Tekirdağ'da mübadiller anısına denize karanfil bırakıldı
TÜRKİYE ile Yunanistan arasında yapılan mübadelenin 94'üncü yılında, Tekirdağ'da düzenlenen anma etkinliğinde Marmara Denizi'ne karanfiller bırakıldı.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, Tekirdağ Mübadiller Derneği ve Namık Kemal Üniversitesi, 30 Ocak 1923 tarihinde Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan nüfus mübadelesi sözleşmesinin 94'üncü yıldönümünde 'Uluslararası Mübadele Sempozyumu ve Mübadelenin 94'üncü Yılı Anma Etkinlikleri' düzenledi. Etkinliğe Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, merkez Süleymanapa İlçesi Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Sefer Güvenç, Yunanistan'a göç etmiş mübadiller ile Yunanistan'dan Türkiye'ye göç etmiş mübadillerin çocukları ve torunları katıldı.
Etkinlik kapsamında Tekirdağ sahilinde mübadeleyle gelenlerin gemilerden indiği, gidenlerin ise gemilere bindiği alandan mübadillerin anısına denize çelenk bırakıldı ve karanfiller atıldı. Türkiye ve Yunanistan milli marşları okundu. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, "Bilindiği gibi 1923 yılında gerçekleşen Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi, Cumhuriyet Dönemi'nde Türkiye'ye doğru yapılan en önemli göçlerden biridir. Bu zorunlu göç dolayısıyla gemiler dolusu binlerce insanımız doğdukları toprakları bırakarak, yeni bir hayat kurmak için Tekirdağ Limanı'na gelmişlerdir. Bundan dolayıdır ki, 94 yıl önce limanımız ayrı coğrafyaların, ayrı kültürlerin, insanlarının acılarına tanıklık ederek herkesi kucaklamıştır. Üç gün sürecek olan bu sempozyumda, mübadelenin getirdiği konular, o günlerde yaşanan sıkıntılar, konuşulacak ve sonunda kitap haline getirip topluma kazandırmayı düşünüyoruz. 30 Ocak 1923 gününe şöyle bir geri dönersek, o günkü fotoğraflara şöyle bir bakarsak, o insanların bu sahilde çektiği sıkıntıların ve sadece Marmara Bölgesi'nde 260 bin civarında insanın mubadil olduğunu düşünürseniz, çekilen sıkıntıları görmek daha da değerli oluyor. Geldiğimiz noktada çok önemli bir konuyu fiiliyata geçirmenin mutluluğu içersindeyiz. Uygulayacağımız Miras Atölyesi 2 projesiyle Şarköy'de Uçmak Dere'de 57 tarihi evi, ve çeşitli köylerde bir çok kilise ve evleri onararaktan o yerlerin tarihi yapısını ortaya çıkartmak için büyük çalışmalarımız var" dedi.
Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat,, "İnsanların yurt edindikleri yerde, istediklerince yaşamaları bir insan hakkıdır. Zorla insanları siyasi ya da ekonomik nedenlerle ama en acısı savaş nedeniyle bir yerden bir yere zorla göç ettirmek, bir insanlık ayıbıdır. 94 yıl önce birileri gitti, birileri geldi. Gidenler bu toprakları çocuklarına torunlarına anlatarak zaman geçirdiler, gelenler ise memleket diye geldikleri topraklardan bahsettiler. Bende mübadele ile gelen bir ailenin evladıyım. Bu sempozyum bir vesile olsun, iki toplum arasındaki kardeşlik köprüsüne katkı versin" dedi.
Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Sefer Güvenç de, Yunanistan'ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize uyguladığını belirterek, mübadillerin çocukları ve torunları olarak Yunanistan'a vizesiz seyahat etme istekleri olduğunu söyledi. Güvenç, 40 mübadil kuruluşunun ortak imzasını taşıyan bildiriyi okuyup, "Mübadillerin doğdukları toprakları ziyaret etmelerine uzun yıllar izin verilmedi. Birinci kuşak mübadillerin hemen hemen tamamı, memleket hasretiyle bu dünyadan sessizce göçüp gittiler. Eğer AB vize uygulamasını sürdürecekse, mübadillerin ata topraklarını özgürce ziyaret edebilmeleri için Türkiye ve Yunanistan ortak bir çözüm üretebilir diye düşünüyoruz. 1930 yılında iki ülke arasında imzalanan 'İkamet, ticaret ve seyrisefain anlaşması' benzeri ikili bir anlaşma yapılabilir. Her iki ülkenin yöneticilerinin bu talebimizi dikkate almasını istiyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------
Sahilde toplanan Türk ve Yunan Mübadiller
Belediye başkanları ve Mübadil derneği başkanın konuşmaları
Yunan mübadillerden detay görüntüler
Denize topluca çelenk ve karanfillerin atılması
Türk ve Yunan İstiklal marşlarının okunması
Detaylar
Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,-
=======================================
Hastanede merdiven boşluğuna düşüp öldü
ŞANLIURFA'da 51 yaşındaki Osman Saraçoğlu, yakınını ziyaret ettiği Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde dengesini kaybederek, 1'inci kattan merdiven boşluğuna düşerek hayatını kaybetti.
Olay, bu sabah Esentepe Mahallesi'ndeki Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, hastanede yatan bir yakınını ziyaret eden Osman Saraçoğlu, 1'inci katta dengesini kaybederek merdiven boşluğundan zemine düştü. Başını yere çarpan Saraçoğlu, görevlilerin çabasıyla bulunduğu yerden çıkarılarak acil serviste tedaviye alındı. Saraçoğlu, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.
Ölümüyle yakınlarını yasa boğan Saraçoğlu'nun cenazesi, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Acil serviste yaşanan yoğunluk
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)
=====================================
Kızağı çalınan köylüler, hayvanlar için otları sırtlarında taşıyor
BİNGÖL'ün merkez Sancak Beldesi'ne bağlı Oğuldere Köyü'nde hırsızların köylülerin kızaklarını çalmaları nedeniyle, köylüler yoğun kar yağışına rağmen havyanlar için otları sırtlarında taşımak zorunda kaldı. Köylülerden Niyazi Bacura, 10 gün önce kızağının çalınması nedeniyle hayvanları için otları yaklaşık 400 metre sırtında taşımak zorunda kaldığını söyledi.
Bingöl'e 50 kilometre uzaklıkta bulunan Sancak Beldesi'ne bağlı Oğuldere Köyü'ndeki köylülerin çoğunun kızakları hırsızlar tarafından çalınıdı. Köylüler bunun üzerine hayvanları için topladıkları ve yaz aylarında arazide depoladıkları samanları 1 metre karda sırtlarında taşımak zorunda kaldı. Kızağı çalınan köylülerden biri olan Niyazi Bacura, 10 gün önce kendisininde arasında olduğu çok sayıda köylünün kızağının hırsızlar tarafından çalındığını belirterek, hayvanları için daha önce kızak ile getirdiği otları şimdi yaklaşık 400 metre sırtında taşıyarak ahıra getirdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım talep eden Bacura, "3 çocuğum var. Evde 5 kişi kalıyoruz. Günde 4-5 defa 400 metre mesafeden sırtımızla ot çekiyoruz. Köydeki çok kişinin kızağa çalındı. İlgililerden yardım talep ediyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: Aziz ÖNAL-Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, -
==============================================
Karda mahsur kalan hastayı UMKE kurtardı
RİZE'de kardan yolu kapanan Ortapazar Köyü'nde mahsur kanser hastası kalan 55 yaşındaki Abdulhalik Uzun, iş makinelerinin açtığı yoldan köye ulaşan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) tarafından alınarak hastaneye ulaştırıldı.
Merkeze bağlı Ortapazar köyünde rahatsızlanan Abdulhalik Uzun'un eşi Elmas Uzun sağlık görevlilerinden yardım istedi. Karla kaplı yolun İl Özel İdaresi ekiplerince iş makineleriyle açılması sonrasında köye ulaşan UMKE ekipleri, kanser tedavisi gördüğü öğrenilen Uzun'a ilk müdahaleyi araçta yaptı. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Doğuş Çay Hacere Karakan Onkoloji Merkezi'ne götürülen Abdulhalik Uzun, tedavi altına alındı.
Tedavisi devam eden Abdulhalik Uzun, çok kar yağınca köyde mahsur kaldıklarını anlattı, " Ekipler yolu açtı, ana yola kadar iki yüz metre yürüdükten sonra da sağlıkçılar geldi" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
UMKE ekibinin köye ulaşması
Hastanın alınması
Hasta ile röp.
Detaylar
Haber-Kamera: Muhammet KAÇAR RİZE-
=====================================
Tamirciye götürdüğü otomobilinde yangın çıktı
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, Seracettin Arslan'ın motor bölümünden benzin kaçağı olduğu için tamirciye götürmek istediği otomobil, yolda alev alarak yanmaya başladı. Arslan ve yanında bulunan babası araçtan inerken, yangın, itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü.
Bodrum'da yaşayan Seracettin Arslan, bu sabah 48 TT 345 plakalı otomobilin motor bölümündeki benzin kaçağını fark edince, tamirciye götürmek için yola çıktı. Saat 10.00 sıralarında Gümbet Mahallesi Kıbrıs Şehitler Caddesi'ndeki Myndos Kavşağı'na geldiği sırada, Arslan'ın otomobilin motor bölümünden dumanlar çıkmaya başladı. Arslan ve otomobilde bulunan babası, korkuyla aşağı indi. Çevredeki vatandaşlar, otomobili söndürmek için yangın söndürme tüpleriyle müdahale etti. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla, yangın söndürüldü. Ekiplerin müdahalesi sırasında yol trafiğe kapatıldı, yan yollardan ulaşım sağlandı. Yangının söndürülmesiyle otomobil yoldan uygun bir yere çekildi. Polis, yangınla ilgili soruşturma başlattı.
Seracettin Arslan, "Sabah otomobilin motor bölümünden benzin kaçırdığını fark ettim ve tamirciye götürmek için yola çıktım. Myndos Kavşağı'na geldiğimizde motor bölümünden duman çıktığını gördük ve otomobilden indik. Çevredeki vatandaşlar ve itfaiye ekipleri yangını söndürdü" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Yangın yerinden görüntü
Arslan ile kısa bir röp.
İtfaiye ekiplerinin çalışmasından
Otomobilin yol kenarına alınması ve çekici ile çekilmesi
Haber: Nilüfer DEMİR- Kamera: Hülya ELTEŞ/ BODRUM (Muğla),
================================================
Takla atan araçtan sağ çıktılar
ANTALYA'da takla atan otomobildeki iki arkadaş, kazayı hafif sıyrıklarla atlattı.
Kaza, öğle saatlerinde Konyaaltı ilçesi Uncalı Mahallesi Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerinde meydana geldi. 07 KBE 22 plakalı otomobili kiralayan Çağlar Batuhan Şengül, bulvar üzerindeki kavşağa girdiği sırada önüne çıkan otomobile çarpmamak için direksiyonu kırınca araç takla attı. Yaklaşık 20 metre sürüklenen otomobil refüje çarparak durabildi. Kazayı görenler 112'ye haber verdi. Kısa sürede belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, vatandaşların yardımıyla otomobilden çıkarılan Çağlar Batuhan Şengül ile arkadaşına ayakta müdahale etti. Kazayı hafif sıyrıklarla atlatan gençlerden Şengül, kavşak sistemine girdikleri sırada kırmızı ışıkta geçen bir araca çarpmamak için direksiyonu kırdığını ve takla attıklarını söyledi. Takla atan otomobil çekici yardımıyla otoparka çekildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Takla atan aracın ve anbulanstan görüntü
Takla atana araç tan çıkanlardan görüntü
Olay yerınden görüntü
Polisin takla atan sahıslara alkol kontrolü görüntüsü
Haber: Süleyman EKİN - Kamera : Emrah GÜL/ ANTALYA
=================================================
9 yıl önce Çağdaş Gemik'i vuran polise 13 yıl hapis onandı
ANTALYA'da, 9 yıl önce 'dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle 18 yaşındaki Çağdaş Gemik'i tabancayla ateş ederek ölümüne neden olan polis memuru Mehmet Ergin'e dördüncü yargılamada verilen 13 yıl 4 ay hapis cezası, Yargıtay'ca onandı.
Polis memuru Mehmet Ergin, 28 Ekim 2008 günü motosikletle devriye görevindeyken 'dur' ihtarına uymayan ve motosikletle kaçan 18 yaşındaki Çağdaş Gemik'i ensesinden tek kurşunla vurdu. Gemik'in ölümüyle ilgili Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Mehmet Ergin'e 16 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, suçun niteliğinde yanılgıya düşüldüğü gerekçesiyle kararı bozdu, sanığın 'yaralama sonucu ölüme neden olmak' suçundan yargılanması gerektiğine hükmetti.
MAHKEME YARGITAY'A DİRENDİ
Bozma kararının ardından yerel mahkeme, polis Mehmet Ergin hakkında verdiği 'olası kastla adam öldürme' kararında direndi. Mahkeme, Yargıtay'ın 'sanığın kaçan maktulü durdurmak için hayati bölgelerini hedef alarak ateş ettiğini gösteren kesin ve yeterli kanıt bulunamadığı şeklindeki' gerekçesini kabul etmenin mümkün olmadığını belirtti.
YARGITAY CEZA GENEL KURULU KARARI BOZDU
Direnme kararının ardından dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun gündemine geldi. Dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Kurulu, yerel mahkemenin polis memuru Ergin'e 'olası kastla adam öldürme' suçundan verdiği hapis cezasını bozdu. İkinci kez bozulan ve 2012 yılının Aralık ayında davayı tekrar gören yerel mahkeme, 'suçun işleniş biçimi ve suç işlemede kullanılan araç ve yöntemleri' göz önünde bulundurarak, bu kez 'yaralama sonucu ölüme neden olmak' suçundan sanığın alt sınırdan sanığın 12 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Sanığın mahkemedeki olumlu hal ve tavrı nedeniyle ceza 10 yıla düşürüldü. Ergin, hapiste geçirdiği süre göz önüne alınarak tahliye edildi.
Yeniden temyiz süreci başlayan davada aynı daire, bu kez eksik ceza tayini nedeniyle yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay kararında Çağdaş Gemik'in kaçmasının suç teşkil etmediği, polise yönelik herhangi bir direnme eylemi içinde bulunmadığı, Gemik'in açık kimlik ve adres bilgilerine her an ulaşılabilmesinin olanaklı olduğu, aynı zamanda motosikletin telsiz irtibatıyla durdurulabilme olasılığının bulunduğu gerekçeleriyle yakalanmasının mümkün olduğu belirtildi.
Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu uyarınca polisin silah kullanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığını belirten Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, Türk Ceza Kanunu'nun 'kasten yaralamayı' düzenleyen 87'nci maddesi uyarınca alt sınırdan değil, üst sınır 16 yıldan ceza uygulanması gerektiğini belirterek, yerel mahkemenin kararını yeniden bozdu.
Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi Yargıtay'ın bozma kararına uyarak, polis memuru Mehmet Ergin'i 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçunun üst sınırından 16 yıl hapis cezasına mahkum etti, ardından bu cezasını takdir yetkisini kullanarak 13 yıl 4 ay hapis cezasına düşürdü.
Dosyaya bir kez daha bakan Yargıtay, Mehmet Ergin hakkındaki 13 yıl 4 ay hapis cezasını onadı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
(15 TEMMUZ 2014)
--------------
Slogan atan grubun görüntüsü
Dövizlerden görüntü
Basın açıklamasının okunması
Çağdaş Gemik'in babasının slogan atarken görüntüsü
Babanın Çağdaş Gemik'in resmini gösterirken görüntüsü
Adliye dış plan görüntü
HABER: Mustafa KOZAK-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)
========================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?