Manisa - CHP'li Özel Hem Cumhurbaşkanına Hem de Başbakana Yüklendi

CHP'li Özel hem Cumhurbaşkanına hem de Başbakana yüklendi

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partisinin Yunusemre İlçe Başkanlığı'nda gerçekleştirilen bayramlaşma programında vatandaşlığa geçirilmek istenen Suriyeliler üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, maden faciasının yaşandığı Soma'yı hatırlatıp Başbakan Binali Yıldırım'a yüklendi.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partisinin Yunusemre İlçe Başkanlığı'nda bayramlaşmaya katıldı. CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, İl Başkanı Halil Tokul ile il, ilçe yöneticileri ve partililerin katıldığı program sonrası Özel, açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'a yüklendi.

SURİYELİLERE VATANDAŞLIK KONUSU

Her gün bir başka tartışmayla zihinleri bulandırmaya çalışanların bulunduğunu söyleyen Özel, "Bayram üstü en önemli tartışma, gittiğimiz her yerde bize en çok sorulan soru Cumhurbaşkanı tarafından ortaya atılan ülkedeki sığınmacılara vatandaşlık verilmesi konusu. Aslında uluslararası hukuk açısından şu anda ülkede geçici koruma statüsünde olan Suriyeli sığınmacılar var. Burada Türkiye'nin uluslararası bir tezi var. Tezimiz şu: Bu yakın tarihin en büyük göç dalgasıdır. Bu yakın tarihin en büyük insanlık dramlarından bir tanesidir. Bu yük insanlığın yüküdür. Sığınmacıların sorunlarını dünyadaki gücü kuvveti yerinde bütün ülkelerle; başta Amerika'yla, Kanada'yla dünyada Avrupa dışındaki bütün güçlü ekonomilerle, sonra Avrupa Birliği'nin bütün üyeleriyle birlikte çözmek ve yüklenmek zorundayız. Türkiye'deki sığınmacı sorunu, Türkiye'nin sorunu değildir. Başta Avrupa'nın ama bütün dünyanın sorunudur. Türkiye'nin sınır sorunu sadece Türkiye'nin sınır sorunu değildir. Bütün dünya için güvenlik sorunudur. Türkiye sınırında çeşitli güçlerin ve maalesef Türkiye'yle ilgili çeşitli hesaplar, rejim değişikliği hesapları yapanların güçlendirip palazlandırdıkları terör örgütü mensuplarının cirit atması, bütün dünyanın güvenlik sorunudur. Bu sadece; Ankara'nın, İstanbul'un değil; Madrid'in de, Hamburg'un da, Köln'ün de, Washington'un da, New York'un da, Londra'nın da güvenlik sorunudur. Bu ulusal tezimizi zaafiyete uğratacak hiçbir şey konuşmamak gerekir. Birleşmiş Milletler devreye girmeli, dünyadaki tüm uluslararası örgütler bir araya gelmeli, bu yük hep beraber ortadan kaldırılmalıdır. Siz böyle bir süreçte 'Biz bunlara vatandaşlık vereceğiz' derseniz, ulusal tezinizi terk etmiş, 'Bu yükü ben tek başıma üstleniyorum' demiş, kendi ufacık siyasi hesaplarınız için Türkiye'nin ulusal tezine zarar vermiş olursunuz" dedi.

"OY VE BAŞKANLIK HAYALİ"

Türkiye'de bir sığınmacının nasıl vatandaş olacağının kurallarının belli olduğunu belirten Özel, "Beş yıllık bekleme süresi vardır. O süreye de şu anki geçici sığınmacı, geçici koruma statüsündeki sığınmacıların geçirdiği süreler dahil değildir. O yüzden bugün bir Suriyeli sığınmacı vatandaş olmaya karar verdiğinde, en az 5 yıllık bir bekleme süresine ve uzun bir prosedüre tabidir. Oysa Türkiye uluslararası örgütlerden, bu sığınmacıların bütün dünyada eşit paylaşılması, bu yükün birlikte kaldırılmasını, en önemlisi de Suriye'de barışın sağlanmasını, bu sığınmacılara, bu misafirlere Suriye'ye dönme şansı hakkı tanınmasını biz hep söylüyoruz. Bunun özendirilmesini ifade etmek zorundadır. Siz Suriyeli sığınmacılara şunu söyleyebilirsiniz: 'Suriye'de barış oldu, artık ülkenize dönünüz. Ama çocuklarınız istediği zaman Türkiye'ye gelip okuyabilirler. Siz Türkiye'ye istediğiniz zaman turist vizesiyle gelip özel şartlarda tatil yapabilirsiniz. Türkiye'nin ulusal ölçekteki üzerinde olan her türlü imkandan ve uluslararası itibarından yararlanabilirsiniz. Özel vize özel statü verilebilir. Ama Suriyeli sığınmacıların Suriye'ye dönmeleri, kendi vatanlarında yaşamaları esastır. Suriyeli sığınmacılara, Türkiye'de vatandaşlık teklif etmek; kendi başkanlık hesabı, kendi siyasi hesapları, Türkiye'de tükenen itibarını yurtdışından ithal edeceği yurttaşlar ve seçmenlerle kazanmaya çalışan, hastalıklı bir kafanın hayalperest siyasi emellerinden başka bir şey değil. Suriyeli kadınlar parklarda, yaşlı kadınlar parklarda sürünürken, Suriyeli 6 yaşında çocuklar otoyollarda, çevre yollarında kırmızı ışıklarda dilenirken, Suriyeli bebeler Ege Denizi'nde boğulurken sesini çıkarmayan, parmağını kıpırdatmayan bir zihniyet bugün gelmiş; vatandaşlık diyerek, bir nüfus cüzdanı üzerinden sorunu çözecek. Nüfus cüzdanı Aylan bebeği boğulmaktan, anaları, kardeşleri dilenmekten, parklarda aç yatmaktan kurtarmaz. Nüfus cüzdanı sadece sana bir miktar oy ve başkanlık hayalinin devamını sağlar" dedi.

"ADAMIN GİTMEYE YÜZÜ OLMALI"

Konuşmasında bu kez Başbakan Binali Yıldırım'a yüklenen Özel, "Bugün Başbakan Binali Yıldırım'ın İzmir'deki bir bayramlaşmadan sonra Manisa'ya gelerek, Soma'daki maden şehitliğini ziyaret etmesi bekleniyor. AKP örgütünde ve Manisa bürokrasisinde tatlı bir telaş var. Elbette bir başbakanın memleketimizi ziyareti memleketimiz için memnuniyet vericidir. Ev sahipliği çerçevesinde yaklaşılır ama gidilen yere gitmeye yüzü olacak bir adamın. Soma'da bugün işten çıkarılmış 2 bin 800 madenci, hayatını kaybetmiş madencilerin Soma'da kalan aileleri, yakınları ve bugün Soma'daki 15 bin madenci bayram yapamıyorsa sizin bayramda Soma'ya gitmeye yüzünüz olmaz. Binali beye peşinen söyleyelim. Gerçi geçmişteki hükümetlerde yetkili bir bakandı ama bugün başbakan. Soma'ya gitmek demek, Soma'yı ziyaret etmek demek, Soma'yı anlamak demek. Soma'ya bir şeyler yapmak demek. Oradaki parlak taşların başında Fatiha okuyup da ajanslara gazetelere poz vermek demek değildir" dedi.

Soma'da işten çıkarılan işçiler üzerinden Başbakan Yıldırım'a yüklenmeyi sürdüren Özel şöyle devam etti:

" Türk İş'in başkanı birlikte gidelim demiş, onun teklifi üzerine geliyormuş. O Türk-İş ki onun uzantısı buradaki 'Sarı sendika', her para ödeneceği zaman; -TMSF patronun mallarına el koymuş, satıp işçinin parasını ödeyecek- peçete kağıdına sözleşme imzalıyor sendika ile işveren. Soma A.Ş. diyor ki biz bu paraları 24 taksitte ödeyeceğiz, siz malları satmayın. TMSF'ye soruyoruz diyor ki, 'İşçiyle işveren anlaşmış' İşçi nasıl anlaşmış? İşçi lehine toplu iş sözleşmesi imzalamaya yetkili sendika, işçiler adına işçileri satan bir anlaşmaya imza atmış. 24 ayda kavga dövüş bir tanesi bile Soma A.Ş.'den olmadan, TMSF'den 4 taksit ödendi. Geçtiğimiz günlerde üzerine gittik, bir taksit daha ödendi. Şimdi 19'a bölmüşler yeniden. Başbakan zaman zaman ayetten, hadisten bahsediyor. Bir okusun bakalım. Emekçinin, çalışanın alnının terini kurumadan hakkını verin diyen peygamberin öğüdünü bir okusun. Ondan sonra gelsin konuşsun."

"YALANDAN FATİHA'YA KARNIMIZ TOK"

Maden işçilerine verilen sözlerin hiçbirinin tutulmadığını öne süren Özel, "Söz vermiştiniz herkesin alacağı tek seferde ödenecekti. Kimse işsiz kalmayacaktı. Soma'da 5 binden fazla işçi işsiz. Soma'da işçileri fişlediler. Soma'dan, Kınık'tan ne kadar işçi varsa işe alınmıyor neden? Yürüyüşe katıldılar. Jandarmanın görüntüleri, polisin görüntülerini deşifre etmişler madenlere dağıtmışlar. Direnen işçiler, belli bir görüşü temsil eden işçiler, AKP'yi şakşaklamayan işçiler, hakkını arayan işçiler işten çıkarıldılar, açlıkla boğuşuyorlar. Başbakansan, mertsen, Soma'ya gelmek demek o işçileri toplayıp dertlerini dinlemek demektir. Bayramın ardından ilk pazartesi yapılacak bakanlar kurulu toplantısında Soma'nın sorunlarını çözmek demektir. Parlak taşların önünde yalandan Fatiha'ya karnımız tok" diye konuştu.

TEŞVİK PAKETİ

Başbakan Binali Yıldırım tarafından dün (pazartesi) açıklanan teşvik paketi hakkında da değerlendirmede bulunan Özel, "Dün Başbakan'ın açıkladığı teşvik paketiyle ilgili bir iki şey söyleyelim. İş dünyasıyla ilgili olumlu birkaç tane şey var. İş dünyasıyla ilgili olumlu birkaç yaklaşım var. Onları destekliyoruz. Şehit aileleri sizden ÖTV'siz KDV'siz araba değil, şehit aileleri Başbakan'dan ÖTV'siz araba beklemiyor, öncelikle daha fazla evladımızın kanının akmamasını istiyorlar. Bu soruna bir çözüm bulunmasını istiyorlar. Daha sonra da Cumhuriyet Halk Partisi'nin 81 ilde tespit ettiği şehit ailelerinin ve gazilerin beklentileri var biz bunu kitapçık olarak AKP'ye sunduk. Oturup bunu baştan aşağı konuşmamız gerekiyor. Eğer samimilerse, bayramdan sonra ilk yapılacak iş bu olmalıdır" dedi.