DHA YURT BÜLTENİ - 3 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 3

DHA YURT BÜLTENİ - 3

Uludağ'da kaybolan 2 dağcıyı arama çalışmaları, mağara ve kuyularda devam ediyorUludağ'da pazar gecesi zirve tırmanışı yaparken kaybolan amatör dağcılar Mert Alpaslan (31) ve Efe Sarp'ı (37) arama çalışmaları, altıncı gününde de aralıksız sürdürülüyor.

07.12.2019 10:08

Uludağ'da kaybolan 2 dağcıyı arama çalışmaları, mağara ve kuyularda devam ediyor

Uludağ'da pazar gecesi zirve tırmanışı yaparken kaybolan amatör dağcılar Mert Alpaslan (31) ve Efe Sarp'ı (37) arama çalışmaları, altıncı gününde de aralıksız sürdürülüyor. 260 kişiden oluşan arama- kurtarma ekipleri, iki dağcıdan herhangi bir ize rastlayamadı. Ekiplerin, sabahın erken saatlerindeki arama çalışmaları, kameralar tarafından görüntülenirken, mağara ve kuyulara inmeleri, dikkatlerden kaçmadı.

İstanbul'dan Uludağ'a 1 Aralık Pazar sabahı gelen amatör dağcılar Mert Alparslan ve Efe Sarp, 34 SK 2280 plakalı otomobillerini Uludağ Jandarma Karakol Komutanlığı'nın önüne park edip, zirve tırmanışına geçti. Dağcılar, sisin etkili olduğu bölgede, hava kararınca yollarını kaybetti. Aileleri, Alparslan ve Sarp'a ulaşamayınca, jandarmaya haber verdi. Bunun üzerine aynı gün saat 23.00 sıralarında Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Jandarma Özel Harekat (JÖH), AFAD, BAKUT, İHH, AKUT ve Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) ekiplerinden oluşan 260 kişiyle arama- kurtarma çalışması başlatıldı. Aramalar, Uludağ'ın Yedigöller, Maden, Saitiabat, Çobankaya, Sarıalan, Alaçam bölgelerinde yoğunlaştırıldı.

ÇALIŞMALAR, HAVADAN VE KARADAN SÜRÜYOR

İki dağcıyı arama-kurtarma çalışmalarında 120 saatlik süre geride kalırken, aramalar havadan ve karadan sürüyor. Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı insanlı keşif uçağı ve arama-kurtarma helikopteri Uludağ semalarında havadan tarama faaliyeti gerçekleştiriyor. 260 kişilik kurtarma ekibi ise, Uludağ'ın 6 farklı noktasında çalışmalarını sürdürüyor. Karadan aramaların sürdürüldüğü bölgelerde, kar kalınlığı 1 metreye ulaştı.

MAĞARA VE KUYULAR, DİDİK DİDİK ARANIYOR

Çalışmaların aralıksız devam etttiği Uludağ'da, Jandarma Genel Komutlanlığı'na bağlı helikopterler ile kar kalınlığının 1 metreyi aştığı bölgelere iniş yapan arama-kurtarma ekipleri, olumsuz hava şartları ve kar kalınlığına tarama faaliyetlerini sürdürüyor. Sabahın erken saatlerinde Wolfram olarak bilinen bölgeye iniş yapan ekiplerin, burada bulunan kuyu ve mağaralara, kurdukları halatlı düzenek ile indikleri, burada kontrol gerçekleştirdikleri görüldü.  Hava sıcaklığının eksi 8 dereceye kadar düştüğü Uludağ'da, kaybolan 2 dağcıyı arama çalışmaları, sürdürülüyor.

GÖRÜNTÜ BİLGİSİ: ------------Ekiplerin mağara ve kuyuları araması-Fırtınada yürümeleri-Drone ile arama yapmaları-Karda yürümeleri

Süre: 3.06 Boyut: 348 MB

Haber: Berktuğ ÖNCÜ Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA,

====================

Edirne polisi, kadınların yüzüne sıvı atıp kaçan şüpheliyi arıyor

EDİRNE'de 2 kadının yüzlerine yakıcı sıvı atarak kaçan, kimliği belirsiz kişinin yakalanması için özel ekip kurularak arama çalışmalar sürüyor. Tüm güvenlik ve Mobese kameraları incelemeye alınırken, çalışmalar köylere de kaydırıldı. Şüphelinin mülteci olabileceği ihtimali üzerinde de duran polis, çalışmasını sürdürüyor.

Edirne'de kimliği belirsiz bir kişi, kaldırımda arkadaşıyla yürüyen üniversite öğrencisi A.Y.Ö. adlı genç kız ile şehir içi taşımacılığı yapan midibüste seyahat eden G.Y. adlı kadının yüzüne yakıcı sıvı atarak kaçmıştı. Hastanede tedavileri yapıldıktan sonra taburcu edilen mağdurların yüzlerinde acı veren sıvının sinek ilacı olduğu belirtildi.

TÜM KAMERALAR İNCELENİYOREdirne'de sıvı atan saldırganı yakalamak için Emniyet Müdürlüğü'nde özel bir ekip kuruldu. Kentteki tüm güvenlik ve Mobese kameralarındaki görüntüleri detaylı incelemeye alan polis, kentin her bölgesinde güvenlik önlemlerini arttırdı. 24 saat esasına göre çalışmalarını sürdüren ekipler, konunun üzerine hassasiyetle duruyor. Öte yandan ekiplerin kent merkezinin yanı sıra araştırmasını köylerde de sürdürdüğü belirtildi. Edirne'yi ayağa kaldıran olay için polis ekiplerinin mesaisi gece saatlerinde de devam ediyor. Ekipler, mahallelerde bulunan kıraathane ve kafelere gidip, şüphelinin fotoğrafını göstererek vatandaşı hem bilgilendiriyor hem de gördükleri yerde haber vermeleri için uyarıda bulunuyor.

'MÜLTECİ OLABİLİR'Emniyet ekiplerinin olayla ilgili yaptığı incelemede şüphelinin, kadınların yüzüne attığı sıvının bulunduğu şişede yağmurdan ve sıvı dökülmesi nedeniyle parmak izi çıkmadığı öğrenildi. Öte yandan şahsın, mülteci olma ihtimali üzerinde de durulduğu ifade edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------------------------Şüphelinin kadınların yüzüne sıvı atması, güvenlik kamerasıŞüphelinin kaçmasıPolislerin arama yapmasıKimlik kontrolÖğrenci kızların polislere şüpheliyi sormasıPolisin cevap vermesiMuhabir Ali Can Zeray'ın anonsuKentten detaylarVatandaş röportajıDetaylar

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY-Olgay GÜLER/EDİRNE,

=========================

Edirne'de yağışlar nehir ve barajları doldurdu

EDİRNE'de yaklaşık 1 ay boyunca kuraklık nedeniyle dip seviyelerini görüp, kum adacıklarının oluştuğu Meriç Nehri'nde, son günlerdeki yağışlarla debi 3 kat artarak saniyede 179 metreküpe çıktı. Bölgedeki tarım üreticisini de sevindiren yağışlar, kentin içme suyunun sağlandığı barajlardaki doluluk oranını da arttırdı.

Edirne'de  sonbaharın kısmen  yağışsız geçmesi, nehir kaynaklarındaki suların gözle görülür seviyede azalmasına neden oldu. Kentte en büyük geçim kaynağının sağlandığı sulamalı tarımla uğraşan çiftçiyi etkileyen tablo, son günlerde düşen yağışla birlikte üreticiyi bir nebze de olsa sevindirirken, nehirlerdeki su seviyelerinin de normale dönmesini sağladı. Edirne'de geçtiğimiz ay yağış almayan Meriç Nehri saniyede 60 metreküpe kadar düşmesiyle büyük adacıklar oluşmuştu. Bölgenin yağış almasıyla Meriç Nehri 3 kat artarak saniyede 179 metreküpe çıkarak nehir yatağında akmaya başladı. Diğer Tunca Nehri'nin de debisi arttığı görüldü. Meteoroloji verilerine göre son 1 ayda kente metrekareye 60 kilogram yağış düştü. Yağışın yanı sıra Bulgaristan'dan da gelen suyla birlikte Meriç Nehri'nin debisi de yükseldi.

YAĞIŞLAR BARAJLARA DA YARADIÖte yandan yağışlarla birlikte kente içme suyu sağlanan barajlarda da doluluk oranı arttı. Yağışların ardından Süloğlu Barajı'nda doluluk yüzde 54'e çıkarken, Kayalıköy Barajı'nda ise su seviyesi 48 milyon metreküpe ulaştı.

Edirne'nin Karaağaç Mahallesi'nde üreticilik yapan Fikret Kirezci, son yağışlardan dolayı yüzlerinin güldüğünü belirterek, "Son yağmurlarla birlikte kuyularımız doldu. Şu an su seviyesi güzel. Yağmurdan önce hiç su yoktu. Karaağaç'ta kimse sulama yapamamıştı. Şimdi son yağmurlarla birlikte kısmen de olsa sulama yapabildik, bu nedenle mutluyuz" dedi. Üreticilerden Hayati Özcan, yağacak yağışlarla birlikte Meriç Nehri'nin seviyesinin daha da artmasının gerektiğini belirterek, "Bu yağışlar güzeldi fakat daha fazla yağması lazım. Şu anda kıyı kesimlerinde kuyuların seviyesi iyi fakat iç kesimlerde halen sıkıntı var. Doğal olarak nehirlerin seviyesi daha da artmalı" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------------------Drone ile yukardan Meriç Nehri'nde  oluşan adacıklar,Drone ile Meriç Nehri son haliDebisi artan nehirden detayMuhabir Ali Can Zeray'ın anonslarıNehirden detayMeriç Nehri Köprü detayıSuyu ölçen cetvelden detayÜreticilerle röp.Farklı açılardan debisi artan nehir görüntüleri

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY-Olgay GÜLER/EDİRNE,

======================

Edirne'de FETÖ'cüleri Yunanistan'a kaçıran 3 organizatör tutuklandı

EDİRNE'de polis FETÖ/PDY terör örgütü üyelerini Yunanistan'a kaçıran kişilerin evlerine düzenlediği operasyonla 3 şüpheliyi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 3 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece 'göçmen kaçakçılığı yapmak suçundan tutuklandı.

Edirne Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri yaptıkları çalışmalarla kentte FETÖ/PDY terör örgütü üyelerini Yunanistan'a kaçmalarına yardım eden Ö.E., T.Ü. ve Ö.Z.'yi takibe aldı. İstanbul bağlantılı çalışan ve kişi başı bin ila 2 bin Euro ile Yunanistan' a kaçıran insan tacirleri polisin teknik takibine takıldı. Ekippler eş zamanlı operasyonla şüphelileri evlerinde gözaltına aldı. Gözaltına alınan şüpheliler Edirne Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından elleri kelepçeli şekilde, Edirne Sultan 1'nci Murat Devlet Hastanesi'ne getirildi. Burada sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece, 'göçmen kaçakçılığı yapmak suçundan' Ö.E., T.Ü. ve Ö.Z., tutuklanıp ceza evine kondu. Öte yandan yürütülen operasyonda cezaevinde başka bir suçtan tutuklu bulunan H.H.'ninde FETÖ/PDY üyesi teröristleri kaçmalarına yardım etmek suçundan suçlu bulunduğu öğrenildi.

Edine Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin yurt dışına kaçmalarına yardım edenlerin yakalanmalarına karşı çalışmaların devam edeceği ifade edildi

Görüntü dökümü: Şüphelilerin getirilmesiSağlık kontrolünden geçirilmeleriDetay görüntüAraçlara bindirilmeleri

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,

===================

Jeoloji Mühendisliği öğrencilerinden Alaşehir'de deprem araştırması

MANİSA'nın Alaşehir ilçesine gelen Denizli'deki Pamukkale Üniversitesi'nin Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği bölümü öğrencileri, öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Kaya yönetiminde deprem araştırması yaptı. Pamukkale Üniversitesi'nin Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği bölümü öğrencileri; Alaşehir'in Yeniköy Mahallesi mevkisinde yer alan, 40 metre uzunluğunda ve 5 metre derinliğinde açılan fay araştırma hendeğinde, 'Alaşehir Fay Zonu'nun Yeniköy Fay segmenti hakkında araştırma yaptı. Doç. Dr. Ali Kaya yönetimindeki öğrenciler, hendekten toprak numuneler aldı. Numuneler, Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'ne (MAM) analiz yapılmak üzere gönderildi. Tetkik sonuçlarının daha sonra açıklanacağı belirtildi. Öğrenciler daha sonra 'Sıyrılma Fayları'nın dünyada en iyi gözlenebildiği Horzumalayaka Mahallesi ve Karadut civarındaki 'Karadut Sıyrılma Fayı'nda da inceleme yaptı. Öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Kaya, "Amacımız üzerinde çalıştığımız bu tehdit edici fayları daha iyi tanıyıp, önlem alacak zamanı kazanmak. Ona göre, bir şeyler yapabilmek" dedi. Öte yandan yaklaşık 50 bin TL tutarındaki araştırma çalışmaları, araç ve gerekçelerinin Pamukkale Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından karşılandığı belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Hendekte incelemeÖğrencilere ders anlatımıHendekten GörüntüAli Kaya konuşma

Haber- Kamera: Nurettin DOĞAN/ ALAŞEHİR (Manisa),

=====================

500 bin yıl öncesinin ilk iskanı Karain Mağarası'nın ziyaretçi sayısı arttı

TÜRKİYE'nin 500 bin yıl öncesine ait ilk iskanı olan Karain Mağarası'nın ziyaretçi sayısı, 2019 yılı ekim ayı sonu itibarıyla 24 bin 750'ye ulaştı. Mağaranın 4 yıldaki ziyaretçi sayısı, yaklaşık iki kat arttı.

Antalya'nın 30 kilometre kuzeybatısında, eski Antalya- Burdur karayoluna 5–6 kilometre uzaklıkta, denizden 430-450 metre yükseklikteki Türkiye'de tek Neandertal insan kalıntılarının bulunduğu ve 1994'ten beri UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer alan Karain Mağarası'nın ziyaretçi sayısı, 4 yılda yaklaşık iki katına ulaştı. 2016'da 15 bin, 2017'de 17 bin 335, 2018'de 20 bin 590 kişinin ziyaret ettiği Karain Mağarası'nı, bu yıl ekim ayı sonu itibarıyla 24 bin 750 kişi ziyaret etti.UNESCO Dünya Kültür Mirası kalıcı listesine alınması için gerekli düzenlemeleri tamamlanan mağaraya, kentin tanıtımına katkı sağlaması açısından Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) tarafından hazırlanan 2020 yılı masa takviminde de yer verildi.500 BİN YIL ÖNCESİNİN İLK İSKANINeandertal insanların yaşadığı paleolitik çağdan Roma dönemine kadar iskan olarak kullanılan ve 500 bin yıl öncesinin ilk iskanı olarak kabul edilen Karain Mağarası, 160 bin yıl önce yaşamış insanlara ait çene, bacak kemiği, parmak kemiği ve diş kalıntısı buluntularıyla bilim dünyasında heyecan yaratmıştı. 2015 yılından bu yana mağaradaki kazı çalışmalarını yürüten Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Karain Mağarası Kazı Başkanı Prof. Dr. Harun Taşkıran, kazılacak çok alan olduğunu vurguladı. Henüz kazı çalışmalarında bütün olarak Neandertal insan iskeletine rastlamadıklarını belirten Prof. Dr. Taşkıran, bunun nedenini ise o dönemde ölü gömme geleneği olmaması şeklinde açıkladı. Prof.Dr. Taşkıran, ölen insanların olduğu yerde bırakıldığı için yırtıcı hayvanlar tarafından parçalandığını belirtti.UNESCO YOLCULUĞUNDA ANTALYAATAV Başkanı Yeliz Gül Ege ise vakfın 13 yıldır 'Memleketim Antalya' ismiyle çıkardığı masa takviminden söz ederek, "2020 yılındaki temamız UNESCO Yolculuğu'nda Antalya. Yıllardır UNESCO geçici listesinde bulunan değerleri gündeme getirmek istedik ve 9 değerimizi takvime taşıdık. Bunlardan biri de Karain Mağarası. Diğerleri ise Alanya Kalesi, Termessos- Güllük Dağı, Aziz Nikolaos Kilisesi, Kekova Batık Şehri, Sagalassos, Perge, Yivli Minare ve Aspendos" dedi.ZİYARETÇİ SAYISI ARTTIMerhum Prof. Dr. İsmail Kılıç Kökten tarafından 1946'da keşfedilen Karain Mağarası'nın çevre düzenlemelerinin uzun yıllar yapılmadığını ve bunun da ziyaretçi sayısını etkilediğini anlatan Ege, "Alanda tuvalet, kafe, yürüme yolları ve park yeri olmaması insanların burada zaman geçirmesini engelleyici bir unsurdu. Tabi ki UNESCO kalıcı listeye geçmesi için gerekli kriterler vardı. Özellikle çevre düzenlemeleri. Kültür ve Turizm Bakanlığı burayı ören yeri kapsamına aldıktan sonra gereken düzenlemeler yapıldı. Dolayısıyla ziyaretçi sayısı artmaya başladı. Ama hala hak ettiği düzeyde değil" diye konuştu.UNESCO'nun kalıcı listesinde yer alması için Karain Mağarası'ndan çıkan ilk bulguların sergileneceği tanzim ve teşhir yeri olması gerektiğini ifade eden Ege, "Bu alan hazırlanıyor. Bu alanı tamamladığımızda mağaranın adının duyulması daha da artacaktır" diye konuştu.'YAN FLÜT FESTİVALİ HAYALİMİZ VAR'ATAV olarak Karain Mağarası'nda Flüt Festivali düzenleme hayalleri olduğunu sözlerine ekleyen Ege, "Mağaranın akustiği çok iyi. Antalya'da güçlü bir Devlet Senfoni Orkestrası var. Burada Antalyalılara güzel bir deneyim yaşatmak isteriz. Henüz tam bir hayal ama gerçekleştirmeyi çok istiyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Protokol üyelerinin Karain mağarasında inceleme yaparken görüntüleriMağaradan görüntüYeliz Gül Ege'nin DHA muhabiri Selma Kunar'a bilgi verirken görüntüsüRÖP: Yeliz Gül EgeDetaylar

497 MB -- 04.29/// HD

HABER: Selma KUNAR-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

========================

Asırlık değirmen, teknolojiye direniyor

ORDU'da, 200 yıllık su değirmeni, gelişen teknolojiye rağmen ayakta duruyor. Sayıları azaldığı için artık bir kültür varlığı haline gelen tarihi değirmen, vatandaşların da ilgisini çekiyor.

Altınordu ilçesindeki 200 yıllık değirmen, 3 kuşaktır Eroğlu ailesi tarafından işletiliyor. 1800'lü yıllarda Rumlar tarafından yaptırıldığı belirtilen bölgenin tek değirmeni, çağın teknolojik gelişmelerine adeta meydan okuyor. Asırlar önce kurulan değirmenin çarkı, köylülerin yanı sıra çevredeki çiftçilerin, mısır ve buğdaylarını öğütüp, un haline gelmesi için dönmeye devam ediyor. Bölgede sayıları azaldığı için artık kültür varlığı haline gelen tarihi değirmen, bölgeyi ziyarete gelen turistlerden de ilgi görüyor.

'KAPANMASIN DİYE İLGİLENİYORUM'

Değirmeni çalıştıran Sıtkı Eroğlu, "Rumlar, bu bölgeden giderken değirmeni ve 7 dönümlük bir alanı dedeme bırakmış. Dedemden sonra değirmenle babam ilgilendi, babam da vefat edince buranın kapısı kapanmasın diye 30 yıldır değirmenle ilgileniyorum. Değirmeni saat 05.00'te açıyorum, akşam 20.00'ye kadar açık kalıyor. Bu işi özenle yapmaya gayret ediyoruzö dedi.

' ÇEKMEYE GELİYORLAR'

Mahalle Muhtarı Naim Kurnaz ise değirmenin ilgi gördüğünü söyleyerek, "Bu değirmen Sıtkı amca sayesinde ayakta kalıyor. Bölgedeki vatandaşlar, buraya gelip mısırını öğütüyor. Buranın adı Değirmen Yanı, suyu ise Ordu'nun en yüksek tepesi Yoroz ormanlarından geliyor. Mısır ve buğdayı çok olduğu dönemlerde burada 5 değirmen vardı. Değirmenlerin hepsi de suyla çalışırdı. Tarihi değirmeni duyan vatandaşlar da buraya gelip fotoğraf çektiriyorö diye konuştu.

Görüntü Dökümü--------------------Değirmende mısır öğütülürken detaylar-Değirmeni çalıştıran Sıtkı Eroğlu'nun röportajı-Değirmenden detaylarYoroz ormanlarından gelen ve değirmeni çalıştıran dereden detaylarMahalle Muhtarı Naim Kurnaz'ın röportajı

Haber-Kamere: Ahmet BAYRAK (ORDU), -

========================

İzleyicilerine 'emniyet kemeri' taktıran gösteriye büyük ilgi

İSTANBUL Gelişim Tiyatrosu tarafından ilk olarak 2009 yılında sahneye konulan 'Kazasız kul olmaz' adlı eğitsel oyun Edirne'nin Keşan ilçesinde seyircilerle buluştu. Dünyada ilk defa yapılan uygulamada, seyircilerin oyun başlamadan yapılan anons ile koltuklardaki emniyet kemerlerini bağlamaları isteniyor.

Ülkemizde meydana gelen trafik ve iş kazaları ile kazalarda ilkyardımın önemine vurgu yapılan 'Kazasız kul olmaz' adlı eğitsel gösteri, oyun yazarı ve yönetmeni Zahrettin Çelik ile oyuncu Ceyhun Fersoy'un performansıyla Keşan Belediyesi Tiyatro Salonu'nda sergilendi. Oyunu, Keşan Kaymakamı Nuri Özder, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Tekin ve çok sayıda vatandaş izledi.

ANONS YAPILDI, KEMERLER TAKILDI

Oyun başlamadan önce yapılan anonsla seyircilerin koltuklardaki emniyet kemerlerini takmaları istendi. Seyircilerin kemerlerini takmasının ardından trafik ve iş kazalarına dikkat çekmek için hazırlanan skeçler sahnelendi. Çelik ve Fersoy, zaman zaman seyircilere trafik kurallarıyla ilgili sorular sorarak ve levhalar göstererek, bilenlere ilkyardım seti hediye etti. Yaklaşık 1.5 saat süren oyun, izleyicilerden tam not aldı.

'SANATLA İNSANLARA ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Oyun yazarı ve yönetmeni Zahrettin Çelik, projeyi 10 yıldır 81 ilde sürdürdüklerini belirterek, "Oyunun şöyle bir ilginç yapısı var, seyirciler anonsa beraber emniyet kemeri takıyor. Bu şekilde onlara dokunuyoruz. Burada amacımız 7'den 70'e gelenler hayatı boyunca unutmayacağı bir an yaşıyor. Ayrıca seyircileri sahneye çıkardığımızda da onlara kuralları ve trafik levhalarındaki işaretleri soruyoruz. Bu projede birçok kişiye ulaştık. Kazalar azalana kadar projeye devam edeceğiz. Hedefimiz tabi önce çocuklar. Umarız kemer takmak bir refleks haline gelir. Sanatla insanlara ulaşmaya çalışıyoruz" dedi.

'TÜRKİYE'NİN BU KONUDA DERDİ VAR'

Oyuncu Ceyhun Fersoy da, kendisinin de bir kazazede olması nedeniyle projeye dahil olduğunu ifade ederek, "1994 yılında çok büyük bir trafik kazası geçirdim. Aracımızın üzerinden 18 tekerlekli bir TIR geçti. Belki şu anda hayatta bile olmayabilirdim. 1 yıl önce bende projeye dahil oldum. İçerisinde skeçlerin de olduğu, karşılıklı ilişkilerin daha yoğun olduğu bir gösteri. Türkiye'nin bu konuda derdi var. İnsanlar neden trafik kazalarında hayatlarını kaybediyor? Bunlara değiniyoruz. Lütfen kemer takalım, yollara dikkat edelim, kurallara uyalım. İş kazalarına da değiniyoruz. Ulaşabildiğimiz yere kadar da gitmek istiyoruz. Çocuklara ulaşabilmek çok önemli" diye konuştu.

'KAZASIZ KULLAR OLSUN'

Oyunu izleyen Nasıf Koyuncu da, trafik kurallarına uyulması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini kaydederek, "Ne kadar eğitim de alsak bazı alışkanlıklarımız var. Nasıl Avrupa'da küçük yaşta trafik alışkanlıkları kazandırılıyorsa, bizde de bu alışkanlıkların kazandırılması gerekiyor. Oyunun adı 'kazasız kul olmaz.' Ama kazasız kullar olsun. Güzel, sağlıklı, emniyetli günler olsun" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü-----------------------Koltuklara yerleştirilen emniyet kemerleri-Emniyet kemerleri takılı çocuklar-İzleyicilere anonsla kemerlerinin taktırılması-Emniyet kemeri takılı trafik polisleri-Oyuncu Ceyhun Fersoy'un kemerleri kontrol etmesi-Gösteri ve skeçler-Oyun yazarı ve yönetmeni Zahrettin Çelik röp.-Oyuncu Ceyhun Fersoy röp.

-Oyunu izleyen Nasıf Koyuncu röp.

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-

=====================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement