Dha Yurt Bülteni - 1

Son Güncelleme:

Kızıltepe'de bomba yüklü araç bulundu250 kilo bomba yüklü araç imha edildiMARDİN'in Kızıltepe ilçe çıkışında bomba yüklü olduğu belirtilen bir araç bulundu.

Kızıltepe'de bomba yüklü araç bulundu


250 kilo bomba yüklü araç imha edildi


MARDİN'in Kızıltepe ilçe çıkışında bomba yüklü olduğu belirtilen bir araç bulundu. Polis, aracın bulunduğu bölgede güvenlik önlemleri alarak kontrollü patlatma hazırlığı yapıyor.


Kızıltepe- Nusaybin karayolunun Kızıltepe çıkışında bulunan Galericiler sitesi yakınlarında akşam saatlerinde yapılan istihbari çalışma sonucu içerisinde bomba yüklü olduğu belirtilen bir otomobil tespit edildi. Güvenlik güçleri tarihi İpek yoluna 200 metre mesafede bulunan otomobilin çevresinde güvenlik önlemi alarak bölgeye itfaiye ve Ambulans çağırttı. Polis, bölgeye kimseyi yaklaştırmazken, bomba imha uzmanlarının kontrollü patlatma için hazırlık yaptığı öğrenildi.


250 KİLO BOMBA YÜKLÜ ARAÇ İMHA EDİLDİ


Kızıltepe TIR Garajı'nda, içerisinde bomba yüklü olduğu tespit edilen araç, güvenlik güçleri tarafından ele geçirildi. Terörle Mücadele ekipleri tarafından ele geçirilen bomba yüklü aracın daha önce de 30 Ekim tarihinde AK Parti Kızıltepe İlçe Başkanlığı önünde nöbet tutan güvenlik görevlilerine yönelik düzenlenen ve 3 güvenlik görevlisinin yaralandıgı olayda da kullanıldığı öğrenildi. Aynı olayla ilgili gözaltına alınan 9 kişiden 5'i çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanmıştı


Bugün ele geçirilen araç üzerinde yapılan çalışmalarda, 250 kilodan oluşan el yapımı patlayıcının, 4 dolu tüple desteklendiği belirtilerek, olayla ilgili 2 kişinin de gözaltıa aındığı öğrenildi.


Kızıltepe-Nusaybin karayolundaki bir TIR Garajı'nda ele geçirilen patlayıcı yüklü araç alınan güvenlik önlemlerinin ardından kontrollü olarak imha edildi.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:


---------------


Bomba yüklü araç için çevrede güvenlik enlemi alan ekipler


---------------


Araçtan görüntü


Aracın içindeki düzenek


İçi patlayıcı dolu bomba


Bomba düzeneği


Genel ve detay görüntüler


Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,


GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ


==============================================


Bursa'da PTT şubesini soydu


Soygun, PTT şubesinin güvenlik kamerasında


Bursa'daki bir PTT Şubesi, tabancayla içeri girerek personeli tehdit eden kişi tarafından soyuldu. Yaklaşık 11 bin lira parayı aldıktan sonra kaçan 30-35 yaşlarındaki soyguncu aranıyor. Soygun, PTT şubesinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülendi.


Merkez Yıldırım İlçesi Emir Sultan Türbesi yakınlarında bulunan PTT Şubesi'ne gelen bir kişi, bir süre bekledikten sonra üzerindeki tabancayı çıkartarak görevlisini tehdit etti. Kasada bulunan yaklaşık 11 bin lira parayı cebinden çıkardığı poşete koyan soyguncu, ardından koşarak kaçtı. Haber verilmesi sonucu gelen polis ekipleri, güvenlik kamerası görüntüleri ve aldığı parmak izlerinden kaçan soyguncunun kimliğini araştırıyor.


Polis, soygun sonrası çevrede aldığı önlemlerini sürdürüyor.


Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, üzerinde siyah mont bulunan soyguncu, gişenin arka tarafına geçerek görevlileri silahla tehdit edip, paraları aldıktan sonra kaçması yer alıyor.


Görüntü Dökümü


----------------------


-Soygun anı (Güvenlik kamerası)


-detaylar


Haber-Kamera: Faruk KAHRAMAN/ BURSA,


GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ


===================================


Kepçe operatörü, toprak altında kalan genci kurtarmak isterken başını ezdi iddiası


AYDIN'ın Nazilli İlçesi'nde, bahçelerine su götürmek için kazılan kanala boru döşemek isterken toprak altında kalan 2 arkadaştan 25 yaşındaki Adem Kurt, kepçe operatörü M.G. tarafından yaralı olarak kurtarılırken, başı kepçenin bomu tarafından ezildiği ileri sürülen 25 yaşındaki Adem Dürge ise yaşamını yitirdi. Jandarma, olayın ardından kepçe operatörü M.G.'yi gözaltına aldı.


Derebaşı Mahallesi'nde yaşayan ve Yavansu Mevkisi'ndeki tarlalarına su götürmek isteyen Adem Dürge ve Adem Kurt, bugün saat 16.00 sıralarında kepçe operatörü M.G.'nin yardımıyla çalışmaya başladı. Kepçe ile açılan kanala boru döşemek için inen iki arkadaş, bir anda kayan toprağın altıda kaldı. Kepçe operatörü M.G., iki arkadaşı kurtarmaya çalışırken bir yandan da sağlık ekiplerini arayarak yardım istedi. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve Aydın İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü ekipleri sevk edildi.


Operatör M.G., iki arkadaştan Kurt'u kepçe yardımıyla toprak altından çıkarmayı başardı. M.G., ardından Dürge'yi de kurtarmak için çalışmalarını sürürdü. Ancak, M.G., toprağı kazmak isterken iddiaya göre kepçenin bomuna başı sıkışan beş aylık evli Dürge, ezilerek yaşamını yitirdi.


Olay yerine gelen Dürge ve Kurt'un yakınları gözyaşlarına boğuldu. Toprak altında yaralı olarak kurtarılan Kurt, ambulansla Nazilli Devlet Hastanesi'ne kaldırılıp, tedaviye alınırken, Dürge'nin cesedi AFAD ekipleri tarafından bulunduğu yerden çıkartıldı.


Jandarrma ve savcının olay yerindeki incelemelerinin ardından Dürge'nin cesedi de kesin ölüm nedeninin tespiti için otopsi yapılmak üzere aynı hastanenin morguna götürüldü.


Taksirle ölüme sebebiyet verdiği gerekçesiyle kepçe operatörü M.G.'yi gözaltına alırken jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:


---------------------------


-Ölen Adem Dürge'nin fotoğrafı


-Yaralanan Adem Kurt'un fotoğrafı


-Olay yerinden görüntü


-Kurtarma çalışmalarından görüntü


-Genel ve detay görüntüler


Haber-Kamera: Cem ULUCAN/ AYDIN,


GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ


===========================================


Deredeki otomobilin üzerinde 40 dakika kalp masajı yapılan sürücü öldü


Zonguldak'ta dereye uçan otomobilde yaralanan sürücü İbrahim Kiren, aracın üzerinde 40 dakika kalp masajı yapılarak kaldırıldığı hastanede öldü, arkadaşı yaralandı.


Kaza, saat 16.30 sıralarında Zonguldak- Ankara karayolunun 22'nci kilometresinde meydana geldi. İş çıkışı Devrek yönüne giden maden işçisi İbrahim Kiren, yönetimindeki 06 DG 2222 plakalı otomobilin direksiyon kontrolünü yitirdi. Elektrik direğine çarpan otomobil, yaklaşık 20 metre yükseklikten dereye uçtu. Sürücü Kiren ile yanındaki arkadaşı Özcan Korkut yaralandı. Hafif yaralanan ve kendi imkanları ile araçtan çıkan Özcan Korkut, 112 Acil'e haber verdi.


Gelen AFAD, UMKE ve 112 Acil ekipleri halat yardımıyla dereye inip araçta sıkışan sürücüyü çıkardı. Kalbi duran sürücü İbrahim Kiren, tekerlekleri derede suya gömülen otomobilin üzerine yatırılarak ilk müdahalesi yapıldı. Aracın üzerinde Kiren'e uzun süre kalp masajı yapıldı. Bu sırada polis ve jandarma ekipleri yol kenarında toplanarak çalışmaları izleyen kalabalığı uzaklaşmaları için sık sık uyardı.


Yaklaşık 40 dakika süren kalp masajından sonra Kiren, sedyede halatla yukarıya çekilerek dereden çıkarıldı. Kiren ve arkadaşı Korkut, ambulansla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kiren, hastanede yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti.


Görüntü Dökümü:


------------------------


-Dereye düşen araç


-İbrahim Kiren'e kalp masajı yapılması


-Diğer yaralının izlemesi


-Sağlık ekibinin halatla dereye inmesi


-Kalp masajına devam edilmesi


-İbrahim Kiren'in sedyeye alınması


-Sedyenin halatla yukarı çekilmesi


-Ambulans önünde kalp masajına devam edilmesi


-Ambulansın gitmesi


-Kaza yapılan yol


Süre: (6.10) Boyut: (210 MB)


Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ ZONGULDAK,


================================================================


Kurtulmuş: Aselsan mühendislerinin birer birer ölmesi tesadüf değil


BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, karanlık ellerin Türkiye'nin yerli projelerini yapmasını engellediğini söyleyerek, "Aselsan mühendislerinin genç yaşta birer birer ölmeleri herhalde tesadüf değildir" dedi.


Düzce Üniversitesi'nin Akademik Yıl Açılış törenine Kurtulmuş'un yannıda Vali Zülkif Dağlı, AK Parti Düzce Milletvekili Fevai Aslan, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş de katıldı. Törende konuşan Kurtulmuş, 15 Temmuz olayının pazılın parçalarından sadece bir tanesi olduğunu belirterek, "FETÖ eşkiya çetesi bölgemizdeki ve ülkemizdeki olayların bir parçasıdır. Cizre'de, Sur'da, Silopi'de sokaklara çukurlar kazarak onların içerisine konulan bombalar sadece resmin bir parçasıdır. DEAŞ'ın Ortadoğu coğrafyasını kana bulaması, bugün Halep'te insanlık dramının yaşanması, Haşdi Şabi'den, PYD'nin, terör örgütlerinin Suriye ve Irak topraklarında cirit atıyor olması büyük resimdeki pazılın parçalarından sadece bir tanesi. Büyük resimin adını çok net şekilde koymalıyız" dedi.


Karanlık ellerin Türkiye'nin yerli projelerini engellediğini ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi:


"Rahmetli Nuri Demirağ 1940'lı yılların sonunda neredeyse yüzde 100 yerli Türk uçağını imal etti. Avrupa ülkelerine satacak noktaya geldi. Hürkuş, şu an aynı isimle uçak yapıyoruz. Bu uçak satılma noktasına geldi ve bir karanlık el Nuri Demirağ'ın fabrikasını kapattı. Tenekeden arabaları, yabancı lisanslarla bu memlekette sattırdılar. Çünkü kendi uçağını yapan bir Türkiye, kendi arabasını yapan bir Türkiye, kendi savaş uçağını yapan bir Türkiye, kendi tankını yapan bir Türkiye, güçlü bir Türkiye olarak oynanan bu oyunlara izin vermezdi de ondan bunu yaptılar. Aselsan mühendislerinin genç yaşta birer birer ölmeleri herhalde tesadüf değildir. Bütün bunlara baktığımız zaman isterler ki Türkiye bir tane piyade tüfeği almak için elin gavurunun kapısında diz çöküp beklesin. Türkiye böyle bir ülke değildir. Türkiye böyle bir ülke olmayacaktır."


'Teknoloji transferi' adı altında elin oğlunun kendi ellerinde dökülen beşinci sınıf teknolojileri matah bir şeymiş gibi kabul eden Türkiye'nin geride kaldığını ifade eden Kurtulmuş, "O devirler geride kaldı. Onlar eski Türkiye'nin karanlık labirentlerinde kalmış karanlık sayfalardır. Şimdi inaçla, kararlılıkla yola devam ediyoruz. Türkiye kendi uçağını yapar hale geldi. Tankını, silahını yapar hale geldi. Türkiye zırh teknolojisinde dünyanın ikinci ülkesi oldu. 15 Temmuz'da ne oldu, işte cevabı buradadır. Bunları yapan bir ülke olmamamız için 15 Temmuz'da satılık eşkiyaların eline bu milletin paralarıyla alınan silahlar verildi ve maalesef onlara sahne almaları söylendi. Milletimiz buna izin vermedi" dedi.


Kurtulmuş, üniversitedeki açılıştan sonra AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek partililerle bir araya geldi.


FETÖ MAĞDURU LAFI ALGI OPERASYONU


Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Gölbaşı'nda şehit olan 4'üncü sınıf emniyet müdürü Ufuk Baysan'ın Düzce'nin Beyköy beldesinde bulunan ailesini ziyaret etti. Şehit ailesiyle bir süre görüşen Kurtulmuş, Düzce Belediye Başkanı AK Parti'li Mehmet Keleş ile Düzce Valisi Zülkif Dağlı'yı makamında ziyaret etti. Kurtulmuş, ziyaretlerinin ardından 18 Temmuz Spor Salonu'nda düzenlenen '15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Gecesi' anma programına katıldı. Salonu dolduran yaklaşık 500 kişiye seslenen Kurtulmuş, FETÖ mağdurları sözünün algı operasyonu olduğunu vurgulayarak, "FETÖ mağdurları diye bir laf çıktı. FETÖ mağdurları var mağdur etmeyin. FETÖ mağdurları lafı açık söylüyorum algı operasyonunun bir parçasıdır. Eğer bir mağduriyetten bahsedileceksek 248 şehidi ne yapacağız? Eğer bir mağduriyet varsa FETÖ'nün mensupları mağdur olmuyor. Bu memlekette FETÖ'nün mağdur ettiği 79 milyon insan vardır. Buna karşı uyanık olun. FETÖ mağdurları lafını bir edebiyat olarak kullanılmasını müsade etmeyin. Haksızlık yapılanlar oluyor mu onlarda düzeltiliyor. Kanun Hükmünde Kararname ile 2 general ve çok sayıda subay orduya geri alındı. Bir hafta sonra da Jandarma Genel Komutanlığı'ndan bin 100 kişi ihraç edildi.Çok net çok açık. Bu ihanet çetesiyle mücadelemize son noktaya kadar devam edeceğiz. Bunların hepsini devletin içinden kazıyıp söküp atacağız. Karda yürüyüp izini belli olmayanlar var onlarda rahat olmasınlar. Her kim bu eşkiya çetesinin yanında, içinde, iltisaklı ve irtibatlı ise korkup çekilsin. Hepsinden hesap sorup burnundan fitil fitil getireceğiz" dedi.


Kurtulmuş, program sonrası kentten ayrıldı.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ


---------------


Kurtulmuş'un açıklaması


////////////


-Salondan görüntü


-Vatandaşlardan görüntü


-Numan Kurtulmuş'un konuşması


HABER-KAMERA: Mutlu YUCA-Tezcan SOLMAZ/DÜZCE


GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ


=================================================


İçişleri Bakanı Soylu Van'da: Nisan'da büyük bir yok oluşla karşı karşıya kalacaklar


İçişleri Bakanı Süleylan Soylu, Valilikteki temaslarının ardından Ak Parti İl Başkanlığı'nda partililerle bir araya geldi. Terörle mücadele konusunda kararlı bir mücadele yürütüldüğünü ve bunun aynı şekilde devam edeceğini belirten Soylu, "Sayın Cumhurbaşkanımızdan en alt güvenlik görevlisine kadar, sınırda nöbet bekleyen evladımıza kadar herkes kararlıdır. Bugün iyi günleri, çok net söylüyorum. Nisandan sonra başlarına geleceklerin ne olacağını tahmin edemeyecekleri kadar büyük bir yok oluşla karşı karşıya kalacaklar. Kışın mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bugün Diyarbakır'dan Hakkari'ye kadar birçok operasyonu başarıyla yöneten, 'bize güvenin, biz bunların hakkından geleceğiz' diyen güvenlik güçlerimiz büyük bir mücadele ortaya koymaktadır. Bütün planlamamızı yaptık. Bu çerçevede onların kış üslenmelerine müsaade etmeyeceğiz. Saklandıkları yerler, mağaralar, sığınaklar bırakmayacağız. Bingöl'de bir çıkışta 53 sığınaklarını imha ettik. Öyle kolay değil artık. Geleceksiniz vatandaşları, esnafları tehdit edeceksiniz, belediyelerden milleti haraca bağlayacaksınız, çalışanların parasını alacak, dağa göndereceksiniz, millete imar karşılığında şunu vereceksin diyeceksiniz, demokrasiden söz edeceksiniz" dedi.


'AHMET TÜRK, ŞEHİT OLAN KAYMAKAM İÇİN BİR TEK SÖZ SÖYLEMEDİ'


Mardin'in Derik İlçesi'nde Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk'ün şehit edilmesine de değinen Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:


"O iyi dediğiniz Ahmet Türk. Orada bir kaymakam şehit oldu. 'Ben burada devletime hizmet edeceğim, onlara zeytin fabrikası kuracağım' diyen o evlat orada şehit oldu. Nerelerden antrenörler getirip, takım kurup çocuklara forma giydirip, 'siz terör değil, şiddet değil, sporun sevgisiyle büyüyeceksiniz' diyen evlat orada şehit oldu. O iyi dedikleri adam, 18 yaşındaki bir PKK sorumlusunun emrinde olan adam, bir tek söz söyledi mi? Başın sağ olsun dedi mi? Güya büyükşehir belediye başkanı olacaksınız. Yıllarca o maskenizle milleti aldatlaya çalıştınız. Bu iş düzelecek şimdi. Bütün teröristleri yok edeceğiz. Bugün en rahat olan Ahmet Türk'tür. O da zavallı ne yapsın? 18 yaşındaki biri geliyor, cebinden sigara çıkarıyor, ağzına koyuyor o terörist bozuntusu, 'Ahmet efendi yak diyor çakmağımı', sonra talimatlarımız şunlardır deyip gidiyor. Yazıklar olsun. Sonra da büyükşehir belediye başkanı diye orada oturacaksın öyle mi? Bu ülkede demokrasiden söz etmek en son onların hakkıdır. Bu ülkede köyleri tehdit etmediler mi? Van'da kan akan musluklarla milletimizi ürkütmediler mi? Belediyelere neden el koyuyorsunuz diyorlar. Hendekleri ben mi kazdım? Bu milletin beraberliğine ben mi kurşun sıktım? Orada teröristlere cephaneleri ben bi gönderdim? 1.5 milyar dolar uyuşturucudan para kazanacaklar. Avrupa'daki büyük devletlerin hiçbirinin haberi olmadan uyuşturucu ticaretinin yapılma şansına sahip mi?"


Bakan Soylu, daha sonra Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı ve Gürpınar İlçesi'ndeki Jandarma Komando Taburu'nu ziyaret ederek askerler ile bir araya geldi.


Görüntü dökümü:


------------


Bakan Soylu'nun konuşması


-Genel ve detaylar


Haber: Murat ÇAĞLAR-Orhan AŞAN/ VAN,


GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ


=============================================


Bakan Müezzinoğlu: 600 bin istihdama destek vereceğiz


ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararları gereği önümüzdeki yıl 600 bin istihdama destek vereceklerini söyledi.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Isparta'da partisinin Halıkent Mahallesi'nde düzenlediği 'Merkez İlçe Mahalle Forumu' toplantısına katıldı. Başbakan Binali Yıldırım'ın açıkladığı Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararları gereği bakanlığını ilgilendiren istihdam ve destek paketini açıklayan Müezzinoğlu, "Özellikle bakanlığımı ilgilendiren yaklaşık 600 bin istihdama önümüzdeki yıl destek vereceğiz. Burada üniversitedeki öğrencilerimize, 600 bin gence istihdam alanlarını genişletiyor, desteklerini veriyoruz. 1 milyon 200 bin lise ve üniversite öğrencisine staj dönemlerinde ve çıraklık başı eğitimlerinde asgari 130 lira ile 250 lira arasında aylık harçlıklarını vererek milyonlarca gencimizin mesleğini kazanmasına destek vereceğizö dedi.


'ONLARI KAZDIKLARI ÇUKURLARA GÖMDÜK'


Türkiye'de hiçbir şeyin eskisi gibi olmaması için ellerinden geleni yaptıklarını aktaran Müezzinoğlu, "Milletin ensesinde boza pişirenlere 'hayır' dedik. 'Ak Parti olduğu sürece milletin ümüğüne dokunamazsın' dedik. Bu anlamda çok tuzaklar kurdular, çok oyunlar, tezgahlar şekillendirdiler, çukurlar kazdılar. Allah'a şükürler olsun ki milletle beraber onları kazdıkları çukurlara gömdük, gömmeye de devam edeceğiz. Gezi olaylarından başlayan, 17- 25 Aralık hain tuzakları aşarak sonra da 15 Temmuz gecesinde milletimin her ferdiyle 'vatanım, bayrağım' diyen, 'ülkem, kaderim' diyen milletin o dik duruşuyla elhamdülillah o hainlere de her türlü dersi verdik. O dersi almamış olanlar da bilsin ki daha ağır dersleri vermeye de hazırızö diye konuştu.


'HİÇBİR HEDEFTEN UZAKLAŞMADIK'


Türkiye'nin son 1 yılda terörle mücadele, Rusya krizi ve 15 Temmuz darbe girişimini yaşamasına rağmen dimdik ayakta olduğunu kaydeden Müezzinoğlu, "Daha dinamizm kazandık ve hiçbir hedeften uzaklaşmadık. Bütün hedeflere adım adım yürüyecek ve bizim o hedeflere gitmemizden rahatsız olanlar bir gün 'yok ya artık rahatsız olmuyoruz, sizsiz bu dünyada biz de huzurlu olamayız' diyeceklerö dedi.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ


--------------


Bakanın gelişi


Karşılama görüntüleri


Bakanın konuşmaları


Detaylar


HABER: Mehmet ERÇAKIR- KAMERA: Ali ÇEVİKBAŞ/ ISPARTA,


GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ


========================================================


AB Büyükelçileri Adana'da


SURİYELİ ÖĞRENCİLERİ ZİYARET ETTİLER


AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, beraberindeki AB Büyükelçileri ile kentte Suriyeli çocukların eğitim gördüğü merkez Seyhan İlçesi'ndeki Fatih Kemal İlkokulu'nu ziyaret etti. Heyeti, kapıda karşılayan Adana İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, Suriyelilerin eğitimi için oluşturulan Geçici Eğitim Merkez'leri hakkında bilgi verdi. Christian Berger, burada yaptığı konuşmada, yapılan çalışmalarla Suriyeli bir jenerasyonun geleceğinin teminat altına alınmaya çalışıldığını belirterek, "Bizim sizlerle burada yürüttüğümüz çabalar, büyük çerçevede, operasyonun küçük bir kısmını oluşturuyor. Şu anda Türk Hükümeti ile anlaşmasına varmış olduğumuz 300 milyon Euro'luk bir projemiz daha mevcut. Bu program kapsamında Türk Hükümeti ile iş birliği yürüterek takriben 600 bin Suriyeli mülteci çocuğa yardım ve destek sağlayacağız. Bunun ana başlığı Türkiye'de bulunan Suriyeli sığınmacı çocukların Türk eğitim sistemine entegrasyonunu sağlamaktır" diye konuştu.


Daha sonra heyet, Suriyeli çocukların eğitim gördüğü sınıfları gezerek öğrencilerle bir süre sohbet etti.


ALMAN VE ÇEK BÜYÜKELÇİSİ PROGRAMA KATILMADI


Ayrıca Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann ile Çek Cumhuriyeti Büyükelçisi Pavel Kafka'nın listede yer almasına karşın Adana programına katılmadığı belirtildi.


HEYET, BAKAN ÇELİK İLE BİR ARAYA GELDİ


Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger ve beraberindeki AB ülkesi büyükelçileriyle akşam yemeğinde bir araya geldi. Bakan Çelik yemek öncesi basın mensuplarına yaptığı açıklamada, büyükelçilerle bir çok konuda beraber çalıştıklarını belirterek, "Misafirlerimiz için özel Adana yemekleri hazırlandı. Adana kebabı başta olmak üzere. Şimdiye kadar sürdürdüğümüz çalışmaları yemekli bir ortamda devam ettireceğiz. Onları burada görmekten mutluyum. Epeydir bir Adana programı yapmak istiyordum. Bu vesile ile bir araya geldik. Onlar bizim yakın mesai arkadaşımız. Slovakya Büyükelçisi Anna Turenicova, Türkiye ile konularda hep ilgili bir arkadaşımız" diye konuştu.


Slovakya Büyükelçisi Anna Turenicova ise Bakan Çelik'i ve Adana'yı ziyaret etmekten mutluluk duyduğunu söyleyerek şunları söyledi:


"Bu güzel Adana şehrine seyahati organize etmekten büyük gurur duyuyorum. Ayrıca Bakan Çelik'in şehrini ziyaret etmekten ayrıca mutluluk duyuyorum. Sayın Çelik'e Adana'yı ziyaret edeceğimizi söylediğimizde bu seyahatimize katılmayı hemen kabul etti. Çok güzel bir programımız var. İlk olarak dayanışmamızı göstermek için bombalı saldırının olduğu yeri çiçek bırakmak için ziyaret ettik. Vali ve Belediye Başkanıyla çok güzel bir toplantı gerçekleştirdik. Çukurova Üniversitesi'nden son derece etkilendik. Küçük Suriyeli çocukların eğitim gördüğü okulda duygusal bir atmosferle karşılaştık. Adana Ticaret Odası'nın ekonomik başarısından etkilendik. Hepinize muhteşem ev sahipliğiniz için teşekkür ediyorum."


Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger de Türkiye'nin ev sahipliğinden etkilendiklerini belirterek, "Bizi davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Adana mutfağına özgü tatları tadacağımız için de teşekkür ederiz. Yarın yine programımız devam edecek, Ankara'ya muhteşem bir tecrübe ve birikimle dönmüş olacağız" dedi.


Konuşmaların ardından basına kapalı devam eden yemekte heyete Adana'ya özgü yemekler ikram edildi.


Görüntü Dökümü


--------------


Heyetin suriyeli öğrencilerle sohbet etmesi


////////////////////


AB Bakanı Ömer Çelik'in heyeti karşılaması


Toplu fotoğraf çektirilmesi


AB Bakanı Ömer Çelik'in konuşması


Heyet üyelerinin konuşması


Yemekten görüntüler


Haber: Salih ÜÇTEPE-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,


GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ


================================================


Selin Sayek Böke : Geleceğin siyaseti sadece oy kullanmakla sınırlı olmayacak


CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir milletvekili Selin Sayek Böke, geleceğin siyasetinin sadece sandıkta oy kullanmakla sınırlı olmayacağını, demokrasiyi kendi günlük hayatında verdiği mücadeleyle yaşattığını anımsayan bir toplumun inşaa olacağını söyledi. Böke, Bakanlar Kurulu'nda tek kadın bakan bulunmasını da eleştirdi.


Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıldönümü nedeniyle Rotary Kulüpleri Dernekleri'nin İzmir Hilton Oteli'nde düzenlediği etkinliğe CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir milletvekili Selin Sayek Böke konuk oldu. Böke, "Cumhuriyet ve kadın" konulu konuşma yaptı. Selin Sayek Böke, erkek egemen bir dünyada yaşandığını, kadınları buna itiraz etmeleri gerektiğini söyledi. Dünyayı kadıların kurutacağını belirten Böke, "Kadınların dayatılan erkek egemen dile itiraz etmeleri gereklidir. Erkek egemen kültüre karşı verilen mücadele sadece kadın mücadelesi değil bir özgürlük mücadelesidir. Kadını ve erkeğiyle Türkiye yeniden özgürleşecekse, özgürlüğü elinden alınan kadının itirazı ile mücadele başlamalıdır. Eşitlik, özgürlük ve demokrasiyi günlük hayatımızın merkezine, özellikle kadınlar talep ettiği için yerleştirdiğimizde Türkiye yeniden ayağa kalkmış olacak" dedi.


"SİYASETTE BİR MÜCADELE VERMEMİZ GEREKİYOR"


Türkiye'de kadınların siyasetteki rolüyle ilgili konuşan Böke, kadın bakanların olup olmaması üzerinden yapılan uluslararası bir endekste Türkiye'nin 139. ülke olduğunu, Bakanlar Kurulu'nda sadece bir kadın bakan bulunduğuna dikkat çekti. Böke, "Bu kadar bakandan sadece Aile Bakanlığı'nın başında kadın var. Çünkü mevcut anlayışa göre kadın başka bir şeyden anlamıyor. Bakan olmaya aday çok kadın milletvekili var. Mesele kadınların orada olup olmaması meselesi değil. Mesele siyasi tercihle oraya gelmiş olan kadınları bakan yapmama seçimidir. Parlamentoda kadınların sayısına göre yapılan sıralamada 86. sıradayız. Önce yapmamız gereken hiç olmazsa seçilmiş olan kadınların erkeklerle birlikte çalışmasına izin veren, bu izni lütuf olarak değil kadın ve erkeği eşit olarak gören yeni bir siyasi anlayıştır. Siyasette bir mücadele vermemiz gerekiyor. Evimizde, otobüste, parkta, siyasi mücadelede kadın ve erkeğin eşit olmasını istiyoruz. Siyaseti yeniden tarif etmeye ihtiyacımız var. TBMM'nin dört duvarı arasına sıkışmış iş, yerel yönetimlerde belediyecilik yapmak olarak gören değil, siyaseti bireysel günlük taleplerimizi karşılamanın aracı olarak gören, her birimizin siyasetçi olduğumuzu anımsayan yeni bir siyasete ihtiyacımız var. Geleceğin siyaseti sandıkta oy kullanmakla sınırlı olmayan, demokrasiyi kendi günlük hayatında verdiği mücadeleyle yaşattığını anımsayan bir toplumla inşaa olacak" dedi.


Herkesin birer siyasetçi olduğunu belirten Böke, otobüste giyimi nedeniyle gördüğü fiziksel şiddete karşı ayağa kalkan ve yüksek sesle itiraz eden kadını (Ayşegül Terzi) örnek gösterdi. Böke, "Göz yummadı. Mücadelesini hukuka ve topluma taşıdı. O gün Türkiye'nin en önemli siyaseti Ayşegül Terzi'ydi. Tek başına mücadeleyi kazanamayacağı gerçeğiyle toplumsal sesin oluşması için cesaretini ortaya koydu. Kendi hayatı için verdiği mücadeleyi çok büyük siyaset yaptı. TBMM'ye bir gece getirilen cinsel tacizle ilgili önergede ise muhalefet kanunlaşmaması için siyasi mücadele verdi. Türkiye'ye dört gün kazandırdı. Bu süreçte kadınlar, gençler, yaşlılar sokaklara çıktı. Toplumsal muhalefet gerçekleşti. O gün her biri siyaset yaptı. Her biriniz siyaset yaptı. Herkes bireysel olarak gücünü fark ederse bambaşka bir Türkiye olur" dedi.


"BU MÜCADELE HERKESİN MÜCADELESİ OLMALIDIR"


Böke, Türkiye'de son dönemde kadının uğradığı şiddete dair istatistikler resmi kurumlar tarafından yayınlanmadığını söyledi. Son yedi yıl içindeki artışın yüzde 1400 olduğunu gösteren istatistikler olduğunu belirten Böke, "Kadına şiddeti doğuran siyaset olduğu için değişmelidir. Bu siyaset sadece yasa çıkartarak bu şiddeti engel olamaz. En iyi yasalar çıkar ama şiddet gösterin taktığı kravat yüzünden affedilirse, cinsel tacizde bulunduğu kız çocuğuyla evlenerek suçtan muaf olma gerçeğindeki yasalarla ortaya konursa bu halledilebilir bir sorun olmaktan çıkıyor. Mesele bu şiddeti doğuruyor olan toplumsal bir rol haline getiriyor olan siyaset dili, siyaset yapımı biçimi ve hayat anlayışını değiştirmekten geçiyor.


Bu mücadeleyi bir siyasi partinin tek başına kazanması mümkün değil. Bu mücadele herkesin mücadelesi olmalıdır. Bu sadece kadınların mücadelesi değil bir cumhuriyet mücadelesidir" dedi.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:


Selin Sayek Böke'nin konuşmasından görüntü


Salından görüntü


Genel ve detay görüntü


Haber: Utku BOLULU - Kamera: Mücahit Bektaş/ İZMİR,


GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ


==================================================


Selahattin Demirtaş, SEGBİS ile ifade verdi


HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 3 yıl önce 'Rojava ile dayanışma yürüyüşü' öncesi tartıştığı polislerin şikayeti üzerine tutuklu bulunduğu Edirne'deki cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'nde Cumhuriyet Savcısı'na ifade verdi.


Suriye sınırındaki Ceylanpınar İlçesi'nde, 4 Ağustos 2013 tarihinde kapatılan BDP ve DTK öncülüğünde Suriye'deki Kürtlere destek amaçlı yapılması planlanan ve Valilik tarafından izin verilmeyen 'Rojava ile dayanışma yürüyüşü' öncesi güvenlik güçleri ile tartışan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında polislerin şikayeti üzerine 'Hakaret' ve 'Görevi yaptırmamak' suçlamalarıyla Viranşehir Savcısı tarafından fezleke hazırlandı. Soruşturma fezlekesinde 2013 tarihinde Ceylanpınar İlçesi'ne girmek isteyen grup ile polis arasında yaşanan tartışmanın ardından, bazı kişilerin polise taş atmak suretiyle yaraladığı, çıkan olayları bastırmak için ise Viranşehir Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Ermiş'in, Demirtaş'ın yanına gelerek yasaklama emri olduğunu ve ilçeye geçişlere izin verilmeyeceğini söylediği yer aldı. Selahattin Demirtaş'ın ise atılan gazlarla olaya polisin sebebiyet verdiğini belirtmesi üzerine olay yerinde bulunan komiser Mehmet Alper Erdem'in atılan taşlardan dolayı polislerin yaralandığını, Demirtaş'ın da 'Sizin attıklarınıza, çiçekle mi karşılık verecektik?' diye yanıt verdiği yer aldı. Nurullah Demir'in Demirtaş'a hitaben 'Gazdan dolayı insanlar ölmez, ancak atılan taşlardan bazı arkadaşlarımız şehit olabilir' demesi üzerine Selahattin Demirtaş'ın 'Siz bize katil mi demek istiyorsunuz? Hass...' diyerek karşılık verdiği ve akabinde olay yerinde çekim yapan partiliye dönerek 'Bu üçünü iyi çekin, bunlarla daha sonra hesaplaşacağız' dediği ifadeleri yer aldı.


Demirtaş, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ile çok sayıda avukat eşliğinde tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla Cumhuriyet Savcısı'na ifade verdi. Demirtaş ve avukatlarının söz konusu iddialara ilişkin yaptığı savunmadan sonra, HDP'li vekil Meral Danış Beştaş adliye önünde açıklama yaptı. Polis müdahalesinin gerçekleştiği tarihte Eş Genel Başkanlarının konvoyuna bir saldırı olduğunu savunan Beştaş, gazlı ve tazyikli su ile müdahale edenlerin yargılanmadan Eş Genel Başkanlarının ifade işlemine tabi tutulduğunu söyledi.


Yapılanların siyasi süreç ile alakalı olduğunu ve hukuki yöntemler kullanılmadığını öne süren Beştaş, şunları söyledi:


"Bunların hukukla, hukuk devleti ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin işleyişi ile, yasama dokunulmazlığı ile hiçbir ilgisi yoktur. Bu yargılamalar, özellikle hızlandırılarak, sulandırılarak Türkiye ve dünya kamuoyu yanıltılmak istenmektedir. Bu tümüyle HDP'nin kamuoyuna kriminalize edilme çabasıdır. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Eş Genel Başkanlarımızın, diğer milletvekili arkadaşlarımızın ve bizlerin söylediğimiz sözlerin nereye varacağını biliyoruz. Bu yol, yol değildir. Milletvekillerinin bu şekilde adliye koridorlarında SEGBİS ile, bu tip sorularla muhatap kılınması demokrasiyi bir milim ilerletmez. Hak ve özgürlüklere bir milim katkıda bulunmaz. Ancak Türkiye'yi daha karanlık ve hak ve özgürlüklerin bütünüyle baypas edildiği bir sürece doğru götürür. Sayın Demirtaş'ın bugün Viranşehir'de bu yöntemle, bu şekilde sorulara muhatap kılınması utanç vericidir. Büyük bir ayıptır."


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ


------------------------------------


Viranşehir Adliyesi


Meral Danış Beştaş'ın açıklaması


Beştaş ve partililer


Selahattin Demirtaş'ın olayla ilgili arşiv görüntüleri


Genel ve detay görüntüler


Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer PINAR-Mustafa Mert-ŞANLIURFA-DHA)


GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ


==========================================================


Suriyeli işadamları 1 milyon dolar bozdurdu


GAZİANTEP'te, Suriyeli Girişimci İş Adamları Derneği (SİAD) banka hesaplarındaki toplam 1 milyon doları Türk Lirası'na çevirdi. Suriyeli heyeti, dövizin Türk Lirası'na dönüştürüldüğünü gösteren makbuzu Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'e teslim etti.


SİAD Yönetim Kurulu Başkanı Khaled Bablli ve yönetim kurulu üyeleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine banka hesaplarındaki 1 milyon doları Türk Lirası'na dönüştürdü. Suriyeli işadamları daha sonra ziyaret ettikleri Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'e, dövizin TL'ye dönüştürüldüğünü gösteren makbuzu teslim etti.


SİAD Yönetim Kurulu Başkanı Khaled Bablli, 15 Temmuz gecesi olduğu gibi bugün de kardeş ülke olarak gördükleri Türkiye'nin yanında olduklarını belirtti.


Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, Türkiye'nin her yıl biraz daha büyüyerek bugünkü güçlü konumu geldiğini ifade ederek, "Bugün dünyada yoksulluğu en fazla azaltan ülke olurken, dünya'da en fazla yardım yapan 3'üncü ülke olduk. Suriye'deki durumu görünce bu kadar zor durumda olmalarına rağmen bizi destek olmaları çok mutlu etti. Bu destek aramızdaki kardeşlik bağının ne kadar sağlam olduğunu gösterdi" diye konuştu.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ


----------------------------------


Fatma Şahin'in konuşması


Khaled Bablli konuşması


Belgenin takdimi


Genel ve detay görüntüler


Haber-Kamera: Ahmet SOYDOĞAN -GAZİANTEP-DHA)


GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ


==========================================================


Avcıların vurduğu kızıl şahin tedavi edilip, doğaya salındı


UŞAK'ta avcılar tarafından vurulduğu belirlene kanadı kırık kızıl şahin 10 günlük tedavinin ardından doğaya salındı.


Uşak'ın Banaz ilçesinde Ankara-Uşak karayolu üzerinde bir hayvansever tarafından yaralı halde bulunan kızıl şahin, Uşak Sokak Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Veteriner Hekim Nebahat Avcu tarafından tedavi edildi. 10 günlük bir tedavi süreci sonrası tekrar uçabilecek duruma gelen kızıl şahin, merkeze bağlı Ciğerdede köyü ormanlık alanında doğaya bırakıldı. Avcılar tarafından hedef olarak seçilen kızıl şahinin av tüfeğinden çıkan saçmalarla yaralı olarak kendisine getirildiğini belirten Avcu, "Kızıl şahin geldiğinde kanadı kötü durumdaydı. Kırılan kanadına tedavi uyguladım ve kuşun kanadı çok hızlı bir şekilde iyileşti. Her gün vitamin desteği, serum ve etle besleme yaparak kuşun kendine gelmesini sağladım. 10 günlük bir süreçte hızla iyileşen ve kafeste tutulmakta zorlanan kızıl şahini doğaya saldım" dedi.


Avcılara seslenen Avcu, "Doğanın güzel yaratıklarından olan kızıl şahin av olmamalıdır. Vurduğunuzda sizin elinize hiçbir şey geçmiyor ama onun hayatını alıyorsunuz. Lütfen av hayvanı haricinde hiçbir hayvana ateş etmeyin. Uşak avcılarına rica ediyorum. Lütfen sadece avlanabilecek cinsleri hedef alın" dedi.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:


-Kızıl şahinden görüntü


-Nebahat Avcu'nun konuşması


-Kızıl şahinin doğaya salınmasından görüntü


-Kızıl şahinin uçmasından görüntü


Haber Kamera: Yavuz KUŞDEMİR/ UŞAK,


GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ


========================================

Kaynak: DHA