Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-7

Bakan Özhaseki: Teröristlere cesaret, akıl ve silah verenler, şimdi arabuluculuğa soyundu ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Fransa'nın Suriye'ye asker göndereceği iddiaları ve Türkiye ile PKK/YPG'li teröristler arasında arabuluculuk yapabilecekleri açıklamasıyla ilgili,...

31.03.2018 14:46
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bakan Özhaseki: Teröristlere cesaret, akıl ve silah verenler, şimdi arabuluculuğa soyundu

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Fransa'nın Suriye'ye asker göndereceği iddiaları ve Türkiye ile PKK/ YPG'li teröristler arasında arabuluculuk yapabilecekleri açıklamasıyla ilgili, "Bunlar teröristlere önce cesaret, sonra akıl ve ardından silah verdiler. Bunlarla başa çıktığımızı görünce, şimdi de arabuluculuğa soyundular" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Melikgazi Katlı Kavşağı'nın açılışını yaptı. Açılış törenine, Bakan Özhaseki'nin yanı sıra Vali Süleyman Kamçı, Milletvekilleri Hülya Nergis Atçı, İsmail Tamer, Sami Dedeoğlu, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ercan Teke, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Ak Parti İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden ve ilçe belediye başkanları ile vatandaşlar katıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki tören öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, " Afrin'de teröristlerin ülkemize sızmaları vardı. Ülkemizin de bu arada yıllardır sürdürdüğü ve bunu önleme çalışması vardı. Başka çaremiz kalmayınca, o teröristleri temizlemeye gittik. Bunda da başarılı olduk. Yıllarca Türkiye düşmanlarına taşeron oldukları için para alan bu teröristler konusunda batı şimdi de ikiyüzlülüğünü gösterdi. O destekler boşa çıkınca, yeni oyun peşindeler. Hangi oyunu oynarlarsa oynasınlar, akıl oyunlarını sergilemeye devam etsinler. Sonları hüsran olacak" ifadelerini kullandı.

'SÖZCÜLERİ KATİLLER SÜRÜSÜNE SİLAHLARI BIRAKIN DESİN'

Terör örgütlerine destek verenlerin sonlarının hüsran olacağını belirten Bakan Özhaseki, "Olanı biteni iyi biliyoruz. Türkiye düşmanları teröristleri önce cesaret, ardından akıl ve daha sonra da silah verdiler. Bunların boşa çıktığını görünce şimdi 'arabulucu olalım' demeye başladılar. Bunların yanı sıra bir de Mecliste onların ikide bir Türk ordusu silah bıraksın diyen sözcüleri var. Hangi meşru devlet, elindeki meşru gücünü lağvetmiştir. Bu Meclisteki teröristlerin, katillerin sözcüleri onlara 'silah bırakın boşu boşuna ölmeyin' çağrısında bulunsunlar. Kürt halkı diye tutturmuşlar. Bunlar Kürt halkını sevmedikleri gibi, onlara da iyilik yapmıyorlar. Teröristlerin sözcüleri, bu katiller sürüsüne 'silahları bırakın' desinler. Türkiye'nin ekmeğini yiyenler yurt dışında, Türkiye düşmanlarının elini eteğini öpüyorlar. Yurt dışında Türkiye'yi sevmeyenlerin elini öpüyorlar. Bizim bunlar karnımız tok. Ne düşündüğümüzü gösterdik. Türkiye'ye yönelik terörist eylemler konusunda Afrin'den sonra başkaları da olacak" şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Oktay ENSARİ-Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ, -

=====================================================

Kamyonetin altına giren motosiklet sürücüsü yaralandı

KARABÜK'te, otomobile çarptıktan sonra yol kenarında park halindeki kamyonetin altına giren motosikletli ağır yaralandı.

Kaza öğle saatlerinde, Atatürk Bulvarı üzerindeki Şehirlerarası Otobüs Terminali karşısında meydana geldi. Kent merkezine doğru giden 18 yaşındaki Mücahit Eren idaresindeki 78 DD 231 plakalı motosiklet, önünde ilerleyen Hasan Uysal idaresindeki 78 AS 816 plakalı otomobilin sağ dikiz aynası ve çamurluğuna çarptıktan sonra kontrolden çıktı. Başında kask bulunmayan Mücahit Eren motosikletiyle birlikte sürüklenerek yol kenarında park halinde bulunan kamyonetin altına girdi. Çevredekilerin yardımıyla kamyonetin altından çıkarılan Mücahit Eren, ambulansla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay yerine gelen Mücahit Eren'in annesi polisin yönlendirmesiyle hastaneye gitti.

Otomobil sürücüsü Hasan Uysal ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Kaza yeri

-Polisin incelemeleri

-Mücahit Eren'in annesinin olay yerine gelmesi

-Hasan Uysal röp

-Vatandaş röp

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

===================================================

Karadenizli nine oyuncak bebeği gerçek sanarsa

KARADENİZLİ bir ninenin kucağına aldığı oyuncak bebeği gerçek sandığı görüntüler paylaşıldığı sosyal medyada izlenme rekoru kırıyor.

Oyuncak bebeği gerçek sanan Karadenizli ninenin kayda alınan ilginç anları sosyal medyada en çok izlenen görüntüler arasına girdi. Görüntülerde, Karadenizli nine oyuncak bebeğe bakarak "Ne kadar küçük, bebek, kaç aylıktır?' diye sorduğu duyuluyor. Oyuncak bebeğe dokunarak ses çıkarmasını sağlayan torununa bebeğe sert davrandığı için kıza nine izleyenleri güldürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Ninenin görüntüleri

Haber: Aytekin KALENDER RİZE-

====================================================

Köpeğe şiddete büyük tepki

SOSYAL medyada paylaşılan bir videoda, kimliği henüz belirlenemeyen bir kişinin otomobilinde köpeği dövdüğü görüntüler büyük tepki çekti.

Sosyal medyada paylaşılan videoda, siyah otomobilin ön koltuğunda oturan kişi, kucağındaki köpeğin kafasına eliyle defalarca vuruyor. Bu sırada arka koltukta oturan kişi de olanları gülerek izliyor. Köpeğe şiddete hayvanseverler büyük tepki gösterdi. Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKOMFED) üyeleri, saldırganın yakalanıp adalete teslim edilmesi için destek beklediklerinide söyledi. Yetkililer ise konunun takipcisi olacaklarını belirtti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Köpeğe işkence edilmesi

Haber-Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA, -

=====================================================

Köpeği öldürülen hayvansever: Dava açacağım

BURSA'da Kangal köpeği bir çiftlikte bekçilik yapan Yaşar Ş. (48) tarafından öldürülen Ali Çelik, köpeğinin fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıp, "Manço benim yanımda doğdu. Onun telef edilmesini kabul edemiyorum. Yaşar Ş.'nin yakınları beni arayıp şikayetçi olmamamı istediler ama kabul etmedim. Maddi ve manevi tazminat davası açacağım. Alacağım parayı da hayvanseverler derneğine bağışlayacağım" dedi.

Olay, Gemlik ilçesi Yalova Yolu Caddesi'nde bir akaryakıt istasyonu ile yakındaki çiftlik arasındaki bölgede meydana geldi. Gemlik Çiftçi Hakları Koruma Başkanlığı'nda bekçilik yapan Yaşar Ş., başkanliğa ait çiftliğin çevresinde dolaşırken, yakındaki bir akaryakıt istasyonunda çalışan Ali Çelik'e ait 'Manço' isimli Kangal köpeğin yanına geldiğini gördü. İddiaya göre, korkan Yaşar Ş., av tüfeği ile köpeği vurdu. Yaralanan köpek, olay yerinde öldü. Köpeğin sahibi Ali Çelik'in şikayeti üzerine gözaltına alınan Yaşar Ç., köpeğin kendisine doğru geldiğini görünce korkutmak isterken ölümüne neden olduğunu söyledi.

Köpeğinin vurulmasının ardından fotoğraflarını sosyal medyada paylaşan Ali Çelik ise "Manço 2 yaşında. Benim yanımda doğdu. Hayvanın arka ayaklarında sıkıntı vardı. Onun telef edilmesini kabul edemiyorum. Vuran Yaşar Ş.'nin yakınları beni arayıp şikayetçi olmamamı istediler ama kabul etmedim. Maddi ve manevi tazminat davası açacağım. Alacağım parayı da hayvanseverler derneğine bağışlayacağım" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber: Berktuğ ÖNCÜ/BURSA, -

=======================================================

Afrin şehitleri adına adliye bahçesine fidan dikildi

KARAMAN'ın Ermenek ilçesinde, Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit düşen 52 asker adına adliye bahçesine fidan dikildi.

Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığı'nın aldığı karar gereği, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Afrin'de yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit düşen 52 asker için Ermenek Adliyesi bahçesine 52 sedir fidanı dikildi. Harekatın ilk şehidi olan Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan adına ilk fidanı Cumhuriyet Başsavcısı Cüneyt Demirdaş dikti.  Dikilen her fidana şehit düşen Mehmetçiklerin isimleri verildi.

Görüntü dökümü:

-----------------------------

Adliyede düzenlenen tören

Fidanların dikilmesi

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: İlhami ETCİ ERMENEK DHA))

=========================================================

CHP'li kadınlardan 'Kadın tiyatrocu' tepkisi

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Sivas İl Kadın Kolları üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen Çanakkale programında gösteri yapan tiyatro ekibindeki kadınların sahneye çıkmasının Meclis Başkanı'nın talimatıyla engellendiği iddialarına tepki gösterdi.

CHP Sivas İl Kadın Kolları Başkanı Songül Demirel, parti binasında basın toplantısı düzenleyerek kadın tiyatrocuların engellenmesi iddiasını değerlendirdi. Demirel, sorumluların derhal istifa etmeleri gerektiğini ifaderek şöyle konuştu:

"TBMM'de 18 Mart Çanakkale Anması için hazırlanan tiyatro gösterisinde rolleri olan kadın oyuncuların sahneye çıkması Meclis Başkanlığı tarafından engellendi. Günler öncesinden gece yarılarına kadar prova yapan kadınlar, gösteriye bir saat kala sahneye alınmadı. Atatürk'ün resimlerinin bile istenmediği oyunun süresi 12 dakikadan 4 dakikaya düştü, erkek oyuncular sahnede oyunu sergilerken, kadın oyuncular konukların arkasında merdivenlerin üzerinde bekletildi. 29 Mart günü gerçekleşen bu olay kadın erkek eşitliği, kadın hakları ve laiklik adına kabul edilemez. Kadın oyunculara yönelik bu uygulama Anayasa'ya aykırıdır. Kadın ve erkeği bir arada görmek istemeyen zihniyet bilsin ki biz sahnenin tozunu birbirine katan Afife Jale'nin torunlarıyız, sahneye bir kere çıktık bir daha inmeyiz. Biz kadınlar Atatürk'ün kurucusu olduğu, kadınların seçme ve seçilme hakkını aldığı Millet Meclisi'nde uygulanan çağdışı bu kararı protesto ediyoruz. Sorumlular derhan hesap versin. Kadınlar özgürdür, eşittir ve ne zaman ne isterlerse onu yaparlar. Kadınları karanlığa, evlere hapsetmenize izin vermeyeceğiz. Yaşamın her alanında sahnede, sokakta, siyasette, bilimsel çalışmalarda her yerde varız ve var olmaya devam edeceğiz. Ortaçağ sizin olsun, biz sahne ışıklarını seviyoruz. Laiklik ve kadın düşmanlığı yapan tüm yetkilileri istifaya çağırıyoruz."

Görüntü Dökümü:

-Partiden görüntüler

-Songül Demirel'in açıklaması

Haber-Kamera:  İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

=======================================================

Kız çocuğunu kaçırıp istismarda bulunan sanığa 15 yıl hapis

ANTALYA'da önceki yıl 14 yaşındaki kız çocuğunu kaçırarak nitelikli cinsel istismarda bulunmak suçlamasıyla yargılanan Etem Öztürk (38), 15 yıl 10 ay hapisle cezalandırıldı. Duruşmada kızın yaşının küçük olduğunu bilmediğini öne sürerek, "Devletin şefkatli yüzünü göstermesini bekliyorum" diye beraat talep eden sanık, tutuklandı.

Serik'e bağlı Kadriye Mahallesi'nde esnaflık yapan Etem Öztürk, Aralık 2016'da iddiaya göre o tarihte 14 yaşında olan S.Ö'yü babasının evinden kaçırarak kendi evinde nitelikli cinsel istismarda bulundu. Kendisiyle evlenmek istediğini söyleyen Öztürk'ün evli olduğunu öğrenen S.Ö.'nün ailesi şikayette bulundu. Geçen yıl ocak ayında 'çocuğa nitelikli cinsel istismar' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlamalarıyla tutuklanan Etem Öztürk, geçen yıl mayıs ayında tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Dava sürerken eşinden boşanan Etem Öztürk, S.Ö. ile nişanlandı.

'DEVLETİN ŞEFKATLİ YÜZÜNÜ GÖSTERMESİNİ BEKLİYORUM'

Manavgat 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına S.Ö., annesi K.Ö. ile babası Y.Ö., tutuksuz sanık Etem Öztürk ile avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmada ifade veren sanık Etem Öztürk, mağduru evlenmek amacıyla kaçırdığını savunarak, "S.Ö. bana 19 yaşında olduğunu söyledi. Yaşının küçük olduğunu bilmiyordum. Nişanlandık. Devletin şefkatli yüzünü göstermesini bekliyorum" dedi.

'BENİ KAÇIRMASINI SÖYLEDİM'

S.Ö. ise "Ben onu çok sevdim. Beni kaçırmasını söyledim. Yaşımın 19 olduğunu söyledim. Benim rızamla oldu" diye ifade verdi.

ANNE SORULARA GEÇ YANIT VERDİ

Duruşmada S.Ö.'nün annesi K.Ö. mahkeme başkanının "Sanık evinize kaç kere geldi?" sorusuna şaşırarak ve bir süre düşünerek, "4-5 defa geldi" diye cevap verdi. Mahkeme başkanı "Hiç S.Ö. hakkında konuştunuz mu, okulunu sordu mu?" sorusuna ise anne K.Ö., uzun süren sessizliğin ve başkanın uyarısının ardından "Hiç konuşmadık. Şikayetçi değilim" dedi. Mahkeme başkanı, anne K.Ö.'nün sorulan sorulara uzun süre bekleyerek ve uyarı üzerine cevap verdiğini tutanağa geçirtti.

Baba Y.Ö. de sanıktan şikayetçi olmadıklarını söyledi.

Sanık avukatı ise müvekkilinin S.Ö.'nün 14 yaşında olduğunu bilmediğini, herhangi bir kastının olmadığını ve beraatını talep ettiğini belirtti.

'BİR HATAYA DÜŞTÜM'

Son sözü sorulan sanık Etem Öztürk, "S.Ö. okula gitmiyordu, çilek bahçesinde çalışıyordu. Dışarıda makyaj yapıyordu. Bir hataya düştüm. Mağdurun yaşını ailesi bana söyleyince öğrendim. Kendisiyle nişanlandık, yaşı dolunca evleneceğiz" dedi.

DURUŞMA SALONUNDA TUTUKLANDI

Verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, sanık Etem Öztürk'e itiraz hakkı açık olmak üzere 'çocuğa nitelikli cinsel istismarda bulunmak' suçundan 13 yıl 4 ay, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise 2 yıl 6 ay olmak üzere toplam 15 yıl 10 ay hapis cezası verdi. Suçun katalog suçlardan olması ve cezanın süresini dikkate alan mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan Etem Öztürk'ün hükmen tutuklanmasını kararlaştırdı. Duruşma salonunda polis tarafından gözaltına alınan Etem Öztürk, işlemlerinin yapılmasının ardından cezaevine götürüldü.

DAHA ÖNCE DE İSTİSMARDAN DOSYASI ÇIKTI

Sanık Etem Öztürk'ün geçen şubat ayında bir internet sitesinin başlattığı 'tecavüze idam istiyoruz' imza kampanyasına destek verdiği ve sosyal medya hesabından "Çocuk istismarına tecavüze hayır" şeklinde paylaşımlar yaptığı da ortaya çıktı. Ayrıca sanık Etem Öztürk hakkında daha önce de cinsel istismar dosyasının olduğu belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------

Manavgat adliyesinden genel görüntü

Sanık Etem Öztürk'ün götürülmesi

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

==========================================================

Aziz Kocaoğlu 14 yılda İzmir'de yapılanları anlattı

"Güneş İzmir'den doğuyor"

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, görev süresinin 14. yılında değişen İzmir fotoğrafını anlattı, hayata geçirdikleri 'İzmir Modeli' için Türkiye'ye çağrıda bulunanak, "Güneş İzmir'den doğuyor artık. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığından hiçbir zaman taviz vermeyen İzmir olarak, hemşehrilerimize sunduğumuz özgür ve demokratik yaşamı ve oluşturduğumuz yerelden kalkınma modelini Türkiye'ye açıyoruz. Çatışmaların, kamplaşmaların, karpuz gibi bölünmelerin arttığı şu dönemde mutlu, umutlu, barış içinde yaşayan İzmirliler'den feyz alsın Ankara. Farkımızı fark etsin! Bize önyargılı bakmasın. Dışlamasın. 'Benim partimden olmayanı yok sayarım' saplantısından kurtulsun artık. Yeni icada gerek yok! İzmir'de sonuçları test edilmiş başarılı projeleri örnek alsın" dedi.

CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 14 yıllık belediye başkanlığı süresince hayata geçirdiği projeleri anlattı ve Türkiye'ye İzmir'den önemli bir çağrıda bulundu. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleşen toplantıya, İzmir'in değişen fotoğrafına tanık olan, toplumun farklı kesimlerinden temsilciler katıldı.

"Güneş İzmir'den doğuyor" sloganıyla gerçekleşen toplantının açılışını İzmirli ünlü şarkıcı Burcu Güneş yaptı. Sanatçı büyük beğeni ile dinlenen 'İzmir'de Günbatımı' isimli şarkıyı İzmirliler için seslendirdi. Değişen İzmir'i fotoğraflarla anlatan sinevizyon gösterisinin ardından kürsüye çıkan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "14 yıl önce bir hayalim vardı" diyerek başladığı konuşmasında, "Kalkınma problemine kafa yoran, yaşam kalitesinin yerelden geliştiğine inanan, adam kayırmacı değil herkesi kucaklayan, katılımcı, kimlikli, ahlaklı bir belediye ve tutkulu bir kent" için ayrım yapmaksızın tüm İzmir ve İzmirliler için çok çalıştıklarını söyledi.

"ARTAN İŞ YÜKÜMÜZ, EN BÜYÜK MOTİVASYON KAYNAĞIM OLDU"

Eski başkanlardan Ahmet Piriştina'nın herkesi sarsan vefatıyla, olağanüstü koşullarda göreve başladığı günlerde hiçbir hazırlığının bulunmadığını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, "Planım yoktu. Projem yoktu. Kat kat büyüyen sınırlarımız ve tahminlerin çok üzerinde artan iş yükümüz, en büyük motivasyon kaynağım oldu. Beni daha çok kamçıladı, diri tuttu. Tıpkı belediyemizi koca bir silindirle ezerek dümdüz etmeyi hedefleyen 2 Mayıs ve 22 Kasım 2011 operasyonları gibi. Tıpkı Ankara'nın İzmir'e 'şaşı' bakışı gibi... 14 yıllık başkanlık dönemimin önemli kırılma noktalarıdır bunlar. Acıyı bal eyleyen, direncimi ve dayanıklılığımı artıran, hedefe kilitleyen, daha çok çalışmaya iten ve daha çok güç veren" dedi.

YAŞAM KALİTESİ

Bugün Türkiye'ye örnek olduğunu belirttiği 'İzmir Modeli'nin doğuş hikayesini de anlatan Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi:

"Bizim yaptığımız, belki de sadece, İzmirlilere 'birlikte başarabilmek' duygusunu hissettirmek oldu. Birlikte yürüdük, birlikte öğrendik. Birlikte çalıştık, birlikte ürettik. Birlikte direndik ve birlikte kazandık. Biz her şeyden önce 'evrensel ahlak kurallarına uyan, örnek bir belediye' olmaya çabaladık. Anahtar kelimelerimiz ise 'yaşam kalitesi'ydi. Çok uzun yıllar ötelenmiş, örselenmiş kırsal kesime pozitif ayrımcılıkla başladık işe. Gerçekten güzel işler başardık kırsalda. Süt üreticisini, çiçek üreticisini, zeytinciyi, fidancıyı, arıcıyı destekleyip onları tarlada ve pazarda birleşmeye ve sonunda marka olmaya teşvik ettik. Uzun yıllar 'komünist işi' diye anti-propaganda malzemesi yapılan ve buruşturulup bir kenara atılmaya çalışılan kooperatifçiliğin aslında ne kadar önemli olduğunu, fırsat verildiğinde hangi mucizelere imza atabileceğini gösterdik cümle aleme. Aşı tutmuş ve İzmir'deki tarımsal üretim, Türkiye ortalamasının iki katından fazla büyümüştü. Türkiye 'tarımda yoksullaşmayı' konuşurken, İzmirli üretici mucizeler yaratıyordu."

"TÜRKİYE'DE NEDEN UYGULANMASIN?"

Konuşmasında İzmir'de köylünün ve üreticinin artık daha mutlu olduğunu dile getiren Başkan Kocaoğlu, "Köylü milletin efendisidir düsturu Ulu Önderimizin sözlerinde kalmıştı ya. İşte biz o sözü İzmir'de yaşattık. Üreticiye yeniden itibar sağladık. İzmir'in köylüsü artık yerinde mutlu. Daha da önemlisi, gelecekten umutlu. Peki İzmir'de bu model hayata geçebiliyor da Türkiye'de neden uygulanmasın? Neden üreticiler evlerini, bahçelerini, tarlalarını yok pahasına satıp kente göç etmek zorunda kalsın? Türkiye neden İzmir gibi olmasın" diye konuştu.

"ANKARA İZMİR'DEN FEYZ ALSIN"

Ülkeye sadece yerelden kalkınma ve insan odaklı kentsel dönüşümü değil; yaşam kalitesinin yerelden geliştiğini ispatlayan bir yönetim modeli sunduklarını, İzmir'e yapılan ötekileştirme ve uygulanan çifte standartların kendilerini yıldıracağına daha da kamçıladığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "İstiyoruz ki, sürdürülebilirlik ve mutluluk kavramlarından giderek uzaklaşan; sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü ve empatiyi artık pek dikkate almayan, birbirine fazla güvenmeyen, hak ve hukuk yerine emrivakilerle yol almayı alışkanlık haline getiren benim güzel ülkem, kafasını çevirip biraz da İzmir'e baksın... İzmir'in, İzmirlilerin lugatına da arada bir göz atsın örneğin. Hoşgörüyü, toleransı, empatiyi görsün ve öğrensin. Çatışmaların, kamplaşmaların, karpuz gibi bölünmelerin arttığı şu dönemde mutlu, umutlu, barış içinde yaşayan İzmirliler'den feyz alsın Ankara. İzmir'den yükselen sese kulak versin! Farkımızı fark etsin! Bize önyargılı bakmasın. Dışlamasın. Ötekileştirmesin. Karşımıza türlü türlü engel çıkarmasın. Omuz versin, el uzatsın. Güzel İzmir'de güzel şeyler olduğunu kabul etsin. Yerelden kalkınma başarımızı kıskanmasın; aksine gurur duysun, mutlu olsun. Demokrasiye inansın. Hoşgörülü olsun bizim gibi. 'Benim partimden olmayanı yok sayarım' saplantısından kurtulsun artık. Yeni icada gerek yok! İzmir'de sonuçları test edilmiş başarılı projeleri örnek alsın. Biz de gurur duyalım, mutlu olalım; çorbada tuzumuz var diye. Gettoların olmadığı, insanların birbirine nefretle değil sevgiyle baktığı, devletine, milletine, ordusuna, bayrağına bağlı ve herkesin yaşamak için can attığı İzmir'i görsün artık Ankara! İnatlaşmasın! Kutuplaşmasın! Kucaklaşsın! Kendi partisinden olan belediyelere gözü kapalı ve sorgusuz-sualsiz dağıttığı özel idare mallarından, bir patlak lastiği bile çok gördüğü İzmir'e de hakkını versin. Bir imza için aylarca oyalamasın İzmir'e yapılan bu ötekileştirme ve uygulanan çifte standartların bizi yıldıracağını ve pes edeceğimizi de kimse düşünmesin. Aksine bu tür zorlamalar bizi daha da kamçılıyor, daha fazla motive ediyor. Örneğin iktidarın İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerinde böyle bir politikası olmasaydı, biz bu kadar çok işi yapamazdık. Örneğin ben iktidar partisine mensup olsaydım, kentine merkezi hükümetten bile fazla yatırım yapan bir belediye başkanı olamazdım."

AVUÇ İÇİNDEKİ YARA...

14 yıllık başkanlık süresince mutluluk ve gururu bir arada hissettiği çok olay yaşadığını da söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: "Sevinç gözyaşları döktüğüm anlar oldu. 150. yaşını kutlayan İzmir Belediyesi'ne ve İzmir gibi çok özel bir kente başkanlık etmek, zaten başlı başına çok büyük bir onur. Ama büyük acılar da çektim. Özellikle Türkiye yerel yönetimler tarihinin en büyük kumpası olduğuna inandığım İzmir Büyükşehir Belediyesi operasyonları sırasında... Dürüstlüğünden hiçbir zaman şüphe duymadığım çalışma arkadaşlarım birer birer tutuklanıp cezaevlerine gönderilirken, Genel Sekreterim tam 22 ay hapis yatarken, geride kalan eş ve çocukları, anne ve babaları çaresizlikten gözümün içine bakarken, içim kan ağlasa da bunu belli etmemem, güçlü olmam ve dimdik durmam gerekiyordu. 'Yara en çok avucunun içindeyse sana aittir' derler. Sıkarsın avucunu, canın yanar ama senden başka kimse bilmez neden acıdığını. Geriye dönüp baktığımızda, yaşadığımız o günler, sadece ben ve çalışma arkadaşlarım için değil, İzmir ve İzmirliler için de 'tarihe düşülmüş önemli bir not'tur. 'Bizden olanlar ve ötekiler' diye ayrıştırılmış Türkiye'nin geldiği içler acısı durumu anlatan önemli bir not. İzmirliler biliyor ki, kendilerine hizmet eden bu Belediye, kimsenin hakkını hukukunu çiğnemez. Dürüst ve çalışkandır. Rüşvet yemez. Adam kayırmalara, farklı yollardan usulsüz para toplamalara, yasaların çiğnenmesine, devletin zarara uğratılmasına asla izin vermez. Başka büyük kentlerde acımasız rant saldırısına dönüşen yağmalara karşı kentini korumak için elinden gelenin fazlasını yapar. Hep doğrunun yanında olur. Biz de biliyoruz ki, İzmirliler bize inanır, güvenir."

ANKARA'YA "TÜRKİYE İZMİR GİBİ OLSUN" ÇAĞRISI

Toplumdaki sevgi ve hoşgörüyü artırmanın, sağlıklı bir demokrasiye sahip olmanın, yaşam kalitesini geliştirmenin ve sürdürülebilir kalkınmanın formülünün yerelde yattığını söyleyen ve "Türkiye İzmir gibi olsun" çağrısında bulunan Başkan Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin, bölgesel kalkınmanın sağlanmasında da çok büyük etkisi olacaktır. Bu nedenle, Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı'ndaki vesayet karşıtı tutumu tamamiyle destekliyoruz. Türkiye'deki yerel demokrasi talebini, bugün burada yeniden şekillendiriyoruz. Aslında bu bir başlangıç. İzmir'den yükselen bir ses. ve güzel ülkeme bir çağrı: İstiyoruz ki, Türkiye İzmir gibi olsun. Bu çağrının, engellere ve aşırı vesayete rağmen önemli işler başaran muhalefetteki bir belediyeden gelmesi elbette çok daha anlamlı. Bugün ülkemizin normal bir süreçten geçtiğini söyleyemeyiz. Kentlerdeki nüfusun önemli bir bölümü, seçmediği insanlar tarafından yönetiliyor örneğin. Oysa önümüzdeki engelleri, ancak adalet ve demokratik bir toplum taleplerinin karşılanmasıyla aşabiliriz. Biz bu unsurların tamamını kucaklayan bir yerel yönetim modelini İzmir'den geliştirmeye çalışıyoruz. Demokrat, hoşgörülü, güvenli, enerjik, dirayetli, güçlü ve inançlı, kararlı, şeffaf, adaleti her türlü değerin üzerinde tutan, tasarruf eden ve kendi göbeğini kendi kesebilen İzmir, kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın; bu düşüncesinden, bu yaşam biçiminden, bu özgürlük tutkusundan asla vazgeçmeyecektir. İzmir duruşu bozulmayacaktır. Bütün bunlar, modası geçecek bir zihniyet değil İzmir'in olmazsa olmazlarıdır."

14 yılda İzmir'e, Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinden daha fazla yatırım yaptıklarını ama asıl yaptıkları işin, kentin bu değerlerine sahip çıkmak ve korumak olduğunu kaydeden Başkan Kocaoğlu, konuşmasını, "Ve şimdi, Mustafa Kemal Atatürk'e, onun ilkelerine ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığından hiçbir zaman taviz vermeyen; kuruluş ve kurtuluşun kenti İzmir olarak, hemşehrilerimize sunduğumuz özgür ve demokratik yaşamı ve oluşturduğumuz yerelden kalkınma modelini Türkiye'ye açıyoruz. Güneş İzmir'den doğuyor artık" diyerek tamamladı.

Başkan Kocaoğlu'nun 25 dakika süren ve alkış alan konuşmasının ardından İzmir'deki değişimi İzmirliler'in anlattığı röportajların yer aldığı film izlendi. Toplantının sonunda ünlü şarkıcı Burca Güneş bir kez daha sahne alarak büyük beğeni toplayan 'İzmir'de Günbatımı' şarkısını bir kez daha seslendirdi.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLİYOR

Haber: İZMİR,

=================================================

Gençler kitap okudu

BURDUR'da Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) üyeleri okuma alışkanlığına dikkati çekmek amacıyla kitap okudu.

Cumhuriyet Parkı'nda bir araya gelen TÜGVA üyeleri kitap okuma etkinliği yaptı. Kitap okuma alışkanlığına dikkati çekmek amacıyla yapılan etkinlik yaklaşık 1 saat sürdü. TÜGVA Burdur Şube Başkanı Ahmet Arvasi Günel, "Bizler ilk ayeti 'Oku' emriyle başlayan bir ümmetin gençliği olarak okuma alışkanlığına dikkati çekmek istiyoruz. Kitap bazen bugüne, bazen geçmişe, bazen bir yabancıya, bazen de kendimize ışık tutmaktır. Kitap bu bakımdan birçok aleme uzanan boyutuyla da küçük bir nesnedir. Merak ve ilgi duygusuyla sarıldığımız, bilgi edindiğimiz ve düşünce dünyamıza bir tuğla daha eklediğimiz kitap ve kitap okuma eylemi onun için ciddi bir iştir. Bu sebeple sizlere boş vakitlerinizde kitap okuyun demiyorum. Zira kitap okuyanlar çok boş vakitleri olan insanlar değildi. Biz istiyoruz ki kitap okumak günlük bir faaliyetiniz olsun. Okumaya gerektiği önemi verelim" dedi.

Kitap okuma konusunda farkındalık oluşturarak kütüphaneleri hayatın içine almak istediklerini vurgulayan Günel, "Vakıf olarak üyelerimize okuma alışkanlığını yerleştirebilmek için her il temsilciliğimizde Kitap Kahvelerimiz, her yaş seviyesine uygun kitap okuma ve tahlil grupları ile hemen her projemizde katılımcıların tamamlaması gereken kitap listeleri bulunmaktadır" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Kitap okuyan gençler

Ahmet Arvasi Günel'in açıklaması

Detay

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

===============================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement