Dha yurt bülteni-7

TIR'ın altında ezilen otomobildeki çift öldü (2)

EPİLEPSİ HASTASI BERAT'I KONTROLE GÖTÜRÜYORLARMIŞ
Konya'da, sürücüsünün kontrolünden çıkıp, karşı şeride geçen TIR'ın çarptığı otomobili altında sürükledikten sonra şarampole uçtuğu kazanın ayrıntıları ortaya çıktı. Kazada ölen otomobil sürücüsü Mesut Ay (40) ve eşi Celile Ertaş Ay'ın. Antalya'da oturduğu ve aynı otelde çalıştıkları belirtildi. Ay çiftinin epilepsi hastası olan oğulları Berat Efe Ay'ı (7),  Celile Ertaş Ay'ın daha önceki evliliğinden olan kızı Arzu Kaplan ile birlikte, tedavi gördüğü Meram Tıp Fakültesi'nde bugün yapılacak  sağlık kontrolüne getirmek üzere oldukları öğrenildi. Kazada yaralanan ve tedavi altına alınan Berat Efe ile TIR şoförü Beyazıt Yılmaz, sağlık durumlarının iyi olduğu, Arzu Kaplan'ın ise hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi.
Mesut Ay'ın cenazesinin Karaman'ın Kazımkarabekir ilçesi Özyurt köyünde,  eşi Celile Ertaş Ay'ın ise Antalya'da toprağa verilmesi bekleniyor.

Görüntü Dökümü
------------------
Ay ailesine ait fotoğraflar

Haber: Hasan DÖNMEZ KONYA

============================

Yolcu treninin çarptığı kadın öldü

Zonguldak'ın Gökçebey ilçesine bağlı Bakacakkadı beldesinde, yolcu treninin çarptığı Fatime Duran (87) hayatını kaybetti.

Kaza, saat 09.00 sıralarında Bakacakkadı beldesi Satibeyler Mahallesi'nde bulunan hemzemin geçitte meydana geldi. Zeki B. yönetimindeki Karabük-Zonguldak seferini yapan 22626 sefer sayılı yolcu treni, hemzemin geçitten geçmeye çalışan Fatime Duran'a çarptı. Ağır yaralanan yaşlı kadın, ihbarla olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından ambulansla Çaycuma Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Duran, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
----------------
-Jandarmanın attığı kaza görüntüsü

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN - ZONGULDAK,

===========================

Otomobil çöp kamyonuna çarptı: 5 yaralı

Bursa'da otomobil, dönüş için manevra yapan çöp kamyonuna arkadan çarptı. Kazada yaralanan 5 kişi hastanelerde tedaviye alındı.

Kaza, merkez Osmangazi ilçesinde sabah saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, A.M., Osmangazi Belediyesi'ne ait 16 LP 827 plakalı çöp kamyonuyla, Kükürtlü Caddesi'nde 'U' dönüşü yapmak için manevra yaptı. Bu esnada T.U. idaresindeki 16 U 5645 plakalı otomobil çöp kamyonuna arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle çöp aracının arkasında bulunan 2 temizlik görevlisi yola savruldu. Hurdaya dönen otomobildeki 2 kişi hafif şekilde yaralanırken, sürücü ise otomobilde sıkıştı. Çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Kaza yerine gelen sağlık ekipleri yaralılara müdahale ederken, itfaiye ekipleri, otomobil sürücüsü T.U.'yu sıkıştığı yerden çıkardı. 5 yaralı, civardaki çeşitli hastanelere kaldırıldı. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü
-------------
-Kaza yerinden detaylar
-Araçta sıkışan sürücüden detaylar
-Çöp kamyonundan detaylar
-Kaza yapan otomobilden detaylar
-Yaralılardan detaylar
-Güvenlik kamerası görüntüleri

Haber-Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA,

============================

Hastane asansöründe yankesiciliğe tutuklama

Adana'da, hastane asansöründe, hasta yakınının cebindeki 2 bin lirayı 'yankesicilik' yöntemiyle çalan Murat A. (70), tutuklandı.

Merkez Seyhan ilçesi Yeni Baraj Mahallesi'ndeki hastaneye hasta yakını gibi gelen Murat A., asansöre bindi. Murat A., ardından da hasta yakını Mustafa K.'nin cebindeki 2 bin TL'yi 'yankesicilik' yöntemiyle çalıp, kaçtı.  Şikayet üzerine araştırma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, hastanenin güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Güvenlik kamerası görüntülerinden tespit edilen Murat A., gözaltına alındı.

Yankesicilik suçundan 12 kaydı bulunan Murat A.'nın, 'yaralama, resmi belgede sahtecilik, darp, tehdit ve hakaret' suçlarından da kaydı olduğu öğrenildi. Murat A., sevk edildiği adliyede nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü
--------------------------
Yankesici şahsın adli tıp birimine getirilmesi

- Adli tıp biriminden çıkarılması

- Polis aracına bindirilmesi

**GÜVENLİK KAMERASI**

- Zanlının hastane içinde yürürken görüntüsü

- Bir vatandaşa yaklaşması (yankesicilik anı)

- Birlikte asansöre binmesi

Haber-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,

============================

İş yerinin tuvaletine saklanıp, kapandıktan sonra soygun yaptı

Bolu'da, bir restoranın tuvaletinde saklanıp kapanmasını bekledikten sonra kasada bulunan 5 bin TL parayı çalan E.G. (33) yakalandı.
Olay, Gölyüzü Mahallesi'nde bulunan bir restoranda meydana geldi. İstanbul'dan Bolu'ya gelen E.G. (33), iddiaya göre 3 gün boyunca keşif yaptığı restorana müşteri olarak girdi. E.G., kalabalıktan faydalanarak tuvalete girip saklandı. Restoranın kapanmasını bekleyen E.G., iş yerinin yazar kasasında bulunan 5 bin TL parayı çaldı. E.G., daha sonra iş yerinde bulunan kilitli kasayı da aldı. E.G., otomobiline kadar taşıdığı kasayı, aracına sığmadığı için olduğu yerde bırakıp kaçtı.
Haber verilmesi üzerine Bolu Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri incelemelerde bulundu. Polis, güvenlik kameralarını inceleyerek hırsızlık şüphelisinin kimliğini tespit etti. E.G. yakalanarak gözaltına alındı. E.G., emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü
-------------
-Şüphelinin adliyeye getirilmesi
-Adliyeden detaylar

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,

===============================

Ormanı istila eden tırtılla biyolojik mücadele

Kütahya'nın Domaniç ilçesi İkisular mevkiindeki kayın ormanında ağaçları istila eden binlerce kırmızı kuyruklu tırtıl için havadan ve karadan ilaçlama yapıldı. Tırtıllar, yaklaşık 105 hektarlık alandaki kayın ağaçlarında yaprak bırakmazken, Domaniç Ziraat Odası Başkanı Ahmet Özoğul, "Tırtıllar kelebek olduğunda bir tanesi yaklaşık 400 yumurta bırakıyor. Bu önümüzdeki yıl sayısının 400 kat artacağını gösteriyorö dedi.

Kütahya'nın Domaniç ilçesi ile Bursa'nın İnegöl ilçesi arasındaki İkisular mevkiindeki kayın ormanını tırtıllar istila etti. Ormanda yaklaşık 105 hektarda etkili olan tırtıllar bu alanlardaki kayın ağaçlarında neredeyse yaprak bırakmadı. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ormanda tırtıllardan örnek aldı. Yapılan incelemede tırtılların yaprakla beslenen 'kırmızı kuyruklu kayın tırtılı' olduğu belirlendi. İkisular mevkiinde ilk kez görülen tırtıllarla biyolojik mücadele başlatan orman ekipleri, havadan helikopterle, karadan ise arazözlerle ilaçlama yaptı.

Bursa Orman Bölge Müdürü Yalçın Akın'ın önderliğinde, Orman Zararlıları ile Mücadele Daire Başkan Yardımcısı Hakan Ragıpoğlu, Düzce ve Bursa Orman Fakülteleri Orman Zararlıları ile Mücadele Öğretim Üyeleri Dr. Beşir Yüksel, Doç. Dr. Oğuzhan Sarıkaya, Şube Müdürleri ile İşletme Müdürlüğü teknik ekibinden oluşan heyet tırtılın etkilediği yaklaşık 100 hektar kayın ormanını gezdi. İlk etapta ormanda sık olan ağaçlar seyreltilmesi kararı alındı. Eylül sonunda toprak altına inecek olan tırtıllarla kış boyunca mücadele etme programı düzenlendi. Kayın tırtılı kayın ağaçlarını öldürmeyen ancak yoğun yaprak yemesi nedeniyle ağacın gelişimini geri bırakan bir kelebek olduğu ve başlatılan mücadelede başarılı olunacağı ifade edildi.

'400 YUMURTA BIRAKIYOR'
Domaniç Ziraat Odası Başkanı Ahmet Özoğul, tırtılların ağaçlara zarar vermediğini ancak gelişimini geciktirdiğini söyledi. Halen ormanda binlerce tırtılın ağaç yapraklarını yemeye devam ettiğini ifade eden Özoğul, "Kayın ormanındaki tırtıllar yaprakları yiyerek besleniyor. Havadan bakıldığında tırtılların yaprak yediği ağaçlar ve etkili olmadığı alanlar hemen kendini belli ediyor. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ilaçlama yaparak mücadele ediyor. Ormanda şu anda ilaçlama nedeniyle ölen tırtılları sürmek mümkün. Ancak mücadelenin sürekli olarak devam etmesi gerekiyor. Tırtıllar kelebek olduğunda bir tanesi yaklaşık 400 yumurta bırakıyor. Bu önümüzdeki yıl sayısının 400 kat artacağını gösteriyorö dedi.

'SENEYE ORMAN KALMAZ'
Ormana yakın alanda çay bahçesi işleten Hüseyin Ordu da tırtılların ormandaki çok büyük alanda yaprakları yediğini belirterek şunları söyledi:
"50 yıldır bu bölgede yaşıyorum. Daha önce böyle bir şey görmedim. Ormanda bir taraf sonbaharı andırıyor, diğer tarafı ise hala yeşil. Müdahale edilmiş buralar havadan ilaçlanmış. Tırtıllar ölmüş ama her ağaçta neredeyse varlar. 100 hektar alanda etkili oluyormuş, bir tanesi 400 kadar yavru bırakıyor o nedenle daha güçlü mücadele edilmesi gerekiyor. Yetersiz olduğunu düşünüyorum. 10-15 gün sonra toprağa inecekler ve kelebek olduklarında 400 yumurta bırakacak seneye burada orman kalmaz diye düşünüyorum.ö
Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin tırtılla mücadelesi sürüyor.

Görüntü Dökümü
----------------
-Havadan ormanlık alan
-Tırtıllarını yapraklarını yediği ağaçlar
-Yeşil olan ağaçlar
-Tırtıllardan detaylar
-Yaprak yemeleri
-Ahmet Özoğul ile röp.
-Yapraksız ağaçlar
-Hüseyin Ordu ile röp.
-Ağaçlardaki tırtıllar
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Hakan TÜRKTAN-Mustafa YİĞİT/DOMANİÇ (Kütahya),

============================

Ejder meymesi yüz güldürüyor

Mersin'in Erdemli ilçesinde 'Ejder meyvesi' olarak bilinen tropikal Pitaya hasadına başlanılırken tanesi 20 TL'den alıcı bulan meyve, üreticisinin yününü güldürüyor.
İlçeye bağlı Karakeşli Mahallesi'nde alternatif ürün olarak, çiftçi Arif Doğan (31) tarafından yetiştirilen Ejder meyvesi, üreticisini sevindiriyor. 1 dönüm serada meyve yetiştiriciliği yapan Arif Doğan, "Daha önce bu serada domates yetiştiriciliği yapıyordum. Domatesten istenilen ekonomik geliri elde edemeyince alternatif ürün arayışına girdim. İnternet sitesinden ve değişik yerlerden yaptığım araştırma sonucunda ilçemizde de yetiştirilebileceğini öğrendiğim Ejder meyvesi ile tanıştım. Sordum soruşturdum ve dikmeye karar verdim. 4 yıl önce seraya diktiğim Ejder meyvesi fideleri artık meyve vermeye başladı" dedi.
Arif Doğan, pazar sorununun olmadığını ifade ederek, "Alternatif ürün olarak yetiştirdiğim Ejder meyvemizin hasadına başladık. Pazar sorunumuz olmadığı için şuanda tanesini 20 TL'den satıyoruz. Özellikle Ankara, İstanbul, Antalya gibi büyük şehirlere ve büyük otellere kargo ile gönderiyoruz. Bir dönüm Ejder meyvesi seramızdan yılda 50 bin TL kazanç elde ediyoruz. Domates yetiştiriciliğinden böyle kazanç elde edemiyorduk. 4 dönüm tarlama da bu meyveden dikip, gelirimi arttırmak istiyorum" şeklinde konuştu.
Mersin bölgesinin en genç yetiştiricisi olduğunu kaydeden Doğan, "Ejder meyvesinin yetiştirmesi de diğer sera ürünlerine göre daha kolay. Emeği az ama getirisi çok güzel. Görünüşü ve lezzeti ile birçok kesimin ilgisini çekiyor. Sağlığımıza da çok faydalı olan bu meyveyi herkese tavsiye ediyorum. Özellikle alternatif ürün yetiştirmek isteyen bütün üreticilerimize öneririm" ifadesini kullanıldı.

Görüntü Dökümü
----------------
-Üretici Arif Doğan Ejder meyvesi toplarken
-Ejder meyvesi dalında görüntüsü
-Ejder meyvesi içi açılmış ve yemeye hazır halde görüntüsü
-Ejder meyvesi serasının görüntüsü
-Üretici Arif Doğan ile röportaj

Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ(Mersin),

============================

Okula adaptasyon sorunu yaşayan çocukların aileleri 21 gün kararlı davranmalı

Uzman psikolojik danışman Fatih Kalkınç, okula adaptasyon sorunu yaşayan çocukların ailelerine önerilerde bulundu. Kalkınç, "Çocuğun okula gitmemek için direnmesi karşısında muhakkak sabırlı ilerlemeliler. Bu tür olaylarda çocuklar en az 21 gün ağlıyor. Anne ve baba bu konuda ne kadar net durursa, çocuklar 22'nci günden sonra okula uyum sağlayacaktır" dedi.
Antalya'da uzman psikolojik danışman Fatih Kalkınç, 2019-2020 eğitim öğretim yılının başlamasıyla bazı öğrencilerde okula adaptasyon sorunları yaşandığını söyledi. Özellikle küçük yaştaki öğrencilerin okula giderken ağladığını, bulantı ve kusma gibi şikayetleri olan çocuklarla karşılaşıldığını anlatan Fatih Kalkınç, bu tür olaylarda akla gelen ilk konunun 'okul fobisi' olduğunu belirtti. Kalkınç, "Bu okul fobisi değil de aileden ayrılma korkusu olarak karşımıza çıkıyor. Genellikle aileler tek veya iki çocuklu oluyor. Bu çocuklar sürekli anneyle veya babayla vakit geçirdiği için bu durum evden ayrılma korkusu olarak karşımıza çıkabiliyor. Anne ve babalar küçük yaşlardan itibaren çocuklarını okul öncesi eğitim kurumlarına gönderirse ve orada okula uyum sağlamalarına destek olurlarsa, çocuklar okula başlarken ciddi problemlerle karşılaşmıyor. Anne ve babalara, 3 yaşından itibaren çocuklarını okul öncesi eğitim kurumlarına göndermelerini tavsiye ediyoruz" diye konuştu.
'EVDEKİ RAHATLIKTAN VAZGEÇEMEYEN ÇOCUKLAR OKULA GİTMEK İSTEMİYOR'
Okula gitmek istemediği için ağlayan çocukların genellikle anne ve babayı kullanmak istediğini anlatan Fatih Kalkınç, çocuğun evdeki rahat hayatından vazgeçmek istemediği için bu tür davranışları sergilediğini belirtti. Kalkınç, "Çünkü evde sınırsız bir şekilde teknoloji, telefon, tablet var. Çocuk okula gittiğinde sabahtan öğlene kadar sınıfta oturmak ve belli disiplin kurallarına uymak zorunda kalıyor. Kurallara uymakta güçlük çeken çocukların okula hazır olmadığını görüyoruz. Bu çocuklar evdeki rahat hayattan vazgeçemedikleri için okula gitmek istemiyor. Bundan dolayı okul döneminde anne ve babalar mutlaka ev ortamını düzenlemek zorunda" dedi.
AİLELER GÜNLÜK RUTİNLERİNİ BOZMASIN
Ailelerin evde belli saatlerdeki yemek yemek, uyumak gibi rutinlerinin değişmesinin ertesi gün okula giden çocukların günlük durumlarını değiştirdiğini belirten Kalkınç, ailelerin evde çocuklarına teknolojiyle arasına mesafe koymasının önemine de vurgu yaptı. Fatih Kalkınç, "Aileler örneğin, belirli bir saatten sonra evde televizyonlarını kapatsın. Çocukların anne ve babayla etkili zaman geçirebilmeleri için belli bir yatış saati olsun. Özellikle ilkokul öğrencilerinin en geç saat 21.00'de yatmaları, ortaokul ve lise öğrencilerinin 22.30 gibi yatması gerekir. Ama biz aile gezmelerini seven bir toplum olduğumuz için 'çocuğum bugün geç yatsın' diyerek ötelediğimizde çocuk ertesi gün sabah kalkmak istemeyecek. Yeterince dinlenemediği için okulda iyi performans gösteremeyecek. Bu yüzden ailelerin okul döneminde rutinlerini bozmaması gerekir" önerilerinde bulundu.
'OKUL EVDE BAŞLAR'
Ailelere çağrıda bulunan Fatih Kalkınç, "Çocuğun okula gitmemek için direnmesi karşısında muhakkak sabırlı ilerlemeliler. Yapılan araştırmalara göre bu tür olaylarda çocuklar en az 21 gün ağlıyor. Anne ve baba bu konuda ne kadar net durursa, çocuklar 22'nci günden sonra okula uyum sağlayacaktır. Aslında okul evde başlar. Anne ve baba nasılsa çocuğun da okula o şekilde yansıması olacaktır. Bundan dolayı anne ve baba eğitimi son derece önemlidir. Anne ve babalar önce siz değişin, sonra çocuklarınızın da değiştiğini göreceksiniz" dedi.

Görüntü Dökümü
-------------
Evde ders çalışan kız çocuğundan detay görüntüler
Evde teknolojiyle uğraşan erkek çocuğundan detay görüntüler
Uzman Psikolojik danışman ve Dha Muhabirinden detaylar
DHA Muhabiri Aslı Duran'ın anonsu
Röp1: Uzman Psikolojik Danışman Fatih Kalkınç

Haber- Kamera: Aslı DURAN/ANTALYA,