İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros, Akdeniz'in bir mezarlığa dönüştüğünü belirterek, "Uluslararası kuruluşların raporlarına göre Akdeniz havzasının tamamında 2014'te 3 bin 279, 2015'te 3 bin 771 kişi hayatını kaybetti" dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan Mülteci Hakları Alt Komisyonu, AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu başkanlığında toplandı.
Toplantıda İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürü Toros, genel müdürlüğün faaliyetleri ve Türkiye'deki mültecilerle ilgili bilgi verdi.
Toros, 1923-1997 yılları arasında 1,6 milyondan fazla kişinin Türkiye'ye göç ettiğini bildirerek, 2011 krizinden sonra Cumhuriyet tarihindeki sayıdan daha fazla sayıyla karşılaştıklarını belirtti.
Türkiye'nin artan ekonomik gücünün, ülkeye yönelik göç hareketlerinin çekim unsuru olduğunu dile getiren Toros, Türkiye'nin, geçiş ülkesi konumunun yanı sıra hedef ülke konumuna da geldiğini söyledi.
Toros, bulundukları coğrafyada kapılarını açan, ihtiyaç duyanları koruma altına alan, dünya kamuoyu tarafından saygı duyulan bin yıllık köklü bir merhamete sahip olduklarını ifade etti.
2013'te 750 bin Suriyeli
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun, 4 Nisan 2013'te yürürlüğe girdiğini anımsatan Toros, tasarı TBMM'ye sevk edildiğinde Türkiye'de 750 bin Suriyeli bulunduğunu kaydetti.
Toros, 2005'te 20 milyon civarında yabancı Türkiye'ye girerken, geçen yıl sonu itibariyle bu sayının 35 milyonu bulduğunun altını çizdi. Yıllar itibariyle artış trendi yaşandığını, gelen yabancıların çoğunun turist olduğunun altını çizen Toros, düzenlenen ikamet sayısının yaklaşık 380 bin olduğunu bildirdi.
E-ikametle, 2015'te 242 bin 146 ikamet başvurusunu internetten aldıklarını dikkati çeken Toros, harçların tamamının internetten ödenmesi ve yabancı kredi kartıyla ilgili çalışmayı da tamamlamak üzere olduklarını söyledi.
-Yakalanan yasa dışı göçmen sayısında artış
Avrupa'ya yasa dışı göç güzergahlarından birinin de Türkiye üzerinden geçtiğine işaret eden Toros, Türkiye'nin bu anlamda kritik bir bölgede bulunduğunu aktardı. Toros, Türkiye'nin, doğal köprü konumunda olması ve bölgedeki siyasi, ekonomik istikrarsızlık nedeniyle yasa dışı göçe maruz kaldığını vurguladı. Toros, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Düzensiz göçe kaynak ülkelere baktığımızda her ülkeden, özellikle Afganistan, Irak, Myanmar başta olmak üzere birçok ülkeden yasa dışı göçmen ülkemize giriş yapmaya, çıkmaya çalışırken yakalanıyor. Yıllık 50 bin civarındaki yakalama sayısı, geçen yıl sonu itibariyle 146 bini bulduğunu söylebiliriz. 2014'de 58 bin olan sayı, 2015 sonu itibariyle 146 bin oldu. Sadece Sahil Güvenliğin yakaladığı düzensiz, yasadışı göçmen sayısı 91 bin 611 kişi. Sahil Güvenlik Komutanlığı rakamlarına göre, hayatını kaybeden düzensiz göçmen sayısı 279 kişi. 2014'te bin 460 olan yakalanan, adli işlemleri devam eden göçmen kaçakçı sayısı, 2015'te 3 bin 614 oldu."
Akdeniz'in, bir mezarlığa dönüştüğünü dile getiren Toros, son 5-6 yılda 20- 25 bin düzensiz göçmenin hayatını kaybettiğini söyledi. Toros, uluslararası kuruluşların raporlarına göre Akdeniz havzasında 2014'te 3 bin 279, 2015'te 3 bin 771 düzensiz göçmenin hayatını kaybettiğini belirtti.
Toros, düzensiz göç veri tabanı oluşturmaya çalıştıklarını dile getirdi.
-"İltica bir hak"
İlticanın bir hak olduğunu kaydeden Toros, zulümden kaçan mazlumlar açısından Türkiye'nin bir vaha olduğunu anlattı. Toros, Türk milletinin, zulümden kaçan herkesi bağrında barındırdığını dile getirerek, Türkiye'de Suriyelilerin dışında 140 bin iltica talebinde bulunan, işlemleri devam eden kişi bulunduğunu vurguladı. Toros, 2012, 2013, 2014 yıllarında 30 binler civarında seyreden ilticacı sayısının, 2015'te 62 bine yükseldiğini bildirdi.
Genel Müdür Toros, Türkiye'de 2 milyon 255 bin 299 kayıtlı Suriyeli bulunduğunu, bunların 279 bin 574'ünün kamplarda kaldığını, BM verilerine göre, Avrupa ülkelerinde 813 bin 599 Suriyeli olduğunu belirtti.
Toros, en fazla Suriyelinin Şanlıurfa, Hatay, İstanbul ve Gaziantep'te olduğuna işaret etti.
Uyum strateji belgesi hazırlamak için çalıştıklarını anlatan Toros, 3 aylık, 6 aylık ve 2 yıllık şekilinde paket programlar oluşturacaklarını ifade etti.
-Yabancı İletişim Merkezini aradıkları için kurtulanlar
Yabancı İletişim Merkezi kurulduğunu anımsatan Toros, çağrılara Arapça cevap veren personellerinin de bulunduğunu söyledi. Toros, bu merkez sayesinde 2 bin 595 düzensiz göçmenin, 157 numaralı telefonu arayabildikleri için hayatlarının kurtarıldığını bildirdi.
Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros, bulundukları bölgede yönetilebilir bir göç sistemi kurabilmelerinin, Türkiye'nin çıkarları, göçmen hakları açısından önemli olduğunu dile getirdi.
-"Sığınmacıların umutları bazen denizde, bazen buzda kaybolmuş"
Alt Komisyon Başkanı Uslu da, Türkiye'nin, son yıllarda mülteciler açısından transit geçit noktasıyken hedef ülke haline geldiğini ifade etti.
Türkiye'ye mülteci akımının, son 4 yılda değil, bundan önce de olduğunu kaydeden Uslu, Cumhuriyet kurulduğundan 2010 yılına kadar 2,5 milyon sığınmacının geldiğini belirtti. Uslu, özellikle 2011 sonrası, Türkiye'ye yoğun şekilde Suriyeli akını olduğuna işaret ederek, bugün yaklaşık 2,5 milyon Suriyelinin Türkiye'de bulunduğunu anlattı.
Uslu, komisyon olarak, bu kişilerin Türkiye'deki durumlarının ne olduğu, kendilerinin zayıf, kuvvetli yönlerinin neler olduğunu incelemek istediklerini söyledi. Uslu, yol haritası çıkardıklarını, öncelikle kamu kuruluşlarını dinleyeceklerini, sığınmacı kamplarını yerinde ziyaret etmek istediklerini belirterek, "Farklı noktalardaki kampları, geri gönderme merkezlerini görelim. İzmir, Edirne'de Avrupa'ya geçmek üzere bekliyorlar, bazen Akdeniz'de boğuluyorlar. Akdeniz dünyanın en büyük mezarlıklarından biri. Kahramanmaraş, Gaziantep, Kilis kampları dışında da çok Suriyeli var. Onların dışında Irak, Afgan, Filistinliler var. Onlarla ilgili ne yapmak gerekir, bunları ele alacağız" diye konuştu.
Uslu, mülteci, sığınmacılar konusunda Avrupa'nın son 4 yılda kötü sınav verdiğini, mülteci alma konusunda taahhüt ettiği sayıları yerine getirmediğini, Almanya'da sığınma merkezlerine 789 saldırı yapıldığını, toplumda sığınmacılara karşı yabancı düşmanlığının had safhada olduğunu anlattı. İsveç'in gelen sığınmacıları kutup dairesinde bir otele gönderdiğini anımsatan Uslu, "Sığınmacıların umutları denizde kaybolmuş, bazen de buzda kaybolmuş" dedi.
Son Dakika › Politika › Mülteci Hakları Alt Komisyonu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?