AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, " Suriye'de Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin, Sünnilerin, Nusayrilerin, Hristiyanların hep beraber bir arada olduğu bir masa olması gerektiğini düşünüyoruz. Kürtlerin masada bulunması bir zarurettir. Kürtlerin olmadığı bir masa eksik olacaktır. Ancak biz, Kürtlerin değil, bu Kürtlere de zulmeden YPG'nin ve PYD'nin masaya oturmasına kesinlikle karşıyız. Bir terör örgütünün muhalif hareketlerin arasına katılarak, bu müzakerelere katılması, bizim açımızdan kabul edilebilir değildir" dedi.
Davutoğlu, partisinin TBMM'deki Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, Suriye'de yaşananlara kayıtsız kalamayacağını ifade etti.
Her şeyden önce insani sorumluluğun, Suriye halkını sahiplemeyi gerektirdiğini belirten Davutoğlu, Suriye'deki durumu içinden çıkılmaz bir hale getirme çabası gösteren ülkelere karşı, Türkiye'nin Suriye'de yaşanan dramın biran önce son bulması yönünde elinden gelen tüm çabayı göstermeye devam edeceğini vurguladı.
Bu çerçevede, Suriye için kurulacak masanın sağlıklı bir çerçevede oluşturulmasını önemsediklerinin altını çizen Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Bunu tüm muhataplarımıza da ifade ettik. Bizim bu pozisyonumuza rağmen, bizim 'Suriye'de Kürtlere yönelik önyargılı bir tutumumuz olduğu' belli çevreler tarafından, maksatlı bir şekilde dile getiriliyor. Buradan tekrar ifade ediyorum ki biz, Suriye'de Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin, Sünnilerin, Nusayrilerin, Hristiyanların hep beraber bir arada olduğu bir masa olması gerektiğini düşünüyoruz. Kürtlerin masada bulunması bir zarurettir. Kürtlerin olmadığı bir masa eksik olacaktır. Ancak biz, Kürtlerin değil, bu Kürtlere de zulmeden YPG'nin ve PYD'nin masaya oturmasına kesinlikle karşıyız. Bir terör örgütünün, muhalif hareketlerin arasına katılarak, bu müzakerelere katılması, bizim açımızdan kabul edilebilir değildir. PYD'yi illa ki masanın kenarına oturtmak isteyen birileri varsa, PYD'ye o masada yakışan yer, onurlu bir mücadele veren muhaliflerin yanı değil, rejimin yanıdır. Rejimle işbirliği yapan PYD hiçbir şekilde Suriye halkının haklı mücadelesini temsil edemez, edemeyecektir. Halkına karşı katliam yapan bir rejimle yaptıkları işbirliğinin doğal sonucu bu olmalıdır."
Bu çerçevede gelecek günlerde başlayacak müzakerelerde Türkiye'nin, hükümetin, Suriye halkının haklı davasının yanında yer alacağına işaret eden Davutoğlu, "Suriye halkı hiçbir zaman yalnız olmamıştır, yalnız olmayacaktır, yalnız kalmayacaktır" ifadesini kullandı.
-"Muhalefet aynı bozuk plağı çalmaya devam etti"
Başbakan Davutoğlu, bu yoğun diplomatik temasların çok yararlı sonuçlar üreteceğine inandığını belirterek, Türkiye'nin hem bölge hem de dünya meselelerine bakışını, her zeminde anlatmaya bundan sonra da devam edeceklerini söyledi.
Kendileri, ülke ülke dolaşıp, dünyaya Türkiye'yi anlatırken, muhalefetin "aynı bozuk plağı" tekrar tekrar çalmaya devam ettiğini vurgulayan Davutoğlu, dünya ekonomisinin zirve noktalarında, Türkiye'ye daha fazla yatırım çekebilmesinin gayreti içindeyken, muhalefetin, yine ezberini ve davranışını bozamadığını ifade etti.
Türkiye'nin zor bir coğrafyada bulunduğuna, çevre ülkelerdeki birçok problemin olumsuz etkilerini göğüslemek durumunda olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye'nin bütün bu zorluklara rağmen, siyasi ve ekonomik istikrarını sürdüğünü, gelişen, büyüyen, kalkınan bir ülke olduğunu dile getirdi.
Davutoğlu, Türkiye'nin bölgesinde bir istikrar adası, en olumsuz şartlara rağmen, bu tablonun hiçbir zaman değişmesine izin vermeyen önemli bir bölgesel güç olduğuna işaret etti.
-"Türkiye, dünyanın yükselen ekonomik gücü"
"Bu şekilde, bir jeopolitik kriz ortamında, bir istikrar adası olmamız nasıl oluyor?" diye soran Davutoğlu, AK Parti'nin 14 yıldır sürdürdüğü dikkatli, vizyoner ve özgüvenli yönetim anlayışının, bütün bu başarıların arkasındaki temel faktör olduğunu bildirdi.
Davos'ta bunu bir kez daha gördüklerini, Türkiye'nin bugün sadece bölgesinin değil, dünyanın en dinamik yükselen ekonomik güçlerinden biri olduğunu belirten Davutoğlu, bunu, dünyanın etkili siyasi ve ekonomik pek çok isminin de söylediğini aktardı.
Son küresel ekonomik kriz sonrasında, Türkiye'nin ekonomik büyüme istikrarıyla, dünyada en çok gıpta edilen ülkelerden biri haline geldiğine dikkati çeken Davutoğlu, yurt dışına çıkan insanların bunu özellikle Avrupa şehirlerinde sıklıkla duyduğunu, her yerde, Türkiye'nin dünya ortalamasının yaklaşık üç misline yaklaşan kalkınmasın gıptayla takip edildiğini dile getirdi.
Davutoğlu, yurt dışında yaşayan yurttaşların bu pozitif değişimin uzun süredir farkında olduğunu bildirdi. Davutoğlu, bu nedenle AK Parti'nin yurt dışında yaşayan vatandaşlardan, yüzde 56,22 oy aldığını anımsatarak, "Çünkü onlar biliyorlar ki Türkiye'de güçlü bir iktidar varsa, onların, dünyanın her yerinde, Avrupa'nın her yerinde başları dik olur, her yerde itibar görürler. Onlar 90'lı yıllardaki itibarsız Türkiye'nin kendilerine nelere mal olduğunu bilirler. Onun için de gittiğimiz her yerde yurt dışındaki vatandaşlarımız, Türkiye'nin yükselen gücünden duydukları büyük onuru bizlerle paylaşıyorlar" diye konuştu.
-"Cumhurbaşkanına karşı üslubu kabul edilemez"
İyi yönetilen Türkiye'nin her şart altında istikrarını koruduğunu, adım adım bütün engellemelere rağmen geleceğini inşa ettiğini belirten Davutoğlu, bu parlak tablo içinde, eksikliği hissedilen tek hususun "ciddi muhalefet" olduğunu bildirdi.
"Ne yazık ki 14 yıldır olduğu gibi bugün de Türkiye'nin bugünü ve geleceği için gerçekleştirdiği atılımlara muhalefetten hiçbir katkı gelmiyor" diyen Davutoğlu, kendilerinin defalarca, "Muhalefet, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Gelin bu ülkeyi el birliğiyle geleceğe taşıyalım" çağrısında bulunduklarını hatırlattı.
Seçim sonrasında muhalefetle bir araya geldiklerini, "Kısır siyasi polemiklerle, nezaketsiz atışmalarla enerjinizi heba edeceğinize, ülkenin kalkınması, milletin huzuru için fikirler oluşturun, projeler geliştirin, getirin tartışalım" çağrısında bulunduklarını anımsatan Davutoğlu, bu çağrıları, Başbakanlık görevini yürütürken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da defalarca yaptığını, hiçbir şeyin değişmediğini ifadesini kullandı.
Davutoğlu, kendileri, yurt dışında ülke, millet için yoğun bir mesai verirken, gece gündüz koştururken, son bir hafta içinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yine bir siyasi parti, Anamuhalefet partisi liderine yakışmayacak bir tutum takındığını söyledi.
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun, bulunduğu yüksek makama, milletin oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı kullandığı üslubun asla kabul edilemeyeceğini vurguladı.
-"Sizin demokrasiye saygınız bu mu?"
Erdoğan'ın, girdiği her seçimde, 2002'den bu yana milletin büyük teveccühüne mazhar bir lider olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Sizin demokrasiye, milletin tercihine saygınız bu mu? Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamına saygınız bu mu? Bizler bu ülkenin meselelerinin çözümüne sizleri dahil etmek için defalarca çağrıda bulunduk ve halen de bulunmaya devam ediyoruz. Kişisel olarak birçok konuda farklı düşünebiliriz ama Meclis çatısı altındaki misyonunuza, konumunuza, vekillik makamınıza saygı gösteriyoruz. Ancak sizden de aynı saygıyı beklemek, bizim hakkımızdır. Ancak siz Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na saygı gösteremiyor, hakaretler, tehditler savuruyorsunuz. Eskiden oy veren vatandaşlarımıza hakaret ederdiniz, 'bidon kafalı, makarnacı' derdiniz, şimdi milletimizin oy verdiği kişilere, özellikle de Cumhurbaşkanımıza hakaret ediyorsunuz. Muhalefetinizdeki tek değişim bu. Yıllardır bu üslupsuzluğunuz, bu yapıcılıktan uzak siyasi tutumunuz sebebiyle bu millet size ders üstüne ders verdi, her seçimde sizi sandığa gömdü ama hiçbir şey öğrenmediniz. Siz aynı ezbere, aynı nezaketsizliğe, demokratik olgunluktan nasibini almamış aynı yıkıcı söyleme devam ediyorsunuz. Sayın Kılıçdaroğlu bilsin ki Türkiye bu köhne siyasi anlayışları çoktan aştı."
Milletin hem 7 Haziran'da hem de 1 Kasım'da anlayabilenler için ibretlerle dolu tarihi mesajlar verdiğini hatırlatan Davutoğlu, AK Parti'nin bu mesajları alabildiği için bugün yüzde 50'ye yakın bir oyla iktidarda olduğunu, kamuoyu anketlerinin de oylarının sürekli yükseldiğini ortaya koyduğunu söyledi.
Davutoğlu, "Siz, 'neden bu millet bizi tercih etmiyor, neden iktidar için bir seçenek olamıyoruz, yüzde 30'a bile yaklaşamıyoruz' diye hiç kendi kendinize soruyor musunuz? Hiç dönüp aynaya bakıp, 'neden bu millet bize itibar etmiyor, bizim söylediklerimizi kaale almıyor, verdiğimiz bütün bu uçuk vaatlere bile gözünün ucuyla bakmıyor' diye kendi kendinize soruyor musunuz?" ifadesini kullandı.
-"CHP'nin zihniyeti, kafası değişmiyor"
Aydın kültürü içinde konuşulduğu zaman eleştiriyi hep öne çıkaranların, hiçbir zaman özeleştiri yapmadığını belirten Davutoğlu, "Sürekli kurultaylar yaparlar ama kurultaylarda seviyeli tek bir tartışmanın olduğunu, tek bir özeleştirinin gündeme gelip, yeniden yapılanmanın gerçekleştiğini göremezsiniz. Sürekli kadrolar, isimler değişir ama değişmeyen bir tek şey var o da CHP'nin zihniyeti, kafası değişmiyor, problem orada. İsimlerin değişmesi önemli değil. Çünkü özeleştiri yapmıyorlar, istişare etmiyorlar, fraksiyonel bir anlayışı siyasete egemen kılmaya çalışıyorlar" diye konuştu.
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun son kurultayda ortaya koyduğu performansa dikkat çekerek, şunları kaydetti: "Partilerinin kongresinde bile vizyon çizmek yerine hakaret ediyorlar. Size oy verenler de dahil olmak üzere bütün vatandaşlarımız aslında size niye itibar edilmediği sorusunun cevabını biliyor, bilmeyen sadece Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?