TBMM Genel Kurulunda 2022 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri görüşülüyor - Son Dakika
Politika

TBMM Genel Kurulunda 2022 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri görüşülüyor

TBMM Genel Kurulunda 2022 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi\'nin maddeleri görüşülüyor

TBMM Genel Kurulunda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 11. maddesi kabul edildi.

15.12.2021 21:40  Güncelleme: 21:52
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Genel Kurulunda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 11. maddesi kabul edildi.

Genel Kurulda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerindeki görüşmeler devam ediyor.

Teklifin 11. maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan, "İktidarınızla bu ülkeyi sadece istatistik konusunda değil, demokrasi konusunda da hak konusunda da hukuk konusunda da özgürlükler konusunda da basın özgürlüğü konusunda da Sovyetler Birliği'ni solladınız." diye konuştu.

İYİ Parti olarak savunma sanayisinde İHA ve SİHA sektöründeki başarıyı büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Erozan, "Ama sattığımız şey domates, patates değil." dedi.

Amerika'da herhangi bir silahı firmasından alıp Türkiye'ye getirmenin mümkün olmadığını bunun bir izin süreci gerektirdiğini anlatan Erozan, "Şimdi, Türkiye'de böyle bir izin süreci yok. Sayın Cumhurbaşkanı, yine bir damadın, başka bir damadın firmasının adeta pazarlama müdürü olarak çalışıyor, 'Alın' diyor, 'Satın' diyor. Ukrayna'ya satıldı. Ukrayna nerede? Kuzeyimizde. Kimle? Rus'la kafa kafaya gelmiş vaziyette, bir iç çatışma içinde ülke. Buna kalkıp biz İHA da sattık SİHA da sattık." ifadelerini kullandı.

Mısır'la ilişkilerin düzeltilmeye çalışıldığını ama Etiyopya'ya SİHA satıldığını dile getiren Erozan, "Mısırlılar hemen frene bastılar, takıldı kaldı o normalleşme süreci." dedi.

" Almanya'daki Türkler, PKK ve FETÖ terör örgütlerinin de saldırılarına maruz kalıyor"

MHP İstanbul Milletvekili Cemal Çetin, Almanya'da yaşayan Türklerin, Almanya'da son yıllarda Türklere karşı yürütülmekte olan entegrasyon politikalarının sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarda hayat şartlarını ağırlaştırdığını dile getirerek, ayrımcılığa dayalı çeşitli düzenlemeler ve asimilasyon politikalarının hayata geçirildiğini anlattı.

Türklerin diğer yandan Almanya'ya yuvalanan ve Almanya tarafından korunan PKK ve FETÖ terör örgütlerinin de saldırılarına maruz kaldıklarını anlatan Çetin, "Irkçılar ve PKK terör örgütü tarafından Türk kurumu ve iş yerlerine, Türk derneklerine, camilere, sokaktaki insanlara sürekli saldırılar yapılmaktadır. Türkiye'den kaçarak Almanya'ya sığınan FETÖ mensupları, Almanya'da yaşayan Türkleri ve Türkiye'yi açıktan hedef almakta, Türk toplumunun ve Türk kuruluşlarının dışlanmasına neden olacak yalan ve iftiralarla kamuoyu oluşturmaya gayret etmektedir." ifadelerini kullandı.

Almanya'da medya ve televizyonlarda saldırıya uğrayan kişi ve kurumlarla ilgili "Türkiye'nin uzantıları, Türkiye'ye yakın" denilerek ya da "ırkçı" gibi iftiralar atılarak saldırıların masumlaştırılmaya çalışıldığını kaydeden Çetin, "Saldırganlar cesaretlendirilmektedir. Bunun yanında, politikacılar ve siyasi partiler seçimlerde oy toplama kaygısıyla göçmenleri siyasi malzeme olarak kullanıyorlar, var olan yabancı düşmanlığını körüklüyorlar." dedi.

"Bu portakalı zorla nar yapamazsınız"

HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, HDP milletvekillerinin "Kürt", "Kürtlük", "Kürt dili", "Kürt folkloru" ve "Kürt kültürü" gibi ilgili çeşitli kavramlarda tanımlamalar yaptıklarını ama bu tanımlamaların anlaşılmadığı için açıklama yapacağını ifade etti.

Elindeki portakal ve narı gösteren Aydemir, "Bakın, ister zor ve inkarla, ister yasa zoruyla siz narı zorla portakal yapamazsınız ya da tersi, bu portakalı zorla nar yapamazsınız." diye konuştu.

Erdal Aydemir, elindeki tencereyi göstererek, "Bu tencerenin sahipleri işsizler, yoksullar, emekliler, doktorlar, hemşireler, öğretmenler, çiftçiler, 10 milyon işsiz. Bu tencerenin sahipleri neyi bekliyor, biliyor musunuz? Bu tencerenin sahipleri önlerine koyulacak ilk seçimdeki sandığı bekliyorlar. Bu sandıkta ne yapacaklar, biliyor musunuz? Bu tencerenin içerisinde helvanızı kavuracaklar. Helvanızı yapıp dağıtacaklar." ifadelerini kullandı.

Aydemir'in konuşmasının ardından Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, İç Tüzük'e göre Genel Kurula döviz, pankart ve benzeri materyal getirmek ve kullanmanın yasak olduğunu hatırlatarak, milletvekillerinden bu konuda daha hassas olmalarını istedi.

"İktidar 'ithalat sopasıyla' 7 yıl boyunca ülkeyi yönetmek istedi"

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Türkiye'nin ciddi anlamda bir açlık sorunuyla karşı karşıya olduğunu iddia ederek, "Bir bütçede 25,8 milyar TL tarıma para ayırdınız. Bir yılda çiftçinin cebinden çıkan para, yem 100 milyar, bütçedeki payı 800 milyon lira; gübre, çiftçinin bir yılda ödeyeceği para 80 milyar, bütçeden ayrılan para 1,6 milyar; mazot, bir yılda çiftçinin ödeyeceği para 30 milyar, bütçede ayrılan para 3,1 milyar." diye konuştu.

Bütçede çiftçinin borcuyla ilgili hiçbir şey olmadığını savunan Sarıbal, çiftçi borçlarının 84 kat arttığını ve bunun bir rekor olduğunu söyledi.

İktidarın "ithalat sopasıyla" 7 yıl boyunca ülkeyi yönetmek istediğini ileri süren Sarıbal, "ithalat sopası" ile çiftçiyi, tüketiciyi toplumu terbiye ettiğini ancak dolar yükselince o ithalat sopasının iktidarı terbiye ettiğini belirtti.

"2023'te Cumhur İttifakı'nın zaferiyle boyunun ölçüsünü alacaklar"

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, yeni ekonomi modelinin üretime dayalı bir model olduğunu belirterek, "Bu, kimisi 'Çin modeli' kimisi 'Kore modeli' diyor. Biz bütün dünyayı inceleriz, biz, milli ve yerli bir parti olduğumuz için politikalarımız da milli ve yerlidir. Dolayısıyla, bu modelin adı 'Türkiye modeli'dir." diye konuştu.

"Hep beraber işlerin nasıl toparlandığına şahit olacağız" diyen Akbaşoğlu, "İşte, bizim yeni modelimizin ismi yerli ve milli büyüme modelidir." ifadelerini kullandı.

Tam bağımsızlık mücadelesi verdiklerini belirten Akbaşoğlu, "Nasıl siyasi bağımsızlık mücadelemizi Mustafa Kemal Paşa'nın öncülüğünde hep birlikte milletçe verdiysek ve Türkiye Cumhuriyeti devletini bağımsız bir şekilde kurduysak şimdi de Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ekonomik bağımsızlık savaşımızı veriyoruz. İşin hakikati budur. Kim ne derse desin, boyunun hesabını almaya gelenler, Haziran 2023'te Cumhur İttifakı'nın zaferiyle boyunun ölçüsünü alacaklar Allah'ın izniyle." diye konuştu.

"Hangi ülkelere, hangi silahları satacağımıza ancak biz karar veririz"

İYİ Parti'li Erozan'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili "pazarlama müdürü" ifadesine tepki gösteren Akbaşoğlu, "Bir şirketin pazarlama müdürü gibi, sanki İHA ve SİHA'ların pazarlamacısı gibi sunuldu. Bu, çok büyük bir hadsizliktir. Bu, Cumhurbaşkanımıza iftiradır, millet iradesine iftiradır. Asla ve kata, hiçbir şekilde yaptığımız bu muazzam hizmetten, toplu iğne yapamaz durumdan, artık NATO ülkelerine İHA, SİHA satacak noktaya gelmemiz küçümsenemez ve farklı bir noktaya çekilemez." ifadelerini kullandı.

İHA ve SİHA'ları üreten başta Selçuk Bayraktar olmak üzere bütün genç mühendislere teşekkür eden Akbaşoğlu, Özdemir Bayraktar'ı da rahmetle, minnetle andı.

AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, "Hangi ülkelere, hangi silahları satacağımıza ancak biz karar veririz. Güvenlik, siyasi, askeri, diplomatik, her meseleyi enine boyuna görüşerek bağımsız bir şekilde biz karar veririz. Biz, milli ve yerli politik duruşumuzla kimi yerde Amerika'yla ve Rusya'yla beraber hareket ederiz kimi yerde de karşı karşıya geliriz, ancak siz 'AK Parti'nin yapmış olduğu hizmetleri Karabağ'dan Libya'ya, mavi vatandan Kıbrıs'a tam tersini yapacağız' derseniz, sizler Yunan'la yoldaş olursunuz. O zaman, bu millet size de hiçbir zaman iktidarı vermeyecektir." dedi.

Kaynak: AA

Son Dakika Politika TBMM Genel Kurulunda 2022 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri görüşülüyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement