DHA YURT BÜLTENİ-3

Ev yangınında dumandan etkilenen 3 kişi hastanelik oldu

Burdur merkez Karasenir Mahallesi Karasenir Caddesi'ndeki Muzaffer Kar'a ait evin çatısında sabaha karşı henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Yangını fark edenlerin haber vermesi üzerine olay yerine itfaiye, 112 ve polis ekipleri sevk edildi. Yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesinin ardından kontrol altına alınarak, söndürüldü.Evde bulunan ve dumandan etkilenen Muzaffer Kar ile eşi Sevim Kar ve annesi Esma Kar, sağlık ekipleri tarafından Burdur Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedaviye alındı. Ailenin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Yanan çatı İtfaiye ekipleriDetayHABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, ======================

Kahramanmaraş'ta aranan 10 kişi yakalandı

Kahramanmaraş'ta Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan 'huzur' uygulamasında çeşitli suçlardan aranan 10 kişi gözaltına alındı.

Kahramanmaraş genelinde yapılan uygulamaya 531 polis katıldı. Metruk binalar, park, bahçe, kafe gibi umuma açık yerlerde kimlik kontrolü yapan ekipler, çeşitli noktalarda da kontrol noktası oluşturarak araçları ve içerisindekileri kontrol etti. 20.00- 23.00 saatleri arasında yapılan huzur uygulamasında 6 bin 162 kişinin kimlik kontrolü yapıldı. Kontrollerde, çeşitli suçlardan aranan 10 kişi yakalandı. Şüpheliler, gözaltına alınarak gerekli işlemler için emniyete götürüldü.Huzur uygulamasında bin 175 araç da kontrol edildi, bunlardan 2'si trafikten men edildi, 32'sine de çeşitli ihlallerden cezai işlem uygulandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ---------Polislerin minibüsten inmesikafeye girmesikimlik kontrolü yapmasıGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)===================

Rus savaş gemisi 'Koramiral Kulakov' Çanakkale Boğazı'ndan geçti Çanakkale Boğazı'ndan geçen Rus Donanması'na ait 626 borda numaralı 'Koramiral Kulakov' adlı denizaltısavar, Marmara Denizi'ne doğru yol aldı.

Ege Denizi'nden saat 09.00'da Çanakkale Boğazı'na giriş yapan Rus Donanması'nın 626 borda numaralı savaş gemisi 'Koramiral Kulakov', saat 10.15 sıralarında Çanakkale önlerinde oldu. Kilitbahir Kalesi ile Kilitbahir köyü dağında bulunan 'Dur Yolcu' yazısı önünden geçen Rus savaş gemisine, güvenlik nedeniyle Türk Sahil Güvenlik botu eşlik etti. Geminin güvertesinde bulunan can yelekli askerler dikkat çekti.Boğazın manevra yapılması en güç noktası olan Nara Burnu'nu dönen Rus savaş gemisi 'Koramiral Kulakov', Marmara Denizi'ne doğru yol aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ----------------------------------Rus savaş gemisi 'Koramiral Kulakov'un Çanakkale Boğazı'nı geçişi sırasında genel, detay göürüntü.Haber-Kamera: Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE,

====================

Amasya ve Çorum'da 'tulumlu kablo hırsızlığı'na 3 tutuklama

Amasya ve Çorum'da giydikleri iş tulumuyla, haberleşme hizmet sağlayıcısı personeli görüntüsü verip, çıktıkları telefon direklerindeki bakır kabloları keserek hurdacılara sattıkları iddiasıyla gözaltına alınan 4 kişiden 3'ü tutuklandı.

Amasya İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, kentte son aylarda artan telefon kablosu hırsızlığı olaylarıyla ilgili çalışma başlattı. Ekipler, 4 şüphelinin, kiraladıkları araçla Amasya ve Çorum'da giydikleri iş tulumuyla kendilerine haberleşme hizmet sağlayıcısı firmanın personeli görüntüsü verip, çıktıkları telefon direklerindeki bakır kabloları keserek hurdacılara sattıkları tespit edildi.

SUÇLARINI İTİRAF ETTİLERTeknik ve fiziki takipte bulunan jandarma ekipleri, önceki gün düzenlenen operasyonla, şüpheli aracı, kent merkezi girişinde durdurdu. 4 şüpheli gözaltına alınırken, ekipler yaptığı aramada; 3 siyah renkli iş tulumu, 2 demir kesme makası, 2 ahşap direğe tırmanma aparatı, 9 eldiven ve 2 çift bot ele geçirildi. Sorgulanmak üzere, il jandarma komutanlığına götürülen şüpheliler, ifadelerinde Amasya il merkezi ile Suluova, Gümüşhacıköy ve Göynücek ilçelerine bağlı köylerde ve Çorum'da olmak üzere toplam 22 telefon kablosu hırsızlığı olayını gerçekleştirdikleri, erittikleri bakırları da hurdacılara sattıklarını itiraf etti.İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler Z.K., F.K. ve M.K., çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, A.K., ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Şüphelilerin adliyeye götürülüşüHABER KAMERA: AMASYA-DHA===================

- Sosyal medyadan 1250 öğrenciyi ısıttılar

ANTALYA'da turizmci Kazım Aslan, sosyal medyadan başlattığı kampanya ile hayırseverlerle maddi durumu iyi olmayan öğrenciler arasında köprü oldu. Ekim ayında başlayan kampanya kapsamında Kahramanmaraş'tan Şırnak'a kadar 1250 öğrenciye bot ve mont yardımı yapıldı.

Kahramanmaraşlı olan Kazım Arslan, maddi imkanları olmadığı için soğuk kış aylarında okula mont ve bot olmadan gelip giden kırsal kesimdeki öğrenciler için sosyal medyadan 'Bir mont, bir bot' kampanyası başlattı. Aslan, kampanyayı sosyal medyada açtığı 'İyilik meleğim olur musun?' hesabından duyurdu ve kırsaldaki öğretmenler ihtiyaçlarını, hayırseverler ise yardım edebileceği sayıyı bildirdi. Kazım Aslan, bu yöntemle bugüne kadar 1250 öğrenciye bot ve mont ulaştırdığını söyledi.

Kampanyaya destek verenlere teşekkür eden Kazım Aslan; hayırseverlerin destekleriyle Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Batman, Elazığ, Tunceli, Şırnak, Adıyaman, Şanlıurfa, Bitlİs, Ağrı, Ardahan, Diyarbakır ve Hakkari'de maddi durumu iyi olmayan 1250 öğrenciye ulaştıklarını söyledi. Aslan, "Sosyal medya hesabımızdan yaptığımız paylaşımları gören hayırseverlerle görüşüp yardımlarını kendilerinden alıyoruz. İhtiyaç sahibi öğrenciler ise yine sosyal medya hesabımızı takip eden öğretmen ve okul yöneticisi arkadaşların sayesinde belirleyebiliyoruz. Hedef kitlemiz her zaman kırsal kesimdeki öğrencilerimiz olmuştur ve hayırseverlerle ile ihtiyaç sahipleri arasında köprü olan sosyal medya hesabımız sayesinde bugüne kadar 1250 öğrenciye bot, mont ve kırtasiye yardımı ulaştırdık" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ---------Montlar ve botlarHediyelerin paketlenmesiÖğrencilere dağıtılmasıHediyeleri dağıtan hayırsever ile röp.Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)===================

Tadı, kokusu yok ama kansere neden oluyor Yılbaşı akşamlarının vazgeçilmezi yiyeceklerinden olan kuruyemiş, sağlıksız ortamda kurutulması halinde kansere neden olan aflatoksin taşıyor olabilir. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Turgay, aflatoksinin tadı ve kokusu olmadığı için vatandaşlar tarafından fark edilemediğini ancak laboratuvar ortamında tespit edilebildiğini belirterek, "Buradaki korunma yöntemi tamamen kurumlar tarafından, yani devletin yetkilendirdiği kurumlar tarafından denetim, kontrollü üretim ve bilinçli yapılan tarımdan ve muhafaza yöntemlerinden geçmekte. Başka bir yolu yok bunun" dedi.İnsan sağlığı için çok tehlikeli olan aflatoksin; kuruyemiş, baharat, dolmalık gibi kuru gıdalar başta olmak üzere birçok gıdada görülebiliyor. Başta kanser olmak üzere birçok sağlık sorununa neden olan aflatoksin, tadı ve kokusunun olmaması nedeniyle insanlar tarafından fark edilemiyor.Prof. Dr. Özlem Turgay, aflatoksinin gıdalarda var olan Aspergillus Flavus ve Aspergillus Parasiticus adlı iki farklı küfün üretmiş olduğu metabolit olduğunu ve bunların genel adına da 'mikrotoksin' denildiğini söyledi. Aflatoksinin esas olarak karaciğer kanseri başta olmak üzere diğer kanser vakalarının artışından da sorumlu olduğunu ifade eden Turgay, "Malumunuz gıdaları üretiliyorlar ve bu üretilen gıdaların fazlası muhafaza edilmek durumunda. İnsanoğlunun en eski dönemlerinden belli başlıca muhafaza yöntemi kurutma. Kurutma prosesi sırasında yanlış uygulanan yöntemler sonucunda oluşan küf, gözle görülemeyen bu toksinleri oluşturuyor. Bu toksinlerin oluşumundan sonra herhangi bir ısıl işlem veya farklı bir muhafaza yöntemi bu toksinlerin bertaraf edilmesine engelliyor. Dolayısıyla bundan dolayı gözle görülemediği için, gıdaların tadında, kokusunda toksinler herhangi bir olumsuzluk yaratmadığı için insanlar tarafından tüketiliyorlar ve sonucunda da uzun vadeli bu bileşenlerin tüketilmesi ile birlikte başta kanser olmak üzere çeşitli sağlık problemlerine maruz kalıyorlar" diye konuştu

'KOKUSU YOK, LEZZETTE DEĞİŞİKLİK YAPMIYOR, GÖZLE GÖRÜLMÜYOR'Gıdaların kurutulmasında su aktivitesinin çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özlem Turgay, şöyle devam etti: "Mesela biz normalde gerek kuruyemişleri topladığımızda veya Kahramanmaraş'ın çok önemli başka bir problemi olan kırmızı biberi hasat ettiğimizde toprak üzerinde kurutuyoruz ve diğer birtakım kurutma parametrelerini ve hijyen prosedürlerine özen göstermiyoruz. Bundan dolayı az önce söylediğim doğada her yerde var olan bu küfler, gıdaların üzerlerine yerleştiklerinde ürüyorlar ve çoğalıyorlar, çoğaldıktan sonra da kendilerinin bu yaşamanın sonucunda oluşturmuş olduğu metabolitler olarak mikrotoksinler oluşuyor ve bu toksinleri de biz tüketiyoruz. Çünkü kokusu yok, lezzette bir değişiklik yapmıyor, gözle de görülmüyor. Bunlar etten, sütten, baharatlardan, kuruyemişlerden, kırmızı biberden tutun da her türlü gıdada üreyebilme, çoğalabilme olanakları mevcut ve bunlar floresan ışığında yansıma özelliğine sahipler. Yani biz laboratuvar koşullarında bunu görebiliyoruz, ama vatandaş gidip de ceviz, fındık veya kırmızı biber aldığında 'Bu aflatoksinli mi, değil mi?' diye evde analiz yapma şansı yok."

KORUNMA YÖNTEMİ; DENETİM, KONTROLLÜ ÜRETİM VE BİLİNÇLİ TARIM"Aflatoksinin insanların tükettiği besinler dışında hayvanların yediği yemlerde de olabileceğini, bu yemleri tüketen hayvanların sütünden de aflatoksin M1 metebolitinin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Turgay, şunları söyledi: "Dolayısıyla biz sadece kuruyemişler değil, diğer pek çok gıda ile bu küflerin metabolitlerine maruz kalabiliyoruz. Örneğin kuruyemişlerden ceviz de kurutulan bir gıda ve malumunuz ağaçtan toplandığında toprak üzerinde kurutma söz konusu. Cevizde şöyle de bir handikap var. Dışarıdaki var olan o yeşil kabuğun bir çıtlatma zamanı, soyulma zamanı var. Birincisi o zaman geçirildiğinde çoğalan bir küf florası, o kalın kahverengi kabukla yeşil kabuğun arasında zaten cevizin içerisinde geçişte oradan söz konusu olmakta. Doğru kurutma ve hijyenik yöntemlerle alınabilecek tedbirler ile bunun da önüne geçmek mümkün. Ama tabii ki de cevizden de fındıktan da diğer kuruyemişten de küf bağlantılı olarak aflatoksin geçişi ve diğer mikotoksinlerin geçişi söz konusu olabilir. Küfün bir kokusu vardır, o küf kokusunu bilirsiniz. Tadı da vardır ama toksinin böyle bir kokusu ya da tadı yok. Buradaki korunma yöntemi tamamen kurumlar tarafından, yani devletin yetkilendirdiği kurumlar tarafından denetim, kontrollü üretim ve bilinçli yapılan tarımdan ve muhafaza yöntemlerinden geçmekte. Başka bir yolu yok bunun. Başta karaciğer kanseri olmak üzere pek çok sağlık sorununa yol açıyor. Zaten ilk etapta görülen şeye biz 'mikotoksikozis' adını veriyoruz. Mantarlı küflerin üretmiş olduğu toksine genel olarak mikrotoksin deniliyor ve mikotoksikozis, yani 'Küfün üretmiş olduğu toksinden kaynaklanan zehirlenme' diyoruz. Daha sonra uzun vadede, yani kısa vadede örneğin ben bir günde aflatoksin üremiş bir cevizi yedim bir gün sonra ben kanser olmuyorum. Biliyorsunuz, insan beslenmesi çok uzun vadeli bir süreç, yani bebeklikten ölüme kadar biz bu besinlerle besleniyoruz ve 'Akşam ben bu cevizi yedim, sabahleyin kalktım, kanser oldum' diye bir şey söz konusu değil."

UZMAN KİŞİLERDEN TEDARİK EDİYORUZTarihi Kapalı Çarşı'da 40 yıldır baharat dükkanı işleten Abdurrahman Aydoğar ise aflatoksini kanserojen bir madde olarak bildiğini, bu nedenle de vatandaşa sattığı ürünleri aldığı firmalara çok dikkat ettiğini söyledi. Aydoğar, "Aflatoksin kanserojen bir madde. Hava ve kurutma şartlarından gelişen, kendi kendine üreyen bir maddedir. Biz ürünlerimizi işinin uzmanlarından, merdiven altı üretim yapmayan kişilerden tedarik ediyoruz. Bu aflatoksin genelde pul biberde, sebze kurularında, ceviz, fındık gibi çerez türlerinde, nohutta, fasulye de yani genellikle kuruyan şeylerde görülüyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ---------Kapalı çarşıdaki baharatçılar Kurumuş dolmalıklarKuruyemişlerden detayÖzlem Turgay'ın çalışmasıTurgay ile röp.Baharatçıdaki kuru gıdalarAbdurrahman Aydoğar'ın biber tartmasıAydoğar ile röp.Baharatçıdan detayVatandaşlarla röp.Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)