Dha Yurt Bülteni -4 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni -4

YPG'nin sözde komutanı İzmir'de yakalandıİZMİR'de, bölücü terör örgütü PKK ile irtibatlı olarak faaliyet gösteren şüphelilere yönelik yapılan operasyonlarda 12 kişi gözaltına alındı.

02.05.2019 10:07

YPG'nin sözde komutanı İzmir'de yakalandı

İZMİR'de, bölücü terör örgütü PKK ile irtibatlı olarak faaliyet gösteren şüphelilere yönelik yapılan operasyonlarda 12 kişi gözaltına alındı. PKK'nın Suriye kolu PYD/YPG içinde sözde komutanlık görevinde olduğu, silahlı çatışmalara girdiği ve sıcak bölgelerde bulunduğu belirlenen Ş.R. ile parmak izleri Buca'da ele geçirilen molotof kokteyllerindeki parmak izleriyle örtüşen M.M.'nin de şüpheliler arasında bulunduğu bildirildi.

İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, bu sabah saatlerinde bölücü terör örgütü PKK üyelerine yönelik, eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirdi. Adreslere düzenlenen baskınlarda, 12 kişi gözaltına alındı. Yapılan aramalarda, haklarında toplatma kararı olan çok sayıda yasak yayın, örgütsel malzeme ve dijital materyal ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Gözaltına alınanlar arasında, PKK'nın Suriye kolu PYD/YPG içinde silahlı çatışmalara giren ve 4 yıl boyunca Şeyh Maksut bölgesinde bulunduğu belirlenen Ş.R. ile parmak izleri, yaklaşık 8 ay önce Buca'da ele geçirilen molotof kokteyllerindeki parmak izleriyle örtüşen M.M.'nin de bulunduğu belirtildi.

Görüntü Dökümü

----------

Şüphelilerin sağlık kontrolüne götürülmesinden görüntü

Haber: Davut CAN - Kamera: İZMİR,

=====================

Kadıralak Yaylası'nda çevrecileri sevindiren haber

Trabzon'un Tonya ilçesinde, her yıl nisan ayında açan ve Uluslararası Bern Sözleşmesi gereği korunan 'Mavi yıldız' çiçeğinin yetiştiği Kadıralak Yaylası'nın '3'üncü derece doğal sit alanı' olan statüsünün 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım' alanı olarak değiştirilmesinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden yerel mahkeme kararı, Samsun Bölge İdare Mahkemesi'nce bozuldu. Mahkeme, 7 kişilik bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak yaylanın 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım' alanı özelliği taşıyıp taşımadığının tespit edilmesini istedi. Yaylanın koruma statüsünün değiştirilmesi kararının Uluslararası Bern Sözleşmesi'ni ihlal ettiği ve Türkiye'nin tazminat ödemekle karşı karşıya kalacağını savunan yöre halkı ve hukukçular da, karara sevindi.

Tonya ilçesinde, her yıl nisan ayında açan ve Uluslararası Bern Sözleşmesi gereği korunan ince uzun yapraklı 'Mavi yıldız' çiçeğinin yetiştiği Karadeniz'in gözde yerleri arasındaki Kadıralak Yaylası'nın '3'üncü derece doğal sit alanı' olan statüsü 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım' alanı olarak değiştirilmesi yargıya taşınmıştı. Yeni statünün yaylanın doğal yapısını bozacağını öne süren bölge halkı ve çevreciler, Trabzon Tabiat Varlıkları'nı Koruma Bölge Kurulu tarafından '26.05.2017 tarih ve 785' sayılı kararın iptali istemiyle Trabzon İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Davayı 27.03.2018 tarihinde reddeden yerel mahkeme kararı, Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2'inci İdare Dava Dairesi tarafından bozuldu. İstinaf mahkemesi, çevre, ziraat ve orman mühendisleri ile peyzaj mimarı, zoolog, biyolog ve botanik uzmanlarından oluşan heyetle bilirkişi keşfi yapılarak yaylanın 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım' alanı özelliği taşıyıp taşımadığının tespit edilmesini istedi. Yaylanın koruma statüsünün değiştirilmesi kararının Uluslararası Bern Sözleşmesi'ni ihlal ettiği ve Türkiye'nin tazminat ödemekle karşı karşıya kalacağını savunan yöre halkı ve hukukçular karara sevindi.

'STATÜ DEĞİŞİKLİĞİ OLUMSUZ İNTİBA YARATIR'

Yöre halkının avukatı Ozan Karagöz, yaylanın koruma statüsünün değiştirilmesi kararının Uluslararası Bern Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini ve bu nedenle Türkiye'nin tazminat ödemekle karşı karşıya kalacağını savundu. Bu durumun Türkiye'nin aleyhinde uluslararası kamuoyunda olumsuz bir intiba yaratacağını belirten Karagöz, şunları dedi:

"Davada ekolojik temelli bilimsel araştırma raporuna karşı bir keşif ve bilirkişi incelemesi beklerken Trabzon İdare Mahkemesi'nde sürpriz bir şekilde kararımız reddedilmişti. Biz de konuyu bir üst mahkemeye taşıdık ve beklediğimiz sonucu aldık. Bu bizim için sevindirici bir haber. Ancak beklediğimiz yönde bir sonuç çıkmazsa, iç hukuk yollarının tamamını tükettikten sonra konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacağız. Davamız beklediğimiz şekilde sonuçlanırsa bu durum farklı yerler için de emsalleri beraberinde getirecek"

'KADIRALAK YAYLASI KORUMASIZ KALDI'

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mevzuatında yapılan değişikliğin, sit alanları olarak tanımlanan koruma bölgelerinin hem nitelendirmelerinde, hem de yapılaşma ile koruma koşullarında ciddi farklılıklar getirdiğini kaydeden Karagöz, "Kadıralak Yaylası için şu anki durumda en büyük tehdit. Mevcut statüsünün sürmesi halinde bölgede maden ve taş ocağı açılmaya imkan sunuluyor, beton yapılaşmanın da önünü açılıyor. Kadıralak bu statüyle korumasız kalmıştır. Bölgede artan yapılaşmanın baskısı ciddi bir risk oluşturuyor. Kadıralak Yaylası'nın bölgesel bazda 'Öncelikli ve Kesin Korunacak Alan' ilan edilmesi, 'Mavi Yıldız' çiçeklerinin gelecek kuşaklara kalmasıdır.  Ekonomik kaygılarla yapılan bu müdahaleler aslında uzun vadede bölgenin ekonomik geleceğini de kaybetmesine sebep olmaktadır. Bugün biz Uzungöl'deki tabiat varlıklarını hızlı bir şekilde tüketmeye odaklanmış durumdayız. Uzungöl'e bakarsak, ahşap yapılaşma standardı getirdik ama buna bulunan çözüm ise betondan bina yapıp üzerini ahşapla kaplanması oldu. Bunlar bizim için olumsuz şeyler. Biz Ayder yaylasında kentsel dönüşüm yapmayı tartışıyoruz. Bu bir trajedidir" dedi.

'GELECEK KUŞAKLAR 'MAVİ YILDIZ'I GÖREBİLMELİ'

Tonya halkının Kadıralak için verdiği hukuk mücadelesinin aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden bir rica olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Karagöz, "Bizler kendi anlayışımızda devleti 'Baba' olarak görürüz. Kendimizi 'Devletin çocukları' olarak tarif edersek, bir çocuğun babasına 'sigara içme' şeklinde ufak bir uyarısından farksız değildir. Tabiat varlıklarımız miras değil. Babamızın,annemizin veya dedemizin malı gibi tüketme hakkına sahip değiliz. Burada bizden önce yaşayanlar vardı, bizden sonra da yaşayanlar olacak. Temel mantalitemiz, dini inancımızın da bir sonucu olarak bu dünyaya bir emanetçiyiz ve bizden sonra gelecek olanların da Mavi Yıldız çiçeklerini görme, izleme, bu güzelliği tatma hakkına sahip olduğunu unutmamalı ve bu sorumlulukla beraber yaşamalıyız" diye konuştu.

KADIRALAK YAYLASI

Tonya ilçesine 9 kilometre uzaklıkta bulunan Kadıralak Yaylası, her yıl nisan ayında açan 'mavi yıldız' çiçekleri ile mora bürünüyor. Yok olma tehlikesi bulunan, ince uzun yapraklı çiçek, 'Uluslararası Bern Sözleşmesi' gereği Türkiye'nin korumakla yükümlü olduğu endemik bitkiler arasında bulunuyor. Nisan ayında doğa fotoğrafçılarının akınına uğrayan Kadıralak Yaylası, 'tabiat parkı' ilan edilmişti. Uzungöl benzeri oluşturulacak yapay göl ile yaylanın turizm merkezi haline getirilmesi de planlanıyor.

Görüntü Dökümü

----------

-Yayladan drone görüntüleri

-Yayladan genel görüntüler

-Avukat açıklamalar

-Detay görüntüler

BOYUT:  497 MB

Haber-Kamera: Selay SAYKAL-Uğur AYDIN/TRABZON, -

====================

Kapalı ortamda led aydınlatma ile domates yetiştirdiler

Antalya'da bir firma, Kuzey ülkelerinin tarımsal üretimde kullanmaları için güneş enerjisi veren led armatürler üretti. Hiç güneş görmeyen seraya yerleştirdikleri ledlerle domates üretmeyi başaran firma, ledlerden Makedonya, Yunanistan ve Türkmenistan'a ihraç etti, Rusya ile de anlaşmaya vardı.

Antalya Organize Sanayi Bölgesi'nde 28 yıldır fiber optik aydınlatma sistemlerinin üretimini yapan PSL Electronik A.Ş., yıl içerisindeki güneşli gün sayısı tarımsal üretimde yeterli olmayan kuzey ülkeleri için bir ürün geliştirdi. Kuzey ülkelerindeki seralarda bitkilerin güneş enerjisi ihtiyacını karşılayan sodyum armatürleri inceleyen PSL Elektronik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Şentürk, bu armatürlerin hem elektrik tüketimi hem de bitkinin ihtiyacı açısından uygun olmadığını tespit etti. AR-GE biriminde mühendislerle bir çalışma başlatan Şentürk, tamamı ledlerden oluşan özel bir aydınlatma sistemiyle hiç güneş ışığı almayan, tamamen kapalı bir alanda bitki üretmeyi başardı. Fabrika içerisinde 250 metrekarelik bir alanı laboratuvar olarak düzenleyen Şentürk, bu alana bir sera kurdu. 15 bölümden oluşan serada bir bölümüne klasik aydınlatmada kullanılan sodyum armatür yerleştiren Şentürk, geriye kalan 14 bölüme farklı derecelerde özel geliştirilen ve bitkilerin ihtiyaç duyduğu güneş enerjisini veren ledler yerleştirdi.

RUSYA VE MAKEDONYA'DAN ÖZEL ZİYARETÇİLER

Ledlerin bitkilere etkisini görmek açısından alana domates eken Şentürk, çiçeklerin döllenmesini de arılarla sağladı. Kısa sürede domates üreten ve beklediğinden çok verim alan Şentürk ve ekibi, ledlerin daha az elektrik tüketip daha çok verim sağladığını anlatmak için kuzey ülkeleriyle birçok temas sağladı. Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev'in kuzeni Andrey Medvedev'in de aralarında olduğu 18 kişilik Rus ve Makedon heyet geçen günlerde fabrikayı ziyaret etti. Heyet hem ticari görüşme yaptı hem de aydınlatmanın bitkilere etkisini yerinde inceledi.

Laboratuvar alanından sorumlu Hakan Öztürk, kurdukları sistemle bitkinin ihtiyacı olan tüm şartların sabitlendiğini söyledi. Işık farklılıklarının bitkiye etkisini anlamak için 15 farklı odacık yaptıklarını ifade eden Öztürk, "Ağırlıklı olarak kuzey ülkelerinde seralarda güneş ışığı yeterli olmadığı için aydınlatma gerekiyor. 30 yıldır sodyum aydınlatma kullanılıyordu. Ama artık led aydınlatmalar var. Bu aydınlatmalar daha tasarruflu ve bitkinin tam da istediği enerjiyi veriyor" dedi.

İLK İHRACATTAN 200 BİN DOLAR DÖVİZ GİRDİSİ

Rusya ve Makedonya'dan gelen misafirlerin bu durumu çok ilginç karşıladığını aktaran Öztürk, led aydınlatmanın ürün verimine de etki edeceğini belirterek şöyle konuştu:

"Bize göre yüzde 35 fark attı. Biz hiç güneş görmeden burada üretim yapabildik. Buna ek olarak az da olsa güneş görürse bitkiden daha iyi sonuç alınacak. Kuzey kutbunda da çölde de bitki üretebilirsiniz. İlk parti ürünlerimiz Makedonya, Yunanistan, Türkmenistan oldu. Önümüzdeki ay da Rusya'ya göndereceğiz. Şu an için 150-200 bin dolarlık yeni bir başlangıç ama arkasından iyi rakamlar elde edilecek."

Görüntü Dökümü

--------

Misafir heyetin firmayı gezerken görüntüsü

Rusya Başbakanının yeğeni Dmitriy Medvedev salıncakta görüntüsü

Heyet üyelerinin serayı gezmesi

Seradan görüntü

Ürünlerin görüntüsü

RÖP : Hakan Öztürk

409 MB -- 03.41/// HD

Haber: Alparslan ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

=======================

Karavan kütüphane çocuklara okumayı sevdirecek

Antalya'nın Demre ilçesindeki Karabucak İlkokulu'nda çocukları kitap okumaya teşvik etmek amacıyla geçen yıl ahşap karavandan oluşturulan gezici kütüphane, şimdi de diğer okullardaki çocuklara okumayı sevdirmek için yola çıktı.

Demre'de eğitim öğretim yapan Karabucak İlkokulu, okul binasında kütüphane yapacak bölüm olmayınca farklı bir arayışa girişti. Geçen yıl mahallede oturan Ahmet Günay'ın bağışladığı 30 metrekare genişliğindeki ahşap karavan yapılan düzenlemelerle kütüphane haline getirildi. İçerisine bağış ve satın alma yoluyla 1200 kitap yerleştirildi. Okuldaki öğrenciler, okuma derslerini 25 öğrenci kapasiteli kütüphanede yapmaya başladı. Yaklaşık 1 yıldır kullanılan kütüphane ilgi görünce projenin ikinci aşamasına geçildi.

ALKIŞLARLA UĞURLANDI, ALKIŞLARLA KARŞILANDI

Projenin ikinci aşamasında farklı okullardaki öğrencilerin okumaya olan ilgilerini artırmak, farkındalık yaratmak için karavan kütüphane başka okullara taşıma kararı verildi. Karavan kütüphane bir traktöre takılarak Gökyazı Mahallesi'ndeki Ekol İlkokulu'na taşındı. Öğrencilerin alkışlarla uğurladığı kütüphaneyi Ekol İlkokulu bahçesine girerken diğer öğrenciler de aynı şekilde karşıladı. Hep birlikte "Biz bu kütüphaneyi çok sevdik" diye bağıran öğrenciler hep birlikte kütüphanede kitap okudu. Karabucak İlkokulu'nun gezici karavan kütüphanesi bir süre burada kaldıktan sonra başka okullara da gidecek. Öğrenciler gezici kütüphaneden okumak için aldıkları her kitabın yerine başka bir kitap bırakacak. Böylece kitap değişimi de sağlanmış olacak.

Öğrencilerden Efe Yağız Yalaz, "Burada kitap okurken kendimi evimde hissediyorum. Kütüphanemiz çok güzel" dedi.

Ülkü Sındır, "Kütüphanemiz çok farklı. Sanki küçük bir ev. İnsan burada kitap okurken çok mutlu oluyor" diye konuştu.

Mehmet Ali Soydan, "Bu kütüphane okulumuza misafir olarak geldi. Burada kitap okurken kendimi evimde gibi hissettim. Burada kitap okumak çok güzel ve çok hoş" dedi.

'ÇALIŞMAMIZI DİĞER OKULLARLA PAYLAŞACAĞIZ'

Karabucak İlkokulu Müdürü Özgür Yalaz da şöyle dedi:

"Okulumuzda kütüphane yapacak sınıfımız yoktu. Hayırsever vatandaş tarafından verilen karavanı, öğretmen arkadaşlarımızla birlikte kütüphane haline getirdik. Farkındalık yaratmak ve çocuklarımıza okumayı sevdirmek için de böyle bir çalışma yaptık. Şimdi bu çalışmamızı diğer okullarla paylaşacağız. Oradaki çocuklarında okuma sevgisini artırmaya çalışacağız."

Görüntü Dökümü

--------------

Karavan kütüphaneden genel görüntü

Karavan kütüphaneden detaylar

Okul bahçesindeki kütüphaneden görüntüler

Kütüphaneden kitap seçen ve okuyan çocuklardan görüntü

Kütüphaneden çıkan çocuklar

Kütüphanenin okuldan uğurlanması

Karavan kütüphanenin okuldan çıkarılması

Karavan kütüphanenin yolda ilerlemesi

Kütüphanenin diğer okula girmesi ve alkışlarla karşılanması

Kütüphanede öğrencilerin kitap okuması

Öğrencilerle röportaj

Okul Müdürü Özgür Yalaz ile röportaj

Haber- Kamera: Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya),

==================

Bingöllü öğrencilerin hedefi, teniste Türkiye şampiyonluğu (ÖZEL)

Bingöl'ün Genç ilçesindeki Çaytepe Yatılı Bölge Okulu'nda, beden eğitimi öğretmeni Süleyman Gül'ün (30) öncülüğünde tenis öğrenen öğrenciler, bölge şampiyonluğu elde etti. Tenis sahası bulunmayan ve kışın zor geçirildiği Çaytepe köyündeki öğrenciler, şimdi Türkiye şampiyonluğunu hedefliyor.

Genç ilçesine bağlı Çaytepe köyündeki Çaytepe Yatılı Bölge Okulu'na atanan beden eğitimi öğretmeni Süleyman Gül, ilk görev yeri olan okulun bahçesinde, kısıtlı imkanlarla öğrencilerine tenis eğitimi verdi. Tenis öğrenen öğrenciler, katıldıkları okullar arası karşılaşmalarda il birincisi oldu. Bölge şampiyonluğu da elde eden öğrenciler, tenis sahası bulunmayan ve kışın zor geçirildiği köyde Türkiye Şampiyonası'na hazırlanıyor. Köye kapalı tenis sahası yapılmasını isteyen da öğrenciler, okulun ismini duyurmayı amaçlıyor.

'İSTEĞİMİZ, KAPALI KORT TENİSİ ALANI'

Öğrencilerine tenis öğrettiği için mutlu olduğunu belirten Süleyman Gül, "Beden eğitimi öğretmeni olacağım ve çocuklara bütün sporları en iyi şekilde tanıtmaya çalışacağım, demiştim. İlk görev yerim Çaytepe Yatılı Bölge Okulu'na gelince çocuklara daha önce görmedikleri, adını bile duymadıkları kort tenisini öğretmeye karar verdim. 3 yıldır okulda kort tenisi oynuyoruz. Bu tenis aşkıyla yolumuza devam ediyoruz. Amacımız Bingöl'de okullar arası yarışmalarda birinci olmaktı. Bunu başardık. Daha sonradan bunu bölge şampiyonluğuna kadar taşıdık" dedi.

Okulun bulunduğu bölgede, ağır kış şartları nedeniyle zorluklarla karşılaştıklarını anlatan Gül, "Çocukların emeği var bu işin içinde. Çocuklar bu tenisi, okulun bahçesinde kar temizleyerek, öğrendiler. Ben onları canıgönülden tebrik ediyorum. Onlar benim için Bingöl ya da bölge şampiyonu değil, aslında onlar benim için dünya şampiyonu oldular. Tabi en önemlisi çocukların emeğinin haricinde aile ve öğretmenlerin desteği var. Okul idaremiz de küçük dokunuşlarıyla büyük etkiler yaratmasında büyük rol oynadı. Umarım Türkiye şampiyonluğu da gelir. İsteğimiz burada kapalı kort tenisi alanı olmasıdır" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------

Öğrencilerin tenis oynaması

Beden eğitimi öğretmeni Süleyman Gül'ün konuşması

Genel detay ve görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 414 MB

Haber-Kamera: Aziz ÖNAL/BİNGÖL,

===========================

Tarihi Boğazkesen Köprüsü restore edilmeyi bekliyor

Tokat'ın Erbaa ilçesinde Roma İmparatorluğu zamanında yapılan, günümüze sadece taşıyıcı ayakları ulaşan Tarihi Boğazkesen Köprüsü restore edilmeyi bekliyor.

İlçeye bağlı Kale köyü yakınında bulunan Boğazkesen Köprüsü, Roma İmparatorluğu zamanında Kelkit Çayı ile Yeşilırmak'ın birleştiği noktada inşa edildi. Roma İmparatorluğu, zamanında kullanılan köprü daha sonra Selçuklu ve Osmanlı Devletleri zamanında onarımlar gördü. Yüzyıllarca bölgede ulaşımın sağlanması amacıyla kullanılan Boğazkesen Köprüsü zamanla yaşanan su taşkınları sebebiyle zarar gördü ve üst bölümü yıkıldı. Çöken köprüden geriye günümüzde sadece taşıyıcı ayaklar kaldı. Tarihte Amasya- Niksar bağlantısını sağlayan köprünün yanına sonradan inşa edilen yeni köprü ile bölgede ulaşım sağlanmaya başladı. Boğazkesen köprüsünün restore edilip yeniden eski haline getirilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü, Tarihi Köprüler Şube Müdürlüğü restorasyon projesi hazırladı. Proje için kurul onayı alındı. Yapılacak ihale ile restorasyonun başlayacağı öğrenilirken, ihale tarihi ise henüz netlik kazanmadı.

'ROMA, SELÇUKLU VE OSMANLI DÖNEMİNDE KULLANILDI'

Tarihi köprünün restorasyon projesinin hazır olduğunu belirten Tokat İl Kültür ve Turizm Müdürü Adem Çakır, "Boğazkesen Köprüsü, Erbaa ilçemiz Kale köyü yakınlarında bulunan bir köprü. Tarihi olarak Roma döneminde yapıldığı biliniyor. Özellikle Kelkit Vadisinde İpekyolu üzerindeki iki büyük, önemli köprüden birisi. Birincisi Talazan Köprüsü, özellikle Selçuklu eseri olarak biliniyor. Ancak Boğazkesen Köprüsü, Kale köyü yakınlarında Kelkit ile Yeşilırmak'ın birleştiği noktada olmasıyla, ovanın sağ ve sol yakalarını birleştirmesi açısından stratejik bir öneme sahip. Köprü Roma döneminde yapılmış olmasına rağmen daha sonra Selçuklu ve Osmanlı döneminde onarılıyor ve kullanılmaya devam ediliyor. Ancak bölgede su taşkınının çok olması sebebiyle dayanamayıp çöküyor. Halen maalesef köprünün ayakları mevcut. Üst kısmında bir şey kalmış durumda değil. Köprünün yapımı içinde Karayollarına bağlı Tarihi Köprüler Şube Müdürlüğünde restorasyon projeleri hazırlandı. Onların yürüttüğü işlemler söz konusu. Bildiğimiz şu restorasyon projeleri hazırlandı. Kurul onayı alındı. Onu biliyoruz. Ama ne zaman ihale edilecek, ne zaman yapılacak? O konuda net bir şey söylemek mümkün değil" dedi.

Görüntü Dökümü:

------------

-Köprünün görüntüleri

-Su içinde kalan taşıyıcı ayaklar

-Kültür Müdürünün açıklamaları

(506 mb)

Haber-Kamera:  Fatih YILMAZ - İbrahim UĞUR/ERBAA (Tokat),

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni -4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement