Kamışlı'daki teröristler, tünel yapmayı sürdürüyor
MARDİN'in Nusaybin ilçesine komşu Suriye'nin Kamışlı kentindeki PKK/ YPG'li teröristler, iş makineleriyle aylardır kazdıkları hendeklere 'U' şeklindeki beton bloklar yerleştirip tünel yapmayı sürdürüyor. Nusaybin'in karşısında bulunan Kamışlı'daki PKK/YPG'li teröristler, sınır hattında aylar önce Türkiye'nin sınır ötesi operasyonuna karşı hendek kazmaya başladı. Nusaybin'in karşısında bulunan Kamışlı'daki PKK/YPG'li teröristler, sınır hattında aylar önce Türkiye'nin sınır ötesi operasyonuna karşı hendek kazmaya başladı. Teröristlerin, geçen hafta sınır hattında uzun mesafe kazdıkları hendeklere beton bloklarla tünel inşa ettiği ortaya çıkmıştı. TIR'larla bölgeye getirilen 'U' şeklindeki beton bloklar, ters şekilde yan yana dizilip tünel haline getirilerek üzeri iş makineler aracılığıyla toprakla örtülüyor. Teröristlere gönderilen beton bloklar, hendeklere yerleştirilmeye devam edildiği görüldü.
Görüntü Dökümü
-------
Suriye tarafındaki belotn blok yüklü TIR
TIR'ın geçişi
Hendekler
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ahmet AKKUŞ NUSAYBİN (Mardin),
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 119 MB
==================
Eroini 'akıllı çocuk saati' ile takip eden sanığın iddianamesi tamamlandı
Erzurum'da ele geçirilen 217 kilo 726 gram eroinle ilgili tutuklanan Halil D. (29) hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. Halil D.'nin 'uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama' suçundan en az 15 yıl hapis, 30 bin gün adli para cezası ile cezalandırılması talep edildi. İddianamede, uyuşturucu tacirlerinin, olası bir aramada dedektör köpeğin koku almaması için kırmızı gres yağı sürülü paketlere sardığı belirlenen eroini, ebeveynlerin çocuklarını güven altında tutmak için kullandığı akıllı saatteki GPS cihazıyla takip ettiği belirtildi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, 14 Ocak günü operasyon düzenledi. Aşkale polis noktasındaki uygulama noktasında Van'dan gelen 65 plakalı evden eve nakliye kamyonu durduruldu. Ev eşyası taşıyan kamyonda narkotik köpeği 'Çapkın' ile arama yapıldı. Çapkın, eşyalara tepki verince detaylı arama yapıldı. Aramada, mobilya suntaları arasına zulalanmış küçük paketler içerisinde 217 kilo 726 gram eroin ele geçirdi. Polis tarafından gözaltına alınan kamyon şoförü M.Ç. ile eroinlerin sevkini yaptıran Halil D. tutuklandı. Eroinler ise şehir çöplüğünde imha edildi. Olayla bağlantısı olmadığı belirlenen sürücü M.Ç. bir süre sonra tahliye edildi.
Kaçakçılık ve Uyuşturucu Madde Ticareti, Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısının yürüttüğü soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianame Erzurum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, Halil D.'nin 'uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama' suçundan en az 15 yıl hapis, 30 bin gün adli para cezası ile cezalandırılması talep edildi.
KÖPEKLER KOKU ALMASIN DİYE GRES YAĞI SÜRÜLMÜŞ
İddianamede, uyuşturucu tacirlerinin deşifre olmamak için yaptığı hilelere değinildi. Halil D.'nin 'Hacıahmet Öztürk' adında sahte kimlikle Van ve Erzurum'da 3 ev kiraladığına yer verilen iddianamede, eroinlerin yatak başlığı, konsol, elbise dolabı, komodin suntaları arasına yerleştirildiği vurgulandı. 397 paket halindeki eroinlerin, olası bir aramada narkotik köpeğin koku almaması için şeffaf renkli poşetlerin üzerine kırmızı gres yağı sürülerek önlem alındığına işaret edilen iddianamede, mutfak gereçleri arasında pembe renkli akıllı çocuk takip saati bulunduğu bildirildi. İddianamede, akıllı saatteki GPS sistemi ile Halil D.'nin saniye saniye eroin yüklü kamyonu yakalanmamak için farklı güzergahtan takip ettiği aktarıldı. Akıllı saat içerisinde GSM numarası tespit edilemeyen sim kart çıktığı belirtildi. Akıllı saatin şarjının bitme ihtimaline karşı taşınabilir şarj cihazına bağlandığına dikkat çekilen iddianamede, Halil D.'nin ifadesi de yer aldı.
Van'da geçen Ekim ayında Resul isimli kişiyle tanıştığını söyleyen Halil D., gümrük kaçağı nargile tütünü taşıması için anlaştıklarını ileri sürdü. Halil D. "Resul'den ayrılınca nargile tütünün cezasının olup olmadığını araştırdım. Fazla önemli bir cezası olmadığını anlayınca tütünleri Erzurum'a getirmek için anlaştım. Önce Van Edremit'te ev tuttum. Ev için ikinci el eşyalar aldım. Resul isimli kişi başka eşyalar da gönderdi. Bu ev eşyalarını ben hiç açmadan bir süre sonra Van'da kiraladığım eve taşıdım. Kendimi bir GSM şirketinin baz istasyonları genel koordinatörü olarak tanıtarak evleri kiraladım. Resul, eşyaları Erzurum'a taşımamı istedi. Takip cihazını Resul eşyaları gönderdiği sırada koymuştu. Cihazı şarja takmamı, eşyalar taşınırken cihazın aktif halde olup olmadığını kontrol etmemi söyledi. 10 bin lira daha önce vermişti, Erzurum'a eşyaları teslim ettiğimde de 10 bin lira daha alacaktım. Eroinler Resul isimli kişiye aittir" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Savcısı iddianamede, kaçak nargile tütününün nakledilmesi için toplamda 20 bin TL ödeme yapmanın fahiş olduğu, bu nakliyat için toplamda 3 defa adres değiştirmenin ve sahte kimlik bilgileri kullanarak ev kiralama işlemleri yapılmasının, takip cihazı kullanmak suretiyle nakliye işleminin garantiye alınmak istenmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığına dikkat çekti. Halil D.'nin önümüzdeki günlerde yargılanmasına başlanacak.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
(ARŞİV)
-Narkotik köpeği Çapkının mobilyaların arasındaki uyuşturucuyu bulması
-Narkotik ekiplerinin mobilyaların arasındaki eroini bulması
-Narkotik ekiplerinin çalışmasından detay
-Adliye binasından detay
SÜRE: 05.10 BOYUT: 579 MB
Haber-Kamera: Hümeyra PARDELİ - ERZURUM,
================
Kadın muhtar adayının bütün azaları da kadın
Edirne'nin Kocasinan Mahallesi'nde muhtar adayı olan ev hanımı Cevahir Öztepe, azalarının tümünü kadınlardan oluşturdu. Aralarında çeşitli işlerde çalışıp emekli olan ve ev kadınlarının da bulunduğu 9 kadın aday, seçim çalışmalarında mahalle sakinlerinden büyük destek görürken, hazırladıkları projeleri tek tek seçmenlere anlatıyor. Öztepe, "Mahallemizi kadın elinin değmesini istedik. Arkadaşlarıma fikrimi paylaştığımda hepsi hiç düşünmeden kabul etti. Seçim çalışmaları sürdürüyoruz ve adayların hepsinin kadın olduğunu öğrenenler daha büyük ilgi gösteriyor" dedi.
Edirne'nin yaklaşık 11 bin nüfusuyla ikinci en büyük mahallesi olan Kocasinan'da 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde 7 aday muhtar olmak için yarışıyor. Muhtar adayları arasındaki bir liste ise seçmenlerin dikkatini çekiyor. Muhtarlığa adaylığını koyan ev kadını Cevahir Öztepe, aza listesinin tümünü de kadınlardan oluşturdu. Öztepe'nin listesinde çeşitli işlerde çalışıp emekli ve ev kadını olan azalar Selva Atalan, Gamze Arseven, Gülcan Eseroğlu, Çiğdem Tuncer, Nilay Kıray, Zuhal Aysan, Bilge Subaşı ve Ayşe Vanii yer aldı. Kadınlar, mahallelerini kapı kapı dolaşarak, seçmenlerin yapacakları çalışmaları anlatırken, seçmenlerden den büyük destek görüyorlar.
Muhtar adayı Cevahir Öztepe, mahallesini yönetmeye geçen yıl karar verdiğini belirterek, adayların büyük bölümünün erkek olduğunu, tüm listenin kadınlardan oluşması için arkadaşlarıyla görüştüğünde kabul ettiklerini söyledi. Arkadaşlarının da kabul etmesiyle hazırladıkları listeyle seçimlere katılma karara aldıklarını anlatan Öztepe, yapacakları projelerini de birlikte belirlediklerini kaydetti. Öztepe şunları söyledi:
"Kadınlar her yerde verimli oluyorlar, çalışmalarıyla. Erkek egemenliği çok fazla olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Kadın olarak biz bu işi çok iyi yapacağımıza da inanıyoruz. Onun için azamı da kadrolarımı da kadın olarak kurdum. Bu işte varız, cesaretliyiz yaparız diye düşünüyorum. Vatandaşlarımızdan da çok güzel tepkiler alıyoruz. Çalışmalarımızla kadınlardan çok güzel tepkiler aldık. Oyumuz sizlere diyen kadın sayısı çok. Bu tepkiler bizi çok umutlandırdı. Erkeklerden de çok oy alacağımız düşünüyoruz. Mahallemizin bize göre ilk sırada sorunu alt yapı. Burada 38 yıldır alt yapı sorunu var. Kentin en eski mahallesi burası, kaldırımlar yollar da çok sorunlar var onları halledeceğiz. Mahallemiz yazın yağan yağmurda bile taşıyor. Artık buna bir sorun bulacağız ve taşkından zarar gören evleri önleyeceğiz. Kadınlara yönelik projelerimiz var. Kadınlara yönelik sağlıktan hukuka, kadar kadınların sorunlarıyla ilgilenecek doktor, avukat arkadaşlarımız var. Yaşam koçluğu yapan arkadaşlarımız var. Bazı kadınlarımız çocuklarıyla ilgili yaşadıkları sorunları yaşam koçlarına sorarak onları aydınlatmak istiyoruz. Bunların hizmeti vereceğimiz mahallemizde bir kadın evi yapacağız. Kocasinan mahallemizde çevre temizliğine önem vereceğiz. Çöp kutularını artıracağız. Geri dönüşüm kutularımız yok, bunları artıracağız. Yollar kaldırımlar düzensiz bunları düzenlenmesi için çalışacağız."
Kadın aza adayı Zuhal Aysan, mahallenin sorunlarını çözmek için kadın eline ihtiyaç olduğunu belirterek, "Mahallemizin kadın eline değmesine ihtiyacı var. Bizde bunu yapmaya severek niyetlendik. Çok güzel tepkiler alıyoruz. Seçildiğimizde çevremizi temizleyeceğiz, temiz tutacağız. Mahallede seçmenleri gezdiğimizde bize sizi destekleyeceğiz diyorlar. Elimizi taşın altına koyduk başaracağız. Biz bir anneyiz her şeyden önce kadınlar evi yönetir, evi yöneten canla başla mahallemizi yöneteceğimiz için aday olduk" dedi.
'SANAT SOKAĞI KURACAĞIZ'
Aza adaylarından Selva Atalan, seçilmeleri halinde mahalleye bir Sanat Sokağa kuracaklarını belirterek, "Şehrimizin en büyük açığı bir Sanat Sokağı olmayışı. Biz eğer seçilirsek mahallemize bir Sanat Sokağı kuracağız. Çünkü mahallemizde çok el emeği işi yapan kadınımız var. Onların el emeği değerlendirilmesi için böyle bir proje başlatılmasını düşünüyoruz. Diğer projemizde evcil hayvan bakan çok sayıda arkadaşımız var mahallemizde. Evcil hayvanların özgürce koşup oynayabileceği bir parka ihtiyaç var. Bunu yapmayı düşünüyoruz. Kocasinan Mahallesi olarak çevremizi temizlemek, sitelerimizi çiçeklendirmek ile ilgili projeler düşünüyoruz. Ayın sokağı, ayın sitesi, ayın balkonu gibi etkinlikler yapacağız. Bu sokakların siteleri fotoğraflandırıp farkındalık yaratmayı düşünüyoruz. Bu çalışmalarla mahallemiz daha güzelleşecek bence. Hep beraber yapılabilecek şeyler bunlar. Bunlara ön ayak olmak istiyoruz" dedi.
'ŞİMDİ KADINLARI DESTEKLEYECEĞİZ'
Mahallerine kadın eli değmesini istediklerini söyleyen mahalle esnaflarından Serkan Sert, "Kadınların aday olmasından çok mutlu olduk. Kadınlar yönetimde olursa daha iyi bir yönetim oluyor, bunu apartman yöneticiliğinde gördük. Mahallemize kadın elinin değmesi için destek vereceğiz. Bugüne kadar sürekli erkek adayları destekledik, şimdi kadın adayımız var kendilerine destek vereceğiz. Mahallenin en büyük sorunu alt yapı eksikliği. Çevre düzemi yolların bakımsızlığı, çöp kutularının eksikliği tabi ki onların görevi değil ama yapılması için çalışmalarını zorlamalarını isteriz" dedi.
Mahalle sakinlerinden Mustafa Kutbay ise, "Kadınlar daha faal daha aktiftir. Benim 12 oyum var. İnşallah kendilerine destek olacağım" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
Aday kadınların toplu halede yürümesi
Azalardan genel detay
Mahalleden genel
Kadınların sokakta yürümesi
Yürümelerinden detay
Zuhal Aysan ile röp.
Farklı açılardan deay
Cevahir Öztepe ile röp.
Detay görüntüsü
Kadınların seçmenlerle konuşmaları
Selva Atalan ile röp.
Sokaklardan görüntü
Esnaf ve mahalleli ile röp.
Kadınların duvarlara listelerini asması
Haber-Kamera: Gurbet Gökçe-Ali Can ZERAY/EDİRNE,
=====================
Midyat'ın ilk millet bahçesi açıldı
MARDİN Midyat Belediyesi tarafından yapılan ilçenin ilk millet bahçesi, 'Binbaşı Abdurrahman Efendi' adıyla açıldı.
Midyat ilçesinde 60 dönümlük alanda yapılan ve 5 milyon liraya mal olan ilçenin ilk Millet Bahçesi'nin açılışı yapıldı. Millet Bahçesi'nde sosyal etkinlik alanlarından kitap okuma ve piknik yapmaya alanlarının yanı sıra 10 bin çam ağacı, süs havuzları, şelaleler, fıskiyeler, yürüyüş yolları, çocuk oyun grupları, kafeterya, futbol, basketbol, voleybol sahaları ile tenis kortu bulunuyor. Midyat Belediyesi'nin 2 yıllık çalışmaları sonucu ilçeye kazandırılan Millet Bahçesi'nin davul zurnayla yapılan açılışına; Belediye Başkanı Şehmus Nasıroğlu ile çok sayıda davetli katıldı. Türkiye'de millet bahçesi projeleri yokken, böylesi bir parkın yapımına başladıklarını anlatan Midyat Belediye Başkanı Şehmus Nasıroğlu, "Millet Bahçesi projesi Türkiye'de yokken, biz bu projeyi yapmıştık. Ama bitirilmesi, açılışı bugüne nasip oldu. Bu bölgenin en güzel alt yapısı, üst yapısı olan bir bahçedir. İsmini de Midyatlı Binbaşı Abdurrahman Efendi'nin adını koyduk. Midyat'a bu güne kadar çok büyük eserler kazandırdık. Ben Midyat'ta büyüdüm, Midyat benimle büyüdü. Midyat Belediyesi personeli de hepsi benim çocuklarım gibidir, yüzde 99'unu ben işe aldım. Onları iş sahibi, güç sahibi yaptığım için kendimle şeref duyuyorum. Fakir fukaraya sahip çıktık, bugünden sonrada elimizden geldiği kadar hep aynı kitleye hitap edeceğiz. Türkiye'nin en güzel ilçelerinden birisi olan Midyat'a sahip çıkmak, bu ülkeye sahip çıkmak, bu vatana sahip çıkmak, Atatürk'ün bize gösterdiği yolda hareket etmek, yürümek ve Misak-ı Milli sınırlarımızı korumak hepimizin görevidir. Bu ülke hepimizindir" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
Millet bahçesinden detay
Açılış kurdelesi kesimi
Açılışta ikramların yapılması
Belediye başkanı açıklama
Haber-Kamera: Mehmet Halis İŞ/MİDYAT(Mardin),
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 546 MB
======================
Skolyoz teşhisi konulan jimnastikçi kızlar, spora dönmek için azimle çalışıyor
Antalya'da biri 20, diğeri 12 ay önce skolyoz (omurga eğriliği) tanısı alan jimnastikçi Burçak Atila (14) ile Deniz Can (14), azimleriyle görenleri şaşırtıyor. Egzersiz ve korseyle Burçak'ın omurga eğrisi 40 dereceden 32'ye düşerken, omurga eğrisi 30 derece olan Deniz'in ise 16 dereceye düştü. Her ikisinin de hayali spora yeniden başlayabilmek.
Yaklaşık 4 yıldır profesyonel artistik jimnastikçi olarak Türkiye dereceleri bulunan Namık Kemal İlköğretim Okulu 8'inci sınıf öğrencisi Burçak Atila, skolyoz tanısı konulduğunda çok üzüldüğünü belirtti. Burçak, "O anda bir daha jimnastik yapabilecek miyim acaba diye düşündüm" dedi. Jimnastiği çok sevdiğini ifade eden Burçak, Türkiye 3'üncülüğü ve Türkiye 4'üncülüğü gibi dereceleri olduğunu söyledi. 20 aydır egzersiz ve korseyle tedavisi devam eden Burçak, hedefinin yeniden jimnastiğe dönmek ve dereceler almak olduğunu kaydetti.
Burçak'ın antestezi teknisyeni olan annesi Veda Erikçi ise ailelerin skolyoz konusunda çok bilinçli olması gerektiğine dikkat çekti. Erikçi, "20 ay önce eğrisi 40 dereceydi. Ameliyat dendi. Biz korseyle ve egzersizle tedaviye başladık. Şimdi eğrisi 32 dereceye düştü. Aileler mücadeleyi bırakmasın, çünkü bu uzun soluklu bir mücadele" dedi.
'BU KADAR SPORA RAĞMEN VÜCUDUMUN SAĞLIKLI OLMAMASI BENİ ÜZDÜ'
3 yaşından bu yana ritmik jimnastik yapan Meryem Mustafa Ege Antalya Bilim Sanat Okulu 7'nci sınıf öğrencisi Deniz Can ise "Jimnastik yaparken voleybol oynuyor, yüzüyor ve oryantiring yapıyordum. Skolyoz tanısı 1 yıl önce aldım. Hissettiğim hayal kırıklığıydı. Bu kadar spor yaparken vücudumun sağlıklı olmaması beni üzdü" dedi. Tedavisi tamamlandığında sporun hayatında hep olacağını anlatan Deniz, "Sporu hep yanımda tutacağım ama bir hayal seçecek olsam grafik seçerdim" ifadelerini kullandı.
Deniz'in cerrahi hemşiresi annesi Banu Can da kızının ilk şikayetinin ağrı olduğunu vurgulayarak, "1 yıldır skolyozla yaşıyoruz. Fizyoterapist ile olan egzersizlerin yanında evde de egzersiz yapıyor. Bunun yanında korse kullanıyor. Omurga eğrisi 30 dereceden 16 dereceye düştü. Geriledi" dedi. Anneleri uyaran Banu Can, "Lütfen anneler çocukların sırtlarını kontrol etsin. Erken teşhis çok önemli. Ameliyat öncesi egzersizle düzelen pek çok çocuk var" diye konuştu.
'BAŞARILI BİR TEDAVİ SÜRECİ YAŞIYORLAR'
Sporcu kızların tedavisini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Anabilim Dalı'ndan Fizyoterapist Dr. Kadriye Tombak, her ikisinin de düzenli fizyoterapi, korse ve egzersizle başarılı bir tedavi süreci yaşadıklarını söyledi. Burçak ile 20 aydır çalıştıklarını belirten Dr. Tombak, "Burçak profesyonel anlamda jimnastik yapıyor. Onun spora geri dönüşünü hedefliyoruz" dedi. Deniz'in ise yaklaşık 1 yıldır tedavi gördüğünü ifade eden Dr. Tombak, "15 derece ile başlayan eğride hızlı bir artış oldu, 30 dereceye çıktı. Akabinde egzersiz ve korseyle 16 dereceye düştü eğrilik. Her iki kızımızın da tedavileri devam ediyor" diye konuştu.
KIZ ÇOCUKLARINDA ERKEKLERE GÖRE DAHA FAZLA
Skolyoz hastalığının omurganın üç boyutlu deformitesi olduğunu belirten Dr. Tombak, "Skolyoz, omurgada kontrolsüz şekilde meydana gelen eğilme ve dönmelerdir. Bu nedenle günlük yaşam aktivitesi ve görüntüsünde bozukluklar meydana gelir" dedi. Hastalığın özellikle kız çocuklarında erkek çocuklarına göre 2'ye 1 oranında fazla görüldüğünü ifade eden Dr. Tombak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu problem Türkiye'de ve dünyada çok fazla görülmeye başladı. Nedeni belli olan bir grup var ama yüzde 80'inin nedeni belli değil. Vücudun neye bağlı olarak böyle bir problem ortaya çıkardığı bilinmiyor. Nedeni bilinmeyen skolyoz 6 ile 10 yaş arasında görülüyor. Omurga eğikliği 10 derecenin üzerinde 45 dereceye kadar olan grupta egzersiz ve korse tedavisi uygulanıyor. 45 derecenin üzerinde ise cerrahi öneriliyor."
MUTLAKA TEDAVİ EDİLMELİ
En sık karşılaşılan grubun 10 ile 45 derece arasındaki eğrilik olduğunu kaydeden Dr. Tombak, "Bu durumda fizyoterapi egzersizleri önemli. Bunlar, nefes egzersizlerini temel alan, omurga eğrisinin tipine özel geliştirilen ve eğriyi düzeltmeye yönelik egzersizler. Bir çocuğa uygulanan egzersiz prensibi başka çocukta aynı yönde ilerlemez. Kişiye özeldir" diye konuştu. Hastalığın tedavi edilmemesi durumunda ilerleyen yaşlarda büyük sıkıntılara neden olduğunu vurgulayan Dr. Tombak, "Hastalık fark edildiğinde tedavi edilmezse, ilerleyen yaşlarda kişide ağrılara, duruş bozukluklarına, kas ve vücut dengesizliklerine, solunum sorunları ve nefes darlıklarına neden olur. Mutlaka tedavi edilmesi ve takip altında olması gerekir" dedi.
Görüntü Dökümü
---------
Kızların egzersiz yapması
Nefes teknikleri çalışması
Jimnastik çalışmaları
Yapay omurga iskeletinden detay görüntü
Fizyoterapist Dr. Kadriye Tombak
Burçak Atila röp
Deniz Can röp
4,52 DK///538 MB
Haber: Selma KUNAR - Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA, -
===================
Atların nalları, ustasına emanet
Antalya'da nalbant ustası Mustafa Kırkıl, unutulmaya yüz tutan mesleklerden birinin ustası olduğunu belirterek, yeni çıraklar yetiştirmek istediğini söyledi.
2003 yılında Antalya'ya gelen Mustafa Kırkıl, nalbant ustalığının, at arabalarının ulaşım için kullanıldığı dönemlerde önemli bir meslek olduğunu hatırlattı. Mustafa Kırkıl, mesleğin eski cazibesinin olmadığını fakat bir o kadar da önemli olduğunu söyledi.
Nalbant ustalığını at nallamak için yurt dışından gelen ustalardan öğrendiğini, İstanbul Veli Efendi Hipodromu'nda açılan nalbant ustalığı kursunda mesleğin her ayrıntısına hakim olduğunu söyleyen Mustafa Kırkıl, uzun yıllar hipodromda yarış atlarına nal çaktığını belirtti. Sonrasında Hollandalı eşiyle tanışıp evlenerek yurt dışına gittiğini aktaran Kırkıl, Hollanda'da bir çiftlikte atların bakımlarıyla ilgilendiğini belirtti.
2003 yılında Antalya'ya yerleştiğini aktaran Kırkıl, kent merkezi ve çevresindeki binicilik okullarındaki atlar başta olmak üzere Antalya Emniyet Müdürlüğü Atlı Polislerin atlarına da nal çaktığını söyledi. Kırkıl, "Atların periyodik olarak 45 günde bir nalları yenilenir. Atın nalı en önemli ayrıntısı. At eski nal kullanmak zorunda kalırsa, yere basışı değişir, rahat hareket edemez. Tırnakları uzadığı için de tırnağın üzerine takılan nalın şekli bozulur" dedi.
Özellikle binicilik okullarındaki atların yere düz basmasının önemli olduğunu hatırlatan Kırkıl, "At çiftliğine gelen biniciler nalları yeni, tırnakları temizlenmiş huzurlu bir ata binmek istiyor. Atın nalları eskiyse yürüyüşünden belli olur. En önemlisi atlar birer canlı. Siz ayakkabısız asfaltta ne kadar yürüyebilirseniz, at da nalsız o kadar yürüyebilir" dedi.
'BİR NEVİ MANİKÜR, PEDİKÜR'
Nalı yenilenecek bir atın öncelikle eski nallarının çıkarılması, sonrasında tırnak ile eski nal arasındaki tabakanın temizlenmesi gerektiğini aktaran Kırkıl, temizliğin ardından tırnakları kesip törpüleyerek yeni nala uygun hale getirdiğini anlattı. Atlara bir nevi manikür, pedikür yaptığını söyleyen Kırkıl, ardından tırnak ölçüsünü alarak takacağı nalı tespit ettiğini belirtti. Sıcak nallama denilen uygulama eşliğinde nalı 200 derece sıcaklığa ulaşan fırında ısıtarak şekil almaya elverişli hale getirdiğini ifade eden Kırkıl, örs ve çekiç yardımıyla nalı atın tırnağına göre şekillendirdiğini, şekillenen nalın tırnağın üzerine perçinlenerek düzeltildiğini, son olarak nallanan tırnağın özel bir maddeyle cilalanıp hijyenik hale getirildiğini belirtti. Sıcak nallamanın atın tırnakları üzerindeki bakterileri de öldürdüğünü kaydeden Kırkıl, "Cilalama işlemi tırnağı korumaya alıyor. At yeni nallarına daha hızlı adapte oluyor" diye konuştu.
Mustafa Kırkıl'ın çalıştığı işletmelerden Orfe Atlı Spor Kulübü'nün işletme müdürü İsmail Alagöz, atların bakımına verdikleri öneme dikkat çekti. 45 at bulunan kulüpte, 45 ila 50 gün arasında at nallaması yapıldığını belirten Alagöz, "Bir atın 4 tırnağının nallanması 2 saat kadar sürüyor. Atlarımızın sağlığı bizim için birinci öncelik. Onlar için de sağlık nal ve tırnaktan başlıyor" dedi.
Görüntü Dökümü
----------
Binicilik okulundaki atların görüntüsü
Nalbant Mustafa Kırkıl atın nalını sökerken görüntüsü
Atın tırnaklarını temizlemesi
Yeni nalın yerine ayarlanması
Nalların yüksek ısıda görüntüsü
Sıcak nalların örs üzerinde şekil verilmesi
Yeni nalın atın ayağına takılırken görüntü
Takılan nalın cilalanması
RÖP 1: Mustafa Kırkıl ( Nalbant )
RÖP 2: İsmail Alagöz ( İşletme Müdürü )
Detaylar
559 MB -- 05.03/// HD
Haber: İbrahim LALELİ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?