mezrada, Mutki İlçesine bağlı 62 köy ve 46 mezrada, Hizan ilçesinde 79 köy ve 129 mezrada enerji arızasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Bugün sabahın ilk ışıklarından itibaren onarım çalışmalarına başlayan ekiplerimiz, araç ile gidebildikleri noktalara intikal etmekte, kalan yolu da kilometrelerce yürüyerek kat etmektedirler tüm gayretimize rağmen bazı noktalara ulaşım maalesef sağlanamamaktadır."

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: BİTLİS

==========================================

Hakkari'de 91 köy ve 242 mezarının yolu kapandı (2)

FIRTINA ELEKTRİKSİZ BIRAKTI

Hakkari ve çevresinde etkili olan kar yağışı, eğitim ve ulaşımın yanısıra enerji ileti hatlarına da büyük zarar verdi. Hakkari merkez, Yüksekova, Şemdinli ve Çukurca'da 2 belde, 77 köy ve 161 mezraya elektrik verilemedği belirtildi. Van Gölü Elektrik Dağıtım Anonim Şirtketi tarafından yapılan açıklamada çalışmaların aralıksız sürdürüldüğü belirtilerek şöyle denildi: "Bölgemizi etkisi altına alan ve özellikle Hakkari ilinde etkisini giderek artıran yoğun kar yağışı ve fırtınalı olumsuz hava şartları nedeniyle enerji arzında sıkıntılar yaşanmaktadır. Uçan çatıların, devrilen direklerin, kopan iletkenlerin ve hatlarımızın üzerine devrilen ağaçların oluşturduğu arızalara can ve mal güvenliği bakımından tehlikeli olanlara öncelik vererek müdahale edilmektedir. Hakkari Merkeze bağlı 1 Belde, 26 Köy ve 41 Mezrada;Çukur İlçesinde; İlçe Merkezi, 7 Köy ve 4 Mezrada;Yüksekova İlçesinde; 19 Köy ve 17 Mezrada,Şemdinli İlçesinde; 1 Belde, 25 Köy ve 99 Mezra ile ilçe merkezinde 1 mahallede enerji arzında sıkıntılar yaşanmaktadır.Bugün sabahın ilk ışıklarından itibaren onarım çalışmalarına başlayan ekiplerimiz, araç ile gidebildikleri noktalara intikal etmekte, kalan yolu da kilometrelerce yürüyerek kat etmektedirler tüm gayretimize rağmen bazı noktalara ulaşım maalesef sağlanamamaktadır.Valilik, Belediyeler ve İl Özel İdare ile koordineli çalışan ekiplerimiz tüm imkan ve kapasitesi dahilinde enerji sürekliliğini sağlamak için seferber olmuştur."

HAKKARİ VE YÜKSEKOVA'DAN GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: HAKKARİ

=================================

HDP milletvekili Alican Önlü serbest bırakıldı

ANKARA Esenboğa Havalimanı'ndan Elazığ'a giderken dün akşam saatlerinde gözaltına alınan ve Diyarbakır'a getirilen HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü, yargılandığı KCK davasının görüldüğü 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde alınan ifadesinin ardırdan serbest bırakıldı.

KCK/TM ana davasının görüldüğü Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin hakkında çıkardığı zorla getirme kararının ardından, dün Ankara'dan Elazığ'da giderken Esenboğa Havalimanı'nda gözaltına alınan HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü Diyarbakır'a getirilerek mahkemeye çıkarıldı. Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne çıkarılan Önlü, "Eski ifadelerimi tekrar ediyorum. Savunmama ekleyecek başka bir husus yok. Tapelerdeki ses bana ait değil. Buna daha önce itiraz etmiştik"dedi.

"MÜVEKİLİM İKİ CÜMLELİK İFADE İÇİN GÖZALTINA ALINIYOR"

Daha sonra söz alan sanık avukatlarından Cihan Aydın, müvekkilinden dün geceden beri haber alamadıklarını belirterek, "Bu dosyadaki ivediliği anlayabilmiş değiliz. Neden mahkemenin zorla getirme kararını kaldırdığı ara kararını geri aldığını da anlamadık. Müvekkilim iki cümlelik ifade için gözaltına alınıyor. Bugüne kadar 12 yargıç, 9 savcı bu dosyaya girmiş. Bunların hepsi şu anda cezaevinde" dedi. Zorla getirme kararından bir gün önce Cumhurbaşkanı tarafından güvenlik zirvesi düzenlendiğini belirten avukat Mesut Beştaş ise, "Sonra bu mahkemelere talimat verildi. Aynı gün zorla getirilme kararları çıktı. Bu dosyadaki tüm hakim ve savcılar 'örgüt üyeliği' suçundan yargılanıyor ve bir kısmı tutukludur"dedi.

Avukat Mehmet Emin Aktar da, Türkiye'de güvenilebilecek bir yargı kalmadığını belirterek, "Yargının bağımsızlığı kalmadı. Hiç olmazsa bunu yaparken usule uygun yapın" diye konuştu. Avukat savunmalarının ardından Milletvekili Alican Önlü'nün tapelerin analiz edilmesi için ses kaydı alındı. Önlü daha sonra serbest bırakıldı.

Haber: Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, -

==============================================

Besni'de sosyal medyadan terör propagandasına gözaltı

ADIYAMAN Besni İlçesi'nde, sosyal medyadan terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla üniversite öğrencisi 18 yaşındaki S.Ö. gözaltına alındı.

İstanbul'daki terör saldırılarının ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla Adıyaman Üniversitesi Besni Meslek Yüksekokulu öğrencisi S.Ö., Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarından evinde gözaltına alındı. Emniyette sorgulanan üniversite öğrencisi, işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------------

Besni Adliyesi

Polislerin şüpheliyi adliyeye getirmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa ÖNDOĞAN-ADIYAMAN-DHA)

===============================

Antalya'da şafakta uyuşturucu operasyonu (2)

UYUŞTURUCU SATICILARINA DARBE, 59 GÖZALTI

Antalya Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucuyla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotim ekiplerince şafak vakti, uyuşturucu satışı yapıldığı belirlenen 100'ün üzerinde eve düzenlenen operasyonda, aralarında kadınların da bulunduğu 59 kişi gözaltına alındı. Uyuşturucu satışıyla sık sık gündeme gelen Muratpaşa İlçesi Zeytinköy bölgesi olarak adlandırılan Yeşildere, Gebizli ve Doğuyaka mahalleleri ile Kepez İlçesi Habibler, Baraj ve Hüsnü Karakaş mahallelerine yapılan operasyonda, 5 paket halinde 195 gram esrar, 195 paket halinde toplam 110.5 gram eroin, 20 paket halinde 21 gram kokain, uyuşturucu madde satışından elde edildiği değerlendiren 20 bin 84 TL, ruhsatsız 2 tabanca, 1 pompalı tüfek, 1 av tüfeği, 34 tabanca mermisi ve 3 tabanca şarjörü, ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler, sağlık kontrolünün ardından sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

Diğer yandan geçen hafta yapılan operasyonda ise 11 kilo 172 gram eroin, 32 ecstasy uyuşturucu hap, 75 gram esrar, 2 gram kokain, 1 gram bonzai ele geçildi. Operasyonda kapsamında gözaltına alınan 6 kişi, sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

Polis köpeklerinin görüntüsü

Ele geçirilen uyuşturucu ve silahların görüntüsü

Paralardan görüntü

Tabancaların görüntüsü

Köpeklerin poz verirken görüntüsü

Şube dış plan görüntü

HABER: Bülent TATOĞULLARI-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN-ANTALYA-DHA)

=========================================

Şehit oğlunun yastığını koklayarak, gözyaşı döktü

ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı önünde hayatını kaybettiği belirtilen Kara Harp Okulu Bando Komutanlığı'nda görevli 31 yaşındaki Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş'ın, şehit olduğunu duyurdu. Muğla Vali Yardımcısı Ekrem Aylanç, Garnizon Komutanı Yarbay Erkan Manavoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Vekili Hüseyin Erkek, Muğla'da yaşayan acılı anne Bilsen Dağdaş'ı evinde ziyaret ederek, başsağlığında bulundu. Protokol üyelerinin ziyaretinin ardından anne Dağdaş, oğlunun dolabından aldığı yastığını koklayarak uzun süre gözyaşı döktü.

15 Temmuz darbe girişiminden 4 gün önce Erzincan'dan Ankara'ya Kara Harp Okulu Bando Bölük Komutanlığı'na tayin edilen ve bekar olan Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş, kiraladığı eve yerleşme hazırlıkları yapıyordu. Darbe gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın sokağa çıkması çağrısı üzerine sivil kıyafetle Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne gitti. Astsubay Dağdaş, başına isabet eden tek kurşunla yaşamını yitirdi. Dağdaş'ın Muğla'da yaşayan ailesi, darbe girişimi sonrası oğlundan haber alamayınca Ankara'ya gitti. İlk etapta oğlunun gözaltına alınan askerler arasında olduğunu düşünen işçi emeklisi anne Bilsen Dağdaş, listede çocuğunun adını bulamayınca bu kez hastanelerin yolunu tuttu. Altı gün oğlunu arayan anne Dağdaş, son çare olarak istemeyerek de olsa Ankara Adli Tıp Kurumu'na gitti. Burada kimliksiz cenazeler olduğunu öğrenen Bilsen Dağdaş, DNA örneği verdi. Darbe girişiminden tam 8 gün sonra adli tıp kurumundaki görevlilerin kendisini aramasıyla acı haberi alan anne Dağdaş, oğlunun cenazesine ulaştı. Ancak Dağdaş, darbeci asker olabileceği şüphesiyle ilk başta şehit sayılmadı.

"CENAZE NAMAZI, VATAN HAİNİ SUÇLAMASIYLA KILDIRILMADI"

Bu gelişme üzerine Astsubay Dağdaş'ın annesi Bilsen Dağdaş, oğlunun darbeci askerlerin öldürdüğünü söyleyerek, 'şehit' sayılmasını istedi. Şehitlik verilmesini beklediği oğlunun tören yapılmadan mezarlıkta kılınan cenaze namazıyla toprağa verildiğini, camide mevlit okutma isteklerinin de kabul edilmediğini söyleyen Bilsen Dağdaş'ın bu isyanı ulusal ve yerel basında yer aldı. Bilsen Dağdaş, oğlunun şehit sayılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na da başvurdu. Savcılık, soruşturmanın ardından Dağdaş'ın FETÖ'cü askerler tarafından şehit edildiğini duyurdu. Gelişmelerin ardından Muğla Vali Yardımcısı Ekrem Aylan, Muğla Garnizon Komutanı Yarbay Erkan Manavoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Muğla İl Müdür Vekili Hüseyin Erkek, bugün Muğla'da yaşayan acılı anne Bilsen Dağdaş'ı evinde ziyaret etti.

Ziyarette konuşan Yarbay Erkan Manavoğlu, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmanın ardından astsubay Ziya İlhan Dağdaş'ın şehit olduğuna dair resmi yazı Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderildi. Sizin münacatlarınız ve yetkililerin çalışmaları biraz zaman aldı. İşlemlerin tamamlanmasının ardından Şahadet Belgesi en kısa zamanda gönderilecektir. Bundan sonra sürekli irtibat halinde olacağız. Başınız sağolsun, acınızı paylaşıyoruz" dedi.

ŞEHİT OLAN OĞLUNUN EŞYALARINI İSTEDİ

Şehit olan oğlunun dolabından aldığı yastığını koklayarak ağlayan Bilsen Dağdaş ise, "Çocuğumun eşyalarının bize verilmesini talep ediyorum. Onları hatıra olarak saklayacağım. 5 ay boyunca hak etmediğimiz şeylerle karşılaştım. Tek isteğimin evladımın 15 yıllık emeğinin boşa gitmemesiydi. 'Mezarında rahat uyusun' diye çaba gösterdim. Rüyalarıma girip, anne videoyu izle diyordu. Bir anne evladının ne olduğunu bilmez mi? Diğer oğlumda astsubay. Bugüne kadar hiç sorguya çağrılmadı. Camide bir mevlit bile okutamadık. Kendi akrabalarım bile kapımızı çalmadı. 10 çocuğum olsa vatan uğruna seve seve canlarını feda ederim. Diğer arkadaşları gibi gidip eve saklanmadı. Paşasının orada tutuklu olduğunu duyunca, cumhurbaşkanının televizyondaki çağrısı üzerine çatışarak şehit düştü. 8 gün boyunca kimse bana Whatsapp yazışmalarını vermedi. Sonra vicdana gelip yazışmaları verdiler. Bir annenin morgda çocuğunu aramasını sizlere soruyorum. Çocuğumu sırtımda tek başıma ambulansa koyup Muğla'ya getirdim. 'Belge yok' diye camide cenaze namazını bile kılmadılar. Çocuğum her gece rüyama girdi" diye konuştu.

"MEVLİT OKUTULMASINA İZİN VERİLMEDİ" DEMİŞTİ

Anne Bilsen Dağdaş, 2 Eylül'de yaptığı açıklamada, 25 Temmuz'da Muğla'daki Akyol Camii'nde oğlunun cenaze namazının vatan haini suçlamasıyla kıldırılmadığını söylemişti. Oğlunun mezarlıkta kılınan namazın ardından toprağa verildiğini belirtmişti. Anne Bilsen Dağdaş, "Oğlum için camide Kuran okutmak istedim. Rahmetli evladımı yıkayan, aynı zamanda 7'sine kadar gelip Kuran'ını okuyan hoca, gidip camiye ne demişse kabul etmemişler. Annem ile oğlum bunun üzerine Vali ve müftüye gitmişler. Müftü bey, 'Elimizde yazı var. İsmi muallakta kalanlar için camide Kuran okutamayız' demiş. Vali bey ise 'Ben de anneme evde okutuyorum. Siz de evde okutun' demiş. Hayatta insan her şeyle karşılaşıyor. Vatanı için canını veren Ziyam bunların hiçbirini hak etmedi" diye konuşmuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Apartmandan görüntü

-Protokol üyelerinin apartmana girişi

-Protokol üyelerinin kapıda karşılanması

-Garnizon Komutanı Yarbay Erkan Manavoğlu'nun konuşması

-Anne Bilsen Dağdaş'ın konuşması

-Protokol üyelerine çay ikramı ve uğurlanması

-Anne Bilsen Dağdaş'ın oğlunun özel dolabını açması ve yastığına sarılması

-Anne Bilsen Dağdaş'ın uzun süre gözyaşı dökmesi

Haber-Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,

============================================

TCG Nusret gemisi 5 aylık bakımın ardından Çanakkale'ye döndü

ÇANAKKALE'de 10 Temmuz'da planlı ve periyodik bakım çalışmaları kapsamında Gölcük Tersane Komutanlığı'nda bakıma alınan TCG Nusret gemisi bakımın ardından, 5 ay sonra Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı İskelesi'ne dönüş yaptı.

Çanakkale Savaşı'nda üstlendiği hayati rolle harp tarihi üzerinde izler bırakan Nusret Gemisi, Türk tarihini gelecek nesillere layıkıyla aktarabilmek amacıyla Gölcük Tersanesi Komutanlığı tarafından aslına uygun olarak 2011 yılında 'müze gemi' şeklinde yeniden inşa edilmişti. Çanakkale Boğazı'nda 18 Mart 2011 yılında yeniden göreve başlayan ve içindeki görsel anlatım donanımıyla dünya harp tarihinde önemli bir yeri olan Çanakkale Savaşları'nı anlatan TCG Nusret gemisi Gölcük Tersanesi'ndeki 5 aylık planlı ve periyodik bakımın ardından, 10-13 Aralık tarihleri arasında Donanma Komutanlığı Poyraz Limanı'nda halkın ziyaretine açıldı. Gerekli onarımların yapılması sonrasında tecrübe ve eğitim seyirlerine iştirak eden TCG Nusret, bugün saat 12.30 sıralarında Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı önündeki iskeleye dönüş yaptı. Geminin, hafta başından itibaren yeniden ziyarete açılacağı bildirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı iskelesine yanaşan Nusret gemisinden görüntüler.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,

======================================================

Saddam'ın generali Sivas'ta tercümanlık yapıyor

IRAK'ın 5'inci Cumhurbaşkanı ve devrik lideri Saddam Hüseyin'in zamanında Irak Hava Kuvvetleri'nde 17 sene general olarak görev yapan Khudhur Ahmed Raoof Weli, Sivas'ta Arap ülkelerine perde üreten bir firmada tercümanlık yapıyor.

Devrik lider Saddam Hüseyin'in zamanında Irak Hava Kuvvetleri generalliğini yapan 51 yaşındaki iki çocuk babası pilot general Khudhur Ahmed Raoof Weli Amerika ve İngiltere öncülüğündeki koalisyon güçlerinin 2003 yılında Bağdat'ı işgal etmesi ve Saddam'ın indirilmesinin ardından Amerikalı askerlerin kendisini bulup öldürmesinden korkarak saklandı. Yaklaşık 1 yıl boyunca Amerikalı askerlerden saklanan Khudhur Ahmed bir süre sonra yakalandı. Hapise girmekten ve hapiste göreceği işkencelerden korktuğu için işbirliği yapan General Ahmed Raoof eski görevi pilotluğa yeniden başladı. Irak'ta istikrarır bozulması ve DEAŞ'ın ortaya çıkmasıyla tehditler alan ve çıkan kargaşada eşini kaybeden Khudhur Ahmed Raoof, 2013 yılında İstanbul'a geldi. İstanbul'da 2 sene boyunca adliye, karakol ve avukatların yanında tercümanlık yapan Ahmed Raoof bir süre de cast ajanslarında çalışarak oyunculuk yaptı. 2016 yılının Mart ayında Sivas'a gelen ve Ferhatbostan Mahallesi'nde ikamet eden Ahmed Raoof şimdilerde Sivas'ta Arap ülkelerine perde ihracatı yapan bir fabrikada tercümanlık yapmaya başladı.

Zamanında Saddam Hüseyin'in sağ kolu olduğunu söyleyen General Khudhur Ahmed, "Ben o dönemlerde pilot olarak Saddam ile birlikte Irak- İran ve birçok savaşa katıldım. 2003 yılında Saddam yönetimi indirildi. Saddam Hüseyin'in idam edilmesinden sonra benimle birlikte pilotluk yapan arkadaşlarımı ABD'li askerlerin öldürmesinden koktuk ve saklandık. Daha sonra ben ve arkadaşlarımı buldular. Bize kendileriyle çalışmazsak cezaevine atacaklarını söylediler. Ben orada cezaevinden korktuğum için mecbur kalarak onlarla çalışmak zorunda kaldım. Ben Kerkük'te Amerikalıların yanında pilot olarak çalıştım" dedi. Ahmed, Irak halkının başından beri Saddam'ı sevmediğini, ancak ülkenin onun döneminde iyi yönetildiğini söyledi. Sondraki yıllarda DEAŞ'ın ortaya çıkmasıyla birlikte ABD'ye çalıştığı için tehditler aldığını saldırılar sırasında eşini kaybettiğini anlatan Khudhur Ahmed Raoof Weli bunun üzearine Irak'tan ayrılıp Türkiye'ye gelmeye karar verdiğini ifade etti.

"SİVAS'TA TERCÜMANLIK YAPIYORUM"

Türkiye'de ilk olarak İstanbul'a gittiğini aktaran Khudhur Ahmed Raoof Weli, "Burada tercümanlık yaptım. İstanbul Adliyesindeki birçok hakim ve savcı beni tanıyor. Buradaki tercümanlığın yanı sıra bazı dizilerde de oyunculuk yaptım. 2 senenin sonunda bana mültecilerin İstanbul'da kalma süresinin 6 ay olmasına rağmen 2 sene kaldığımı ve Sivas'a gitmem gerektiğini söylediler. Ben ilk başta gelmek istemedim. Daha sonra otobüse bindim ve Sivas'a geldim. Sivas'a ilk geldiğimde çok ağladım. İstanbul'dan sonra Sivas bana çok küçük geldi. Burada kalmak istemedim. Başta Sivas'ı hiç sevmemiştim. Sonra buradaki insanlar bana çok yardım etti. Buradaki insanlara bir şey sorduğumda işini gücünü bırakıp bana yol tarif etti. Kimi çay ikram etti, kimisi yemek ikram etti. Sonra anladım ki Sivas Türkiye'nin en güzel yeri. İstanbul'da Sivas'taki kardeşler gibileri yok. Türkiye'deki herkesin Sivas'ta yaşaması lazım. Burada gördüklerimi İstanbul'da görmedim" dedi.

Görüntü Dökümü:

-Generalin iş yerindeki görüntüleri

-Yaptığı açıklamalar

-Generallik dönemindeki fotosu

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

==========================================

Sivas'ta engelliler, şehitler için mevlit okudu

SİVAS'ta engelliler, İl Müftülüğü tarafından Ulu Cami'de düzenlenen programda şehitler için mevlit okudu. İşitme engelli ve görme engellilerin de Kuran okuduğu programda, katılanlar gözyaşlarına hakim olamadı.

Sivas İl Müftülüğü, İstanbul Beşiktaş'taki bombalı terör saldırısında hayatını kaybeden 36 polis ve 8 sivil olmak üzere 44 kişi için mevlit programı düzenledi. Tarihi Ulu Cami'de düzenlenen programda, ilk olarak görme engelli Yasin Kızıl kabartma yazılı Kur'an-ı Kerim okudu. Daha sonra görme engelli din görevlisi Ömer Faruk Cesur tarafından Kuran okunarak görme engelli imam hatip lisesi öğrencisi Umut Ceran tarafından ilahi söylendi. Bu sırada mevlide katılanlar gözyaşlarına hakim olamadı. Ardından doğuştan işitme engelli Sadettin Şenol tarafından Kur'an-ı Kerim ve bedensel engelli Muhammet Gökkaya tarafından mevlit okundu. Programın sonunda görme engelli Ahmet Kızıl, İstanbul Beşiktaş'taki bombalı terör saldırısı ve 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanlar için dua etti. Programın sonunda konuşan İl Müftüsü Recep Şükrü Balkan, yaklaşık 1 yıldır engellilere din hizmeti verilmesi noktasında ciddi çalışmalar yapıldığını belirterek, engellileri bu programa hazırlayan din görevlisi Bedrettin Kocaman'a teşekkür etti.

MÜFTÜDEN ENGELLİLERE 'ÖZEL CAMİ' MÜJDESİ

Balkan ayrıca, engelliler için bir özel bir cami projesi hazırladıklarını belirterek, "Her türlü engelli kardeşimizin kullanabileceği, onlara ibadeti kolaylaştırmak için tasarlanan bir cami ve Kuran kursu projemiz var. İnşallah o camiyi Sivas'a kazandıracağız. Görme engelli olsun, işitme engelli olsun, bedensel engelli olsun hepsinin rahatlıkla girip çıkabileceği bir cami olacak inşallah. Ben yıllardan beri bunu yapmamış, yapamamış olan bizler için kendilerinden helallik diliyorum. Çünkü baktığımızda, rahatlıkla girebilecekleri bir camiye bile sahip değiller. Camilerimizde onlar için hiç düşünülmemiş, halbuki hepimiz potansiyel birer engelli adayıyız" dedi.

Görüntü Dökümü:

-Camiden görüntüler

-Engellilerin Kuran okuyup ilahi seslendirmesi

-Dua edilmesi

-Müftünün açıklamaları

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN/SİVAS,

==============================================

Doğadaki hayvanlar unutulmadı

IĞDIR Orman ve Su İşleri Şube Müdürlüğü personeli, karla kaplı bölgede yiyecek bulmakta güçlük çeken yaban hayatı için doğaya yem ve et bıraktı.

Orman ve Su İşleri Şube Müdürü Mete Türkoğlu, kar yağması ve soğuk havayı göz önüne alarak yaban hayat için doğaya yem bıraktıklarını söyledi. Türkoğlu şöyle dedi: "Yiyecek bulmakta zorluk çeken yaban hayvanları için belirli alanlarda yemleme çalışması gerçekleştirdik. Çok sayıda yaban hayvan çeşidinin yaşadığı alanlarda yapılan yemleme çalışmalarına halkın da ilgi göstermesini bizleri sevindirdi. Iğdır merkez, Tuzluca ilçesi ve havaalanı yolunda yaban hayatı yemlemesi yapıldı. Yırtıcı kuşlar ve yaban hayvanları için et, kuşlar içinde buğday ve arpa bırakıldı. Kırsalda ve şehir içinde yemleme çalışmalarımız devam edecek. Vatandaşlardan isteğimiz sofra atıklarını evlerinin önüne, bahçesine, balkonuna ya da pencerelerinin önüne bırakmaları" diye konuştu.

Türkoğlu, yaban hayatı yemleme çalışmalarına yem desteği sağlamak isteyen gönüllülerin Şube Müdürlüğü ekipleri ile yemleme programına katılabileceklerini de belirtti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Yiyecek arayan köpekler

-Yemleme çalışması

-Mete Türkoğlunun açıklaması

Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,

===========================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-10 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement