Babacan: Cari Açık ve Enflasyona Odaklanacağız

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan 5. İstanbul Finans Zirvesi'nde konuştu.

Babacan, "halen yüksek düzeyde" olduğunu söylediği yüksek cari açıklar ve enflasyonu düşürmeye odaklanacaklarını vurguladı.

Bunu yaparken, istihdamı koruyacak önlemler alınacağını ifade eden Babacan, Türkiye'nin "hukuk devleti" olması yolundaki çalışmaların da süreceğini belirterek, "Önümüzdeki dönemde yargı alanındaki reformlar da devam edecek" diye konuştu.

İSTANBUL'A ÖZEL EYLEM PLANI

Babacan, İstanbul'u önemli bir finans merkezi haline getirmek istediklerine dikkat çekerek, eylem planı içinde İstanbul'un da olduğunu ve Ekim ayı sonunda eylem planını açıklamayı planladıklarını söyledi.

Babacan, "2018'e kadarki hedeflerimizi belirleyen eylem planımızı Ekim ayı sonunda açıklayacağız" dedi. "2008-2009 krizi bize faizsiz finans sisteminin dayanıklı olduğunu gösterdi" diyen Başbakan Yardımcısı, yeni sermaye araçlarının geliştirilmesini desteklediklerini söyledi.

AVRUPA'DA DEFLASYON RİSKİ GÜNDEMDE

Babacan, ekonominin kademeli olarak toparlandığını, Fed nedeniyle parasal sıkılaştırmanın başlayacağı bir döneme girildiğini belirtti. Avrupa'da deflasyon riskinin gündemde olduğuna işaret eden Babacan, AMB'nin kırılganlıklara karşı daha aktif olacağını ifade etti.

Babacan, "Önümüzdeki dönem ihtiyatlı olmamız gerekiyor ama Fed'in atacağı adımlar konusunda karamsar olmaya gerek yok" dedi.

"BÜYÜMENİN KALİTESİ ÖNEMLİ"

Gelişmekte olan ülkelerde büyüme hızının gelecek 10 yılda düşük seyredeceğini belirten Babacan "Cari açığı olan bir ülke olarak büyümenin kaynaklarına dikkat etmek gerekiyor. Saman alevi gibi değil, sürdürülebilir büyüme için büyümenin kalitesine dikkat etmemiz gerekiyor" dedi. Babacan bunun için her anlamda yapısal reformlara gerek olduğunu söyledi.

Türkiye'nin özel sektör odaklı bir büyüme yakaladığına dikkat çeken Babacan, dünyaya bakıldığında bunun kolay bir kombinasyon olmadığını vurguladı. Babacan cari açığın ve enflasyonun düşürülmesinin öncelikleri olmaya devam edeceğini belirtti.

YÜZDE 3-4 BÜYÜME EMNİYETLİ BİR ARALIK

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Babacan, bu yılın tamamı ile ilgili büyümede beklentilerinin olumlu olduğunu belirterek büyüme için yıl sonunda yüzde 3-4 aralığının emniyetli bir aralık olacağına işaret etti. Kredi derecelendirme kuruluşlarına da değinen Babacan, "Önümüzdeki dönemde bizim için önemli olan kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'yi objektif olarak değerlendirmeleri" dedi.

Babacan, yatırımı daha cazip hale getirmek için makroihtiyati tedbirleri kullanabileceklerine işaret etti, tarım ürünleri ile ilgili bir komite kurduklarını, bu komitenin önerileri doğrultusunda gereken tedbirleri alacaklarını dile getirdi.

BDDK GÖZÜNÜ KIRPMADAN KARAR VERİR

Babacan Bank Asya'nın durumu ile ilgili olarak ise "BDDK bankalar için bağımsız karar verir. Bankalar için kaynağı belirsiz söylentiler çıkabilir. Bunlar kasıtlıdır. Gerekli olan konularda BDDK gözünü kırpmadan karar verir" dedi.

"TÜRKİYE'NİN HAKKI YENİYOR"

Babacan kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin nabzını yerinde tutması gerektiğini söyledi.

"Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'yi objektif şekilde değerlendirmeli" diyen Babacan "Kredi derecelendirme kuruluşlarından beklentimiz Türkiye'yi daha geniş ekiplerle değerlendirmeleri. Yatırımcılar kedi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'ye hak ettiği kredi notunu almadığını düşünüyor" dedi.

ÖLÇÜSÜZ RANTLAR

Ali Babacan, inşaat sektöründe bir gecede, bir kalem değişikliğiyle oluşan "ölçüsüz rantlara" dikkat çekti.

Babacan, inşaat sektörünü destekledikleri ve önemli bir sektör olduğunu belirterek, "Hatta gelişmiş ülkelerde bile milli gelirin yüzde 8'i inşaat sektöründe gelir" dedi.

Babcan, inşaat sektörünün düzenleme ve denetleme içinde çalışması gerektiğine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir de çok kısa vadeli küçük kalem oynatmalarla oluşan ölçüsüz rantlar var. Bu ölçüsüz rantların oluşmasıyla ilgili bizim eleştirilerimiz var. Bu ölçüsüz rantların daha kontrollü, fırsat eştliğine dayanan ve şeffaf bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. 'Hangi sektöre yatırım yapayım' dediğinde yatırımcılarımız kararlarını daha sıhatli bir şekilde verebilsinler. Aksi halde çok kolay; bir gecede bir kalem değişikliğiyle, mevzuat değişikliğiyle sağlanan rantların söz konusu olduğu bir alan varken, ister istemez sanayi gibi uzun vadeli gerçekten çok emek isteyen, ciddi fedakarlık isteyen bir sektöre ister istemez ilgi düşebiliyor. Bunu yeniden bir dengelememiz gerekiyor."