Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizler geçmişimizden aldığımız ilhamla geleceğe yürüyoruz. Yeni Türkiye aslında 20 Nisan 1920'de Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının açtığı Meclis'teki Türkiye. O Türkiye çok çok önemli. Biz Türkiye'yi özüyle buluşturuyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan, Muğla'nın Fethiye ilçesinde düzenlenen toplu açılış töreninde, Türkiye'nin son dönemde aktif dış politika izlediğine dikkati çekti.
"Gidin Çanakkale'ye, orada Suriyeli, Lübnanlı, Filistinli, Makedon, Kosovalı kardeşlerimizi göreceksiniz" diyen Erdoğan, kendisinin sık sık Balkanlar'a gittiğini ifade ederek, "Orada tarihimiz var, eserlerimiz var, köprülerimiz var, camilerimiz, medreselerimiz var. Gideceğiz, onları ihya ediyoruz, ayağa kaldırıyoruz. Gitmezsek ecdadımız bunu bize sorar. Fatih Sultan Mehmet, bize bunu sorar, Murat Hüdavendigar, bize bunu sorar" diye konuştu.
Aliya İzzetbegoviç'i ölümünden bir gün önce hastanede ziyaret ettiğinde, "Buralar Osmanlı'nın bakiyesidir, buraları ihmal etmeyin" dediğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Nasıl gitmeyeceğiz? Nerede kardeşlerimiz varsa ister şehit, ister ölü, ister diri, biz oraya gideriz, biz oraya el uzatırız. Nerede mağdur varsa, muhtaç varsa biz oraya ulaşırız. Büyük devlet böyle olunur. İçine kapanan büyük devlet olamaz. Kapılarını herkese kapatan büyük devlet olamaz. Hakkı savunmayan, haksızlık karşısında susan büyük devlet olamaz. Eğer biz Suriye karşısında, Mısır karşısında sussaydık, eğer biz Irak, Lübnan, Filistin meselesinde sussaydık, eğer biz Afganistan, Somali meselesinde sussaydık, Şili'deki depreme, Haiti'ye, Gürcistan, Filipinler'e ulaşmasaydık büyük devlet olamaz, ekonomiyi bu kadar büyütemez, ihracatı bu kadar artıramaz, Fethiye'ye bu kadar turisti çekemezdik."
-"Veren el alan elden hayırlıdır"
Göreve geldiklerinde Türkiye'nin insani yardım amaçlı ayırdığı kaynağının toplam tutarının 45 milyon dolar olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şimdi bizim yardım elimiz nereye uzanıyor biliyor musunuz? 2,5 milyar dolara. 45 milyon dolar nere, 2,5 milyar dolar nere... Kardeşlerim, veren el alan elden hayırlıdır. Bunu böyle biliniz. Korkularla büyük devlet olunmaz. Korkarak, çekinerek büyük devlet olunmaz. Vatandaşının kılık kıyafetinden korkan, dış görünüşünden korkan ona göre vatandaşını sınıflara ayıranlardan, makbul ve makbul olmayan diye ayıran devlet, büyük devlet olamaz. Vatandaşının dilinden, etnik kökeninden şarkısından, düşüncesinden korkan büyük devlet olamaz. Vatandaşını Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Roman, Boşnak Arnavut, bu şekilde ayrımlara tutan büyük devlet olamaz. Ben Türk'ü sevdiğim kadar Kürt'ü de seviyorum, Romanı'ı da seviyorum, Arnavut'u da, Abaza'sını, Laz'ını da hepsini seviyorum. Türk olduğu için değil, Kürt olduğu için değil, Roman olduğu için değil, Gürcü, Laz, Arnavut, Boşnak olduğu için değil, beni yaradan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Bizim farkımız bu, bizi diğer siyasi partilerden ayıran özellik bu. Bu yola böyle devam edeceğiz."
Vatandaşının bir kısmının yaşam tarzını muteber, diğer bir kısmının yaşam tarzını hor gören devletin de büyük devlet olamayacağının altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kardeşlerim, dayatmalar yapan, baskı yapan, reddeden, inkar eden, asimile eden büyük devlet olamaz. Büyük devlet Ege'yi kucakladığı kadar aynı oranda, aynı sıcaklıkta, aynı şefkatle Doğu'yu da kucaklayacak ve Güneydoğu'yu da kucaklayacak. Mesele bu. Çünkü biz yola çıkarken bir şey söyledik, ne dedik? Etnik milliyetçilik yapmayacağız dedik. Ne dedik, bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Ne dedik, dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedim, söyledim, söylüyorum. Batı'ya ne yatırım yapıyorsak Doğu'ya, Güneydoğu'ya, Kuzey'e, Güney'e aynı yatırımları yapacağız. Biz yola çıkarken, etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik, dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Çünkü biz ülkemizde Müslüman kardeşlerime, Hristiyan, Musevi, hepsine laik bir devletin yöneticisi olarak hep eşit mesafedeyiz. Onların inancı bizim güvencemiz altındadır. Bize hor baktılar, biz kızlarımızı üniversitelere gönderemedik, onun için binlerce kızımız yurt dışında okumak zorunda kaldı. Orada okudular ama ülkemde okuyamadılar. Şairin dediği gibi onlar, "öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya" anlayışıyla parya görüldüler. Şimdi ne oldu, hepsi üniversitelere gidiyor. Ne oldu, var mı bir sıkıntı? Kamuda hepsi çalışmaya başladı, ne oldu, var mı bir sıkıntı? Şimdi herkes el ele gönül gönüle geleceğe yürüyor. Geleceğin büyük Türkiye'si böyle olacak, yeni Türkiye böyle olacak."
-"Özüne rücu eden Türkiye olacak"
Vatandaşlarını eşit gören, onlara aynı mesafede duran bir Türkiye'ye inandıklarını ifade eden Erdoğan, iktidarlarının 2023'e, 2053'e ve 2071'e böyle yürüdüğünü bildirdi.
Erdoğan, her geçen günün daha iyi olacağını, 2053 ve 2071 yıllarına böyle hazırlandıklarını, hayallerindeki Türkiye'nin bu olduğunu belirterek, "Adını koyuyorum, bu Türkiye, 'Yeni Türkiye' olacak. Özüne rücu eden, özüyle ruhuyla buluşan Türkiye olacak. Bizler geçmişimizden aldığımız ilhamla geleceğe yürüyoruz. Yeni Türkiye aslında 20 Nisan 1920 de Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının açtığı Meclis'teki Türkiye. O Türkiye çok çok önemli. Biz Türkiye'yi özüyle buluşturuyoruz. Türkiye'yi şehitlerimizin uğruna canlarını verdikleri ideallerle buluşturuyoruz. Biz şehitlerimizin miraslarını omuzlarından taşıyan, Türkiye'yi o miras doğrultusunda büyüten bir iktidarız. İnşallah Türkiye'yi bu şekilde büyütmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Erdoğan, Muğla'ya yapılan yatırımlara da işaret ederek, "Ulaştırma, haberleşmede 942 trilyon yatırım yaptık, Muğla'ya. Enerji ve Tabii Kaynaklar'da 800 trilyon, Gıda ve Tarım'da 764 tril, Eğitim'de 538 trilyon, Adalet'te 140 trilyon, TOKİ'de 133 trilyon, Aile ve Sosyal Politikalar olarak 130 trilyon, KÖYDES 100 trilyon, Sağlık'ta 90 trilyon, Gençlik ve Spor'da 60 trilyon yatırım yaptık" dedi.
Konuşması sırasında, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Harmandar'ı da platforma davet ederek tanıtan Erdoğan, "Büyükşehir olarak artık sadece biliyorsunuz merkezde belediyecilik değil, Muğla'nın dört bir yanını kapsıyor. Bu yasayla büyükşehir belediyesi sadece merkeze hizmet vermeyecek, Fethiye'ye de hizmet verecek. Diğer ilçelerimize hepsine bu dönem içerisinde hizmetini götürecek" diye konuştu.
Bodrum, Yatağan, Kavaklıdere, Ula, Datça'nın Fethiye ile birlikte ayağa kalkması gerektiğini, buralarda yapacakları çalışmalar bulunduğunu anlat Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hepsinden büyükşehir belediyemiz sorumludur. Hepsinde su ve kanalizasyonlar ele alınıp, hepsi modern bir teknoloji ile ele alınıp farklı bir konuma taşınacak. Aynı şekilde yine Muğla'mız içme suyu sıkıntısı tamamıyla giderilmiş olacak. Genelini konuşuyorum, halledilmiş yerler var, halledilmemiş yerler var. Doğayı çevreci mantığıyla ele alacağız. Bu sıkıntıları da inşallah bütün Muğla'mızda gidermiş olacağız. Artık biliyorsunuz, beldeler olmayacak. Artık beldelerin hepsi mahalle oluyor. Şimdi bakınız bir belde dediğiniz zaman belde mimarı doğru dürüst olmaz. Bir tane çevre mühendisi bile bulamazsın, harita mühendisi bulamazsın. Şimdi mimarlarıyla, çevre mühendisleriyle ilçelerimizin hepsi güçlenecek, büyükşehir güçlenecek, böylece Muğla hep birlikte ayağa kalkacak. İşte buraya onun için gerçekten o bilimin adeta her yönüyle kucakladığı yapı, anlayış, üniversitelerimiz ile belediyelerimizin ele ele verdiği anlayış ve bu anlayışla birlikte inanıyorum ki çok daha farklı gelişmeyi biz Muğla'da göreceğiz."
Notlar
Başbakan Erdoğan, geceyi geçirdiği Marmaris'ten toplu açılış töreninin yapılacağı Fethiye'ye gitmek üzere kaldığı otelden eşi Emine Erdoğan ile ayrılarak Beldibi Şehir Stadyumuna geldi. Yol boyunca vatandaşları selamlayan Erdoğan, araçtan inerek stad çevresinde kendisini bekleyen vatandaşlarla sohbet etti, çocuklara oyuncak ve satranç takımı dağıttı.
Fethiye ilçesindeki 10 projenin toplu açılış töreni için helikopterle Fethiye ilçesine gelen Erdoğan, daha sonra otobüsle Cumhuriyet Meydanı'na geçti. Alana girişinin ardından eşi Emine Erdoğan ile vatandaşları selamlayan Erdoğan, konuşmasını boynuna taktığı Fethiyespor'un atkısıyla yaptı.
Alanda yeni ilçe olan Seydikemer'in tapusunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ait olduğunu gösteren tapu şeklindeki pankart dikkati çekti.
Törene, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Kadın Kolları Genel Merkez Başkanı Güldal Akşit ve milletvekilleri de katıldı.
Konuşması boyunca vatandaşlar, Başbakan Erdoğan'a "Seni seviyoruz, seninle gurur duyuyoruz" diye seslendi. Başbakan Erdoğan da "Ben de sizi seviyorum" şeklinde yanıt verdi.
Başbakan Erdoğan, protokoldekilerle yatırımların toplu açılışını, "Günümüz kutlu olsun, tüm eserler hayırlı olsun, geleceğimiz aydınlık olsun. Daha nice eserlerin açılışında bir arada olmak üzere, inşallah sizlerden 30 Mart için gayret istiyorum. Koşacağız, çalışacağız, gayret edeceğiz, inşallah 30 Mart çok daha farklı olacak. Bu duygular içerisinde ya Allah, bismillah" diyerek gerçekleştirdi.
Tören sonrası vatandaşların yanına gelen Başbakan Erdoğan, kısa süreli sohbet etti, çocuklara oyuncak ve satranç takımı dağıttı.
Emine Erdoğan da kendisiyle fotoğraf çekinmek isteyen çocuklarla fotoğraf çektirdi.
- Ankara
Son Dakika › Politika › Başbakan Erdoğan Muğla'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?