İzmir'de Olanlara Kocaoğlu'nun İsyanı - Son Dakika
Güncel

İzmir'de Olanlara Kocaoğlu'nun İsyanı

İzmir\'de Olanlara Kocaoğlu\'nun İsyanı

Başkan Aziz Kocaoğlu, belediyeye yapılan operasyon, Başsavcı'nın açıklamaları, Bakanlıklara bağlı Müsteşarlık ve Genel Müdürlerin İzmir ve kendisine yönelik tavırları hakkında sert açıklamalar yaptı.

26.11.2011 16:56

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyeye yapılan operasyon, Başsavcı'nın açıklamaları, Bakanlıklara bağlı Müsteşarlık ve Genel Müdürlerin İzmir ve kendisine yönelik tavırları hakkında sert açıklamalar yaptı. Kocaoğlu, Özel Kalem Müdürü'nün gözaltına alınmasının tek anlamının "Kapına geldim. Seni istiyorum" demek olduğunu söyledi. Belediyedeki denetim baskısını da anlatan Kocaoğlu, 'Bizi teftiş etmek için gönderilen vergi denetmenlerinin stajyer olduğundan bile şüpheliyim. 52 çocuk veya kişi, kurt sürüsünün sürüye dalması gibi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerine daldılar" dedi.

Büyükşehir Belediyesi'ne polis tarafından 44 kişinin gözaltına alındığı, daha sonra 33'nün serbest kaldığı operasyona gösterilen tepki CHP örgütlerini ve belediye başkanlarını birbirine kenetledi. Torbalı'da İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan 13 milyon liralık kanalizasyon yatırımı temel atma töreni mitinge dönüştü. Torbalı Belediyesi arkasındaki pazar yeri alanında yapılan törene CHP Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, Alattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Hülya Güven, İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, CHP'li İzmir ilçe belediye başkanlarının tamamına yakını ve 3 bin İzmirli katıldı. Törene katılanlar 'İzmir halkı başkanın yanında', 'Adalet istiyoruz', 'Adalet bir gün herkese lazım olacak', 'Gözaltı ve tutuklamalara son', 'Bir memlekette, namuslular namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memlekette kurtuluş yoktur' yazılı pankartlar açtı.

2009'DA OYUNA GELMEDİM

Aziz Kocaoğlu, 'İzmir Aziz'dir Aziz kalacak' sloganlarıyla çıktığı kürsüye, ilçe belediye başkanlarını da davet etti. Eğitim, iş hayatı ve siyaset yaşamını anlatan Kocaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na eski Başkan Ahmet Piriştina'nın ani ölümünden sonra önce CHP Grubu, daha sonra da Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından seçildiğini söyledi.

2009 seçimlerinde iktidar partisinin, Büyükşehir Belediyesi'nin en yüksek makamlarına kadar kişiliğini tahrik edip kavga ettirmeye 'Bak belediye başkanı kavga ediyor. Biz bu nedenle hizmet getiremiyoruzö demeye çalıştığını belirten Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oyuna gelmedim. İzmirli de nasıl çalıştığımızı gördü. 30 ilçenin 28'ni CHP kazandı. İlçe belediye başkanlarıyla birlikte çalışmaya aynı istek, şevk ve daha büyük sorumlukla devam ettik. 2011 Genel Seçim sürecine yaklaşırken ise 2 Mayıs sabahı İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerine baskın, operasyon yapıldı. Başta okul arkadaşım olan Genel Sekreter Pervin Şenel Genç olmak üzere bürokratlar gözaltına alındı."

Genel Sekreter Pervin Genç'in tutuklanıncaya kadar kendisini bir anne gibi, abla gibi koruduğunu, tüm evrakı imzalamadan önce kontrolünden geçirdiğini dile getiren Kocaoğlu, 'Bu arkadaşımız 210 gündür Bergama Cezavi'nde yatıyor. Birinci sınıf devlet memuru, Büyükşehir Belediyesi'nde başkandan sonraki en büyük yetkilidir. Bu devlete namusuyla şerefiyle onuruyla 38 sene hizmet etmiş bir kardeşiniz" dedi.

Operasyonlarda gözaltına alınan bürokratlarıyla ilgili bilgiler veren Kocaoğlu, cezaevine girdiğinde 11 aylık olan kızının Satın Alma Daire Başkanı Serpil Keskin'i 6 ay sonra salıverildiğinde anne olarak kabul etmediğini söyledi. Bu sürede kendisine bakan teyzesine alışan çocuğun halen annesini kabul etme sürecinin sürdüğünü belirten Kocaoğlu, 'Bu 11 aylık çocuğun suçu neydi" diye sordu.

ÇİFTÇİ MERCAN'I, EMEKLİ ALBAY BAYRAM YANLIŞLIKLA ALMIŞLAR

Kocaoğlu polisin yanlış gözaltılar da yaptığını belirterek "Seferihisar Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Ercan diye bir çiftçi vatandaşı Hüseyin Mercan'ı getirmişler. Mercan diyor ki 'Benim banka borcum yok. Ödedim. Bir inek bir de traktörüm var' diyor. Adam zorlukla derdini anlatınca bıraktılar. ESHOT'ta bir sene önce emekli olan Rafet Bayram diye de emekli bir Albay'ı alıyorlar. Balyoz, Ergenekon diye kanıksayan adam da gidiyor. 'Sen niye geldin' diye sorunca savcı, alıp getirdiklerini söylüyor. ESHOT'tan emekli Rafet Bayram ise saat 16.30'de gidince 'sen niye geç kaldın' diye sormuşlar" dedi.

Başkan olduğu dönemde Etüd Proje Daire Başkanı olan Işık Çelikoğlu'nun daha sonra Satın Alma Daire Başkanı ve Raylı Sistem Daire Başkanlığı görevlerini yaptığını belirten Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sağlık durumu bozuk. Aliağa- Menderes banliyö sistemi bitene kadar çalıştı. Daha sonra emekli olmak için izin istedi. Emekli oldu. 2 mayıs sabahı operasyonundan sonra Serpil Keskin tutuklanınca, Satın Alma Daire Başkanlığı'na gönüllü çalışmak istediğini belirterek gelip oturdu. Hata yapılmasını önleyeceğini söyledi. Toplam 25 yıl çalıştığı belediyenin namusunun kendi namusu şerefi olduğunu söyledi."

BAŞSAVCI'YA YÖNELİK KONUŞTU

Özel Kalem Müdürü Levent İşler'in kendisine üst düzey yöneticilerden gelen kapalı bir zarfı verdiği için gözaltına alındığını belirten Aziz Kocaoğlu şunları anlattı:

"Herkese Genel Başkan'a, Müsteşara evrak kapalı zarfla gider. Savcının gönderdiği evrakı mübaşir adliye koridorlarında bağıra bağıra okuyarak mı Başsavcı'ya gönderiyor. Bunun tek bir anlamı var. 'Kapıya dayandım. Son kapıyla, senin kapına geldim. Seni istiyorum' diyor. Çok acı. Bakın arkadaşlar, ben göreve başladığımdan 1 yıl sonra buraya bir Başsavcı geldi. Bursa'dan geldi sanıyorum. Tam 6.5 yıl burada görev yaptı. İki ay öncesine kadar siz o Başsavcı'nın adını biliyor musunuz? Basına açıklama yaptığını, biliyor musunuz? İleri geri konuştuğunu duydunuz mu? Bilmiyorsunuz, duymadınız. Çünkü savcı konuşmaz. İddia makamıdır. Dosya hazırlar. Ancak salı sabahı operasyon oldu. Çarşamba günü yazılı açıklama Sayın Başsavcı Bey'den geldi. Başsavcı'dan bilmem ne gazetesine röportaj. Perşembe bir açıklama daha. 'Geliyorum 300 kişiyi daha gözaltına alacağım, şaibe var. Deliller kesin' diyor. Bu çok tehlikeli bir süreç. Benim ne başsavcı ne de hakimle işim oldu. Aç yatabilirsiniz, yarı tok yatabilirsiniz, işsiz kalabilirsiniz ama adaletsiz yaşayamazsınız. Eğer bir devlette bir millette adalet sarsılıyorsa, adalet gemisi su alıyorsa o devlette bir problem var demektir. Adalet sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi, sadece İzmirliler, siyasiler, bürokratlara lazım değil. İsim benzerliğinden evden yaka paça getirilen çiftçiye, albaya da lazım, hepimizi lazım adalet. ve adalet mülkün temelidir."

KURT GİBİ DALDILAR

Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşları teftiş etmek için gönderilen vergi kontrollerinin stajyer olduklarından bile şüpheli olduğunu söyledi. Kocaoğlu, "Bizi teftiş etmek için gönderilen vergi denetmenlerinin stajyer olduğundan bile şüpheliyim. 52 çocuk veya kişi kurt sürüsünün sürüye dalması gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerine daldılar" dedi.

Kocaoğlu, birilerinin basında ilk operasyonun seçim öncesi olması nedeniyle ikincisinin de 'Başkan Paris'teydi' gerekçesiyle zamanlamasının iyi olmadığı konusunda açıklamalar yaptığını söyledi. Operasyonun zamanlamasının değil kökten yanlış olduğunu belirten Kocaoğlu, başka Büyükşehir Belediyelerine de İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma açtığını vergi kontrolörü, Sayıştay, mülkiye müfettişi gittiğini örneğini veren birilerinin 'Niye gocunuyorsun' diye sorduğunu söyledi. Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gocunmuyorum. Devleti, müfettişin bilirkişinin görevini biliyorum. Bugüne kadar belediyecilik tarihinde bir müfettiş raporuna dayanarak operasyon yapılarak üst düzey bürokratlar hangi belediyede toplandı' Toplandınız da ne buldunuz? Biz soruşturmaya incelemeye karşı değiliz. Biz çete statüsüne sokulan, özel yetkili savcılar ve özel yetkili mahkemeler tarafından yapılan eyleme, haksızlığa, adaletin çiğnenmesine karşıyız."

"PARİS'TE BENİ KONUŞTURMAYACAKLARDI"

Aziz Kocaoğlu, en çarpıcı açıklamalarından birini de EXPO'yla ilgili yaptı. Kendisinin operasyon nedeniyle dönmese bile Paris'te konuşturulmayacağını belirten Kocaoğlu, "Diyorlar ki 'Başkan Paris'te sunum yapacaktı. Niye döndü'. Paris'te 4 rakibimiz ve İzmir sunum yaptı. Bu tür organizasyonlar kente verilir. Bu organizasyon lideri o kentin seçtiği belediye başkanıdır. Dünya alem 200 devlet bunu böyle bilir. Geçen sefer de, 2015'de sunumu ben yaptım. Bu sene allem kallem oldu. Ben Paris'te olsam da kürsüye çıkamayacaktım. Programda yoktu. Bakan gelse Bakan ya da Vali konuşacaktı. Ben konuşturulmayacaktım. Dört ülkenin belediye başkanı konuştu. Kentini anlattı. Ben orada olsaydım da konuşturulmayacaktım. Organizasyonun başı kalksın, 'Hayır Aziz Kocaoğlu konuşturulacaktı' derse nam olsun diye kendimi asacağım" dedi.

PİNPON GİBİ BENİMLE OYNADILAR

Zaman zaman sinirlenerek ses tonunu yükselten, zaman zaman duygusallaşan Kocaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı 7.5 yıl boyunca kenti kalkındırmak için çalıştığını belirten Kocaoğlu, "7.5 yıldır da benimle nasıl pinpon gibi oynandığını biliyorum. Beni kabul etmeyen, gördüğünde suratını ekşiten, 'Nerden geldi bu adam' diyenler var. Hazine Müşteşarı İsmail Çanakçı'yı seçimden bu yana telefonla arıyorum. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Üçüncü büyük kentin başkanıyım. Ben neyim vatan haini miyim? Benim telefonumu açmıyorsun, randevu vermiyorsun? Sen kimsin" dedi.

KARAYOLLARI'NI ELEŞTİRDİ

Kocaoğlu Uçanyol konusunda pojeyi tamamlayıp yapım ihalesine çıktıktan sonra Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 'Bir buraya tünel yapacağızö diye ortaya çıktığını söyledi. İhaleye çıktıklarını, tüneli bu projeye eklemelerini söylediğinde kabul edilmediğin belirten Kocaoğlu, şöyle dedi:

"O zaman projenin bu ayağını yapmalarını istedik. 'Tamam düşünelim' dediler. Benim ihaleyi yasal olarak iptal etmem için Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 'Tünelle çakıştı bu projeyi ben yapacağım' diye yazılı belge vermesi gerekir. Bu gerekçe gelmedi. Bu arada 1998 yılından bu yana Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olan Yeşildere Caddesi Büyükşehir Belediyesi Uçanyol ihalesine çıktığı dönemde Bakan kararıyla Büyükşehir Belediyesi'nden alındı, Karayolları kontrolüne geçti. Bunun anlamı şudur: 'Sen bu ihalede diretirsen, ben sana çivi çaktırmam, projeni yaptırmam. Buca ve İzmir'e hizmet ettirmem."

Örneklere devam eden Kocaoğlu, bir hafta önce Yeni Girne Bulvarı'na bağlanacak 35 metrelik yolun yapılacak köprüye kadar olan bölümünü trafiğe açtıklarını ancak Karayolları'nın bu kez de yolun Yeni Girne'ye bağlantı noktasını barikatla kapattığını söyledi. UKOME kararı olan yolun kapatılmasının gerekçesinin ise karayoluna çıkması olduğunu dile getiren Kocaoğlu, 'Yolu göğe mi çıkaracağız, tabi ki karayoluna bağlanacak" dedi.

İDDİANAME BEKLENMEDEN SALINSINLAR

Hiçbir kurum ve kuruluşun İzmir Büyükşehir Belediyesi kadar lime lime delik deşik edilmediğini, aranmadığını, sorgulanmadığını belirten Kocaoğlu, "Ne buldum kardeşim. Buradan herkes sesleniyorum. Çete, dün akşam bitti. Mahkemenin iki gün üst üste aldığı kararlarla Büyükşehir Belediyesi'nde çete olmadığı mahkeme kararına, hakim kararına bağlandı. Bir tek dileğim var. Özellikle en son tutuklananlar arasında yer alan evrak memuru olan Pınar, Tülay ve Cengiz'in iddianameyi beklemeden avukatların itirazlarından sonra salınmasıdır. Sendikacı arkadaşların da itirazdan sonra en kısa sürede serbest bırakılması gerekmektedir. İddianameye de gerek yok. Çünkü çete yoktur. Hatası olan cezasını çeker. Tutuklamayı gerektirecek çete örgütü yoktur" dedi.

ARTIK SESSİZ KALMAYACAĞIM

Kocaoğlu kendisine yapılanların İzmirlilere yapılan haksızlık olduğunu bu nedenle artık sessiz kalmayacağını, anında İzmirlilerle paylaşacağını açıkladı. Kocaoğlu şunları söyledi:

"Susmak yok, cevap vermemek yok, sineye çekmek yok. 7.5 yıl sineye çektim, daha da çekmeyeceğim. Biz haklıyız, doğruyuz, dürüstüz, çalışkanız, onurluyuz ve mücadele etmeyi biliriz. Bizim veremeyecek hesabımız yok. Zeten bulsaydınız şimdiye kadar kullanmıştınız. Beni başkalarıyla karıştırmayın. Bana çete muamelesi yapamazsın. Gücün vardır. Gücünle elinden geleni yaparsın. Ama İzmirlinin vicdanında Türkiye'nin vicdanında beni mahkum edemezsin. Sen mahkum etsen, zihniyetin mahkum etse İzmirli ve Türkiye Cumhuriyeti beni mahkum etmeyecektir. Siyasi partisi, etnik kökeni, mezhebi ne olursa olsun İzmirlileri adalet istemeye çağırıyorum. Sadece adalet istiyoruz."

Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur da Büyükşehir Belediyesi'nin ilçe belediyeler büyük katkı yaptığını, sadece Torbalı'ya 46 milyon liralıkk yatırımda bulunduğunu söyledi.

Konuşmaların ardından Kocaoğlu, milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları kanalizasyon ve içme suyu altyapı yatırımın temelini attı.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel İzmir'de Olanlara Kocaoğlu'nun İsyanı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement