DHA YURT BÜLTENİ -11
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Kocamaz, İYİ Parti'ye geçtiğini duyurdu (2)
İYİ PARTİ'NİN MERSİN ADAYI, KOCAMAZ OLDU
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, TBMM'deki grup toplantısında, partisinin belediye başkan adaylarını açıkladı. Akşener, partisinin Mersin adayının ise MHP'den tekrar aday gösterilmeyince istifa edip, İYİ Parti'ye geçen mevcut başkan Burhanettin Kocamaz olduğunu duyurdu. Kocamaz'a parti rozetini taktıktan sonra atılan sloganlara atıfta bulunan Akşener, "'Başkan Kocamaz, seni kimse yıkamaz' dediler. Vallahi hacı başkanı yıkmaz zor iş" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, tüm adaylara yerel seçim için başarılar diledi.
GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR
Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/ MERSİN,
================
Niğde'de çığ altında kalan dağcıyı arama çalışmaları tekrar başladı (4)
ARAMA ÇALIŞMALARINA ARA VERİLDİ
Niğde'nin Çamardı ilçesinde çığ altında kalan dağcı Kemal Karakoç'u arama çalışmalarına bölgede kar yağışının başlaması ve yoğun sis nedeniyle ara verildiği öğrenildi. Arama kurtarma ekipleri, Demirkazık Dağevi'ne döndü.
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
NİĞDE,
================
Diyarbakır'da 1 kişinin öldüğü silahlı kavganın görüntüleri ortaya çıktı
Diyarbakır'da iki grup arasında kız meselesi yüzünden çıkan 1 kişinin öldüğü, 1 kişinin de yaralandığı silahlı kavganın güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.
Olay, 22 Kasım gecesi saat 22.30 sıralarında, merkez Kayapınar ilçesi 75 Metrelik Yol üzerinde meydana geldi. Yakup Bayar ile ismi açıklanmayan bir kişi, kız meselesi yüzünden telefonda tartıştı. Bu kişi, yanına arkadaşlarını da alarak Bayar ve arkadaşlarının bulunduğu yere gitti. Burada iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine kimliği açıklanmayan kişi ve yanındakiler, Bayar ve arkadaşlarına tabanca ve pompalı tüfeklerle ateş açıp kaçtı. Olayda, Yakup Bayar ile bir arkadaşı yaralandı. Ambulansla Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Yakup Bayar, doktorların müdahalesine karşın kurtarılamadı.
Şüphelilerden biri 23 Kasım tarihinde yakalanarak gözaltına alındı. Diğerlerini yakalamak için çalışmaların sürdüğü bildirildi.
GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI
Bu arada, olayın güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde gelen grubun, Bayar ve arkadaşlarıyla bir süre konuştuğu, ardından da otomobilden aldıkları pompalı tüfek ve tabancayla ateş açıp kaçtıkları görüldü. Yaralıların sürünerek iki otomobilin arasına saklanmaya çalıştığı gözlendi.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
DİYARBAKIR, -
==================
Binlerce vatandaşın oturduğu mahalleye yol yok
Bursa'nın merkez Nilüfer ilçesi 23 Nisan Mahallesi'nde asfaltı sökülen yol, bölge sakinleri bezdirdi. Kamulaştırma yapılmadan önce mevcut plana aykırı olarak açılan ve asfaltlanan yol, Belediye tarafından bilinmeyen nedenle kaldırıldı. Ardından Ataevler Metro İstasyonu'ndan oturdukları bölge olan 23 Nisan Mahallesi'ne yürüyen veya aracıyla gitmek isteyenler çamur içinde kaldı.
Merkez Nilüfer ilçesi 23 Nisan Mahallesi'nde kamulaştırma yapılmadan önce mevcut plana aykırı olarak açılan yol belediye tarafından asfaltlanarak ulaşım sağlandı. '240. Sokak' adı verilen yolun asfaltı bir süre sonra yine Nilüfer Belediyesi tarafından kaldırıldı. Ataevler Metro İstasyonu'ndan 23 Nisan Mahallesi'ne yürüyen binlerce kişinin kullandığı yol çamur olunca durumdan rahatsız olan mahalle sakinleri mahkemeye başvurdu. Yaklaşık 1 yıl önce çıkan kararda yolun usulüne uygun olarak, 7 metre genişliğinde yapılmasına karar verildiği, ancak Nilüfer Belediyesi'nden beklenen çalışmanın yapılmadığı bildirildi.
Mahalle sakinlerinden Burhan Güvenal, binlerce insanın kullandığı sokağın asfaltının, 2018 yılının başlarında Nilüfer Belediyesi tarafından kaldırıldığını söyledi. Sokağa ulaşımın güçlükle sağlandığını belirten Güvenal, "Evlerimize ulaşamaz olduk. Ataevler Metro İstasyonu'ndan binlerce insan gün boyunca 23 Nisan Mahallesi'ne geliyor. Ataevler Adliyesi'ne gelen birçok insan mağdur oluyor. Araçlarını park edecek bir yol yok. Sokağımıza ulaşamıyoruz. Okul servisleri çocuklarımızı almayı kabul etmiyor. Su firmaları servis yapmıyor. Çöp kamyonları battığı için çöpümüzü alamıyor. Hastalık anında ambulans çağırsak girme şansı yok. Yol yok çünkü. Biz kaçak bir daire almadık. Yapı kullanma izni olan, ruhsatlı daire aldık fakat Nilüfer Belediyesi tarafından bu sokağımız bir türlü hizmete açılmadı. Gerekçesi ne olursa olsun bir bina yapılırken önce sokak yapılır. Biz çocuk parkı, oyun alanı gibi şeyler istemiyoruz. Sadece sokak istiyoruz. Belediyeyle yaptığımız görüşmeler neticesinde bir yıldır bir arpa boyu yol ilerleyemedik" dedi.
MAHKEME KARARI UYGULANMADI
Aynı mağduriyeti yaşayan Şakir Bayram ise, "Nilüfer'de yaşadığımız için mutluyuz ama böyle bir uygulamayla karşılaştığımız için üzgünüz. Mahkeme kararımız da elimizde. Yetkililerden ilgi bekliyoruz. Ocak 2018'de mahkemeden çıkan karara göre yolun 7 metre olması gerekiyor. Maalesef bizim yolumuz 3 metre civarında. Bu mahkeme kararına bir an önce uyulmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
'CENAZE ARACI BİLE GİREMEDİ'
Komşusunun rahatsızlandığını ve gelen ambulansın sokağa giremediğini belirten Serhat Ünal, "Komşumuz rahmetli oldu. Onu almaya gelen cenaze aracı da evin önüne gelemedi. Aynı şekilde itfaiyenin de girme şansı yok. Çocuklarımız okul servislerine binmek için evin arka taraflarına gidiyor. Kış dönemi geldi, erken akşam oluyor ve bizler çocuklarımız için tedirginiz. Bunlar yetmiyormuş gibi araçlarımızı da bina önüne koyamıyoruz. Ön yoldaki park cepleri de şu an paralı hale getirildi. Araçlarımızı ücretli park ceplerine bırakmak zorunda kalıyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: Muammer İRTEM/BURSA, -
================
Emeklinin film gibi hayat hikayesi
Adana'da yaşayan Faruk Ünal (54), kardeşi Nazmi Ünal (57) ile birlikte çocukluklarından beri kendilerine maddi-manevi yardımcı olan ancak 2005 yılında hayatını kaybeden Selim Noyaner'in öz babaları, şirketinde 26 sene çalışıp emekli olduğu Ruşen Noyaner'in ise öz ağabeyleri olduğunun DNA testiyle ortaya çıktığını ileri sürdü.
Kardeşi Nazmi Ünal ile birlikte, 1974 yılında vefat eden Ömer Ünal'ın nüfusuna kayıtlı olduğunu söyleyen çalıştığı civata şirketinden emekli olan Faruk Ünal, uzun yıllar mahallelerindeki süre gelen söylenti nedeniyle yaptığı araştırmalar sonucunda babalarının aslında anneleri Ayşe Çelik'in 57 yıl önce birliktelik yaşadığı Selim Noyaner olduğunu öğrendiklerini iddia etti. Yaşam hikayesini anlatan Faruk Ünal, "Sonradan babam olduğunu öğrendiğim Selim Noyaner'in 6 çocuğu var. 3 kız çocuğu olan annem, Ömer Ünal ile evliyken, Selim Noyaner ile gönül ilişkisine başlıyorlar ve kardeşim ile ben dünyaya geliyoruz. Babam olarak bildiğim Ömer Ünal, bu ilişkiyi öğreniyor, anneme zina davası açacağını söyleyerek bir şart koşuyor. Erkek çocuğu olmadığı için bizi kendi nüfusuna kaydettirmek istiyor. Annem de Selim Noyaner ile birlikte cezaevine girmemek için bunu kabul ediyorlar. Ardından da annemle boşanıyorlar" dedi.
ÇOCUKLARIM ATASINI BULDU
İnşaat işleriyle uğraşan Selim Noyaner'in yıllarca yanında oturduklarını, kendisinden ustalık gördüklerini ve haftalık alarak yanında çalıştıklarını dile getiren Ünal, şunları söyledi:
"Askerlikten gelince, çalışmam için beni cıvata işleri yapan oğlu Ruşen Noyaner'in yanına yönlendirdi. Orada 26 yıl çalıştım, emekli oldum ama içimizde hep ukte vardı. Davranışları baba gibiydi. Mahalledeki yaşlı insanlar, 'Sen bu adamın oğlu olabilirsin' diye hep söylerlerdi. 2005 yılında Selim Noyaner babamız vefat edince babam ölmüş gibi üzüldüm. İlk hanımından olan en küçük çocukları Fuat Noyaner ile teste gittik. Yurt dışına gönderilen DNA testi sonucu yüzde 99.9 kardeş çıktık. Yaşım 54 ancak yıllardır babamı bilmiyordum. Şu aşamadan sonra o kadar buruk sevinç yaşıyorum ki. Yıllardır babayı bilemedik ancak çocuklarım atasını buldu. Annem 2011 yılında vefat etti, Babam sandığım Ömer Ünal'ın da 1974'te vefat ettiğini duydum."
NOYANER'İN MEZARI AÇILACAK
Noyaner ailesinin DNA testine rağmen Faruk Ünal ve kardeşi Nazmi Ünal'ın, Selim Noyaner'in oğulları olduğuna karşı çıktığını belirten Faruk Ünal, mahkeme sürecinin devam ettiğini ve yakında Selim Noyaner'in mezarının açılarak alınacak örneklerle yeniden DNA testi yapılacağını söyledi.
Görüntü Dökümü
--------------
- Faruk Ünal ile röp.
Annesi ve babası olduğunu iddia ettiği Selim Noyaner'in fotoğrafları
- Faruk Ünal'dan detaylar
SÜRE: 04'35" BOYUT: 507 MB
Haber: Nuri PİR-Kamera: Can ÇELİK/ADANA,
===========
Artık plastik yerine gerçek toplarla oynayacaklar
Mersin'in Erdemli ilçesinde bir esnaf, sosyal medyadan paylaşım yaparak ilçe genelinde kırsal kesimlerde eğitim gören ilkokul ve ortaokul öğrencileri için başlattığı 'Bir topta sen bağışla' kampanyasına vatandaşlar tarafından bağışlanan 100 adet top okullara teslim edildi.
Erdemli'de 30 yıldır berberlik yapan Adem Koşar (42), okul yıllarında top olmadığı için üzüldüğü günlerin aklına gelmesi ile sosyal paylaşım sitesinden öğrenciler için 'Bir topta sen bağışla' kampanyası başlattı. Sosyal paylaşım sitesinde kampanyayı gören vatandaşlardan da büyük destek geldi. Bir hafta içerisinde 100 topun bağışlandığı kampanyayı başlatan Koşar, okullara götürerek idarecilere teslim etti. Yeni topların geldiğini gören öğrenciler ise eski topu bırakıp yeni topla oynamanın keyfini çıkarttı.
Koşar, toplanan toplardan bir voleybol ve bir de futbol topunu ilçeye bağlı Arpaçbahşiş Mahallesi'nde bulunan Yardımcılar İlkokulu'na getirerek idarecilere teslim etti. Okullarına yeni topların bağışlandığını gören öğrenciler oynadıkları eski topu bırakıp yeni topla oynamanın zevkini yaşadı.
Yeni topları alan öğrenciler ise kampanyayı başlatan Koşar'a ve bağışta bulunan Erdemli halkına teşekkür etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Berberlik yapan esnaf Adem Koşar tıraş yaparken
-Top bağışında bulunan vatandaş topları Adem Koşar'a teslim ederken
-Okulda öğrenciler eski topla oynarken
-Esnaf Adem Koşar topları çocuklara verirken
-Çocuklar yeni topla oynarken
-Esnaf Adem Koşar çocuklarla top oynarken
-Adem Koşar Çocuklara topu verirken
-Adem Koşar ve Öğrenciler toplu halde görüntüsü
-Adem Koşar ile röportaj
(Boyut: 199 MB) (Süre: 2.30 dakika)
Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ(Mersin),
===============
38 yıl önce ölen babasının mirasından pay istiyor
Manisa'nın Salihli ilçesinde, annesi Fatma Öz'ün (86), köyün ağası Mehmet Uslucan'la evlilik dışı birlikte olmasıyla dünyaya gelen ve babasız büyüyen 44 yaşındaki Ahmet Öz, 1979 yılında annesinin Uslucan'a açtığı 'babalığın tanınması' davasının usulüne uygun şekilde görülmediği gerekçesiyle, yargılamanın yenilenmesi davası açtı. Öz, babası Uslucan'ın öldüğü tarih olan 1979 yılından bu yana hak ettiği mirastan da pay almak istediğini söyledi.
Kırsal Poyraz Mahallesi'nde yaşayan Fatma Öz, 46 yıl önce yaşadığın köyün ağası Mehmet Uslucan'ın yanında çalışmaya başladı. Bir süre sonra Uslucan ve Öz birbirine ilgi duydu. Öz'ün, eşini boşayıp kendisiyle evleneceğini söyleyen Uslucan'la ilişkisinden, 1974 yılında oğlu Ahmet Öz dünyaya geldi. Ancak Uslucan, karısından boşanamadığı için Fatma Öz ile evlenemedi. Ahmet Öz 5 yaşına geldiğinde, annesi Uslucan'a, oğlu için nafaka alabilmek amacıyla, babalığın tanınması davası açtı. Salihli Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 1979 yılında görülen davada, o dönemde DNA incelemesi olmadığı için, kan testleri ve tanık beyanları sonrasında Uslucan'ın Ahmet Öz'ün babası olduğuna hükmedildi. Karar, Yargıtay tarafından da onandı. Ancak, o dönem yürürlükte olan Medeni Kanuna göre, Ahmet Öz, Uslucan'ın nüfus kütüğüne geçemedi ve mirastan da herhangi bir hak talep edilemedi. Uslucan'ın kısa süre içinde ölmesiyle, nafaka da alınamadı.
MEZAR YİNE AÇILDI
Annesinin 1979 yılında açtığı babalığın tanınması davasından yıllar sonra haberdar olan market işletmecisi Ahmet Öz, İzmirli avukat Varol Turbay'a başvurdu. Konuyu inceleyen Turbay, davanın Cumhuriyet savcısına ve Devlet Hazinesi'ne ihbar edilmediğini, yargılama sırasında taraf teşkilinin sağlanmadığını belirledi. Turbay, 2015 yılında Salihli Aile Mahkemesi'ne başvurup, yargılanmanın yenilenmesi davası açtı. Başvuruyu kabul eden Salihli Aile Mahkemesi'nin isteği üzerine, Uslucan'ın mezarı geçen haziran ayında tekrar açıldı. Ancak kemiklerin çok yıpranması nedeniyle, mezardan alınan örneklerle yapılan DNA testi sonuçlanmadı. Bunun üzerine, Uslucan'ın bir başka oğlundan doku örneği alındı. Ahmet Öz şimdi, babalığın kesinleşmesi için DNA testinin sonucunun netleşmesini bekliyor.
"YARGILAMANIN HATALI YAPILDIĞINI KANITLADIK"
Avukat Varol Turbay, 1979 yılındaki davanın usulüne uygun şekilde görülmediğini belirterek, Öz'ün, babasının öldüğü tarih olan 1980 yılından itibaren haklarını alması gerektiğini söyledi. Turbay, "16 yıl önce yürürlüğe giren Medeni Kanun, bize, babalık mahkemece onandığı takdirde çocuğun her türlü haklardan yararlanabileceğini söylüyor. Geriye dönük ise şöyle bir durum söz konusu; örneğin 1990 yılında babalık davasını kazanmış bir çocuk, ancak yeni kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, yani 2002'den itibaren kalan haklarını talep edebiliyor. ancak Ahmet'in durumu böyle değil. Biz, bir önceki yargılamanın hatalı yapıldığını kanıtladık. Bu yüzden, Mehmet Uslucan'ın öldüğü 1980 yılından itibaren Ahmet'in tüm hakkını istiyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------
Ahmet Öz ile röp.
Avukat Varol Turbay ile röp.
Fatma Öz'ün ve Mehmet Uslucan'ın fotoğrafları
Genel ve detay görüntü
Haber: Davut CAN - Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,
==============
İtirafçı sanık: FETÖ'nün sohbetleri cezaevinde devam ediyor
Bursa'da, kentin eski valisi Şahabettin Harput'un da aralarında olduğu, 11'i tutuklu, 60 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY davasında sanıkların savunmalarının alınmasına devam ediliyor. Davanın itirafçı sanığı, iş adamı Şakir Umutkan, yazılı yaptığı savunmasında, cezaevlerindeki örgüt üyelerinin dışarıda yaptıkları 'sohbet' adı altındaki toplantılarını, içeride de sürdürdüğünü ifade etti.
Bursa 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen ay yapılan duruşmada mütalaasını veren Cumhuriyet savcısının, FETÖ/PDY sanığı 60 kişiye örgüt üyeliğinden 15'er yıla kadar hapis cezası verilmesini, örgüte finansman sağlamaktan beraatlerini, tutuksuz sanıklar arasında bulunan Selamettin Özgörüş ve Mahmut Kesici'nin de etkin pişmanlık yasasından faydalanmalarından dolayı beraatlerini talep ettiği davada, sanıkların savunmalarının alınmasına devam ediliyor.
Duruşmada, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 18 ay cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra geçen Ocak ayında ev hapsi verilerek tahliye edilen Şakir Umutkan, savunma yaptı. Davanın itirafçı sanığı, iş adamı Unutkan yazılı savunmasında şunları kaydetti:
"Örgüt zaman geçtikçe iş adamlarından daha çok para istemeye başladı. Benim bulunduğum grupta iş adamları vardı. Örgüt benim tanıştığım ilk yıllarda genelde kurban derilerini toplardı. Daha sonraları sadaka, burs ve kurban bağışı adı altında paralar toplamaya başladılar. Grubumda bulunan iş adamları zengin olduğu için bana pek burs verme ve para işleri düşmüyordu. Bu yapıdan ancak 2014 yılında kopmam mümkün oldu. Ben cezaevinde birlikte kaldığım, yargılanan sanıkların da bu yapıdan kopmalarının mümkün olduğunu düşünmüyorum, kopamazlar bu yapıdan. Cezaevinde bulunanlar 'sohbet' adı altındaki toplantılarını sürdürüyor."
Mahkeme heyetinin, tutuksuz sanıklardan sonra tutukluların savunmalarını almaya devam edeceği belirtildi.
Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA, -
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -11 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?