Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-4

1)AMELİYATHANEDEN ÇIKMADAN 36 SAATTE 9 BÖBREK, 2 KARACİĞER NAKLİ MEDİCAL Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi ekibi, 36 saat boyunca ameliyathaneden hiç çıkmadan, 9 böbrek, 2 karaciğer nakli yaptı.

09.05.2019 10:40

1)AMELİYATHANEDEN ÇIKMADAN 36 SAATTE 9 BÖBREK, 2 KARACİĞER NAKLİ

MEDİCAL Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi ekibi, 36 saat boyunca ameliyathaneden hiç çıkmadan, 9 böbrek, 2 karaciğer nakli yaptı. 4 cerrah, anestezi, hemşire ve sağlık teknisyenlerinden oluşan ekip, 3'ü kadavra, 6'sı canlıdan böbrek ile 1'i canlıdan, 1'i kadavradan 2 karaciğer nakli sonunda yeşil önlüklerini çıkarabildi. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, geçen hafta 36 saat boyunca verici ameliyatlarıyla birlikte yaklaşık 20 ameliyat gerçekleştirdiklerini belirtti. "Ameliyathaneden hiç çıkmadık" diyen Prof. Dr. Demirbaş, "Organ naklinde planlanan ameliyatlar dışında bağışlanan organlar çıkınca acilen yapılması gereken organ nakli ameliyatları gündeme geliyor. Önemli olan bu ameliyatların hepsinin başarıyla bitmesi. Ekibimiz organ naklindeki bu ruhu, zamanlamayı ve çalışma tarzını gayet iyi benimsemiş bir ekip. Organ nakli sayımızın çok yüksek olmasının nedeni de hastalarımızın ameliyat hakkını geciktirmemek" diye konuştu. Çoğu zaman 'Bu kadar ameliyatı nasıl yapıyorsunuz?' sorusunun gündeme geldiğini kaydeden Prof.Dr. Demirbaş, "O da bizim sırrımız" dedi.

'SADECE AMELİYATLAR ARASINDAKİ KISA MOLADA ÇIKTIM'

36 saat boyunca sadece ameliyat aralarında ameliyathaneden çıkabildiğini anlatan Prof. Dr. Demirbaş, "Burada önemli olan biz değiliz, ameliyata aldığımız bu hastaların sağlığına kavuşması. 36 saat boyunca yaşanan, düzenli bir karmaşaydı. Hiçbir hata yapmadan tabii ki" diye konuştu. Bir cerrah olarak ameliyathaneden çıktığında kendini mutlu hissettiğini ifade eden Prof. Dr. Demirbaş, "Hep şuna inanırım, herkesin yaşama katkıda bulunacağı bir alan vardır. Biz de ekibimizle birlikte yaşama katkıda bulunabileceğimiz en iyi alan olarak görüyoruz. O nedenle bizim için yorgunluğun hiçbir önemi yok. Bu iş, bizim işimiz. Böyle çalışıyoruz. Böyle de çalışacağız. Çünkü aslolan hayattır" dedi.

'36 SAAT BOYUNCA GÜN YÜZÜ GÖRMEDİK'

Karaciğer Nakli Sorumlusu Doç. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu ise, 36 saat boyunca gün yüzü görmeden ameliyathanede olduklarını söyledi. Doç. Dr. Aliosmanoğlu, "Hem canlıdan planlı olan karaciğer nakli hem de Türkiye'nin değişik yerlerinden organ bağışı olunca böyle bir tempoya girdik. 9 böbrek ve 2 karaciğer nakli yaptık. Zorlu ama başarılı ve güzel bir süreç oldu. 36 saat boyunca ekip uyumadı. Ameliyathane dışına çıkamadık. Gün yüzü görmedik açıkçası. Bu sürede ameliyattan ameliyata koştuğumuz için çay ya da kahveyi bile bir iki bardak içebildik" dedi. Zaman zaman böyle tempo yaşadıklarını kaydeden Doç. Dr. Aliosmanoğlu, "Tabi başarılı ameliyatlar olunca yorgunluğu unutuyoruz. Hele de servise çıkıp hastalarımızı iyi görünce bu bizim için mükemmel bir duygu. Yorgunluk kalmıyor. Böbrek nakli olan 9, karaciğer nakli olan 2 hastamızın da durumları iyi. Bir kısmı taburcu oldu bir kısmının tedavisi devam ediyor" diye konuştu.

'YETER Kİ BAĞIŞ YAPILSIN BİZ HEP HAZIRIZ'

Organ Nakli Koordinatörü Dr. Levent Yücetin de, Türkiye'de böbrek hastası 60 bin kişinin diyalize girdiğini, bu hastaların sadece 22 bininin nakil için bekleme listesinde bulunduğunu hatırlattı. Dr. Yücetin, "Çünkü bizim bağışlarla yaptığımız nakil sayısı 500-600 kadar. Yaklaşık 40 bin hastanın bir organ çıkabileceği umudu bile yok" dedi. Organ nakli ekiplerinin büyük özveriyle çalıştıklarını belirten Dr. Yücetin, "Toprak olacak organları bizlerin vasıtasıyla hasta insanlara bağışladıkları zaman gecemizle gündüzümüzle, evimize gitmeden, çoluğumuzu çocuğumuzu görmeden, yemek düşünmeden bu işi yapmaya hazırız. Bizim amacımız bu hasta insanlara hayat vermek. Bunu da ancak bağışlanan organlarla yapabiliriz. Bağış yapılsın biz hep hazırız" dedi.

'NAKİL YAPTIĞIMIZ ÇOCUĞUN İYİ OLMASI İÇİN DUA ETTİM'

Yaklaşık 11 yıllık cerrahi hemşiresi olan Halil İbrahim Güer, 36 saat boyunca ameliyathaneden sadece 5 dakikalık molalarda çıktıklarını söyledi. Güer, "Molaya çıksak bile aklımız ameliyathanedeydi. Amacımız bir an önce ameliyatı bitirmekti" dedi. İşini severek yaptığını, çoğu zaman ailesine ayıracağı zamandan ödün verdiğini söyleyen Güer, "Buradaki cerrahi ekibi, eşimden ve çocuğumdan daha fazla görüyorum. Fedakarlık gerekiyor. Kolay iş değil ama mutlu bir iş. Özellikle çocukların nakilden sonra normale dönmesi bana ayrı mutluluk veriyor. Ameliyathaneden 36 saat sonra çıktığımda nakil yaptığımız bir çocuğun iyi olmasını diledim, dua ettim" dedi.

'İLK İŞİM GÖKYÜZÜNE BAKIP DERİN NEFES ALMAK OLDU'

Cerrahi hemşiresi Barış Çatar ise, "O saatler için 'Anlatılmaz yaşanır' cümlesi geçerli" dedi. Çok yoğun ve yorucu tempoda dişlerini tırnaklarına katıp hastaların iyi olması için çalıştıklarını anlatan Çatar, "Organ nakli gönül işidir. Organ nakli hayat kurtarır. Yine öyle bir tempo olsa yine aynı şekilde çalışırız" dedi. 36 saat boyunca sadece su içtiğini, çay ya da kahve içmeye zamanı olmadığını belirten Çatar, "Ameliyathaneden çıkınca önce gökyüzüne baktım. Çünkü güneşi görmemiştik. Derin bir nefes aldım. Yaptığım ilk iş bu oldu. Şükrettim. 'Bugünü de kazasız atlattık' dedim" diye konuştu.

'ORGAN NAKLİ GÖNÜL İŞİDİR'

Cerrahi hemşiresi Sefanur Kaya da, 36 saat boyunca ameliyathaneden ameliyathaneye koştuklarını anlatarak, "Vakalar arasında sadece 5-10 dakika dinlenebildik. Organizasyonun hızlı bir şekilde olması gerekiyor. Yorucu ama güzel bir tempoydu. Organ nakli gönül işidir. Bir sürü insanın hayatına dokunmak, yararlı olmak çok güzel bir duygu" ifadelerini kullandı.

Ameliyathane Sorumlu Hemşiresi İsmail Gırlıoğlu da 10 ameliyathane, 17 hemşire, 11 anestezi kadrosu ve yardımcı personelle birlikte 50 kişilik bir ekip olarak 24 saat hizmet verdiklerini söyledi.

Görüntü Dökümü

-----------------

Ameliyathane tabelasından detay görüntü

Ameliyathanelerden genel ve detay görüntüler

Röp1: Prof.Dr. Alper Demirbaş

Ameliyattan detay görüntüler

Röp2: Doç.Dr. İbrahim Aliosmanoğlu

Ameliyattan görüntüler

Röp3: Cerrahi hemşiresi Halil İbrahim Güer

Ameliyattan görüntüler

Röp4: Cerrahi hemşiresi Sefanur Kaya

Ameliyathaneden çıkanlardan görüntü

Organ nakli biriminden genel ve detay görüntü

Röp5: Organ Nakli Merkezi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Levent Yücetin

544MB/// 5.00 "

Haber: Selma Kunar- Kamera: Aslı DURAN/ANTALYA,

=================================================

2)KOCASINI SEVGİLİSİNE ÖLDÜRTEN KADININ BABASI: DAMADIM KIZIMA SAKİNLEŞTİRİCİ İĞNE YAPIYORDU

KONYA'nın Altınekin ilçesinde, kocasını, ilişki yaşadığı amcasının oğluna öldürttüğü gerekçesiyle hakkında 'tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenen Zekiye Sarı'nın (32) babası, tanık olarak dinlendiği mahkemede damadının aldattığı kızına sürekli sakinleştirici iğne yaptığını ileri sürdü.

Altınekin ilçesinde çiftçilik yapan, 2 çocuk babası Ali Sarı (37), 2 Kasım 2017 sabahı pancar sökmeye gittiği Yenice Mahallesi Kalınyer mevkiindeki tarlasında işçiler tarafından öldürülmüş olarak bulundu. Sarı'nın başından tabancayla vurularak öldürüldüğünü belirleyen İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Ali Sarı'nın akrabasıyla çevresindeki 70 kişinin ifadesine başvurdu. İfadesi alınan Mükremin Sarı (24), öldürülen Ali Sarı'nın bir süre önce amcasının oğlu İskender Sarı'ya tabanca verdiğini anlattı. Jandarma  3 çocuk babası İskender Sarı'yı (48) gözaltına aldı.

YASAK AŞK CİNAYETİ ÇIKTI

Çiftçi İskender Sarı, ifadesinde, amcasının oğlu Ali Sarı'nın eşi Zekiye Sarı ile 6 aydır ilişki yaşadığını anlatarak, "Zekiye, eşinin ilişkimizden şüphelendiğini söyledi. Eşini öldürmemi istedi. Cep telefonuma 'Şunu ortadan kaldıralım ve şundan kurtulalım yoksa bizi köye rezil edecek' diye mesaj attı. Ali'nin tarlada çalıştığını söyledi. Tarlaya gittim. Traktör üzerinde bir süre Ali ile sohbet ettik. Daha sonra tabancayla başına ateş ederek, öldürdüm. Kaçarken yolda tabancayı attım" diye konuştu.

ÖLDÜRÜP, CESEDİ BAŞINDA AĞLAMIŞ

Cinayetin ardından kuzeninin cesedi başında ağladığını kaydeden İskender Sarı, "Başında yarım saat boyuncu ağladım. Daha sonra da Zekiye'nin evine gittim. Zekiye çay demledi. Karşılıklı çay içtik. Daha sonra birbirimize sarılıp, ağladık. Zekiye'yi çok seviyorum, ona aşığım. Ali'yi öldürdüğüm için pişmanım. Şimdiki aklım olsa öldürmezdim" dedi. İskender Sarı'nın ifadesi doğrultusunda gözaltına alınan Zekiye Sarı da suçunu itiraf etti. Zekiye Sarı, eşinin, telefon konuşmalarından şüphelendiğini belirterek, "Eşim, telefon konuşmalarımdan şüpheleniyordu. Telefonuma gelen bir mesajdan şüphelendi. Savcılığa verip, ortaya çıkarmak istedi. Öyle bir şey olsaydı, ilişkim ortaya çıkacaktı. Ben de bundan korkup, İskender'e mesaj attım" diye konuştu.  İskender Sarı ve Zekiye Sarı, tutuklandı.

'KIZIMA SAKİNLEŞTİRİCİ İĞNE YAPIYORDU'

Haklarında Konya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar İskender Sarı ve Zekiye Sarı'nın yargılanmalarına devam edildi. Davanın 3'üncü duruşmasında tanık olarak dinlenen Zekiye Sarı'nın babası Mustafa Temel, Ali Sarı'nın kızını aldattığını ileri sürdü. Baba Temel, "Zekiye, Ankara ve Konya'da psikolojik tedavi gördü. Hastaneye öldürülen damadım Ali ile birlikte götürmüştük. Damadımın başka kadınlarla ilişkisi vardı. Bu nedenle kızımla araları bozulmuştu. Ali, Zekiye'yi susturmak için iğne yapıyordu. Kızıma neden iğne yaptığını sorduğumda sakinleştirici olduğunu söylerdi. Kızım iyice bunalıma girmişti. Ayrıca intihar etmeye de kalkıştı"diye konuştu.

'ÖLDÜRMEK İÇİN GİTMEDİM'

Tutuklu sanık İskender Sarı ise, tarlaya Ali Sarı'yı öldürmek için gitmediğini savunarak, "Ali'yi öldürmek için tarlaya gitmedim. Bu olaydan dolayı çok pişmanım"dedi. İskender Sarı'nın tanık olarak dinlenen eşi de kocasının tarlaya pancar sökmeye gittiğini, olayda kullanılan tabancayı sürekli yanında taşıdığını anlattı. Duruşma, ertelendi.

ARŞİV GÖRÜNTÜ

Tolga YANIK/KONYA, -

===============================================

3)TERÖRİSTLERİN DAĞA ELEMAN KAZANDIRMA ŞİFRESİ: MAÇA HAZIR OLANLAR VAR MI?

ERZURUM 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen PKK/KCK davasının iddianamesinde, örgütün kırsal alan kadrosuna eleman kazandırmak için yapılan görüşmelerde kullanılan şifre ortaya çıktı. Davada yargılanan Murat Bülbül'e, örgütün Suriye yapılanması PYD- YPG içerisinde olan Velat Sönmez'in kırsala götürmek istedikleri örgüt üyelerini kastederek, "Maça hazır olanlar var mı, yok mu?" diye sorduğu ortaya çıktı.

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nca PKK/KCK terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturmada  Murat Bülbül, teknik takibe alındı. Bülbül'ün Afrin'de PKK/PYD-YPG içerisinde bir süre faaliyet gösterdikten sonra Kobani bölgesine geçiş yaptığı tespit edilen Velat Sönmez ile irtibatlı olduğu tespit edildi. Bunun üzerine gözaltına alınan Murat Bülbül, 8 Ekim 2018'de tutuklanarak, cezaevine konuldu. 'Terör örgütünün kırsal alan kadrosuna yeni katılım sağlamak' amacıyla faaliyetlerde bulunduğu belirlenen Murat Bülbül hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar, 'silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak' suçundan da 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Velat Sönmez ile Murat Bülbül arasında 30 kez telefon görüşmesi yapıldığı yer alarak, Bülbül ve Sönmez arasında geçen şifreli konuşmalar da deşifre edildi. Vedat Sönmez'in 'Maça hazır olanlar var mı, yok mu?' şifresiyle örgüte katılımı sorduğu kaydedilen iddianamede, kırsal alan kadrosuna katılacak olan örgüt üyelerinden 'iyi bir takım' olarak bahsedildiği görüldü.

İddianamede, Sönmez tarafından 'kırsal alan kadrosuna yeni katılım yapacak olan örgüt mensuplarının kimler olduğu, şahısların kırsal alana katılma konusunda hazır olup olmadıkları hususunda gerekli araştırmaların yapılmasının istendiği, Bülbül'ün de talimatları yerine getirdiği bildirildi. Sanık Bülbül'ün katılım yapacak örgüt mensuplarını takip ile görevli olduğu anlatılan iddianamede, kırsal alana eleman temini için irtibat kurduğu kişilerden A.S.'nin ifadesine "Murat Bülbül ile yaptığım görüşmede 'maç' kelimesini terör örgütünün kırsal alanına gitmek anlamında kullandım. Konuşmalarımızın deşifre olmaması için, şifreli bir görüşme yapmıştık" dediği kaydedildi.

İdidanamede emniyetteki ifadesine de yer verilen Murat Bülbül, PYD terör örgütüne katıldığını ancak dağ kadrosuna katılmadığını, silahlı bir eylemde bulunmadığını öne sürdü.

11 kişiyle birlikte örgütün kırsal alanına eleman kazandırma faaliyetlerinde bulunduğunu ifade eden Bülbül, "Velat Sönmez ile telefon ile irtibat kurdum ancak bu şahısların kırsal alana aktarımını gerçekleştiremedim. Velat Sönmez beni telefonla arayıp 'davaya ihanet ettin' şeklinde suçlayıp, tehdit etti. Bu nedenle bu şahısları örgütün kırsal kadrosuna katmak için faaliyette bulundum" dedi.

Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ise Murat Bülbül, konuşmalarda geçen 'maç' kelimesinin şifre olmadığını savundu. Bülbül, 18 Nisan günü görülen ikinci duruşmada yurt dışına çıkış yasağı konularak, tahliye edildi.

İDDİANAMEYE GİREN ŞİFRELİ KONUŞMA ŞÖYLE;

Velat Sönmez: Zaten ben Emre'ye de söyledim. 'İyi bir takım ayarlayın, biz iyi bir futbol oynayalım' dedim.

Murat Bülbül: He onun maçı iyi. 'Çok çıkarmışlar ama yalnız kalmış' de.

Velat Sönmez: Neyse, sen şimdilik elleme, senin telefonun istirahat etsin. Sen de istirahat et. Senin başın ağrımasın. Ben sana dediğim zaman ilgilen ayarla. Sen de böyle gözlem yap. Ne var, maça hazır olanlar var mı, yok mu? Gözün üzerlerinde olsun. Ben seni aradığımda da çalışma tam olsun.

Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM,

=====================================================

4)OSMAN AYIK: İSTANBUL SEÇİMİNİN İÇ PAZARDAKİ TURİZM HAREKETİNE MUTLAKA ETKİSİ OLACAKTIR

TÜRKİYE Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, "İstanbul seçimlerinin tarihinin belli olmasıyla birlikte bunun iç pazar trafiğine, iç pazardaki turizm hareketine mutlaka bir etkisi olacaktır" dedi.

TÜROFED Başkanı Osman Ayık, 23 Haziran'da tekrarlanacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iç pazara etkisiyle ilgili Demirören Haber Ajansı'na değerlendirmede bulundu. Başkan Osman Ayık, "Tabii İstanbul seçimlerinin tarihinin belli olmasıyla birlikte bunun iç pazar trafiğine, iç pazardaki turizm hareketine mutlaka bir etkisi olacaktır. Çünkü Türkiye seçimlere katılım oranı en yüksek olan ülkelerden biri. Vatandaşlarımız bu konuda son derece duyarlı. Dolayısıyla da 23 Haziran'a denk gelen daha önceden yapılmış olan rezervasyonlar olsun, bugünden itibaren yapılmayı düşünülen bütün rezervasyonlarda aslında değişiklikler söz konusu" dedi.

'İPTALLERDE RAKAM NETLEŞMEDİ'

Şu ana kadar rezervasyon iptali ya da rezervasyon tarihlerinin değişimiyle ilgili rakamlarda netleşme olmadığını vurgulayan Osman Ayık, "Kayıtlarımızda gözükmüyor ama bizim beklentimiz yerli misafirlerimizin büyük bölümünün 23 Haziran'a denk gelen tarihteki önceden yapılmış rezervasyonlarını mutlaka iptal ettirecekler. Düşündüklerini yapmayacaklar veya yapılmış olan rezervasyonlarını ileri bir tarihe doğru öteleyecekler diye beklenti içerisindeyiz" diye konuştu.

'DEĞİŞİKLİKLERİ MUTLAKA YAPTIRMALARI LAZIM'

Seçim nedeniyle tatil planlarını değiştirecek tatilcilere de uyarıda bulunan TÜROFED Başkanı Osman Ayık, şöyle dedi:

"İç pazarda seyahat edecek misafirlerimize kanunun onlara verdiği bir takım haklar var. Rezervasyonlarını doğrudan otele yaptırdılarsa otele müracaat etmeleri, bir seyahat acentesi üzerinden paket tur satın aldılarsa, özel bir sözleşmeleri yoksa mutlaka seyahat acentelerine müracaat ederek son bir aya kalmadan rezervasyonlarındaki yapmak istedikleri değişiklikleri mutlaka yaptırmaları lazım. Bunu yaptırdıkları takdirde hiçbir kesintiye maruz kalmayacaklar. Kaldı ki biz işletmelerimiz olarak Türkiye Otelciler Federasyonu'na bağlı tüm konaklama tesisleri, misafirlerimize bu konuda her türlü kolaylığı gösterecek ama burada birazcık hızlı hareket etmek gerekiyor."

Görüntü Dökümü

--------------

TÜROFED Başkanı Osman Ayık röportaj

190 MB/// 01.43"

HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),

============================================

5)İZMİR'DE, ESP ÜYESİ 6 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

İZMİR'de, bölücü terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'a tecrit uygulandığını öne sürüp, basın açıklaması yapan ve ardından açlık grevine başlayan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi 6 kişi, gözaltına alındı.

İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a tecrit uygulandığını iddia ederek, geçen pazar günü basın açıklaması yapan ve ardından açlık grevine başlayan ESP üyelerine yönelik bu sabah saatlerinde eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirdi. İzmir ve Aydın'da yapılan operasyonlarda 6 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler, sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü

--------------

Şüphelilerin sağlık kontrolüne götürülüşlerinden görüntü

Haber: Davut CAN -Kamera: İZMİR,

===============================================

(ÖZEL) -

6)TAHTADAN ARABA YAPIP, YARIŞMA DÜZENLEDİLER

BATMAN'da ortaokul öğrencileri, 'Kendin yap, kendin yarış' projesi kapsamında atık tahtalardan yaptıkları arabaları yarıştırdı. 'Çarıklı Formula' adını verdikleri etkinlikte kıyasıya yarışan öğrenciler renkli görüntüler oluşturdu.

Merkeze bağlı Çarıklı Orta Okulu'nda eğitim alan 10 öğrenci 'Kendin yap, kendin yarış' projesi kapsamında atık tahtalardan araba yaptı. Biten araçların ardından 'Çarıklı Formula' adını verdikleri yarışma tertip ettiler. Köyün yokuşunda bir araya gelen 10 yarışmacı birinci olmak için tahta arabalarıyla kısaya yarıştı. 200 metrelik parkuru öğrencilerden Efecan Eripek birinci olurken, ilk üç yarışmacıya para ödülü verildi. Öğrencilerin tasarım gücünü kullanarak atık tahtalardan kendi arabalarını yaptıklarını anlatan Okul Müdürü Hasan Beyazıt, "10 öğrencinin bu büyük azmini çok önemsiyoruz. Kendi yaptıkları arabalarla köyde yarıştılar. Öğrencilerin girişimci ruhu bizi mutlu ettiö dedi. Yarışmanın birincisi Efecan Eripek de, yarış sonrası okul arkadaşlarıyla birlikte şampiyonluk pozu vererek, "Birinci olduğum için çok mutluyum. Arabama güveniyordum. Tahtadan yaptığım arabanın freni de var. 10 yarışmacı arasında birinci olmanın sevincini yaşıyorum" diye konuştu

Görüntü Dökümü

--------

Öğrencileri okulda arabalarını almaları

Okuldan görüntü

Öğrencilerinin yarış alanına giderken

Yarışmadan görüntüler

Röportajlar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Arif ASLAN-Reşat YİĞİZ/BATMAN,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 283 MB

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement