AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Ahmet Davutoğlu, kimsenin kriz senaryoları üzerinden hesap yapmamasını isteyerek, "Hesap edenler, krize yatırım yapanlar kesinlikle kaybedeceklerdir.

17.03.2015 15:06

AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Ahmet Davutoğlu, kimsenin kriz senaryoları üzerinden hesap yapmamasını isteyerek, "Hesap edenler, krize yatırım yapanlar kesinlikle kaybedeceklerdir. Türkiye'de Kasım 2014'ten 12 Mart 2015'e kadar Türk Lirası yüzde 14.2 değer kaybetti, doğrudur. Ama Avro yüzde 14.6, Brezilya Reali yüzde 17.9, Danimarka Kronu yüzde 14.8, Kolombiya Pezosu yüzde 15.5 değer kaybetti" dedi.

Davutoğlu, AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Halepçe'ye sahip çıktığımız gibi Halep'e, Bağdat'a sahip çıktığımız gibi Şam'a, Kudüs'e, Saraybosna'ya sahip çıktığımız gibi Bakü'ye, Semerkant'a aynı aşkla sahip çıkmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Çünkü bizim destanımız Dedem Korkut'tan beri süren köklü bir destandır" diyen Davutoğlu, "Böyle bir kudret ve şefkat döneminin önünde 7 Haziran seçimlerine giderken birileri perde gerisinden birtakım tuzaklarla meşguller. Bu tuzaklarla ulaşmak istedikleri hedef Türkiye'de bir istikrarsızlık, bir kaos ortamının yaratılması. Baktılar ki normal ve düzgün işleyen demokrasiyle, sandıklarla, seçimlerle AK Parti'den kurtulamıyorlar. Baktılar ki AK Parti'nin mayası sadece Türkiye'de değil, Balkanlarda, Ortadoğu'da, Orta Asya'da tutmuştur ve bu maya Allah'ın izni ile analarımızın, ninelerimizin ak sütüyle karılmış bu mayaya hiç bir kirlik bulaşamayacaktır, bu sefer küresel ekonomik dalgalanmalardan medet umarak Türkiye'de bir kriz havası yaratmaya çalıştılar" sözlerini sarfetti.

Başbakan Davutoğlu, 2008'den beri küresel ekonomik kriz olduğunu, dünyada bütün ekonomilerin küçüldüğünü, Türkiye ekonomisinin ise bütün bu krize rağmen büyümeye devam ettiğini söyledi.

Bunun arkasında milleti ile bütünleşmiş AK Parti hükümetlerinin güçlü iradesi olduğunu belirten Davutoğlu, "Özellikle aralık ayından itibaren küresel ve finansal piyasalardaki dalgalanmaların, özellikle doların, ABD Merkez Bankası'nın aldığı tedbirler, Avrupa Merkez Bankası ile ABD Merkez Bankası arasında görüş ayrılığından kaynaklanan bazı sebeplerle yükselişe geçmesi dolayısıyla, birileri neredeyse ellerine kına yaktı. 'Türkiye'de bir kriz doğacak da onlara yeni bir alan açılacak' diye ümit beslemeye başladılar. Ana Muhalefet Partisi de bunun için de diğer muhalefet partileri de bunun için de. Ama en önemlisi, hala bu kritik günlerde Çanakkale Savaşı'nın yıldönümde, Ermeni sözde soykırımı için Türkiye'ye dönük büyük kampanyaların yürütüldüğü bir dönemde, haince batı başkentlerinde, kamuoylarını Türkiye aleyhine ayağa kaldırmaya çalışan paralel çetenin de rüyaları bu. Hepsinin rüyası Türkiye'de bir kriz çıksın, bu küresel dalgalanma unutturulsun ve sanki Türkiye'ye has bir kriz varmış gibi bir ortam doğsun ve seçimlere giderken AK Parti Hükümeti yıpransın..." diye konuştu.

- "Avuçlarını yalarlar Başbakanım"

Başbakan Davutoğlu'nun, bir partilinin, "Avuçlarını yalarlar Başbakanım" diye bağırması üzerine, "Aynen öyle, avuçlarını yaladılar, yalayacaklar" dedi.

AK Parti 2002'de iktidara geldiği zaman, Irak Savaşı sebebiyle 'bu hükümet fazla yaşamaz' diye fal tutanlar çıktığını ve onları çok iyi bildiklerini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:

"2004'te Kıbrıs müzakerelerini yaparken, Türkiye'de 'genç subaylar rahatsız' diye gazete haberleri yapıp, Kıbrıs üzerinden darbe çığırtkanlığı yapanları da görmüştük. 2007 seçimlerine giderken, 2006'da adından başka hiç bir şeyi cumhurla özdeşleşmeyen, Danıştay saldırısı üzerinden cumhuriyet mitingleri yaparak milli iradeyi engellemeye çalışanları da gördük. İşte yıldönümüne yaklaşıyoruz, 27 Nisan e-muhtıradan ümit hissedenleri de gördük. E-muhtıra yayınlandığında sesini çıkarmayan CHP'lileri de gördük. Hep beklenti şuydu. Seçim öncesinde biz ilk defa karşılaşmıyoruz, artık AK Parti kadroları aşılı, millet aşılı. Biliyor ki her seçim öncesinde mutlaka bir kriz senaryosu devreye girer. Ne oldu 2007 seçimlerinde millet onlara gereken dersi verdi. 2008-2009'da küresel ekonomik kriz bütün dünyayı yakarken AK Parti'ye kapatma davası açıldı. Dünya küresel ekonomik krize geçerken.

Düşünün, sadece buradaki milletvekillerimize dava arkadaşlarımıza değil, herkese sorarak, bir an tahayyül etmelerini rica ediyorum. Türkiye'deki işadamları, bazen bu kampanyanın içinde yer alanlar, basın mensupları, hepsi bir hayal etsin. Eğer 2008'de AK Parti kapatılsaydı... Yerine yenisini kurar, Allah'ın izniyle Cumhurbaşkanımızın o zaman liderliğinde yola devam ederdik biz ama Türkiye'nin hali nice olurdu? Bu ekonomik kriz, iktidardaki partinin kapatıldığı, demokrasinin askıya alındığı bir koalisyon hükümetiyle iç içe olsaydı dünyanın ekonomik krizi, Türkiye bugün, dün olduğu gibi ASELSAN'da kendi elektronik harp teknolojisini açmaya mı kalkışırdı? Yoksa orta sınıfı bile yok olmuş bir halkın namerde muhtaç olmasını mı göründü? İzin vermedik. Hem AK Parti kadroları o zaman Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı olarak gösterdiği dirayetli liderlik, hem milletimizin bu partiye olan bağlılığı, bütün bu komploları yerle bir etti. 2001 seçimlerine giderken yine bir çok tapeler, demokrasi ve ahlak dışı oyunlar oynandı. 2014 seçimlerini giderken 2013'te gezi provokasyonları ile uğraştık. Üçüncü köprüye, havalimanına sevinemeden onlarla uğraştık. 17-25 aralık kumpasları ile uğraştık. Ama 2014'te iki seçimi de atlattık, dünyadaki ekonomik durgunluğa rağmen biz iki seçimde de büyük başarı sağladık. Halkın seçtiği cumhurbaşkanını, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı olarak o yüce makama getirdik. Hep beraber bütün AK Parti kadroları ile bir destan yazdık 2014'te."

Başbakan Davutoğlu, şimdi 2015'te seçime giderken bununla yetinmeyeceklerini, başka kumpaslar içine gireceklerini ama AK Parti'nin başı dik yola devam edeceğini söyledi.

Türkiye'deki kur hareketliliğini sanki Türkiye'de kriz varmış gibi yansıtanlara seslenen Davutoğlu, "Çok iyi biliyorlar, bu dünyadaki dalgalanmanın Türkiye'ye yansıması, doğal yansıması. 'Türkiye'de kasım 2014'ten 12 Mart 2015'e kadar Türk Lirası yüzde 14.2 değer kaybetti' doğrudur. Ama Avro yüzde 14.6 değer kaybetti. Brezilya Reali yüzde 17.9 değer kaybetti, Danimarka Kronu yüzde 14.8 değer kaybetti. Kolombiya Pezosu yüzde 15.5 değer kaybetti, İsveç Kronu yüzde 13, Çek Korunası yüzde 13.4, Polonya Zlotisi yüzde 13.5, Norveç Kronu yüzde 13.3 değer kaybetti. Yani dünyadaki genel trend içinde aslında bizim Tür Lirası'ndaki değer kaybı ki bunun da önüne geçecek tedbirler aldık, alıyoruz. Belli bir ortalamada tutuldu ve herhangi bir şekilde ekonomimizin etkilenmesinin de önüne geçildi" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'de gerçekleştirdikleri ekonomik dönüşüm programlarını New York'ta anlattıktan sonra ülkeye gelir gelmez, Merkez Bankası Başkanı, SPK Başkanı ve Hazine Müsteşarı ile görüştüklerini ve atılabilecek konuları istişare ettiklerini, ertesi gün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la istişare ettiklerini ifade ederek, pazartesi ve salı günü Merkez Bankası'nın ilk adımları attığını kaydetti. Salı günü 8 saati aşkın ekonomi değerlendirme toplantısı yaptıklarını, en kötü senaryoda olabilecek konularla ilgili tedbirler planladıklarını, en iyi senaryoya nasıl gidilebileceği konusunda da tedbirleri netleştirdiklerini dile getiren Davutoğlu, "Türkiye'de ekonomi rasyonel bir zeminde hareket etmektedir. Kimse bizden irrasyonel bir tepki beklemesin. Ama rasyonel zeminde olmak Türkiye'nin iddialarından vazgeçmesi anlamına gelmez. Ekonomimiz büyüyecektir. Bütün ekonomik parametrelerimiz, son derece sağlamdır. Finansal yapımız sağlamdır, bankacılık sektörümüz sağlamdır, bütçe açığımız Maastricht Kriterleri'nin, OECD'nin üçte biri düzeyindedir. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki biz bu çerçevede ekonomimizi en güçlü zeminde yürütmeye kararlıyız. Ekonomi yönetiminde farklı kanaatler varmış gibi kriz senaryosu yapanlar, avuçlarını yalayacaklar" dedi.

Merkez Bankası Başkanı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdiği brifing sonrasında tekrar konuları ele aldıklarını, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısında ekonomi alanında atılacak tedbirleri gözden geçirdiklerini ifade ederek, "Dünya piyasaları ne kadar dalgalanırsa dalgalansın, bizim yüreğimizdeki millet aşkı dalgalandıkça ekonomimiz de demokrasimiz de dış itibarımız da yerli yerinde olacaktır. Kimse kriz senaryoları üzerinden hesap etmesin, hesap edenler, krize yatırım yapanlar kesinlikle kaybedeceklerdir" diye konuştu.

"Yüzde 40'larda olan halk memnuniyeti yüzde 75'lere çıktı"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçen hafta 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutladıklarını belirterek, son 12 yıllık iktidarda belki de en fazla kamuoyu memnuniyeti gördükleri alandan birisinin sağlık sektörü olduğunu kaydetti.

Sağlık alanında yüzde 40'larda olan halk memnuniyetinin yüzde 75'lere çıktığını dile getiren Davutoğlu, bu memnuniyeti sağlamalarında büyük katkı veren doktorlara, hemşirelere, hasta bakıcılarına, sağlık çalışanlarına teşekkür etti. Ahmet Davutoğlu, gece nöbetlerinde bir hastanın şifa bulması için çaba sarfeden bir doktorun gayretinden daha ulvi bir gayret olmadığını ifade ederek, o gece nöbetlerini çok iyi bildiğini, nasıl terler döküldüğünü yakından yaşadığını bildirdi.

Davutoğlu, dönemlerinde 2 bin 500 sağlık tesisi yapıldığını, şehir hastaneleri projesiyle 50 bin yatak daha kapasite kazandıracaklarını ifade ederek, iktidara geldiklerinde 178 bin olan sağlık çalışanı sayısını 760 bine çıkardıklarını söyledi. Hekim seçme özgürlüğü kazandırdıklarını, şu anda 21 bin olan aile hekimliğini daha da yaygınlaştıracaklarını belirten Davutoğlu, Türkiye'nin Avrupa'daki en büyük medikal kurtarma ekibine sahip olduğunu bildirdi. Davutoğlu, 112 acil servisi kurduklarını, 481 olan acil müdahale sağlık istasyonlarının sayısını 2 bin 155'e çıkardıklarını belirtti.

2002'de Türkiye'de toplam 617 ambülans varken, sadece Tekirdağ'da hizmete soktukları ambülans sayısının 798 olduğuna işaret eden Davutoğlu, 2002'de bir ambülansı olan Mardin'in şimdi 100'ü aşkın ambülansı olduğunu söyledi. Başbakan Davutoğlu, helikopter, uçak ve paletli ambülansların da hizmete sokulduğunu ifade ederek, Somali'de çölde bir çatışmada yaralanan TİKA mensubunun helikopterle hemen Mogadişu'ya getirildiğini, Türkiye'den giden ambülans uçakla Ankara'daki en kaliteli hastaneye getirildiğini ve şifa bulduğunu söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı "Şifa veren ele vefa" kampanyası başlattıklarını belirterek, hasta yakınlarına şöyle seslendi: "Şiddet her yerde kötüdür. Kadına yönelik şiddeti burada lanetledik ama şifa vermek için çabalayan bir doktor aynı anda iki acil hasta ile uğraşamıyor ve birine yöneliyorsa sizin hastanızı ihmal ediyor değildir, aciliyet sıralaması yapıyordur. Saygı gösterin ve emin olun ki doktorlarımız her birine yetişmek için elinden gelen çabayı gösterecektir. Bu şiddet uygulayanların çoğunun alkol ve uyuşturucu bağımlısı olduğunu da gözönüne alarak, hastanelerdeki güvenlik tedbirlerini de artırdık, başka diğer tedbirlerle de bundan sonra doktorlarımızın güvenliğini sağlamaya devam edeceğiz" diye konuştu.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement