Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ardahan'da düzenlenen mitingde dün Diyarbakır'da meydana gelen bombalı saldırıyla ilgili olarak "Provokatif eylem" dedi. Dün akşam HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı telefonla aradığını belirten Erdoğan, "Kendisini dün akşam aradım, telefonuma çıkmadı. Niye çıkmıyorsun, çık. Bu kadar uzaklar işte. Çünkü meydanlarda istedikleri gibi söyleyecek, biz onlara bir şey söyleyince beyler rahatsız olacak. Ben insani görevimi yapayım dedim, o kadar" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte özel uçakla geldiği Kars'tan helikopterle Ardahan'a hareket etti. Helikopter, saat 11.45'te 25'inci Hudut Tugay Komutanlığı sahasına indi. Tören mangasını selamlayan Erdoğan, buradan PTT Meydanındaki miting alanına geçti. 'Hasbihal' etmeye geldiğini belirten Erdoğan, yaradılanı yaratandan dolayı sevdiklerini, 78 milyon içinde ayırım yapmadıklarını savundu. Cumhuriyet döneminde yapılan yatırımları 3'e, 5'e, 10'a katlayarak Türkiye'yi geleceğe hazırladıklarını anlatan Erdoğan, Ardahan'a 12 yılda bakanlıklar tarafından eski para ile 3 katrilyon, 100 trilyon lira yatırım yapıldığını belirtti. Mitinge katılan yaklaşık 10 bin kişinin "Ardahan seninle gurur duyuyor" sloganları ile mutlu olan Erdoğan, "Ben de sizinle gurur duyuyorum" karşılığını verdi.
SEÇİMDE GRİ TONLAR YOK OLACAK İDDİASI
Sıkıntılar içinde yaşayan Ahıska Türkü'nün derdine derman olmak için çalışma yürüttüklerini anlatan Erdoğan, 9 ayrı ülkede 500 bin civarında Ahıska Türk'ü yaşadığını, son 10 yılda 24 binine vatandaşlık verdiklerini bildirdi. Ukrayna'daki iç savaştan dolayı orayı terk eden 677 aileyi Türkiye'ye getireceklerini ifade eden Erdoğan, TOKİ'nin tamamlanmak üzere olan konutları tahsis ederek iskanlarını sağlayacaklarını belirtti. Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:
"Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden birini yaşayacak. Gri tonların yok olduğu, her şeyin siyah ve beyaz olarak ikiye ayrıldığı seçim olacak. Bir tarafta yeni Türkiye, diğer tarafta tüm parti ve örgütleriyle yerli ve yabancı medyasıyla eski Türkiye var. Seçimle iş başına gelmiş cumhurbaşkanı olarak benim safım, milletin yanı, milletin safı olacaktır. Gerçekleri göstermek için meydanlardayım. Bu benin cumhurbaşkanı olarak görevim. Bunlara 5 koyun ver, kaybeder gelirler. Fakat Türkiye'yi nereden aldık nereye getirdik. 230 milyar dolar milli geliri olan Türkiye vardı, şimdi 800 milyar dolar olan Türkiye var. Bizden önce şu MHP, DSP, ANAP'ın IMF'ye borç bırakmadılar mı? 23,5 milyar dolar borçları vardı biz ödedik."
"SEN KİMSİN TERBİYESİZ, HADDİNİ BİL"
Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklarla mücadele ederek bugünlere geldiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, memur, işçilere 15 katrilyon (milyar) KEY ile birlikte konut edindirme yardımı olarak da 18.5 katrilyon (milyar) ödeme yaptıkları anımsattı. Hepsinin bu günaha ortak olduğunu, bunları temizleyerek bu günlere geldiklerini kaydeden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SKK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemi de bildiklerini söyledi. Erdoğan şöyle devam etti:
"Bir İngiliz gazetesi, seçimle ilgili olarak ne diyor? Tam batılılaşmamış, yoksul, Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilmez. Sen kimsin terbiyesiz. Haddini bil. Ne zamandan beri size böyle bir yetki verildi. Türkiye artık mandaların egemen olduğu bir Türkiye değil. O tarih oldu tarih. Artık bu milletin gerçek evlatları bu ülkede yönetime sahip. IMF dedim ya. Başındaki adamla son Davos gidişimde görüşme yapıyorum, kendisine dedim ki 'siz bize para mı verdiniz, yoksa başka birşey mi?' Sen, dedim paranı borç takviminin ödemesiyle ilgili süreçte alırsın, biz size öderiz. Biz Yunanistan gibi 'ödemeyiz' demiyoruz. Öderiz. Ama bize emir vermezsiniz dedim. Emir vermeye kalkmayın. IMF'nin başkanı da zaten fazla kalamadı. Orada bitti, ödedik 23.5 milyar. Biz buyuz. Bu millet sıradan bir millet değil. Geçmişte de Türkiye için 'kendi başına bırakılmayacak kadar önemli bir ülke' diyorlardı. Şimdi de bizim kendi ülkemizi yönetmemize izin vermeyeceklerini söylüyorlar. İşte bunun için 12 yıldır milli irade vurgusu yapıyoruz. Yani bu ülkeyi sen yöneceksin, sen arkadaş başkaları değil. Kendimizi yönetmemize izin vermeyeceklerini söylemekle kalmıyorlar, birşey daha söylüyorlar. Eğer Erdoğan pazar günü istediğini alırsa 'durdurulamaz olacak' diyorlar. Erdoğan diyerek sanmayın ki şahsımı kast ediyorlar. Asıl durdurulamaz dedikleri Türkiye. O da bir Alman gazetesi. 3'üncü havalimanı temelini attık ya bunlar kudurdu. 12 milyar Euro maliyeti. Yılda 150 milyon yolcu gidip- gelecek oradan. İş bilenin kılıç kuşanın. Böyle kuru sıkı atmakla bu iş olmuyor."
"DENİZİN ALTINDAN METROYU, YAYLI SİSTEMİ YÜRÜTÜYORUZ"
Kılıçdaroğlu'ndan yönetici olmayacağını ileri süren Erdoğan, Marmaray'dan 18 ayda 75 milyon yolcunun geçtiğini anımsatarak, "Dedemiz Fatih gemileri karadan yürüttü. Biz de ey dedem Fatih sen gemileri karadan yürüttün, bizde denizin altından metroyu, raylı sistemi yürütüyoruz. Olmaz dediler biz yaptık. Şimdi boğazın üzerine Yavuz Sultan Selim köprüsünü yapıyoruz. Dünyanın en geniş köprüsü, 4 gidiş, 4 geliş. Ortasından da hızlı tren geçecek. Düşünebiliyor musun nereden nerelere geliyoruz? Bunu da 3'ünü havalimanıyla birleştiriyoruz. ve Marmara'nın güneyinden denizin altından bir tünel daha daha yapıyoruz. 2017'de bitecek. Bak biz 'cek, cak'la konuşmuyoruz. 'Yaptık, yapıyoruz' diye konuşuyorum" diye konuştu.
Mazlumun yanında olacaklarını anlatan Erdoğan, Amerika'da yayınlanan New York Times Gazetesinin geçmişe Sultan Abdulhamid'e, Menderes'e, Özal'a saldırdığını anımsatarak şimdi de aynı gazetenin kendisine kin kustuğunu söyledi. Erdoğan "Bu gazete patronları belli kim. Maalesef Yahudi sermayesi. Kardeşlerim bir başka dergide bizi 'Türkiye'yi durdurmanın yolunu eş başkanların partisini desteklemek olduğunu' yazıyor. Bunların hiç birinin asıl derdi şahsım değil. Benim üzerimden Türkiye'yi hedef alıyorlar. Ey benim aziz milletim Türkiye yarın bu tezgahı kuranlara hak ettiği cezayı verecek mi?" diye söyledi.
HEDİYE NİNE: SANA AŞIĞIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ezan okunduğu sırada konuşmasına ara verince, ön sıralarda bir kadının kendisine dua ettiğini gördü ve barikatlara kadar gitti. Daha önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e bir sepet kendi ürünü olan peynir, yumurta, bal veren 78 yaşındaki Hediye Şero, "Sana aşığım. Rüyalarımda seni görüyorum. Sana dua ediyorum" dedi. Erdoğan, Hediye nine ile bir süre sohbet ettikten sonra platforma giderek konuşmasını sürdürdü. CHP'nin geçmişte "Kabe Arabın olsun Çankaya bize yeter", HDP'nin de "Bizim Kabemiz Taksim'dir" dediğini bsöyleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Kürt kardeşlerimin bunlara ben asla oy vermeyeceğini biliyorum. Ama şunu söylemem lazım: Öyle bir ders verilsin ki bizim kutsallarımıza bunlar saldırmasın. Bizim Kabe'miz Mekke, başka Kabe'miz yok. Kıbleye yöneldiğimiz zaman biz oraya yöneliriz. Kardeşlerimiz birileri geçmişte siyasal Türkçülük yapıyordu, şimdi bir de siyasal Kürtçülük çıktı. Birisi makbul Türk, öbürü makbul Kürt. Ne o, ne o. Biz yaradılanı yaratandan ötürü seviyoruz. 78 milyonu Allah için sevdik. Bütün bunlarla beraber bunların makbullükten anladığı; inancından, tarihinden kendi ideolojilerinin sınırlarına mahkum ettiği insan tipi. Bunların Türkiye'nin gelişmesi diye bir dertleri yok. Mileti devre dışı bırakmak istiyorlar. İstikrarlı, güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Onun için eski Türkiye diyorlar. Pensilvanya'sıyla, Kandil'iyle, Ermeni lobisiyle bu ülkenin düşmanı ne kadar örgüt varsa hepsi arkalarında. Millete hizmet için biraraya gelemeyenler yeni Türkiye'nin önüne geçmek için kol kola giriyorlar."
"DİYARBAKIR'DA OLANLAR, PROVOKATİF BİR EYLEM"
HDP'nin Diyarbakır mitingi sırasında meydana gelen patlamaya değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun seçimlere gölge düşürmek için yapılmış provokatif bir eylem olduğunu belirtti. Erdoğan konuyla ilgili şunları söyledi:
"İşte buyurun dün Diyarbakır'da olanlar. İşte bunlar herhangi bir partiye yönelik değil. Yarın yapılacak seçimlere gölge düşürmek için provokatif bir eylem. Provokatif bir eylem. Ben ölenlere Allahtan rahmet diliyorum. Yaralılara şifalar diliyorum. Ölenlerin yakınlara sabırlar diliyorum. 6-7-8 Ekim olaylarının eş başkanı onu söyledim. Kendisini dün akşam aradım, telefonuma çıkmadı. Niye çıkmıyorsun, çık. Bu kadar uzaklar işte. Çünkü meydanlarda istedikleri gibi söyleyecek, biz onlara birşey söyleyince beyler rahatsız olacak. Ben insani görevimi yapayım dedim, o kadar. Cumhurbaşkanlığı makamında da açıklama yapıldı. Ortak yayınında açıklamamı yaptım, görevimi bitirdim."
"ALLAH'IN VERDİĞİ CANI SADECE O ALIR. KORKMAK YOK"
Seçimlerde sandıklara sahip çıkılmasını, isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz hep birlikte sandıklara sahip çıkacağız. Yüksek katılımı sağlayacaksınız. Allahın verdiği canı sadece o alır. Korkmak yok. Hepimiz vademizi yaşıyoruz. Bundan başkası yok. Bilelim ki bunların oyunları yarın bozuluyor. Bunu siz bozacaksınız. Amerika, Almanya, şuradaki, buradaki gazeteler şunu yapmış, bunu yapmış önemli değil. Bu tezgahın merkezinde de bölücü örgütün güdümündeki partiyi yerleştirmiş. Millet ne diyorsa o olur. Millet barajı aşsın derse aşar, demezse aşmaz. Milletin iradesine saygı duyacaksın o kadar basit. Bu ülkede demokratik açılımı biz başlattık, o zaman böyle bir parti yoktu. En sonunda bunu çözüm sürecine ulaştırdık. Ama sen bölgede milleti silahla, baskıyla Kandil'den gelen emirlerle yönetilen partiye oy vermeye zorlarsan 1940'ların faşist tek parti anlayışını hortlatlaya çalışmak olur. Bu millete bir CHP yetti zaten, Menderes'e kadar. Ne oldu Menderes geldi sildi, süpürdü. Menderes'i ipe götürdüler. İnanmıştı şehit oldu. Bu millet tek parti zulmünü yaşadı bir daha yaşamaz."
Hacı Bektaş-ı Veli'nin "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız" sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Hep birlikte Türkiye olacağız. Birlik çok önemli. Bakın siyasi partilerin dışında parlamentoda güç olabilir mi? Bir bağımsız milletvekili parlementoda birşey yapabilir mi?" diye konuştu. - Ardahan
Son Dakika › Güncel › Erdoğan, Ardahan'dan Demirtaş'a Seslendi: Telefonuma Niye Çıkmıyorsun? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?