Türkiye ve Azerbaycan'ın birlikte gerçekleştirdiği stratejik öneme sahip projelerden biri olan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) projesi için Hükümetlerarası Anlaşma 26 Haziran 2012 tarihinde İstanbul'da imzalanmıştır. Boru hattının temel hedefi Türkiye ve Avrupa'nın enerji arz güvenliğine katkı sağlamaktır. İlk etapta 16 milyar metreküp kapasiteyle çalışmaya başlayacak boru hattı tam kapasiteye ulaştığında bu miktar 31 milyar metreküpe çıkacaktır. Bu çalışmamızda TANAP projesinin Türkiye için ekonomik ve politik faydalarını analiz etmeye çalışacağız.
Öncelikle Türkiye ekonomisine bakıldığında, doğal gaz talebinde son 10 yılda ciddi sıçrama yaşandığı görülebilir. Türkiye doğal gaz talebindeki artışa göre dünyada Çin'den sonra ikinci sırada bulunmaktadır. Nitekim Türkiye'nin doğal gaz tüketimi 2004-2014 arasında yüzde 120 artarak 22,1 milyar metreküpten 48,6 milyar metreküpe yükselmiştir.
Şekil 1. Yıllara Göre Türkiye'nin Doğal Gaz Tüketimi (Milyar Metreküp)
Kaynak: BP Statistical Review of World Energy, Haziran 2015
Fakat doğal gaz üretiminde azalma sergileyen Türkiye 2011 senesinde 759 milyon metreküp üretim gerçekleştirmişken, bu rakam 2014 senesinde 479 milyon metreküpe gerilemiştir. Tüketimin artması ve üretimin düşmesiyle bağlantılı olarak Türkiye'nin doğal gazda ithalata olan bağımlılığı 2007-2014 arasında yüzde 97,5'ten yüzde 99,04'e yükselmiştir.
Şekil 2. Yıllara Göre Türkiye'nin Doğal Gaz Üretimi (Milyon Metreküp)
Kaynak: EPDK
Görüldüğü gibi Türkiye sürekli artan doğal gaz talebini karşılamak için ilave kaynaklara ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda, Türkiye 2018'den itibaren TANAP'tan 6 milyar metreküp doğal gaz alarak artan doğal gaz ihtiyacını önemli ölçüde karşılayabilecektir. Azerbaycan'ın Abşeron, Ümid, Babek, Alov, Dan Ulduzu, Zafar-Maşal, Nahçivan gibi diğer doğal gaz sahalarının üretime başlamasıyla bu rakam daha da artabilecektir.
Doğal gaz Türkiye'de en çok kullanılan enerji yakıtıdır. Türkiye'nin toplam enerji tüketiminin yüzde 35'i doğal gazdan, yüzde 29'u kömürden ve yüzde 27'si petrolden oluşmaktadır. Ülke genelinde doğal gaz ağırlıklı olarak elektrik üretiminde kullanılmaktadır. 2014'te doğal gaz tüketiminin yüzde 49'u elektrik üretiminde, yüzde 26'sı sanayide ve yüzde 19'u konutlarda kullanılmıştır. Tüketilen doğal gazın neredeyse tamamı ithal edildiğinden doğal gazın sürdürülebilir ve ekonomik fiyatlardan temin edilmesi ülkenin stratejik hedeflerinden biri haline gelmiştir. Bu bağlamda TANAP projesi Türkiye için önem arz etmektedir.
Şekil 3.Türkiye'de Sektörlere Göre Doğal Gaz Tüketimi, 2014
Kaynak: EPDK
Türkiye ihtiyacı olan doğal gazı boru hattı ve LNG şeklinde ithal etmektedir. Rusya, İran ve Azerbaycan'dan boru hattı yoluyla; Cezayir ve Nijerya'dan ise LNG olarak doğal gaz ithalatı yapılmaktadır. Doğal gaz ithalatının yüzde 54,76'sı Rusya'dan, yüzde 18,13'ü İran'dan ve yüzde 12,33'ü Azerbaycan'dan yapılmaktadır. Her ne kadar Rusya ve İran'a aşırı bağımlılık söz konusu olsa da, her iki ülkeden yüksek fiyattan doğal gaz ithal edilmektedir. En ucuz doğal gazın Azerbaycan'dan alındığı dikkate alınırsa, Azerbaycan'dan ilave doğal gazın gelmesiyle Türkiye diğer tedarikçilere karşı pazarlık gücünü artıracaktır. Ayrıca ucuz doğal gazın piyasaya dahil olmasıyla piyasada rekabet artacak, bu da ithalat fiyatlarına doğrudan yansıyacaktır. Hesaplamalara göre TANAP sayesinde Türkiye ilk olarak 1,5 ila 3 milyar dolar arasında tasarruf edecektir. Ayrıca, Türkiye Rusya'ya olan aşırı bağımlılığını azaltarak özellikle talebin yüksek olduğu kış aylarında arz sorununu en düşük seviyeye indire bilecektir.
Diğer taraftan, 1850 kilometre uzunluğunda olması tasarlanan TANAP 20 ilden ve 67 ilçeden geçerek Türkiye'nin doğusu ile batısını birbirine bağlayacaktır. Böylece boru hattı geçtiği il ve ilçelerin ekonomik gelişimine de katkı sağlayacak ve boru hattının inşası boyunca doğrudan ve dolaylı 15.000 kişi istihdam edilecektir. Boru hattının yapımında kullanılacak toplam 1,3 milyon ton çelik borunun yüzde 80'i 6 yerli firma tarafından yapılacaktır. Bu kapsamda boru hattının Türkiye'de demir-çelik sektörünün gelişimine de önemli katkı sağlaması beklenmektedir. Ayrıca boru hattı inşaatının önemli hissesi Tekfen, Yüksel ve Fernas gibi yerli firmalar tarafından yapılmaktadır. Boru hattının inşaatı boyunca taşımacılık, hizmet, demir-çelik gibi birçok sektör doğrudan ve dolaylı fayda sağlayacağı için TANAP'ın Türkiye ekonomisine kümülatif katkısının 50 milyar doları bulacağı öngörülmektedir. Böylece projenin, 2029'a kadar Türkiye'nin GSYİH'sine 37 milyar dolar katkı sağlayacağı beklenmektedir. Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda sadece enerji sektörüne yapmayı planladığı 120 milyar dolarlık yatırımın yüzde 10'unu TANAP projesi karşılayabilecektir.
Diğer taraftan, Türkiye'nin gaz alım kontratlarının birçoğu 2020-2026 arasında son bulacaktır. Bu kapsamda Azerbaycan'dan alınacak ilave ve ucuz doğal gaz Türkiye'nin yeni yapacağı kontratlarda pazarlık gücünü artırmış olacaktır.
Kaynak: Botaş
Türkiye'nin en büyük hedeflerinden biri de uzun vadede enerji merkezine dönüşmektir. Enerji merkezi olmanın en önemli gereksinimlerinden biri de ülkeye yeterli gaz arzının sağlanmasıdır. Bu kapsamda, dünyadaki toplam doğal gaz rezervlerinin yüzde 75'i doğusunda ve bu kaynakları en çok tüketen Avrupa Birliği ülkeleri ise batısında bulunan Türkiye, sahip olduğu jeostratejik konumu sebebiyle avantajlıdır. Fakat bu kaynakları doğudan batıya taşımak için Türkiye'nin boru hattı altyapısına ihtiyacı vardır. Şu an Türkiye, 2001'de hizmete sunulan Doğu Anadolu Doğal Gaz Ana İletim Hattı vasıtasıyla yıllık 6 milyar metreküp Azerbaycan'dan ve 10 milyar metreküp İran'dan olmak üzere toplam 16 milyar metreküp doğal gaz taşımaktadır. Mevcut hattın kapasitesi ilave yatırımlarla beraber 25 milyar metreküpe kadar çıkarılabilir. Dolayısıyla Türkiye bu hattan ilave olarak sadece 9 milyar metreküp doğal gaz taşıyabilir ki, ileriki yıllarda bu miktar kendi ihtiyacını bile karşılamaya yetmeyecektir. Mevcut durumda Türkiye'nin bu hedefini gerçekleştirebilecek tek somut proje Güney Gaz Koridoru olarak görülmektedir. Bu bağlamda Türkiye, Azerbaycan gazının yanı sıra, Türkmenistan, Kazakistan, İran, Irak ve Doğu Akdeniz gazını da Türkiye ve Avrupa'ya taşıyabilecektir. Böylece Türkiye Güney Gaz Koridoru projesi vasıtasıyla uzun vadede 100 milyar metreküplük gaz ticareti yapma fırsatı yakalayacaktır.
Ayrıca Türkiye'nin enerji merkezi olma hedefi de göz önünde bulundurulduğunda, ileride TANAP gibi birçok uluslararası boru hattı projesine ev sahipliği yapacak ülke, uluslararası standartlara göre tasarlanan TANAP projesi vasıtasıyla ciddi tecrübe ve "know-how" elde edecektir.
Diğer taraftan, enerji projelerinde katma değer oluşturabilmek için değer zincirinin her halkasında bulunulması gerekmektedir. TANAP projesi öncesinde Türkiye, Kerkük- Yumurtalık, Bakü-Tiflis- Ceyhan ve Mavi Akım gibi birçok boru hattı projesine ev sahipliği yapmıştır. Ancak bu projelerin hepsinde Türkiye sadece transit ülke konumu ile yetinmiştir. Bu projelerden farklı olarak, Güney Gaz Koridoru projesinde Türkiye değer zincirinin hemen hemen her halkasında bulunmaktadır. Bilindiği gibi TPAO, Güney Gaz Koridoru'nun üretim ayağı olan Şah Deniz doğal gaz sahasında yüzde 19'luk hisseyle BP'den sonra en çok hisseye sahip olan ikinci hissedar konumundadır. Ayrıca, Güney Gaz Koridoru'nun taşıma ayağının ilk halkasını oluşturan Güney Kafkasya Boru Hattı'nda TPAO yüzde 19'luk hisseye sahiptir. Güney Gaz Koridoru'nun en önemli halkasını oluşturan TANAP projesinde ise BOTAŞ yüzde 30'luk paya sahiptir. Bu durum, Türkiye'nin hem bizzat doğal gaz üreteceği hem de ürettiği doğal gazı kendi boru hatları vasıtasıyla taşıyabileceği anlamına gelmektedir. Böylelikle ülke doğal gaz üretimi ve taşımacılığından ekonomik katkı sağlayabilecektir. Bu kapsamda Türkiye sadece Şah Deniz sahasından 2044'e kadar 28 milyar dolarlık gelir elde ede bilecektir. Bütün bunlara ek olarak, Türkiye'nin 2045'e kadar boru hattı işletmesinden 17 milyar dolarlık gelir sağlaması beklenmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye Azerbaycan'la beraber stratejik önemi haiz projelerden biri olan TANAP projesini başarılı bir şekilde yürütmektedir. TANAP projesi Türkiye'ye ekonomik olduğu kadar politik faydalar da sağlamaktadır. TANAP vasıtasıyla Türkiye hem enerji arz güvenliğine hem de ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacaktır. Ayrıca, Türkiye AB ülkelerinin arz güvenliğine katkı sağlayarak AB nezdinde önemli konuma yükselecektir.
Dr. Emin Akhundzada
Hazar Strateji Enstitüsü Genel Sekreter Yardımcısı
Son Dakika › Ekonomi › Analiz: Tanap Projesi Türkiye'ye Hem Ekonomik Hem Politik Fayda Sağlıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?