(ÖZEL)
1 - POMPALI TÜFEKLERLE SİTEYİ BASTILAR
O anlar kameraya yansıdı
İstanbul DHA
Pendik'te maskeli grup, ellerinde pompalı tüfekler ve sopalarla site güvenliğine saldırı düzenledi. Bir güvenlik görevlisinin yaralandığı olay güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.
Olay, Velibaba Mahallesi Mimar Sinan Caddesi üzerinde bulunan bir sitede gece saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, 80 dairenin bulunduğu sitede bir ev sahibi ile site sakinleri arasında "kiracı" nedeniyle tartışma açıktı. Site sakinleri, kendilerine rahatsızlık veren kiracının çıkarılmasını isterken ev sahibi ise buna karşı çıktı. Tartışmanın ardından iddiaya göre ev sahibinin tanıdıklarından oluşan grup, gece saatlerinde pompalı tüfekler ve sopalarla site güvenliğine saldırı düzenledi. Korku dolu anlar sitenin güvenlik kamerasına yansıdı. Site girişine ve görevlilerin kulübelerini parçalalayıp rast gelen ateş açan grup güvenlik görevlisi Baran Ş.'yi yaraladı.
Grup, otoparktaki bazı araçlara da zarar verdi. Saldırıda bulunan grup, ardından olay yerinden ayrıldı. ihbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevkedildi. Güvenlik görevlisi, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Polis olayan karışan bir çoğu maskeli saldırganları yakalamak için çalışma başlattı.
Görüntü Dökümü:
----------------
GÜVENLİK KAMERA GÖRÜNTÜLERİ
-Saldırganların ellerinde sopalarla gelmesi
-Sopalarla site girişine saldırmaları
-Camları kırmaları
-Ellerinde pompalı tüfekler olan yüzünü gizleyen kişiler
-Saldırıdan sonra olay yerinden ayrılmaları
AKTÜEL
-Olay yeri
-Polisin güvenlik şeridi
-Kırılan camlar
-Zarar gören sitenin girişi
Detaylar
13.08.2018 - 16,12 Haber Kodu : 180813155
===============================
2- PROF. DR. ALP: İSTANBUL'DAKİ BİNALARIN YÜZDE 90'I DEPREME DAYANIKSIZ
Haber: Özgür Deniz KAYA-İbrahim MAŞE - Kamera: Harun UYANIK/ İSTANBUL,
17 Ağustos 1999 depreminin 19'uncu yıl dönümü yaklaşırken, Mimar Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, megakentte bulunan binalar hakkında önemli açıklamalar yaptı. Prof. Dr. Alp, "İstanbul'daki binaların yüzde 10'u güvenlidir. Yüzde 90'ı depreme dayanıksız" diyerek, yaklaşan tehlikeye işaret etti.
İstanbul'da 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 19 yıl geçti. Büyük depremde, resmi raporlara göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti. Depremin yıl dönümü yaklaşırken, gözler yeniden uzmanlara çevrildi. Mimar Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, İstanbul'da her an deprem tehlikesi olduğunu belirterek, inşa edilecek yapıların güvenilirliğine dikkat çekti. Prof. Dr. Alp, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) verilerine göre, megakentte bulunan 1 milyon 528 bin 782 yapının sorunlarına ve çözüm önerilerine değindi.
"DEPREMDE ÇOK İNSAN ÖLECEK"
"Şehrin kimliğini geri getirmemiz lazım" diyen Prof. Dr. Alp, "Şehirler insanlar gibi yaşayan varlıklar. Türkiye, mimarlık ve şehircilik açısından geri kalmış bir ülke. Afrika ve Asya standartlarıyla aynıyız. İstanbul yakın bir geçmişe kadar ikinci derece deprem bölgesiydi, Hazırlanan bütün yapı standartları, beton şartnameleri daha düşük deprem büyüklüklerine göre hazırlandı. Yapı stoğuna baktığımızda, depreme dayanıksız. Nereden bakarsanız bakın, bir deprem olduğunda, İstanbul'da çok büyük bir yıkım olacak ve çok insan ölecek" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL'DAKİ BİNALARIN YÜZDE 10'U GÜVENLİDİR"
Kentsel dönüşüm tartışmalarına değinen Prof. Dr. Alp, "Kentsel dönüşümün yapılmasını savundum ama kentsel dönüşüm yapıyorum diye buldozeri getir, yık bütün eskiyi; ağaçları kaldır, çeşmeleri yok et, getir beton binalar koy! Bu da sakıncalı. Şehrin belleğini yok ediyorsunuz. Kentsel dönüşümde unutulan veya yapılamayan boyut bu. Bir toplumun ulaştığı medeniyet çizgisi, şehirlerin görüntüsüyle orantılı. Bizde hem şehircilik hem mimarlık kötü. Kimliksiz bir yapılaşma var. Yüzde 70-75'i kaçak olan bir yapılaşmadan ne beklersiniz? Yeni yönetmeliklerle yapılan yapılarda bir sıkıntı yok. İstanbul'daki binaların yüzde 10'u güvenlidir. Yüzde 90'ı depreme dayanıksız" dedi.
"YÜKSEK BİNALARDA YANGINDAN KAÇIŞ ZOR"
Yüksek binaların depreme dayanıklı olup olmadığına ilişkin konuşan Prof. Dr. Alp, "Yüksek yapılar İstanbul'a kimliğini kaybettirdi. Kontrol edemedik. Eski resimlere bir bakarsanız, ne kadar büyük güzellikleri elden kaçırdığımızı göreceksiniz. Ancak bina yüksek diye depremde daha az dayanıklı diyemeyiz. Hesap, malzeme doğruysa, bazen yüksek binalar yıkılmayıp alçaklar yıkılıyor. Ön yargıdan kurtulalım. Deprem olduğunda yüksekte olmak, kaçamayacağını düşünüp aşağı atlamalar olduğu için biz deprem bölgelerinde alçak yapıları tercih ediyoruz. Deprem anında binlerce kutudan doğal gaz sızacağı, binlerce yangın olacağı bize rapor ediliyor. Yüksek binalarda yangından kaçış biraz daha zor olabiliyor" ifadelerini kullandı.
SADECE İSTANBUL'UN DEĞİL, DÜNYANIN SORUNU
Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, "İstanbul'un temel sıkıntısı çok büyümüş olmasından ileri geliyor. Bu sadece İstanbul'un değil, dünyanın bir sorunu. Dünyada 10 milyon nüfusu aşmış Mexico City, Tokyo, Yeni Delhi gibi 20 megakentte benzer sorunlar yaşanıyor. Buralar aşırı kalabalıklaştığı için şehrin alt yapıları, sistemleri, bu kalabalığı taşıyamaz hale geliyor. Gelişmiş kentlerde tersine göç yaşanıyor, gelişmekte olan bir ülke olduğumuz için biz aşırı büyüdük. Temel sorunumuz bu. Diğer bütün sorunlar bundan kaynaklanıyor. Örneğin kanser, hücrelerin aşırı büyümesidir. Şehirler de aşırı büyüdüğü zaman kanserli bir doku olarak bize dönüyor" dedi.
"İSTANBUL'UN PLANINI 20 KURUM YAPIYOR"
Şehir planlarının kağıt üzerinde kaldığını ifade eden Prof. Dr. Alp, "Şehir planlarını 5 yılda bir, her yönetim geldiğinde 'yeniliyorum' diyor. Ama ondan sonra sürekli deliniyor. Münferit talepleri oluyor. Belediye bunu geri çeviremiyor. Parsel bazında değişiklikler yapılıyor. Planın ana fikri kayboluyor. İstanbul'un planını yapan 20 ayrı kurum var. Ülkemizde yapılan planlar büyük ölçüde işlevsiz ve kağıt üzerinde kalıyor. İstanbul 'Ben yaptım, oldu' zihniyetiyle gelişiyor ve illegal yapılaşma hızla büyüyor. Bunu durduramıyoruz. En sonunda da imar barışı ve affı geliyor ve hepsi yasallaşıyor" dedi.
"İMAR AFFI ÇOK GENİŞ TUTULDU"
İmar barışına karşı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alp, "Kaçak yapılaşma affedilecekse, niye imar planı yapıyoruz? Yapmayalım. İmar affı, planlamanın tersidir. Fakat mağdurlar da var. Müteahhit dolandırmış, alınmış daire. Tapu, ruhsat, iskan alınamıyor. Ana fikir güzel ama çok geniş tutuldu. Arkeolojik, doğal ve kentsel sit alanları imar barışının dışında tutulmalıydı" dedi.
İŞTE İSTANBUL'UN 4 BÜYÜK SORUNU VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
İstanbul'un 4 büyük sorunu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, bunları şöyle sıraladı:
"Birinci sorun, deprem. İstanbul her an büyük bir depremle yerle bir olacağı maalesef uzmanlarca teyit ediliyor. İstanbul'u bu depreme hazırlamamız lazım. Fakat aradan geçen 20 yıldır 1,5 milyona yaklaşan yapısını yenilemek mümkün olamadı. Bu şehrin ve insanların depreme hazırlanması lazım. İstanbul'un ikinci sorunu, ulaşım. İBB'nin ve hükümetin büyük yatırımlarına rağmen ulaşım her geçen gün daha kötü oluyor. Ulaşım sıkıntısının bir başka riski de depremde ulaşılamamazlık. Can kayıplarını iki ile çarpıyor. Depremde yollar kapanıyor, cep telefonlar susuyor, iletişim kesiliyor. Biz 1 kilometre ötede ne olduğunu 2 gün bilemedik. Üçüncüsü olarak, İstanbul'un kuzeyi yapılaşmaya açılmamalı. Kuzey Ormanları yeşil kalmalı. Dördüncüsü, yeni büyük projeler mümkün mertebe getirilmemeli. İstanbul'un dışında; Bursa, İznik gibi yerlerde başka çekim noktaları yaratılmalı."
Görüntü Dökümü:
-------------
-Alp'ın açıklamaları
-İstanbul'dan havadan görüntüler
13.08.2018 - 15.04 Haber Kodu : 180813119
13.08.2018 - 15.06 Haber Kodu : 180813122
13.08.2018 - 15.07 Haber Kodu : 180813124
============
3- TÜMKİAD ÜYESİ BİR GRUP İŞ İNSANI 3 MİLYON DOLAR BOZDURDU
Haber-Kamera: Murat DELİKLİTAŞ-Özgür EREN/İSTANBUL DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dövizle ilgili çağrısına uyan Tüm Kalkınma İş Adamları ve Girişimciler Derneği (TÜMKİAD) üyesi bir grup, 3 milyon doları bozdurarak Türk Lirasına çevirdi. Dernek Genel Başkanı Nihat Tanrıkulu, bir döviz bürosunda bozdurduğu dolar karşılığı aldığı Türk Lirasını öpüp, kalbine koydu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün, Trabzon'da yaptığı konuşmada, "Sanayicilerimize sesleniyorum; bankalara saldırarak, oralardan döviz alma yoluna gitmeyin. Bu milleti diri tutmak, ayakta tutmak sadece bizim görevimiz değildir. Sanayicinin de görevidir, tüccarın da görevidir" şeklindeki çağrısına uyan TÜMKİAD üyesi bir grup, 3 milyon doları bir bankada bozdurarak Türk Lirasına çevirdi.
Dernek üyeleri, daha sonra Taksim Meydanı'nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Dernek adına konuşan, TÜMKİAD Genel Başkanı Nihat Tanrıkulu, "TÜMKİAD'lı iş adamları olarak 'vatanımızın, milletimizin, sayın Cumhurbaşkanımızın yanında olacağız' demiştik. Cumhurbaşkanımızın, dün Trabzon'da yaptığı açıklamadan sonra iş adamları olarak 300 üyeye yakın iş adamımız 3 milyon doları bozdurarak Türkiye'ye bir mesaj vermek istiyoruz. Bize dolar değil vatan lazım. Biz bu toprakları Çanakkale'de kan dökerek kazandık. Biz bu toprakları gazete kuponuyla kazanmadık. 15 Temmuz şehitlerini buradan rahmetle anıyorum. Şimdi asıl savaş ekonomide var. Buradan tüm iş dünyasına sesleniyorum. 'Biz meydanlara indik, siz de meydanlara inin.' Dolar bozduruyoruz, dolara hayır diyoruz. Biz 300 iş adamıyla dolarlarımızı bozdurarak sayın Cumhurbaşkanımıza hediye ediyoruz. Bizler, Türkiye'de yaşayan iş adamları olarak dünyaya sesleniyoruz. Lütfen dolarlarınızı bozdurun. TL'ye yatırım yapın, bize dolar değil vatan lazım. Vatan yoksa namus yoktur. Vatan yoksa çocuklarımızın geleceği yok" dedi.
Açıklamanın ardından, bir döviz bürosuna giren Nihat Tanrıkulu, bir miktar doları sembolik olarak bozdurdu. Tanrıkulu, döviz karşılığı aldığı Türk Lirasını öptükten sonra kalbine koydu.
Görüntü Dökümü
----------------------
-TÜMKİAD üyelerinden detay görüntü
-Grubun ellerindeki dövizlerden detay görüntü
-Grubun alkışlaması
-TÜMKİAD Genel Başkanı Nihat Tanrıkulu'nun açıklaması
-Tanrıkulu'nun sembolik dolar bozdurması
-Genel ve yakın detaylar
13.08.2018 - 13.38 Haber Kodu : 180813096_
======================
4- VİLLA HIRSIZLARININ YAKALANDIĞI OPERASYON KAMERADA
Villaları soyan 9 kişilik şebeke özel harekat polislerinin katıldığı operasyonla yakalandı
*Çete üyelerinden birinin ellerini viskiyle yıkarken çekilmiş video görüntüsü de bulundu.
Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL DHA
İstanbul'da sahte plaka taktıkları çalıntı lüks otomobillerle girdikleri sitelerde villaları soyan 2'si kadın 9 kişilik hırsızlık çetesi polis tarafından yakalandı. Şüphelilerin 12 lüks villadan hırsızlık yaptıkları tespit edildi. Yaklaşık 2,5 milyon liralık hırsızlık yaptıkları ortaya çıkan şebeke üyelerinin paraları gece külüplerin de ellerini viski ile yıkayarak harcadıkları ortaya çıktı.
3 AYDA 12 LÜKS VİLLADA HIRSIZLIK OLDU
Beşiktaş, Beykoz, Pendik ve Üsküdar ilçelerinde 7 Nisan 2018 ile 7 Temmuz 2018 tarihleri arasında 12 lüks villada gerçekleşen hırsızlık olayları üzerine polis tarafından soruşturma açıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü, Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri hırsızlıkların meydana geldiği evlerde ve çevresinde yaptıkları güvenlik kamerası incelemesinde şüphelilerin eşkallerini tespit etti. Şüphelilerin çalıntı lüks araçlarla önce villalar çevresinde keşif yaptıkları daha sonra hırsızlıkları gerçekleştirdikleri belirlendi.
POLİS ÖZEL HAREKETLA BİRLİKTE EVLERE OPERASYON YAPTI
Polis yaptığı soruşturma sonucunda çete üyelerinin Pendik bölgesinde kiraladıkları lüks rezidanslarda oturduğunu belirledi. Polis önceki sabaha karşı daha önceden belirlediği 4 adrese özel harekat polislerinin eşliğinde operasyon düzenledi. Kapıları kırılarak girilen evlerde bulunan aralarında çete lideri Mehmet A.A.(30)'nın da bulunduğu 2'si kadın 9 kişi gözaltına alındı.
LÜKS HAYAT YAŞIYORLARMIŞ
Asayiş Şube Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin yapılan sorgularında hırsızlıklardan elde ettikleri paralarla lüks hayat yaşadıkları ortaya çıktı. Şüphelilerin sosyal medya hesaplarında yapılan incelemede lüks otellerin havuzlarında güneşlenirken resimlerinin yanı sıra gece kulüplerinde eğlenirken görüntülerinde bulunduğu öğrenildi. Bu görüntülerin arasında çete üyelerinden birinin ellerini viskiyle yıkarken çekilmiş video görüntüsü de bulundu. Öte yandan çete lideri Mehmet A.A.'nın ise bir süre önce göğüs küçültme ameliyatı yaptırdığı tespit edildi.
2,5 MİLYON LİRALIK HIRSIZLIK YAPMIŞLAR
Polisin yaptığı soruşturmada şüphelilerin hırsızlık amacıyla girdikleri 12 villadan 5 otomobilin yanı sıra toplam 2,5 milyon liralık hırsızlık yaptıkları tespit edildi. Şüphelilerin daha önceden polise geliş kayıtları olduğu tespit edildi. Çaldıkları otomobillere sahte plaka taktıkları tespit edilen şebeke üyelerinin bu amaçla kendilerine bir plaka basma makinesi yaptıkları öğrenildi. Bu makinenin de operasyon sırasında ele geçirildiği belirtildi.
POLİSLE ÇATIŞMAYA GİRMİŞLER
Yaklaşık bir ay önce kendilerini kovalayan motosikletli polis timleriyle de çatışmaya girdikleri öğrenilen şüphelilerin şebekenin kadın üyelerini kullanarak aile görüntüsü verip lüks evler kiraladıkları belirtildi. Poliste işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü:
-GÜVENLİK KAMERASI
-Hırsızlık anları
-Villalalar girmeleri
-POLİS KAMERASI
-Operasyon anı
-Özel harekat polisleri
-Evlere girmesi
-Arama yapması
-Ele geçirilen malzemeler
AKTÜEL GÖRÜNTÜ
-Emniyetten çıkışlar
-Lüks eğlence mekanlarındaki görüntüler
-Detaylar
13.08.2018 - 15.15 Haber Kodu : 180813131
13.08.2018 - 15.11 Haber Kodu : 180813128
=========
5- MAGANDA KURBANI LİSELİ AHMET'İN ADI PARKA VERİLECEK
Haber-Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, - SULTANGAZİ'de maganda kurşunu ile yaralanan, 2 yıl 11 gün yaşama tutunabilen lise öğrencisi Ahmet Emre Çavuş, ölümünün 1'inci yılında mezarı başında anıldı.
Maganda kurbanı Ahmet Emre'nin 1'inci ölüm yıldönümü nedeniyle babası Gazi Mahallesi'nde çok sayıda yere afiş asılarak el ilanları yapıştırdı. Anma etkinliğine sabah erken saatlerde gelen baba Bülent Çavuş, 7 ay yoğun bakımda kalan, doktorların "Yaşamazö dediği oğlunun yaşamak için direndiğini, ardından 1 yıl 5 ay fizik tedavi gördüğünü anlatırken, "Hayalleri vardı, yerine getiremedim. Son isteğini kulübün de desteği ile çok sevdiği Beşiktaş armalı mezarını yaptırdık" dedi.
"1 MERMİ İLE 4 KİŞİ VURULDUK"
Oğlu Ahmet Emre'nin vurulmasından sonra failin tespit edilerek, yargılanması ve ceza alması için 3 yılda yaptıkları tüm çabalardan 3 yılda 'Karınca boyu' yol alamadıklarını anlatan Bülent Çavuş şöyle konuştu:
"Her zaman büyüklerimize, 'Biz yandık, başkaları yanmasın' dedik. 1 mermi geldi, Emre'nin yanı sıra beni, eşimi, diğer çocuğumu vurdu. Oğlumun tedavi mücadelesi ile uğraşırken borçlarımızı ödeyebilmek için evimizi sattık. Tedavide çok yüklü masraflar çıktı bize. Emre'nin vasiyeti vardı; 'Bana bunu yapan yakalansın' diye. Görgü tanıkları, 'Görmedim, duymadım, bilmiyorum' dedi. Dosyası halen açık, savcılık halen uğraşıyor. Devletimizden isteğimiz; bu acının dinmesi, Emre'nin rahat uyuyabilmesi için o magandanın bulunup yakalanması, cezasını çekmesi. Annesi ile her gün gelip mezar taşını silmekten başka bir şey yapamıyoruz. 2 yıl boyunca her sabah kalkıp hastaneye gidiyorduk, birçok gece hastane bahçelerinde yattık şimdi mezarlıktayız. Sağlık Bakanlığımıza çağrıda bulundum; Maganda veya bireysel silahlanmadan vurulanlara bütçe ayrılmasını istedim. Zor bir süreç biz evimizi, elimizdekini sattık. Bireysel silahlanmada vurulanların yüzde 70'i felç kalıyor, yüzde 30'u vefat ediyor. Failler ne hikmetse yakalanmıyor. Çevremizdeki insanlara danışarak 'Ahmet Emre Çavuş Derneği' kurmaya karar verdik. Hedefimiz bireysel silahlanmaya karşı insanları bilinçlendirmek. Biz 1 mermi ile 4 kişi vurulduk, ama başka anneler, babalar ağlamasın istiyoruz"
ARAŞTIRMA VE SORU ÖNERGELERİ, EK KANUN MADDESİ
Kuran-ı Kerim okunurken Anne Zeynep Çavuş'un mezar taşına sarılarak sürekli gözyaşı döktüğü anmaya katılarak dua eden CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, kendisi gibi Beşiktaşlı olan Ahmet Emre Çavuş olayının mutlaka aydınlatılması gerektiğini belirtirken, "Bu olay özelinde Türkiye'deki bireysel silahlanma ile ilgili ciddi bir araştırma yapılmasının gerekliliği var. Hem bireysel silahlanma hem Emre olayının araştırılması ile ilgili Meclis'e araştırma ve soru önergesi vereceğiz. Maganda kurbanlarına destek olabilmek için de bir kanun maddesini aynı zamanda vermek gerekiyor" diye konuştu.
ADI PARKA VERİLECEK
Sultangazi Belediye Başkanı AK Partili Cahit Altunay da; nereden geldiği belli olmayan kurşunun isabet ettiği Ahmet Emre Çavuş'un uzun süren yaşam mücadelesini yitirdiğini ifade ederken, "Bize düşen arkasından hayırla yad etmek, onu unutmamak ve unutturmamak adına adını taşıyan yer tahsis etmek. Adını yaşatmak için uygun bir yerde adını bir parka vermeyi tasarladık" dedi.
NELER OLMUŞTU?
Olayın meydana geldiği 2 Ağustos 2015 tarihinde 17 yaşında olan Ahmet Emre Çavuş 3 arkadaşı ile kaldırımda yürürken, kim tarafından ateşlendiği belli olmayan bir tabancadan açılan ateşle ensesinden yaralandı. Ahmet Emre Çavuş, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılırken kurşunun isabet ettiği omuriliğinin zedelendiği belirlendi. Liseli Çavuş, göğsünün altından itibaren felç oldu. Yerel bir gazetenin imtiyaz sahibi, 2 çocuk babası Bülent Çavuş ile Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu'na hizmet veren taşeron firmada 'Bakıcı anne' eşi Zeynep Çavuş, aylarca yoğun bakım servis önünden ayrılamayınca işsiz kaldı. Tanınmış çok sayıda politikacının yanı sıra koyu taraftarı olduğu Beşiktaş'ın Başkanı Fikret Orman, aralarında oyuncular Ahmet Kural ve Murat Cemcir'in de bulunduğu çok sayıda tanınmış isim de liseli Ahmet Emre'yi ziyaret ederken, 190 bin TL'yi bulan fizik tedavi giderinin bir bölümünü karşılamak amacıyla 20 yerel sanatçının katılımı ile gece düzenlendi. Uygulanan fizik tedaviye olumlu yanıt veren Ahmet Emre Çavuş, enfeksiyon sonucu 13 Ağustos 2017 tarihinde kurtarılamadı.
Koyu Beşiktaş taraftarı Ahmet Emre Çavuş'un son isteklerinden biri olan 'Kartal armalı' üzerinde fotoğrafının da bulunduğu özel tasarlanan mezarı, siyah-beyazlı kulüp tarafından geçen yılın sonunda yaptırılmıştı.
Görüntü Dökümü:
-Ölen Ahmet Emre Çavuş'un sağlıklı görüntüleri (Cep telefonu kaydı)
-Ahmet Emre Çavuş'un vurulmasından sonraki güvenlik kamerası ile hastanedeki görüntüleri
-Sanatçıların Çavuş için gönderdikleri mesajlar
-Ahmet Emre Çavuş, annesi Zeynep ile hastanede
- Baba Bülent Çavuş, oğlunun cenazesinde konuşurken ve cenaze taşınırken
-1'inci ölüm yıldönümü anma pankartı
-Ahmet Emre Çavuş'un Beşiktaş tarafından yaptırılan mesajı ve özgeçmiş pankartı
-Babası, mezarını silerek temizlerken
-Baba Bülent Çavuş, yaşadıklarını ve oğlunun vurulması ile ilgili görüşlerini DHA'ya anlatırken
-CHP milletvekili mezar başında ve DHA'ya konuşurken
-Anne Zeynep ve yakınları mezar başında ağlarken, Kuran okunurken
13.08.2018 - 15.21 Haber Kodu : 180813136
13.08.2018 - 15.22 Haber Kodu : 180813137
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?