Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türkiye'yi terör meselesinden kurtarmış bir halde gençlere bırakmak istediklerini söyledi. Bakan Kılıç, "Bu yangını söndürebileceğimize inanıyoruz. Çözebileceğimize inanıyoruz." dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen 81 il ve 20 farklı ülke üniversitelerinden gençleri bir araya geldiği "Genç Türkiye Zirvesi" Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde başladı. Zirveye Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Zirve Koordinatörü Muhammed Atila Sevim'in aralarında bulunduğu üniversite ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de aralarından bulunduğu çok sayıda öğrenci katıldı. TERÖRÜN BEDELİNİ GENÇLER ÖDEDİ
Zirvenin açılışında konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türkiye'yi terör meselesinden kurtarmış bir halde gençlere bırakmak istediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Böyle geldi böyle gider, diyemeyiz. Siz doğduğunuzda bu ülkede şehit cenazeleri vardı. 20'li yaşlara geldiniz halen bu ülkede şehit cenazeleri var. Bizim hedefimiz size ve gelecek yıllarda ve sizin çocuklarınıza bir daha şehit cenazesi göstermemektir. Anaların yüreğini kor ateşe çeviren bu yangını söndürmekte kararlıyız, istekliyiz, irademiz sağlam. Bu yangını söndürebileceğimize inanıyoruz. Çözebileceğimize inanıyoruz. Terörün bedelini gençler ödedi. Genç bedenler ödedi. İşsiz kalan, hayatını kaybeden gençler, toprağından, köyünden, hayvanlarından koparılan gençler Doğu'da ve Batı'da. Aile kuramayan gençler, suçu itilen, madde bağımlısı olan, suç örgütlerinin kucağına itilen gençler, hayatı karartılan gençler, terör mücadeleye ayrılan yüz milyarlarca dolarlık kaynaklar yüzünden milli geliri biraz daha artabilecekken eksik kalan gençler, o nedenle bu meseleyi ve çözüm sürecini en iyi anlayacak olan sizlersiniz. Siz sürece vaziyet edeceksiniz. Mademki en büyük bedeli gençler ödedi. Bu sağladığımız gün bambaşka bir Türkiye'de yaşıyor olacağız. 19 Mayıs Atatürk'ü anma Gençlik ve Spor Bayramı daha nice bayramlar yaşanacak bu topraklarda. Her siyaseti benimserseniz benimseyin. Dört kelimeden ibaret bir değeri kelimeyi yitirmediğimiz takdirde hepimiz bu yolu yürümeye bugün dün olduğundan daha kararlıyız. O da açık ve nettir. Tek vatan, Tek devlet, Tek bayrak, tek milletiz."
Bakan Kılıç, "Eskiden hep arka arkaya kara haberler alan, karanlık gündemlerden bir türlü kurtulup da kabusundan uyanamayan ve güzel hayaller kuramayan bir ülkeyken bu gün mutlu insanların ülkesi olma yolunda dev adımlar atan toplumlar haline geldik. Zaman zaman yaşanan olumsuzluklara rağmen, kendi birikimlerimizi hayata katarak, kendi heyecanlarımızı sürekli yenileyip çoğaltarak geleceği inşa etme sürecimize devam ediyoruz" dedi.
BÜYÜK DEVLET OLUNACAKSA BÖYLE OLUNACAK
Reyhanlı'da meydana gelen patlamalara değinen Bakan Suat Kılıç, "Türkiye derinden sarsıldı. Sınır boyundaki Reyhanlı'da yaşanan bu hadise Türkiye'nin dış politikasını da, iç politikasını da, güvenlik politikasını da derinden etkiledi. Ama biz biliyoruz ki, 1000 yıldır yaklaşık yaşadığımıız bu coğrafyada bedelsiz barınmanın imkanı yoktur. Bugün dışarıdan bakanların bizi yadırgamalarını bir açıdan anlayabiliriz. Ama içerden bakanların Türkiye'nin Suriye politikasını anlayamamalarını anlamamız mümkün değil. Kimse de bizden bunu beklememelidir. Suriye Türkiye'nin 910 kilometrelik sınır komşusudur. Buradan şuraya değil, iki adım mesafe değil. Tam 910 kilometre. Bu hadiselere bizim duyarsız kalmamız mümkün değil. Büyük devlet olunacaksa böyle olunacak" diye konuştu.
TÜRK BAŞBAKANI DEĞİL DÜNYA'NIN SORUNLARINA DUYARLI BİR DEVLET ADAMI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştirdiği ABD ziyaretine de değinen Bakan Suat Kılıç, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve heyetinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki karşılanma düzeyini gördünüz. Eğer Türkiye'nin Başbakanı, Amerika Birleşik Devletleri'nde, Amerikan Başkanı ile saatler süren görüşmesini sadece Türkiye'nin iç dinamikleri üzerine kurgulamış olsaydı emin olun yeni nesil gençler olarak bundan dolayı üzülmemiz, hüzünlenmemiz gerekirdi. Eğer yaklaşık dört saat süren görüşmenin önemli bir bölümünü küresel sorunlar, diplomatik sorunlar, uluslararası toplumun genel problemleri ilgilendiriyorsa, demek ki o masada iki dünya lideri var demektir. Sadece lokal 15 dakikalık bir görüşmeyle geçiştirilen bir Türk Başbakanı değil. Dünya'nın sorunlarına duyarlı bir devlet adamı. Küresel meselelere duyarlı bir devlet yapısı " dedi.
YENİ NESİLLER KAFAYI KUMA GÖMEREK YENİ DÜNYAYI DİZAYN EDEMEZ
Salonu dolduran öğrencilerin farklı ideoloji, farklı siyasi görüş, farklı inançta olabileceğini dile getiren Bakan Kılıç, şöyle konuştu:
"Hayata farklı pencerelerden bakabilirsiniz. Farklı siyasal kesimlerde temsil imkanı bulmuş da olabilirsiniz. Farklı siyasal yapılar altında aktif olarak çalışanlarınız da bulunuyor olabilir aramızda. Az evvelki videoda geçtiği gibi tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet. Bu dört değeri ortak hedef haline getirebildiysek birlikte bir gelecek planlaması yapabilecek durumdayız, demektir. Bu ülke, toplum geçmişinden bugüne hiçbir zaman bir demir perde ülkesi olmadı. Hiçbir zaman kapalı kapılar ardına tıkılıp kalmadı. Hiçbir zaman kendi gündemiyle boğuşurken dünyayı unutan bir millet olmadı. Zaman zaman buna zorlandık. Hedefleri ufaltmaya zorlandık. Dünyaya kayıtsız kalmaya zorlandık. Gözlerimizi dünyadaki gelişmeleri kapamaya zorlandık. Ama devekuşu örneğini vereceğim. Devekuşunun kafayı kuma gömmesi güneşin doğduğu gerçeğini değiştirmiyor. Sadece kendine gündüzü gece ediyor. Yeni nesiller kafayı kuma gömerek yeni dünyayı dizayn edemez."
BÖLÜNME PARANOYASIYLA BÜYÜK MİLLET OLMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR
Türkiye'de nüfusun yüzde 50'sinin 30 yaş altında olduğunu ifade eden Bakan Kılıç, gençlerin hayal etmenin ötesinde 2023 yılında bu hedefleri gerçekleştiren makamlarda bulunma şansını yakalayacaklarını vurguladı.
Anadolu'da birliğin bin yıl önce tesis edildiğini ancak bu birlikten huzursuzluk duyanların Ortadoğu'yu cetvelle böldüğü gibi bu birlik duygusunu parçalamaya çalıştığını beliren Kılıç, "Paranoyak olmaya gerek yok. Korkuyla, kaygıyla büyük toplum inşa etmemiz mümkün değil. Büyük olduğumuza inanıyorsak önce korkulardan kurtulmamız lazım. Kuvvetli olduğumuza inanıyorsak önce kaygıları bir kenara bırakmamız lazım. Bölünme paronayısıyla, yıkılma kaygısıyla, 'her an bizi parçalayabililer' endişesiyle ne büyük millet olmak, ne büyük devlet olup küresel sorunlarda insiyatif kullanabilmek mümkün değildir. Önce korkularımızdan kurtulacağız, sonra kaygısız olmaya gayret edeceğiz, sonra geleceğin büyük hayallerinden koşmayacağız, koşarken aynı zamanda çalışacağız. Şunu bilin, hayal ettiğiniz her şeyin gerçekleştirilebilme oranı, ihtimali hayli yüksektir" dedi.
"BİR ÇAKIL TAŞINI BİLE VERMEYİZ" LAFININ BOŞLUĞUNU HİSSETMİYORMUYUZ?
"Ankara'dan sloganlarla konuşmak kolay. Ama kolay olduğu kadar da boş aslında" diyen Bakan Kılıç, "Yerinden konuşmak, görmek, gitmek, öğrenmek hissetmek lazım, duygudaş olmak lazım. Diyarbakır'da Diyarbakırlıyla duygudaş olmadan bir çakıl taşından Ankara'da bahsetmenin bir anlamı yok. Siz Diyarbakır'ın Anadolu'da İslam inancını benimseyen ilk şehir olduğunu biliyormu sunuz? Diyarbakır'ın Hz. Ömer döneminde fethedilen bir şehir olduğunu biliyor musunuz?, Diyarbakır'ın 9 peygambere mekan olduğunu, Diyarbakır'da 540 sahabe kabrinin bulunduğunu, Diyarbakır'ın Bursa gibi Osmanlı, Konya gibi, Sivas gibi, Erzurum gibi buram buram Selçuklu koktuğunu ve o dönemin mimari şaheserlerini bünyesinde barındırdığını biliyor musunuz? Bilmiyorsanız bilmiş olun, öğrenmiş olun. Şimdi meseleye buradan baktığınız zaman 'bir çakıl taşını bile vermeyiz' lafının anlamsızlığı, boşluğunu daha iyi hissetmiyor muyuz." dedi.
Hayal etmenin bir bedeli olmadığını ancak bu topraklarda yaşamanın bir bedelinin olduğunu söyleyen Kılıç, şöyle devam etti:
"Reyhanlı bu bedelin bir yansımasıdır. Terör belası bu bedelin bir yansımasıdır. Zaman zaman canımızı sıkan hadiseler bu bedelin bir yansımasıdır. Ama biz bedeline rağmen, Gazze'ye Somali'ye, Etyopya'ya, Myanmar'a duyarsız kalamayız. Bu ülkede milliyetçi, cumhuriyetçi söylemlerle siyaset yapanlar. Yüz küsür yıl önce Myanmar'da inşa edilmiş bir şehitliğimizin olduğundan bihaber hareket ediyorlar. Daha Cumhuriyetimiz kurulmadan evvel daha Osmanlı İmparatorluğu tümden yıkılmadan Myanmar'da şehitliği, Şam'da şehitliği olan bir milletiz biz. Boşuna mı gittik oralara. Bugün oralara kayıtsız kalmamızı isteyenlerin yarın kayıtsız kalmamızı isteyecekleri başka şeyler olacak ki, onlara rıza göstermemiz göz yummamız mümkün değil. Her millet tarihindeki büyük olaylarla var. Biz bugün savaş odaklı bir toplum inşa etmenin bir gayreti içinde değiliz. Biz geçmişte yaşanan büyük zaferler ve savaşlar üzerinden bu coğrafyanın kıymetini anlayan nesiller olsun istiyoruz."
Uluslararası derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesine değinen Bakan Suat Kılıç, "Türkiye Dünya'nın yatırım cenneti olarak ilan ediliyor. Bu bizim açımızdan büyük bir mutluluk sevgili gençler. Milli gelirimiz 3 bin dolardı 10 yılda 10 bin doları aştı. Bugün sadece, Gençlik ve Spor Bakanlığı 3 milyon üniversite öğrencisinin 1 milyon 304 binine ayda 280 lira burs yada kredi veriyor. Geçen yaz İngiliz hükümeti yüksek öğrenim harçlarını 3 katına kadar arttırdı. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti yüksek öğrenim harçlarını tümden kaldırdı. Nereden nereye geldik. Eğitimde, sağlıkta altyapıda üst yapıda tarihi hamleler yapıyoruz" dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'a konuşmasının adından YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek tarafından plaket ve hediye takdim edildi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç: Terörün Bedelini Gençler Ödedi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?