1)KILIÇDAROĞLU: TÜRKİYE, BÜTÜN DÜNYAYA AÇIKTIR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Turistler de öyle anlaşılıyor ki terörist olacak. Almanya, Fransa, İngiltere, Amerika'daki toplantılara kimler katıldı, kimler katılmadı; buradan gidip, onu tespit edeceklermiş. Türkiye'deki hal esnafını terörist ilan ettin; Alman'dan, Fransız'dan, ABD'liden, Japon'dan ne istiyorsun kardeşim? Şimdi onlar 'Türkiye'ye gitmeyin' diye propaganda yapıyor. Oysa Türkiye, bütün dünyaya açıktır" dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Antalya'nın Konyaaltı ilçesindeki Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıya 'millet ittifakı'nın Antalya Büyükşehir Belediye Bakanı adayı CHP'li Muhittin Böcek, CHP ve İYİ Parti'nin Antalya milletvekilleri ile parti yöneticileri katıldı. Kılıçdaroğlu, konuşması sırasında iki kez 'Antalya' yerine sehven 'Konya' dedi. Toplantıda konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Antalya'nın, dünyanın en güzel ve kendi içinde mucizeleri barındıran kent olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Böyle bir kentte büyükşehir belediye başkanıysanız size ek sorumluluklar getirir. Antalya'yı çok daha kitlelere tanıtacaksınız. Bir film festivalini dahi yapamaz ya da sınırlayan bir konumda olan bir belediye başkanından o festivali uluslararası alanlara kültürü, tarihiyle birlikte taşıyacak başka bir vizyona taşıyacaksınız. O zaman biz de 'Evet, Antalya'nın büyükşehir belediye başkanı, Antalya'yı bir dünya markası yapma yönünde kararlı adımlarla ilerliyor' diyeceğiz" diye konuştu.
'HER KARARI BERABER ALACAĞIZ'
Muhittin Böcek'in Konyaaltı'nda büyük başarılar sağladığını, şimdi bu başarıları bütün Antalya'ya götüreceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Yaptığı her harcamanın hesabını verecek, her projeyi hangi gerekçeyle yaptığını da Konyalılara anlatacak. 'Şu projeyi şu gerekçeyle yapıyorum'. Eğer bir mahalleyle ilgili karar alacaksa Sayın Böcek, o mahallenin muhtarını çağıracaksınız. 'Arkadaş ben sizin mahalleyle ilgili şunu yapacağım, sizin belde, ilçeyle ilgili şunu yapacağım' diye bir iş birliği içinde karşılıklı konuşarak, danışarak, tartışarak, doğruyu bularak, yolunuza devam edeceksiniz. Eğer bunu yaparsınız o zaman 'birlikte yönetelim' anlayışına ulaşmış olacağız; çünkü birlikte yönetmek budur. 'Oturacağım, her kararı ben alacağım'. Hayır. Her kararı beraber alacağız" dedi.
'TÜRKİYE, TARIMDAN KOPARILDI'
Antalya'nın; turizm, tarih ve üniversite kenti olmanın yanı sıra tarım kenti olduğunu da belirten Kılıçdaroğlu, "Binlerce insan üretiyor ve binlerce turistin karnını doyuruyor. Sabah kahvaltıları, öğle ve akşam yemeklerinde tarımda üretilen her şey, bir anlamda turizme tüketim olarak katkı veriyor. Burada üretilenler başka ülkelere gidiyor. Çiftçinin kazanması, üretmesi lazım; ama Türkiye, tarım alanında özellikle üretimden büyük ölçüde koparıldı. Diyeceksiniz ki 'Nereden çıkardınız?'. Türkiye tarımdan koparıldı. 2018'de Yunanistan'dan 115 milyon dolarlık pamuk ithal ettik, bir dönem Antalya pamukta çok önemliydi. 28 milyon dolarlık buğday ithal ettik, 13 milyon dolarlık tütün ithal ettik, tütünde bir dünya markası olan Türkiye. Bazı yabancı firmaların tütün kutuları üzerinde 'Türk tütünü vardır' ifadesinin yer aldığı bir Türkiye'den söz ediyorum. Üstelik bizim tarımsal alan büyüklüğümüz Yunanistan'ın 10 katı; pamuk, tütün ve buğday ithal ediyorsunuz" diye konuştu.
Son 8 yılda hayvan üreticilerinin cezalandırıldığını savunan Kılıçdaroğlu, "Yurt dışına son 8 yılda 7,5 milyar dolar para ödedik. 7,5 milyar doları acaba kendi çiftçimize desek ne olurdu? Emin olun, bırakın, Türkiye'yi Orta Doğu'yu beslerdik" dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gübreye, ilaca, suya, elektriğe, doğal gaza zam geldi. Bastırıyorlar. Bütün bu zamları sindir sen ucuza sat. Nasıl satacak? Zarar ediyor. Zarar eden insan satar mı? Satmaz. Peki üretmediği zaman ne oluyor Türkiye? İthal ediyor. Kim kazanıyor? Yunanistan çiftçisi, Almanya, Hollanda, Fransa, Arjantin, Kanada, Rusya bunlar kazanıyor. Onlar üretiyor, biz onlara para veriyoruz, getiriyoruz ve tüketiyoruz. Oysa Antalya, aynı zamanda görkemli bir tarım merkezi. Her türlü bitkiyi ekmek, üretmek, herkesin kazanabileceği bir ortamı yaratmak mümkün."
'ALMAN'DAN, FRANSIZ'DAN, ABD'LİDEN, JAPON'DAN NE İSTİYORSUN?'
Türkiye'nin dünyaya açık bir ülke olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Şu akla, mantığa bakın. Yurt dışından gelen turistler de öyle anlaşılıyor ki terörist olacak. Efendim orada bilmem ne toplantılarına katılıyorlarmış. 'O turistler buraya geldiğinde biz yaka paça onları yakalayacağız; buyursunlar, gelsinler, doğrudan çıkaracağız, karakola götüreceğiz'. Akla mantığa bakın Allah aşkına? Almanya, Fransa, İngiltere, Amerika'daki toplantılara kimler katıldı, kimler katılmadı; buradan gidip, onu tespit edeceklermiş. Eğer o toplantılara katılan yabancı birisi varsa buraya geldiği zaman hemen yakalayıp, karakola götürecekler. Memlekete hizmet edecekler. Sen kardeşim, barışı, beraber, birlikte yaşamayı, hoşgörüyü ne zamandan beri unuttun? Elin adamından sana ne? Hadi sen Türkiye'deki hal esnafını terörist ilan ettin; Alman'dan, Fransız'dan, ABD'liden, Japon'dan ne istiyorsun kardeşim? Şimdi onlar 'Türkiye'ye gitmeyin' diye propaganda yapıyor. Oysa Türkiye, bütün dünyaya açıktır. Hoşgörünün, birlikte yaşamanın egemen olduğu bir ülkedir Türkiye. Bunun en güzel örneği Antalya'dır. 80 ilden insanlar Antalya'ya geliyor. Kavga mı, geçimsizlik mi var? Hayır."
'BU İŞİN ZARAR EDENİ YOK'
Muhittin Böcek'in bir görevinin de kentle kırsal arasında sağlıklı gelir dengesini sağlamak olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Az önce örneklerini verdi. Kim kazanacak? Kırsaldaki hayvan üreticisi, süt üreticisi, yeni doğan kentteki çocuk, Muhittin Böcek, Antalya kazanacak. Bu işin zarar edeni yok. Bu uygulama Türkiye'de yıllardır yapılıyor. İzmir'de yapılıyor. Tekirdağ'da meralar ıslah ediliyor. Doğrudan doğruya et üreticiden alınıp, tüketiciye düşük fiyattan veriliyor Aydın'da. Bizim bütün büyükşehir belediyelerimiz kırsalla kent arasında sağlıklı bir gelir dengesinin oturması için çaba harcıyor. Örneği var. Aynı şey Antalya'da olacak. Antalya'da tabi daha güzel şeyler olacak; çünkü Antalya aynı zamanda bir kültür kenti. Film festivalleri tek başına yetmez. Aynı zamanda Antalya'nın bir kongreler merkezi olması lazım. Dünyanın bütün önemli kuruluşlarının kongrelerini Antalya'da yapması lazım. Bunun altyapısının oluşturulması lazım. Bunlar da yapılacak göreceksiniz. Çünkü Konya'yı, afedersiniz Antalya'yı görürse Antalya'dan vazgeçmek mümkün değildir."
'HERKESE HER HİZMETİ EŞİT GÖTÜRECEKSİNİZ'
Belediye başkanlarından daha önce de söylediğini belirttiği 2 isteği olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Seçildiğiniz andan itibaren bulunduğunuz beldeyi bütünüyle kucaklamaktır. 'A bölgesi, B mahallesi, bana oy vermedi; ben oraya hizmet götürmeyeceğim' demeyeceksiniz. Herkese her hizmeti eşit götüreceksiniz. Sadece bir ayrıcalık istiyorum. Eğer bir mahalle yoksulsa oraya pozitif ayrımcılık, biraz daha fazla hizmet götüreceksiniz. İsteğim bu. Böylece bir kentte yaşayan bütün insanların huzur içinde yaşamasını sağlayacaksınız. Fakirlik, yoksulluk Antalya gibi bir yerde olmamalı. Antalya gibi bir yerde çocuklar yatağa aç girmemeli. Bunun güzelliğini, altyapısını oluşturmak mümkün ve bütün bu yardımları yaparken kişinin yoksulluğunu asla teşhir etmeyeceksiniz" dedi.
'BİZ HESAP VERECEĞİZ'
Yapılan bütün harcamaların hesabının millete verilmesi gerektiğini vurgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Neyi, kaça yaptınız, ihaleyi kimlerle nasıl yaptınız; bunun da hesabını vereceksiniz. Niçin? Para halkın parası, bana da daha iyi hizmet gelsin, diye ödüyorsunuz bu parayı. Daha iyi yollar, kongre merkezleri, kırsal kent arasında daha sağlıklı bir gelir dağılımı olsun. Hiçbir çocuk yatağına aç girmesin, kent güzel olsun, bizim dışımızda kentte yaşayan diğer canlara da her türlü hizmet verilsin, onlar da korunsun, kurda kuşa sahip çıkalım. E nasıl olacak? Parayla kim ödüyor? Siz ödüyorsunuz, hesabı da vatandaşa verilmeli. Bunlar yapıldığı zaman demokrasi güçlenecek, halka hesap vermenin ne kadar önemli olduğu anlaşılacak. Çünkü demokrasinin çıkış noktası, 'Ödediğin vergi nereye harcandı?' bunu sormakla başlar. Bunu soruyorsanız o ülkede demokrasi vardır. Bunu sormuyorsanız bu işler yürümez. Biz hesap vereceğiz ki vatandaş da en azından bu paraların nerelere harcandığını öğrenmiş olacak."
Görüntü Dökümü
-------------------------
Kemal Kılıçdaroğlu'nun salona gelişi
Partililerin görüntüsü
Kılıçdaroğlu'nun sahneye çıkması
Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
====================================================
2)EDREMİT'TE CHP'Lİ BAŞKAN ADAYININ SÖZLERİ TEPKİ ÇEKTİ
BALIKESİR'in Edremit ilçesinde CHP'nin seçim bürosunun açılışında, Başkan Adayı Selman Hasan Arslan ve diğer partililerin kendi aralarında yaptığı konuşma, bu sırada canlı yayın yapan bölgesel yayın yapan televizyon kanalına yansıdı. Arslan'ın, "Bizim oy Kürdistan'a" diyen müteahhide "Hee bize verecek demektir" sözleri, tepki çekti. CHP Edremit Belediye Başkan Adayı Selman Hasan Arslan, 8 Mart Cuma günü, eskiden belde olan büyükşehir yasasıyla ilçenin mahallesi olan Akçay'da seçim bürosunun açılışına katıldı. Bölgesel yayın yapan televizyon kanalının canlı yayınladığı programda, CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin'in konuşması sırasında Cuma selası okunmaya başladı. Milletvekili Aytekin, "Uzun sürecek arkadaşlar, ben konuşmamı burada sonlandırıyorum" diyerek konuşmasını bitirdi. Ensar Aytekin kürsünün yanından ayrılırken, CHP Edremit İlçe Başkanı Tayfun Gerkuş, Akçay eski Belediye Başkanı Cahit İnceoğlu ve CHP Edremit Belediye Başkan Adayı Selman Hasan Arslan arasında konuşmalar ve şakalaşmalar başladı. O anlar, canlı yayın yapan televizyon kanalının görüntülerine yansıdı. Olayın ardından bazı televizyon kanalında yayınlanan görüntülere göre, partililer arasında şu konuşma geçti:
CHP Akçay eski Belediye Başkanı Cahit İnceoğlu, 'Hoca bizimle ..… geçiyor' dedi. CHP İlçe Başkanı Gerkuş da 'Ağdalı okuyor' diye konuştu. Bu sırada CHP Edremit Belediye Başkan Adayı Selman Hasan Arslan'ın yanına, Edremit'te müteahhitlik yapan Fettah İçen geldi. Hasan Arslan, "Fettahoğlu neredesin ya" diyerek karşıladı. Eski Başkan İnceoğlu ise Fettah İçen'i kastedip, "Bu sefer oylar bize" dedi. Arslan da "Herhalde oyun benim" dedi. Fettah İçen ise "Yok ağabey bizim oy Kürdistan'a" dedi. İçen'in ne dediğini anlamayan Arslan'a, aynı sözleri İnceoğlu ve İçen tekrarladı. Selman Hasan Arslan da "Hee bize verecek demektir" dedi. İçen, Hasan Arslan'ı göstererek, "Kürdistan işte" diyerek sözlerini sonlandırdı.
ARSLAN'DAN BASIN AÇIKLAMASI
CHP Edremit Belediye Başkan adayı Hasan Arslan, olayın ortaya çıkması üzerine dün basın açıklaması yaptı. CHP İlçe binasında yapılan basın açıklamasında Arslan, şu ifadeleri kullandı:
"Dün, Akçay'da seçim irtibat bürosu açılışımız esnasında, okunan sela nedeniyle konuşmalara ara verdiğimiz sırada, Akçay eski Belediye Başkanı Sayın Cahit İnceoğlu ile ayaküstü bir sohbet gerçekleştirirken, daha önce hiçbir ortamda görmediğim, hiçbir neden ve şart içerisinde görüşmediğim bir şahıs yanımıza gelerek, okunan selanın sesiyle de ne dediğini anlamadığım, ancak canlı yayın mikrofonun açık kalması sonucu kamuoyuna yansıyan ipe sapa gelmez, bizim açımızdan hiçbir değeri olmayan ve hem siyasi hem de kişisel olarak kesinlikle katılmadığım ucube bir söylemde bulunmuştur. Az önce de ifade ettiğim gibi, okunan selanın sesiyle ne dediğini kesinlikle anlamadığım, ancak o anki reaksiyon içerisinde bizi desteklediğini söylediğini sandığım bir ifadesine, 'Bizi destekliyorsun, anladım' şeklinde bir yanıt verdim. Yaşanılan hadisenin, çok açık şekilde provokasyon olduğu, Millet İttifakı'nın tüm Türkiye'de, Balıkesir'de ve Edremit'teki gücünü gören ve bundan korkan bazı kirli odaklar tarafından algı yaratılmak amacıyla servis edildiği bellidir. Algı yaratmak ve toplumu farklı şekilde sinir uçlarından yönlendirmek isteyen bu kirli odakları çok iyi biliyoruz ve önümüzdeki günlerde kamuoyuyla da paylaşacağız. İfade ettiğim bu hususu altını kalın şekilde çizerek belirtmek istiyorum."
Fatih Emrah ERDOĞAN/EDREMİT (Balıkesir)-
=====================================================
3)CANAN KARATAY: LAHMACUN EN SAĞLIKLI FAST-FOOD
ŞANLIURFA'da konuşan Prof. Dr. Canan Karatay, "Lahmacun en sağlıklı fast food. Çünkü içinde kıyma var, yağ var, sebze var, soğan var, karbonhidrat var" dedi. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nin davetlisi olarak kente gelen İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Yemek Müzesi'nde bölgeye has yöresel yemeklerini sağlık açısından değerlendirdi. Mutfak Müzesi'nde kadınlar tarafından yapılan yemekleri tek tek inceleyerek yorum yapan Prof. Dr. Canan Karatay, yöreye özgü yemeklerin tereddüt edilmeden tüketilebileceğini söyledi. Şanlıurfa'ya has yöresel yemeklerin tanıtıldığı programda doğal olan her şeyin tüketilmesini öneren Karatay, Şanlıurfa'nın dünyanın en iyi mutfağına sahip olduğunu belirtti.
Şanlıurfa'ya gelindiğinde her türlü yemeğinin rahatlıkla yenebileceğini söyleyen Canan Karatay, "Çok güzel ağırladınız. Gerçekten misafirperverliğiniz dillere destan, çok teşekkür ediyorum. Urfa'nın, bu yörenin yemek zenginliği kusura bakmayın dünyanın hiçbir yerinde yok. Doğallığı bozulmadan istediğiniz kadar yiyebilirsiniz. Doyuncaya kadar doğal olan her şeyi yiyebilirsiniz. Tabi en başta da Urfa'nın sadeyağı, tereyağı, İsotu ve diğer tüm ürünlerini şunu hiç korkmadan söyleyebilirim ki istediğiniz kadar tüketebilirsiniz" dedi.
'LAHMACUN EN SAĞLIKLI FAST FOOD, ÇİĞ KÖFTE SAĞLIKLI YİYECEK'
Şanlıurfa'nın vazgeçilmez lezzetlerin başında gelen lahmacun ve çiğköfte hakkında açıklamada bulunan Karatay, "Yaz sebzeleri kurutulur kış aylarında tüketilir. Kış aylarında patlıcan, biber, domates yenilmez. 12 ay patlıcan ve biber yemek doğru değildir. Çünkü insan vücudu mevsimlere göre programlanmıştır. Yaz aylarında tarla patlıcanı, domatesi ve biberi istediğimiz kadar yiyebiliriz. Kış mevsimi geldiğinde de kış sebzeleri yiyeceğiz. Çiğ köfte sağlıklıdır. Çünkü pişmemiştir ve yanında turp ve yeşillik vardır. Zeytinyağı anne sütüyle hemen hemen aynıdır. Doğal pul biber rahatlıkla yiyebilirsiniz. Lahmacun en sağlıklı fast food. Çünkü içinde kıyma var, yağ var, sebze var, soğan var, karbonhidrat var" diye konuştu.
Programa ev sahipliği yaparak Canan Karatay'a eşlik eden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi'nin eşi Sema Çiftçi, "Bu gün Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Canan Hocamızı Şanlıurfa'da ağırlıyoruz. Bu gün Yemek Müzesinde Şanlıurfa'ya özgü yemeklerimizi tanıttık ve hocamız yemekleri yorumladı. Geldikleri için kendilerine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------------------------
Mutfak müzesinde kadınlarla bir araya gelen Canan Karatay
Kentte özgü yöresel yemeklerin sağlık açısını anlatan Karatay
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK -ŞANLIURFA - DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 212MB
======================================================
4)'BU VAPUR İSTANBUL'A GİDECEK' DİYE BAĞIRAN BALTALI EYLEMCİYİ POLİS İKNA ETTİ
İZMİR'in Konak ilçesinde, bindiği vapurda elinde baltayla, "Bu vapur İstanbul'a gidecek" diye bağıran kişi, paniğe neden oldu. Vapurda yolculuk eden bir polis memuru tarafından ikna edilip, elindeki balta alınan kimliği belirsiz kişi, iskelede polise teslim edildi.
Bugün sabah saatlerinde Karşıkaya- Konak seferini yapan vapurda yolculuk eden kimliği belirsiz kişi, yanındaki baltayı çıkarıp, "Kimse yerinden kalkmasın, bu gemi İstanbul'a gidecek" diye bağırdı. Yolcular durumu polise bildirirken, baltalı kişi telefonla konuştuğu kişiye ise, "Bu vapuru oraya getireceğim" dedi. Bazı yolcular ise o anları, cep telefonlarının kameralarıyla kayda aldı. Bu sırada vapurda yolcu olarak bulunan bir polis memuru, eylemciyi ikna ederek, kimseye zarar vermeden baltayı elinden aldı.
Vapurun Konak İskelesi'ne yanaşmasının ardından şüpheli, burada bekleyen polis ekiplerine teslim edildi. Kimliği açıklanmayan kişinin emniyetteki sorgusunun sürdüğü belirtildi.
Görüntü Dökümü
------------------------------------
Vatandaşın çektiği görüntüler
Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: İZMİR,
=====================================================
5)BEYTÜŞŞEBAP'TA TERÖRİSTLERİN 6 YAŞAM ALANI KULLANILAMAZ HALE GETİRİLDİ
ŞIRNAK'ın Beytüşşebap ilçesindeki Faraşin bölgesinde güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonda, terör örgütü PKK mensuplarının kullandığı 2'si mağara 4'ü oyuk olmak üzere 6 yaşam alanı kullanılamaz hale getirildi.
Beytüşşebap Jandarma Komando Alay Komutanlığı'nca, Faraşin bölgesinde teröristlere yönelik operasyon başlattı. Operasyon sırasında güvenlik güçleri, PKK'lı teröristlerin kullandığı 2 mağara ve 4 oyuk tespit edildi. Teröristlerin kullandığı yaşam alanları operasyon kapsamında kullanılamaz hala getirildi.
BEYTÜŞŞEBAP (Şırnak), -
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -7 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?