Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, askerlik süresiyle ilgili, "Orada süre düşecektir. Öyle zannediyorum ki 12 ay. Kısa dönem aynen kalacak. 12 ayda olay donacak böyle bir durum var. O konuyla ilgili bir ön hazırlık aslında var" dedi.
Başbakan Erdoğan bir televizyon programına katılarak burada gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. Demokratikleşme paketiyle açıkladığı seçim barajı önerileri olduğunu hatırlatan Erdoğan, kendilerinin yüzde 10 seçim barajı ile iktidara geldiğini aktardı. Daraltılmış bölge sistemini ve dar bölge sistemiyle ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, kamuoyu araştırmaları yapacaklarını bunun ışığında seçim sistemi üzerinde karar vereceklerini söyledi.
Seçim barajlarının yasal düzenleme gerektirdiğine işaret eden Erdoğan, bu nedenle barajla ilgili yapılacak düzenlemelerin Kurban Bayramı'ndan öncesine yetişmesinin mümkün olmadığını belirtti. İdari tasarruflarında olan maddeleri bayrama yetiştirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, "Çünkü onlar Bakanlar Kurulu kararı ve yönetmelikle hemen süratle çıkarabileceğimiz maddelerdir, düzenlemelerdir. Ve bunu bayramdan önce çıkarıp halkımıza ilk bu müjdeyi vermek istiyoruz. Ama bayram sonrası yeni dönemde de süratle yine hemen yasal düzenleme gerektiren maddeleri, başlıkları inşallah hemen Meclis'e sevk edip ondan sonra komisyon, arkasından Genel Kurul olarak o süreci de başlatmak istiyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, demokratikleşme paketine desteğin kamuoyu araştırmalarına göre, yüzde 60 ile 70 arasında değiştiğini söyledi.
-"RESMİ DİL TÜRKÇE"-
Açıklanan demokratikleşme paketinin çözüm süreciyle birlikte atılan ve sadece bölge halkını ilgilendiren düzenlemeler olduğuna yönelik iddiaların anımsatılması üzerine Erdoğan, paketin lokalize edilmemesi gerektiğini böyle yapılırsa yanlış bir tespit yapılacağını söyledi. Yapılan yasal düzenlemelerin belli bir bölgeyle ilgili olmadığını söyleyen Erdoğan, demokratikleşme paketi ile özel okullarda anadilde eğitim verilebileceğini anımsatarak şöyle devam etti:
"Ülkemizde birçok lisemiz var. Galatasaray Lisesi gibi, Alman Lisesi gibi, Saint Joseph gibi vs. Bütün bunların hepsinde, bunlarda şu anda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup oralarda okuyanlar var. Ne yapıyorlar? Biliyorsunuz o dillerde tedrisat yapıyorlar. Şimdi burada da böyle bir şeyin önünü açalım dedik. Kaldı ki bu önünü açarken de tabii burada sadece kendi ana diliyle değil. Burada yine Türkçe, burada belli dersler Türkçe okutulmak kaydıyla. Bunların şimdi düzenlemesini ayrıca Milli Eğitim Bakanlığımız yapıyor, yapacak. Ve böylece biz buradaki, bizi dışlıyorsunuz, terk ediyorsunuz mantığını, anlayışını ortadan kaldırmış oluyoruz. "Hayır, sizler bizim vatandaşımızsınız. Biz sizleri kucaklıyoruz, ihmal etmiyoruz'. Ama bir şeyi yine karıştırmayalım. Bazıları yine kasten yine böyle bir işin içine giriyor. Resmi dille bir defa burada bir karışıklığa gitmeyelim. Bu, resmi dille asla birbirine karıştırılmamalı. Resmi dil Türkçe. Özel okulu da kendileri kuracak. Kendisi okulunu kurar ve kendi kurdukları okulda da bunu gelir Kürtçe olarak derslerini okutabilirler. Türkçe yine orada olmak kaydıyla."
-"ARTIK TEKTİPÇİLİKTEN KURTULMAMIZ LAZIM"-
Akil İnsanlar heyetinin hazırladıkları raporlarda "THY'nın Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerine yaptığı seferlerinde Kürtçe anons yapılması" yönündeki bir talep olduğunun dile getirilmesi üzerine Erdoğan, bu durumun çok spesifik olduğuna ve ABD'de bir çok ırk olmasına rağmen uçaklarda İngilizce anons yapıldığını söyledi.
"Türk ve Türk milleti kavramını Anayasa başta olmak üzere her taraftan kaldıracaksınız' deniyor. Ne dersiniz kaldıracak mısınız?" sorusuna Erdoğan, "Arapça'da şedde varya bu şeddeli bir yalan" diyerek cevap verdi.
Millet kavramına ırki bir yaklaşımla bakıldığında bilimsel bir yanlış yapılacağını söyleyen Erdoğan Türk milleti kavramının bütün etnik unsurların yer alabilmesi gerektiğini söyledi. Türk milleti denildiği zaman kendisinin de bu şekilde gördüğünü söyleyen Erdoğan, "Ama diğer muhaliflerimiz olayı böyle anlamıyor. And noktasında da, andın içinde gerçekten bir çok kesimi rahatsız eden ifadeler var, beyanlar var. Artık tektipçilikten kurtulmamız lazım. Bu aslında tek tipçilikten kurtulmanın da bir adımıdır. Eğer toplumumuzun ciddi bir kısımını rahatsız ediyorsa, bunda direnmenin hiçbir anlamı yok" şeklinde konuştu.
-"ASLA KİMSEYE AYRIMCALIĞA TAHAMMUL EDEMEYİZ"-
"Herkesin Başbakanıyım" diyen Erdoğan, doğu illerine yapılan yatırımları anlatarak, bu yatırımlara devam edileceğini söyledi. Ayrımcılıkla ilgili de demokratikleşme paketi içinde bir düzenleme olduğuna değinen Erdoğan, "Bireyi özellikle de bu noktada güvence altına almak. Kaldı ki bizim laik devlet anlayışımızda partimizin tanımı aynı şekilde 82 anyasasının gerekçesindeki maddeyi oraya koyduk. Tüm inanç gruplarına eşit mesafededir. Tüm inanç grupları devletin himayesi altındadır. Bunu uygulamadılar, bunun hep mağduru olduk. Dolayısıyla biz şimdi başkalarını mağdur edemeyiz. Bireyin güvence altında olduğu bir dönem. Asla kimseye ayrımcalığa tahammul edemeyiz" dedi.
-"NE DAİMİ NE GEÇİCİ 15 DÖNERLİ"-
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, BMGK adil bir yaklaşım olmadığını söyledi. BMGK'de bir reform yapılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Biz eğer adil bir yaklaşım ortaya koyacaksak, diyoruz ki; bu sayı 15 olacaksa 15 olacak. Ne daimi ne geçici 15 dönerli. Ve dünyadaki bütün kıtalardan inanç gruplarından bu 15'in içinde orada temsil olmalı. 1 yıl mı görev yapmalı 2 yıl mı görev yapmalı bu görev süresi dolunca o ülkelerin görevi bitmeli, o ülkelerin yerine diğer ülkeler gelmeli böylece dünyada barışın, adil bir yaklaşım tarzının sağlanacağına inanıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
-"AŞIRILIKLARA KAÇMAK, BU OLUMLU GELİŞMELERİ SUİSTİMAL EDER"-
Demokratikleşme paketinde yer alan kamudaki başörtüsüyle ilgili düzenlemelere ilişkin sorular ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in bu konuyla ilgili açıklamaları üzerine değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetleri çalışanlarına arkadan emniyet çalışanlarına, mensupları ve hakim savcılar istisnai olarak, onlar yasayla belirlenmiş şeyler değil. Onlar kendi mevzuatları dairesinde belirlenmiş şeyler. Kendileri istedikleri zaman istedikleri düzenlemeyi yapabilirler. Biz bunu şu anda bizim kendi yapacağımız düzenlemenin, çalışmanın dışında tuttuk" şeklinde konuştu.
"Belli aşamaları kırmadan, dökmeden sürdürmek gerekir" diyen Erdoğan, "Bu konuyla ilgili bazı kurumlarımız kendi tasarruflarına bunu bırakarak bu adımları kendileri atarlar. Ülkenin hassasiyetleri de onlarca zaten malumdur. Bunun da farkındayız. Şu anda atılan adım zaten çok çok önemli bir adımdır" ifadelerini kullandı.
"Kamuda kara çarşaf olabilir mi?" sorusuna Erdoğan şöyle cevap verdi:
"Bizim bu yaptığımız düzenleme tamamiyle öğretmenlere yönelik veya memurlara yönelik bir düzenleme. Dolayısıyla memurlara yönelik bu düzenlemenin bütün içeriğini, hepsini Milli Eğitim Bakanlığımız öğretmenlerle ilgili olarak, diğer kurumların da yine kendilerine ait bir şeyi var. TSK'da olduğu gibi Emniyet'te olduğu gibi yani bir resmi üniforma çizecek değilsiniz. Gereğini oradaki şartlar içerisinde belirleyecektir, buna göre hareket edecektir. Burada aşırılıklara kaçanlar, bu olumlu gelişmeleri, bana göre suistimal etmek olur, tahrik etmek olur."
-"YEREL SEÇİMLERDE BAŞÖRTÜLÜ ADAYIMIZ OLACAK"-
AK Parti'nin kendi içinde temayül yoklaması ile yerel seçimlerde aday belirleyeceklerini belirten Erdoğan bir soru üzerine, "Yerel seçimlerde başörtülü adayımız olacak" dedi.
Demokratikleşme paketiyle getirilecek düzenlemeler ile PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın tahliye olması halinde siyasete girmesinin mümkün olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, "Zikrettiğiniz isimle alakalı olarak böyle bir şeyin olamayacağını biliyorsun. Olamayacak bir şeyi niye bana soruyorsun?" dedi.
Bir soru üzerine Genelkurmay Başkanlığı'nın kendisine bağlı olarak çalıştığını hatırlatan Erdoğan, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmasının ilerleyen paketlerde söz konusu olmadığını aktardı. Kendisine bağlı olarak düzgün bir şekilde çalıştığına işaret eden Erdoğan, "Farklı yerlerin de bu tür şeyleri kaşımasına pek müsade etmezken isabetli olur. Diye düşünüyorum" diye konuştu.
-" 'GEREKEN CEVAP OLURSA SİZ O CEVAPLARI VERİRSİNİZ' DEDİM"-
Açıkladığı demokratikleşme paketinin AB tarafından olumlu karşılanmasının anımsatılması üzerine Erdoğan, temennisinin AB'ye üyelik sürecinde bu demokratikleşme paketlerinin ivme kazandırması olduğunu sözlerine ekledi. Bugüne kadar çok sayıda demokratikleşme paketi açıkladıklarını söyleyen Erdoğan, bu zamana kadar açıkladıkları paketlerin arzu ettikleri istikamette üyelik müzakerelerine katkı sağlamadığını kaydetti.
Erdoğan, Heybeliada Ruhban Okulu konusunun, Yunanistan yönetiminin Türkiye tarafının taleplerini yerine getirilmesi ile çözülebileceğini söyledi.
"Alevilerle ilgili düzenleme yapılacak mı?" sorusu üzerine değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Alevi vatandaşlarımız bir defa Müslüman mı? Müslüman. Müslüman olduğuna göre burada, ayrımcılığa gidecek bir şeye fırsat vermememiz lazım" diye konuştu. Alevilerin kendi aralarında görüşbirliği olmadığını söyleyen Erdoğan, bu konuyla ilgili Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ı görevlendirdiğini aktardı.
Demokratikleşme paketinin "PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile birlikte" hazırlandığı iddialarına değinen Erdoğan şöyle konuştu:
"Yani böyle bir görüşmeyle, böyle bir şey ortaya çıksa sizinde ifade ettiğiniz gibi yani BDP o zaman niye farklı bir yaklaşım izliyor. Niye karşımızda duruyorlar? Çok daha ileri gidiyorlar. Ben tabi bu ifadeleri kullanarak belli bir propagandaya alet olmak istemem. Bu bir defa kabullenmek asla mümkün değil. Sayın Bahçeli'yle ilgili olsun Kılıçdaroğlu'yla ilgili olsun, arkadaşlarıma da söyledim; "ben dedim artık yerel seçimlere kadar da kesinlikle bunlara cevap yetiştirmeyeceğim. Ve bundan sonar verilmesi gereken cevap olursa siz o cevapları verirsiniz' dedim. Çünkü, yeni bir yasama yılına girdik. Yeni yasama yılını açarken de nefret dolu ifadelerle, hakaretle konuşmaya başladılar. Beğenirsin, beğenmezsin ama bu tür ifadeleri kullanmak niye? Çünkü biz bu çatının altında bu Parlamento'da beraber yaşıyoruz. Bana hakaret edeceksin, senin bu hakaretle kazanacağın bir şey yok. Aklı selim sahibi olan benim miletim gereken cevabı zaten sandıklar geliyor, sandıkta verecektir."
-"PARTİM İÇİNDE BİR BÖLÜNMENİN OLMASINA ASLA FIRSAT VERMEYİZ"-
Kendisinin Cumhurbaşkanı adayı olacağı yönündeki iddialara da değinen Erdoğan, "Bizim bir sistemimiz var o istişareye dayalıdır. Bu istişarenin en önemli ayağı da partimdir. Partim bu noktada hangi görevi bana yıkarsa, hangi görevi benden isterse ben onu yapma gayreti içinde olurum. Siyasi noktada terbiyem de 40 yılda hep böyledir. Bütün basamakları tırmanarak geldim" diye konuştu. Talebin kendi içlerinde yanlış algılandığını söyleyen Erdoğan, kendilerine görev verilmesi halinde görevler aldıklarını söyleyerek, "Partim içinde bir bölünmenin olmasına asla fırsat vermeyiz" dedi."Partinizin bölünmesi en büyük endişeniz. Bu bölünme Abdullah Gül'le yıl ayrımı olabilir mi?" sorusuna Erdoğan, "Yani aramızda yol ayrımına fırsat verecek bir defa kararın olmayacağına inanıyorum. Bunu aramızda da gerekirse istişaresini, müzakeresini yaparız. Ona göre de adımı atarız" diye konuştu.
-ASKERLİK SÜRESİ-
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna'nın bir gazeteciye gönderdiği ve hakaret içerikli e-maille ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, öyle bir davranışı tasvif etmenin söz konusu olmadığını söyledi. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin konuyu incelemek üzere müfettiş görevlendirdiğini aktaran Erdoğan, "Aslında iyi bir arkadaşımız, hoş bir arkadaşımız ama nasıl bir boşluğa düşmüş gerçekten kendisini okuduğumuz kadarıyla benim hesabım kullanılmış filan diyor" dedi.Yeni Anayasa ile ilgili daha önce mutabık kalınan maddeleri Genel Kurul'dan geçirme çağrısında bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Şimdi 59 madde ben aynı çağrıyı yine yapıyorum. Burada 4 parti mutabık mıyız? Mutabıkız. Gelin 59 maddeyi çıkaralım bir mesafe alalım, bunlar masanın üzerinden kalksın. Anayasaya böylelikle, 4 siyasi partinin mutabık kaldığı 59 madde girmiş olsun" diye konuştu."Halkımızın başkanlık sistemine evet diyeceğine inanıyorum" diyen Erdoğan, vatandaşlara başkanlık sistemiyle ilgili ayrıntıların anlatılmasıyla vatandaşların bunu kabul edebileceğini söyledi.
Uzman erbaşların şikayetleriyle ilgili sorulan bir soruya Erdoğan bu konu hakkında Maliye'ye direktif verdiğini söyleyerek bu konuyla ilgili yol alındığını düşündüğünü söyledi.
Başbakan Erdoğan, askerlik süresine ilişkin başka bir soruya ise "Askerliğin kısaltılması noktasındaki konuda da biz, Milli Savunma Bakanlığımızla, Genelkurmay Başkanlığımızla mutabıkız. Orada süre düşecektir. Öyle zannediyorum ki 12 ay. Kısa dönem aynen kalacak. 12 ayda olay donacak böyle bir durum var. O konuyla ilgili bir ön hazırlık aslında var. Bedelli askerlik konusunda daha önce aldığımız karar neyse odur" diye cevapladı.
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan: Askerlik Süresi 12 Aya Düşecek - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?