Dha Yurt Bülteni -2 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni -2

Marmaris'te güzel hava keyfiMuğla'nın Marmaris ilçesinde güzel havayı gören yerli ve yabancı turistler, plajları doldurdu.

19.04.2019 09:46

Marmaris'te güzel hava keyfi

Muğla'nın Marmaris ilçesinde güzel havayı gören yerli ve yabancı turistler, plajları doldurdu.

Güneşli havanın hakim olduğu Marmaris'te hava sıcaklığı 24, deniz suyu sıcaklığı ise 16 derece olarak ölçüldü. Güzel havayla birlikte yerli ve yabancı turistler plajları doldurdu. Kimi tatilciler şezlonglarına uzanarak bronzlaşmaya çalışırken, bazıları denize girdi. Sahil yolları ise bikini ve şortla yürüyüş ve spor yapanlarla renklendi. Otel havuzlarında da plajları aratmayan kalabalıklar oluştu. Tatilciler, havuzda çocuklarıyla oyunlar oynadı. Havuz kenarına çekilen şezlonglara uzananlar, nisan güneşinin keyfini çıkardı. Kimileri ise şemsiye altında kitap okumayı tercih etti.

Marmaris Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinde devam edeceğini, hafta sonuna kadar artışların olacağını belirtti.

Görüntü Dökümü

-----------

Caddelere konumlandırılmış elektronik termometre 24 derece göstermesi

Sahil yolunda bikinili, şortlu yürüyen turistler genel görüntü

Plajlarda şezlonglara uzananlar ve denize girenlerden genel-ayrıntılı görüntü

Otel havuzlarında şezlonglarda güneşlenenler

Otel havuzunda oynayan turistler

(Toplam: 2 dakika 59 saniye-216 MB HD görüntü)

Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),

====================

Adana'da ceylan derisi üzerine altın işlemeli tarihi İncil ele geçirildi

Adana'da polis, ceylan derisi üzerine altın işlemeyle yazılmış tarihi İncil ve 1 madeni para ile mühür ele geçirdi.

Karataş İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, ihbar üzerine 2 kişinin tarihi eser satmak istedikleri ihbarını aldı. Vecdi F.'yi takibe başlayan polisler, şüpheliyi kovalamaca sonucu yakaladı. Vecdi F.'nin üzerinde, ceylan derisi üzerine altın işlemeyle yazılmış İncil ele geçirdildi. Bir diğer operasyonda ise Şefer A.'nın da üzerinden 1 madeni para ile mühür ele geçirdi. Şüpheliler sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Tarihi eserler ise dönemlerinin araştırılması ise Müze Müdürlüğü'ne gönderildi.

Görüntü Dökümü

--------

Altın işlemeyle yazılmış tarihi İncil ve 1 madeni paranın fotoğrafları

SÜRE: 35" BOYUT: 65 mb

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,

==================

Kazada kızını kaybeden annenin feryadı: Benim gül gibi fidanım toprak oldu

Bursa'da eşi Yasin Çelik (35) ile kaldırımda taksi bekleyen Zeynep Tuğçe Deniz Çelik'e (32) otomobiliyle çarparak, ölümüne neden olan sürücü Orçun Türker (31) hakkında 'Taksirle ölüme neden olmak' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakim önüne çıktı. Kızının fotoğrafıyla  katıldığı duruşmada anne Azize Gül Deniz, "Benim gül gibi fidanım toprak oldu. Allah aynı acıyı sana da yaşatsın" diye seslendiği sanık Orçun Türker, "Aracımın nasıl döndüğünü ve durağa çarptığını hatırlamıyorum Pişmanım" dedi.

Kaza, Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesi Mudanya Caddesi'nde geçtiğimiz Ocak ayında meydana geldi.  Zeynep Tuğçe Deniz Çelik, bir yıllık eşi Yasin Çelik ile iş çıkışı buluşup, alışveriş merkezine gitti. Sinemaya giden çift, bir süre sonra evlerine gitmek için yol kenarına gelip, kaldırımda taksi beklemeye başladı. Ancak Orçun Türker'in kullandığı 16 JOT 88  plakalı otomobil, kaldırıma çıkarak, Zeynep Tuğçe Deniz Çelik'e çarptı. Bir otomobil firmasında genel müdür asistanı olan Çelik, kaldırıldığı Uludağ Üniversitesi'nde doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Gözaltına alınan Orçun Türker, sevk edildiği Bursa 4'üncü Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Bursa 7.'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde iddianamenin kabulünden sonra hemen yargılama günü verilen bir firmada Bilgisayar Mühendisi Orçun Türker, hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanık avukatı ile müştekiler baba Mehmet Yaşar Deniz (57), anne Azize Gül Deniz (58), eşini kaybeden Yasin Çelik (35) ve avukatları Esat Söğütlü katıldı. Olay günü arkadaşıyla Mudanya'dan döndüklerini belirten Orçun Türker, "Mudanya'da mesai arkadaşlarımızla beraber yemek yedik. Kendime ait aracımla Bursa'ya dönerken, AVM önündeki bat-çık ta bir aracın sıkıştırması sonucu orta şeride geçtim. Hızım 90 kilometre civarındaydı. Kaymaya başladığım sırada hızımı biraz artımdım. Ancak, toparlayamayınca, frene bastım. Kontrolümden çıkan aracım kaldırıma çıkarak, otobüs durağının önünde ters döndü. Araçtan yanındaki arkadaşımla çıktık. Beş dakika sonra sesleri duyunca hemen ambulansı aradım. Pişmanım. Ailenin acısını anlıyorum. Ailem ellerinden geleni yapacaktırö dedi.

"KIZIM TOPRAK OLDU"

Kızı Zeynep Tuğçe Deniz Çelik'i kaybetmenin acısını hala yaşayan anne Azize Gül Deniz, kızına doyamadan toprak olduğunu söyleyerek, "Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Ne olursa olsun kızım geri gelmeyecek. Başka canlar yanmasınö dedi. Baba Mehmet Yaşar Deniz, sanığın cezalandırılmasını istedi. Olay gecesi eşiyle birlikte sinemaya gittiklerini söyleyen Yasin Çelik, "Eşimle çıktık, otobüs durağın önüne gelip araç bekleyeme başladık. Eşimle sohbet ederken bir aracın yan yatarak üzerimize geldiğini fark ettik. Ancak kaçamadık. Otobüs durağının arkasına düştük. Gözümü hastanede açtım. Sanığın cezalandırılmasını istiyorumö dedi. Avukat Esat Söğütlü, sanığın cezalandırılmasını talep etti. Sanık avukatı, dosyada tüm delillerin toplandığını, müvekkilinin adli kontrol veya belirlenecek kefaletle tahliyesini istedi.

"BİR CANIN KATLEDİLMESİ AĞIR OLMALI"

Mahkeme heyeti kısa bir aranın ardından sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Adliye önünde Demirören Haber Ajansı'na konuşan baba Mehmet Yaşar Deniz, "Alkol alıp direksiyon başına oturan sürücüler için kamu yararına insanların vicdanlarını rahatlatacak meclisten yasa çıkarılmasını istiyorum. Bir canın katledilmesi ağır olmalı. Yetiştirdiğimiz bir canı kaybettik. Geleceği parlak olan bir çocuğu, alkol yüzünden toprağın altına koyduk. Bizde toprağın üzerinde yaşamıyoruzö şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

---------------

Acılı babanın adliye önünde konuşması

Avukat Esat Sögütlü'nün konuşması

Ailenin adliyeden çıkış detayları

Süre: 02.45 Boyut: 310 MB

Haber-Kamera: Halil ÖZÇOBAN/ BURSA,

=================

Kendi mobil oyunlarını yaptılar

Denizli'nin Merkezefendi ilçesinde okuyan iki ortaokul öğrencisi, özgün bir yazılım kullanarak android tabanlı mobil oyun üretti. Hem eğlendiren hem de uzay hakkında bilgilendiren oyunları sayesinde girecekleri yarışmalarda derece elde etmeyi hedefleyen öğrenciler, Türkiye'yi mobil ve bilgisayar oyunları konusunda üst seviyelere getirmeyi hedefledi.

Merkezefendi ilçesinde özel bir kolejde eğitim gören 8. sınıf öğrencileri Alperen Cebe ve Alper Arda İpek, Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Yasin Köse'den aldıkları kodlama eğitiminin ardından mobil oyun yapmaya karar verdi. Aldıkları dersler sayesinde özgün bir yazılım geliştiren öğrenciler, yaklaşık 6 aylık çalışmanın ardından android tabanlı mobil oyun hazırladı. Uzay temalı olan eğitici oyunlarına 'The Golden Ball' ismini veren öğrenciler, Liselere Giriş Sınavı'nın ardından ürettikleri oyunu piyasaya sürecek. Çeşitli seviyelerde farklı gezegen ve uydularda geçen oyun ile eğlendiren ve bilgilendiren öğrenciler, Haziran ayında, Google Play'in düzenleyeceği girişimcilik yarışmasına katılacak.

'HEDEFİMİZ TÜRKİYE'Yİ MOBİL OYUNLARDA ÜST SEVİYEYE GETİRMEK'

Mobil ve bilgisayar oyunları konusunda kendilerini daha da geliştirmek istediklerini belirten 8. sınıf öğrencisi Alperen Cebe, "4 yıldır çeşitli robotik ve kodlama eğitimleri aldık. Bu eğitimler sayesinde kendi oyunlarımızı yapmaya başladık. Bu seviyeye gelebilmek için çok çalıştık ve bu oyunu ürettik. Oyunumuzu daha çok geliştirmek istiyoruz. Liselere Giriş Sınavı'nın (LGS) ardından oyunumuzu yayınlamak istiyoruz. Hedefimiz Türkiye'yi mobil ve bilgisayar oyunları konusunda üst seviyelere getirmek" diye konuştu.

'ZOR, KABİLİYET GELİŞTİRİCİ BİR OYUN YAPTIK'

Oyun hakkında bilgiler veren 8. sınıf öğrencisi Alper Arda İpek ise, "Oyunumuz uzay hakkında bilgiler veriyor. Oyunda bulunan bölümler, farklı gezegen ve uydularda geçiyor. Gezegenlerin yer şekillerine göre hazırlanan bölümlerde oyuncular, farklı zeminlerde zorluk derecesine göre mücadele ediyor. Oyun yüklenirken, o bölümde geçen gezegen ve uydu hakkında oyuncuya bilgi veriliyor. Zor, kabiliyet geliştirici ve bilgilendirici bir oyun yaptık. Oyuncular, oyunda bulunan topu kontrol tuşlarıyla hareket ettirerek puanları toplayıp görevleri tamamlamaya çalışıyor. Bu oyunumuzu daha da geliştirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.

'ÖĞRENCİLERİMİZİN GELECEKLERİ ÇOK PARLAK'

Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Yasin Köse, okulda verdikleri kodlama eğitimi sayesinde öğrencilerinin kendi oyunlarını üretme başarısı gösterdiğini söyledi. Köse, öğrencilerinin geleceğinin parlak olduğunu belirterek, "Öğrencilerimiz gerçekten çok zekiler. Onlara minik dahilerimiz de diyebilirim. Kendi oyunlarını yaparken gerçek yazılım kullandılar. Bugüne kadar kod tabanlı bloklama yaparak oyunlarını yapmışlardı. Bu kez, android tabanlı mobil bir oyun ürettiler. Öğrencilerimizin gelecekleri çok parlak, ileride çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Çünkü sadece oyun oynamıyorlar, oynadıkları oyunları üretiyorlar" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------

-Öğrencilerden detaylar

-Öğrencilerin bilgisayarda kodlama çalışması

-The Golden Ball isimli oyundan detay

-Öğrencilerden Alperen Cebe ile röp.

-Öğrencilerden Alper Arda İpek ile röp.

-Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Yasin Köse ile röp.

Haber. Ramazan ÇETİN -Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

=====================

Anne olmak için taşıdığı beyin pilinin yerini ameliyatla değiştirdi

Bursa'da serebral palsi hastası Canan Aykanat(34), tekrardan anne olabilmek için vücudunda taşımış olduğu beyin pilininin yerinin değiştirilmesi için ameliyat oldu. Eğer Aykanat  hamile kalırsa, beyin pili ile gebe kalan dünyadaki nadir insanlardan biri olacak.

Canan Aykanat'a henüz daha 4 yaşındayken serebral palsi hastalığının bir kolu olan distoni teşhisi konuldu. Hastalığı sebebiyle çocukluğundan beri vücudunda ciddi kasılmalar olan Aykanat, zor günler geçirdi. Konuşma ve yürümede ciddi sorunlar yaşayan Aykanat'a 2017 yılında beyin pili takıldı. Karnına takılan beyin pili sayesinde hastalığın etkisi oldukça azaldı. Eşiyle birlikte çocuk sahibi olmak isteyen Aykanat, beyin pilinin gebeliğe engeli olmadığını araştırdı. Dünyada beyin pili ile hamile kalan insanların olduğunu öğrenen Aykanat, doktoruna başvurdu. Aykanat'ın karnında takılı olan beyin pilinin gebelik sırasında oluşan büyüme ve kasılmalardan dolayı zarar göreceğini söyleyen doktorlar, pilin yerinin değiştirilmesi için Aykanat'ı ameliyata aldı. Beyin pili sol omzuna taşınan Aykanat, 3 ay sonra hamile kalabilecek. Özel bir hastanede tıbbi sekreterlik yapan Canan Aykanat (34), "14 yaşında bir kızım var. Çocuğum olursa bu ikinci çocuum olacak. 4 yaşından beri distoni hastasıyım. Distoni hastalığı Sereblal Palsi'nin bir kolu. Bütün vücudumda kasılmalar var. 4 yaşında boynumda başlayan kasılmalar zamanla tüm vücuduma yayıldı. İlk doğumumu bu kasılmalarla yaptım" dedi.

'AMELİYAT RİSKLİYDİ AMA BEN ANNE OLMAK İÇİN KABUL ETTİM'

İlk doğumunun da oldukça riskli olmasına rağmen bunu göze aldığını belirten Aykanat, öYıllar sonra beyin pili denen bir tedavi çıktı. Ben tedavisi yok diye biliyordum. Uludağ Üniversitesi'nde hastalığımı takip eden doktorum beyin pili ameliyatıyla bu kasılmaların asgariye indirilebileceğini, yürümemin daha iyi olacağını, durumumun daha da düzeleceğini söyledi. Ben tereddüt etmeden ameliyat olmaya karar verdim. Ameliyatlarım İstanbul'da yapıldı. Pil yerinde durmadı. Tekrardan ameliyat oldum. Yine pil yerinde durmayınca tekrar ameliyat oldum ve pili karnıma aldılar. Bir yıl böyle geçti. Daha sonra eşim ve ben bebek istedik. Eşimle beraber doktorumuza başvurduk. Beyin piliyle gebe kalma ihtimalimin olup olmayacağını sorduk. Doktorumuz durumu araştıracağını söyledi ve yaklaşık bir ay sonra geri dönüş yaptı. Gebeliğin benim için risk olduğunu söylediler. Karnım büyüdükçe pilin sıkıntı yaratacağı söylendi. Beynimden karnımdaki pile gelen kablonun gerileceğini söylediler. Pilin tekrar yerini değiştirip sol göğsümün üzerine alındığında hamile kalabileceğimi söylediler. Bende 15 gün önce ameliyatımı oldum. 3 saat süren bir ameliyattı. Doktorlar ameliyatın riskli olduğunu söylediler ama ben o riski kabul ettim. Dikişlerimin iyileşmesi durumunda 3 ay içerisinde doktorum hamile kalabileceğimi söylediö dedi.

'ANNELİĞİ DOYA DOYA YAŞAMAK İSTİYORUM'

Çocuğunun sağlıklı olmasının kendisi için her şey den önemli olduğunu belirten Aykanat, "Kız veya erkek olsun, ikiside başımın tacı. İlk çocuğumda anneliği fazla yaşayamadım. Gençlik yıllarıma denk geldi. 20 yaşında anne oldum. Engelli olduğum için kendime doktor bulamadım. Gittiğim her doktor 'Bebeği alığ gebeliği sonlandıralım' dedi. İlk gebeliğimi de büyük bir korku ve endişeyle sürdürdüm. Doğum yaptıktan sonra da sıkıntı yaşadım. Engellisin ve ilk defa bebek sahibi oluyorsun. Doya doya o anneliği yaşayamadım. Bebeği büyütmek için çevreden destek aldım, annemden destek aldım. Şu anda ilk çocuğun vermiş olduğu tecrübe var. Artık daha rahat bebeğe bakabileceğimö dedi.

'BEYİN PİLİ HAMİLELİĞE ENGEL DEĞİL'

Aykant'ın 1o yıldır tedavisini yürüten Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç.Dr. Sevda Erer Özbek, "Canan'ı distoni tanısıyla takip etmekteyiz. Hipoksik beyin dediğimiz, doğum sırasında oksijensiz kalmayla ilişkili bir hastalığı var. Bunun bulguları olarak da distoni, bütün vücudunda kasılma dediğimiz hareket bozukluğu olarak distoni bulguları mevcuttu. İlaç tedavisiyle, kasılmaları önleyici tedavilere çok iyi yanıt alamamıştık. Bu nedenle yaklaşık iki yıl önce beyin pili tedavisine geçtik. Beyin pili sonrasında da bulgularında belirgin düzelme saptandı. Genç olduğu için gebelik planlandı. Gebe kalmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Pil takıldıktan sonra gebelik sürecinde pil ayarı yapılabilir. Genellikle herhangi bir sıkıntı olmaz. Beyin pili takılması ona bir engel değil. Pil takıldıktan sonra gebelik planı olunca sadece pilin yer değiştirmesi gerekti. Ekip işi olduğu için Beyin Cerrahisi Bölümü'nden Prof. Dr. Ahmet Peker bu yer değişimini sağladı. Şimdi gayet iyi.  Dünyada pil takılıp arkasından gebe kalan hastalar var. Türkiye'de bir veya iki vaka bildirimi var. Canan da iki veya üçüncü olgu olacak. Her Serebral Palsi pil için aday değildir. Çünkü spastisite dediğimiz farklı formları vardır. Bunlara genellikle pil önerilmez" dedi.

Görüntü Dökümü

-----

-Hastaneden detaylar

-Muayene detayları

-Canan Aykanat Röportajı

BUÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç.Dr. Sevda Erer Özbek röportajı

-Genel detaylar

Süre: 5.57 Boyut: 667 MB

Haber: Enver Fatih TIKIR-Muammer İRTEM -Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA,

=================

Yumurtada organik ironisi

Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Yönetim Kurulu Üyesi Derya Pala, organik, kafes ve gezen tavuk yumurtası ayrımlarının yanıltıcı olabileceğine dikkat çekerek, "Çocuklarını haftasonu doğaya çıkarmak yerine AVM'lerde götürenler, onların gezen tavuk yumurtası sayesinde daha sağlıklı besleneceğini düşünüyor. Bu ciddi bir ironidir. Yumurtanın besin değerinde herhangi bir farklılık bulunmaz" dedi.

Tüketicinin sağlıklı beslenme ve organik ürünlere olan merakının kötüye kullanıldığını öne süren YUM-BİR Yönetim Kurulu Üyesi Derya Pala, organik yemlerle beslenen, kafeste yetişen ya da gezen olarak adlandırılan tavuklardan alınan yumurtaların birbirinden hiçbir farkı bulunmadığını söyleyerek, satın alırken üzerinde yazan işletme kodu ve üretim tarihine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Pala, "Gezen tavuk yumurtası, kümeste ve kafeste olmayan tavuğa aittir. Nedense insanlar kendilerinin refah şartlarını tavuğun da refah şartları olarak düşünüyorlar ve doğada olan tavuğun yumurtasının daha sağlıklı olduğunu sanıyorlar. Bu yüzden böyle bir pazarlama anlayışı ciddi prim yaptı. En can sıkıcısı da hem tüketici açısından kandırılmak hem de bizler açısından haksız rekabete uğramak" dedi. Kafeste üretilen yumurtaların da yanlış numaralandırılarak gezen tavuk yumurtası gibi satılabildiğini iddia eden Pala, şunları söyledi:

"Protein değeri açısından ne organiğin ne gezen tavuk yumurtasının ne de kafeste yetişen tavuğun yumurtasının birbirinden hiçbir farkı yok. Besleyici değeri, proteini tamamen tavuğun yumurtayı yapmasıyla ilgili birşey. En iyi yemi yiyen tavuk 24-25 saatte, kuru ekmeği yiyen tavuk ise 4-5 günde bir yumurtlar. Ama yumurtasının içeriğindeki vitamin, protein, enerji ve aminoasit değişmez. Dolayısıyla tüketici organik yumurta almak için 3 kat fazla para veriyorsa neye para verdiğinden emin olmalı. Tavuğun refah koşullarıyla insanın refah koşullarını karıştırmamak lazım. Çocuklarını haftasonu doğaya çıkarmak yerine AVM'lerde götürenler, onların gezen tavuk yumurtası sayesinde daha sağlıklı besleneceğini düşünüyor. Bu ciddi bir ironidir. Yumurtanın besin değerinde herhangi bir farklılık bulunmaz."

TAZELİĞİ İÇİN TUZLU SU YÖNTEMİ

Yapay yumurta olmadığını dile getiren Pala, tüm tavukların son derece doğal ve sağlıklı yemlerle beslendiğini belirterek, "Tavukları beslediğimiz mısır, soya, ayçiçeği ve vitamin içeriğinde hiçbir değişiklik yok. Organik yumurtaları aldığımız tavuklar da organik soyayla beslenmiş oluyor" dedi. Yumurta gibi önemli bir protein kaynağını daha fazla tüketmek için en ucuz ve en tazesine ulaşmaya çalışmanın önemli olduğunu anlatan Derya Pala, yumurta alırken dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili şöyle konuştu:

"Yumurtanın Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından denetlenen kontrollü işletmelerden alındığına emin olunması gerekir. Yumurta üzerinde işletme kodu ve yetiştirme modelinin kodunun olması lazım. Yetiştirme modeli en başta TR'nin önünde yazılı bulunan ve 0'dan 3'e kadar değişen bir numaradır. 0 organik yumurta, 1 serbest dolaşan tavuk yumurtasıdır. 2 kümestedir ama kafeste değildir. 3 de hem kümeste hem kafeste üretilmiştir. Tüketici bunu gördüğü anda işletmenin Bakanlık tarafından denetlendiğini ve yediği yumurtanın sağlıklı olduğunu anlayabilir. Üzerinde numara yoksa bu bir soru işaretidir. Paketin üzerinde üretim ve son kullanma tarihi yazar. Eve geldiğimizde yumurtanın tazeliğinden emin olmak istiyorsak tuzlu suya koyabiliriz. Eğer yumurta dibine çöküyorsa ya da yatay duruyorsa tazedir. Yüzeye çıkıyorsa hava boşluğu artmıştır ve bayatlamaya başlamıştır. Tamamen yukarıdaysa bayattır. Kırdığınızda sarısı dağılıyorsa üretiminden 28 gün geçmiştir."

SOĞUK ZİNCİRE DİKKAT

Yumurtanın saklanma koşullarıyla ilgili bilgiler de veren Pala, soğuk zincirin kırılmaması gerektiğini dikkat çekti. Pala, "Yumurtanın, üreticiden tüketicinin evine kadar, soğuk zincirin kırılıp kırılmadığından emin olamayacağımız için dolaba girmemesi önerilir. Ama satın alındıktan sonra tüketici dolaba koyarsa daha uzun süre taze saklamış olur" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------

-Kafesteki tavuklardan görüntü,

-Yumurtaların ambalajlanmasından görüntü,

-Yumurtaya uygulanan işlemlerden genel ve detay görüntü,

-Derya Pala ile röp.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

=================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni -2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement