Çankırı'ya şehit ateşi düştü
Suriye'nin Azez kentinde, PKK/PYD'li teröristler tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) konvoyuna düzenlenen havanlı saldırı sonucu şehit düşen Piyade Sözleşmeli Er Yalçın Koca'nın (29) Çankırı'daki ailesine acı haber ulaştı.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla terör örgütlerinden arındırılan Azez ile Afrin arasındaki üs bölgesine giden TSK konvoyuna, Maranez köyü yakınlarında PKK/PYD'li teröristler tarafından havan saldırısı düzenlendi. Saldırıda Piyade Sözleşmeli Er Yalçın Koca şehit oldu, 3 asker de hafif yaralandı.
Şehit Koca'nın acı haberi, Çankırı'nın Kızılırmak ilçesine bağlı Güneykışla köyünde oturan ailesinin evine ulaştı. Sağlık ekipleri eşliğinde eve gelen askeri yetkililerden acı haberi alan şehidin babası Zekeriya ve annesi Yurduşen Koca, gözyaşlarına boğuldu.
GÖREVE 11 AY ÖNCE BAŞLADI
Şehidin ailesinin oturduğu müstakil eve Türk bayrakları asıldı. Köyde çiftçilik yapan Zekeriya ve Yurduşen çiftinin 3 çocuğundan küçüğü olan Yalçın Koca'nın, 11 ay önce göreve başladığı ve bekar olduğu öğrenildi. Şehit Koca'nın cenazesi, yarın öğle namazı sonrası kılınacak cenaze namazının ardından köy mezarlığında toprağa verilecek.
Görüntü Dökümü
-----------
-Şehidin evinden görüntü
-Şehidin fotoğrafı
Haber-Kamera: Ethem YENİGÜRBÜZ/ÇANKIRI, -
==================
Taciz iddiası ilçeyi karıştırdı
Ardahan'ın Göle ilçesinde, 8 yaşındaki kız çocuğuna sözlü tacizde bulunulduğu iddiası ilçeyi karıştırdı.
Oltu Caddesi üzerindeki ortaokulda eğitim- öğretim gören kız öğrenci E.Y., otomobiliyle okul önüne kadar gelen S.Ç.'nin birkaç kez sözlü tacize uğradı. Öğrencinin yaşadığı durumu ailesine anlatması üzerine, aile fertleri okul önüne gelerek üçüncü defa küçük kızı rahatsız eden S.Ç.'yi tekme tokat dövdü. Büyüyen kavgaya müdahale eden polis, ailenin şikayeti üzerine şüpheli S.Ç.'yi gözaltına aldı. Bu sırada, polis merkezindeki işlemleri devam eden S.Ç.'nin adliyeye çıkarılacağını haber alan ilçe halkı, yaşanan olayı protesto etmek için adliye önünde toplandı. Şüpheli S.Ç.'ye tepki göstermek için adliye önünde toplanan kalabalığı, İl Emniyet Müdürü Ayhan Taş sakinleştirmeye çalıştı. Kalabalık, Emniyet Müdürü Ayhan Taş ve polisin iknasıyla güçlükle dağıtıldı.
S.Ç.'nin polis merkezinde ki işlemleri devam ederken, olayla ilgili soruşturması sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------
-Kalabalığın adliye binasının bulunduğu Kaymakamlık önünde beklemesi
-Polisin önlem alması
-Polis araçları
-Küçük kızın ailesinin adliye önüne gelip polisle konuşması ve gitmesi
Haber-Kamera: ARDAHAN,
====================
Kazada ölen kız kardeşler toprağa verildi
Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde park halindeki cipe arkadan çarpan otomobilde yaşamını yitiren sürücü Şükran Şahin (76) ile kardeşi Şengül Dölalan (71) toprağa verildi.
Pazarcı Mahallesi Denizyolu üzerinde dün meydana gelen kazada, Şükran Şahin yönetimindeki 34 JM 770 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon kontrolünü kaybetmesi sonucu yolun sağ tarafında park halinde bulunan Erdoğan Çapan'a ait 07 UU 068 plakalı cipe arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle emniyet kemeri takılı olmayan sürücü Şükran Şahin ile yan koltuktaki kardeşi Şengül Dölalan ağır yaralandı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği yaralı iki kardeş götürüldükleri Gazipaşa Devlet Hastanesi'ne yaşamını yitirdi.
Şükran Şahin ile Şengül Dölalan'ın cenazeleri bugün Gazipaşa'da toprağa verildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi cenaze nakil aracıyla Gazipaşa Devlet Hastanesi'nden alınan kız kardeşlerin cenazeleri Çamlı Mezarlığı'na getirildi. İkindi vakti kılınan namazın ardından Şükran Şahin ve Şengül Dölalan, ailelerinin ve sevenlerinin gözyaşları arasında toprağa verildi.
Görüntü Dökümü
-----------
Cenazelerin nakil aracından alınışı
Vatandaşların omzunda musalla taşına götürülmesi
İmamın her iki kardeş için ayrı ayrı cenaze namazı kıldırması
Cenazelerin defnedilecek yere götürülmesi
Haber-Kamera: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya),
===============
Saldırıda öldürülen avukat, son yolculuğuna uğurlandı
Aksaray'da boşanma davasındaki müvekkilinin eski eşi Abdurrahman Düzgün (46) tarafından ofisinde tabancayla vurularak öldürülen Avukat İbrahim Ergin (47), bugün son yolculuğuna uğurlandı.
Yeşiltepe beldesinde oturan çiftçi Abdurrahman Düzgün (46), eşinin açtığı dava yaklaşık 6 ay önce sonuçlanıp boşandı Düzgün, dün eşinin boşanma davası avukatı İbrahim Ergin'in, ofisine giderek, Ergin'in hemşehrisi olduğunu söyleyip odasına girdi. Burada Ergin'e 5 el ateş eden Düzgün, odadan çıktıktan sonra aynı tabancayla başına ateş etti. Ergin olay yerinde, Düzgün de kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
CÜBBESİ TABUTUNUN ÜZERİNE BIRAKILDI
23 yıllık avukat olan 3 çocuk babası İbrahim Ergin, için bugün Aksaray Adliyesi önünde tören düzenlendi. Ergin'in cenazesi de morgdan alınıp tören alanına getirildi. Türk bayrağına sarılı tabutunun üzerine cübbesi örtüldü. İki genç meslektaşı da tabutunun başında nöbet tuttu. Törene Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu, Aksaray Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Cansever, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Seyfullah Sarıgül, Aksaray Baro Başkanı Erhan Toprak, meslektaşları, ailesi ve yakınları katıldı.
FEVZİOĞLU, SİYASETÇİLERE TEPKİ GÖSTERDİ
Törende konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu, siyasetçilere tepki gösterdi. Fevzioğlu, şunları söyledi: " Buradan Türkiye'yi yöneten, yönetmeye talip olan, yerelde ve genelde tüm siyasetçilere seslenmek istiyorum; siz oturduğunuz makamlarda, sizin gibi düşünmeyenleri hainlikle suçladığınızda içinde şiddeti barındıran başkaları, eline silah alıyor. Siz, birbirinize sövdüğünüzde başkaları birbirini öldürüyor. Anne ve babalar, evlatlarınızı şiddet eğilimli yetiştirdiğinizde, başkalarının canın alıyor."
'BABASINA, SANAYİDE ÇIKARLIK YAPIYORUM' DİYE KANDIRIP, LİSEYİ BİTİRMİŞ
Tepkisini sürdüren Fevzioğlu, öldürülen Ergin'in, liseyi babasından gizli okuyup bitirdiğini belirtti. Fevzioğlu, "Acaba hepiniz biliyor musunuz; İbrahim Bey, liseyi babasından kaçak, sanayiye çıraklığa gidiyorum diye sabahleyin işçi tulumunu giyip evden çıkarak ve yolda okul formasını giyerek okulu bitirmiş. Biz iyi insan olma eğitimini nasıl vereceğimizi konuşmalıyız. Hukuk camiasının, Aksaray'ın, milletimizin başı sağ olsunö. diye konuştu.
BABASI İÇİN DUA İSTEDİ
Öldürülen İbrahim Ergin'in oğlu doktor Mehmet Emin Ergin de, babasının çok iyi bir baba, iyi bir avukat ve iyi bir eş olduğunu belirtti. Babasının vatanını, milletini seven bir kişi olduğunu ifade eden Ergin, "Biz 3 kardeşiz. Babam vatanını, milletini çok severdi. Bu ülke için gerçekten gecesini, gündüzüne katarak gerek sosyal medyada, gerek diğer yerlerde hep fikirlerini paylaşırdı. Bu ülkeye bizim yararlı birer fert olmamız için elinden geleni yaptı. Ben doktor oldum. Küçük kardeşim diş hekimi, diğer kardeşim fizyoterapist oldu. Milletimize, milletimize devletimize hizmet etmek için elimizden geleni yapıyoruz." dedi.
Babasının başına gelen saldırının gerek avukatlık, gerekse başka mesleklerde olmaması gerektiğini belirten Ergin, törene katılanlardan babası için dua etmelerini istedi.
Törenin ardından Ergin, cenazesi meslektaşlarının omuzundan araca taşındı. Ardından da Somunca Baba Külliyesi'ne getirildi. Avukatlarda, Metin Fevzioğlu eşliğinde adliyeden, olayın gerçekleştiği Ergin'in ofisinin bulunduğu binaya kadar yürüyüş yaparak, saldırıya tepkilerini gösterdi. Ergin'in cenazesi ikindi namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Ervah Mezarlığı'nda toprağa verildi. Saldırgan Abdurrahman Düzgün'ün cenazesinin de Yeşiltepe Beldesi'nde toprağa verildi. ?
Görüntü Dökümü
--------------
Adliye binası önündeki törenden detay
Fevzioğlunun konuşması
Öldürülen avukatın oğlunun konuşması
-tabutun omuzlarda taşınması
Avukatların tepki için olay yerine kadar yürümesi
Cenaze namazından detay
Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA))
=============
Marmaris'te cinsel istismara karşı eylem
Muğla'nın Marmaris ilçesinde bir araya gelen 50 kişi, cinsel istismar olaylarına karşı tepkilerini dile getirmek için eylem yaptı.
CHP Marmaris İlçe Başkanlığı öncülüğünde kentteki 13 sivil toplum kuruluşun üyelerinin de katılımıyla 50 kişi, Atatürk Caddesi Türkmenistan Parkı yaya yolunda bir araya geldi. Ellerinde 'Devlet duy sesimizi', 'Çocuğun çıkarmadığı ses ol', 'Çocuklar susmasın' ve 'Geleceğimiz için adalet istiyoruz' dövizleri ile siyah balonlar taşıyan grup, yürüyüş yaptı. 500 metre yürüyerek Kordon Caddesi'ndeki Atatürk Anıtı'na gelen grup, 10 dakika sessizce bekledi. Ardından alkışlarla cinsel istismar olaylarına tepki gösterildi. Grup adına konuşma yapan CHP Marmaris İlçe Başkanı Fatma Gebeş Çimen, son 10 yılda çocuk istismarının 7 kat arttığını ve 300 bin istismar vakası yaşandığını belirterek, "Yasal düzenleme yapılırken sosyal ve ekonomik önlemlere ağırlık verilmesi gerekmektedir. 10 yılda artan istismar olaylarının önüne geçmek için ciddi kararlar alınmalı. İçinde bulunduğumuz sosyal ve ekonomik koşullar düzenlenmeli. Eğitim sistemi yeniden çağdaş insani değerler anlayışı temelinde yapılandırılmalı. Ülkemizde çocuk istismarının bir daha hiç yaşanmaması için kalıcı, katılımcı ve etkin çözümü savunuyoruz" dedi.
Açıklama ardından grup, ellerindeki siyah balonları havaya bırakarak sessizce dağıldı.
Görüntü Dökümü
-----------
Grubun meydana yürümesi görüntü
Meydanda toplanan grubun alkış tutması
Meydanda toplanan grubun görüntüsü
CHP Marmaris İlçe Başkanı Fatma Gebeş Çimen açıklaması
(Toplam: 3 dakika- 216 MB HD görüntü)
Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),
====================
Miras kavgası yaşadığı ağabeyini, pencereden girdiği evinde uyurken öldürdü (2)
TUTUKLANDI
Düzce'de ağabeyi öldüren Mehmet Akça emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Mehmet Akça emniyetteki ifadesinde ağabeyini öldürdüğünü itiraf ederek, "Ortak mal ve tapuları gönül ilişkisi bulunduğu bayanın üzerine yapınca tartıştık. Bende öldürdümö dedi. Mehmet Akça tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü
---------
Katil zanlısı adliyeye çıkarılırken görüntü (Polis kamerası) detaylar
Dosya adı dzccinayetzanlısı
HABER: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
==================
Emekli Hava Pilot Tümgeneral Karataş'tan S-400 açıklaması
Türkiye'nin Rusya'dan alacağı uzun menzilli hava savunma sistemi S-400'lere ABD'nin karşı çıkması ve yeni nesil F-35 uçağı vermeyeceği yönündeki açıklamalarını, Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş değerlendirdi. Karataş, "Bırakın F-35 uçaklarını vermeyi, en ufak bahanede Türkiye'ye bir tabanca bile vermeyi düşünmeyen bir kongre, bir hükümet var. Türkiye'nin hava savunma sistemine ihtiyacı var. ABD 'F-35 vermem' derse dünyanın sonu değil. Bizim milli muharip uçak sistemini geliştirmemiz lazım. Türk milleti bu sıkıntılara dayanır ancak şantaj ve tehdide dayanmaz. Eğer vazgeçilirse Türkiye'nin ne güvenirliği ne güvenliği ne de saygınlığı, hepsinden önemlisi de Türk vatandaşının kendisine olan saygınlığı azalır" dedi.
Türkiye'nin Rusya ile yaptığı anlaşma kapsamında uzun menzilli hava savunma sistemi S-400'lerin haziran veya temmuz ayında teslim edileceği bildirilirken, ABD bu gelişme üzerine halen Türk savaş pilotlarının eğitimlerinin sürdüğü yeni nesil F-35 savaş uçaklarını vermeyeceği yönünde açıklamalarda bulundu. Hava Kuvvetleri Komutanlığı içerisinde geçmişte önemli görevlerde bulunan ve FETÖ'nün kumpası 'Balyoz' davasından üç yıl cezaevinde kalan Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, son gelişmeleri değerlendirdi.
'ABD TEHDİT VE ŞANTAJ DİLİNDE ŞİDDETİ ARTIRIYOR'
S-400 füzelerinin Türkiye'ye geliş ve eğitim tarihinin yaklaşmasıyla ABD'nin yeni olmayan, eskiden beri Türkiye'ye karşı kullandığı tehdit, şantaj dilinde de şiddetin arttığını söyleyen Beyazıt Karataş, şöyle dedi:
"Bunun da en güzel örneği 'S-400 alırsanız size F-35 vermem' diyor. Bunu söylerken de aslında kullandığı dil ne diplomatik lisana sığıyor ne de iki ülke arasındaki ilişkilere sığıyor. Hatırlarsanız 2013 yılında Çin hava savunma sistemini almaya karar verdik. ABD tekrar devreye girdi. 2015 yılında Çin hava sistemini bize aldırmadı. Türkiye için yine önemli bir itibar ve prestij kaybına neden oldu uluslararası alanda. Şimdi S-400 alırsanız politik, ekonomik ve askeri tehditlerle ambargoya kadar gidecek varacak tehditlerle Türkiye'yi dize getirmeye çalışıyor. Şu soruları sorabiliriz; S-400 sistemini neden alıyoruz? ABD niye karşı çıkıyor? Türkiye'nin 1960 yılından beri uzun menzilli yüksek irtifa hava savunma sistemi füzesine ihtiyacı var. Birinci Körfez Savaşı, İkinci Körfez Savaşı ve son olarak Suriye'deki IŞİD ile mücadelede hiç kendi hava savunma sistemimizi kullanmadık. Kendi hava savunma sistemimiz hiç olmadığı için dışarıdan, ABD'den, Almanlardan aldık. Hava savunma sistemlerinde Türkiye kendi savunmasını NATO'ya bırakmış görünümünde. NATO'nun da gerçekten ihtiyacımız olduğunda bize yardıma geleceği konusu yıllardır konuşulur. Amerikalılar 2013 yılındaki ihaleye teklif verdiler. Ancak kriterleri bizi karşılamadı. Ama Çin'den de aldırmadılar."
'BİR TABANCA BİLE VERMEYİ DÜŞÜNMÜYORLAR'
ABD'nin F-35'leri vermemek için en ufak bahaneye sığındığını vurgulayan Beyazıt Karataş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'ye bir tabancayı bile vermeyi düşünmeyen bir kongre ve hükümet var. Hepsini bir araya koyduğunuz zaman Türkiye'nin bu hava savunma sistemine ihtiyacı var. Peki Rusya'dan alınmasına neden karşı çıkıyor? 'S-400'ler alındığı zaman F-35'lerin sırları çalınır' deniyor. Aslında F-35'lerin çalınmayan sırrı kalmadı. En son 2017 yılında başkana Trump bile F-35'lerin sırlarının çalındığını ve bunların büyük ihtimalle Rusya ile Çin'in elinde olduğunu ifade etti. ABD, S-400'leri bahane ediyor. S-400 bahanesi, ABD'nin hakimiyeti altındaki silah satışlarının şu anda devam eden ilişkilerin Rusya ve İran yönüne kaymasına engel olmak için kendi silah satışı için bunları yapmaya çalışıyor."
'TÜRKİYE'NİN VAZGEÇMEMESİ LAZIM'
S-400 alımından Türkiye'nin vazgeçmemesi gerektiğini vurgulayan Karataş, şunları kaydetti:
"FETÖ'ye destek vereceksin, Türk ordusuna, aydınlara kumpas kuracaksın, IŞİD'le mücadele adı altında PKK'ya destekte bulunacaksınız. TIR'larla 'kara ordum' dediğiniz PKK'ya silah vereceksiniz sonra 'Sen S-400 alırsan, sana F-35 vermeyiz' diyeceksiniz. Burası önemli; F-35 ve buna benzer silah sistemleri ABD'nin saadet zinciridir. Bunun halkalarının kopmasını istemiyor. Türkiye S-400 sistemini alırsa bugün ya da yarın F-35'lerin görünmez olduğu yalanı ortaya çıkacak. F-35'ler görünmez değildir. Bugün yarın bu silah sistemine karşı başka savunma sistemleri, radarlar bunların görünmezlerini ortadan kaldıracak. Hiçbir zaman uçaklar, radar sistemi kadar hızlı gelişmezler. Türkiye şu ana kadar, hatta bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kararlı bir şekilde alım konusunda geri dönüş olmadığını söyledi. ABD 'F-35 vermem' derse dünyanın sonu değil. Bizim kendi milli muharip uçak sistemini geliştirmemiz lazım. Türk milleti bu sıkıntılara dayanır ancak şantaj ve tehdide dayanamaz. Eğer vazgeçerse Türkiye'nin güvenirliliği, güvenliği, saygınlığı hepsinden önemlisi Türk vatandaşının kendisine olan saygınlığı azalır."
'ABD SİSTEMİYLE TÜRKİYE 15 TEMMUZ'U YAŞADI'
Türkiye'nin ABD sistemiyle 15 Temmuz'u yaşadığını da söyleyen Beyazıt Karataş, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Türkiye'de hükümeti devirmeye çalıştılar. TBMM, FETÖ'cüler tarafından bombalandı. F-16'lar kullanıldı hava savunma sistemimiz olmadığı için. Patriot alırsanız önümüzdeki günlerde ABD'nin piyonları tarafından bu sistemleri de kullanamazsınız. Türkiye'nin, Rus savunma sistemini alıp değişiklik yapma durumu var. Çünkü PKK'yı, FETÖ'yü destekleyen ABD'ye politik ve stratejik bir yanıt vermek gerekiyor. Bir devlet kendi elemanlarının kullandığı çete tarafından TBMM'sinin bombalanmasını sineye çekebilir mi? Çekmeyecek. O zaman başka bir yaklaşıma gideceksiniz. Amerika'ya ders veren bir karar alacaksınız. Bu şekilde politikalarla devam ederseniz yine gelecekte gökyüzünü FETÖ'lere teslim edersiniz. O nedenle size 'Verdiğiniz kararların arkasında durun' diyorum. Birkaç yıl sonra da teknolojisi eskiyen F-35 çöp olarak kalacak. 'Kendi milli sistemimizi geliştirelim' diyorum."
Görüntü Dökümü
---------
Beyazıt Karataş ile röportaj.
Haber-Kamera: Taylan YILDIRIM - Davut CAN/ İZMİR,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -20 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?