İşçilere taahhütname imzalatıldı: Çalışırken koronavirüs kaparsam sorumluluk bana aittir - Son Dakika
Sağlık
BBC

İşçilere taahhütname imzalatıldı: Çalışırken koronavirüs kaparsam sorumluluk bana aittir

İstanbul'da özel bir inşaat şirketi, devam eden projesinde çalışan işçilere çalışırken koronavirüs kapmaları durumunda 'tüm sorumluluğun kendilerine ait olduğunu' kabul ettiren bir taahhütname imzalattığı öne sürüldü. Konuyla ilgili inşaat firmasından yapılan açıklamada iddialara yanıt verildi.

03.04.2020 08:35  Güncelleme: 16:54

Türkiye'de koronavirüs salgınının hızını yavaşlatmak için çok sayıda önlem alınırken, özellikle özel sektörde çalışanlara işlerin devam etmeleri konusunda çeşitli baskıla uygulandığı iddiaları ve eleştirileri var.

İnşaat sektörü de bu tarz eleştirilere ve iddialara maruz kalanlar arasında yer alıyor. Özel bir inşaat şirketi İstanbul Çekmeköy'de inşaatı devam eden projede çalışan işçilere taahhütname imzalattı. Taahhütnamede işçilerden, 'işyerinde olası bir koronavirüs bulaşması vakasından dolayı olabilecek tüm zararlardan tamamen kendisinin sorumlu olduğunu' kabul etmesi istendi.

İMZALAMAYAN İSTİFAYA ZORLANDI

BBC Türkçe'ye konuşan inşaat işçileri, bu taahhütnameyi imzalamayı kabul etmeyenlerin istifaya zorlandığını ifade etti. Ayrıca işçilerin BBC Türkçe'ye gönderdiği ses kaydı ve videolarda, işverenin işçileri taahhütnameyi imzalama konusunda ikna etmeye çalıştığı, imzalamayan işçilerin ise istifa ya da ücretsiz izin dilekçesi vermesini talep ettiği görülüyor.

İşçilerin imzasına sunulan belgede şu ifadeler yer alıyordu: "…Kamp alanı/odalar ve yıkanma yerini kendi istek ve irademle kullandığımı, kampta kalmak istediğimi, bu dönem içinde işverenlikçe ülkemizin içerisinde bulunduğu bu olağanüstü duruma ilişkin alınan tedbirlere harfiyen riayet edeceğimi, işverenlikçe belirtilen kurallara uymamamdan veya sair şartlardan dolayı işyerinde bulunduğum dönem içinde kendime olası bir koronavirüs bulaşması vakasından dolayı olabilecek tüm zararlardan dolayı tamamen kendimin sorumlu olduğunu,

Yukarıdaki arz ve izah edilen neden ve gerekçeler ile işverenliğe herhangi bir cezai, idari, yasal ve hukuki sorumluluk yükletilemeyeceğini, bu konularda hangi nam altında olursa olsun işverenliğe karşı hiçbir talep ve iddiada bulunamayacağımı ve işverenin söz konusu kampta kalmamdan ve bu virüs ile hastalanmamdan dolayı doğacak zararlardan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını/bulunmayacağını kabul, beyan ve taahhüt ederim."

İşçilere taahhütname imzalatıldı: Çalışırken koronavirüs kaparsam sorumluluk bana aittir

200 İŞÇİNİN ÇALIŞTIĞI ŞANTİYEDE 4 DUŞAKABİN VAR

Taahhütname metninde ayrıca işçilerden, şantiyede koronavirüs ile ilgili alınan tedbirleri taahhüt etmesi bekleniyor. İddia edilen bu tedbirler arasında; işçilere virüsle ilgili bilgilendirmenin yapıldığı, vardiyalı yemek ve sosyal mesafe uygulamasına geçiş yapıldığını, her noktada dezenfektan olduğu ve işçilere yeteri kadar malzeme temin edildiği yer alıyor. Ancak BBC Türkçe'nin ulaştığı işçiler, kendilerine imzalatılan belgede bahsi geçen tedbirlerin alınmadığını ve hatta işçilerin konaklayıp yemek yediği alanlarda gerekli temizliğin dahi sağlanmadığını söylüyor. İşçiler 6 m2'lik konteynır odalarda 5-6 kişinin kaldığını ve yaklaşık 200 işçinin çalıştığı şantiyede sadece dört duşakabin olduğunu belirtiyor.

İşçilere taahhütname imzalatıldı: Çalışırken koronavirüs kaparsam sorumluluk bana aittir

"PATRONLAR ÜSTÜME YÜKLENDİ"

Şantiyede üç aydır çalıştığını belirten işçilerden biri, "Taahhütnameyi okuduktan sonra, 'Ben bunu imzalamam, benim canım satılık değil' dedim. Sonra patronlar hepsi birden üstüme yüklendi. İstifa kağıdı imzalatmak istediler, onu da imzalamadım. 'Eğer taahhütnameyi imzalamazsan burada kalamazsın' dediler. Beni şantiyeden atmak için zabıta çağırdılar. Mecburen taahhütnameyi imzalamak zorunda kaldım. O taahhütnameyi okuduğumda açıkçası kendimi köle gibi hissettim. Benim canımı hiçe sayıp sadece kendilerini kurtarmak istediklerini fark ettim. Ama eğer kağıdı imzalamasaydım şantiyeden atacaklardı. İstanbul'da gidecek başka bir yerim yok. Otobüs seferleri durduğu için memleketime de dönemem" ifadelerini kullandı.

İşçilere taahhütname imzalatıldı: Çalışırken koronavirüs kaparsam sorumluluk bana aittir

KORONA BELİRTİSİ OLAN İŞÇİ ÇALIŞTIRILDI

Bir başka işçi ise koronavirüs şüphesiyle hastaneye gittiğini ancak test yapılmadığı için şantiyeye dönüp çalışmaya devam ettiğini anlatıyor: "Yatakhane ve yemekhane çok pis durumda. İmzalattıkları taahhütnamede yazan hiçbir temizliği yapmıyorlar. Banyo yaptığımız yer çok kötü, birçok gün yıkanmak için sıcak su bulamıyoruz. Şu an altı kişi kaldığımız konteynırları da dört kişiye düşüreceklerini söylemişlerdi ancak henüz bir adım atılmadı. Sadece iki günde bir ateş ölçüyorlar. Bir hafta önce öksürük, nefes darlığı, boğaz ağrısı ve grip şikayetleriyle hastaneye gittim. Hasta olduğum gece sabaha kadar öksürdüm ama o gece şantiyede araç olmadığı için ertesi sabah arkadaşımın arabasıyla, yani kendi imkanlarımla doktora gittim. Doktor, 'Sende korona belirtileri var ama ateşin 40 olduğu zaman yeniden gel, test yapalım' dedi. Yazdığı ilaçları kullanıyorum, şantiyede çalışmaya devam ediyorum."

TAAHHÜTNAMENİN HUKUKİ BİR GEÇERLİLİĞİ VAR MI?

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avukat Bedia Teymur, işveren tarafından hazırlanan taahhütnamenin hiçbir hukuki geçerliliği olmadığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: "Söz konusu sözleşmenin hukuki hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır. Çünkü her ne kadar Türk Borçlar Kanunu'nda sözleşmenin içeriğini belirleme taraf iradelerine bırakılmış ise de bu serbesti kanun, ahlak gibi temel haklara bağlı olarak belli çizgilerle sınırlandırılmıştır.

Örn: TBK m. 27/1'de kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin hükümsüzdür şeklinde kanunun amir hükmü düzenlenmiştir. Hele Covid-19 gibi tüm dünyada tehlikesi ve öldürücü olduğu kabul edilmiş bir hastalık karşısında bir iş yerinde işçilerin sağlık ve buna yönelik tüm güvenliğini alma yükümlülüğü öncelikle kanunenişverene aittir ve asla bu yükümlülük işçiye basit bir imza ile devredilemez. Dolayısıyla söz konusu sözleşmenin hiçbir hukuki sonucu yoktur ve tamamen gerçesizdir."

II. Kesin hükümsüzlük MADDE 27- Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.

HABERDE BAHSİ GEÇEN FİRMADAN İDDİALARA YANIT

65 yıllık bir geçmişe sahip Koray İnşaat, faaliyetlerine devam ettiği süre boyunca iş sağlığı ve güvenliğini öncelikli hedef olarak belirlemiştir. Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını ile ilgili Koray İnşaat da haberde söz konusu olan kamp alanında bir takım tedbirler almıştır. Sosyal mesafenin azaltılması ve çalışan işçi sayısının azaltılması yönündeki tavsiyeler, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı genelge gereğince yeniden düzenlenmiştir. Bu çerçevede, işçilerin bu süreçte uyması gerekli kurallara ilişkin çalışma yapılmıştır. Alt işverenler de kamp alanında kalan işçilere bu süreçte yasal olarak taahhütname ve bilgilendirme tutunakları dağıtmıştır. Alınan tedbirlerin yer aldığı tutunağı imzalamak istemeyen hiçbir işçi, Koray Gayrimenkul ya da alt işverenler tarafından işten çıkartılmamıştır. Zorla imzalattırıldığı ifade edilen tutunaklar, aslında çalışanların iş sağlığı ve güvenliği nedeniyle uyması gereken tedbirlere yönelik yapılan hatırlatmalardan ve işçilerin iş güvenliğine ilişkin tebliğlerden ibarettir. İddia edilen zabıta baskını ise 16 Mart 2020 tarihli İç İşleri Bakanlığı'nın genelgesi uyarında 29 Mart günü iş inşaat alanındaki çalışma koşulları, yemekhane düzeni ve alınan tedbirlere istinaden görevli ve yetkili kolluk kuvvetleri tarafından denetleme olarak gerçekleştirilmiştir. Gerekli tedbirlerin alındığı gözlemlenerek tutanak altına alınmıştır.

İşçilere taahhütname imzalatıldı: Çalışırken koronavirüs kaparsam sorumluluk bana aittir
İşçilere taahhütname imzalatıldı: Çalışırken koronavirüs kaparsam sorumluluk bana aittir
Kaynak: BBC

Son Dakika Sağlık İşçilere taahhütname imzalatıldı: Çalışırken koronavirüs kaparsam sorumluluk bana aittir - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (15)

  • AZAT BAĞCILAR İST: BU ÜLKEDE NE OLURSA GARİBANA OLUR GARDAŞ ÇOK YAZIK HEPİMİZ İNSANIZ İNSANLARI AYRIŞTIRANLARA LANET OLSUN. 16 0 Yanıtla
  • İŞLER GÜÇLER: Adaletsizlik sürdüğü sürece sorunları bitirmeyecek Allah. Zenginler evde ama fakirler ekmek peşinde hemde ölmek pahasına. Sokağa çıkma yasağı çıkmadıkça adaletsizlik devam ettikçe Allahın gazabı devam edecek.. 12 0 Yanıtla
  • Salih : Fabrikalarda aynı şekilde arkadaş yemekhaneler tuvaletler soyunma odaları mesafe desen hak getire izin falan yok ya çalış ya istifa et git diyorlar çalışma baanlığının ismi değişmesi gerek çalıştırma bakanlığı olarak ölmüşün kalmışın bakan dahil kimsenin umrunda değil ben 45 yaşındayım bu virüsü kapıp ölürsem hakımı helal etmiyorum kaldıki ben yakalanırsam ailemde yakalanır demek insan canı bu kadar ucuz olmamalı rakamlara indirgenmemeli 6 1 Yanıtla
  • Köyü satarım ha : Ne diyelim allah yardımcıları olsun işçi kardeşlerimiz 6 1 Yanıtla
  • Hadi: Acilen devletin yardım etmesi lazım bu insanlar orada ölebilirler insanların paraya işe ihtiyacı var diye bu gördükleri zorbalık reva mı? Gerekli mercilere başvurulup bilgilendirelim arkadaşlar destek olabiliyorsak. 7 0 Yanıtla
  • Asi.. : Paran varsa haklısın paran varsa rahatsın.. Olan garibana Oluyor... Bu taahhutnameyi imzalamaya zorlayan zihniyetinde Allah belasıni versin... 5 0 Yanıtla
  • By meçhul: Böyle giderse bu gemi batar 5 0 Yanıtla
    Ali: Hangi gemi 2 0
  • Bu ne: Gerçekse müthiş cezalarla cezalandırılmalı 2 0 Yanıtla
  • .: Benim anlamadığum ley şnşaat bir zorunlulukmudur şu anda.fırın değil yiyecek değil ilaç değil.bina.ya bu millet söylüyor işte doktoruda söylüyor çalışanıda geriye hemen müdahale etmek kalıyor.bu da güzel birşey.sorun çözmek için.istanbul doktor takviyesi için tıp öğrencilerini hemşirelerini devreye neden sokmasın.50 kişi bile takviye olsa rahatlarlar.dinlenip. 2 0 Yanıtla
  • Tüm yorumlar için tıklayınız
BBC

Advertisement