1)BODRUM'U SEL VURDU
MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde dün (Cumartesi) sabah saatlerinde başlayan ve aralıklarla etkili olan sağanak yağmur sele neden oldu. Özellikle yüksek kesimlerden inen sel suları nedeniyle cadde ve sokaklar dereye dönerken onlarca ev ve iş yerini su bastı. Aşırı yağıştan korunmak için bindikleri araçlarıyla birlikte denize sürüklenen iki balıkçı ise son anda kurtarıldı. Sel sularının sürüklediği onlarca araç zarar gördü.
Bodrum'da sağanak yağmur hayatı olumsuz etkiledi. Özellikle bugün sabaha karşı etkili olan sağanak yağmur ortalığı savaş alanına çevirdi. Yüksek kesimlerden inen yağmur sularının önüne katıp getirdiği çöp ve kaya parçaları nedeniyle dolan rögarlar taştı. Atatürk, Artemis, Neyzen Tevfik, Mümtaz Ataman, Üçkuyular, Cevat Şakir caddeleri ile bazı ara sokaklar sel suları nedeniyle adeta dereye döndü. Onlarca ev ve iş yerlerini su bastı. Torba Mevkisi'nde balık tutmakta olan Recep Koç (39) ve Cemile Demirtaş (62) aşırı yağıştan korunmak için araçlarına bindikleri sırada gelen sel sularıyla birlikte denize sürüklendi. Kendi imkanlarıyla araçlarının üzerine çıkmayı başaran balıkçıları kurtarmak için bölgeye 2 sahil güvenlik botu, bir dalış timi ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri tarafından kurtarılan Koç ve Demirtaş, denizde başka kimsenin olmadığını ifade etti. Ayrıca denize sürüklendiği belirlenen 3 otomobil daha sahil güvenlik ve itfaiye ekipleri tarafından sabitlenip, sahiplerine bilgi verildi. Sel sularına kapılıp sürüklenen çok sayıda araçta da maddi hasar meydana geldi. Son 24 saatte metrakereye 200 kilogram yağışın düştüğü ilçede, belediye ekipleri suyla dolan cadde ve sokaklarda tahliye ve temizlik çalışmalarına devam ederken, vatandaşlarda ev ve iş yerlerindeki suyu tahliye etmeye çalışıyor.
Görüntü Dökümü
-Sel sularından görüntü
-Sel sularının sürüklediği otomobillerden görüntü
-Su basan ev ve işyerlerinden görüntü
-Denize sürüklenen otomobiller
-Vatandaşlarla röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,
=====================================================
2)KÜTAHYA'DA OTOMOBİL ŞARAMPOLE DEVRİLDİ: 1 ÖLÜ, 1 YARALI
KÜTAHYA'nın Domaniç ilçesinde sürücüsünün kontrolünden çıkıp şarampole devrilen otomobildeki 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.
Kaza, dün gece Domaniç ilçesi Çukurca Beldesi Küçükler Mahallesi yolunda meydana geldi. Evli ve 2 çocuk babası Hüseyin Beytar (40) yönetimindeki 43 US 644 plakalı otomobil, kontrolden çıkıp, şarampole devrildi. Kazada, Hüseyin Beytar yaşamını yitirdi, yanındaki Özgür Özbey ise yaralandı. Vatandaşlar tarafından araçtan çıkarılan Özbey, Domaniç Devlet Hastanesi'ne götürüldü, ilk müdahalesinin ardından da ambulansla Tavşanlı Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Hüseyin Beytar'ın cesedi ise olay yerinde yapılan incelemenin ardından morga kaldırıldı.
GEÇEN YIL DA EVİ YANMIŞ
Domaniç'te oturan Hüseyin Beytar'ın, geçen yıl çıkan yangında evinin kullanılmaz hale geldiği belirtildi. Beytar'ın, komşuları ve esnafın topladığı yardımlarla evini yeniden yaptırdığı bildirildi.
Görüntü dökümü:
-------------------
-Kaza yerindeki ambulansların ve jandarmaların,
-Şarampole uçan otomobilin,
-Ambulanların yaralıları götürmesinden çekilen görüntüler bulunuyor.)
Boyut: 286.05 MB
Mustafa YİĞİT/DOMANİÇ (Kütahya), -
=====================================================
3)GÖLBAŞI GÖLÜ, HATAY'IN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI OLACAK'
HATAY Tabiatı Koruma Derneği (TAKODER) Başkanı Abdullah Öğünç, Kırıkhan ilçesindeki Gölbaşı Gölü'nün, hem kuruyan Amik Gölü'ne alternatif, hem de Türkiye'nin, Hatay'ın dünyaya açılan farklı kapısı olacağını söyledi.
TAKODER Başkanı Abdullah Öğünç, Amik Gölü'nün, 1950-75'li yıllarda, tarımsal alan kazanmak için kurutulmasının ülke tarihinde insan eliyle yapılmış en önemli çevre felaketleri arasında gösterildiğini söyledi. Öğünç, Gölbaşı Gölü'nün Amik'in işleyen bir modeli olacağını kaydetti. Kuruyan Amik Gölü'nün yaklaşık 1 milyon 200 bin dekarlık bir alana sahip olduğunu anlatan Öğünç, "Kurutma işi Amik Ovası'nda tarımı bitme noktasına getirdi. Toprakta tuzlanma, çoraklaşma, susuzluk oluştu. Ayrıca gölün kurutulması Hatay iklimini de doğrudan etkiledi. Binlerce kuşa ve yaban hayata ev sahipliği yapan bir göldü. Gölün kurutulması arkasında gözü yaşlı insanlar bıraktı, bugün Amik Gölü çevresinde kurulu köylerde yaşayan orta yaşlı insanlara sorulduğunda 'kurutulmasaydı, daha mutluyduk' söylemlerini duyarsınız. O dönemde bölgede önemli ölçüde tarım yapılırken, saz ve kamışlar toplanırdı. Balıkçılık yapılıyordu. Yerelden çok, ulusal düzeydeydi" dedi.
'GÖLBAŞI GÖLÜ İŞLEYEN MODEL OLACAK'
Kırıkhan ilçe merkezine 12 kilometre mesafedeki Gölbaşı Gölü'nün, kuruyan Amik Gölü'ne geçmişte su sağlayan ana kaynak özelliği taşıdığını belirten Öğünç, gölün kendi yeraltı suları ve doğusundaki Kurtdağlarının tabanından doğan kaynakla beslendiğini söyledi, suyunun içilebilecek kadar temiz olduğunu belirtti. Öğünç şöyle konuştu:
"Çevre mücadelesine başlamama neden olan etkenlerden biridir. Gölbaşı'nda Amik Gölünün işleyen modeline yönelik çok uzun yıllardır girişimlerde bulunduk, Tarım ve Orman Bakanlığı, ilgili kurumlarla çalıştık. Gölbaşı'nda gelinen noktada bakanlık tarafından ulusal öneme haiz sulak alan ilanı yapıldı. 5 bin 500 dekar civarındaki alan kuruma noktasına da geliyordu. Ayrıca, aşırı ve bilinçsiz şekilde avcılık yapılıyordu. Bütün bu olumsuzluklar gölü tehdit ediyordu. Yaz aylarında göl bitiyor, kuruyordu. Su kullanımı, tarımsal amaçlı evsel atıklardan doğan kirlilik nedenleri ile Amik Gölü ile aynı kaderi paylaşma noktasına gelmişti. Alan şu anda korunan alan statüsündedir. 2017'de yönetim planına geçildi. Mevcut sorunlar masaya yatırıldı. Sorunların çözümüne yönelik çalışma yapıldıö dedi.
'GÖLBAŞI'NA 193 KUŞ TÜRÜ GELİYOR'
Gölün turizm açısından da önemli olduğunu belirten Öğünç, "Kırıkhan Gölbaşı Gölü, Amik Gölü'nün işleyen bir modeline kavuşacak. Geçmişteki yaraları sarmak adına önemli bir şans olacak. Kuşlar için dinlenme istasyonu yapılacak. Bölgede 193 kuş türü tespit ettik. Çalışmalar tamamladığında tabiat turizmi faaliyeti yapılacak. İddia ediyoruz ki; yakın gelecekte göl Hatay'ın Türkiye'nin dünyaya açılan farklı kapısı olacak. Bölgeye kuş gözlemcileri ve doğaya ilgi duyanlar, yerli ve yabancıların geleceği mekan olacak.ö
Görüntü Dökümü
-------------------------
Gölbaşı Gölü
Öğünç açıklaması
Gölden detaylar
SÜRE: 7'56" BOYUT: 888 MB
Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU, Vasi KÖSE/KIRIKHAN(Hatay),
=====================================================
4)İŞ KAZASINDA KOLUNU KAYBETTİ, GÜVERCİNLERLE HAYATA TUTUNDU
ADANA'da çalıştığı çimento fabrikasında 2001 yılında geçirdiği iş kazası sonucu sağ kolunu kaybeden Ahmet Geçer (60), parkta güvercinleri besleyerek ve yem satarak hayata tutunuyor.
Merkez Seyhan ilçesindeki Atatürk Parkı'nda 7 senedir güvercinlerle iç içe olduğunu ve bu durumun kendisine yaşama sevinci verdiğini söyleyen Geçer, "Çimento fabrikasında çalıştığım dönem başıma bir iş kazası geldi ve sağ kolumu kaybettim. Bu durumdan dolayı bir dönem boşluğa düştüm ve birçok zorluk yaşadım. Ne yapabilirim, nasıl hayata bağlanabilirim diye düşünürken, parkta güvercin yemi satan bir arkadaşım beni yanına çağırdı. Oraya gittiğimde güvercinleri beslemek, kuş sesleri, çocukların cıvıltılarının bana iyi geldiğini hissettim" dedi.
'AŞILMAYACAK ZORLUK YOK'
O günden sonra arkadaşının teklifi üzerine kendisinin de güvercin yemi satmaya başladığını ve onlarla iyi bir dostluk kurduğunu belirten Geçer, şöyle konuştu: "Güvercin sevgisiyle birlikte, geçirdiğim kazayı bir nebze de olsa unuttum. Allah'ım bana güç ve sabır verdi. Bu durumu bir engel olarak görmüyorum. Sağlıklı olduğum için şükrediyorum. Ben hayvanları, insanlardan daha yakın buluyorum kendime. Güvercinlerimi her sabah geldiğimde yemliyorum, su veriyorum. Böylece gün geçiyor zaten. Buradan engelli kardeşlerime sesleniyorum. Azmettikten ve hayatın güzelliklerini gördükten sonra aşamayacağımız hiçbir şey yok. Tek isteğim biz engelli vatandaşların günlük yaşantımızı geçirirken karşılaştığımız zorlukların yetkililer tarafından giderilmesidir."
Görüntü Dökümü
------------------------
Ahmet Geçer ile röp
Ahmet Geçer'in güvercinleri yemlemesı
Çocukların güvercinlere yem atması
Genel ve detay görüntüler
SÜRE: 03'30" BOYUT: 389 MB
Haber: Can ÇELİK-Kamera: ADANA,
=====================================================
5)DOMATES VE BİBERDEN PARA KAZANAMAYINCA 'EJDER MEYVESİ' İŞİNE GİRDİ
ANTALYA'da çiftçilik yapan Hüseyin Üzer (47), yıllarca ektiği domates ve biberden para kazanamayınca tropikal bir tür olan 'ejder meyvesi' (pitaya) dikmeye karar verdi. Yakınlarının 'Boşver, sen bu işten para kazanamazsın, vazgeç' demesine rağmen Üzer, sezonda 30 bin TL kazanmayı hedefliyor. Aksu ilçesinde çiftçilik yapan Hüseyin Üzer, kendisine ait tarla ve seraya yıllarca domates ve biber ekti. Kazandığı parayı genelde girdi malzemelerine harcadığını ve kar edemediğini fark eden Üzer, farklı arayışa girdi ve geçen yıl bir yakınının tavsiyesi üzerine ejder meyvesi üzerinde araştırma yaptı. Önce Gazipaşa ilçesindeki bir üreticiyle görüşen Hüseyin Üzer, daha sonra Mersin'e giderek buradaki üreticiler ve meyve fidesi satanlarla görüştü. Gazipaşa ilçesinden 720 fidan alan Üzer, meyveyi yetiştirmek için 1 dönümlük naylon serasını da yeniden düzenledi. Fideler dahil yaklaşık 25 bin TL harcayan Üzer, bakımının kolay olduğunu söylediği ejder meyvesini yetiştirmek için sadece su verdi. İlaç ve ısıtma için ek masraf yapmayan çiftçi Üzer, ilk sene sadece 200 kadar meyve alabildi.
YAKINLARI VAZGEÇİRMEYE ÇALIŞTI
Aksu bölgesinde ejder meyvesi yetiştiren 3 kişiden biri olduğunu anlatan Üzer, bu yıl topladığı 200 meyveyi, tanıtım yapmak adına komşularına dağıttı. Tadının Türk damak tadına yabancı olmadığını belirten Hüseyin Üzer, "Yakınlarım bana 'Boşver, sen bu işten para kazanamazsın. Vazgeç' dediler. Kavun, karpuz, domates, biber ekmemi önerdiler. Ama kimseyi dinlemedim. Yıllarca zaten o ürünlerden para kazanamadım. Artık farklı bir şeyler denemek lazım" dedi.
GELECEK YIL 30 BİN TL KAZANÇ HEDEFLİYOR
İlk sezon için para kazanmayı hedeflemediğini anlatan Üzer, ikinci ve sonraki yıllarda ilaç, gübre ve ek masrafı olmadığı için para kazanabileceğini söyledi. İkinci yılında 30 bin TL'nin üzerinde gelir elde etmeyi hedeflediğini kaydeden Hüseyin Üzer, şimdilik aldığı verimden memnun olduğunu ve bir kişinin 10 dönümlük alana da kolayca bakım yapabileceğini söyledi. Hüseyin Üzer, tane hesabı satılan meyvenin şu an 15 liradan alıcı bulduğunu kaydetti.
EJDER MEYVESİ HAKKINDA
Tropikal bir meyve olan ejder meyvesi son zamanların en çok konuşulanları arasında yer aldı. Vücudun nem dengesini kontrol altında tutan meyve antioksidan özelliği taşıyor. Son derece zengin çözülebilir lif içeren ejder meyvesinin anavatanı Vietnam. Ağırlığı 300 gramdan 1 kiloya kadar çıkabilen tropikal meyve, narenciye ve sebze üretimine alternatif ürün olarak tercih ediliyor.
Görüntü Dökümü
----------
Seradan görüntü
Ejder meyvesinin görüntüsü
RÖP: Hüseyin Üzer
Meyvelerin kesilmesi
Detaylar
302 MB/// 02.43
HABER: Alparslan ÇINAR- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
=========================================================
6)EMEKLİ OLUNCA KAZ ÇİFTLİĞİ KURDULAR
ERZURUM'un Oltu ilçesinde yaşayan Mustafa Aklıbaşında (52) ile İhsan Çelik (54) çalıştıkları kurumdan emekli olduktan sonra kaz çiftliği kurdu. Yaklaşık 6 ay önce kendi bütçeleri ile kurdukları çiftlikte 500 kaz yetiştiren iki arkadaş, kaz çifliğinin daha çok üretime dayalı olacağını belirtti. Ambulas şoförlüğünden emekli olduktan sonra ne iş yapabilirim diye düşünen evli 3 çocuk babası Mustafa Aklıbaşında, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'nden emekli olan arkadaşı İhsah Çelik ile kaz çiftliği kurmaya karar verdi. Emekli ikramiyelerinin bir bölümü ile 500 kaz alan ve küçük bir çiftlik kuran Aklıbaşında ve Çelik, yetiştiriciliğe başladı. Kazların bir bölümünü etlik olarak satacaklarını küçük bir bölümünü de üretim için saklayacaklarını vurgulayan evli ve 3 çocuk babası İhsan Çelik, "İkimizde emekli olunca kendimizi boşlukta bulduk. Geri kalan ömrümüzü kahvehane köşelerinde geçirmek istemedik. Ortak bir karar alıp, kaz yetiştiriciliği yapmak istedik. İlk etapta 500 kaz aldık ve ilçede birde çiftlik kurduk. Bunları büyütüyuruz Bir süre sonra satışını yapıp, elde kalanları kuluçkaya yatırıp yeni yavrular alacağız. Kazın etinden, ciğerine ve tüyüne kadar herşey para ediyor. Hedefimiz büyük. Yöre halkına de örnek olup, herkesin birşeyler yapmasını istiyoruz" dedi
Görüntü Dökümü
----------
-Kazların uzaktan görüntüsü
-Kazlardan detaylar
-Sahiplerinin yem dökmeleri
-Mustafa Aklıbaşında ve İhsan Çelik röp
Murat AYDIN/ OLTU (ERZURUM),
(Süre: 4,53DK/537 MB)
=========================================================
7)KARACABEY LONGOZU'NDA GÖRSEL ŞÖLEN
DOĞAL güzellikleriyle ve içerisinde barındırdığı hayvan ile bitki türleri ile dikkat çeken Karacabey Longoz Ormanları, sonbaharda da renkli görüntüler oluşturdu. Avrupa'da benzeri olmayan ve ünlü oyuncu Şahan Gökbakar'ın 'Recep İvedik 6 Afrika' filmi çekimleri için tercih ettiği Karacabey Longozu, ziyaretçilerini ağırlıyor.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü'nün koruması altında olan Karacabey Longoz Ormanları'nda sonbahar güzelliği yaşanıyor. İçerisinde bir çok biyolojik farklılıktaki canlıları barındıran ve deltalar, göller ile çevrili olan Karacabey Longozu'nda, kuş gözlemciliği ve fotoğrafçılığı, doğa yürüyüşleri, doğa kampları gibi turizm aktiviteleri gerçekleştirmek mümkün. Türkiye'deki 4 longozdan en büyüğü olan ve Avrupa'da benzeri bulunmayan Karacabey Longoz Ormanları'nda ziyaretçi akını yaşanıyor.
'RECEP İVEDİK AFRİKA' FİLMİ İLE ZİYARETÇİ AKINI
Karacabey Longoz Ormanları, aynı zamanda ünlü komedyen Şahan Gökbakar tarafından, 'Recep İvedik Afrika' filmi için set oldu. Ünlü oyuncu, Şubat ayında vizyona girecek filmi için Karacabey Longoz Ormanları'nı tercih ederek çekimlerini burada tamamladı. Bambu ağaçlarından yapılan ve 100 bin TL'ye mal olan Afrika köyü havadan görüntülendi. Şahan Gökbakar, film çekimlerinde sonra Afrika köyünün setini bozmayarak, Karacabey Belediyesi'ne hediye olarak bıraktı. Haftasonunu fırsat bilen vatandaşlar ise hem longozun güzelliklerine, hem de Recep İvedik Afrika filiminin çekildiği bölgeye ilgi gösteriyor. Karacebey Longozu'yla Türkiye'nin en büyük longozuna sahip olduklarını belirten Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, "Karacebey olarak Türkiye'nin en büyük longozuna sahibiz. Ziyaret edenler burada Amazon ormanları, Afrika savanları gibi farklılıkları görüp şaşırıyorlar. Yurt dışında da tanınıyor. Konuya meraklı insanlar geliyor, burada kamp yapıyor. Göreve geldiğimiz andan itibaren keşfedilmemiş, tanınmayan bu alanı önce Karacabey sonra Bursalı hemşerilerimize ve tüm Türkiye'ye tanıtma imkanı içerisinde bulunduk. Burada, ıhlamur, kestane ormanlarımız var. Bu güzelliği keşfeden insanlardan biri de Recep İvedik serisinin oyuncusu Şahan Gökbakar. Recep İvedik 6 Afrika burada çekildi. Bu film Şubat ayanda vizyona girdiğinde Karacabey Longozu daha çok gündem oluşturacak. Filmin burada çekildiğini duyan vatandaşlar buraya akın ediyorlar. Bu atmosferle birlikte buraların ülkemiz ve dünyada tanınması için gayret göstereceğiz. Bursa turizminde de önemli bir destinasyon noktası olacağını umuyoruz" dedi.
AVRUPA'DA EŞİ BENZERİ YOK
Karacebey'de yaşayan ve haftasonlarını Karacabey Longozu'nda geçiren fotoğraf sanatçısı Alper Tüydeş, "Yaban hayat ve özellikle kuş fotoğraflarıyla uğraşıyorum. Doğada gördüklerimi insanlara aktarma peşindeyim. Karacabey Longozu çok özel bir yer. Türkiye'de sayısı az. Avrupa'da ise eşi benzeri yok. Burada orman tabanı, yılın 6 ayı sular altında kalıyor. Ormanda yaptığın kişisel gözlemlerde 270 kuş türünü tespit ettim, fotoğrafladım. Bu rakam da bir bölge için çok önemli. Bu kadar kuş bu alanı seçiyorsa o kuşların bir bildiği vardır. O alanın da daha hassas, daha korunması gereken bir alan olduğu aşikardır.Burada su samuru, saz kedisi, yaban kedisi gibi memeli türlerin yanında; yabani kuğuları da görmek mümkün. Balık kartalı, aka kuyruklu kartal gibi Türkiye'de nadir görülen türleri gözlemleyebileceğimiz bir yer burası" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Recep İvedik film set alanından aktüel ve drone görüntüler
-Longoz ormanlarından aktüel ve drone görüntüler
-Longoz ormanındaki yabani hayvanlardan görüntüler
-Karacabey Belediye Başkanı röportaj
-Doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş röportaj
-Detaylar
Süre: 6.30 Boyut: 727 MB
Haber: Berktuğ Öncü/ Kamera: Mehmet İNAN Format: HD
=====================================================
8)SİGARA PAKETİ İÇİNDE GETİRİLEN HEYKELCİKLERE İNGİLTERE'DEN TALİP
HEYKELTIRAŞ Sedat Sıvış (53), 28 yıl önce Suudi Arabistan'da Kızıldeniz'den çıkardığı denizkestanesi dikenlerinden insan formunda yaptığı 10 heykelciği, sigara paketi içerisinde kaçak olarak Türkiye'ye getirdi. İngiltere'den bir koleksiyonerin talip olduğu 10 heykelin mezata çıkarılacağını belirten Sıvış, 80 bin dolara alıcı bulmasını bekliyor.
Antalya'da oturan heykeltıraş Sedat Sıvış, 1986 yılında işçi olarak Suudi Arabistan'a gitti. Burada bir süre çalışan Sıvış, boş günlerinde Kızıldeniz'e dalışlar yaptı. Kızıldeniz'in dibindeki denizkestanelerinin aşırı büyük olduğunu fark eden Sıvış, birkaçını topladı. Kuruttuğu denizkestanelerinin dikenlerinden heykelcikler yapmaya karar veren Sıvış, ilk etapta dedesi Akif Sıvış, annesi Pakize Sıvış'ın bir arkadaşı başta olmak üzere 10 kişinin minyatür heykelini yaptı.
SİGARA PAKETİNDE KAÇAK GETİRDİ
Suudi Arabistan'da kaldığı 4 yıl süresince çeşitli heykelcikler yapan Sıvış, insan formu verdiği 10 heykelciği 1990 yılında Türkiye'ye dönerken beraberinde getirmek istedi. Ancak Suudi Arabistan'dan Türkiye'ye geçerken gümrükte insan formu taşıyan heykelciklerin çıkışına izin verilmediğini öğrenen Sıvış, bunları getirmenin yollarını aradı. Suudi Arabistan'daki arkadaşlarına da danışan Sedat Sıvış, her biri yaklaşık 8 santimetre olan 10 heykelciği sigara paketlerine yerleştirip kaçak olarak getirdi.
İNGİLTERE'DEN KOLEKSİYONER TALİP OLDU
Sedat Sıvış, 28 yıl önce yaptığı heykelcikleri Muratpaşa ilçesindeki evinin baş köşesinde duran bir kutuda pamuğa sarılı şekilde saklıyor. Zaman zaman çıkardığı heykelciklerin bakımını yapan Sıvış, büyük özen gösterdiği koleksiyonunu satmaya karar verdi. Yurt dışında yaşayan bir arkadaşına bu durumdan söz eden Sıvış'ın heykelciklerine, İngiltere'den tanınmış bir koleksiyoner talip oldu. Heykelciklerin müzayedede sergileneceğini ve yüksek fiyatların konuşulacağını anlatan heykeltıraş Sedat Sıvış, "Suudi Arabistan'da insan figürü yapmak, işlemek yasaktı. Sigara paketleri içerisinde getirdim bunları. Heykelciklerim organiktir. Satmak istiyorum. İngiltere'den bir mezat kuruluşu talip oldu. Önemli bir aile. Buradan elde ettiğim geliri de Adalya Vakfı'na bağışlayacağım. 10 parçanın yaklaşık 80 bin dolara alıcı bulacağını tahmin ediyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Heykellerden detay
Sedat Sıvış'ın heykellerin bakımını yapması
Röp: Sedat Sıvış
Heykel detay
Sedat Sıvış detay
HABER: Alparslan ÇINAR- KAMERA: Aslı DURAN/ANTALYA,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?