Erdoğan: CHP tarihinde yokluklar kuyruğu var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum mitinginde yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu'nu hedef alarak, "CHP olarak tarihinizde sizin yokluklar kuyruğu vardı. Bay Kemal, senin baban da iyi bilir, sen de iyi bilirsin. Analarımızın, babalarımızın nüfus cüzdanlarında özel kartlar, mühürler var. Yağ kuyrukları, benzin kuyrukları sende de ilaç kuyruğu vardı. Şimdi ne var? Şimdi yokluk kuyruğu yok, varlık kuyruğu var. Simsarlar, komisyoncular. Halkımızı sömürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz'" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri için İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde toplanan kalabalığa seslendi. Kar yağışı altında toplananlara seslenen Erdoğan, bir ay içerisinde ikinci kez Erzurum'a geldiğini anımsattı. Kar ve tipi altında miting için gelenlere teşekkür eden Recep Tayyip Erdoğan, Dadaşlarla buluşmanın kendilerine güç verdiğini söyledi. Milli mücadelenin ateşinin Erzurum'da yakıldığını belirten Erdoğan, HDP'ye yüklendi. İzlettiği sinevizyonda Selahattin Demirtaş'ın PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın heykelinin dikileceği sözlerine tepki gösteren Erdoğan, "Bu can bu tende oldukça sizler de bu kardeşinize bu görevi verdikçe biliniz ki bu ülkede heykeli bırak önce kendilerini kurtarsınlar. Bu ülkeyi bölemeyecekler, Kürdistan Kuzey Irak'ta. Çok seviyorlarsa oraya gitsinler. Benim ülkemde Kürdistan diye bir bölge yok. Böyle bir bölünmeye de asla müsaade etmedik ve etmeyeceğiz" dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kim kiminle kol kola? HDP, sözde İYİ Parti ve ne yazık ki Saadet Partisi. Dördü bir araya gelmişler. Bakınız hadisi şerefler, sevgililer sevgilisi ne buyuruyor; 'Kişi sevdikleriyle beraberdir.' Şimdi söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu, yahu huyundan suyundan dilinden bir yerden kapacak. Şimdi CHP ile kol kola olan ne olacak? Onlar gibi olacak. Aynı şekilde İYİ Parti'yle, aynı şekilde HDP ile bunlar bir ittifak oluşturmuşlar. Biz de bir ittifak oluşturduk. Cumhur İttifakı nerede başladı, 15 Temmuz'da başladı. 15 Temmuz'dan bu yana 7 Ağustos Yenikapı ruhuyla yürüyoruz. Temenni odur ki; 'pazara kadar değil, mezara kadar' yürüyelim." 'İZMİR SENDEYDİ SUYU UCUZLATTIN MI?'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Erdoğan, "Bay Kemal ne diyor? 'Ankara'da, İstanbul'da eğer biz belediyeleri alırsak suyu ucuzlatacağız.' Bay Kemal İzmir sendeydi, İzmir'de suyu ucuzlattın mı? Muğla sendeydi ucuzlattın mı? ya sen İzmir'e su veremiyordun su. DSİ'yi devreye soktuk. Oraya su getirdik. Akşam yalan sabah iftira, hayatı bu. Hastanelerimizle ilgili söylediği yalanlar sizleri üşütmek istemediğim için ekranda anlatamıyorum. SSK Genel Müdürü iken bunlar ölüleri bile rehin aldılar" dedi.
'CAMİLERİ AHIRA ÇEVİREN BU CHP ZİHNİYETİDİR'
Bu yıl 28 Şubat darbesinin 22'nci yıl dönümü olduğunu anımsatan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"28 Şubat 1997 postmodern darbesinin demokrasimiz adına o utanç gününün 22 yıl dönümü. Yani benim başörtülü kızlarımın üniversitelere alınmadığı günün bir yıl dönümü. Bu çileleri kimlerle çektik? Bu CHP ile çektik. Camileri ahıra çeviren bu CHP zihniyetidir. Başörtülü kızlarımız odalarda, onları hesaba çeken başlarını açtırmak suretiyle içeri alan rektör yardımcısı hanım CHP'nin vekili oldu biliyorsunuz. ya bize neyi anlatıyorlar bunlar. Bizimle yan yana geldiklerinde başka, sırtlarını döndüklerinde başka. Bizi aldatamazsınız. Türkiye'nin cuntalar, darbeler defterinin bu karanlık sayfası istiklal ve istikbalimize daha sıkı sarılmamızı gerektiğini gösteriyor. İşte bunun için biz Türkiye'nin içinden geçtiği dönemin inceliklerini, hassasiyetlerini, önemini tüm yönleriyle milletimizle paylaşmaya çalışıyoruz. Son 6 yıldır tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar çok sayıda, çok yönlü saldırıya maruz kaldı. Bunların hiçbiri tesadüfi değil. Bay Kemal 23.15'te tankların arasından geçen sen değil miydin? Gece 01.15 aynı havalimanında ben uçakla geldim. Yanımda, damadım, eşim, torunlarım vardı. Onlarla beraber oraya indim. 10 binler alandaydı. Bay Kemal bütün bu tablolara bakarak Bakırköy Belediyesi'nde kahvesini yudumlayarak izliyordu, görüntülerle sabit. Bay Kemal sen darbecisin darbeci. Sen darbecilerle berabersin ve geçmişinde de bu var. Kendinizi aklayamazsınız. Menderes'in ipini çekenlerle iki arkadaşının ipini çekenlerin zihniyeti neyse senin zihniyetin de odur. Türkiye'nin istikrarına darbe vurmak, milletin huzurunu kaçırmak işte şimdi sen bölücü terör örgütüyle berabersin. İşte Kandil ne diyor? 'Batı'da AK Parti ve MHP'yi bitireceğiz. Kürdistan'da CHP ile beraber olacağız' diyor. Bir şey söylemeye gerek var mı? Delil ortada izlettim gördünüz."
'HERKES BİZE HAYRAN'
Tanzim satış noktalarına da değinen Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun dün Batman'da ekonomik dalgalanmalardan bahsettiğini söyledi. Erdoğan, "Batman'da konuşuyor; domates, biber, patlıcan. Ya kimi aldatıyorsunuz siz? CHP olarak tarihinizde sizin yokluklar kuyruğu vardı. Bay Kemal sen iyi bilirsin. Analarımız, babalarımızın nüfus cüzdanlarında mühürlü özel kartlar vardı. Yağ kuyrukları, benzin kuyrukları senin döneminde de ilaç kuyruğu vardı. Şimdi ne var? Şimdi yokluk kuyruğu yok, varlık kuyruğu var. Simsarlar, komisyoncular. 'Halkımızı sömürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz' diye bu adımları attık. Milletim bunlardan çok memnun, fiyatlar yarı yarıya indi" dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Isparta'da idim. Orada elma elde kalmış. Milletvekilimiz Süreyya Bey söyledi, 'elde 400 bin ton elma var' diye. Ben de dedim ki; görüşün uygun bir fiyat veriyorlarsa Hazine Maliye Bakanıma telefon ediyorum, elmayı çeker alır milletimize satarız. Onlarla anlaşıldı. UmmadIkları bir fiyat, 2 lira dediler aldık elmayı ve bu elma şu anda piyasada 3 liraya satılıyor. Daha önce 8-9-10 liraya satılıyordu. Bay Kemal sen bu işlerden anlamazsın. Hala aynı yerdesin. 9 kez seçim kaybettin koltuktan kalkamıyorsun. 23,5 milyar dolar IMF borcu vardı, Mayıs 2013'te IMF borcu bitti. İşte biz buyuz. Daha iyi olacak. Bütün bu büyük oyunları biz bozduk. Çevremizdeki herkes bize hayran. Daha iyi olacağız, daha güçlü olacağız, biz yeter ki yere sağlam basalım, birbirimize inanalım."
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
GÖRÜNTÜLERİN TAMAMINI, AŞAĞIDA BİLGİLERİ BULUNAN FTP ADRESİNDEN İNDİREBİLİRSİNİZ
FTP adresi: 178.211.55.226
Kullanıcı adı: dhaabone
Şifre: dha
Haber-Kamera: Salih TEKİN- Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, -
=====================
Kılıçdaroğlu: Bizimki hizmet etme, diğerlerininki yeşil dolar mücadelesi (2)
'ÖNCE BİRBİRİMİZİ SEVECEĞİZ'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kestel'deki programının ardından Gürsu'ya geçti. Burada düzenlenen toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, Bursa'nın önemini vurgulayarak, "Bursa davası, köklü bir dava. Bursada milyonlarca insan yaşıyor. Milyonlarca insan huzur içinde yaşıyor mu? Kırsalda yaşayan insanlar huzur içinde yaşıyor mu? Binlerce çocuğun yatağa aç girdiği bir ilde, ülkede huzur olmaz. Milyonlarca kişinin işsiz gezdiği ülkede huzur olmaz. Huzurun yolu belli; önce birbirimizi seveceğiz, önce karnımız doyacak. Sadece biz değil komşumuzun da doyacak. Komşusu açken tok yatan, bizden değildir" dedi.
'Gürsu, neden Nilüfer gibi olmasın?' diye sorulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Tarım var, bereketli ovaları var. Neden bu ovalar kente hizmet edemez hale geliyor? Hem köyde yaşayan mağdur hem kentte yaşayan. Köyde yaşayan da huzur içinde, kentte yaşayan da huzur içinde yaşayacak. Oraların ürünlerini belediye satın alacak, üretim kooperatifleri kurulacak. Kent ile kırsal kesim arasında sağlıklı ve tutarlı gelir dağılımı olması lazım. Bunu sağlarsak kentteki de huzur içinde yaşayacak, kırsaldakiler de huzur içinde yaşayacak."
'BURSA TARİHİNE ÖNEMLİ NOT DÜŞECEKSİNİZ'
İnsanların huzur içinde yaşamasının, herkesin ortak hedefi olması gerektiğini vurgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Gürsu'da yaşayan vatandaşlarımızın büyük kısmı, Anadolu'dan kopup, gelen vatandaşlarımız. Bu bölge bir anlamda Anadolu'nun küçük bir halidir. Buranın da kalkınması, buradaki insanların da huzur içinde yaşaması, hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Funda başkan 'Ben bunu yapacağım' diyor. 'Gürsu'yu kalkındıracağım ve bölgenin en önemli tarım merkezi haline getireceğim' diyor. Ben de kendisine inanıyorum, getirecektir. Gürsu'ya bir kadın eli değerse buraya bereket gelir. Evde bereketin sembolü kadındır. Gursü'ya da bereketi, huzuru getirecek inşallah bir kadın olacaktır. Hangi partiden olursa olsun, hangi kimlikten, hangi inançtan olursa olsun bir kadını Gürsu'ya belediye başkanı olarak seçtiğiniz zaman Bursa tarihine önemli bir not düşmüş olacaksınız. Bu hepimizin ortak görevi olmalı. Önemli bir not düşün ve Gürsu'ya bir kadını belediye başkanlığına getirin. Sizin için her türlü fedakarlığı yapacaktır; çünkü o bir anne ve yüreğinde anne sevgisi var; bütün Gürsu'yu kucaklayacaktır. AK Parti'li, ülkücü, İYİ Parti'li kardeşlerim hangi kimlikten, inançtan olursa olsun; gelin, hep beraber Gürsu'da tarih yazalım. Gelin, Gürsu'nun kaderini değiştirelim. Bizim kaderimiz yoksulluk olmamalı. Biz de eğlenmeliyiz, bizim de çocuklarımız daha iyi okullarda okumalı, daha iyi yerlerde tedavi olmalı, sokaklarda rahatlıkla gezmeli. Gürsu'da bir tarih yazmaya hazır mısınız?"
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
Haber-Kamera: Enver Fatih TIKIR- Muammer İRTEM/BURSA,
====================
Buluşmaya gittiği kadının evinde dövülüp, gasbedildi
Kahramanmaraş'ta kendisini çağıran Ayşe G.'nin (25) evine giden Ü.N.'nin (53), evdeki Şahin Y. (26) tarafından dövülerek cep telefonunu, cüzdanı ve otomobilinin anahtarı gasbedildi. Polis olay sonrası kaçan Ayşe G. ve Şahin Y.'yi yakalayarak gözaltına aldı.
Olay, salı gecesi Dulkadiroğlu ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, Ü.N., kendisini davet eden Ayşe G.'nin evine gitti. Bu esnada evde gizlenen Şahin Y., baskın yapmış gibi Ü.N. ve Ayşe G.'nin yanına gidip adamı darp etti. Şahin Y., daha sonra Ü.N.'nin telefonunu, cüzdanını ve otomobilinin anahtarını gasbedip Ayşe G. ile birlikte Ü.N.'nin aracıyla kaçtı. İhbar üzerine harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, MOBESE kameralarından otomobilin Gaziantep yönüne gittiğini ve Ü.N.'nin banka kartıyla da Gaziantep'ten para çekip harcama yapıldığını belirledi. Bugün sabah saatlerinde aracın Kahramanmaraş'a girdiğini saptayan polis, önce otomobili buldu, ardından da Şahin Y. ile Ayşe G.'yi yakaladı. Şüphelilerle birlikte cep telefonu ve bankadan çekilen paranın bir miktarı ele geçirildi.
'YAPTIĞIM YANLIŞ BİR ŞEY DEĞİL'
Emniyetteki sorgularında olayı itiraf eden 2 şüpheli hastanedeki sağlık kontrollerinin ardından adliyeye sevk edildi. Hastane çıkışında karşılarında basın mensuplarını gören Şahin Y. ile Ayşe G., suçsuz olduklarını söyledi. Şahin Y., "Yaptığım yanlış bir şey değil ki, kafamı niye yere eğeyim ki. Namus için ders verdik. Haklıyken haksız durumuna düştüm gibi oldum. Adamı evde yakaladım, arabasını aldım. Arabasını almam beni şu an haksız gösterdi" dedi.
Öte yandan otomobil, cep telefonu ve bankadan çekilen paranın bir miktarı Ü.N.'ye teslim edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------
Şüpheliler polisler arasında
Şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesi
Şahin Y.'nin konuşması
Şüphelilerin polis otosuna bindirilmesi
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 317 MB
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
=================
Kaynak yaparken bitişikteki restoranın deposunu yaktılar
Muğla'nın Datça ilçesinde, bir kafeteryadaki tadilat sırasında kaynak yapılırken sıçrayan kıvılcımlar, bitişikteki restoranın deposunda yangına neden oldu. Depodaki masa, sandalye, sezlong, güneş şemsiyeleri ve çeşitli mutfak eşyaları yanarak kullanılmaz hale gelirken, alevler itfaiye ekipleri tarafından mutfak tüplerinin bulunduğu bölüme ulaşmadan güçlükle söndürüldü.
İskele Mahallesi, Taşlık Plajı mevkiinde, Cengiz Alan (58) ve Uğur Sönmez'e (55) ait bir kafeteryada, bugün saat 12.00 sıralarında, tadilat çalışmaları sırasında kaynak yapılırken sıçrayan kıvılcımlar, bitişikteki Süleyman Akkanat'a ait restoranın deposunda yangına neden oldu. Depoda bulunan masa, sandalye, sezlong, güneş şemsiyeleri ve çeşitli mutfak eşyaları gibi yanıcı maddeler nedeniyle alevler kısa sürede büyüdü. Yangına sebebiyet veren işçiler durumu itfaiyeye bildirirken, bir yandan da kendi imkanları ile alevlere müdahale etmeye çalıştı. Olay yerine 4 itfaiye aracı ve 12 itfaiye eri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, alevleri depodaki 2'si 24 kilogram, diğer 2'si ise 12 kilogramlık olan 4 mutfak tüpünün bulunduğu bölüme ulaşmadan söndürdü. Depodaki şezlong, güneş şemsiyesi, masa ve sandalye gibi pek çok eşya ise yanarak kullanılmaz hale geldi. Polis, yangınla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
----------
-Yanan deponun görüntüsü
-Söndürme çalışmalarından görüntü
-Depodaki tüplerden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: Mehmet ÇİL/ DATÇA (Muğla),
===================
HDP'li Erdoğan, adaylığının düşürülmesini yargıya taşıyor
Mersin'de, HDP'nin Akdeniz ilçesi Belediye Başkan adayı Aleddin Erdoğan, adli sicil kaydı gerekçe gösterilerek Yüksek Seçim Kurulu'nca (YSK) adaylığının reddedildiğini, konuyu Anayasa ve uluslararası mahkemelere taşıyacaklarını söyledi.
Aleddin Erdoğan, Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde bir toplantı düzenledi. HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan ile parti yöneticilerinin hazır bulunduğu tolantıda konuşan HDP'li Erdoğan, şimdiden Mersin seçimlerine şaibe karıştırıldığını savunarak, "Seçim sürecinde yetkili olan resmi kurulların yasal iradesi etki altına alınmış ve siyasi tutumlarla seçilme hakkım gasp edilmiştir. Adli sicil arşiv kaydım gerekçe gösterilerek, zorlama bir yorumla terör kapsamına dahil edilmeye çalışılmış ve adaylığım YSK'nın yetkili kurullarınca reddedilmiştir" dedi.
2017 yılında Tunceli 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan yargılanmanın ardından 10 ay hapis cezasının 6 bin lira adli para cezasına çevrildiğini ifade Erdoğan, "Akdeniz 1'nci İlçe Seçim Kurulu, aylık başvurum yapıldıktan sonra, adli sicil arşiv kaydımdan dolayı seçilmeye engel bir durum olup olmadığına dair belge istenmiştir. Bu talebe istinaden Mersin 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne bir dilekçe yazdım ve durumun tespitini istedim. Verilen cevapta, 'Aldığım 10 aylık cezadan dolayı memnu haklarım kısıtlı olmadığı halde herhangi bir hak yoksunluğumun bulunmadığına ve memnu haklarımın iade edilmesine yer olmadığı' ifade edildi. Bu mahkeme kararını İlçe Seçim Kurulu'na sunmamıza rağmen 'eksik belge' nedeni ile adaylığımın düşürülmesi yönünde karar alındı. Alınan kararı İl Seçim Kurulu'na taşıyarak itiraz ettik. Fakat İl Seçim Kurulu, İlçe Seçim Kurulu'nun aldığı yanlış kararı değerlendirmek yerine karara yeni gerekçeler üreterek adeta hukuk zorlanarak adaylığımın düşürülmesi yönünde karar vermiştir. İl Seçim Kurulu'nun bu tutumu önceden alınmış bir kararın uygulaması gibidir" diye konuştu.
İl Seçim Kurulu'nun kararına itiraz ederek, bu kez YSK'ya da başvurduklarını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "YSK'da yer alan 2 hakimin de şerh düşmesine rağmen çoğunluğun isteği ile itirazımızı reddetmiştir. Böylelikle yasal hakkım olan seçilme hakkım engellenerek ve adaylığım düşürülerek açık bir hak gaspı yaşanmıştır. Toplum vicdanında mahkum olan bu kararı, bu hukuksuzluğu Anayasa ve uluslararası mahkemeye taşıyacağız."
Görüntü Dökümü
----------
-Toplantıya katılanlar
-Belediye Başkan adayı Aleddin Erdoğan konuşurken
-Toplantıya katılanlardan genel ve detay
(BOYUT: 490,25 MB) (SÜRE: 4,25 DK)
Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,
===============
Sivas'ta alacak verecek kavgasında kan aktı
Sivas'ta alacak verecek nedeniyle çıktığı ileri sürülen kavgada bir kişi bıçakla yaralandı.
Olay, saat 11.00 sıralarında kent merkezi Sularbaşı Mahallesi, İmam Hatip Sokak üzerindeki bir mimarlık ofisinde meydana geldi. İddiaya göre Ş.A.(41), alacak verecek davası olduğu A.T.A.'nın (29) iş yerine gitti. İkili arasında başlayan konuşma bir süre sonra tartışmaya dönüştü. Tartışma sırasında Ş.A., yanında bulundurduğu bıçakla A.T.A.'yı vücudunun çeşitli bölgelerinden 5 kez bıçakladı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan, ardından ambulansla Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan AT.A.'nın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Olay sonrası kaçan şüpheli Ş.A. ise kısa sürede polis ekiplerince gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
-----------
-Olay yeri
-Yaralının ambulansa götürülüşü
-Detaylar
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,
====================
Okuldaki tatbikat gerçeğini aratmadı
Sivas Afet ve Acil Durum Müdürlüğünce (AFAD), Deprem Haftası nedeniyle bir okulda düzenlenen deprem, yangın ve kurtarma tatbikatı, gerçeğini aratmadı.
Şehit Furkan Peker Anadolu Lisesinden gerçekleştiren tatbikata Vali Salih Ayhan ile kurum müdürleri katıldı. Tatbikatta senaryo gereği merkez üssü Sivas'ın Kızılkavraz köyü olan 5,2 şiddetinde deprem yaşandı. Depremin etkisiyle yıkılan okul binasında kalorifer kazanında doğalgaz sızıntısı nedeni ile yangın çıktı. Göçük altında öğrenciler olduğu bilgisi üzerine olay yerine AFAD ve İtfaiye ekipleri sevk edildi. Ekipler ilk önce binadaki öğrencileri tahliye etti ve yaralıları okul bahçesinde kurulan sahra hastanesine taşıdı. Yangında üst katlarda mahsur kalanlar ise AFAD ve itfaiye görevlilerince pencereye kurulan hava tahliye istasyonuyla kurtarıldı. Yaralılara ilk müdahaleyi de 112 ekipleri yaptı. Başarılı bir şekilde organize edilen tatbikat gerçeğini aratmadı.
AFAD İl Müdürü Nazif Ekinci, Türkiye'nin Avrupa'nın en çok deprem riski taşıyan ülke konumunda olduğunu ve her zaman doğal afetlere hazırlıklı olunması gerektiğini belirterek, "1999 yılında meydana gelen Marmara ve akabindeki Bolu, Düzce depremlerinden sonra ülkemizde daha yoğun bir temel afet bilincinin oluştuğunu, afetler öncesi, sırası ve sonrasında alınacak önlemlerle ilgili olarak daha ciddi adımların atıldığını söylemek mümkündür. Türkiye özellikle Avrasya plakası ve Arap yarımadasından kaynaklı olarak Anadolu coğrafyasının maruz kalmış olduğu jeolojik hareketler sonrasında Avrupa'nın en çok deprem riski taşıyan ülkesi konumundadır. Bu nedenle toplum her kesimin ilgilendiren doğal afet gerçeğini zaman zaman hatırlatmak, yapılması gereken doğru şeyleri pratik ve teorik olarak yerine getirerek toplumda temel bir bilinç oturtmamız hayati öneme sahiptir" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Tatbikattan görüntüler
-Kurtarma çalışmaları
-Yangın söndürme tatbikatı
-Yaralılara müdahaleler
-AFAD Müdürünün açıklaması
Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,
====================
Annesinin ölümüne dayanamadı, intihar etti
İzmit'te, annesinin ölümünden sonra psikolojik sorunlar yaşayan Şahin K. (36) kendisini evde iple tavana asarak hayatına son verdi. Şahin K.'nin bıraktığı notta sevdiklerine haber verilmesini istediği öğrenildi.
Bugün öğle saatlerinde, İzmit Yenidoğan Mahallesi Nurettin Paşa Caddesi'nde oturan Şahin K.'den haber alamayan komşuları polise haber verdi. Olay yerine gelen polis, evin penceresinden içeri girdi. Polis, Şahin K.'yi tavandaki çengele iple asılı halde buldu. Ekipler, Şahin K.'nin yaşamını yitirdiğini belirledi. Polis olay yeri inceleme ekiplerinin evdeki çalışmasının ardından Şahin K.'nin cenazesi otopsi yapılmak üzere Kocaeli Devlet Hastanesi'nin morguna kaldırıldı.
Bekar olan Şahin K.'nin yaklaşık 2 hafta önce annesi Nasiye K.'nin yaşlılığa bağlı nedenlerle ölümünün ardından psikolojik sorunlar yaşadığı, bıraktığı notta sevdiklerine haber verilmesini istediği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------
-Olayın yaşandığı evin görüntüsü
-Polis ekiplerinin çalışması
-Detay
Haber: Dinçer AKBİR-Kamera: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),
=================
AK Parti'den 28 Şubat açıklaması
Mersin'de, AK Parti İl İnsan Hakları Başkanı Fatma Nur Yontar Ateş, "Darbeci zihniyeti tarihin karanlık sayfalarına gömen hükümetimiz ve milletimiz sayesinde artık hiç kimse devletin gücünü kullanarak milli iradeye kast etmeyi aklının ucundan bile geçiremez" dedi.
AK Parti İl Teşkilatı, kent merkezindeki Ulu Cami önünde 28 Şubat darbesinin yıldönümünde ortak basın açıklaması yaptı. Hazırlanan bildiriyi okuyan İl İnsan Hakları Başkanı Fatma Nur Yontar Ateş, " Türkiye Cumhuriyeti, 28 Şubat 1997 tarihinde 'Demokrasiye Balans Ayarı' bahanesi ile karanlık bir sürecin içerisine itilmiştir. 'Post Modern Darbe'nin yıl dönümünde demokrasiye yönelik tüm müdahalelerin bir insanlık suçu olduğunu haykırmak için bir aradayız. Yıllar önce bugün, demokrasiyi bir türlü hazmedemeyen vesayet odakları, yetkilerinin dışında devlet gücünü kullanarak, millet iradesiyle seçilen siyasi iradeye müdahale etme girişiminde bulunmuşlardır. Tanklardan aldıkları güçle devirlerinin 1000 yıl süreceği rüyasını görenler, birliğimizi ve bütünlüğümüzü gasp etmeye teşebbüs etmiş; ancak bu devletin gerçek sahibi olan milletimizin iradesine vurulmaya çalışılan pranga Allah'ın izniyle 10 yıl sürmeden tarihin derinliklerinde kaybolup gitmiştir" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
---------
Partililerin taşıdığı pankartların görüntüleri
Katılımcıların görüntüleri
Basın metninin okunması
SÜRE: 01'46" BOYUT: 191 MB
Haber-Kamera: MERSİN,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -15 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?