"Güney Yarımküre Ülkeleri Arasındaki İşbirliği ve Kalkınma Süreçleri" Toplantısı

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Serdar Çam, Türkiye'nin yardımlardaki performansıyla güney-güney işbirliği projelerinde önemli fikir alışverişlerine katkı sağlayabileceğini, somut projeler geliştirebileceğini, halen yürütülen ortak projelerin sayısının ve çeşitlerinin artırılabileceğini belirtti.

Çam, "Güney yarım küre ülkeleri arasındaki işbirliği ve kalkınma süreçleri"nin ele alındığı toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlarken, dünyada giderek artan yardım faaliyetleriyle ilgili çalışmalarına yeni ülkelerin dahil olduğunu ve bunların başında Türkiye'nin geldiğini söyledi.

Türkiye'nin dış yardımlarda yaptığı çalışmaların başarısı, etkinliği ve verimliliğinin dikkati çektiğine değinen Çam, "Böyle bir toplantıya ev sahipliği yaparak, çalışmalarımızı aktarmada önemli bir fırsat bulmuş oluyoruz. Geçen yıl Türkiye, dış yardımların artış hızında birinci, acil ve insani yardımlarda da dünya dördüncüsü oldu. Bu toplantılar vesilesiyle karşılıklı olarak bilgi ve tecrübenin transferi sağlanıyor" dedi.

Çam, Türkiye'nin güney-güney işbirliğindeki rolüne ilişkin bir soru üzerine, geleneksel yardım yapan ülkelerin sağlamış olduğu katkılardan ziyade güney-güney işbirliğiyle yapılacak çalışmaların da önemli bir katkısının olacağı konusunun çeşitli platformlarda tartışıldığını dile getirerek, "Biz, yardımlardaki performansımızla güney-güney işbirliği projelerinde önemli fikir alışverişlerine katkı sağlayabiliriz, somut projeler geliştirebiliriz, çeşitli ülkelerle yapmış olduğumuz ortak projelerin sayısını ve çeşitlerini artırabiliriz" diye konuştu.

Güneydeki ülkelerin dünyadaki ihtiyaçların karşılanmasına çok önemli katkılar sağlayacağına inandıklarını ifade eden Çam, şunları söyledi:

"Aslında artık her şeyin kalıpların dışına çıkartılması gerektiğine inanıyoruz. 'Kim güneydir, kim kuzeydir, kim zengindir, kim fakirdir?'... Bunlar bir şekilde zaman içinde değişken konuma gelebiliyor. Bugün için güçlü, zengin, muktedir bir şekilde yardım yapabilen bir ülkeyken, bir süre sonra yardım almaya muhtaç konuma gelebiliyorsunuz, doğal afetler, krizler, savaşlar, terörizm faaliyetleri nedeniyle. En somut örneği, burnumuzun dibindeki Suriye'de yaşanıyor.

Türkiye de geçmişte zor şartlardan gelerek yardım alan bir ülke iken, artık yardım veren bir ülke. Bunun ne demek olduğunu, empati yapmayı çok iyi biliyor. Başka bir ülkeye gidip yardımda bulunmanın inceliğini, hassasiyetini çok iyi bilen bir ülke. Vakıf medeniyetimizin devamı olan bazı çalışmalar yapıyoruz. Türkiye belki son yıllarda yardım yapmış olmaya başlasa da asırlardır aslında vakıflar, imaretler, su yolları ve pek çok eser yaparak, aslında bu kalkınma yardımlarının farklı çeşitlerini geçmişte hem Selçuklu, hem Osmanlı, hem Cumhuriyet döneminde yaptı. Dolayısıyla biz bugünün bakışıyla bakmıyoruz. Geçmişten gelen ve geleceğe doğru gidebilecek bir perspektifle bakıyoruz."

Toplantı

TİKA ev sahipliğinde Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İlişkiler Departmanı (UNDESA) işbirliğinde düzenlenen ve güney ülkelerinin ortak sorunlarının ele alındığı toplantı, güney-güney işbirliğinde prensipler, karşılaştırmalı avantajlar, çalışma usulleri gibi konularda devamlı diyaloğun sağlanması amacı taşıyor.

Güney-güney kalkınma işbirliğinin yeni özellikleri, söz konusu ülkelerin işbirliğini nasıl zenginleştireceği, fakirliğin ortadan kaldırılması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması yolunda yapılabileceklere ilişkin Mısır, Etiyopya, Kenya, Çin, Arjantin, Brezilya, İslam Kalkınma Bankası, Hindistan, Endonezya, Katar ve Güney Afrika'dan katılımla yapılan toplantıda, gelişmekte olan ülkelerin işbirliği olanakları masaya yatırılacak. - İstanbul