Dha Yurt Bülteni - 14 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 14

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın koruma ekibi kaza yaptı: 4 yaralıCumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki programlarında görev alan koruma ekibini taşıyan minibüs, dönüş yolunda Giresun'un Görele İlçesi'nde bir otomobille çarpıştıktan sonra devrildi.

19.11.2017 20:31

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın koruma ekibi kaza yaptı: 4 yaralı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki programlarında görev alan koruma ekibini taşıyan minibüs, dönüş yolunda Giresun'un Görele İlçesi'nde bir otomobille çarpıştıktan sonra devrildi. Kazada minibüste bulunan 4 polis memuru ile köpekler yaralandı.

Kaza saat 18: 00 sıralarında Görele ilçesi Karadeniz Sahil Yolu Liman Kavşağı'nda meydana geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rize, Bayburt ve Gümüşhane programlarında görev alan köpekli arama ekibini taşıyan minibüs, kavşakta bir otomobille çarpıştı. Devrilen minibüsteki 4 polis memuru ile köpekler yaralandı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

Haber: GÖRELE(Giresun),

=================================================

BBP Genel Başkanı Destici: Seçim barajı sıfır olması lazım

BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Türkiye bu yüzde 10'luk seçim barajı ayıbını daha ne kadar taşıyacak? Şimdi bakıyoruz 7 mi olsun? 5 mi olsun? 3 mü olsun? Niye olsun kardeşim? Sıfırı niye dillendirmiyorsunuz. Almanya'da bir oy boşa gitmiyor. Bizde milyonlarca oy çöpe gidiyor. Barajın sıfır olması lazım" dedi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Eskişehir'de partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin terörle mücadelede hiçbir ülkeden destek görmediğini söyleyen Destici konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye terörle mücadelede kendi göbeğini kendi kesmek gibi bir problemle, zorunlulukla, gerçekle, adına ne derseniz deyin karşı karşıyadır. Ne Amerika'dan ne Rusya'dan ne İsrail'den ne batının herhangi bir ülkesinden samimi bir destek bugüne kadar görmemiştir bundan sonra da görmeyi beklemek hayal ötesi bir şeydir. Türkiye bu gerçeğe göre şuanda terörle mücadelesini ve dış politikasını yürütüyor. Türkiye çok kararlı adımlar atıyor. ve bu adımlar tabi ki Amerika birleşik Devletleri'nin ve onu destekleyen emperyal güçlerin hoşuna da gitmiş değil.  Dolayısıyla Türkiye'nin PYD, YPG'ye karşı Suriye ve Irak'taki bölücü örgütlere karşı göstermiş olduğu net tavrın faturasını Türkiye'ye farklı şekillerde ödetmenin hesapları içinde olduklarının da, işte ABD'deki garabet diyebileceğimiz bir takım hukuki süreçlerden, işte en son NATO'da yaşana kepazelikten, rezaletten de çok açık ve net bir şekilde görmekteyiz ve anlamaktayız. NATO'daki hadise bir teknisyenin hatası olarak görünemez ve değerlendirilemez. ya da sadece o teknisyeni işten atmakla ve Türkiye'den kuru bir özür dilemekle bunun üstü kapatılamaz. NATO Genel Sekreterine kadar bu işin içinde olan herkes hesabını vermelidir."

'GÜNDEMDE UYUM YASALARI OLMALI'

2019 seçimlerinin Türkiye'nin şu an gündemine girmiş vaziyette olduğunu ifade eden Destici, "BBP olarak bunu erken bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türkiye'nin problemleri var bunları konuşmak ve çözüm aramak gerekir. Yeni sisteme eski sistemin yasalarıyla oluşturamayız. Eski seçim kanunuyla yeni sistemi işler hale getiremeyiz. Bizim gündemimizde uyum yasaları olmalı" dedi.

'MİLYONLARCA OY ÇÖPE GİDİYOR'

Seçim barajının tamamen kaldırılarak sıfır olmasını da isteyen BBP Lideri Mustafa  Destici şöyle konuştu: "Türkiye bu yüzde 10'luk seçim barajı ayıbını daha ne kadar taşıyacak? Şimdi bakıyoruz 7 mi olsun? 5 mi olsun? 3 mü olsun? Niye olsun kardeşim. Baraj niye olsun? Sıfırı niye dillendirmiyorsunuz. Yeni sistemle birlikte artık yönetimde istikrar sağlanmış vaziyette. Temsil adaletini güçlendirmek lazım.  Almanya'da bir oy boşa gitmiyor. Bizde milyonlarca oy çöpe gidiyor. Vatandaşın tercihi. Buna ne hakkınız var? Dolayısıyla barajın sıfır olması lazım.  Seçim işbirliklerini önündeki engellerin kaldırılması ve seçim ittifaklar yasal hale getirilmesi lazım. Avrupa'da bu böyle. Bu uzlaşma kültürünü de geliştirir. Birlik şuurunu da yükseldir." Terör dışında Türkiye'nin problemlerinin olduğunu ifade eden Destici, "Bu taşeron işçilere verilen kadro sözü hala niye yerine getirilmiyor? Ne bekleniyor? Yine yıl sonu geldi. Asgari ücretlilerimiz açlık sınırının altında bir maaşla geçinmeye mahkum edilmiş bir vaziyetteler."

'HALA EVET HAYIR'DA TAKILI  KALMIŞLAR'

Bir gazetecinin İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile ilgili yönelttiği soruyu da yanıtlayan Destici şu ifadeleri kullandı: "Dün Meral Akşener'i Tekirdağ'da dinledik, basına yansıyan kadarıyla. Hala 'Evet',  'Hayır'da takılı kalmışlar. Hayır bloku ile yürümek istediğini ifade ediyor açık ve net bir şekilde. Şayet seçimleri kazanırlarsa tekrar eski sisteme döneceklerini ifade ediyor. Cumhurbaşkanı adayı olacağını ya da partisinden birini aday yapacaklarını, eğer seçimler ikinci tura kalırsa da, ikinci tura kendisi kalırsa kendisinin Hayır bloku tarafından destekleneceğini, yok başka birisi kalırsa da 'Hayır' diyenler içerisinde onu destekleyeceklerini bugünden ilan etti. Dolayısıyla ben bunu şahsen doğru bulmadım. Çünkü neden? Çünkü Türkiye'nin bu evet- hayır bloklaşmasından çıkması lazım.  Bizim ayrışmaya değil birlik beraberliğe ihtiyacımız var. Dolayısıyla Türkiye'nin evet- hayır ayrışmasından kurtulması lazım."

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-BBP Genel Başkanı MustafaDestici'nin konuşması

Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK-ESKİŞEHİR,

=================================================

Silahla ölümüne neden oldukları kadını 'bayıldı' sanıp, soğan koklatmışlar

BURSA'da, otomobilin içinde tabancayla bacağından yaraladıkları 26 yaşındaki Dilek Bozal'ın ölümüne neden oldukları gerekçesiyle yakalanarak, tutuklanan 20 yaşındaki Muhammed Ertaş ve 31 yaşındaki Yasin Kakşa ile 25 yaşındaki tutuksuz sanık Resul Eren hakkında 'kasten adam öldürmek' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanıkların savcılık soruşturmasında verdikleri ifadelerinde, ateş alan tabancadan çıkan kurşunun isabet etmesi sonucu komaya giren Bozal'ın korkudan bayıldığını sanıp, kokoreççiden aldıkları soğanı genç kadına koklatarak, ayıltmak istedikleri ortaya çıktı.

Olay, geçen yılın 13 Haziran gecesi, Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde meydana geldi. Eşinden 3 ay önce ayrılan Dilek Bozal ile sevgilisi Muhammed Ertaş, arkadaşları Yasin Kakşa ve Resul Eren ile birlikte kiralık otomobille gezmeye çıktı. Otomobille Yüksek İhtisas Hastanesi'nin bahçesine gelen şüpheliler, bir ara 'tabanca pazarlığı' yaptı. Resul Eren, iddiaya göre, tabancasını boşaltıp, Ertaş'a uzattı. Bu sırada, tabanca ateş aldı ve Ertaş'ın yanında oturan Bozal, bacağından yaralanarak, bayıldı. Genç kadının yaralandığını fark etmeyen ve silah sesinden korkup, bayıldığını zanneden şüpheliler, otomobille 1 saat dolaşıp, genç kadının ayılmasını bekledi. Baygın haldeki Bozal'ı ayıltmak isteyen şüpheliler, bir kokoreççiden aldıkları soğanı genç kadına koklattı. Bozal, ayılmayınca paniğe kapılan sevgilisi Ertaş ile arkadaşı Kakşa, yaralı kadını bir özel hastanenin acil servisine götürdü. Bozal'ın aşırı kan kaybından yaşamını yitirdiği belirlendi.

HASTANEDEN KAÇAN ŞÜPHELİLER, GÜVENLİK KAMERASINDA

Durumu öğrenen Ertaş ve Kakşa, aynı otomobille kaçarak, ortadan kayboldu. Ertaş ile Kakşa'nın genç kadını hastaneye getirdiği anlar ise hastanenin güvenlik kameralarına yansıdı. Olayın ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, geniş çaplı soruşturma başlattı. Kurulan özel ekip, Mobese ve güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyerek, otomobili ve şüphelileri tespit etti. Önce Bozal'ın cinayet zanlısı olduğu iddia edilen sevgilisi Ertaş, ardından arkadaşları Kakşa ve Eren ekipler tarafından gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen sanıklardan Ertaş ve Kakşa tutuklanırken, Eren ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sanıklardan Muhammed Ertaş, önce Dilek Bozal'ın Karapınar Mahallesi Aktaş Tepe mevkisinde başka bir araçtan açılan ateş sonucu vurulduğunu iddia etti. Daha sonra otomobilde yapılan 'tabanca pazarlığı' sırasında olayın meydana geldiğini anlatan Ertaş, "Resul, Yasin'e tabanca satmak istedi. Sonra da Yasin'e vermek üzere çıkardığı ve doldur-boşalt yaptığı tabanca, patladı. Dilek'in vurulduğunu anlamadık, silah sesinden korkup, bayıldığını sandık. Sonra hastanenin önüne geldik. Araçtan inen Yasin ve Resul, Dilek'i acil servise götürdü. Ben, otomobille ayrıldım. Yasin, telefonla aradığında da Dilek'in öldüğünü söyledi" dedi. Yasin Kakşa ise polise verdiği ifadesinde, otomobil içinde, Resul'ün satmak amacıyla kendisine silah gösterdiğini söyleyerek, şöyle devam etti: "Arka koltukta Muhammed ve Dilek oturuyordu. Muhammed, silaha bakmak istediğini söyleyince Resul, şarjörünü çıkardığı tabancayı Muhammed'e verdi. 3-4 dakika sonra silah sesi duyuldu. Muhammed'in 'Ben ne yaptım?' dediğini duydum. Dilek'in vurulduğunu anlamadık, silah patlayınca, korkudan bayıldığını düşündük. Kokoreççiden soğan alarak, Dilek'e koklattık; ancak ayılmadı. Bunun üzerine sağlık kabinine götürdük. Görevli kontrol edip, nabzının düşük olduğunu söyleyince, Dilek'i özel bir hastanenin acil servisine götürdük. Ben, Resul'le birlikte otomobile binip, hastaneden ayrıldım. 15 dakika sonra Muhammed arayıp, Dilek'in öldüğünü söyledi." Resul Eren de tabancayı Yasin'e verdiğini, Yasin'in de arka koltukta oturan Muhammed'e silahı verdiğini ve bu sırada tabancanın patladığını ileri sürdü. Olayla ilgili belgeleri toplayan cumhuriyet savcısı, iddianamesini tamamladı. Savcı, tutuklu sanıklar Muhammed Ertaş ve Yasin Kakşa ile tutuksuz sanık Resul Eren hakkında 'kasten adam öldürmek' suçundan ömür boyu hapis cezası, Eren'e silahı temin eden Oğuz Ton hakkında ise 'ruhsatsız tabanca bulundurmak' suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dosyayı Ağır ceza Mahkemesine gönderdi. Sanıkların, önümüzdeki günlerde, Bursa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacağı belirtildi.

Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA,

==============================================

Muğla'da 7 asırlık tevrat ele geçirildi

MUĞLA'nın Seydikemer ilçesinde, jandarmanın yaptığı kaçakçılık operasyonunda ceylan derisi üzerine altın yazmalı tevrat ele geçirildi. Yaklaşık 7 asırlık olduğu tahmin edilen tavratı satmaya çalışanlar yakalandı.

Seydikemer Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçede yaklaşık 700 yıllık geçmişe sahip bir tevratın satılacağı istihbaratı üzerine harekete geçti. Kendilerini müşteri gibi gösteren ekipler, kaçakçılık şüphelileriyle irtibata geçti. Tarihi tevrat için Sadettin U., Selahattin U., Zahit Ç. ve İlker A. ile 7.5 milyon liralık anlaşma yapan ekipler, Karadere Mahallesi'ndeki sahilde buluşma ayarladı. Jandarma burada düzenlediği operasyonla tevratı ele geçirip söz konusu 4 kişiyi suçüstü yakaladı. Gözaltına alınan zanlılar yapılan sağlık kontrollerinin ardından jandarma komutanlığına götürüldü. Jandarmadaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından gözaltına alınan Sadettin U., sevk edildiği adliyede 'Tarihi eser kaçakçılığı' suçundan tutuklandı. Selahattin U., Zahit Ç. ve İlker A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu arada, tevratın incelenmek üzere Fethiye Müze Müdürlüğü'ne teslim edildiği öğrenildi.

Haber: Cihan KAYA/ SEYDİKEMER (Muğla),

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement