Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, Şırnak'ta Çeşitli Ziyaretlerde Bulundu

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, Şırnak'ta çeşitli ziyaretlerde bulundu

ŞIRNAK - Bazı açılışlarda bulunmak üzere Şırnak'a gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, içerisinde TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu, Şükrü Geliş Fen, İmam Hatip ile Spor Lisesi ve 2 öğrenci yurdunun bulunduğu Ortaöğretim Kampusu'nun açılışı amacıyla düzenlenen törene katıldı.

Okullar bölgesinde düzenlenen açılış törenine, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, TOBB Başkanı, Rifat Hisarcıklıoğlu, Şırnak Valisi Mehmet Aktaş ve vatandaşlar katıldı.

Düzenlenen açılış töreninde Bakan Özhaseki, kurdeleyi keserek Okulların Şırnak'a, vatana ve millete hayırlı olmasını diledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhasaki, Burası Hz. Nuh'un şehri, ne kadar hizmet etsek az. Elimizden geleni fazlasıyla yapmak gerekir. Hepimizin bildiği gibi burada bir kötülük yaşandı. Allah bir daha günleri göstermesin. Huzurumuzu bozmak isteyenlere de fırsat vermesin. Fakat karşımızda kocaman olan bir hasar çıktığını söyledi.

İl yapılan tespitlerde Şırnak merkezde 15 bin 558 ev hasar, 10 tane cami yıkıldığını ifade eden Özhasaki, "Şırnak geneline baktığımız zaman bu sayı çok fazla tahminen hasar görülen ev sayısı 45 bin civarındadır. İlk Şırnak'a geldiğimde her yer harabeydi, önce bunların bir temizlenmesi, bunların temizlenmesi bile başlı başına bir zaman alır. Çünkü bu evlerden ayrılırken de teröristler içeriye el yapımı bombalar koymuşlar. Kabı koluna koymuşlar, buzdolabının kapağına koymuşlar, kuran-ı kerim-i oyup içersine koymuşlar. Yere atmışlar ki, çocuklar eline aldığı zaman patlasın diye bu vahşetlerin hepsi yaşandı. Sonra planlama sayfası geldi. Eğer buradaki kardeşlerimiz çarşı merkezindeki evinde ısrar etmeseydi, çevrede çok daha düşük katlı evler yapacaktık. İki kişiyi bile razı edemedik ki, hadi değişik yerlerdeki bulabildiğimiz arsalar hazine arazilerde konut yapalım oraya gidecek var mı diye kimse yanaşmadı. Herkes kendi mahallesinde çarşı merkezinde istiyordu. Ben oraları biliyordum eski çarşıda yol bile zor geçiyordu. Oraya genişletmek lazım. Modern şehrin binalarına göre oraya otoparkları koymak lazım. Sonra da sokaklardan kaldırımları ona göre ayarlamak lazım. Çaremiz kalmadı, binalar yükseldi. Keşke öyle olmasaydı, keşke vatandaşlarımız çevrede isteseydi de oraları biraz düşük katlı yapabilseydik" dedi.

Şırnak merkezde 6 bin 39 konutla başladıklarını belirten Özhasaki, "İnşaatlarımız hızlı gidiyor. En son başladığımız bölüm Şırnak, çünkü temizlemekte, alan açmakta, yeni alan bulmakta biraz güçlük çektik. Sonra 112 kilometre su hattına, 83 kilometre kanalizasyon alanı açtık. Oralarda tamamlanmak üzere. Vatandaşlarımızın zararlarını ödeyebilmek adına 281,5 milyon para ödedik. ve geldiğimiz noktada Şırnaklı vatandaşlarımıza bu evleri sunduğumuzda Allah sizden razı olsun der ve sizlerin huzurunda bütün hemşerilerime teşekkür ediyorum. Biz anlaşmak istiyoruz dediler, imzalar atıldı. Yüzde 93 oranında anlaştık. Diğerlerinde ufak tefek mülkiyet sorunları var. Onlarda hal edilecek diye düşünüyorum. 2018 yılın sonuna kalmadan bu evleri bitireceğiz. Yolları bitireceğiz. Sosyal tesisleri yaparız. Herkeste evlerine çıkar inşallah rahat ederler. Sadece Şırnak ilimizde 45 bin hasarlı konutumuz var. 10 bin 68 konutun Cizre'de, İdil'de ve burada başladık. Gereğe kalanların az hasarlı olduğu için onlara parasını ödedik. Burada 600 kilometreden fazla su hattı ve 200 kilometre civarında kanal hattına başladık. Hakikatten zorluklar içerisinde yapılıyor. Hangi zorluklar içerisinde burada yapılan işleri bir ben bilirim, bir de Allah biliyor" dedi.

Şırnak'ın zor günler geçirdiğini ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhasaki, "Zaten zor bir coğrafyadayız. Avrupa'nın ortasında keyif yapan Hollanda gibi bir ülke değiliz biz. Etraf ateş çemberi halinde. Etrafımızdaki bir çok ülke idare edilemez durumda. Bu coğrafya aslında dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi. Fakat dezavantajı da var. Altı biraz hareketli, üstünde biraz hareketli. Altındaki hareket deprem senin. Ülkemizin yüzde 66'sı deprem bölgesi. Nüfusumuzun yüzde 71'ide birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yaşıyor. Bu ülkede son yüz yılda tam 56 deprem olmuş. 83 bin can vermişiz. Yüz milyar dolar civarında zararımız var, maddi hasar var. yer yüzüne gelince, bu topraklar güzel olunca, bir çok hainin gözü de burada. Hiçbir ülkede üremeyecek kadar fitne gurubu burada. Düşünsenize FETÖ diye bir bela, hangi ülke yaşadı böyle bir belayı. Nerden vurdular din duygumuzdan. Hepimizin hassas olduğu din duygusu değil mi? Vicdan değil mi? Oradan vurdular. İnanç dediler, hizmet ediyoruz dediler. Bu ülkeye dost insan yetiştiriyoruz dediler. Sizler bize yardım edin dediler. Bu konuda çok saf insanlarız. İyi niyetliyiz, her kes yardım etti. Fakat bir gece geldi, gerçek yüzleri ortaya çıktı. Şu anki ifadelerinde öyle itiraflar var. Yan yana getirdiğimizde bunların gerçek yüzlerini gördük. Müslümanlık adına yaptıklarını söylüyorlar ama hırsızlık, iki yüzlülük, riyakarlık, yalancılık, insanları ikizlemek var. İftira ve her şey var. Çocukların imtihan sorularını çalıp, birilerini koruyup, bu yavruların hakkını yemek hangi dinde var. Anladık ki yaptıkları hiç biri İslami değilmiş. Bu gün oturdukları ülkenin kucağında birer maşa, piyon imişler. ve o ülke onları hala aklamaya devam ediyor. Bir PKK'a belası, bir hak arama mücadelesi gibi başlayan mücadele, daha sonra hainliğe dönüşüyor. Elbette cumhuriyet kurulduğu yıllardan bu güne kadar, devlet kendi çapında ayakta kalma mücadelesi verirken bir takım yanlışlıklar yaptı. Bu yanlışı sadece buradaki insanlara değil, birçok guruba da yaptı. Buradaki insanların isminin inkar edilmesi, dilinin inkar edilmesi, özgür yaşatılmaması, hapishanede işkence, zülüm değil mi? Zülüm. Ama bunların gidermenin yolu, oturup konuşmak, doğruyu bulmak, kendi içimizde bu kötülüklerin üstesinden gelmek. Elinize silah alacaksınız, dağa çıkacaksınız masum insanları vuracaksınız, evleri basacaksınız, çocukları öldüreceksiniz, böyle bir hak arama mücadelesi dünyada yok. bunu yaparsanız, işte siz aynı FETÖ gibi o yurt dışındaki hainlere hizmet edersiniz. DEAŞ diye bir bela çıktı. Bu bela bir proje örgüttür. İslami akımlar içine baktığınızda hiçbir tasufi akımları bunlarla ilgisi yoktur. Meshebi akım değildir bunlar. İtinai bir grupta değildir bunlar. Ne bunlar peki Batılı güçlerin, emperyalist güçlerin uydurduğu ve oraya koyduğu sonradan onları bahane ederek oraya gelip her türlü hainlikleri yapan bir örgüttür bunlar. O örgütü bir yere savaştırıyorlar. İşi bitince öbür bölgeye naklediyorlar orda savaştırıyorlar. Onu bahane ederek oraya geliyorlar. Ülkemizin bu sınırlarında Amerika'nın ne işi var. Rusya'nın ne işi var. Birçok Avrupa ülkesinin ne işi var burada. Sınırları mı var buraya ortak bir tarihleri mi var buraya. Bir geçmişlerimi var. Bunları sormayacak mıyız? Bunları soracağız. Soracağız ki aklımızda başımıza gelsin. Bir şey anlatmaya çalışıyorum burada. Buralarda birilerinin gözleri var. Gözleri çıksın onların. Onlar burada her türlü hainliği yapıyorlar. İnsan haklarını, demokrasiyi getireceğiz diyorlar. Ama hiçbir yere şimdiye kadar insan haklarını getirmediler. Libya'ya girdiler, insan hakları geldi mi, gelişti mi orda. Irak'a girdiler güya Saddam'ı kovdular. İnsan haklarımı getirdiler oraya. Suriye'ye girdiler bir hayır, bir şey mi getirdiler oraya bunların vereceği hiçbir şey yok oraya. Oradan kaçıp Avrupa'ya giden mültecilere kapıyı kapatıp bir damla su vermediler. Buradaki coğrafyaya verecekleri hiçbir şeyleri yok. Fransa'da bir belediye karar alıyor. Bu mültecilere herhangi bir ev sahibi su verirse dava açarız, ceza veririz diyor. Bunlarda din nerde vicdan nerde insaf nerde. Mülteciye bir damla su vermeyenler, bu coğrafya'ya insan haklarını mı getirecekler. Demokrasi, özgürlük mü getirecekler. Hiçbir şey getirdikleri yok. Bela, Kan, gözyaşı getiriyorlar. O yüzden bizim uyanık olmamız lazım. Bu işleri iyi bilmemiz lazım. Bu gibi hainlere ve onlara kucak açan devletlere karşı uyanık olmamız lazım. Sonra kardeşlik hukukunu tesis etmemiz lazım. Bir kötülük yaşandı, Allah bir daha yaşatmasın. Bize düşen bu yaraları sarmaktır. Buradaki mazlumun yanında olmak. Buradaki insanların bir derdi varsa onu çözmek. İşte onun için buradayız. Kaçıncı seferdir Şırnak'a, Cizre'ye, İdil'e Silopi'ye geldiğimi bilmiyorum. Diyarbakır Sur'a kaçıncı sefer gittiğimi bilmiyorum. Hafta sonu Cumhurbaşkanımızla önce Hakkari'ye sonra yine buraya geleceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız sizlerle görüşecek, sohbet edecek zaten. İnşallah buradaki inşaatları hızlı bir şekilde bitiririz. Hak sahiplerine dağıtırız. Modern bir Şırnak olur" diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ve beraberindeki heyet ile birlikte TOBB tarafından yapılan TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini gezdi. Öğrencilere kitap hediye ederek, öğrencilerle sohbet etti. Özhaseki, bir sınıfın tahtasına, "Eğitimde başarının sırrı; annenin ketesi, babanın kesesi, hocanın nefesi, talebenin hevesi" diye yazdı.

Daha sonra Özhaseki ve beraberindekiler Cumhuriyet meydanından terör mağdurları için yapılan konutlarda incelemelerde bulunarak, yetkililerden bilgi aldı.

MY