Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadele operasyonlarına ilişkin, "Bu iş bitmeden, bu iş çözüme kavuşmadan, sıfırlanmadan bir defa bu operasyonlar bitmeyecek. Kesinlikle bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti devletinin otoritesini, hakimiyetini ve benim milletimin huzurunu sağlayana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu mücadeleyi sürdürürken de tüm insani hizmeti, benim vatandaşım gönül huzuru içinde alacak." dedi.
Erdoğan, ATV ve A Haber televizyonlarının ortak yayınında, "Gençlerle Büyük Buluşma" programına katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen programda gençlerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, " Avrupa Birliği'nin vize engeli ne zaman son bulacak? Avrupa Birliği ne zaman hakkaniyetli bir tutum sergileyip, haklarımızı teslim edecek? Bu konuda ne gibi gelişmeler var?" sorusu üzerine, "Vize konusunda, şu anda Sayın Davutoğlu'nun başbakanlığı döneminde, benim başbakanlığım döneminde atılmış adımlar var. Yani 'verdik veriyoruz' havasına girdiler. Haziran ayı içerisinde olacağını söylediler fakat son gelişmelere baktığımızda biraz tekrar, sanki böyle yan çiziyorlar gibi bir hava var." ifadesini kullandı.
"Ben de genç kardeşlerime özellikle şunu hatırlatmak isterim, biz buralara vizelerle gelmedik, hep duruşumuzla geldik." yorumunu yapan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim duruşumuz çok önemli. Vize verirler verirler, vermezler vermezler. Hiç önemli değil. Er veya geç Türkiye'ye ben vize vereceklerine inanıyorum. Vermezlerse de şahsen Türkiye Cumhuriyeti'nin bir cumhurbaşkanı olarak bunu kendime dert edinmiyorum. Şu anda Avrupa, maalesef iki yüzlülük yapıyor. Bakıyorsunuz Latin Amerika ülkelerine vize veriyor, yani Schengen'e tabi tutuyor. Ne alakası var bunların Avrupa Birliği'yle? Onlara bu imkanı veriyorsun da müzakereci bir ülke olan Türkiye'ye niye bunu vermiyorsun? Türkiye, sene 63, sene 2016, 53 yıldır Avrupa Birliği ile bu görüşmeleri yapıyor. Ben yıllarca Liderler Zirvesi'ne katıldım, Ahmet Bey işte burada birkaç Liderler Zirvesi'ne de o katıldı. Ben katıldığım zaman 15 ülke vardı daha sonra bunu 28'e çıkardılar ki şu anda o var ama maalesef bu konularda atılması gereken adımları atmadılar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Temel problem ne, Müslüman olmak mı?" sorusuna, tebessüm ederek "Doğrusunu söyledim, beni söyletme." yanıtını verdi.
"Vizeyi Suriye için koz olarak kullanmaya yöneldiler"
Avrupa Birliği içinde, halkı Müslüman olan başka bir ülke olmadığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Halkı Müslüman olan ülkelere karşı zaten maalesef tavırları değişik. Fakat bir şeyi özellikle söylüyorum. Şu anda Almanya'da 3 milyon Müslüman var. Diğerlerinde de bir o kadar. 6 milyon şu anda sadece bizim vatandaşımız olan Müslüman var. Bir de Afrika ülkelerinden Müslümanlar var. Bunları da aldığınız zaman tam toplam sayıyı çıkarmadım ama nereden bakarsanız bakın, 15-20 milyon Müslüman, Avrupa Birliği ülkelerinde var. Bize bu tür yaklaşımla gelmeleri bizi üzüyor. Bunu Suriye'de de gördük. Aynı şekilde mesela bir Medeniyetler İttifakı oluşumu yaptık, İspanya ile beraber. İkimiz bu adımı attık ama diğerleri geldikçe bu iş yumuşamadı, tam tersine Medeniyetler İttifakı'na bile sahip çıkmadılar. Eğer Medeniyetler İttifakı diyorsanız, o zaman halkının yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye'ye karşı niye bunu uyguluyorsunuz. Şimdi de vizeyi kalkıyorlar, Suriye için koz olarak kullanmaya yöneldiler. Ben biraz farklı çıkış yapınca beyefendiler herhalde rahatsız olmuşlar. Biz yine iyi niyetle devam edeceğiz yolumuza. Temennim odur ki bir netice alınır. Sabır gerekir ama er veya geç ben yine de bu olacak diye düşünüyorum."
" Açe'nin gönlümüzde çok farklı bir yeri var"
Endonezya'nın Açe kentinden gelen ve İstanbul'daki Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi'nde İslami İlimler okuduğunu belirten Vildan isimli bir öğrenci, tsunamide anne ve babasını kaybettiğini ifade etti.
Endonezyalı öğrencinin, "Annem babam vefat ettikten sonra umudumu hiçbir zaman kaybetmedim." demesi üzerine salonda bulunan öğrenciler alkışlarla destek verdi.
Bunun üzerine, tsunami felaketi yaşandıktan sonra kendisinin de Açe'ye gittiğini anımsatan Erdoğan, "Biz orada Türkiye olarak bütün gücümüzle, bütün varlığımızla bulunduk. Oralarda evler yaptık, bütün diğer desteklerimizi verdik. Çünkü Açe'nin bizim tarihimizde, gönlümüzde çok farklı bir yeri var. Osmanlı'ya dayanan bir yeri var. Açe'de kaybettiklerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Size de başarılar diliyorum." dedi.
Endonezyalı öğrencinin, Türkiye'de hayata geçirilen mega projelere işaret ederek, "Siz bunca projeyi nasıl başardınız?" sorusu üzerine Erdoğan, "Bütün bu projeler eğer cebinizdeki parayla olacak diye zannederseniz, o zaman bu işleri zaten başaramazsınız. Bakın biz geldiğimizde, bizim 26 havalimanımız vardı ama biz bu havalimanlarına şu anda 28-29 tane daha ilave ettik. Toplam Türkiye'deki havalimanı sayımız 56 oldu ve yarım saat, 45 dakika mesafede, her ilimizden havalimanlarına gidebiliyorsunuz. Daha kısası var, daha uzunu yok." değerlendirmesinde bulundu.
"Artık havayolu, halkın yolu oldu"
"Bizim derdimiz şu, artık havayolu, halkın yolu olmuştur." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Benim vatandaşım yani bugün modern dünyada hangi imkanlar varsa o imkanlara benim vatandaşım da sahip olacak. Yani bu bölücü terör örgütünün yoğun olarak bulunduğu ve kendisi için 'Burası bizim kurtarılmış bölgemizdir' gibi ilan ettiği yerlerde bile, biz bu havalimanlarını onlara rağmen yaptık. Bunlardan en önemlisi Selahaddin Eyyubi Havalimanı'dır, Hakkari'de. Mesela biz orayı yaptık, inşa ettik ve dört müteahhit değiştirdik. Bu müteahhitler hep tehdit altında kaldılar ve bıraktılar gittiler. Biz onların yerine başkalarını bulduk, yol devam ettik ve bu havalimanını bitirdik. Biz bitirdik, onlar roket attılar, kurşunladılar. Şimdi böyle bir terör örgütüyle de savaşıyorsunuz. Onlara rağmen de bunu yapıyorsunuz. Aynı şekilde Şırnak'ta, Şerafettin Elçi Havalimanı'nı yaptık. Burada da benzer şeyler oldu. Kars, Iğdır, Ağrı... bütün bu bölgede havalimanları yapıldı, yapılıyor ve biz buralarda ayrım yapmadık."
"Bedelini şu anda ödedikleri gibi ağır bir şekilde öderler"
Söz konusu bölgelerde, "Burası bölücü terör örgütünün egemenliğindedir." gibi bir yaklaşımın söz konusu olamayacağını altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yok böyle bir şey. Ne demek egemenliğindedir, böyle bir şey olabilir mi? Bütün buraların hepsi Türkiye Cumhuriyeti devletinin otoritesindedir. Biz oralarda asla güvenlik güçlerimizin hakimiyetini kaybetmesi diye bir şeyi kabul etmeyiz. Bedelini şu anda ödedikleri gibi ağır bir şekilde öderler. Ödemeye de devam edecekler. Bu iş bitmeden, bu iş çözüme kavuşmadan, sıfırlanmadan bir defa bu operasyonlar bitmeyecek. Kesinlikle bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti devletinin otoritesini, hakimiyetini ve benim milletimin huzurunu sağlayana kadar bu mücadeleyi biz sürdüreceğiz. Bu mücadeleyi sürdürürken de tüm insani hizmeti, benim vatandaşım gönül huzuru içinde alacak.
Okullarıyla, hastaneleriyle, her şeyiyle. Çünkü bu canilerin, bu vahşilerin okul diye, hastane diye bir derdi, bir sorunu yok. Bunlar camiyi de yakıyor, yıkıyor, hastaneyi de yakıyor, yıkıyor. Bunlar okulları da yakıyor, yıkıyorlar. Ama bakıyorsunuz bazı entel dantel takımları da bunlar için imza topluyor. Neymiş, bu operasyonların yapılması insani değilmiş. Bu operasyonlar bu ülkede benim samimi, dürüst vatandaşımı öldürenlere karşı yapılıyor. Bir devletin görevi vatandaşının can güvenliğini, mal güvenliğini, yol emniyetini sağlamaktır. Tüm bunları yapacağız. Akıl güvenliğini sağlamaktır. Bunları yapmaya mecburuz. Bunun için de sonuna kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Aksi takdirde biz aldığımız görevi yerine getirmiş olamayız."
Erdoğan, yatırımların, Türkiye'nin 780 bin kilometrekaresinde, çok hızlı bir şekilde devam edeceğini vurguladı.
" Kosova'yı tanıyan ikinci ülkeyiz"
Kosovalı bir öğrenci de Türkiye'de eğitim gördüğünü belirterek, Türkiye'nin kendi ülkelerine kalkınmada örnek olduğunu söyledi. Bunun üzerine Erdoğan, Kosova'da birçok eserler olduğunu ve tarihi orada yeniden ayağa kaldırdıklarını kaydetti. Erdoğan, Kosova'da köprüler, camiler, çevre düzenlemesi gibi çeşitli çalışmalar yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini bildirdi.
Türkiye'de 80 bin yabancı öğrencinin eğitim gördüğünü anlatan Erdoğan, yabancı öğrencilere bütün okulların kapısını açtıklarını ve hiçbir engel çıkarmadıklarını ifade etti.
Kosova'ya karşı ayrı bir hassasiyetlerinin olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kosova'yı tanıyan ikinci ülkenin Türkiye olduğunun altını çizdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kosova'yı, ikinci sırada tanıyan ülke biziz. Bakanlar Kurulu toplantısındaydım, Amerika ile yarıştaydık, 'o mu önce tanıyacak, biz mi önce tanıyacağız' diye. Arkadaşlardan haber bekliyorum, dediler ki 'Amerika tanıdı', ikinci sırada da biz tanıdık. Böyle de bir Kosova ile hatıramız var. Tabi şu anda dünya genelinde henüz istenen sayıya ulaşamadı, son olarak 140'a yaklaşmıştı, yanılmıyorsam. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nde bir çağrı yaptım, 'Sizin içinizden Kosova'yı tanımayan bir tane ülke kalmaması lazım.' Ama herkes kendine göre bir ince hesap peşinde, 'İşte bizim de şu sorunumuz var', öbürü 'Bizim de şu sorunumuz var.' Bizim de o sorunlarımız var ama eğer siz bu sorunlar demetine takılırsanız, bu sorunlarınızın hiçbiri bitmez."
Erdoğan, Türkiye'nin bu konularda karar alma noktasında daha farklı davrandığını ifade etti.
Kosovalı öğrencilerin eğitimlerini başarılı bir şekilde sürdürüp, kendi ülkelerine gitmelerini isteyen Erdoğan, "Kendi ülkene döneceksin ve orada hizmete devam edeceksin, adeta bizim büyükelçilerimiz gibi, konsoloslarımız gibi, bizim misyon şeflerimiz gibi oralarda bu çalışmaları yürüteceksiniz, bağları kuvvetlendireceğiz." diye konuştu.
TANAP çalışmaları
Azerbaycanlı bir öğrencinin de Türkiye'nin petrol ve doğalgaz üzerine yaptığı TAP ve TANAP projelerini hatırlatarak, projelerin taraf ülkelere, Türkiye'ye katkıları ile ilgili sorusuna karşılık Erdoğan, Azerbaycan ile bu alanda yapılan projelerde işbirliğinin devam edeceğini belirtti.
Türkiye'nin, doğalgaz ihtiyacının ciddi bir kısmını TANAP tam olarak çalışmaya başladığında oradan karşılayacağına işaret eden Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Şu anda bizim aldığımız 6-7 milyar metreküp civarında. Tabi bu bizim için yeterli değil, bize çok daha fazlasıyla şu anda doğalgaz lazım. Yeter ki bu 20'ye ulaşsın, 25'e ulaşsın, 30'a ulaşsın. Bir diğer taraftan Avrupa'nın talepleri var. Bu konu biliyorsunuz, yürümedi. Avrupa Birliği bu konuda lafını yaptı ama adımı atamadı. TANAP, bu konuda tabi işe çok iyi girdi, çok süratle girdi. Biz de TANAP'a ciddi oranda ortak olduk. Böylece şu anda bu işi beraberce yürütüyoruz. İnşaatlar da şu anda iyi gidiyor, hızlı gidiyor. İnşallah TANAP'ın bitişiyle birlikte hem Türkiye olarak biz ciddi bir doğalgaz ihtiyacımızı oradan karşılayacağız. Öyle zannediyorum ki şu anda Azerbaycan'ın Aliağa'da tesisleri var. O tesisler oradan doğalgaz ihtiyacını karşılayacak ve bunun dışında da Avrupa'ya aynı şekilde doğalgaz verebilecek."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasında çok önemli bir adım oluştuğunu aktararak, "Bu yıl sonu itibarıyla Kars, Tiflis, Bakü demir yolunun açılışını yapacağız. Bu açılış da tabi bizim işbirliğimizi çok daha güçlü hale getirecek. Oradan da Bakü'den itibaren artık bizim malum İpek Yolu dediğimiz olayı böylece hayata geçirmiş olacağız." dedi.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gençlerle Buluştu (7) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?