Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Yazar Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine ilişkin, "Bosna soykırımını inkar eden bir yazara Nobel Edebiyat Ödülü verildi. İnsan Hakları Günü'nde verilen bu ödül hiçbir soykırımı unutturamaz, bu tarz konular da ödüllerle aklanamaz." dedi.
Ersoy, TBMM Genel Kurulunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili ve bağlı kuruluşların 2020 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumun başında, bu yıl hayatını kaybeden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Haluk Dursun'a Allah'tan rahmet, ailesine ve Türk milletine başsağlığı diledi.
Yazar Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine tepki gösteren Ersoy, "Bosna soykırımını inkar eden bir yazara Nobel Edebiyat Ödülü verildi. İnsan Hakları Günü'nde verilen bu ödül hiçbir soykırımı unutturamaz, bu tarz konular da ödüllerle aklanamaz." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bürokrasinin minimuma indirilmesi sayesinde, devletin işleyişinde, fikirden aksiyona geçişte ve sonuç almakta yeni bir dönem başladığını dile getiren Ersoy, bu dönemde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, Türkiye'nin 2023 hedeflerine yürüyüşünün yeni bir ivme kazandığını belirtti.
Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın turizmi stratejik sektör ilan etmesiyle, kendileri için hem büyük bir fırsat hem de büyük bir sorumluluk ortaya çıktığını ifade etti.
Türkiye'de 155 arkeolojik kazı çalışması yürütüldüğünü, bunlardan 123'ünün yerli kazı başkanlığınca, 32'sinin de yabancı kazı başkanlığınca sürdürüldüğünü aktaran Ersoy ayrıca 43 müze kazısı, 114 kurtarma kazısı ve temizlik çalışması, 132 yüzey araştırması, 10 sualtı kazısı ve araştırması, 33 kamu yatırımı kazısı olmak üzere, Aralık 2019 itibarıyla toplam 487 kazı ve araştırma faaliyeti gerçekleştirildiğini, söz konusu çalışmalar için 2019 mali yılında 38 milyon lira olan ödeneği 2020 yılında 80 milyon liraya çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Ersoy, 2019'da bakanlık bünyesinde, arkeolojik kazı çalışmalarını 12 aylık kazı programına almaya başladıklarını, bu vesileyle arkeoloji, sanat tarihi ve restoratör branşlarından 120 uzman personelin ve 357 işçinin de kazı çalışmalarında istihdam edilmesinin sağlandığını kaydetti.
2020'de desteklenen kazı sayısını 20'den 62'ye çıkaracaklarını, 2020'de 12 ay süreyle yapılacak 62 adet arkeolojik kazıda, toplamda 318 uzman personel ile 913 işçinin istihdam edileceğini dile getiren Ersoy, 2021'de 123 yerli kazı başkanlığının tamamını projeye dahil edeceklerini belirtti.
Yabancı kazı başkanlıklarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Ersoy, "2021'den sonra onlara bir çağrıda bulunacağız. Çünkü onlar da maalesef 45 ila 60 gün kazıyorlar. ya süreyi uzatmalarını, yapamıyorlarsa da bizim yerli kazı başkanlıklarına mevcut yerleri devretmelerini isteyeceğiz." şeklinde konuştu.
Ersoy, AB Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı kapsamında, Bakanlık ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde yürütülen projeyle Türkiye'nin ilk milli arkeoloji enstitüsü olan "Anadolu Arkeolojisi ve Kültürel Miras Enstitüsü"nün kurulduğunu bildirdi.
"4 bin 437 adet kültür varlığının ülkemize iadesi sağlandı"
Kültür varlıklarıyla ilgili çalışmaların sadece bugünle sınırlı olmadığına dikkati çeken Ersoy, şöyle devam etti:
"Bu topraklara ait olan ancak vaktiyle yurt dışına çıkarıldığı tespit edilen kültür varlıklarımızın, ülkemize iadesine yönelik çalışmalar Bakanlığımız tarafından, çoğunlukla diplomatik girişimler, gerekli olduğu hallerde ise hukuk yoluna başvurulması suretiyle, iç ve dış paydaşlarla koordineli bir şekilde sürdürülmektedir.
Bu kapsamda, 2004-2019 yılları arasında toplam 4 bin 437 adet kültür varlığının ülkemize iadesi sağlanmıştır. Yine bu yıl gerçekleştirdiğimiz çalışmalar neticesinde, İngiltere'de müzayede yoluyla satışı yapılması planlanan, bu topraklara ait çok değerli iki eserin tespitini gerçekleştirmiş ve iade süreçlerini başlatmış bulunmaktayız. Bunlardan biri, Şanlıurfa Müzesi koleksiyonunda bulunan eserlerle de benzerliği göze çarpan iki adet boğa tarafından çekilen bir araba modelidir. Diğer eser ise Isparta Müzesi'nde bulunan ve Roma Dönemine ait 5 parça halinde tespit edilmiş, Sidamara tipi bir lahde ait iki kayıp parçadan birisidir. Her iki eser de kısa süre içerisinde Londra Büyükelçiliğimize teslim edilecek ve ardından 2020 yılının başında Türkiye'ye getirilecektir."
2020 yılı içinde Kaçakçılıkla Mücadele Birimini "daire başkanlığı" statüsüne getireceklerini ifade eden Ersoy, buradaki görevli uzman kadrosunu üç kat artıracaklarını bildirdi. Ersoy, bundan sonra yurt dışındaki bu tarz eserlerin hızlı takibi ve ülkemize getirilebilmesi için bu çalışmayı yapacaklarını söyledi.
Türkiye'nin Dünya Miras Listesi'ndeki varlık sayısının 18'e yükseldiğini bildiren Ersoy, "Cumhurbaşkanımızın 2019'u turizmde 'Göbeklitepe Yılı' ilan etmesi ve ardından bu eşsiz tarihi alanı ziyarete açmasıyla, geçtiğimiz yıl 70 bin olan ziyaretçi sayısı, bu yılın ilk 11 ayında 370 bini geçmiştir. Yıl sonunda bu rakamın 400 bin kişi seviyesine ulaşacağını öngörüyoruz." diye konuştu.
Ersoy, 2019 yılı itibarıyla Türkiye'nin, Dünya Geçici Miras Listesinde de 78 varlığının bulunduğunu kaydetti.
Müze ve ören yerleri
2019 yılı itibarıyla Bakanlık bünyesindeki 210 müze, 143 düzenlenmiş ören yeri ve Bakanlık denetimindeki 268 özel müze ile bu alandaki faaliyetlerini sürdürdüklerini ifade eden Ersoy, 2019'da 22,5 milyon lira harcanarak 5 yeni müzeyi hizmete aldıklarını belirtti.
Ersoy, Ağrı, Bitlis, Antalya, Burdur ve Çanakkale'deki ören yeri çevre düzenlemesi ve ziyaretçi karşılama merkezi yapım çalışmalarının 2020 yılının başında tamamlanacağını kaydetti.
Müze giriş ücretleriyle ilgili değerlendirmede bulunan Bakan Ersoy, şunları kaydetti:
"Biz maalesef bazen fiyatları yükselttiğimiz için eleştiri alıyoruz ama halen müze giriş fiyatlarımız Avrupa standartlarının ortalamasının altında. Bizim bu fiyatları yükseltmeye devam etmemiz gerekiyor ancak bunu yaparken vatandaşı da korumamız lazım.
Bununla ilgili birkaç tane uygulama yaptık. Mesela Türk vatandaşlarına 0-18 yaş ücretsiz, 65 yaş üzerine ücretsiz, asker erbaşlara ücretsiz, öğretmenlere ücretsiz, arkeoloji öğrencilerine ücretsiz, üniversite öğrencilerine yüzde 50 indirimli. Müze Kart uygulamasını başlattık ve yoğun bir şekilde kullanıyoruz. Müze Kart uygulaması nedir? 70 lira giriş ücreti var. Geçen seneden itibaren aldığımız bir kararla artık Müze Kart ücretlerini koruyoruz. Yani hiçbir zaman fiyatlarını yükseltmiyoruz ve bir yıl boyunca Kültür ve Turizm Bakanlığına ait müzelere sınırsız giriş hakkı veriyoruz. Yılbaşından itibaren Milli Sarayları da Müze Kart işlemine alarak onun kapsamını daha da genişletmiş oluruz. Yani ayda bir kere bir müzeye gittiğiniz zaman 6 lira bir ücret karşılığına geliyor ortalaması baktığınız zaman. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir fırsat ve imkan yoktur.
Müze gelirlerimizin yüzde 85'ini biz yabancılardan elde ediyoruz, yüzde 15'ini yerli ziyaretçilerden elde ediyoruz, bu yüzde 15'in yarısını da Müze Kart'tan elde ediyoruz. Yani yüzde 7,5'lik bir kesimin giriş ücretinden şikayet etme ihtimalini göz önüne alarak yüzde 85'lik bir gelirden kayba sebebiyet vermek çok haksız olur. Biz buradan elde ettiğimiz gelirlerle, müzelerimizin bakım ve onarımını çok ciddi şekilde artırdık, kalitelerini yükselttik."
Bakan Ersoy, "2019 yılının ilk 11 ayında müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı yaklaşık 32,7 milyona ulaşarak, tarihinde ilk defa 30 milyon seviyesini geçmiştir. Bu rakam 2018'in aynı döneminde 26,5 milyon kişi olmuştu. Müzelerimizdeki ziyaretçi sayısında geçen yıla oranla yüzde 23,5, gelirlerimizde ise yüzde 84 oranında artış sağlanmıştır. 2019 yılı sonu itibarıyla Bakanlığımıza bağlı müze ve ören yeri ziyaretçi sayısının, 33 milyonun üzerinde olacağını öngörmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Ersoy, memnuniyet ölçüm amaçlı bu yıl başlattıkları, Turkish Museums web sitesi aracılığıyla yapılan puanlama ve değerlendirme sayfasında "Ziyaret ettiğiniz müzeyi yakınlarınıza tavsiye eder misiniz?" sorusuna ziyaretçiler tarafından verilen "Evet" cevabının oranının, yüzde 93 olduğunu belirtti.
"Kapadokya alanı bütüncül koruma altına alındı"
Kapadokya alanında, arkeolojik, kentsel ve doğal sit alanları, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi ve milli park gibi, birçok farklı koruma statüsünün bulunmasının yol açtığı yetki karmaşasının, alanın hak ettiği şekilde korunamamasına neden olduğunu dile getiren Ersoy, Kapadokya Alan Başkanlığı ile bölgedeki mevcut koruma statülerinin daha da güçlendirilip, farklı kurumlar tarafından yürütülen koruma çalışmalarının Bakanlık çatısı altında toplanarak yetkilendirildiğini ifade etti.
Doğal sit, arkeolojik sit ve kentsel sit olarak 58 bin hektarlık korunan alanın, 83 bin hektara çıkarılarak Kapadokya alanının bütüncül koruma altına alındığını vurgulayan Ersoy, daha önce sadece belediyelerde olan, seçim ve benzeri siyasi sebeplerle de verimli şekilde kullanılamayan yıkım yetkisinin başkanlığa devredildiğini belirtti.
Ersoy, 2019 yılı içerisinde tespit edilen kaçak uygulamalardan, 239'unun Bakanlık öncülüğünde kaldırıldığını, sürecin devam ettiğini söyledi.
Thomas Cook krizi
Turizmde 2023 hedefinin, 75 milyon turist, 65 milyar dolar turizm geliri olduğunu dile getiren Ersoy, bu hedeflere ulaşmak için politika değişikliğine gittiklerini belirtti.
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın, turizm geliri yüksek olan ülkelerde bulunduğunu dile getiren Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki yıldan itibaren Turizm Geliştirme Ajansının devreye girmesiyle tanıtım bütçemiz 180 milyon dolara çıkıyor. 2023 yılına kadar bu rakam 220 milyon dolara çıkıyor. Bu oyunu oynayacaksak bu şekilde oynayacağız. Bu oyunu rakiplerimiz bu şekilde oynuyor. ya bu oyunda varız ya da yokuz. 'Turizm Geliştirme Ajansı'nın faydası yokmuş.' Ben bu mesleğin içerisindeyim. Eğer biz binde 7,5 ile gidiyorsak zaten bu işe önem verelim. Turizm Geliştirme Ajansı ilk faydasını Thomas Cook krizinde verdi. 4 günde krizi çözdük. İspanya çözmeyi başaramadı. Thomas Cook ne ilk batan firma olacak ne de son olacak. Biz bu yönteme tam zamanında geçtik. İlk başarılı sonucu da Thomas Cook krizi ile atlatmış olduk."
Turist sayısını ve turizm gelirlerini artırmak amacıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, uzun bir aradan sonra 2019 yılında oldukça yoğun bir tanıtım kampanyası yürüttüklerini anlatan Ersoy, turist sayısını ve turizm gelirlerini artırmak amacıyla, 2019 yılı itibarıyla tanıtım çeşitliliğine giderek tanıtım yapılan ülke sayısını da artırdıklarını sözlerine ekledi.
Uzak destinasyonlardan gelen yolcu trafiğini arttıracaklarını belirten Ersoy, şunları kaydetti:
"Türkiye'deki birbirine yakın kültürel, arkeolojik ve gastronomi değerleriyle ön plana çıkan şehirlerimizi, gruplandırarak tanıtacağız bu şekilde daha fazla gezilecek yer alternatifi vererek süreyi uzatacağız. Özellikle deniz, kum, güneş turizmi ile ön plana çıkan bölgelerin tarih, sanat, arkeoloji, gastronomi ve kültürel özelliklerini şehrin yaşam tarzı haline getirip, turistin otel dışına çıkmasını sağlayarak, hem daha uzun kalmasını hem de konaklama dışı harcamasını arttıracak ortamları yaratacağız.
Ürün çeşitliliğine giderek; kültür, sanat, arkeoloji, gastronomi, din, spor, doğa, sağlık, eğlence alışveriş, kongre, cruise gibi farklı ürünleri ön plana çıkaracağız, böylece arz çeşitliliği yaratacağız. Bu faaliyetler, sezonun uzaması ve 12 aya yayılması açısından da çok önemli.
Turizm şehirlerinde kültür, sanat, uluslararası organizasyon ve etkinliklerini, kentin bir parçası ve yaşam tarzı haline getireceğiz. Böylece düşük sezonda da 12 ay boyunca turistlerin yıl içinde birkaç kere bu şehirleri ziyaret etmeleri için ortam hazırlanarak gastronomi, alışveriş gibi konaklama dışı etkinliklerden de yüksek gelir elde edilmesi hedeflenmektedir."
Uzak Doğu ve Pasifik Bölgelerinde yer alan Çin, Hindistan, Güney Kore, Japonya gibi yükselen pazarlara odaklanacaklarını dile getiren Ersoy, Orta ve Doğu Avrupa'nın gelişen ekonomilerinin de yeni odak pazarlar içerisine alınacağını söyledi.
"46 milyon ziyaretçi sayısı aşıldı"
Dünya Turizm Örgütünün 2019 yılı Eylül ayı barometresi verilerine göre Türkiye'nin, 2018 yılında dünyanın en fazla turist çeken 6'ncı, en fazla turizm geliri elde eden 14'üncü ülkesi olduğuna işaret eden Ersoy, "2019 Ocak-Ekim döneminde 46 milyon ziyaretçi sayısı aşılmış olup, yıl sonunda 51 milyondan fazla ziyaretçi sayısı hedeflenmektedir. 2019 yılı Ocak-Eylül döneminde turizm geliri, 26,6 milyar dolar ile bir önceki yılın aynı dönemine göre, yüzde 16'lık artış göstermiştir. Kişi başı gecelik gelir ise bir önceki yıla göre yüzde 3,4'lük artışla, 70 dolar olarak gerçekleşmiştir." bilgisini verdi.
İleriye dönük kruvaziyer rezervasyonlarının çok iyi gittiğini belirten Ersoy, 2020 yılı Nisan başı itibarıyla hizmete girecek olan İstanbul Galataport limanının, 2021 sezonu itibarıyla da tam kapasiteye geçeceğini öngördüklerini, 2022 sezonuna yetiştirilmek üzere, 2020 Haziran sonuna kadar Yenikapı'da yeni bir cruise port ihalesine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile birlikte çıkacaklarını söyledi.
Turizm bölgelerindeki altyapı çalışmaları
Turizm bölgelerindeki arıtma altyapısı için, mali yapısı yeterli olmayan belediyelerin arıtma yatırımlarını Bakanlığın üstlenmeye başladığını ifade eden Ersoy, şunları söyledi:
"İlk etapta Antalya Belediyesi ile Serik- Belek Arıtma Tesisi yatırımlarının devralınması protokolü imzalanmıştır. Kemer Arıtma Tesisi için fizibilite ve devir süreci başlatılmıştır. Yine Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Bodrum-Torba-Kızılağaç-Yalıçiftlik- İçmeler'de Atıksu Arıtma Tesisi yatırımının fizibilite ve devir süreci çalışmalarına başlanmıştır. Bu projelerin 2020 yılından itibaren aşamalı olarak tamamlanarak 2021 yılında hayata geçirilmesi planlanmaktadır."
Türkiye'nin, UNESCO nezdinde yürüttüğü çalışmalarla Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine kaydettirdiği 17 kültürel değer ile 178 ülke arasında ilk 5 içinde yer aldığını aktaran Ersoy, "Geleneksel Türk Okçuluğu da görüşülerek UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine 18. unsurumuz olarak kaydedilmesi beklenmektedir." dedi.
Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde, turizm alanında öğrenim gören öğrencilerin otel ve işletmelerde nisan-ekim döneminde 6 ay yoğunlaştırılmış beceri eğitimlerini almalarını sağladıklarını dile getiren Ersoy, ayrıca öğrencilerin, 9'uncu sınıfta 20 saat İngilizce dil eğitimi, 10'uncu sınıfta Rusça dil eğitimi, 11'inci sınıfta ise bölge özelliğine göre Çince, Arapça, Almanca ve Fransızca'dan birini seçip 3'üncü dil eğitimini alarak mezun olacaklarını ifade etti.
Ersoy, halihazırda protokol kapsamına alınan 11 meslek lisesine 2020 yılında 39 okul eklenerek 50'ye, 2023 yılına kadar ise 200'e ulaşmasının planlandığını anlattı.
Otellerdeki en büyük sıkıntının sezonluk personel ihtiyacı olduğunu söyleyen Ersoy, bu okullardan mezun olacak öğrencilerin otellerin bu sorununu çözeceğini ifade etti.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › 2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?