Dha Yurt Bülteni - 14 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 14

Dha Yurt Bülteni - 14

Cumhurbaşkanı Erdoğan Şanlıurfa'da konuştuERDOĞAN: HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SINIRLARIMIZIN DİBİNDE BAYRAK SALLAMASINA İZİN VEREMEYİZ CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı ile Türkiye sınırının terör unsurlarından temizlendiğini belirterek, "İster DEAŞ ister PKK, PYD olsun...

11.04.2017 18:37
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Erdoğan Şanlıurfa'da konuştu

ERDOĞAN: HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SINIRLARIMIZIN DİBİNDE BAYRAK SALLAMASINA İZİN VEREMEYİZ

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı ile Türkiye sınırının terör unsurlarından temizlendiğini belirterek, "İster DEAŞ ister PKK, PYD olsun hiçbir terör örgütünün sınırlarımızın dibinde bayrak sallamasına izin veremeyiz. Terör örgütleri Urfa'nın, Mardin'in, diğer şehirlerimizin sınır bölgelerinden tamamen çekilip her şehri kendi halkına bırakmazsa bu operasyonlar devam edecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazar günü yapılacak referandum öncesi Şanlıurfa'nın kurtuluşunun 97'nci yıl dönümü törenleri için kente geldi. Erdoğan, kutlama töreninin yapıldığı Bamyasuyu Mahallesi'ndeki geniş alanda toplanan binlerce kişiye hitap etti. 5 bin polisin görev yaptığı miting için gelenler 5 ayrı noktada aramadan geçirilerek alana alındı. Alandaki yoğunluk nedeniyle zaman zaman izdiham yaşanırken, sıcak havanın da etkisiyle baygınlık geçirenler oldu. Yoğun güvenlik önlemi alınan kutlama alanındaki platforma çıkan Erdoğan, sık sık alandakileri birbirini ezmemeleri konusunda uyardı, "Bugün üzülmeyelim, dikkat edelim" dedi.

Konuşmasında sık sık Urfa türkülerinden örnekler de veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 Nisan 1920 tarihinde düşman işgalinden kurtulan Şanlıurfa'nın ülke tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti. Urfa'nın sergilediği destansı mücadelenin TBMM tarafından 'Şanlı' unvanı ile takdir edildiğini hatırlatan Erdoğan, "Pazar günü sandıklardan 'Evet' çıkacak Şanlıurfa yeni bir destan daha yazacak" diye konuştu. Erdoğan, ülkenin istiklal ve istikbali için şehit olanları yad etti ve alanda bulunan kalabalıktan 'Fatiha' suresi okumaları ricasında bulundu.

Şanlıurfa'nın son 2 yılda 15 polis ve asker şehit verdiğini, 15 Temmuz darbe girişiminde de İstanbul'da 4 Şanlıurfalı'nın darbeciler tarafından şehit edildiğine değinen Erdoğan, "Şanlıurfa 97 yıl sonra ülkesi, milleti için namusu bildiği bağımsızlık ve onuru için mücadele etmeye şehit ve gazi vermeye devam ediyor. Bu mübarek toprakları İngilizlere, Fransızlara bırakmayan Urfalı terör örgütlerine de terk etmez. 15 Temmuz'da bu ülkeyi FETÖ'ye bırakmayan Urfalı yanı başında DEAŞ'ıyla, PKK ve YPG'siyle terör örgütlerinin cirit atmasına izin vermez değil mi? Urfa dimdik ayakta mı? Urfa meydanı terör örgütlerine bırakmıyor değil mi? Urfa, terör örgütlerini kullanarak yeniden topraklarına, namusuna göz dikenlere dersini veriyor mu? İşte tüm bunlar için Urfa 16 Nisan'da 'evet' diyecek" dedi.

'İDAM İÇİN GEREKİRSE, BİR DAHA REFERANDUMA GİDERİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalabalıktan yükselen 'İdam isteriz' sloganı üzerine, şunları söyledi:

"16 Nisan bu işin karar günü. 16 Nisan inşallah 'Evet' ile sandıklar patladığı takdirde hemen parlamentoya idamla ilgili karar taslağı inşallah gelecek. Sayın Bahçeli 'Evet' diyor, Sayın Yıldırım da aynı. Kılıçdaroğlu da geçenlerde eğer yanlış duymadıysam 'Meclise gelirse desteklerim' dedi değil mi? Herhalde destekler. Desteklemezse ne olur? Bir referandum da onun için yaparız. Demokraside bu işin sahibi kim? Millet millet. Onun için millete gideriz. Burada kimin evladı şehit oldu. Bunları bizim affetme yetkimiz var mı, yok. Öyleyse parlamento kararını verecek, ondan sonra da idam çıkacak. Efendim 'AB ne der, Hans, Helga ne der' önemli değil. Benim için Ahmet, Mehmet'i, Ayşe Hatice'nin ne dediği önemli. Cumhurbaşkanı olarak bu karar benim önüme geldiğinde de ben bunu onaylarım."

'TERÖR ÖRGÜTLERİNİN BAYRAK SALLAMALARINA İZİN VERMEYİZ'

97 yıl önce Şanlıurfa'da ulaşılan zafere 15 Temmuz'da tüm milletle ulaşıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa'nın sabır peygamberi Hazreti Eyüp'ün yanı sıra Hazreti İbrahim'in memleketi olduğunu dile getirdi ve sınırın Suriye tarafına mesaj gönderdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Milleti İbrahim, çok önemli. 'Tek millet' diyoruz ya işte oradan geliyor. Bu ülkenin ve milletin bekası için gerektiği kadar sabrederiz. Ama nihayetinde Rabbimize sığınarak, ateşe atılma pahasına 'vatan, ezan, bayrak' gibi ecdadın emanetlerinden vazgeçmeyiz. Urfa hemen yanı başındaki kardeşlerini sahipsiz bırakmaz, arkasını dönmez. Birecikliler, Suruçlular için Cerablus kendi canlarından bir parçadır. Akçakale ve Harran için Telabyad, Rakka kendi canlarından parça değil mi? Ceylanpınar ile Rasulayn, Haseke'nin ayrı düşünülmesi mümkün mü? Öyleyse buraları asla terör örgütlerine terk edemeyiz. İster DEAŞ ister PKK, PYD olsun hiçbir terör örgütünün sınırlarımızın dibinde bayrak sallamasına izin veremeyiz. Bu ülkeyi öyle masa başında pazarlıkla kendimize vatan kılmış millet değiliz. Bu ülkenin her karış toprağında kanımız, alın terimiz var. Sınırımızın ötesindeki kardeşlerimizin güvenliği, huzuru ve geleceği bizimki ne kadar önemliyse o kadar önemli. Bizim oralarda dökülmüş kanımız, akıtılmış alın terimiz var. Cerablus, Rai, Dabık, Bab'ın terör örgütlerinden kurtarılması harekatında 67 şehit verdik. Vatanlarını kurtarmak için mücadele eden ÖSO'nun 500 şehidi var. Bu, bin yıldır omuz omuza verdiğimiz mücadelede ödediğimiz son bedeldir. Şayet terör örgütleri, Urfa'nın, Mardin'in, diğer şehirlerimizin sınır bölgelerinden tamamen çekilip her şehri kendi halkına bırakmazsa bu operasyonlar devam edecektir. Dün 'Yaşasın Urfalılar teslim olmadı' diye çalınan türküler yarın 'Telabyadlılar, Rakkalılar, Rasulaylnlılar, Hasekililer teslim olmadı' diye oradakilerle birlikte söyleyeceğiz. 16 Nisan'da sınırın bu tarafındaki ve diğer tarafındaki kardeşlerinin huzuru, güvenliği ve özgürlüğü için 'evet' demeye hazır mı? Şanlıurfa, 16 Nisan'da 'Evet' diyerek yanı başında oynanan oyunları bozmaya hazır mı?"

GAP, 2019 YILINDA BİTECEK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ve dünyanın en önemli projesi olarak tanımladığı GAP'ın 2019 ylılında tamamlanacağını söyledi. GAP'ı hızlandırdıklarını anlatan Erdoğan, "Dünyanın en büyük ve en iddialı bölgesel kalkınma projesi olan GAP'ı hızlandırdık. Şu ana kadar 38 sulama tesisiyle 1 milyon 800 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Rabbim bereketini artırsın. Bir zamanlar kimsenin gelmediği kurak ve çorak olan Suruç Ovası'nı da suyla buluşturduk ve 950 bin dekar arazinin sulanabilir olmasını sağlıyoruz. 2019 yılına kadar GAP'ı tüm unsurlarıyla tamamlamayı hedefliyoruz" diye konuştu.

'DENSİZ DEVE GİRMEZ EVE'

Türkiye'nin huzur ve güvenliğinin artmasından terör örgütlerinin rahatsız olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Birinci derecede Batı, sonra FETÖ, PKK bundan rahatsız. PKK'ya destek veren belediyeler vardı. Ne yaptılar? Kürt kardeşime hizmet mi verdiler? Hendek kazdılar, çukur kazdılar. Ama şimdi o teröristleri çukurlara gömdük, gömüyoruz, gömeceğiz. Bedel öteceğiz, biz bu ülkeye hizmetkar olmaya geldik. Biz bu milletin efendisi değiliz. DEAŞ bunlardan rahatsız. DHKP-C gibi marjinal çeteler bundan rahatsız. Hadi bunları anladık. Bunların hepsinin gıdası istikrarsızlık, kaos ve gözyaşı olan katil sürüleri. Peki Avrupa ülkeleri neden rahatsız. Türkiye'nin yönetim sistemi onları neden ilgilendiriyor. Birçoğu monarşi ile yönetiliyor. Krallık, kraliçelik ile yönetiliyorlar ve kendi tercihleri. Her ülkenin yönetim biçimini milleti belirler. Biz milletimize gidiyoruz, size ne oluyor? Bizim ülkemizdeki bir partiye ana muhalefet partisine ne oluyor? 12 Eylül darbesine hayır dedik diyor Kılıçdaroğlu? Madem öyle dedin; Biz diyoruz ki 12 Eylül darbe anayasasını değiştirelim. Bir ülkede ana muhalefet parti demek iktidar alternatifi demek ama bu partinin ağzından çıkanlara bakıyoruz. Hakaret, küfür gırla gidiyor. Urfalı böyle konuşana ne der? Densiz deve girmez eve. Bir milletvekili, otobüsün üzerinden millete hakaret ediyor. Haddini bil! Bu millet öyle kolay kolay bu işlere prim vermez. Geçmişteki tecrübelerimizden bunların ne kadar beceriksiz olduğunu biliyoruz. 15 Temmuz gecesi tankları durduracağına kaçtığını gördük değil mi?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimi gecesi tankların önünde durmamakla eleştirdiği Kılıçdaroğlu'nun, SSK Genel Müdürü olduğu dönemde yayınlanan bir televizyon programına ait görüntüyü alana kurulan ekrandan kalabalığa izletti. Erdoğan, daha sonra son yıllarda yapılan hastanelerin görüntülerini de ekrana taşıyarak, "Onların zihniyeti gibi yaptıkları her şey kirli. Ama bizimki pırıl pırıl" dedi.

Erdoğan, yeni yönetim sistemi ile kriz ve kaosların sona ereceğini savunurken, 1990'lı yıllarda sistem değişikliğine gidilmesi halinde şu anda 11 bin olan kişi başı milli gelirin elde edilecek istikrarla 22 bin dolar olacağını savundu.

Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun 'Muhtarlıklar kapatılacak' diyerek yalan söylediğini ifade edip, pazar günü Şanlıurfalılar'ın bunlara haddini bildireceğini kaydetti.

GÖRÜNTÜLER CANLI VERİLDİ

AKTÜEL GÖRÜNTÜLER GEÇİLİYOR

Haber: Hasan KIRMIZITAŞ- Ali LEYLAK- Hadi KURT- Mehmet SEZGİN- Mustafa UFAK- Ömer ŞULUL/ŞANLIURFA, -

===========================================

Bakan Kaya: 16 Nisan'da hain emelleri kalıcı olarak suya düşecek

YALOVA'da konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "16 Nisan'da Türkiye'nin karşısında hain emelleri olanların bütün emelleri kalıcı olarak suya düşecek" dedi.

Yalova'da, ilk olarak merkezde Cengiz Koçal Caddesi üzerindeki esnafı ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya AK Parti Yalova Milletvekili Fikri Demirel, İl Başkanı Yusuf Ziya Öztabak ve partililer eşlik etti. Bakan Kaya, esnafla selamlaşarak karanfil de verdi.

Bakan Kaya, ardından partisinin seçim irtibat bürosunda partililerle bir araya geldi. Burada konuşan ve referanduma son 5 gün kaldığını söyleyen Kaya, "16 Nisan'da bu millet çok önemli bir referandum için sandık başına gidecek. Bu ülkenin dönüm noktası olacak bir tarihi 16 Nisan. Allah'ın izniyle 16 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni çok güçlü bir evetle, sizlerle birlikte geçireceğiz. Ak Parti'ye 15 yıldır omuz veren, destek veren siz değerli Yalovalılar, siz değerli hemşehrilerimiz, inşallah 16 Nisan'da da çok güçlü bir evetle, istikrarlı yönetim anlayışını Türkiye'nin kalıcı sistemi haline getireceğiz. 16 Nisan niçin çok önemli, 16 Nisan'da Türkiye'nin karşısında hain emelleri olanların bütün emelleri kalıcı olarak suya düşecek inşallah. Sizlerle birlikte Türkiye'yi çok daha güçlü bir hale getireceğizö diye konuştu.

"TÜRKİYE DÜŞMANLARININ HEPSİ BİRLEŞMİŞö

Bakan Kaya, Türkiye düşmanlarının hayır kampanyasına destek olduğunu da ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bugün Türkiye düşmanlarının hepsi birleşmiş hayır kampanyalarına destek çıkıyorlar. Bizi Avrupa'ya sokmayan, bizi sınır dışı etmek isteyenler hayır kampanyalarına sahip çıkıyorlar değil mi? PKK'nın hayır kampanyasına, DHKP-C'nin hayır kampanyasına, Türkiye'de o hain darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ'nün hayır kampanyalarına destek çıkan Avrupa ülkeleri var. 16 Nisan'daki çok güçlü bir evet Türkiye düşmanlarının üzerine korku salacak inşallah. Onlar ne için evet çıkmasın istiyorlar biliyor musunuz? Çünkü evet çıkarsa biliyorlar ki bu ülke çok daha hızlı büyüyecek, çok daha emin adımlarla 2023'e, 2053'e, 2071'e ilerleyeceğiz. Türkiye'nin büyümesinin karşısında kim varsa hayır kampanyalarında birlik olmuş. Bunu çok iyi anlatmamız lazım milletimize. Son birkaç gün Yalova'da siz değerli hanımefendiler çalınmadık kapı bırakmamanız lazım. Son birkaç günü çok iyi değerlendirmemiz lazım. Gençlerimizin, çocuklarımızın geleceği için, ülkemizin istiklal ve istikbal mücadelesi olarak görerek bu meseleyi siyaset üstü bir mesele görerek tüm kardeşlerimize anlatmamız lazım. Bu sizlerin, bizlerin görevi. İnşallah Yalova'dan çok güçlü bir destek bekliyoruz, güçlü bir evet bekliyoruz. Sizlerle birlikte yeni Türkiye'yi kurmak istiyoruz.ö

Görüntü Dökümü

------------------------

-Bakanın karşılanması

-Esnaf ziyareti

-Konuşması

Haber: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, -

======================================

Bakan Avcı, kursiyer kadınları ziyaret etti

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Eskişehir'de Toplum ve Aile Destek Merkezi'ni (TADEM) ziyaret etti.

Eskişehir'de referandum çalışmalarını sürdüren bakan Nabi Avcı bugünkü ilk ziyaretini 71 Evler Mahallesi'ndeki TADEM'e gerçekleştirdi. Kursiyer kadınların yaptığı eserleri inceleyen Avcı burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Her şey bir fikirle başlıyor. Bir cümle ile başlıyor, sonra o bereketleniyor, çiçekleniyor ve işte böyle güzel eserler ortaya çıkıyor. Emeği geçen herkese ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Burada sizin güler yüzünüz ve eserlerinizle karşılaşmaktan çok mutlu oldum. Allah yolunuzu açık etsin, elinizin, emeğinizin bereketlenmesine vesile olsun inşallah. İnşallah ikinci ve üçüncü aşamalarda bu yaptığınız güzel eserleri tanıtma hatta pazarlamanın yollarını da beraber oluşturalım. Aynı zamanda böyle olunca küçük de olsa, aile ekonomisine katkıda bulunacak bir düzeni de birlikte kurmuş olalım."

ANISINI ANLATTI

Bakan Avcı salona girerken sunucunun kendisi için 'Kim geliyor? kim geliyor?' dediğini belirterek bununla ilgili 2011 yılında Eskişehir'de yaşadığını anısını da şöyle anlattı:

"Burada şimdi sunuculuk yapan Bülent kardeşime takılacağım. Ona da aslında teşekkür ediyorum çünkü beni 2011'in ilk siyasi toplantısına götürdü. 2011 Haziran seçimlerinde aday oldum. Eskişehir'deki ilk toplantımızı da Gar Düğün Salonu'nda yapıyoruz. Yaşar bey vardı o zaman, kulakları çınlasın. Sahnede sunuculuk yapıyor. Benim de o zamanlar bürokrat olarak Eskişehir'e çok gidip gelmişliğim yok. Beni takdim edecek, benden önce diğer adayları da takdim etti. Anonsa başladı, 'Kim geliyor?, kim geliyor?' diyor ama arkası gelmiyor. Adımı hatırlamıyor. 'Hocaların hocası' diyor, 'Hocamız' diyor bir türlü hatırlamıyor. Şimdi biraz önce burada merdivenlerden inerken 'Kim geliyor? kim geliyor?' seslerini duyunca, 'Eyvah, o da mı unuttu adımı' dedim."

Görüntü dökümü:

-----------------------

-Bakan Avcı'nın Toplum ve Aile Destek Merkezi'ni ziyaret etmesi,

-Avcı'nın kursiyerlerin yaptığı ürünleri incelemesi,

-Bakan Avcı'nın konuşmasından,

-Kursiyerlerle toplu fotoğraf çektirmesinden görüntüler bulunuyor.)

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN- Saadet YÖRÜKÇÜ/ ESKİŞEHİR, -

====================================

Deniz Baykal: Tek adam anayasası dayatılıyor

CHP'nin eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, anayasa değişikliğiyle ilgili Türkiye'ye tek adam anayasasının dayatıldığını söyledi.

Referandum çalışmaları kapsamında Adana'ya gelen Deniz Baykal, Çukurova İlçesi'ndeki kapalı bir semt pazarında yaklaşık 5 bin kişiye seslendi. CHP'nin mevcut ve eski milletvekillerinin eşlik ettiği Baykal, herkesi referandumda 'Hayır' oyu vermeye çağırdı. Türkiye anayasasının temelinde milli egemenliğin yattığını anlatan Baykal, "Darbelerin muhatabı oldum. Siyasi yasaklar koydular. Sürgüne gönderdiler. Darbeci askerler geldikleri gibi gittiler, egemenlik yine milletin oldu" dedi.

'EİNSTEİN OLSA ÇÖZEMEZ'

Referanduma götürülen anayasa değişikliğini eleştiren Baykal, şunları kaydetti:

"Bu anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin omurgası olan bu gerçek, egemenlik millettin alınıp tek adama veriliyor. Millet bu girişimi suç üstü yapıyor. Şimdi bu anayasaya sahip çıkan yok. Kim yaptı bilmiyoruz. İmza belli değil ama arkasındaki siyasi irade belli. Önümüzdeki anayasa tek adam anayasasıdır. Bu dayatılıyor. Tek adama mahkeme yolunun açılması için 400 milletvekilinin onayı gerekiyor. 600 milletvekilinin olduğu, çoğunluğunu cumhurbaşkanının genel başkanı olduğu partinin oluşturduğu mecliste 400 milletvekilini nasıl bulacaksınız? Çoğunluğu 300 milletvekili oluştururken, 400 milletvekilini nasıl bulacaksınız? Bu problemi Einstein olsa çözemez. Vatan, millet ve devlet için 'hayır' deyin. Tek adama 'evet' demeyin."

GÖRÜNTÜLER  CANLI VERİLDİ

Haber: ADANA,

====================================

Savunma Sanayinin umudu araştırmacılarda

Savunma Sanayi Müsteşarlığı, ASELSAN, FNSS ve HAVELSAN'la araştırmacı yetiştirme protokolü imzaladı. Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, hedeflerinin savunma sanayinde 2023 yılına kadar 300 bin araştırmacı yetiştirmek olduğunu bildirdi.

Atatürk Üniversitesi, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve sektörün önde gelen şirketleri ASELSAN, FNSS Savunma Sistemleri ile HAVELSAN arasında 'Savunma Sanayi İçin Araştırmacı Yetiştirme Programı' (SAYP) protokolü imzalandı. Kültür Merkezi Mavi Salondaki imza töreninde konuşan Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, amaçlarının savunma sanayine insan kaynağı yetiştirmek olduğunu belirtti. Türkiye'nin teknoloji yetenekleri envanterini çıkarmak için Teknoloji Yönetim Daire Başkanlığının araştırma yaptığına işaret eden Dr. Tüfekçi, "Öncelikle bu protokolle insan kaynağı yetiştirmek istiyoruz. Girişimcilik ruhunu bütün Türkiye'ye yaymak gerekiyor. Savunma Sanayileri Teknolojileri Anonim şirketini kurduk. Üniversitelerde hocalarımızın ciddi projeleri varsa bunları biz firmaya ortak olarak hayata geçirme potansiyelimiz de şu an itibariyle var.2023 yılı için hedeflenen araştırma ve araştırmacı sayısı 300 bin. Bunun 180 bin tanesinin özel sektörde olması gerekiyor. Bunları üniversitelerde yetiştirebiliriz" diye konuştu.

ASELSAN Teknoloji ve Yenilikçi Yönetimi Direktörü Zafer Dokuzoğlu, üniversitelerle işbirliğini hep önde tuttuklarınıbelirtti. Şimdiye kadar 37 üniversite ile 172 ortak proje yaptıklarını anlatan Dokuzoğlu, kurum olarak çalışanlarını da yüksek lisans ve doktora yapmaya teşvik ettiklerini bildirdil. ASELSAN'da 187 doktora, 775 yüksek lisans derecesine sahip personel çalıştığını hatırlatan Dokuzoğlu, halen 900'e yakın ASELSAN personelinin çeşitli üniversitelerde lisansüstü eğitimini sürdürdüğünü söyledi.

Atatürk Üniversitesi hakkında genel bilgi veren Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, girişimci-yenilikçilik kriterlerinde Atatürk Üniversitesi'nin 48'inci sırada olduğunu belirtti. Prof. Dr. Çomaklı, "Dünya üçüncü nesil üniversiteye hızlı adımlarla giderken biz bir yerde duramazdık. 7-24 açık, kendine yeten üniversite diyoruz. Tam da bugün konuştuğumuz anlamda kurum, kuruluşlarla sanayilerle işbirliği yapan üniversiteler hedefleniyor. Biz de diyoruz ki üniversitemizde çalışmaların anlamı olsun. Enstitüleri yeniden yapılandırıyoruz. Tezlerin bir anlamı olmalı. Bölgenin, ülkenin problemlerini çözecek yönde olmalı" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve şirket yöneticileri, protokolü imzaladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Konferansa katılanlar

-Protokolün imzalanması

-Celal Sami Tüfekçi'nin konuşması

-Rektörün Celal Sami Tüfekçiye hediye vermesi

Haber-Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

=============================================

4 askerin şehit olduğu yerde, faciadan dönüldü

MARDİN- Derik karayolunda PKK'lılar tarafından yola tuzaklanan 300 kilo ağırlığında el yapımı patlayıcı, ihbar üzerine bulunarak güvenlik güçleri tarafından olası bir facia yaşanmadan kontrollü bir şekilde imha edildi.-

Derik İlçesi girişinde bulunan Zeytinpınar Mahallesi yakınlarında PKK'lıların yola tuzakladığı 300 kiloluk el yapımı patlayıcı, vatandaşın yaptığı ihbar üzerine tespit edildi. Emniyet ve jandarma ekipleri, ihbar yapılan bölgeye gelerek, gerekli önlemi aldıktan sonra yolu iki yönlü trafiğe kapattı. Yolun kapalı olmasından dolayı, karayolunun iki tarafında da uzun bir araç kuyruğu oluştu. Çevrede güvenlik önlemi alındıktan sonra bölgeye sevk edilen bomba imha uzmanları, el yapımı patlayıcıyı kontrollü bir şekilde patlatarak imha etti. İmha sonrası Mardin-Derik karayolu yeniden kontrollü bir şekilde trafiğe açıldı.

El yapımı patlayıcının imha edildiği yerde, 26 Eylül 2016 tarihinde teröristlerce yola tuzaklanan el yapımı patlayıcının, asker ve korucuları taşıyan minibüsün geçişi sırasında infilak ettirilmesi sonucu 4 asker şehit olmuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------

-Olay yerinden görüntü

-Patlama anı

-Alınan güvenlik önlemleri

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN, -

====================================

Açık öğretim lisesi öğrencisi 3 gündür kayıp

SAMSUN'un Bafra İlçesi'nde yaşayan ve açık öğretim lisesi öğrencisi olan 18 yaşındaki Yunus Turan'dan ailesi 3 gündür haber alamıyor.

Bafra İlçesi Karaburç Mahallesi'nde yaşayan açık öğretim lisesi öğrencisi olan Yunus Turan iddiaya göre 8 Nisan Pazar günü, 'Lise sınavlarım var' diyerek bisikletine binip evinden ayrıldı. Akşam eve dönmeyen gencin ailesi ona ulaşamayınca polise ve jandarmaya giderek kayıp başvurusunda bulundu. Ekipler gencin bulunması için çalışma başlattı. Baba İhsan Turan ise oğlunun gidebileceği her yere baktıklarını ancak ondan bir haber alamadıklarını söyleyerek "Akrabalara baktım, jandarma ve polislere gittim. Oğlumdan haber alamıyoruz. Her yere baktık hiç bir yerde bulamadık. Yardım bekliyoruz. Oğlumu gören ondan haberi olan varsa bize ulaşsın" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Yunus Turan'ın fotoğrafı

-Röportaj

Haber-Kamera: Ayhan AYDEMİR/BAFRA (Samsun),

====================================

Bodrum'da atletizm skandalı

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde İlçe Spor Müdürlüğü ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen atletizm yarışları bir dizi skandala sahne oldu. Atletizm pistinin olmadığı, zemini tarlayı andıran futbol sahasında gerçekleşen organizasyonda yüksek atlama yarışmalarında çıta olarak su borusu, minder olarak yaylı yatak kullanıldı, minder dışına düşen sporcular yaralanma tehlikesi geçirdi.

Türkiye Atletizm Federasyonu programında yer alan 3. Turkcell Küçükler Atletizm Yarışmaları'nın yanı sıra sponsorluğunu Cheetos'un yaptığı "Cheetos Türkiye'nin En Hızlısı" organizasyonunun Bodrum seçmeleri Turgutreis'te yapıldı. Atletizm pisti olmayan ve zemini son derece bozuk Turgutreis Stadı'ndaki seçmelerde hakem olarak beden eğitimi öğretmenleri görev alırken, yarışlara 8 okuldan 10-14 yaş grubunda 170 öğrenci katıldı. Yeterli hakem ve kronometrenin olmadığı gözlenen seçmelerde en fazla iki branşta yarışması gereken bazı öğrencilerin 5-6 branşta iştirak ettikleri görüldü.

Uzun atlama yarışlarının standartlara uygun olmayan kum havuzunda yapıldığı organizasyonda yüksek atlama yarışlarında nizami çıta yerine su borusu kullanıldı. Görevli öğretmenler, sporcuların sık sık üzerine düşerek eğildiği su borusunu düzeltmek için büyük gayret gösterirken, normal olarak en az 20 metrekare olması gerekirken, 5 metrekarelik mindere atlayan öğrenciler sık sık yere düştü. Bir sporcunun kafa üstü yere düşmesinden sonra önlem olarak yüksek atlama minderinin yanına yaylı yataklar konularak tedbir alındı. Bazı sporcuların baygınlık geçirdiği yarışmalarda ilk 4'e giren öğrencilere madalya verildi.

Yarışları izleyen masterler 10 bin metre Avrupa ikincisi, 1500 ve 3000 metre salon Türkiye rekorlarının sahibi eski milli hakem Selma Akgün, yaşananlara tepki gösterdi. Akgün, "Atletizm neden gelişmiyor diyenlerin turizmin gözbebeği Bodrum'daki bu rezaleti görmeleri yeter. Pist yok, tarladan bozma bir yerde atletizm yarışı yapılıyor. Yeterli hakem ve kronometre de yok. Güya bu çocuklar şimdi Türkiye şampiyonasına gidecekler. Bu şartlarda zaten yarışması yapılmaması, yaptırılmaması gerekirdi" diye konuştu.

Görüntü dökümü:

------------------------

Yarışmalardan görüntü

Yüksek atlama yarışmalarında yaylı yataklardan ve su borusundan yapılan çıtadan görünü

Eğilen çıtayı düzeltmeye çalışan kadın hakemler

Koşanlardan ve baygınlık geçirenlerden görüntü

Haber-Kamera: Yaşar ANTER/ BODRUM (Muğla),

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 14 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement