Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-4

1)UMUT ORAN'DAN REFERANDUM YORUMU: "İKTİDARIN ŞU ANKİ ÇABALARI BEYHUDE"SOSYALİST Enternasyonal Genel Başkan Yardımcısı ve CHP eski Milletvekili Umut Oran, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nde yapılan bağımsızlık referandumuna ilişkin yaptığı açıklamada, AK Parti'nin referandumla ilgili...

28.09.2017 11:01

1)UMUT ORAN'DAN REFERANDUM YORUMU: "İKTİDARIN ŞU ANKİ ÇABALARI BEYHUDE"

SOSYALİST Enternasyonal Genel Başkan Yardımcısı ve CHP eski Milletvekili Umut Oran, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nde yapılan bağımsızlık referandumuna ilişkin yaptığı açıklamada, AK Parti'nin referandumla ilgili gösterdiği çabaları beyhude olarak yorumladı.

Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran, 4.0 Teknoloji Devriminde Kültür, Ekonomi Siyaset Paneli'ne katılmak üzere Denizli'ye geldi. TMMOB Makine Mühendisleri Odası'nda düzenlenen toplantı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Oran, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ndeki referandum öncesi AK Parti'yi uyardıklarını belirtti. Oran, "Biz, mutlaka önlem alınması gerektiğini, Kuzey Irakla ilgili belli yaptırımların uygulanması gerektiğini ifade ettik. Bende TBMM'nin acil olarak toplanması gerektiğini söyledim. Çünkü iktidar partisi bu konuyu gündemine almadı. Bu konuyu geçiştirdik. Bu konuyu konuşmak için artık çok geç. Referandum yapıldı. İktidarın şu anki çabaları beyhude. İktidara destek veren MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, daha yeni açıklama yaptı. Buna da çok şaşırdım. MHP bu konuyu daha yeni gündemine aldı. İktidara her koşulda destek veren MHP'nin bu duyarlılığı bizim gibi daha önce göstermeliydi. Bu konuyla ilgili gereken önlemler alınması, diplomasi geliştirilmesi gerekiyordu" dedi.

"AK PARTİ VE MHP'YE GÜNAYDIN DEMEK LAZIM"

İktidarın ve iktidara destek veren MHP'nin söylemlerini samimi bulmadığını belirten Oran, "Daha bu yıl içinde, İstanbul'da Barzani Kürdistan bayrağıyla karşılandı. Barzani AK Parti'nin Genel Kurulunda Türkiye seninle gurur duyuyor tezahüratlarıyla konuşma yaptırıldı ve ayakta alkışlandı. Dün bu şekilde davranılıyorken, ses çıkarmazken, bugün artık olay bitmiş. Kendi deyimleriyle atı alan Üsküdar'ı geçmiş. AK Parti ve MHP'ye günaydın demek lazım" diye konuştu.

ALMANYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

Almanya'da yapılan seçimleri de değerlendiren Oran, "Türkiye'nin tutarsız dış politika anlayışı tüm dünyada doğru karşılanmıyor. Hemen hemen dünyadaki bütün ülkelerle kavgalı pozisyondayız. Bu Türkiye'ye zarar veren bir durum. Almanya'da 3.5 milyon soydaşımız var. Onlarda ilişkilerin gerilmesinden dolayı rahatsız. Nazilerden sonra Almanya'da ilk defa bir ırkçı parti, Alman Parlamentosu'na girdi. Türkiye'deki iktidarın da bu konudaki söylemleriyle desteklediği ırkçı parti, parlamentoda yer aldı. 1 yıl önceye baktığımızda, Merkel'i de samimi bulmuyorum. AK Parti iktidarını da samimi bulmuyorum. Merkel, Kasım seçimleri öncesi iktidara destek olmak için 1.5 yılda 5 kez Türkiye'ye geldi. Bizim tarihimizde böyle bir şey yoktu. Bu doğru bir politika değil, devlet adamlığı böyle olmamalı. Barış içinde yaşamak için, toplumların birlik, beraberlik içinde yaşaması için çaba göstermesi lazım. Nefret dili ve ayrıştırıcı dil kullanmanın kimseye bir yararı yok. Bizim dış politikamızın, 'Yurtta Barış Cihanda Barış' olması gerekiyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Umut Oran'dan detaylar

Salona gelişi ve panelden detaylar

Umut Oran röp.

(Haber- Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

================================================

(ÖZEL)

2)EVE KİLİTLEDİĞİ EŞİNE 15 GÜN BOYUNCA İŞKENCE YAPTI

KAHRAMANMARAŞ'ta Suriye uyruklu 35 yaşındaki Mahmut Mikbani, iddiaya göre eşi 30 yaşındaki Minel Ratıb Elarabi'yi eve kilitleyip 15 gün boyunca demirle dövüp, kızgın yağ dökerek işkence yaptı. Vücudunda 100'den fazla sigara yanığı ve bıçak izi bulunan kadın, tedavisinin ardından devlet korumasına alındı.

Olay, merkez Onikişubat İlçesi'nin Hacı Bayram Mahallesi'nde meydana geldi. Ülkesindeki iç savaştan kaçarak Kahramanmaraş'a gelen Mahmut Mikbani, iddiaya göre aralarında geçimsizlik bulunan 5 çocuğunun annesi Minel Ratıb Elarabi'yi iple bağlayıp çığlıklarının duyulmaması için de ağzını bantladı. Mahmut Mikbani, 15 gün boyunca eşine çocuklarının gözleri önünde işkence etti. Demirle dövülüp vücudunda sigara söndürülen, bıçakla yaralanan ve üzerine kızgın yağ dökülen Elarabi, sesini kimseye duyuramadı.

20 Eylül'de Mahmut Mikbani oğlunu okula götürmek için evden ayrılınca, Minel Ratıb Elarabi, yanına aldığı 2 aylık bebeği ile komşularının kapısını çaldı. Türkçe bilmeyen Elarabi, vücudundaki yaraları göstererek yaşadıklarını anlatmaya çalıştı.

Ambulansla Necip Fazıl Şehit Hastanesi'ne götürülen Minel Ratıb Elarabi, hemen tedavi altına alındı. Yapılan tetkiklerde sağlıklı bir insanda 11-14 arasında olması gererken hemoglobin değerinin Elarabi'de aşırı kan kaybı nedeniyle 5'e düştüğü belirlendi. En küçük kan kaybında hayatını kaybetme noktasına gelen Elarabi'ye 5 ünite kan verildi.

VÜCUDUNDA YARA OLMAYAN YER YOK

2 gün yoğun bakımda kalıp kan değerleri normal seviyeye çıkan Minel Ratıb Elarabi, kırılan sol kolu için ameliyata alındı. Bacakları, ayakları, yüzü, sırtı başta olmak üzere vücudunda 100'den fazla sigara ve bıçak yarası, kızgın yağ yanığı ve darp izi tespit edilen Elarabi, tedavi sürecinin ardından hayati tehlikeyi atlatıp kendine geldi.

"15 GÜN DAYAK YEDİM"

Yüzünün gösterilmesini istemeyen Elarabi, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Suriye'deyken de döverdi beni. En son ablamla konuştum ama o konuşmamı istemiyordu. Bundan dolayı aramızda tartışma çıktı ve yağı kızdırıp üzerime döktü, demirle dövdü. Beni iple bağlayıp 15 gün dövdü, kimseyi çağıramayayım diye ağzımı da bantladı. 15 gün dayak yedim. Oğlumu okula yazdırmak için okula götürünce, ben de evden kaçtım. Türk komşularımın yanına gittim onlar bana yardım etti. Türkçe bilmediğim için işaretle yaşadıklarımı anlattım onlar da polisi aradı."

"KIZGIN YAĞ ÇOCUKLARIMA DA SIÇRADI"

Eşinin cezalandırılması için polise şikayetçi olduğunu da belirten Minel Ratıb Elarabi, "Daha önce az döverdi ama ailem buradan yeniden Suriye'ye gidince daha çok dövmeye başladı. Ailem buradayken eşim bana seslenemiyordu. Eşim üzerime kızgın yağ dökerken iki çocuğumun üzerine de sıçradı, onlar da yaralandı" diye konuştu.

KORUMA ALTINA ALINDI

Hastane yönetimi ve personelinin yakından ilgilendiği Minel Ratıb Elarabi, tedavisinin ardından taburcu edildikten sonra bebeğiyle birlikte Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü tarafından devlet korumasına alındı.

EŞİ ARANIYOR

Öte yandan olayın ardından döndüğü evde eşini bulamayan Mahmut Mikbani ise 4 çocuğuyla birlikte kayıplara karıştı. Polis, nereye gittiği bilinmeyen Mahmut Mikbani'nin yakalanması için çalışmasını sürdürüyor.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Elarabi'nin vücudundaki yaralar

Elarabi'nin konuşması

Yaralardan detaylar

Hastane önü

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer KOÇ -KAHRAMANMARAŞ-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 265 MB

===============================================

3)KHK İLE İHRAÇ EDİLEN AKADEMİSYENLER KAFE İŞLETİYOR

MERSİN Üniversitesi'nde barış bildirisine imza attıkları gerekçesiyle ihraç edilen 3 akademisyen ve bir aktivist, kütüphane ve kafe olarak hizmet veren Kültürhane'yi açtı.

Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile mesleklerinden ihraç edilen akademisyenler İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ayşe Gül Yılgör, şehit çocuğu olan Doç. Dr. Ulaş Bayraktar ve İletişim Fakültesi'nde görevli Uzman Galip Deniz Altınay ile aktivist Nalan Turgutlu Bilgin, kütüphane kurma fikri ile bir araya geldi. İhraç edildikten sonra meslek yaşamlarına yurtdışında devam eden akademisyenlerin kitaplarını toplayan Prof. Dr. Ayşe Gül Yılgör ile arkadaşları 'Kültürhane' adı altında  kütüphane ile kahveyi buluşturdu. Dünyadaki en yaygın tasnif sistemi olan, Amerikan Kongre Kütüphanesi'nin tasnif sistemine göre sıralanan binlerce kitabın yer aldığı Kültürhane'de, çay kahve servisini de akademisyenler yapıyor. Kimi zaman içecek servisi yapan Prof. Dr. Yılgör, Doç. Dr. Bayraktar ve Uzman Altınay, kimi zaman da kütüphane kısmına geçerek öğrencilerle bilimsel çalışmalarını sürdürüyor.

PROFESÖRÜN LİMONATASI

Öğrencileri ile buluşup bilimsel çalışmalar üretmeyi sürdüren Prof. Dr. Ayşe Gül Yılgör, kafede yaptığı limonata ile de ün kazandı. Menüde 'Profesörün Limonatası' olarak yer alan limonatayı yapan Yılgör, kütüphanede eğitim, kafe kısmında ise müşterilere çay veriyor. Bir profesörü servis yaparken görünce insanların şaşırdıklarını  belirten Yılgör, "Hatta kimi zaman sipariş almak istediğimde 'Hocam estağfurullah' diyorlar. Böyle bir tepki oluyor ama önemli olan bir şeyleri birlikte üretmek. Bu kimi zaman bir ders olur kimi zaman limonata. Bilim insanı için mekan önemli değil. Kütüphane kısmında yüksek lisans doktora öğrencilerimizle çalışma yapıyor, tezlerine fiili danışmanlık yapıyoruz. Söyleşiler, imza günleri, atölye çalışmaları yapacağız. Kültürel, akademik ve bilimsel faaliyetlerimizi, resmi olarak üniversitenin kapıları kapatılmışsa gayri resmi olarak kentin içinde yapacağız. Kentin dört bir yanında akademik faaliyete devam edeceğiz. Üniversite kente yayılacak. Kültürhane'de bu duraklardan birisi" dedi.

KÜTÜPHANE VE KAFEYİ EKLEMLEDİK

Asıl başlangıç noktasının kütüphane olduğunu kaydeden Yılgör, "İmzacı akademisyenlerin iş akdi, sözleşme zamanı rektörün inisiyatifiyle feshedildi. Bu arkadaşlar kalifikasyona sahip oldukları için yurtdışından burs bulup gittiler. Kişisel kütüphanelerini bize bıraktılar ve binlerce cilt kitap kaldı. Ölü raflardan yaşayan raflara çıkaralım dedik kitapları. Öğrenciler ve araştırmacılar yararlansın diye kütüphane fikri ile başladık. Kitap ve kahve ayrılmaz bir parça olduğu için kafe ile kütüphaneyi eklemledik. Tanımlanmış roller yok. Profesör bunu, öğrenci bunu, servis elemanı bunu yapar diye bir şey yok. Hiyerarşik olan en kıymetli görünen işten en değersiz görünen işe kadar birlikte yapıyoruz" diye konuştu.

ŞEHİT ÇOCUĞU

Babası Yüzbaşı Beşir Bayraktar Mardin'in Derik İlçesi'nde 1980'de PKK'lılar tarafından şehit edilen Doç. Dr. Ulaş Bayraktar ise şunları söyledi:

"Bizim durduğumuz yerde duran ve ihraç edilen tüm arkadaşlarımıza her an selam yollamak, onları yad etmek için bir vesile olarak gördük. 1 numaraya 2 çay, 3 numaraya 1 poğaça demek yerine, Bediz'e 1 çay, Ali Ekber'e 2 poğaça diyoruz. Her seferinde kulaklarını çınlatıyoruz. Madem çay kahve vereceğiz, bunları da durduğumuz yerle ilişkili kurmak istedik. O yüzden çaylarımız Hopa Çay Kooperatifi'nden geliyor. Kahveyi, Zapatista Kahve Kolektifinden alıyoruz. Dayanışma için onlardan alıyoruz. Odama gelen öğrenci ve arkadaşlarıma da çay getiriyordum zaten. Gerektiğinde bende servis yapıyorum. O an kim ortamdaysa sipariş de alıyor, servis de yapıyor, bulaşık da yıkıyor. Biz egoları ile var olan insanlar değiliz. Neden utanayım. Bu emektir ve emek kapsamında kitap yazmakla çay bardağı yıkamak arasında çok farklı olduğunu düşünmüyorum. Hiç bir emek diğerinden kıymetli değil bence."

Görüntü Dökümü

------------------------

-Kültürhane'nin dış görüntüsü

-Tabelası

-Kütüphaneden görüntüler

-Kitap okuyan müşteriler

-Kooperatif ürünlerinden görüntüler

-Prof. Dr. Ayşe Gül Yılgör limonata yaparken

-Yılgör yiyecek tabağı hazırlarken

-Yılgör çay servisi yaparken

-Yılgör'ün konuşması

-Uzman Galip Deniz Altınay masadaki boşları toplarken

-Doç. Dr. Ulaş Bayraktar çay servisi yaparken

-Bayraktar kütüphanede

-Bayraktar'ın konuşması

-İşletmenin ortağı olan akademisyenler bir arada

-Kültürhane'de resim yapan öğrenciler

-Genel ve detay görüntüler

SÜRE:  07: 45  BOYUT: 247.51 MB

Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

===================================================

4)DOLANDIRICILARA HESABINI KULLANDIRINCA TUTUKLANDI

ADANA'da hasarlı otomobilleri internet üzerinden satışa koyarak dolandırıcılık yaptığı öne sürülen kişilere banka hesabını kullandırtan 45 yaşındaki Durmuş Ali K. tutuklandı.

Adıyaman'da kaportacılık yapan A.R., internetteki bir sitede ilanı verilen hasarlı otomobil almak istedi. Adana'daki otomobili almak için satıcılarla iletişime geçen A.R., verilen hesaba 12 bin lira yatırarak yola çıktı. A.R., bir süre sonra iletişime geçtiği telefona bir daha ulaşamayınca dolandırıldığını anlayıp polise başvurdu. A.R., dolandırıcıların tekrar aynı siteye ilan vereceğini düşünerek internetten araştırma yapmaya başladı. Benzer ilanı bir kez daha gören A.R., aradığı telefon numarasında çıkan kişiyle pazarlık edip hasarlı aracı alacağını söyledi. Konuştuğu kişi, hesabına 12 bin lira yatırmasını istedi. Ancak bu kez hesaba 12 bin yerine 12 lira yatıran A.R. polisi tekrar aradı. Banka önünde önlem alan polis hesaptan parayı çekmeye gelen Durmuş Ali K.'yı yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli ifadesinde, "Adını bilmediğim iki kişi yanıma geldi. Bana banka hesabımın olup olmadığını sordular. Banka hesabımı kullanacaklarını karşılığında bana 1000 lira vereceklerini söylediler. Paraya ihtiyacım var, parklarda yatıyorum teklifi kabul ettim" dedi. Adliyeye sevk edilen Durmuş Ali K. tutuklandı. Polis dolandırıcıları yakalamak için başlattığı soruşturmayı sürdürüyor.

Görüntü Dökümü

------------------------

Zanlının polis aracından indirilmesi

Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi

Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması

Polis aracına bindirilmesi

Polis aracının gidişi

SÜRE: 01'12"    BOYUT: 74 MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

==================================================

5)NAZİLLİ'DE TESCİLLENEN PAMUK ÇEŞİTLERİ ÇİFTÇİYE TANITILDI

AYDIN'daki Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü'nde iki yeni pamuk çeşidi yetiştirilerek tescil ettirildi.  Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü'nün deneme tarlalarında Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü Islah Genetik Bölüm Başkanı bitki ıslahatçısı Ziraat Yüksek Mühendisi Süleyman Çiçek tarafından 10 yıl boyunca yetiştirilerek tescil ettirilen SC 2079, SC 2009 yeni pamuk çeşitleri Nazilli'de bulunan pamuk yetiştiricilerine tanıtıldı. Tanıtımda Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü Müdürü Koray Şimşek, Nazilli Ziraat Odası Başkanı Necdet İzgü, Nazilli Ziraat Odası Meclis Başkanı Mesut Yörükoğlu, bölgede bulunan pamuk üreticileri de hazır bulundu. Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü Islah Genetik Bölüm Başkanı bitki ıslahatçısı Ziraat Yüksek Mühendisi Süleyman Çiçek, verimli ve tekstilciler için lif kalitesi ideal seviyede olan pamuk çeşidi üretmeyi hedeflediklerini belirtti. 10 yıllık çalışmaların ardından elde edilen çeşidin hem verim hem de lif kalitesi açısından oldukça iyi değerlerde olduğunu söyleyen Çiçek, "Islah çalışmalarımız en az 8 – 10 yıl arasında sonuçlanan çalışmalardır. Tescil ettirdiğimiz SC 2079, SC 2009 çeşitlerinde oldukça iddialıyız. Özel sektör ile işbirliği yaparak çiftçilere ulaşım imkanlarını arttırmak istiyoruz. Tabi özel sektöre devredilirse bizim de tohum satış hakkımız devam ediyor. Bu da daha geniş kitlelere ulaşmak için avantaj sağlayacak" dedi. İki çeşidin de bu yıl tescil edildiğini anlatan Çiçek, "Çırçır randımanı 40 ve üzerinde, 550 ve 600 kg civarında verim kapasitesi var. ve bununla beraber lif kalitesi özellikleri de oldukça yüksek. 31 mm civarında lif uzunluğu ve 35 gram da lif mukavemeti özelliklerine sahip" diye konuştu.

"YERLİYİ TERCİH EDİN'

Nazilli Ziraat Odası Başkanı Necdet İzgü de yeni çeşitlerin çiftçilere hayırlı olmasını diledi. Bölgedeki çiftçilerin yanı sıra Söke ve Manisa'daki üreticilerin de bu çeşitlerden temin edebileceğini anlatan İzgü, "Pamuk Araştırma Enstitüsü'nün çeşitli aşamalardan geçirerek elde ettiği ve tescillendirdiği bu pamuk çeşitleri yöremize has pamuk çeşitleridir. Kaliteleri de çok iyi. Çiftçilerimiz bu tohumları Pamuk Araştırma Enstitüsü'nden ekim zamanından önce tedarik edebilirler. Çiftçilerimiz yabancı tohumlardan uzaklaşıp yerli tohumlarımızı kullanmalı. Kalkınmanın yolu da yurt dışından gelen yabancı tohumları tercih etmemek, aynı kalite ve aynı rekoltede kendi yerli çeşitlerimiz kullanmaktan geçiyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------:

-Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü'nün deneme tarlalarından görüntü,

-Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü Islah Genetik Bölüm Başkanı Süleyman Çiçek'in pamuk çeşitlerini anlatmasından görüntü,

-Tescil ettirilen pamuk çeşitlerinin tarladaki görüntüsü.

Haber - Kamera: Bahattin ALBAYRAK/ NAZİLLİ,

=====================================================

6)BURSA'DA KUYUMCUDA SANİYE SANİYE  BİLEZİK HIRSIZLIĞI

BURSA'da, müşteri gibi girdiği bir kuyumcuda, işyeri sahibinin bir anlık dalgınlığından yararlanarak 3 adet bilezik alarak kaçan Irak vatandaşı 22 yaşındaki A.G.H.,polis Güven-Timleri tarafından yakalandı. Şüphelinin kuyumcudan bilezikleri alışı ve kaçışı güvenlik kameralarına yansıdı.Olay, dün öğle saatlerinde merkez Osmangazi İlçesi Gazcılar Caddesi üzerinde bulunan bir kuyumcuda meydana geldi. Müşteri gibi kuyumcuya giren ve sözleneceğini belirterek takı bakmak istediğini söyleyen Irak uyruklu  A.G.H., 33 yaşındaki kuyumcu Ramazan Şimşek'in bir anlık dalgınlığından yararlanarak, piyasa değeri 10 bin lira olan 3 adet bileziği alarak kaçtı. Bileziklerin çalındığını gören Şimşek ve dükkanda bulunanlar şüphelinin arkasından kovalamaya başladı. kovalamacayı fark eden polis Güven-Timleri şüpheli A.G.H.'yi kıskıvrak yakaladı.

HIRSIZLIK ANI GÜVENLİK KAMERALARINDA

Şüpheli A.G.H.'nin kuyumcuya girme anı, kuyumcu Ramazan Şimşek'in bir anlık dalgınlığından yararlanarak bilezikleri alıp kaçması ve yaşanan kovalamaca güvenlik kameralarına yansıdı.

Gözaltına alınan şüpheli A.G.H.'nın üzerinden, daha önceden mkayıp müracaatı bulunan 2 adet banka kartı bulundu. A.G.H., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Güvenlik kamerası hırsızlık anı

-Şüphelinin emniyetten çıkışı

-Detaylar

Mehmet İNAN/BURSA,-

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement