Dha Yurt Bülteni-6

Adana Valiliği'ne bombalı araçla saldırı: 2 ölü, 33 yaralı (4) - (yeniden)

ADANA Valiliği otoparkında bu sabah mesainin başladığı sırada kimliğini gizlemek için başörtüsü takan kadın terörist tarafından bırakılan bomba yüklü otomobil patlatıldı. Kentin her tarafından duyulan patlamada 41 yaşındaki Gökhan Aygül ile 25 yaşındaki Kadir Kırbaç'ın yaşamını yitirdi, 2'si ağır 33 kişi yaralandı.

Kentin merkez Seyhan İlçesi'ndeki Döşeme Mahallesi Mehmet Nuri Sabuncu Bulvarı'nda bulunan Adana Valiliği'nin önündeki açık otoparktaki patlama saat 08.05'te meydana geldi. Valilik ve diğer kamu kurumlarının personeli ile sivillere de açık olan otoparka bu sabah mesainin başladığı sırada kadın terörist 33 KKP 24 plakalı bomba yüklü otomobille geldi. Kimliğini gizlemek için başörtüsü takan, mavi pantolonlu, kahverengi çanta taşıyan ve 1.60 boylarındaki hafif kambur kadın terörist, valilik makamına yaklaşık 5 metre uzaklıkta park edip ayrılması ardından otomobil büyük bir gürültüyle infilak etti.

Kentin her tarafından duyulan patlamayla birlikte infilak ettirilen otomobilin parçaları çevreye yayılırken, otoparktaki 5 otomobil alev aldı, valilik binası başta olmak üzere çevredeki tüm binaların camları kırıldı, otoparktaki diğer otomobiller hasar gördü.

Bölgeye hemen takviye polis ekipleriyle sağlık görevlileri ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

2 ÖLÜ, 33 YARALI

Mesainin başlaması nedeniyle giriş çıkışların yoğun olduğu yerdeki patlamada, Seyhan İlçe Gıda, Tarım Hayvancılık Müdürlüğü'nde görev yapan ve 28 Kasım'a kadar valilikte görevlendirilen bahçıvan Gökhan Aygül ile İl Göç İdaresi'nde memur olan ve Valilik bünyesindeki OHAL Bürosu'nda geçici görevlendirilen Kadir Kırbaç olay yerinde hayatını kaybetti.

Yaralanan 33 kişi de olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri tarafından ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere taşınarak tedaviye alındı. Yaralılar için kan anonsları yapıldı.

Patlama nedeniyle bölgede trafik kilitlendi, ambulans ve itfaiye araçlarının geçişi için güvenlikg üçleri yoğun çaba harcadı.

Özel Harekat timleri ve Çevik Kuvvet ekipleri Valilik binasının çevresini kuşatıp giriş çıkışları engelledi. Valilik otoparkındaki yanan araçlardan uzun süre yükselen dumanlar kentin büyük bir kesiminden görüldü.

VALİ, BAKANI KARŞILAMAYA GİDECEKTİ

Adana Valisi Mahmut Demirtaş'ın patlamanın olduğu saatlerde Enerji Zirvesi için kente gelecek olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ı karşılamak için konutundan direkt havaalanına gitmeye hazırlandığı öğrenildi.

Patlama ardından makamına gelen Vali Mahmut Demirtaş, olayla ilgili bilgi aldıktan sonra ölen ve yaralananlarla ilgili açıklama yaptı. Vali Demirtaş, patlamanın meydana geldiği otoparkta da inceleme yaptı.

ZAMAN AYARLI İDDİASI

Polisin başlattığı soruşturmada bomba yüklü otomobili getirdiği belirlenen kadın terörist aranırken, valilik çevresinde jammer cihazının olması nedeniyle bombanın uzaktan kumanda ile değil zaman ayarlı infilak ettiği ihtimali üzerinde de duruluyor.

Olay Yeri İnceleme ekipleri tarafından çevreye yayılan parçalar toplanırken bombanın türü ve miktarı konusunda inceleme sürüyor.

ARAÇ 2 GÜN ÖNCE ADANA'DA SATILMIŞ

Polis, Adana Valiliği'ne bombalı saldırıda kullanılan 33 KKP 24 plakalı otomobille ilgili detaylarına da ulaştı. Buna göre Mersin'in Silifke İlçesi'ne kayıtlı olan 2001 model otomobil, 2 gün önce Adana'da noter kanalıyla Adıyaman'ın Gerger İlçesi nüfusuna kayıtlı H.A. tarafından, Diyarbakır nüfusuna kayıtlı M.S.Y.'ye satılmış.

BAKAN ALBAYRAK: KUKLACILAR BUNU BİLMELİ

Enerji Zirvesi için kente gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da toplantının yapıldığı otelde bombalı saldırıyla ilgili açıklama yaptı. Patlamada 2 kişinin şehit olduğunu belirten Albayrak, "Ailelerine başsağlığı diliyorum. Bu tip saldırılarla bizi yolumuzdan çeviremeyecekler. Bu millet baş eğmez. En son 15 Temmuz'da baş eğmeyeceğini gösterdi. Kuklacılar ve kuklacılar bunu bilmeli" dedi.

BAŞSAVCI: ALÇAKLIK ORTAK PAYDANIZ

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Adana Valiliği otoparkında meydana gelen patlamayla ilgili suç fail ya da faillerinin yakalanabilmesi amacıyla soruşturma başlatıldı. Başsavcı Ali Yeldan, olaya tepkisini Twitter hesabından yaptığı açıklamayla gösterdi ve terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini açıkladı.

Başsavcı Yeldan terör örgütlerine yönelik attığı tweette, "Hangi harf grubunu kullanırsanız kullanın, alçaklık ortak paydanız. Adana Valiliği'ni hedef alan hain terör saldırısı terörle mücadele kararlılığımızı daha da artıracaktır" dedi.

Bu arada savcılığın talebi üzerine Adana 8. Sulh Ceza Hakimliği, soruşturma tamamlanıncaya kadar soruşturma dosyası kapsamı ve soruşturmaya konu olay hakkında her türlü yazılı, görsel ve sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri gibi yayınların yapılmasının yasaklanmasına karar verdi.

ABD ADANA KONSOLOSLUĞU UYARMIŞTI

ABD Adana Konsolosluğu 4 Kasım'da yaptığı duyuru ile kentte yaşayan vatandaşlarına olabilecek bombalı saldırı ve şiddet eylemlerine karşı uyarmıştı. Konsolosluk sitesinden yapılan uyarıda 'Aşırılık yanlısı grupların Adana'da ABD vatandaşlarına ve diğer yabancılara saldırmak için agresif çabalara girebileceği, saldırıların önceden planlanmış olabileceği, silahlı saldırı, kaçırma, bombalama ya da şiddet eylemi şeklinde meydana gelebileceği' vurgulanarak, ABD vatandaşlarının dikkatli olması uyarısında bulunmuştu. Ayrıca ABD'lilerin Türkiye'nin Güneydoğusu, Suriye -Türk sınırına yakın yerler ile özellikle büyük kent merkezlerine seyahatten kaçınmaları, turistik yerlerde dahil olmak üzere, büyük kalabalıklardan, siyasi toplantılar ve mitinglerden uzak durmaları istenmişti.

24 KASIM'DA KARAKOLUN ÖNÜNDE BOMBALI OTOMOBİL

Teröristler Adana'da geçen yıl yine 24 Kasım günü yine bomba yüklü araçla eylem girişimlinde bulunmuştu. 24 Kasım 2015 günü merkez Seyhan İlçesi'ndeki Denizli Şehit Özer Özkaya Polis Merkezi'nin önüne bir teröristin bomba yüklü 34 GU 8848 plakalı otomobili bırakıp kaçarken 2 arkadaşı da Kalaşnikof silahla karakola ateş açmıştı. Güvenlik güçleri bomba yüklü otomobili kontrollü olarak infilak ettirilmişti.

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) bu olay öncesinde 'Adana Emniyet Müdürlüğü'nün Denizli Polis Merkezi'ne bombalı saldırı düzenlenecek' uyarısında bulunması sayesinde alınan önlemler sayesinde bu patlamada ölen ve yaralanan olmamıştı.

BAKAN ALBAYRAK : VALİ DAKİKALARLA KURTULDU

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Adana Valiliği'ne geldi. Vali Mahmut Demirtaş ve Emniyet Müdürü Osman Ak ile birlikte valilik girişinde açıklama yapan Bakan Albayrak, Vali Demirtaş'ın bombalı saldırıdan dakikalarla kurtulduğunu belirterek şunları söyledi: "15 Temmuz'dan sonra bugün yaşanan bu olayla birlikte ben şunu net olarak ifade etmek istiyorum. Bu olayların hiç biri bizi Türkiye'nin ulaşmak istediği istikametten alıkoyamaz. Sayın Valimiz dakikalar farkıyla programına çıkmak için tam buraya geliyor, çıkarken gerçekleşmiş olaydan bahsediyorum. Maşalara, kuklalara, ihanet noktasındaki piyonlara seslenmeyeceğim, bunların arkasındaki kesimlere sesleniyorum. Bu millet bir ölür bin dirilir. Bu millet dünyaya cesaretini, istikametini binlerce yıl önce öğretmiş millet. Bugün 2 şehidimiz var, 33 yaralımız var 1'inin durumu ağır. Bu millet gerçekleştirilen her eylemin arkasında kimlerin olduğunu çok iyi biliyor. Bu millet terör eylemlerini yapanları da, maşalarını da bu yüzyılda başka bir yere gömecek. Hiç bir şeyden korkmuyoruz Allah'tan başka. Valimize de onu söyledim. Sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz. En kısa sürüde olayın aydınlatılması için savcılık, emniyet ve tüm kurumlar olayın üzerinde, en kısa sürede açıklama yapacaklardır. Adana'mızın başı sağ olsun, geçmiş olsun."

ÖMER ÇELİK DE GELDİ

AB Bakanı Ömer Çelik de Adana Valiliği'ne geldi. Patlamanın olduğu otoparkta bakanlar Albayrak ve Çelik inceleme yaptı. Bakan Ömer Çelik, açıklama yapmadan Adana Emniyet Müdürlüğü'ne geçti.

Görüntü Dökümü

-----------------

Otoparktaki hasar gören otomobillerin çekici ile taşınması

Valilik bahçesindeki parçalanmanmış araçlar

Hasar gören bina

Oluşan çukurun görüntüsü

/////////////

Bakan Albayrak'ın açıklamaları (CANLI VERİLDİ)

Haber-Kamera: Bekir KARAKOCA- Gökhan KESKİNCİ- Murat KİBRİTOĞLU- Fatih KARAÇALI- Yusuf BAŞTUĞ- Çağlar ÖZTÜK/ADANA, -

==============================

Bakan Albayrak: Şanghay İşbirliği Örgütü'nü önemsiyoruz

ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, üye ülkeler dışında Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Enerji Kulübü'nün 2017 dönem başkanlığını ilk kez Türkiye'nin almasını çok önemsediklerini, ŞİÖ'nün paydaşı olmaktan memnun olduklarını söyledi.

Doğu Akdeniz 7'nci Türkiye Enerji Zirvesi, Adana'da HiltonSA Oteli'nde başladı. EnerjiSA'nın ev sahipliğinde 26 Kasım'a dek sürecek zirveye, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı ve EnerjiSA Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen ile sektörün önemli temsilcileri katıldı. Etkinlik sponsoru Gama Holding Başkan Yardımcısı Arif Özozan, EnerjiSA Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen ve EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, katılımcılara seslendi.

'DESTEKLEMEKTEN MEMNUNUZ'

Toplam 20 oturumda sektörle ilgili sunumların yapılacağı etkinlikte moderatörlerin ve gazetecilerin sorularına yanıt veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, ŞİÖ Enerji Kulübü'nün 2017 dönem başkanlığını Türkiye'nin almasını değerlendirdi. Türkiye'nin yararına olan her türlü işbirliğine olumlu yaklaştıklarını vurgulayan Albayrak, şöyle devam etti: "Türkiye olarak ülkenin ve paydaşlarının menfaatine olan her türlü iş birliğine açık oluyoruz. Büyüyen ekonomiler içerisinde yer alan bu kadar önemli bir örgütte bulunmaktan, katkı sunmaktan ve almaktan, desteklemekten, paydaşı olmaktan memnuniyet duyarız. ŞİÖ önemli bir örgüt. Yakınen takip ettiğimiz işbirliği örgütlerinden biri. Türkiye artık bölgesindeki coğrafyada eskisinden çok daha farklı bir iletişim stratejisi uyguluyor. 'Kazan-kazan'a dayalı, bölgedeki enerji, ekonomi ve farklı politikalar üzerinde barışa, huzura katkı yapacak projeler ile işbirliği anlamında her projeye olumlu bakıyoruz. ŞİÖ'nün Türkiye'nin enerji konusu açısından da önemi ortada. Türkiye büyüyen bir ülke ve enerji sektörü de buna katkı sağlıyor. ŞİÖ, dünya ekonomisinin en önemli birkaç ülkesinden ikisini yani Çin ve Rusya'yı barındırıyor. 2017'de Pakistan ve Hindistan'ın da yer alacağı bir örgüt. Üretimden ve pazardan bahsedecekseniz her pazar, her ekonomik coğrafyayla iletişim ve diyalog içerisinde olmak zorundasınız. Dünyanın enerji kulübü olma anlamında da en büyük örgütlerden biri ŞİÖ."

DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM AÇIKLAMASI

Türk Akımı Projesi, Doğu Akdeniz gazı, BOTAŞ'ın yeniden yapılandırılması gibi soruları da yanıtlayan Bakan Albayrak, şunları kaydetti: "Rus gazını Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak Türk Akımı projesi önemli. Biz her projeye 'kazan- kazan' olarak bakıyoruz. Türkiye çok yoğun enerji ve özellikle doğalgaz tüketen bir ülke. Özellikle kış aylarında en ufak bir gaz tedarikindeki sıkıntıyı elimine etmek için uyguladığımız strateji var. Gaz anlamında arzın istikrarlı bir şekilde tedariki anlamında yatırımlarımızı biliyorsunuz. Bu çerçevede baktığımızda master plandaki Türkiye'nin enerji arz güvenliğine hizmet edecek bir proje. Bu açıdan önemli. Sadece BOTAŞ'ın yeniden yapılandırılmasını değil, çerçeveyi Türkiye Petrolleri, BOTAŞ ve Enerji Bakanlığı çatısı altındaki tüm kurumlar olarak düşünmek lazım. Enerji sektöründeki kritik kurumların bölgesel olarak da önemli birer oyuncu olması konusu çok önemli. Enerji piyasalarında önemli bir oyuncu olmak için kaynak rezervi ve kapasite gerekmiyor. Bunlar olmadan da önemli oyuncular olunabiliyor, buna şahidiz. Dünya değişiyor. Kurumların yeniden yapılandırılması ve dönüşümüne olumlu bakıyoruz. Sadece kamu için değil enerji sektöründeki birçok büyük grubumuzun da kendilerini yapılandırarak bölgesel ve küresel olma yolunda hedef çizebilecek fırsatları olduğunu düşünüyorum. Türkiye artık eski Türkiye değil. Bölge ve dünya da eskisi gibi değil. Tüm bu kurumları değiştirmek ve dönüştürmek zorundayız. Değişime ayak uyduramazsanız isminiz unutulur gider. Devletimizin ismi kadar kurumlarımızın da isminin duyulmasının vakti geldi."

Görüntü Dökümü

-------------------------

EnerjiSA Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen'in konuşması

Gama Holding Başkanı Yardımcısı Arif Özozan'ın konuşması

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz'ın konuşması

Salondan genel görüntüler

Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın konuşması

Bakan Albayrak'ın toplantıdan ayrılışı

Haber: Yusuf BAŞTUĞ -Kamera: Malik GÖDELİNER/ADANA,

=====================================================

Korkuteli'ne şehit ateşi düştü

ŞIRNAK'ta arama faaliyeti sırasında PKK'lı teröristlerin önceden yola tuzakladığı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş 25 yaşındaki Tuncay Arslan'ın acı haberi, Antalya'nın Korkuteli İlçesi'ndeki baba evine ulaştı.

Şırnak'ın Cudi Dağı bölgesinde arama faaliyeti sırasında el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu Jandarma Uzman Çavuş Tuncay Arslan, şehit oldu. Tuncay Arslan'ın şehit haberi Korkuteli'ne bağlı Uzunoluk Mahallesi'nde oturan anne ve babasına verildi. Kaymakam Erol Tanrıkulu, Garnizon Komutanı Personel Yüzbaşı Ufuk Arabacı, Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Önal ve İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Mutluay Oskay, acı haberi anne Satı ile baba Celal Arslan'a verdi. Acı haberin ardından sinir krizi geçiren aileye hazırda bekleyen sağlık görevlileri müdahale etti. Korkuteli Belediye Başkanı MHP'li Hasan Gökce de haberi alıp eve gelerek, baba Celal Arslan ve yakınlarına başsağlığı diledi.

Şehidin kardeşi Fatih Arslan da okulda olduğu sırada acı haberi alıp eve geldi. Şehit Yasin Naci Ağaroğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi 11'inci sınıf öğrencisi Fatih Arslan, okul müdürü eşliğinde eve getirilirken gözyaşlarını tutamadı. Şehidin baba evinin bulunduğu binaya ve çevresindeki sokağa Türk bayrakları asıldı.

Şehit Uzman Çavuş Arslan'nın bekar ve ailesinin 3 çocuğundan büyüğü olduğu belirtildi. Şehit Tuncay Arslan'ın cenazesi, yarın düzenlenecek törenin ardından Aşağıpazar Mahallesi'ndeki Paşa Mezarlığı'ndaki şehitliğe defnedilecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Şehit evi dış palan

Bayrak asılması

Şehidin fotoğrafı

Haber- Kamera: Adem DURMAZ/KORKUTELİ (Antalya),

====================================================

Şırnak'ta 1 asker şehit 2'si asker 5 yaralı (2)

2 TERÖRİSTETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Cudi Dağı'nda PKK'ya yönelik yapılan operasyon sırasında, teröristlerin araziye önceden yerleştirdiği el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmeleri sonucu 1 asker şehit oldu, 2 asker ile 3 korucu yaralanırken, bölgede başlatılan operasyonda 2 PKK'lının etkisiz hala getirildiği belirtildi. Şırnak Valiliği'nden yapılan açıklamada, "İlimiz Cudi Dağı bölgesinde yapılan operasyonlarda 2 bölücü terör örgütü mensubu etkisiz hale getirilmiştir. Bölgede operasyonlar kararlılıkla devam etmektedir" denildi.

Haber: ŞIRNAK

====================================================

Şirvan'daki heyelan faciasında 1 işçinin daha cesedi çıkarıldı

SİİRT'in Şirvan İlçesi'ndeki bakır madeninde yaşanan göçük altında kalan işçileri arama çalışmaları, 7'inci gününde, uzman köpekler eşliğinde devam ediyor. Uzman köpeklerin yaptığı saha tarama çalışmalarında tespit edilen bir işçinin cansız bedenine daha ulaşıldı.

Şirvan İlçesi'ne bağlı Maden Köyü'ndeki bir bakır madeninde, 17 Kasım tarihinde yaşanan göçükte toprak altında 16 işçiden 8'inin cesedi çıkarılırken, 8 işçiyi arama ve kurtarma çalışmaları ise 24 saat aralıksız devam ediyor. AFAD koordinasyonunda yapılan çalışmalara bugün sabah erken saatlerinden itibaren Emniyet Genel Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Darie Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı Arama Kurtarma Tabur Komutanlığı ve AFAD uzmanları tarafından eğitilen ve 8 ayrı şehirden 15 uzman arama köpeği Şirvan'daki göçük alanına getirildi. Sabah saatlerinden itibaren başlatılan arama çalışmalarına, bugüne kadar bir çok başarılı çalışmalar yapan Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı Canlı ve İz ile Jandarma Genel Komutanlığı'na ait Ateş ile Barbi isimli köpekler de bulunuyor. Bu köpeklerin yaptığı arama çalışmaları sırasında, bir noktaya yoğunlaşması üzerine kazı ekiplerinin kısa süren müdahalesi ile işçilerden ekskavatör operatörü Mehmet Kasım Tari'nin cansız bedeni de toprak altından çıkarıldı. Evli ve 4 çocuk babası olan Mehmet Kasım Tari'nin cesedi otopsi yapılmak üzere Siirt Devlet Hastanesi'ne götürülürken, toprak altında kalan işçileri arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Çalışma yapılırken

Arama yapan köpekler

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Yücel DURAK/SİİRT, -

=========================================

Bekaret kontrolü yapmayan profesöre ikinci beraat (2)

"İYİ HEKİMLİK YAPTIK"

Mahkeme kararını Edirne Tabipler Odası'nda değerlendiren Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Gürcan Altun, zorla muayene yapmak gibi bir yetkilerinin olmadığını söyledi. Gelen cinsel suç mağdurlarına yapılacak işlemleri anlatarak bilgilendirdiğini kaydeden Altun, "Benim için ilk yargılama değil, benzer şekilde 2013 yılında da yargılandım ve beraat ettim. Bu iki yargılamanın dışında 2 kez savcılık soruşturması geçirdim ancak dava açılmadı. Biz hekimler hastalarımızda karşılaştığımızda bunlar bir adli olgu da olsa, insan ve hasta haklarına, onuruna yakışır şekilde yaklaşmamız gerekiyor. Kaldı ki bir cinsel suçun mağduru olarak geldiğinde ciddi anlamda travmatize olmuş insanlardır. Gerekli mesleki değerlere uygun hareket etmek gerekiyor. Onları tekrar travmatize etmemek gerekiyor. Dolayısıyla bizler bu amaçla cinsel suçlar mağduru gönderildiğinde yapılacak muayeneyle ilgili onları bilgilendiriyoruz ve onay verdiklerinde yapıyoruz. Bizim zorla muayene yapmak gibi bir yetkimiz yok. Mahkeme kararı yaptığımız eylemin bir suç olmadığını iyi hekimlik değerleri içerisinde kabul edilmesi gerektiğini yönünde karar verdi. Bundan dolayı çok memnunum" dedi.

YARGI, AHLAK ANLAYIŞINI GÖZDEN GEÇİRMELİ

Doktorların avukatlığını yapan Ziynet Özçelik, yargı mensuplarının ahlak ve hukuk anlayışlarını gözden geçirmeleri gerektiğini belirterek, "Bir cinsel istismar mağduru olan 18 yaşın altındaki kız çocuğunun olaydan 1 yıl sonra bakire olup olmadığının tespiti isteniyor. Yani aslında ne yazık ki yargı mensuplarının kendi ahlak ve hukuk anlayışlarını gözden geçirmesi gerekiyor. Çünkü yargılama konusu olayla bir ilgisi yok. Çünkü davada bir tecavüz vakası değil cinsel taciz olayı vardır" şeklinde konuştu.

Adli Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Nadir Arıkan, mahkeme kararının Tıp Öğrencileri derslerinde okutulduğunu ve çok önemli bir karar olduğunu ifade etti. Mahkemeden beraat kararı alan Prof. Dr. Gürcan Altun'un öğrencileri Osman Karameşe ve Erhan Serhat Demir de kararı mutlulukla karşıladıklarını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Tabipler Odası salonu

-Destek vermeye gelenler

-Beraat kararı alan Altun ve öğrencileri

-Gürcan Altun detay

-Nadir Arıkan'ın konuyu anlatması

-Av. Ziynet Özçelik'in konuşması

-Gürcan Altun'un konuşması

-Salondan görüntüler

-Doktorlardan görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/EDİRNE,-

================================================

Göçük 3 arkadaşı ayırdı

ZONGULDAK'ta, maden işçileri 36 yaşındaki Hüseyin Akyaz ve 40 yaşındaki Rıdvan Okumuş, 2005'den bu yana maden ocaklarında birlikte çalıştıkları arkadaşları 41 yaşındaki Mustafa Sarı, 3 gün önceki göçükte öldü. Aynı göçükte kalmaktan birkaç metre ile kurtulan Hüseyin Akyaz'ın, Rıdvan Okumuş'u da çekerek göçükten kurtardığı ortaya çıktı.

Zonguldak'taki 3 madenci, 2005 yılından itibaren Türkiye Taşkömürü Kurumu Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında taşeron firmada birlikte çalışmaya başladı. Rıdvan Okumuş, 7 Ocak 2013'te 8 işçinin öldüğü metan gazı faciasından 1 yıl önce işten ayrıldı. Hüseyin Akyaz ve Mustafa Sarı faciadan yaralı kurtuldu. 3 madenci, facia ardından bir süre inşaatlarda çalıştıktan sonra yine özel ocaklarda birlikte çalışmaya başladı. 3 arkadaş, göçüğün meydana geldiği Kilimli İlçesi Gelik Beldesi'ndeki özel maden ocağında da 1 ay önce yine birlikte iş başı yaptı. Arkadaşlıkları 15 yıl öncesine dayanan 3 madenciyi, pazartesi günü meydana gelen göçük ayırdı. Mustafa Sarı'nın hayatını kaybettiği göçükte kalmaktan bir kaç metre ile kurtulan Hüseyin Akyaz, tavandan üzerine düşen taş parçaları nedeniyle düşen arkadaşı Rıdvan Okumuş'u da çekerek kurtarıp ocaktan çıkardı.

"BİR ANDA TAVAN ÇÖKTÜ"

Bir arkadaşını kurtarırken, diğerini göçükte kaybeden Hüseyin Akyaz, göçük anını şöyle anlattı: "Ben kazmayla kazdım. Arkadaşlar kürekle postayı alıyordu. Ben rahat kürek atsınlar diye biraz geri duruyordum. Tavanın bir anda çökmesi sonucu herkes kaçışmaya başladı. Ben de 'kaçın' diye bağırdım. Ben biraz daha geride olduğum için avantajlıydım. Mustafa'nın üzerine doğru tavan çöktü ve gelmeye devam ediyordu. Ben son anda kendimi alabildim. Daha sonra Rıdvan'a yardım ettim. Onu göçükten çıkardım. Mustafa'yı çıkarma şansım olmadı."

Akyaz, 7 Ocak'ta 8 kişinin öldüğü ocakta da Mustafa Sarı ile aynı ekipte olduklarını ve 6 saatin ardından aynı asansörle dışarı çıkarak yaralı kurtulduklarını hatırlattı. Bu sefer arkadaşını göçükten kurtaramadığını ifade eden Akyaz, şöyle konuştu: "Yıllarca beraber çalıştık. 8 kişinin öldüğü kazada aynı ekipteydik. Yine aynı ekipteyiz. Allah'a şükür biz kurtulduk ama arkadaşımı kaybettik. Allah yakınlarına sabır versin. O korkuyla herkes aynı fikri paylaştı. 'Ocağa girmeyeceğiz' dedik ama Zonguldak şartlarında başka iş kolu olmadığı için mecbur kaldık. Bir süre inşaatlarda çalıştıktan sonra tekrar ocağa döndük. Şimdi başka bir iş bulamazsam tekrar ocağa girmek zorunda kalacağım."

Yaralı kurtulan Rıdvan Okumuş ise "Mustafa'yı uzun süreden beri tanırdım. Çok üzgünüm. Akşam yatarken hep o an aklıma geliyor, rüyalarıma giriyor. Çok acı hissediyorum. Şu an istirahattayım. Çalışmak zorundayım. 2 yıl vardı emekliliğime. Şimdi mecbur yer altında çalışacağım yine" dedi.

Görüntü Dökümü:

-Rıdvan Okumuş'un görüntüsü

-Hüseyin Akyaz ile birlikte yürümeleri

-Birlikte kuşlara ekmek atmaları

-Hüseyin Akyaz ile röp.

-Rıdvan Okumuş ile röp.

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,

============================================

Emekli askeri hakim albaydan ilginç FETÖ açıklamaları

KAMUOYUNDA 'Hipnoz' davası olarak bilinen ve Anayasa Mahkemesinin yeniden görülmesine karar verdiği davada tutuksuz yargılanan Emekli Albay Hakim Ahmet Zeki Üçok, tekrar hakim karşısına çıktı. Üçok,açılan bu davanın, FETÖ terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yaptığı ilk kumpas operasyonu olduğunu söyledi. Dava tanıkların dinlenmesi için 22 Aralık'a ertelendi. Üçok, "Fethullahçılar içerde kalırsa asıl o zaman TSK zarara uğrar" dedi.

Kayseri 2'nci Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı'nda gözaltına alınan 3 astsubayın sorgularında hipnoz ve işkenceyle ifadelerinin aldığı iddiasıyla açılan ve kararı verilen ancak Anayasa Mahkemesi'nin yeniden görülmesi kararı verdiği davanın ilk duruşması, 2.'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Davaya tutuksuz yargılanan Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, avukatı Uğur Altun ve mağdur avukatları mahkeme salonunda hazır bulunurken, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan mağdur Ali Balta ve Orhan Güleç İzmir F Tipi cezaevinden, İsmail Dağ da Sincan Kapalı Cezaevi'nden, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Davada tanık olarak dinlenen avukat Cenap Güneş, CMK tarafından mağdur Ali Balta'ya CMK tarafından avukat olarak atandığını belirterek, "Askeri savcılıktan beklendiğim ifade edilmesi üzerine gittiğimde Ali Balta'nın ifadesi alınmaya başlanmıştı. Bir süre sonra Ali Balta'nın vekaletin olduğu avukatın nizamiyeye geldiği söylendi. Bunu üzerine gitmek istediğimde Ali Balta, kendi avukatını istemedi. İfade alınırken usule aykırı bir şey olmadı. Darp veya hipnoz emaresi yoktu. Bir dönem Genelkurmay başkanlığından telefonumun dinlendiğine dair bilgi verildi. Şikayetçi olup olmadığım soruldu" dedi.

Mahkemede söz olan Emekli Albay Üçok, bu davanın FETÖ terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yaptığı ilk kumpas operasyonu olduğunu söyledi. Mağdur avukatlarının herşeye itiraz ettiğini ifade eden Üçok, "Sanırsınız iki avukat FETÖ üyesiö diye tepki gösterdi. Mağdur avukatları, Üçok'un bu sözlerinin zapta geçmesini istedi. Davada yargılanan emekli Askeri Hakim Üçok, mahkemede yaptığı savunmada da, "HSYK eski üyesi Kerim Tosun, bu dosyanın 'kumpas' olduğunu söylemişti. Hipnoz olayında, FETÖ parmağı olduğunu ortaya çıkardığımızdan dolayı bir rahatsızlık oluştu. Bundan sonra cemaat benim bitirilmem gerektiği konusunda ilgili kurumların FETÖ üyeleri tarafından tutuklanmam konusunda karar verildi. Bu davanın fotokopileri Fethullah Gülen'e gönderildiö dedi. Mahkeme, tanıkların dinlenmesi için davayı 22 Aralık'a erteledi.

"TSK'DAKİ FETÖCÜ'LERİN YÜZDE 5'İ ATILMIŞ"

Mahkeme çıkışı adliye önünde ordu içerisindeki FETÖ'cülerle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Üçok, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın açıklamasına göre TSK içindeki ihraç edilen ve atılan FETÖ üyesi sayısının 7 bin olduğunu belirterek, bu rakamın ordu içerisindeki subay ve astsubay sayısının ancak yüzde 5'ini oluşturduğunu söyledi. Üçok "TSK içerisindeki Fethullahçıların ancak yüzde 5'i ihraç edildi. Bakıyorsunuz yargı içerisinde 14 bin hakim savcı var bunların 7 bin tanesi atılmış. TSK içerisinde 140 bin kişi ancak bunlardan da 7 bin kişi atılmış. Ben şunu görüyorum, darbeden önce de TSK'daki FETÖ'cülerin temizlenmesi konusunda ayak sürüyordu, direniyordu ve bu direnmesinin bedelini 15 Temmuz'da Türk halkı olarak çok acı bir şekilde ödedik. Bu nedenle de darbe sonrasındaki yine bu ayak diremeyi şiddetle kınıyorum ve dikkat çekiyorum. TSK içerisinde bu temizlik yapılmaz ise mutlaka önümüzdeki günlerde temizlenmeyen kişiler benzer eylemlerin kalkışmaların içerisinde olabilir" ifadelerini kullandı.

"FETÖCÜLER İÇERDE KALIRSA TSK ZARARA UĞRAR"

TSK içerisindeki FETÖ'cülerin, ordu içerisindeki temizliği engellemeye çalışıp, darbe girişiminden önce Güneydoğu'daki terörle mücadele azim ve kararlılığın kırıldığını söylediklerini belirten Üçok, şunları kaydetti: "Şimdi de TSK içerisinden bu Fethullahçılar atılırsa TSK zayıflayacakmış gibi algı pompalıyorlar. Bu kesinlikle doğru değildir. TSK içerisinde vatani haini olacağına TSK varsın zayıf olsun ve görüyoruz ki şu ana kadar TSK'nin yeniden yapılması için geçtiğimiz günlerde 54 bin kişi müracaat etti. TSK asla ve katiyen zayıf kalmaz. Fethullahçılar içerde kalırsa asıl o zaman TSK zarara uğrar. Yani arkanızdaki pilotunuz size mi, düşmana mı ateş edecek, bir yerleri mi bombalayacak diye güvenmiyorsanız öyle bir askerlik anlayışı olmaz. Bu yüzden komuta kademesinin savcılıklardan MİT'ten ve diğer kaynaklardan isimleri kendilerine bildirilen FETÖ'cüleri en kısa sürede TSK'nın dışına atmalı, eskisi gibi özlenen, vatani için ölen askerlerimize teslim etmesi gerekir."

Darbe girişiminde daha çok Hava Kuvvetleri unsurlarının görev yaptığının görüldüğünü kaydeden Ahmet Zeki Üçok, "Darbe girişimine baktığımızda TSK'nın bütün operasyon birimleri, FETÖ'cülerin elinde idi. Özellikle Hava Kuvvetlerinin üstün bir atış gücü olduğu düşünüldüğünde buraya el atmaları çok mantıklı. Darbe girişiminde gördük ki en etkili hava kuvvetlerini kullandılar. Geçmişteki komuta kademeleri ne yazık ki, bunlara şu veya bu nedenlerden dolayı gerekli önem almadıkları için böyle acı bir olayı yaşamış olduk. Bu suç örgütünün gerçek yüzünü ortaya çıkaran ilk kişi olmaktan çok mutluyum. FETÖ terör örgütü üyelerini tüm kamu kurumların kazıyacağımıza kimsenin şüphesi olmasınö şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

-Emekli askeri hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un açıklamaları

-Detay

Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ, DHA)

================================================

FETÖ'nün Kayseri'deki 'abla'ları, adliyeye sevk edildi

KAYSERİ'de yürütülen FETÖ/PDY operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve örgüte eleman temin ettikleri iddia edilen 12 kadın ve 1 erkek, adliyeye sevkedildi.

Terör örgüte eleman temin ettikleri, örgüt propagandası yaptıkları, himmet ve ev toplantıları yaptıkları iddiasıyla 5 gün önce Terörle Mücadele Şubesi (TEM) ekipleri tarafından gözaltına alınan 12 kadının ve 1 erkek şüphelinin, emniyetteki sorguları tamamlandı. Örgütün 'abla'ları oldukları öne sürülen şüpheliler ile 1 erkek, Adli Tabipliğe getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Kayseri'de örgüte eleman temin ettikleri, terör propagandası yaptıkları, himmet ve ev toplantıları düzenledikleri iddia edilen 13 zanlı, Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine çıkarıldı.

Görüntü Dökümü

-Gözaltına alınan 12 kadının Adli Tabipliğe getirilişi

-Detay

Haber-Kamera: KAYSERİ, DHA)

==========================================

Otomobilin arkasında sürüklenen köpeğe el konuldu, sürücüye 526 lira ceza kesildi

TEKİRDAĞ'ın Çorlu İlçesi'nde otomobilin arkasına iple bağlanarak götürülen köpeğe el konulup barınağa alındı. Köpeğin sahibine M.V.'ye 526 TL para cezası kesildi.

Çorlu İlçesi'nin Hıdırağa Mahallesi'nde hareket halindeki 39 EH 155 plakalı otomobilin arkasına bir köpeğin iple bağlı sürüklenerek götürüldüğü gören bir kişi bunun fotoğrafını çekerek sosyal medyada paylaştı. Polisi arayıp bilgi veren aynı kişi Çorlu Belediye Başkanlığı'na fotoğrafı e-mail ile gönderip, sürücüsünün bulunup gerekli işlemin yapılmasını istedi. Otomobil arkasına bağlanarak köpeğin sürüklenmesi fotoğraflarını gören Doğa ve Hayvanseverler Derneği üyeleri de, internet siteleri aracılığıyla otomobilin plakasını verip, sürücü hakkında suç duyurusunda bulundu.

Çorlu Emniyet Müdürlüğü ekipleri, otomobilin sürücüsü M.V.'yi yakalayarak gözaltına alarak hakkında işlem başlattı. M.V., savunmasında köpeğin kendisine ait olduğunu belirterek, "İki gün önce köpeğim çalınmıştı. Onu arayıp buldum, iki sokak ötedeki evime götürürken büyük olduğu için arabanın içine koyamadım. Bir sokaktan diğerine götürüyordum, kesinlikle köpeğime eziyet etmedim" dedi.

Tekirdağ Orman ve Su İşleri Müdürlüğü ve Çorlu Belediyesi ekipleri tarafından köpek Hıdırağa Mahallesi'ndeki M.V.'nin evinde alınarak Çorlu Belediyesi Hayvan Barınağı'da getirildi. Burada muayene edilen köpeğe gerekli tedavileri yapıldı. Çorlu Belediyesi veteriner hekimi Ahmet Çavdar, köpeğin el konulduğunu ve tedavisine başlandığını belirterek, "Gelen ihbar ile aracın arkasına iple bağlanan köpeğe aracın plakasından ulaştık. Araç ve köpeğin sahibine cezaiyi işlem uyguladık ve köpeğe el koyduk. Köpeğin ayaklarında sürünmeye bağlı olarak yaralar var. Çok uzun olmamak ile birlikte köpek bir süre sürüklenmiş. Yaraları çok ciddi boyutta değil. Şuan için tedavisini başladığımız için hızlı bir şekilde hayvanı kurtarıp, hayvan bakım evimiz tarafından kısırlaştırılıp sahiplenecektir" dedi.

Çorlu İlçe Hayvanları Koruma Kurulu sürücü V.D.'ye ilk olarak kanunun, 'Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek' maddesi gereği 526 TL para cezası uyguladı. Önümüzdeki günlerde kurulan yeniden toplanıp ikinci bir ceza uygulamasını görüşeceği belirtildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Barınak tabelası

-Barınaktaki köpekler

-El konulan köpeğe tedavi

-Veteriner Hekim Ahmet Çavdar ile röp..

-Detaylar

Haber - Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ),

==================================================

Beline sardığı eroin ile uçağa binmeye çalıştı

VAN'da beline sardığı uyuşturucu ile uçağa binmeye çalışan bir kadın kontrol noktasında yakalandı.

Van'dan İstanbul'a gidecek uçağa binmek için Van Ferit Melen Havalimanı'na gelen Z.A. girişte X-Ray cihazından geçerken kapı dedektörü sinyal verdi. Bunun üzerine güvenlik görevlileri Z.A.'nın üzerinde arama yaptı. Yapılan aramada Z.A.'nın bel bölgesinde sarılı durumda 1 kilo 539 gram eroin ele geçirildi. Z.A. gözaltına alınıp çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayla ilgisi olan bir şüpheli ise aranıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------

-Kadının X-Ray cihazından gecmesi

-Yapılan arama ve yakalanması

Haber-Kamera: VAN

===============================================

Gazipaşalı üreticiler eylem yaptı

ANTALYA'nın Gazipaşa İlçesi'nde üreticiler Rusya ile yaşanan ihracat sıkıntısı ve ürünlerin iç piyasada para etmemesine tepki için Toptancı Hali'nde eylem yaptı.

Gazipaşa Toptancı Hali içinde toplanan yaklaşık 500 kişilik grup, oluşturulan platforma çıkarak tek tek sorunlarını dile getirdi. Aralarında komisyoncuların da bulunduğu grup, Rusya ile yaşanan uçak krizi sonrası ihracat kapılarının kapatılması nedeniyle dikenli salatalığın ihraç edilememesine ve salatalık, domates, patlıcan ve biber gibi ürünlerin iç piyasada para etmediğine tepki gösterdi. Evlerine ekmek götürecek para dahi olmadığını anlatmaya çalışan üreticiler, borç içinde olduklarını ve sıkıntı çektiklerini aktardı.

'PARA KAZANAMIYORUZ'

Üretici Tevfik Aşlama, 15 yıldır çiftçilik yaptığını belirterek, "Özellikle 24 Kasım 2015 tarihinde Rus uçağının düşürülmesi ile birlikte ihracat krizi derinleşerek devam etmektedir. Piyasalar 2 yıldır tepe taklak. Ürünlerimiz ayak altı oldu, para etmiyor. Alın terimizin, emeğimizin karşılığını alamıyoruz, para kazanamıyoruz. Birçok arkadaşımız borçlu. Halcilere çek kestirip gübre aldık, esnaflara borçlandık, bankalara olan borçlarımız birikti, kredi kartı borcumuz var. Tabiri caizse ürettikçe borca batıyoruz" dedi.

'SATILMAYAN MALI NEDEN GETİRİYORUZ'

Üretici Mehmet Çelik, çocuk yaştan bu yana çiftçilik yaptığını aktarırken, bazı komisyoncuların kendilerine dikenli salatalık ekmeleri yönünde tavsiyede bulunduğunu öne sürdü. Çelik, "Antalya'da 3 gün halin kapatılması kararı alındı. Bizim burada neden bu karar alınmıyor? Çünkü alınsa komisyoncu arkadaşların rantları bitecek. Çiftçi olarak bu malları getirmeyelim, satılmayan malı neden getiriyoruz?" diye konuştu.

'SON UMUT 5 ARALIK'

Gazipaşa Komisyoncular Derneği Başkanı Hamdi Fidan, kimseye 'dikenli salatalık ekin' şeklinde tavsiyede bulunmadıklarını vurgularken, şöyle dedi: "Bir kişiye 'dikenli ekin' demedim, deme şansım yok. Üretici arkadaşlarımdan biri benim ağzımdan böyle bir şey duyduysa hesabını veririm. Her arkadaşımızın yanındayım, üretici varsa biz varız. Hükümet nezdinde de gerekli girişimleri yaptık. Tüm sebzeler için tek ümidimiz 5 Aralık'ta sayın Başbakanımız Binali Yıldırım ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmesi. Bu görüşme sonucunda açılırsa açılır, açılmazsa benim başka bir beklentim yok."

'10 BİN LİRA BORCUM VAR'

Üretici Ayşe Akın, dikenli salatalık ektiği için mağdur olduğunu ve 10 bin lira borcu bulunduğunu belirterek, "2 dönüm dikenli salatalık ektim, 3 bin lira tohum borcum var, 2 bin lira zirai ilaç borcum var. Toplamda 10 bin lira borcun içindeyim. Bu çiftçinin hakkı ne olacak? Bize 'ek' dediler, ektik. Sahipsiz şekilde ortada kaldık" dedi.

'ÇOCUKLARIMA PARA GÖNDEREMİYORUM'

Üretici Atike Kaplan, iki çocuğunun üniversitede okuduğunu kaydederek, "Çocuklarıma para yollayamıyorum. Çalışma şevkimi kırdılar, seraya girmek istemiyorum. Mağdur olduk. Emeğimin karşılığını alamıyorum. 'Destek yapacağız' dediler yapmadılar. Bize destek olsunlar" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Halde toplanan kalabalığın görüntüsü

Tevfik Aşlama'nın açıklamaları

Mehmet Çelik'in açıklamaları

RÖP 1: Ayşe Akın (Üretici)

RÖP 2: Atike Kaplan (Üretici)

RÖP 3: Sevim Şahiner (Üretici)

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya),

=============================================

Fındık fiyatına mezarlı tepki

ORDU'da sezon başında serbest piyasada 14 TL'ye yakın olan fındık fiyatının 11 TL'nin altına düşmesiyle, bazı üreticiler tepkilerine dikkat çekebilmek için farklı bir yöntemle fındık protestosu düzenledi.

Korgan İlçesi'nde sosyal medyada açtıkları bir sayfadan ilginç videolar hazırlayarak paylaşan Sami İsen ve Hasan Yiğit, fındık fiyatındaki düşüşe dikkat çekmek için video hazırladı. Fındık üretecilerinin de katıldığı protestoda bir çuval fındığı tabutun içine koyan grup, Merkez Odayanı Cami avlusunda 'sela' okuyarak, cenaze namazı kıldı. Ardından 1 çuval dolusu fındığı mezara gömen grup, dua edip ayrıldı. Hazırladıkları videoyu sosyal medyada paylaşan grup, düşen fındık fiyatına dikkat çekmek amacıyla bu yönteme başvurduklarını belirtti. Sami İsen ve Hasan Yiğit daha öncede Ordu'da TEDES radar cezalarına tepki ve dikkat çekmek amacıyla bir video hazırlamış, büyük beğeni toplamıştı. Ordu'da ise fındığı kilosunun 10.50 TL'den işlem gördüğü belirtildi.

Görüntü Dökümü:

-------------------

-Sosyal medyadaki görüntüde sela okunması

-Vatandaşların ağlaması

-Cenaze namazının kılınması

-Diğer detaylar

Haber-Kamera: Nedim KOVAN/ORDU,

==============================================

Trabzon'da fındığa müdahale çağrısı

TRABZON bazı derneklerle birlikte açıklamalarda buunan Fındık Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı İsmail Albayrak, 11.90 liraya kadar düşen fındık fiyatına müdahale edilmesi çağrısında bulundu, "Ülkemizde 400 bin ton civarındaki rekolte 14 - 15 lira civarında fındık fiyatını ortaya çıkarıyor. Ancak tekelleşen alıcı, üreticinin üzerinde balyoz gibi alımlara müdahale ederek fiyatların düşmesine neden oldu. İktidar bu duruma seyirci kalmamalı, tekelci tüccarın, fabrikatörün, tedarikçinin yanında yer almamalı" dedi.

Trabzon Fındık Üreticileri Derneği, Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası, Trabzon Muhtarlar Federasyonu, Ortahisar Muhtarlar Derneği ve Türkiye Emekliler Derneği Trabzon Şubesi temsilcileri Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenleyerek, düşen fındık fiyatına hükümetin müdahale etmesi çağrısında bulundu. Toplantıda konuşan Trabzon Fındık Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı İsmail Albayrak şunları söyledi: "Geçtiğimiz günlerde, 'Fındıkta küllenme hastalığı' toplantısı ile 'Fındık elden gidiyor' yaygarası yapanların, fındıkta yaşanan sömürüyü örtmekten başka bir anlam taşımadığını görüyoruz. Trabzon Ticaret Borsası önce geçen yıl ne kadar, bu yıl ne kadar fındık emanete alındı açıklasın. Kaç lira ödendi açıklasın. 10 günde 15 TL'ye tırmanan fiyatı, ihracat sezonu açılışı adıyla yapılan toplantıda neden 11.90 lira olarak ilan ettiler? Açıklasınlar da kamuoyu öğrensin" dedi.

FINDIK ÜRETİCİSİNİN MAĞDURİYETİ ÖNLENMELİ

Hükümete seslenen ve fındığa yönelik alım politikası belirlenmesi gerektiğini savunan Albayrak şöyle konuştu: "Ülkemizde 400 bin ton civarındaki rekolte 14 - 15 lira civarında fındık fiyatı ortaya çıkarıyor. Tekelleşen alıcı, üreticinin üzerinde balyoz gibi alımlara müdahale ederek fiyatların düşmesine neden oldu ve oluyor. İktidar bu duruma seyirci kalmamalı, tekelci tüccarın, fabrikatörün, tedarikçinin yanında yer almamalı. Milli ekonominin temeli olan çiftçinin, üreticinin mağdur olmasını önlemeli, acilen piyasaya müdahale etmeye yönelik bir alım politikası belirleyerek, fındık üreticisinin mağduriyetini önlemelidir."

FINDIK SEKTÖRÜ YABANCININ ELİNDE

Fındık sektörünün yabancıların elinde olduğunu kaydeden Albayrak, "Fiskobirlik'in devre dışı bırakıldığı günlerde büyük propagandalarla kurulan, yerel ve genel basında geniş yer verilen, fındık üreticisinin kurtarıcısı olarak propagandası yapılan Ulusal Fındık Konseyi bu güne kadar nasıl bir çalışmayı hayata geçirdi ki dünya lideri fındığımızın kaderi bu konsey sayesinde yabancı bir şirketin kontrolü altına girdi. Yaşananlar gösterdi ki ulusal kelimesi kitleleri uyutmak için seçilmiştirö ifadesini kullandı.

BU ORAN GÜÇLENDİRME KREDİSİ DEĞİL, TEFECİLİKTİR

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği'ne seslenen Albayrak, "Fındık üreticisi olan ortaklarınızın ürününü almak için başlatmış olduğunuz ön hazırlık çalışmalarınızı biliyoruz. Ancak yıllık 4 bin lira olarak verdiğiniz üreticiyi güçlendirme kredisinde 950 lira faiz aldınız. Yüzde 22'ye gelen bu oran güçlendirme kredisi değil, tefeciliktir. Bu durumdan vazgeçin. Fındık ortaklarının kolundan tutun, yıllık 3 milyar dolar civarında olan üretimden pay alın. Üreticiyi tedarikçinin sömürüsünden kurtarın. Yılda 3 milyar dolar civarındaki üretimden hak ettiği payı alamayan, son iki yıldır fiyat oyunlarına karşı direnen, ürününe ve emeğine sahip çıkan üreticilerimize teşekkür ederiz. Gelin, derneğimiz çatısı altında daha da çoğalalım, üretim ve pazarlamada söz sahibi olalım, yaşadığımız olumsuzluklardan kurtulalım, gelecek kuşaklara da örnek olalım. Gerçek güç örgütlü güçtürö diyerek açıklamasını noktaladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Toplantıya katılanlardan görüntü

Albayrak'ın açıklamaları

Detaylar

HABER/KAMERA: FATİH TURAN/ TRABZON

=================================================

Alacakları için imam hatibin çatısına çıktılar

ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde 3 esnaf, yüklenici firmadan alacaklarını tahsil edemedikleri gerekçesiyle inşaatını yaptıkları okulun çatısında eylem yaptı. Jandarmanın telefonla görüşerek ikna ettiği 3 eylemci, kısa süre sonra çatıdan indi.

Manavgat Örenşehir Anadolu İmam Hatip Lisesi inşaatında yaptıkları işin parasını alamadığını iddia eden 3 esnaf, dün okulun çatısına çıktı. İnşaatı yapan yüklenici firmadan hak ettikleri parayı alamadıklarını belirten esnaf, eylem yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. Esnaf Ramazan Özaydın, çatıdan yaptığı açıklamada adaletsiz bir şey yapmadıklarını belirtirken, paralarını istediklerini ve okuldaki usulsüzlüklerin araştırılmasını talep ettiklerini söyledi. Haftalardır alacaklarını tahsil için uğraştıklarını kaydeden Özaydın, "Bütün resmi kurumlara başvurduk, dava açtık, icra takibi başlattık. Hiçbir sonuç yok. Devlet bu işi temizleyince kadar buradayız. Buradan kesinlikle inmeyeceğiz" dedi.

2.5 MİLYON LİRA ALACAK

Yüklenici firma tarafından 5.5 milyon liraya alınan ihalede, aralarında kendilerinin de bulunduğu birçok taşeron firmaya olan 2.5 milyon liralık borcun ödenmediğini söyleyen özaydın, dolandırıldıklarını öne sürdü. İşin çözümlenmesini istediklerini belirten Özaydın, eylemden dönmeyeceklerini kaydetti.

Eylem sırasında aşağıda bulunan diğer alacaklılardan biri cep telefonuyla jandarma karakolu ile irtibat kurarak, eylemi haber verdi. Jandarma yetkilileriyle yapılan görüşmede alacaklıların yaptıkları şikayet başvurularıyla ilgili işlemlerin henüz tamamlanmadığı, eksik ifadeler olduğu belirtildi. Jandarma, işlemler tamamlanana kadar eylemin sonlandırılmasını istedi. Aşağıda bekleyen alacaklı, jandarmayla yapılan görüşmeyi bağırarak yukarıdakilere aktardı. Bunun üzerine çatıdaki esnaf, eylemi sonlandırıp aşağı indi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

İşçilerin okul çatısında görüntüsü

Konuşmaları

Haber: Mithat ABAKAN- Kamera:/MANAVGAT (Antalya),

================================================

ATSO Başkanı Çetin: EXPO alanı kumarhane yapılsın

ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Aksu ilçesindeki Expo alanının, sadece yabancıların girebileceği bir kumarhane olarak değerlendirilmesini önerdi. Çetin, Expo 2016 Antalya'nın açılışında Sertap Erener'in vereceği konserin de o zaman 'mini etek' nedeniyle iptal edildiğini açıkladı.

ATSO Başkanı Davut Çetin, Konyaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği'nin Antalya Tenis İhtisas Kulübü'nde verdiği kahvaltıya katıldı. Antalya'nın bugün itibarıyla turizmde geçen yıla göre 4.7 milyon kişi ekside olduğunu söyleyen Davut Çetin, tarımda da kaybın 1.5 milyar lira kadar olduğunu anlattı. Turizmde ortalama 5 milyar dolarlık kaybın söz konusu olduğunu açıklayan Çetin, diğer sektörlere yansımasıyla birlikte kaybın 10 milyar dolar civarına çıktığını kaydetti. Gelinen noktanın iyi olmadığını söyleyen Çetin, "Hesaplarımıza göre Antalya ekonomisi yüzde 20 civarında geriliyor. 25-26 milyar liralık ciromuz, 10 milyar dolar civarında" dedi.

ATSO'DAKİ PATLAMANIN FAİLLERİ YAKALANDI

15 Temmuz darbe girişiminden sonra Antalya'da çok sayıda şirketin satış, devirlerine karşı tedbirler konulduğunu anlatan Çetin, bunların sayısının 400'ü geçtiğini açıkladı. Ayrıca TMSF'ye devredilerler olduğunu da belirten Çetin, artık bu şirketlere kayyum atanmadan doğrudan TMSF'ye devredildiğini aktardı. TMSF'ye devredilen şirketlerin tekrar geri dönmesinin çok zor olduğunu anlatan Çetin, geçen ay ATSO'daki patlamayla ilgili de bilgiler verdi. Çetin, "Patlama olduğunu duyduğumda tüylerim diken diken oldu. Allah'tan can kaybımız olmadı. Şiddetli bir patlamaydı, ama biz o patlamayı Antalya'nın hassasiyetlerinden dolayı LPG patlaması diye kapattık. Bunun bütün failleri yakalandı. Bombayla arabayı park eden, ona yardımcı olan 13 kişi yakalandı" dedi.

SİYASİ İSTİKRAR TERÖRDEN DAHA ÖNEMLİ

Özellikle Konyaaltı bölgesinde son 3 ayda yaşanan patlamalara da değinen Çetin, bu tür olayların Antalya'ya yansımalarının çok önemli olduğunu, bunların sıkıntı yarattığını anlattı. Çetin, ATSO'daki patlamadan sonra dünyanın değişik ülkelerindeki televizyonlarda 'şu kadar ölü' şeklinde yayınlar geldiğini söyledi. Yayın yasağı nedeniyle çıkıp doğruları anlatamadığını da anlatan Çetin, bugün yaşanan en büyük sorunun, siyasi istikrar sorunu olduğunu söyledi. Bir akademisyenin 'Namaz kılmayan hayvandır' şeklindeki sözünden dolayı yurt dışındaki bir yayın organının 'Türkiye'deki bir akademisyen namaz kılmayanlar hayvandır dedi. Dünyada 4.5 milyar hayvan var' şeklinde haber yapıldığını anlatan Çetin, konuşurken kullanılan sözcüklerin dikkatle seçilmesi gerektiğini söyledi.

SERTAB ERENER'İN KONSERİ MİNİ ETEKTEN İPTAL EDİLDİ

8 milyon ziyaretçi hedeflenen Expo'da rakamın 4.5 milyonda kalmasıyla ilgili açıklamada bulunan Çetin, "Ya bir Expo yapıyorsunuz. 8 milyon hedef koyuyorsunuz. 8 milyon hedef koyarken etkinliklerin tarihini belirlemeniz gerekirdi. 22 Nisan açılış günüydü. Açılışta hiçbir etkinliğin tarihi belli değildi. Açılışa gelecek olan hanımefendiyi o gün iptal ettik biz. Neden? Mini etek giyiyor diye. Konuşursak bir dünya şey var burada. Sertab Erener geldi, konsere çıkacak. 'Çıkmasın' dendi. Kadın orada provasını yapıyordu. Niye çıkmayacak? Kıyafeti iyi değilmiş. Bu mantıkla bakarsak turizm bölgesinde hiçbir yere varamazsınız. Şuraya harcadığımız 1 milyar 800 milyon lirayı Antalya'ya harcasaydık Kaleiçi yapılırdı, Konyaaltı yapılırdı. Senin Boğaçayı'n da yapılırdı" diye konuştu.

MADONNA 10 MİLYON DOLAR İSTEDİ

Expo'ya getirilmesi için 3 sanatçı önerdiğini de anlatan Çetin, " Jennifer Lopez, Madonna ve Selena Gomez'i getirelim dedim. Bakan 'Bunlar kim' dedi. Ne diyeyim ben şimdi. Danışmanları da 'Sayın bakanım bunlar dünya çapında iyi' dedi. Faruk bey o anlamda çok iyidir. 'Bir araştırın' dedi. Araştırdılar, Madonna 10 milyon dolar istemiş. Diğerleri gelmek istememiş. Tarihler tutmamış. Bir tek Jennifer Lopez geliyordu. 7 Ekim'de gelebileceğini söylemiş. Ben 'turizm bitiyor' diye mayıs ve haziranda getirilmesini önerdim. Bakan da 'çalışın' dedi. Ertesi hafta iptal ettiklerini söylediler. Niye diye sorduğumuzda bana 'Sen 7 Ekim'i beğenmedin. Yaz aylarında zamanı yokmuş. Biz de iptal ettik' dendi. Ben iptal mi edin dedim. Keşke ekimde gelseydi. Ben sadece ekim tarihi uygun değil dedim. Ben 'etkinliklere gelecek olanların isimlerini verin şunları turizmcilere duyuralım' dedim. Çok ciddi paralar harcandı. Bu sayede Antalya 5 bin kişilik kongre merkezi kazandı" dedi.

KUMARHANE OLARAK DEĞERLENDİRİLSİN

Expo alanının sadece yabancıların gidebileceği bir kumarhane olarak değerlendirilmesini öneren Çetin, "Şu anda buna ihtiyacımız var. Orada 1100 dönüm yer var. 100 dönümünü ayırsınlar. Sokmasınlar kardeşim içine Türkleri. Yapalım kumarhaneyi. İhtiyacımız var. İsrailli turist sayısı bu yıl yüzde 70 arttı" dedi.

Çetin, 'Bunun olacağına inanıyor musunuz' şeklindeki soruya "Ben olması gerektiğine inanıyorum" karşılığını verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------

Toplantıdan detay

ATSO Başkanına Plaket Takdimi

ATSO Başkanı Davcut Çetin'in açıklamaları

Haber- Kamera: Mustafa KOZAK/ANTALYA,

==============================================

Motosiklet kazasında ölen 2 arkadaş son yolculuklarına uğurlandı

TOKAT'ın Erbaa İlçesi'nde motosikletin TIR'a çarpması sonucu ölen 19 yaşındaki Hasan Bilim ile 18 yaşındaki arkadaşı Ahmet Şahin, son yolculuğuna uğurlandı.

Erbaa'da dün, 19 yaşındaki Hasan Bilim yönetimindeki 60 EV 202 plakalı motosiklet D-100 karayolunda önünde giden Akın Gözçiçek yönetimindeki 65 NH 499 plakalı TIR'ın 65 NV 101 plakalı dorsesine arkadan çarptı. Kazada ağır yaralanan sürücü Hasan Bilim kaldırıldığı Erbaa, motosiklette bulunan Ahmet Şahin ise, sevk edildiği Tokat Devlet Hastanesi'nde kurtarılamadı.

Yakınları tarafından alınan cenazelerden Ahmet Şahin'in cenazesi Büyük Cami'ye, Hasan Bilim'in cenazesi ise, Gaziosmanpaşa Camisi'ne getirildi. Öğleleyin kılınan her iki cenaze namazına yakınları ile ilçe sakinleri katıldı. Cenazede Hasan Bilim'in babası Mustafa Bilim'in gözyaşını tutamadığı görüldü. Kılınan cenaze namazı sonrası her iki gencin cenazesi şehir mezarlığında toprağa verildi.

"HIZ YAPMAYIN" UYARISI

Erbaa Belediye Başkanı Hüseyin Yıldırım, son günlerde ilçede artan motosiklet kazalarıyla ilgili uyarıda bulundu. Her iki gencin ölümünden büyük üzüntü duyduğunu belirten Başkan Yıldırım, "Ehliyetsiz, kask takmadan trafiğe çıkmak, aşırı hız yapmak böyle dramların yaşanmasına sebep oluyor. Gençlerimizden rica ediyoruz: Lütfen motosikletlerinizi bir taşıt, sizi gideceğiniz yere götürecek bir araç olarak görün. Ehliyetsiz olarak, gerekli tedbirleri almadan trafiğe çıkmayın, hız yapmayın, kazalara davetiye çıkarmayın. Lütfen sizi sevenleri üzmeyin" dedi.

Görüntü Dökümü:

-Cenaze namazlarından görüntü

-Yakınlarının üzüntüsü

-Ölen gençlerin fotosu

Haber-Kamera: İbrahim UĞUR/ERBAA(Tokat),

================================================

Siverek'te, 5 bin aileye kömür yardımı

ŞANLIURFA'nın Siverek İlçesi'nde, ihtiyaç sahibi 5 bin aileye kömür yardımına başlandı.

Karayolları 96'ncı Şube şefliği sahasında istif edilen 5 bin ton kömür, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı görevlilerince kiralanan araçlarla hak sahiplerinin evlerine götürülerek teslim ediliyor.

Siverek Kaymakamı Vural Karagül, geçmiş yıllarda vatandaşların gelerek kömürleri aldığını ve bu yıl uygulamayı değiştirdiklerini belirterek, "Yoksul vatandaşlarımız yorulmasın diye görevlilerimiz yakacakları vatandaşın evlerine kadar götürüp imza karşılığında kendilerine teslim ediyor bu yıl beş bin aileye aile başına bir ton dağıtımı yapmaya başladık" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Kömürlerin kamyonetlere yüklenmesi

Kömürlerin ailelere teslim edilmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN-ŞANLIURFA-DHA)

====================================================