Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-3

1)DİYARBAKIR'DA SİLAH KAÇAKÇILARINA OPERASYON: 7 GÖZALTIDİYARBAKIR'da jandarmanın silah kaçakçılarına yönelik düzenlediği operasyonda, 7 kişi gözaltına alındı.

19.05.2019 09:59

1)DİYARBAKIR'DA SİLAH KAÇAKÇILARINA OPERASYON: 7 GÖZALTI

DİYARBAKIR'da jandarmanın silah kaçakçılarına yönelik düzenlediği operasyonda, 7 kişi gözaltına alındı.İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan istihbari çalışmaların ardından Çınar ilçesinde dün silah kaçakçılığı yaptığı iddia edilen kişilere yönelik operasyon düzenlendi. Eş zamanlı baskınlar yapan ekipler, 7 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda, 2 Kalaşnikof piyade tüfeği, 5 Kalaşnikof şarjörü, 186 Kalaşnikof mermisi, 6 ruhsatsız av tüfeği, 179 tabanca mermisi, silah üstü dürbünü ve 2 pala ele geçirildi. Şüphelilerin jandarmadaki sorgularının sürdüğü bildirildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Ele geçirilen silahlar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: DİYARBAKIR,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 12 MB

=======================================================

2)KÖPEKLERİN KOKU ALMAMASI İÇİN EROİNİN ÜZERİNE PUL BİBER DÖKMÜŞLER

VAN'ın Tuşba ilçesinde polisin bir kamyonda, narkotik köpeği 'Alfa' ile yaptığı aramada, kolilerde 132 kilo 410 gram eroin ele geçirildi. Uyuşturucu satıcılarının, narkotik köpeklerinin koku almaması için eroinin üzerine pul biber döktüğü görüldü. İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Tuşba ilçesi Bardakçı Mahallesi'nde oluşturulan uygulama noktasında, şüphe üzerine bir kamyonu durdurdu. Kamyonda narkotik köpeği 'Alfa' ile yapılan aramada, tekstil kolileri içerisine gizlenmiş 132 kilo 410 gram eroin ele geçirildi. Uyuşturucu tacirlerinin, narkotik köpeklerinin koku almaması için eroinin üzerine pul biber döktüğü görüldü.

Uyuşturucuyla ilgili kamyon şoförü gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü

----------------------------

-Narkotik köpeği 'Alfa' ile yapılan aramalar

-Eroinin bulunması

-Kolileri açılması

-Eroinin üzerindeki pul biber

-Detaylar

Orhan AŞAN/VAN, -

=======================================================

3)BAŞKAN SOYER, GENÇLİK KOŞUSUNA KATILDI

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 19 Mayıs Yol Koşusu'na katılarak İzmirlilerin bayram coşkusuna ortak oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında 6'ncı kez düzenlediği yol koşusuna bin 750 kayıtlı atlet katıldı. Konak İskelesi önünden başlayan koşunun startını Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer verdi. İzmirlilerin 19 Mayıs coşkusuna ortak olmak için atletlere eşlik eden Soyer'e ilgi büyüktü.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Koşudan genel ve detay görüntüler

İBB Başkan' ı Tunç Soyer ' in koşuya katılımı.

LİNK 1: dwn.izmir.bel.tr

LİNK 2: https://yadi.sk/d/qO5b6duD3PbaVP

======================================================

4)100 ÇOCUĞA BAYRAM SEVİNCİ YAŞATTI

İZMİR'de sosyal medya üzerinden yaptığı duyurularla üye sayısını 40 bine çıkaran 'Bir Çocuk da Sen Giydir' grubunun kurucusu Nuran Baştan (29) Bayraklı ilçesindeki 100. Yıl İlkokulu'nda 100 çocuğun bayram sevincine ortak oldu. Baştan, önceden tespit ettikleri derslerinde başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere bayramlıklarını teslim etti.

İzmir'de 2016 yılında öğretmen arkadaşının "Çok başarılı çocuklar var. O kadar yoksullar ki imkanım olsa hepsini giydirmek isterim" sözlerinden hareketle sosyal medyada 'Bir Çocuk da Sen Giydir' adlı grubu kuran Nuran Baştan, 3 yılda 51 bin öğrenciye kıyafet yardımı yaptı. Grubun hızla büyümesi nedeniyle büyük mutluluk yaşadığını ifade eden Baştan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile iletişim halinde ihtiyaç sahibi, yetim, öksüz ve engelli öğrencileri tespit ettiğini anlattı. Daha önce eczacı teknikeri olarak çalışan, 1 yıl önce anne olduğu için işini bırakan Baştan, minik kızı Emine Melis ile birlikte ziyaret ettiği 100. Yıl İlkokulu'nda 100 çocuğa bayramlık hediye etti.

Grubun kısa zamanda büyüdüğünü anlatan Baştan, "Şu an Facebook'ta 40 bin üyemiz var. Hepsine çok teşekkür ederim. Çok mutlu ve gururluyum. İhtiyaç sahibi öğrencilerin bayram sevincine ortak oluyoruz. Listedeki çocukların yaş, cinsiyet ve ayak numaralarını üyelerle paylaşıyorum. Tüm Türkiye'den hayırseverler destek oluyor" dedi. Moskova'dan bir grup üyesinin bu bayram bin öğrenciyi giydireceğini belirten Baştan, "Ülke sınırlarının dışına çıktık. İnsanlar bize güveniyor. Bunu boşa çıkarmamaya çalışıyoruz. Bir çocuğun bayram sevincine ortak olmak kadar güzel bir duygu yoktur heralde" diye konuştu.

BU MUTLULUĞA PAHA BİÇİLEMEZ

Üniversite son sınıfta okuduğunu belirten Nuran Baştan, bu yıl Anaokulu Öğretmenliği bölümünden mezun olacağını söyleyerek şöyle konuştu: "Bir Çocuk da Sen Giydir üyeleri şimdiye kadar 51 bin öğrenciye kıyafet ve ayakkabı yardımı yaptı. Grubun büyümesi beni çok mutlu ediyor. İhtiyaç sahibi öğrencilerle başladık, yetim, öksüz, işitme ve zihinsel engelli öğrencilerle devam ediyor. Kış aylarında bot, mont yardımı yapıyoruz. Kızım dünyaya geldikten sonra daha fazla kampanya yaptım. Çocukların yüzündeki mutluluk bana paha biçilemez bir keyif veriyor."

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Hediye paketlerinden görüntü,

-Sınıf içerisinde çocukların isimlerinin okunması ve paketlerin tesliminden görüntü,

-Paketleri açan çocuklardan ve hediyelerden görüntü,

-Bir öğrencinin teşekkür etmesinden görüntü,

-Nuran Baştan ile röp.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,

====================================================

5)ÜÇÜNCÜ KUŞAK GÖMLEKÇİ

İZMİR'deki tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda, üçüncü kuşak olarak gömlek dikimi yapan Önder Madran, yüz yıla yakın geçmişi olan aile mesleğini devam ettirecek son temsilci olduğunu söyledi. Geçmişte babaannesi Pakize Madran'ın Atatürk'e gömlek diktiğini anlatan Madran, "Atatürk için bir şey yapmış olmak onun hayatı boyunca en keyif aldığı olaylardan biriydi. Bu meslek bizim için bir aile işi, ancak göründüğü kadarıyla benimle son bulacak" dedi.

Kemeraltı Çarşısı'nda kişiye özel gömlek diken Önder Madran (48), üç kuşak öncesinden gelen aile mesleğini sürdürüyor. Kuşaktan kuşağa aktarılan bir miras olarak gördüğü mesleğin gençler tarafından rağbet görmediğini söyleyen Madran, babaannesi Pakize Madran ve daha sonra babası Turgut Madran'dan devraldığı bu işin hak ettiği ilgiyi görmesini istiyor. Geçmiş dönemde babaannesi Pakize Hanım'ın Atatürk'e özel gömlekler diktiğini anlatan Madran, "Babaannem, annesi ile birlikte İzmir'e yerleşmiş ve ardından bir ustanın yanında el yapımı gömlek işine başlamış. 1946 yılında babam kendi adına firma kurdu ve bu işi aile mesleği haline getirdik. Ben mesleğin üçüncü kuşak temsilcisiyim. Ben ise bu işe 1988 yılında dahil oldum. Babaannem, İzmir'in kurtuluşunda bayrak diktiklerini anlatırdı. Kendisi Atatürk'e dikilen gömleklerin iliklerini el işi ördüğünü, çok duygulanarak anlatırdı. Atatürk için bir şey yapmış olmak onun hayatı boyunca en keyif aldığı olaylardan biriydi. Bu iş bizim için yüz yıla yakın süredir bir aile işi. Ancak ailede mesleği devam ettirecek kimse yok. Göründüğü kadarıyla benimle birlikte son bulacak" diye konuştu.

'KIZIM BAYRAĞI DEVRALMIYOR'

Gençlerin bu işlere meraklı olmadığını belirten Madran, "Bir işi öğrenmek, sabretmeyi ve sebat etmeyi gerektiriyor. Bugünün gençlerine ne yazık ki bu konuda nüfuz edemiyoruz. Halbuki, bu işe meyletseler ekonomik anlamda da sosyal anlamda da çok iyi yerlere gelebileceklerini düşünüyorum. 23 yaşında bir kızım var, bayrağı benden devralmasını çok isterdim, ancak farklı bir alanda eğitim alıyor. O, bu işi sevmedi. Zaten bütün yaşıtları gibi biraz sabırsız. Oysa ki ben çok emek verdim, çok zaman harcadım. Manevi haz çok üst düzeyde. Bu alan, kar kavgası değil kalite kavgasının olduğu bir alandır. Değişen tüketici talepleri göz önüne alındığında, gençlerin ekonomik anlamda tatmin olabileceği bir alandır. Tanınmış, bilinmiş birçok iş insanı, bürokrat ve üst düzey yönetici müşterilerimizdendir. Öte yandan kadın müşteri sayımız da oldukça fazla. Kadınlar da el yapımı gömleklere ilgi gösteriyor" dedi.

'KALİTE ODAKLI ÇALIŞIRIZ'

Endüstriyel üretim gömleklerle özel yapım gömlekleri karşılaştıran Madran, "Endüstriyel üretim gömleklerde, ana konu verim, maliyet, karlılık ve sürattir. Kişiye özelde ise tamamen birebir müşteri ile temas kurar ve onların bütün isteklerini yerine getirme çabası içinde oluruz. Çok fazla maliyet endeksli çalışmamız yoktur, biz kalite odaklı çalışırız. Aynı tip ürün ve hizmetle herkesi memnun etmek mümkün değil. Bir gömlek, kumaştan ütülenip askıya asılıncaya kadar üç saat içinde hazırlanıyor. Alınan ölçüye göre kumaş ve telalar kesiliyor, dikiliyor. İlik, düğme, kalite kontrolü ve ütüleme işlemleri gerçekleştiriliyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Atölyeden görüntüler

-Ölçü alımından görüntü

-Ender Madran ile röp.

Haber: Hande NAYMAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

==============================================================

6)LİSELİ DOĞUKAN KENDİ KİLOSUNDA AVRUPA ŞAMPİYONU OLDU

İZMİR'de yaşayan lise öğrencisi ferdi sporcu 16 yaşındaki Doğukan Sermikli, 2017 yılında Kung Fu sporunda Türkiye şampiyonu olduktan sonra, geçen nisan ayında Rusya'nın Moskova şehrinde düzenlenen 5. Avrupa Wushu Kung Fu Şampiyonası'nda gençler kategorisinde Avrupa şampiyonluğunu elde etti.

İzmir Buca Atatürk Spor Lisesi'nde 10'uncu sınıfta okuyan ferdi sporcu Doğukan Sermikli, çok küçükken ağabeyinden görüp merak sardığı Kung Fu sporunu 4 yıldır yapıyor. Hem okulda hem okuldan sonra antrenmanlarına sıkı bir şekilde devam ettiği Kung Fu'ya tutkuyla bağlanan Doğukan, kendisi de 2016'da Avrupa Şampiyonu olan antrenörü Hilal Şen'in desteği ile 2017 ve 2019 Türkiye Şampiyonu oldu. Azmini kaybetmeyip, hedefini yükselten Doğukan, geçen 24 Nisan-2 Mayıs tarihlerinde Rusya'nın Moskova kentinde düzenlenen 5. Wushu Kung Fu Şampiyonası'na katılarak 52 kilo alt gençler kategorisinde Avrupa şampiyonu oldu. Avrupa Şampiyonası'nda milli takım ile beraber yarışan Doğukan, hazırlanma sürecinde yaşadığı bir takım zorluklar olmasına rağmen vazgeçmediğini ve başardığını söyledi. Çalışmalarını artırarak Kung Fu yapmaya devam edeceğini ifade eden Doğukan, "Bundan sonraki hedefim dünya şampiyonu olup ülkemi ve annemi daha güzel temsil etmek. Annemi gururlandırdığım için çok mutluyum" dedi.

'ZORLU ANTRENMANLARIN KARŞILIĞINI ALDIM'

Şampiyonaya sabah akşam, günde çift antrenman yaparak hazırlandığını belirten Doğukan Sermikli, "Okuldan çıktıktan sonra yoğun bir şekilde antrenman yapıyordum. 52 kilo sıkletimde bu sene Türkiye şampiyonu, dünya şampiyonu olan zorlu rakiplerim vardı. Onları tek tek yenerek Türkiye şampiyonu oldum ve milli takımla beraber Avrupa Şampiyonası'nda yarışmaya hak kazandım. İlk defa katılacağım için heyecanlı ve stresliydim. Bunları göz önüne alarak daha fazla antrenman yapmaya başladım. Spor lisesinde okuyorum ve ağırlıklı olarak spor dersleri alıyoruz zaten, oradan çıkıp antrenmana gelmek benim için zorlu bir süreç oldu. 5 saat, 4 saat uyuyordum. Ama yine de yılmadım, Hilal ablamla sabah koşularımı yaptım. Pazar günleri bile erken kalkıp çalıştık. Önümüze zorluklar çıktı fakat bunları aşmayı bilip, maçlara döktük. Sonucunda da Avrupa'da ülkemi temsil ederek bayrağı dalgalandırdım. Zorlu antrenmanların karşılığını Moskova'daki turnuvada aldım. İlk defa gittiğim bir ülkede maça çıkmak çok heyecanlıydı. Orada emeklerimin karşılığını alarak şampiyon oldum. Umarım bundan sonra daha güzel şampiyonluklar kazanırım" diye konuştu.

'DÜNYA ŞAMPİYONU OLMUŞ RAKİPLERİNİ DEVİRDİ'

Küçüklüğünden beri Doğukan ile çalışan antrenör Hilal Şen (28) ise, "Ben Doğukan'ın antrenörlüğünden önce onun ablasıyım, yıllardır bu şekildeydi bu. Yılmadan, antrenmanlarımıza devam ettik. Sadece teknik açıdan değil, kondisyon ve güç kuvvet açısından birçok antrenman yaptık. Doğukan azimli ve yılmayan bir çocuk, hedefine neyi koyduysa daima başarabilir. Ben de bu konuda ona güveniyorum. Türkiye Şampiyonası'nda zorlu 4 maç yaptık. İlk maçlarında karşısına dünya şampiyonu rakipleri çıktı, onları devirerek şampiyon oldu. Bundan sonra Avrupa Şampiyonası vardı. Milli takımla yarışmak için çok daha sıkı hazırlandı. Hem partneri Gülenay Göl ile hem de benimle günde çift çalışmalar yaptı. Koşularını yaptı, ağırlığını çalıştı, güreşini çalıştı. Daima çalıştı ve başarıyı hak etti. Geçen sene benim aynı yerde katıldığım Avrupa Şampiyonası'nda yarıştı. Çok güzel, çok teknik bir müsabaka yaparak kendi kilosunda şampiyon oldu" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Doğukan'ın turnuvadaki en son müsabakasından görüntüler

-Doğukan Avrupa Şampiyonu olduktan sonraki sevinç görüntüleri

-Doğukan'ın antrenmanlarından genel ve detay görüntüler

-Hilal Şen ile röp

-Doğukan Sermikli ile röp.

Haber-Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,

=========================================================

7)MİNİK BESİM'İN KAZ YAVRULARIYLA YÜREK ISITAN DOSTLUĞU

MANİSA'nın Saruhanlı ilçesinde yaşayan 5 yaşındaki Besim Korkmaz'ın, dedesinin bahçesinde beslediği yavru kazlarla olan dostluğu dikkat çekiyor.

İl merkezinde yaşayan Ahmet Korkmaz (33), eşi Nermin Korkmaz (30) ile birlikte fabrikada tam gün çalıştıkları için, oğulları 5 yaşındaki Besim Korkmaz, hafta içi de Saruhanlı'nın kırsal Kumkuyucak Mahallesi'ndeki büyükbabası Besim Korkmaz (53) ve babaannesi Ayşe Korkmaz (50) ile kalıyor. Dedesiyle aynı ismi taşıyan Besim Korkmaz, sabahtan öğlene kadar mahalledeki anaokuluna giderek eğitim alıyor. Eve döndüğünde ise çantasını bile sırtından indirmeden doğruca bahçedeki, dedesinin baktığı 11'i yavru olan 12 kaz ile köpeğin yanına koşuyor. Özellikle yavru kazlarla olan ilişkisi, görenlere tebessüm ettiriyor. Yavru kazları ekmekle besleyen minik Besim'in bu sevgisini, yavru kazlar da karşılıksız bırakmıyor. Küçük Besim'in arkadaşlarının yanına oynamaya gittiği vakitlerde de yavru kazlar peşinden ayrılmıyor. Besim peşindeki kazları görenler, tebessüm etmeden duramıyor. Minik Besim'in hayvan sevgisi, görenlerin takdirini topluyor ve örnek oluşturuyor.

Torununun hayvanlarla ilgilenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren evli ve iki çocuk babası Besim Korkmaz, "Torunum okuldan geldikten sonra hemen kaz yavrularına koşuyor. Hayvanları çok seviyor. Onların karnını doyuruyor. Onlarla ilgilenmekten çok mutlu oluyor. Kaz yavruları da ona alıştı. Torunum nereye giderse, onlar da peşinden gidiyor. Bu durumu görenler şaşırıyor. Torunumun hayvanlarla ilgilenmesinden dolayı ben de çok memnunum. Çünkü hayvanlardan zarar gelmez" dedi.

Dedesinin adını taşıyan küçük Besim ise hayvanlarla ilgilenmeyi ve kazları çok sevdiğini söyledi.

Görüntü Dökümü

-------------------------:

Minik Besim Korkmaz'ın kaz yavrularıyla oynaması

Kaz yavrularının Minik Besim Korkmaz'ın arkasından yürümesi

Minik Besim Korkmaz'ın okul çantasıyla okuldan gelmesi

Dede Besim Korkmaz röp.

Minik Besim Korkmaz röp.

Genel ve detay görüntü

Haber- Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA,

===================================================

8)12 BİN YIL ÖNCESİNDEN İNSAN İZLERİNE RASTLANAN MAĞARADAKİ VANDALLIK SÜRÜYOR

MUĞLA'nın Marmaris ilçesinde, Cennet Adası'ndaki 12 bin yıl öncesinden insan izlerine rastlanan Nimara Mağarası içindeki korkulukların kimliği belirsiz kişiler tarafından  sökülmesi ve duvarlarına geçmiş yıllarda kazınan ve sprey boyayla yazılan yazılara yenilerinin eklenmesi, yürekleri sızlattı.

Marmaris'in kuzeybatısındaki, karayolu ile 24 kilometre ve deniz yoluyla 14.4 deniz mili mesafedeki Adaağzı Mevkisi'nde bulunan, 1999 yılında keşfedilerek arkeolojik ve doğal sit alanı ilan edilen Nimara Mağarası'na, her geçen gün insan eliyle verilen zarar artıyor. Tarihe ışık tutan mağaranın duvarları geçmiş yıllarda olduğu gibi yine kimliği belirsiz kişiler tarafından yazı tahtasına çevrilmeye devam ediyor. Çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği mağaranın duvarlarına geçmişte kimliği belirsiz kişilerce yazılan yazılara her geçen gün yenileri ekleniyor. Mağaranın duvarlarına kesici aletlerle kazınan, oje ve sprey boyalarla yazılan 'aşk, tanrı, Allah ve çeşitli tarihler' gibi ifadeler ve sevgiliye yapılan aşk ilanları tepkilere neden oluyor. Mağranın 30 metre kadar içine girilebilmesi için konumlandırılan ahşap korkuluklardan 4'üne de sökülerek, zarar verildi. Ayrıca yakındaki ormanlık alanda da tarihi eser için çok sayıda kaçak kazı çalışması yapıldığı ortaya çıktı. Milli Parklar Müdürlüğü sınırları içinde bulunan, Kültür ve Turizm Bakanlığı sorumluluğundaki mağaradaki bu durumla ilgili yetkililer ise bir açıklama yapmadı.

19 YIL ÖNCE KEŞFEDİLDİ

Nimara Mağarası, 1999 yılında keşfedilerek arkeolojik ve doğal SİT alanı ilanı edildi. 26 Temmuz 2000'da mağara içinde ve çevresinde kazılar başlatıldı. Dönemin Muğla İl Turizm Kültür Müdürü Murat Süslü ile Marmaris Müze Müdürü Neşe Kırdemir tarafından başlatılan kazılarda elde edilen bulguların incelenmesiyle M.Ö. 10 bin yıla dayandığı, yani 12 bin yıl önce insanların mağarayı mesken edindiği tespit edildi. Kazı çalışmalarında mağara tabanındaki açmalardaki kalker tabakası içinde bin 500 kadar renkli cam, keskiler, delgiler ve taş kemikten yapılmış delici alet uçları bulundu. Veriler doğrultusunda, mağarada kesici alet kullanılarak eşya yapılan, Tunç Çağı'na kadar bir boncuk atölyesi belirlendi. Roma döneminde kullandığı tespit edilen yüzlerce kap parçası, pişmiş topraktan yapılmış 50 insan figürü ile çok sayıda sikke bulundu. Marmaris Müze Müdürlüğü yetkilileri, elde edilen çeşitli bulguları inceletmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı'na gönderdi.

2008 YILINDA TURİZME AÇILDI

Çıkartılan tarihi eserler incelenip, kronoloji sıralaması yapıldıktan sonra sergilenmek üzere Marmaris Müze Müdürlüğü'ne teslim edildi. Marmaris Belediyesi yetkilileri harekete geçerek, mağaranın turizme kazandırılması için destek vereceğini açıkladı. Muğla Üniversitesi Bilimsel Danışmanlık, Marmaris Belediyesi ve Marmaris Müzesi turizme açılması için yapılacak çalışmalar için protokol imzaladı. 'Nimara Mağarası' ve çevresinin tarihi dokusuna uygun, insanların ziyaret edebilecek hale getirilmesi için bir yıl boyunca yenileme çalışması yapıldı. Yapılan restorasyon ve çevre düzenlemesinin ardından 2008 yılında tarih ve doğa meraklıları için ziyarete açıldı. Son birkaç yılda ise tarihi mağara adeta kaderine terk edildi.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Mağaraya giden asfalt ve patika yoldaki yönlendirme levhalarından görüntü

Mağaranın dışından görüntü

Mağaranın iç duvarlarındaki yazılardan görüntü

Mağaranın içindeki sökülen tahta korkuluklardan görüntü

Mağara çevresinde yapılan kazılardan görüntü

(Toplam: 3 dakika 4 saniye- 222 MB HD görüntü)

( Haber - Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),

===================================================

9)KENDİNİ CAN DOSTLARINA ADADI

MUĞLA'da yaşayan 48 yaşındaki Handar Şatır, gecesini gündüzüne katarak diktiği bez torbaları sosyal medyadan satarak, 40'ı engelli 50 sokak kedisi ile 2 köpeğin mama ve ilaç masrafını karşılıyor.

İstanbul'da 4 yıl önce engelli kedisi ölen Handan Şatır, engelli sokak hayvanlarına bakmak için bir süre müstakil ev aradı. Günlerce aradığı evi bulamayan Şatır, internette gördüğü kiralık evi çok beğenmesi üzerine geçen yıl Muğla'ya yerleşti. İstanbul Teknik Üniversitesi Moda Tasarımı Bölümü mezunu Handan Şatır, Menteşe ilçesinin Yeniköy Mahallesi'ndeki bahçeli evinde 40'ı engelli 50 sokak kedisi ve 2 köpeğe bakmaya başladı. Can dostlarıyla yakından ilgilenen Şatır, hayvanların mama ve ilaç ihtiyacını da diktiği bez torbaları satarak karşılıyor.

Birçok insanın uyutma kararı aldığı hayvanları yaşama kazandırdığını anlatan Şatır, "Kendimi bildim bileli hayvanseverim. Ailemde hayvansever insanların sayısı çok fazladır. Evimizde kedimiz, köpeğimiz hep vardı. Hayata atıldığım zaman benim kedilerim oldu. Uzun yıllar aynı kediyle yaşadım. Onun ölümünden sonra başka bir kedi sahibi oldum. Hiçbir hayvanımı satın almadım. Engelli kedimin ölümünden sonra özellikle engelli hayvanlara daha fazla ilgim arttı. Yolda yürürken ya da sosyal medyada karşıma hep engelli kediler çıktı. Birçok insanın uyutma kararı aldığı hayvanı kurtarıp, hayata kazandırdım. Ömrümün yettiği kadar kendimi engelli hayvanlara adadım. Ailemizden birisi felçli olduğunda onlardan vazgeçemiyorsak, etrafımızdaki engelli hayvanlardan da vazgeçmemeliyiz" diye konuştu.

Şatır, Muğla Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği'nin de maddi olarak destekleri olduğunu kaydetti.

Görüntü Dökümü

----------------------

Handan Şatır'ın evinin bahçesinde merdivenlere oturarak kedileri sevmesi

Şatır'ın bahçedeki iki köpeği sevmesi

Şatır'ın bez torba dikmesi

Şatır'ın diktiği bez torba ile görüntüsü

Şatır'ın evinin odasındaki kedilerin mama kaplarını düzeltmesi

Şatır ile röp.

(Haber- Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement