Dha Yurt Bülteni-5

Son Güncelleme:

Zeytin Dalı Harekatı'nda 52 asker şehit oldu, 3 bin 820 terörist etkisiz hale getirildi TÜRK Silahlı Kuvvetleri tarafından terör örgütlerinden arındırılan Suriye'nin Afrin kentine yönelik düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı'nda 71 günde 52 askerin şehit olduğu, 3 bin 820 teröristin etkisiz...

Zeytin Dalı Harekatı'nda 52 asker şehit oldu, 3 bin 820 terörist etkisiz hale getirildi



TÜRK Silahlı Kuvvetleri tarafından terör örgütlerinden arındırılan Suriye'nin Afrin kentine yönelik düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı'nda 71 günde 52 askerin şehit olduğu, 3 bin 820 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtildi. TSK tarafından yurt içi ve Irak'ın kuzeyine yönelik düzenlenen operasyonlarda ise 2'si lider kadroda 90 terörist etkisiz hale getirildiği bildirildi.


Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan haftalık bilgilendirmede, yurt içerisinde bölücü terör örgütüne karşı mücadele edildiği, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde güvenliğin sağlanıp, terör nedeniyle göç eden halkın geri dönüşünün desteklendiği, Suriye'nin İdlib kentinde ateşkes sürecinin devamının sağlanması amacıyla gözlem noktalarının tesis edildiği ve Afrin'in teröristlerden arındırılmasına yönelik başlatılan Zeytin Dalı Harekatı'na başarıyla devam edildiği belirtildi.


TSK'nın terör örgütlerine karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğü vurgulanan bilgilendirmede; 24-30 mart tarihleri arasındaki bir haftalık süreçte PKK/KCK terör örgütünün barınma alanı ve yurt içine geçiş güzergahı olarak kullandığı Diyarbakır, Bitlis, Mardin ve Bingöl ile Irak'ın kuzeyinde yürütülen orta ve küçük çaplı operasyonlara aralıksız devam edildiği kaydedildi.


4 ŞEHİT, 10 YARALI


Yurt içi ve Irak'ın kuzeyine yönelik düzenlenen operasyonlarda 4 askerin şehit olduğu, 10 askerin ise yaralandığı vurgulanan TSK bilgilendirmesinde şöyle denildi: "İcra edilen operasyonlarda; 2'si sözde lider kadroda olmak üzere toplam 90 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 30 adet piyade tüfeği, 2 adet Dragunov (Kanas) keskin nişancı tüfeği, 4 adet av tüfeği, 8 adet tabanca, 1 adet Law tanksavar silahı, 4 adet roketatar olmak üzere toplam 49 adet silah, 1 adet top mermisi, 1 adet tow mühimmatı, 3 adet 120 mm'lik havan mühimmatı, 1 adet 81 mm'lik havan mühimmatı, 1 adet 60 mm'lik havan mühimmatı, 3.819 adet muhtelif hafif silah mühimmatı, 11 adet roketatar roketi, 9 adet roketatar sevk fişeği, 33 adet el bombası, 165 kg amonyum nitrat, 5 kg C-4 Patlayıcı madde, 75 adet fünye, 61 adet muhtelif şarjör, 5 adet gaz maskesi, 2 adet el dürbünü, 1 adet gece görüş dürbünü,1 adet büyük telsiz, 1 adet sırt telsizi, 13 adet el telsizi ve 86 adet EYP yapımında kullanılacağı değerlendirilen LPG tüp ele geçirilmiştir. 67 adet EYP tespit edilerek imha edilmiş, teröristler tarafından kullanılan 32 adet silah mevzi, sığınak, barınak, mağara ve depo bulunarak kullanılamaz hale getirilmiştir. Dört kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 10 kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır."


TERÖRİSTLERİN HAREKET KABİLİYETİ KISITLANDI


Etkili hudut denetimi ile finans kaynaklarına darbe vurulan terör örgütünün hareket ve eylem kabiliyetlerinin de kısıtlandığına değinilen TSK bilgilendirmesinde şu ifadeler kullanıldı: "Etkili hudut güvenliği ve hizmetleri kapsamında icra edilen denetim ve kontroller sonucunda sınırlardan yasa dışı geçiş yapmaya çalışan 5.572 kişi yakalanmıştır. PKK/KCK terör örgütünün en önemli finans kaynaklarından olan kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadeleye yönelik hudut hattında alınan tedbirler ve icra edilen operasyonlar neticesinde 18 kilo toz esrar, 5.3 kilo kubar esrar, 150 litre kaçak akaryakıt, 51.6 kilo uyuşturucu, 11.615 paket kaçak sigara ve 1 adet kaçak cep telefonu ele geçirilmiştir. Azim ve kararlılıkla icra edilen operasyonlarla PKK/KCK terör örgütü üzerinde oluşturulan baskı neticesinde, örgütün serbest hareket etmesi ve eylem kabiliyeti kısıtlanmıştır."


FIRAT KALKANI HAREKATI


Suriye'nin kuzeyinde Fırat Kalkanı Harekatı bölgesi olan Azez- Cerablus hattında terör örgütlerinin Münbiç'ten doğu ve batıya yönelik taciz ve saldırılarına anında karşılık verildiği belirtildi. TSK bilgilendirmesinde, bölgede normalleşme çalışmalarına katkı sağlandığı da belirtilerek şöyle denildi: "Hudut güvenliğini sağlamak, DEAŞ terör örgütünün tehdit ve saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş kimselerin yurtlarına dönüşüne katkı sağlamak, sivilleri korumak/yaşanan terör olaylarından zarar görmelerini engellemek maksadıyla icra edilmekte olan Fırat Kalkanı Harekatında, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından desteklenen Özgür Suriye Ordusu'nun yoğun ve kararlı mücadelesi sayesinde Azez-Cerablus arasında bulunan toplam 243 meskün mahal ve 2.015 kilometre karelik alan kontrol altına alınmıştır. Bab bölgesinde patlayıcı ve mayın arama/temizleme çalışmaları sürdürülürken; PKK/KCK/PYD/ YPG ve DEAŞ terörist unsurlarının, Münbiç'ten batıya doğru olabilecek saldırılarını durdurmaya yönelik alınan tedbirlerin uygulanmasına hassasiyetle devam edilmektedir. Bu kapsamda zaman zaman da Münbiç bölgesinden yapılan taciz ve saldırılara meşru müdafaa kapsamında karşılık verilmektedir. Bölgede yürütülen normalleşme (altyapı, üstyapı, yerel yönetimlerin desteklenmesi vb.) çalışmalarına katkı sağlanmaktadır."


İDLİB'E GÖZLEM NOKTALARI TESİS EDİLİYOR


TSK bilgilendirmesinde, 'Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü' olarak görev yapılan Suriye'nin İdlib kentinde gözlem noktalarının tesisine devam edildiği belirtilerek şu görüşlere yer verildi: "İdlib bölgesinde, Astana görüşmeleri kapsamında ateşkesin etkinliğinin artırılması, çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönüşü için uygun şartların sağlanması ve ihtilafın barışçıl yollarla çözülmesi için uygun koşulların oluşturulmasına destek sağlamak maksadıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri birlikleri Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü olarak görev yapmaktadır. Bu kapsamda; 13 Ekim 2017 tarihinde 1 Numaralı Gözlem Noktası, 23 Ekim 2017 tarihinde 2 Numaralı Gözlem Noktası, 19 Kasım 2017 tarihinde 3 Numaralı Gözlem Noktası, 05 Şubat 2018 tarihinde 6 Numaralı Gözlem Noktası, 09 Şubat 2018 tarihinde 7 Numaralı Gözlem Noktası, 15 Şubat 2018 tarihinde 8 Numaralı Gözlem Noktası, 17 Mart 2018 tarihinde ise 4 Numaralı Gözlem Noktası tesis edilmiştir. Diğer Gözlem Noktalarının açılarak faaliyete geçirilmesine yönelik çalışmalara devam edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları bölgedeki görevlerini Astana görüşmelerinde garantör ülkelerce mutabık kalınan angajman kuralları çerçevesinde sürdürmektedir."


ZEYTİN DALI HAREKATI


Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, sınır hattı ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak maksadıyla, Suriye'nin kuzeybatısında Afrin bölgesinde, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ'a mensup teröristleri etkisiz hale getirmek, dost ve kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak amacıyla 20 Ocak 2018 saat 17.00'den itibaren 'Zeytin Dalı Harekatı' başlatıldığı hatırlatıldı.


Harekatın, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, BMGK'nin terörle mücadeleye yönelik özellikle 1624 (2005), 2170 (2014) ve 2178 (2014) sayılı kararları ve BM sözleşmesinin 51'inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı çerçevesinde, Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edildiği vurgulanan TSK açıklamasında, şöyle denildi: "Şanlı tarihimiz ve kültürümüz gereği harekatın planlama ve icrasında sadece teröristler ve bunlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereçler hedef alınmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından harekat alanında, en modern harp silah, araç ve gereçleri ile mühimmat, uluslararası hukuka uygun olarak, gecikme pahasına, diğer hiçbir ülkenin göstermediği dikkat ve hassasiyetle, masum insanlara ve çevreye zarar vermeden etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Aynı zamanda harekatın başlangıcından itibaren, harekat alanında bulunan dini ve kültürel yapılar, tarihi eserler ve arkeolojik kalıntılar ile kamu yararına faaliyet gösteren tesisler de kesinlikle Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının hedefleri arasında bulunmamaktadır. Bu hususlara ilave olarak, Hava Kuvvetlerimiz tarafından, uluslararası hukuk ve anlaşmalar tarafından yasaklanmış mühimmat kullanılmamaktadır. Bu tür mühimmat Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunmamaktadır. Kara ateş destek vasıtalarımız da aynı esaslarla hareket etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, insani yardımların bölgeye erişimi konusunda gerekli desteği sağlamakta; Afrin'de hayatın normale dönmesi için çalışmalara devam edilmektedir."


52 ŞEHİT, 229 YARALI


71'inci gününe girilen harekatta bugüne kadar teröristlerle girilen çatışma ve saldırılarda 52 askerin şehit olduğu belirtilen açıklamada, bölgede patlayıcı tespit ve imha çalışmalarının sürdüğü belirtilerek şöyle denildi: "Harekatın başlangıcından itibaren etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3820 olmuştur. Terör örgütü mensupları ile girilen çatışmalarda bugüne kadar 52 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 229 kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu tarafından 18 Mart 2018 tarihi itibariyle kontrol altına alınan Afrin'de mayın ve el yapımı patlayıcı arama faaliyetleri sürdürülmektedir. Harekat kapsamında bugüne kadar 95'i Afrin merkezde olmak üzere, harekat alanının tamamında toplam 86 adet mayın ve 647 adet EYP tespit edilerek imha edilmiştir. Zeytin Dalı Harekatı başarıyla devam etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen tüm faaliyetler, geçmişte olduğu gibi bugün de kendisine duyduğu özgüven ile şeffaf bir şekilde yürütülmektedir. Zeytin Dalı Harekatı bölgede barış ve istikrarı sağlamak üzere tüm teröristlere karşı, ahlaki değerler ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar aynı azim ve kararlılıkla sürdürülecektir."


Bilgilendirmede ayrıca TSK'nın milli birlik ve bölünmez bütünlüğü hedef alan terör örgütleriyle mücadelesini yurt içi ve dışında son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar sürdüreceği de kaydedildi.


Haber: GAZİANTEP, -


================================


TÜSİAD Başkanı Bilecik: Mutlu sona doğru giden bir yolculuk var


TÜRKİYE Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Erol Bilecik ve yönetim kurulu üyeleri Zeytin Dalı Harekatı'na destek vermek için Hatay'a geldi.


Kentte ilk ziyaretini Hatay Valiliğine gerçekleştiren TÜSİAD heyeti, Hatay Valisi Erdal Ata'dan Zeytin Dalı Harekatının son durumu ve Hatay hakkında bilgiler aldı. TSÜİAD Başkanı Erol Bilecik, burada yaptığı konuşmada, Zeytin Dalı Harekatı'yla birlikte Hatay halkının yaşadığı zorlu yolculuğun mutlu sona doğru giden bir hal aldığını söyledi. Bilecik, "Buraya gelirken yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla birlikte özellikle son dönemde gerek şehrin çekmiş olduğu yükü gerekse TSK'nın yapmış olduğu Afrin Zeytin Dalı Harekatıyla beraber şehrin gösterdiği bütün fedakarlığı da son derece iyi anlamış arkadaşlarım. Arkadaşlarım derken şunu da kastediyorum, ben doğma büyüme bir Hataylı olarak çekilen hem acıları hem sevinçleri, hem gururu hem de hüzünleri yakinen takip etme şansı buldum. Ama ne mutlu ki bence mutlu sona doğru giden bir yolculuk bu. Özellikle terör odaklarının tamamen temizlendiği, şehrin artık bundan sonra daha fazla işine gücüne bakabileceği, daha fazla milli gelirden pay alabileceği bir noktaya geliyoruz. Tabi 1.5 milyon olan nüfusumuz ve aşağı yukarı yüzde 25 civarında da mülteciyle önemli bir yük kaldırıyor. Bu anlamda sizlerin yapmış olduğu çok önemli. Bu anlamda şehrin ekonomisine pozitif yansıyacak günleri de görmüş olacağız. Nihayetinde bu tür özelliklerle gerek sosyal gerekse gerçekten katkı yapabileceğimiz her noktada taşın altına elini koyan bir TÜSİAD var. Arkadaşlarımla beraber burada olmaktan duyduğum memnuniyeti tekrar ifade etmek istiyorum"dedi.


Başkan Erol Bilecik'in yanı sıra Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Koç, Metin Akman, Batu Aksoy, Esin Gürel Argat, Bahadır Balkır, Barış Oran ile TÜSİAD Genel Sekreteri Bahadır Kaleağası'nın yer aldığı heyet, Hatay Valiliği'nin ardından Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ı makamında ziyaret etti.


Görüntü Dökümü


-----------------------


TÜSİAD heyetinin valiliğe gelişi


Vali Erdal Ata'ya plaket verilmesi


Vali Ata'nın TÜSİAD Başkanına plaket vermesi


TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik'in konuşması


Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK/HATAY,


==============================================


Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan üçlü savunma zirvesi başladı


Canikli: Fransa'nın Suriye'ye askeri birlik göndermesi işgal olur


GİRESUN'da, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Milli Savunma Bakanlarının katılımı ile bu ülkeler arası 6'ıncı Savunma Zirve toplantısı başladı.


Giresun'un Dereli ilçesi Kümbet yaylasında bir otelde gerçekleştirilen 6'ıncı Savunma Zirvesi'ne, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov ve Gürcistan Savunma Bakanı Levan İzoria ile bakanlık ve askeri yetkililer katıldı.Bakanlar Canikli, Hasanov ve İzoria toplantı öncesi yaylada yürüyüş yaptı. Bakan Canikli, mevkidaşı bakanlara Kümbet yaylasını anlattı. Bakanların gelişi öncesi yaylada geniş güvenlik önlemleri alındı. Zırhlı araçların görev aldığı yaylada asker ve polis özel harekat ekipleri de yayla çevresinde güvenlik önlemi aldı.


Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Savunma Bakanlarının katıldığı zirvenin sonunda, savunma alanında iş birliği mutabakat zaptı imzalanması bekleniyor.


CANİKLİ: FRANSA'NIN SURİYE'YE ASKERİ BİRLİK GÖNDERMESİ İŞGAL OLUR


Giresun'da, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Milli Savunma Bakanlarının katılımı ile düzenlenen 6'ıncı Savunma Zirvesi sonrası açıklamalarda bulunan Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Fransa'nın Suriye'ye askeri birlik göndermesine ilişkin kararını değerlendirdi.


ABD Başkanı Trump'ın açıklamasının son derece önemli olduğunu kaydeden Bakan Canikl, "Buna göre Amerika'nın Suriye'de DEAŞ terör örgütüyle mücadele için bulunduğu ve DEAŞ'ın büyük oranda Suriye'den ve Irak'tan temizlendiğini dolayısıyla orada bulunmaları için artık bir gerekçe kalmadı şeklinde açıklamaları oldu. Fransa'nın da Suriye'de askeri birlik bulundurmasının meşru bir zemini kalmamıştır. Bir başka ifade ile Fransa, Suriye'min kuzeyine askeri varlık bulundurma gibi bir adım atarsa bu meşru olmayan uluslararası hukuk açısından meşruiyeti olmayan bir adım olur ve işgal olur aslında. Sayın Trump net bir şekilde orada bulunmalarının temel gerekçesinin DEAŞ'la mücadele ifade ediyor ve bu tehlike bertaraf edildikten sonra orada bulunmaları için bir neden kalmadığını söylüyor. Dolayısıyla, ABD bu mücadeleyi yaptıktan sonra birliklerini çekme kararı verirken Fransa'nın hangi gerekçe ile Suriye'ye asker göndermesini anlamak mümkün değil. Böyle bir şey doğru bir yaklaşım değil uluslararası hukuk açısından sakat ve meşru olmayan bir politika ve adım olur. Hele o bölgedeki terör örgütü unsurlarına destek vermek amacıyla dolaylı yada doğrudan korumak amacıyla silahlı kuvvet bulundurma gibi bir niyeti varsa bu gerçekten çok vahim bir adım olur. Çünkü YPG-PYD bir terör örgütüdür, tartışmasız PKK'nın kendisidir. PKK'nın Suriye koludur ve terör örgütüdür. PKK'nın terör örgütü olduğunu Fransa'da kabul ediyor. organik ilişki içerisinde olan bir başka YPG ve PYD için de geçerli. Dolayısıyla eğer Fransa, Suriye'de askeri varlık bulundurma düşüncesini buradaki terör örgütlerini dolaylı yada doğrudan desteklemek amacıyla yapmak istiyorsa bu gerçekten çok yanlış bir adım olur hatta Fransa açısından bir macera olur. Ümit ediyoruz öyle bir adım atılmaz" dedi.


'İZAH EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL'


DEAŞ'la mücadele Türkiye hariç bütün ülkelerin vekalet kullandığını ifade eden Canikli, şöyle dedi: "DEAŞ'la göğüs göğüse mücadele eden tek Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. 2 bin kilometre karelik alanı Türkiye kendi gücü ile DEAŞ'tan temizlemiştir. Doğrudan kendi askeri ve kendi varlığı ile  Suriye'de bu mücadeleyi yürüten Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. Bütün koalisyon ülkeleri Suriye'de DEAŞ'la mücadeleyi vekaleten yürütmüşlerdir. Suriye'nin kuzeyinde bu anlamda bir DEAŞ tehdidi şuanda yok. Bunu ABD ve Trump'da açıkça söylüyor. Suriye'de bulunmanın meşruiyet kaynağı DEAŞ yoksa o zaman hangi yetki ile meşru gerekçe ile orada bulunacaksınız, kuvvet kaydıracaksınız. Bunun izah edilmesi mümkün değil.  Gayri meşru, uluslararası hukuka aykırı bir adım olur Fransa açısından. Türkiye niye orada. Türkiye terörle mücadele ediyor. Meşru mücadele hakkı çerçevesinde topraklarına  terör örgütleri tarafından o bölgelerden yapılan sayısız taciz ve saldırılar var. Terör unsurlarını bölgeden uzaklaştırmak ve bertaraf etmek için Türkiye meşru müdafaa hakkı çerçevesinde orada bulunuyor.  Bulunmaya ve terörle mücadele etmeye devam edecektir"


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ


Bakanların yaylaya gelişi


Bakanların yaylayı gezişi


Güvenlik önlemleri


///////////////


Bakan Canikli açıklamaları


Haber-Kamera: GİRESUN-


==============================


Başbakan Yardımcısı Işık: SDG'nin PYD'nin kontrolünde bir örgüt olduğunu Fransa çok iyi biliyor


BAŞBAKAN Yardımcısı Fikri Işık, Fransa'nın, SDG'nin PYD'nin kontrolünde olan bir terör örgütü olduğunu çok iyi bildiğini belirterek, "SDG'nin aslında PYD'nin tamamen kontrolünde olan bir örgüt olduğu, bir yapılanma olduğunu Fransa çok iyi biliyor. SDG ile Türkiye arasında bir arabuluculuk teklifi dahi kabul edilemez bir tekliftir" dedi.


Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Kocaeli İmam Hatip Liseleri Mezunları Derneği'nin düzenlediği yürüyüşe katıldı. Lastik-İş Sendikası'nın önünden başlayan yürüyüş sahil yolundaki yol takip edilerek Seka Park'ta son buldu. Başbakan Yardımcısı Fikri Işık yürüyüşün ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Fransa'nın teklifinin kabul edilemez olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Işık, "Bir kere önce bu arabuluculuk konusunda bir terör örgütüyle, bir egemen devlet arasında bir arabuluculuk teklifi dahi Fransa'nın aslında konuya ne kadar yanlış bir açıdan baktığını ortaya koyuyor. Bu kabul edilemez bir yaklaşım. SDG'nin aslında PYD'nin tamamen kontrolünde olan bir örgüt olduğu, bir yapılanma olduğunu Fransa çok iyi biliyor. Bu NATO'da da daha önce bizim konuştuğumuz, şu anda Fransız istihbaratının da eminim çok iyi bildiği bir konu. Yani SDG dediğiniz aslında YPG'nin kamuflajıdır. Evet içerisinde YPG'nin dışında bazı küçük unsurlar olabilir ama omurgasını PYD/YPG teşkil ediyor. Dolayısıyla SDG ile Türkiye arasında bir arabuluculuk teklifi dahi kabul edilemez bir tekliftir. Fransa'dan beklenen terör örgütlerine karşı en küçük müsamahanın dahi gösterilmemesidir. SDG temsilcilerini sarayda ağırlamak yerine, SDG temsilcilerine terör örgütü üyesi muamelesi yapması beklenir Fransa'nın" dedi.


Başbakan Yardımcısı Işık, terör örgütlerinin ortadan kaldırılması için ayrım yapılmaması gerektiğini söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eğer terörün küresel düzlemde geriletilmesini ve ortadan kaldırılmasını istiyorsak, kesinlikle terör örgütleri arasında ayrım yapmamalıyız. Fransa bunu hele hiç yapmamalı. Çünkü, Fransız halkı terörden en fazla mağduriyet yaşamış, terörden dolayı en fazla kurban vermiş halklardan bir tanesi. Fransız halkının terör konusunda ne kadar hassas olduğunu biliyoruz. Beklenir ve umulur ki Fransız yöneticilerin de halklarının bu hassasiyetine uygun olarak, terör örgütünün adı ne olursa olsun, künyesi ne olursa olsun hiçbir terör örgütüne karşı en küçük bir müsamahayı dahi göstermemesi Fransa'dan bu beklenirken, Fransa'nın PYD ile dayanışma içinde olacağı anlamına gelen açıklamalar yapması kesinlikle kabul edilemez. Bunu reddediyoruz. NATO'da müttefikimiz olan Fransa açık net şekilde, PYD/YPG'ye karşı tavrını koymalı ve bu noktada terörle mücadele eden ve bu noktada bedel ödeyen Türkiye'ye karşı açık desteğini ifade etmelidir. Müttefiklerden ve özellikle önemli müttefikimiz olan Fransa'dan beklediğimiz budur. Kaldı ki Türk halkı da, Fransız halkı da terörden en fazla zarar gören bu noktada en fazla kurban veren iki ülkedir, iki halktır. Bu konuda kamuoyunun hassasiyetine Fransız yönetiminin de mutlaka kulak vermesi gerekir"


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ


Yürüyüştün görüntüler


Başbakan Yardımcısı Işık'ın açıklamaları


Haber-Kamera: Ergün AYAZ-Uğur AYDIN/İZMİT(Kocaeli), -


=======================================================


Kendisini avukat olarak tanıtan kişi, Cips fiyatını pahalı bulunca market görevlisini tokatladı


Güvenlik kamerası görüntüleri


DİYARBAKIR'da bir petrol istasyonuna gelerek kendisini avukat olarak tanıtan bir kişi, cips fiyatını pahalı bulduğu personelle tartışarak, görevliyi tokatlayıp darp etti. Yaşanan tartışma ve saldırı anı saniye saniye kameralara yansırken, market görevlisi kendisini darp eden kişi hakkında suç duyurusunda bulundu.


Merkez Kayapınar ilçesindeki bir petrol istasyonuna ait markete 3 gün önce gelen ve  avukat olduğunu, adının da M.A. olduğunu belirten bir kişi marketten cips aldı. Müşterinin aldığı malzemeleri kasadan barkodlarını okutan görevli Yücel Gündüz, cips fiyatının 3.5 lira olduğunu müşteriye iletti. Bunun üzerine M.A., "Bir cips nasıl 3.5 lira olur" diyerek, cips fiyatına tepki gösterdi.  Müşterinin tepkisine karşılık görevli Yücel, "Ben burada çalışanım ağabey, fiyat bu" demesi üzerine, M.A. tartışmaya devam etti. M.A'nın tepkisi üzerine market çalışanı Yücel Gündüz, müşterisine cipsi alıp almamakta özgür olduğunu söyledi.  Bağrışmalar üzerine istasyonun çalışanları da markete gelerek ortamı sakinleştirmeye çalıştı. Market çalışanıyla ağız münakaşası yapan M.A., "Ben avukatım senin adın ne? Sana tebligat göndereceğim" dediği sırada bir anda görevli Yücel Gündüz'e saldırarak tokat atıp, darp etti. Diğer çalışan araya girerek M.A.'yı marketten uzaklaştırdı. Market dışına çıkarılan M.A. tehditler savurarak bağırmaya devam ederken, yaşanan tartışma ve darp anı saniye saniye kameralara yansıdı.


Adınan M.A. olduğunu belirten kişi, aracına binerek uzaklaşırken, market çalışanı Yücel Gündüz, güvenlik kamerasından belirlediği plaka ve görüntülerle birlikte Prinçlik Jandarma Karakoluna giderek kendisini darp eden kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Jandarma, kendisini M.A. olarak tanıtan ve avukat olduğunu söyleyen kişiyi bulmak için çalışma başlatırken, olayla ilgili araştırmaların sürdüğü öğrenildi.


Görüntü Dökümü


-M.A ile market görevlisi Gündüz'ün tartışması


-Kendisini avukat olarak tanıtması


-Cips fiyatına tepki göstermesi


-Diğer çalışanların gelmesi


-Yücel Gündüz'e M.A.'nın saldırması


-Görevlilerin M.A'ya dışarı çıkarması


Aracına binerek uzaklaşması


-Genel ve detay görüntüler


Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ/DİYARBAKIR,


================================================


Bursa'da önce ağaca sonra başka bir araca çarptı,yoluna devam etti


Güvenlik kamerası görüntüleri


BURSA'DA direksiyon hakimiyetini kaybeden bir kadın sürücü, önce yoldaki ağaçlara, ardndan  sonra bir araca çarptı. Çarpma sırasında düşen plakayı alan kadın sürücü tekrar aracına binerek uzaklaştı.


Olay geçen perşembe günü sabah saatlerinde Bursa merkez Nilüfer ilçesi Nilüfer Hatun Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre 10 yaşlarında bir kız çocuğunun da bulunduğu otomobiliyle seyir halinde olan Zehra Uçar (35), direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıktı. Zehra Uçar arabasıyla önce ağaçlara, sonra da yan yolda park halindeki bir araca çarptı. O esnada çarpılan araçtan çıkan bir kişi yaralandı. Görgü tanıklarının iddiasına göre Zehra Uçar, kazanın ardından arabasından inip düşen plakayı aldı ve tekrar aracına binerek yoluna devam etti. Yaralı şahsa ise çevredekiler hemen yanına giderek müdahale etti.


Görüntü Dökümanı:


Kaza anı, kaza sonrası


Haber-Kamera: BURSA, -


===================================================


Polis müdürü, göçmen kaçakçılığı ve rüşvetten tutuklandı



EDİRNE'nin Uzunköprü ilçesinde göçmen kaçakçılığı ve rüşvet almak suçlarından gözaltına alınan 11 şüpheliden aralarında 4'üncü Sınıf Emniyet Müdürü Mustafa Tekin'in de bulunduğu 4 şüpheli tutuklanarak cezaevine konuldu.


Edirne Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, il genelinde insan kaçakçılığı yaptığını belirlediği bir şebekeye yönelik çalışma başlattı. Uzunköprü ilçesinde de sürdürülen çalışmalar kapsamında 10 şüpheli gözaltına alındı. Soruşturma sırasında Uzunköprü İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Tekin, şebeke ile irtibatlı olduğu belirlenince, iki hafta önce görevinden alınarak İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görevlendirildi. Tekin de önceki gün soruşturma kapsamında gözaltına alındı.


Edirne Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde ifadeleri alınan aralarında 4'üncü Sınıf Emniyet Müdürü Mustafa Tekin'in de bulunduğu 11 kişi Uzunköprü Adliyesi'ne sevk edildi. Savcılık sorgularının ardından 4 şüpheli serbest bırakılırken, 7 şüpheli ise tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Gece yarısına kadar yargılamanın ardından göçmen kaçakçılığı suçlanan 3 şüpheli, adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Aralarında 4'üncü sınıf emniyet müdürü Mustafa Tekin'in de bulunduğu 4 kişi ise tutuklanarak cezaevine konuldu. Tutuklanan Tekin'in göçmen kaçakçılığının yanı sıra rüşvet almakla suçlandığı belirtildi.


YUMRUKLU SALDIRIYA UĞRAMIŞTI


Tutuklanan Mustafa Tekin, Uzunköprü Emniyet Müdürlüğü'nü yürüttüğü sırada geçen yılın Kasım ayında, eğlence mekanlarını denetlerken, bir iş yerinin sahipleri tarafından yumruklu saldırıya uğramıştı. Tekin'e yumruklu saldırıyla ilgili 3 kişi tutuklanmıştı.


Haber: Engin ÖZMEN/EDİRNE,-


=========================================


İnternet fenomeninden MATSO seçimlerine videolu destek


SOSYAL medyada 'hayatında ilk kez şelale gören' adam başlığıyla paylaşılan videosuyla fenomen olan Elazığ'ın Bozçanak köyünde oturan 50 yaşındaki İsa Sezeroğlu, Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Ahmet Boztaş'ın, 1 Nisan Pazar günkü seçimlerine destek için iki video çekti.


MATSO Başkanı Ahmet Boztaş'ı destekleyen ve İsa Serzeroğlu'nu da tanıyan bir kişinin ricası üzerine çekildiği öğrenilen videolar sosyal paylaşım sitelerinde hızla yayıldı. İsa Sezeroğlu'nu tanımadığını ve kendisini destekleyenler tarafından videonun hazırladığını öğrendiğini belirten MATSO Başkanı Ahmet Boztaş, "Güzel, esprili olmuş" dedi.


İlk kez şelale gören adam olarak ünlenen İsa Sezeroğlu'nun sosyal medyada hızla yayılan yeni videosunda Ahmet Boztaş için 'İş dünyasının en büyük umudu, konuşmuyorum. Mavi diyorum. Oylar mavi listeye, oylar Ahmet Boztaş'a. Anlatmaya gerek yok. Mükemmel" gibi fenomen olan sözlerini de kullanarak Boztaş ve mavi listesine oy istedi.


MATSO'nun 1 Nisan'daki seçiminde mevcut başkan Ahmet Boztaş ile rakibi İbrahim Şenli yarışacak.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ


-----------------


İsa Sezeroğlu'nun destek isteyen videoları


Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Antalya-DHA)


===========================================


Şarampole yuvarlanan otomobil yandı: 2 yaralı


Alev alev yandı


BURSA'nın İnegöl ilçesinde kontrolden çıkan otomobil şarampole yuvarlanarak alev alev yandı, 2 kişi ağır yaralandı.


İnegöl'den Bursa'ya gelmekte olan Nihat E. (27) yönetimindeki 01 BY 222 plakalı özel otomobil Ümitalan rampasından inişte kontrolden çıktı. Savrulan otomobil bariyerleri de geçip şarampole yuvarlanarak yaklaşık 30 metre sonra durabildi. Otomobilden fırlayan sürücü Nihat E. ile yanında bulunan arkadaşı ve aynı zamanda  aracın sahibi Fehmi G. (37) ağır yaralandı.


ALEV ALEV YANDI


Kazanın ardından otomobil alev alev yandı. O sırada kaza yerinden geçen vatandaşlar durumu 112 Acil Servis ve İnegöl İtfaiyesine bildirdi. Kaza yerine gelen İnegöl İtfaiye ekipleri alev topuna dönen otomobildeki yangını kısa sürede söndürdü. Kazada ağır yaralanan sürücü Niha E. ve araç sahibi Fehmi G. yanan otomobili görünce çevredekilere "Bu araba benim mi'ö diye sordu.


Ağır yaralanan 2 kişi kaza yerine sevk edilen 112 Acil Servis ekiplerinin ilk müdahalelerinin ardından Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi Acil Servisine götürülerek tedavi altına alındılar. Yaralıların sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Hurdaya dönen otomobil çekici ile otoparka çekildi. Kaza ile alakalı tahkikat sürüyor.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ


Kaza yeri genel görüntü


Yaralı görüntüsü


Detaylar


Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa), -


===============================================


Ahırdaki aşkı asansöre taşıdılar


ZONGULDAK'ın Devrek ilçesinde ahırda şarkı söyleyerek eşiyle dans ettiği görüntülerle fenomen olan maden işçisi Namık Kazkondu, bu kez asansörde çekilen videosuyla gündeme geldi.


Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda çalışan maden işçisi Namık Kazdondu, eşi Hatice Kazdondu ile birlikte ahırda ineklerin arasında şarkı söyleyerek dans ederken çekilen görüntüsü sosyal medyada en çok paylaşılan videolar arasına girdi. Büyük beğeni toplayan videonun ardından Namık Kazkondu'nun eşine asansörde şarkı söylerken çekilen görüntüleri ortaya çıktı. Sinan Erkoç'un 'oyna da oyna' şarkısını kendine has üslubu ile söyleyen Kazkondu'nun görüntülerde eşiyle oynaması sosyal medyada kısa sürede yayıldı.


Görüntü Dökümü


-Namık Kazkondu'nun asansörde şarkı söylemesi


Haber-Kamera: Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,


=================================================


Karadeniz'in şampiyonlarına Arhavi'de muhteşem karşılama


Doğu Karadeniz'in voleyboldaki temsilcisi Arhavi Belediyespor 1. Lig B grubu yükselme final maçında Plevne takımını 3-1 yenerek şampiyonluğunu ilan ederek voleybolun en üst ligi olan Efeler Ligi'ne çıkarak hem Artvin'in hem de tüm Karadeniz'in adeta gururu oldu. Mersin'deki final müsabakalarında kıran kırana maçlar çıkararak şampiyon olan Arhavi Belediyespor artık Efeler Ligi'nde mücadele etmeye hak kazandı. Şampiyon takım Plevne maçı sonrasında kupalarını Arhavi Belediyepor Kulüp Başkanı ve Arhavi Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğlu ile birlikte havaya kaldırdı. Sporcular ve Arhavili taraftarlar saha içinde horon tutarak Efeler Ligine yükselme sevincini doyasıya yaşadılar.


ŞAMPİYON TAKIM OMUZLARA ALINDI


Karadeniz'in voleyboldaki yüzü olan Arhavi Belediye Spor Artvin girişinden itibaren muhteşem bir konvoyla karşılandı. Arhavi'de vatandaşlar şampiyon takımı ve Arhavi Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğlu'nu omuzlara aldı. Arhavi ilçesi ve Artvin sabaha kadar doyasıya eğlendi. Horonların tutulduğu ilçede şampiyonluk sevincini sporcular ile birlikte halk sabahın ilk ışıklarına kadar kutladılar.


Arhavi Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğluyaptığı açıklamada, "bu büyük başarıda en  çok emeği olan sporcu kardeşlerim ve teknik heyetimiz başta olmak üzere, takımımızı bir an bile yalnız bırakmayan hemşerilerime sonsuz teşekkür ediyorum. İlçemiz adına büyük bir başarıya imza attık. Artık Efeler liginde ilçemizi ve bölgemizi en iyi şekilde temsil edeceğimize inanıyor, tekrar emeği geçenlere teşekkürlerimi iletiyorumö dedi. Arhavi Belediyespor Teknik Direktörü Ahmet Kavaz ise tüm sporcu kardeşlerimin alınlarından öpüyorum onlarla gurur duyuyorum. Bize her zaman destek olan Arhavi Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğlu'na da minnettarız. Birlikte çok güzel başarılara imza atacağız. Hem Arhavi hem de Türkiye'nin gururu olacağız' diye konuştu. Arhavi Belediyesopr artık 2018-2019 sezonunda Türkiye Voleybol Federasyonu'nun en üst ligi olan Efeler Ligi'nde mücadele edecek.


GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR


Haber: ARTVİN


=====================================================


710 gram olarak doğan 'Ömer Halis' bebek hayata tutundu


SİVAS'ta erken doğumla 710 gram olarak dünyaya gelen ve bir ara 480 grama kadar düşen Ömer Halis bebek, yaklaşık 5 aylık tedaviyle 4 kilograma ulaşmasının ardından hastaneden taburcu edildi.


Büşra (24)- Mehmet Kütük (24) çiftinin ilk çocukları Numune Hastanesinde 9 Kasım 2017'de 23 haftalık iken 710 gram olarak dünyaya geldi. Ailesi, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında kahramanca şehit olan Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'den etkilenerek çocuklarına 'Ömer Halis' adını verdi. Kilo nedeni ile hayati risk taşıyan Ömer Halis bebek, yoğun tedavi ile yaşama tutunmayı başardı. Numune Hastanesi Yenidoğan Bakım Ünitesinde takibe alınan Ömer Halis bebek, yaklaşık 5 aylık tedavinin ardından 4 kilogramın üzerine çıktı. 142 günlük tedavisinin ardından hastanede düzenlenen kutlama programı ile de taburcu edildi. Bebeğin hastanedeki gelişim evrelerini yansıtan fotoğraflardan tablo hazırlanarak üzerine "480 gram ile hayata tutunmak" ifadelerinin yazıldığı görüldü.


Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Doktor Musa Silahlı, 500 gramın altında doğan bebeklerin hayatta kalma şansının çok düşük olduğunu vurgulayarak, "Prematüre bebeklerde pek çok sorunlar gelişebilmektedir. 710 gram olarak dünyaya gelen minik kahramanımız, oluşan sıkıntılar nedeniyle 480 grama kadar düştü. 140 günü geçen yoğun bakım serüveninin ardından bugün taburcu ediyoruz. Minik kahramanımız Ömer Halis bugün yaşama gülücükler saçıyor ve oldukça sağlıklı" dedi.


Hastane Başhekimi Emin Ertan Temizöz ise "Ömer Halis bebeğe yapılan tedaviler iyi sonuç verdi ve ailesine kavuşturuldu. Bu sevinci paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yenidoğan yoğun bakımımızda fedakarca çalışan başta doktorumuz olmak üzere tüm çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz" diye konuştu.


Ömer Halis bebeğin annesi Büşra Kütük ise, taburcu oldukları için mutlu olduklarını ifade ederek tüm hastane çalışanlarına teşekkür etti.


Görüntü Dökümü:


-Hastaneden görnütüler


-Ömer halis bebeğin anne ve babasıyla görnütüsü


-Kutlama etkinliği


-Doktorların açıklamaları


-Annesinin konuşması


Haber-Kamera: Hakan KALELİ/SİVAS,


===============================================


Down sendromlu öğrencilere hipoterapi


GAZİANTEP'te Downla Umut Penceresi Derneği tarafından yürütülen proje kapsamında Down sendromlu öğrencilere, Gaziantep Hayvanat Bahçesi'nde atla terapi (hipoterapi) yapılıyor.


Downla Umut Penceresi Derneği, down sendromlu öğrenciler için 'Atla terapi' projesi başlattı. Proje kapsamında down sendromlu 228 öğrenci, Gaziantep Hayvanat Bahçesi'ndeki hipodrom alanında atlara bindiriliyor. Atlarla denge koordinasyonlarının artması sağlanan öğrenciler, fizyoterapistler eşliğinde tedavi ediliyor.


Downla Umut Penceresi Derneği Sorumlusu Bengü Aslanpay, "Atlarla yaptığımız bu terapinin çocuklarımız üzerindeki etkisi, denge koordinasyonun sağlanması, beyin ve vücut arasındaki koordineyi sağlaması için uygulanan ciddi bir terapi yöntemidir. At terapisi, her yaşta uygulanabilir. Ata binemeyen bireylerin ata dokunmaları bile bu terapinin bir parçasıdır. Down sendromlu bireylerimiz için ciddi bir tedavi yöntemi izleniyor. 0-55 yaş grubuna kadar 228 down sendromlu bireylerimiz var" dedi.


Öğrencilere fizyoterapistler eşliğinde eğitim verdiklerini ifade eden Gaziantep Atlı Binicilik Kulübü Sahibi Bülent Akıllı ise, "Burada özel çocuklara fizyoterapistler eşliğinde gerekli önlemleri alarak eğitim veriyoruz. Burada ilk etapta çocuklarla atların sıcaklığını sağlayarak sürekli yanlarında bulunuyoruz. Gelen çocuklarla ilgilenen personelimize gerekli bilgilendirmeleri yapıyoruz, kasklarını takarak atları öğrencilere sevdiriyoruz" diye konuştu.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ


----------------------------------


Down Sedromlu çocukların atlara binmesi


Atları sevmeleri


Bengü Aslanpay'ın konuşması


Bülent Akıllı'nın konuşması


Genel ve detay görüntüler


Haber: Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)


==================================================


Kuşadası'na kurvaziyer sezonunda ilk yolcu gemisi


TÜRKİYE'nin önemli kurvaziyer rotalarından Aydın'ın Kuşadası ilçesindeki Ege Port Kuşadası Yolcu Limanı, son 2 yılda yaşanan olumsuzluklara rağmen bu sabah 'Celestyal Majesty' adlı yolcu gemisiyle sezonu açtı. Limana giriş yapan 1780 turist, günübirlik alışveriş için kente dağıldı.


Türkiye'de kurvaziyer gemilerinin yaklaşık yüzde 75'ni ağırlayan Ege Port Kuşadası Yolcu Limanı'na bu sabah, Celestyal Majesty adlı yolcu gemisi yanaştı. Toplam 1780 turist, Kuşadası Limanı'ndan kente giriş yaptı. Çoğunluğu Avrupa Birliği vatandaşı turistler, sabahtan itibaren önce hacı olmak için 'Meryemana' turuna ardından Efes Antik Kent gezisine katıldı.


Celestyal Majesty'in bu sezon, 30 sefer yaparak yaklaşık 60 bin turisti kente taşıyacağı belirtildi.


Ege Port Kuşadası Yolcu Limanı Genel Müdürü Aziz Güngör, 2018 sezonunu geleceğe dair umutla açtıklarını, sezonun ilk gemisini karşıladıklarını belirtti. Güngör, "2016 yılı Ağustos ayı itibariyle başlayan ve 2017 yılında devam eden gemi iptalleri ile beklentilerin çok altında kapanan kurvaziyer sezonu, 2018 yılında da eski seviyelere ulaşmayacak. 2018 yılında 140 gemi seferiyle 120 bin yolcu Kuşadası Yolcu Limanı'ndan ülkemize günübirlik olarak giriş yapacak. 2018 yılında planlı gemilere ek olarak, dünyanın en büyük firmalarından Norwegian Cruise Line ve Royal Caribbean Cruises firmasına ait iki gemi ile ikişer gemi sefer eklemiş olmasını, eski günlere dönüşün ilk sinyalleri olarak kabul edebiliriz. 2019 yılında dünyanın en büyük kurvaziyer firmalarının deneme sefer sayılarının artacağını beklemekteyiz. Norwegian Cruise Line ile Royal Caribbean Cruises firmalarının 2019 yılında toplam 8 ek seferinin gerçekleşecek olması bu konuda bizleri umutlandırıyor" dedi.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:


Limandaki geminin çeşitli açılardan görüntüsü


Geminin limana yanaşması


Yolcuların inmesi


Haber- Kamera: Latif SANSÜR/ KUŞADASI (Aydın),


==================================================


Datça Hükümet Konağı için imza kampanyası


MUĞLA'nın Datça ilçesinde 1988 yılında boşatılan, 2 kez yenileme ve tadilat çalışması yapılarak bakım ile onarımdan geçirilmesine rağmen kullanılmadığı için harabeye dönen eski hükümet konağının bu durumdan kurtarılması amacıyla imza kampanyası başlatıldı. Datça Kent Konseyi, hükümet konağının Datça Belediyesi'ne tahsis edilerek kültür ve sanat merkezi olarak hizmete açılmasını istiyor.


İskele Mahallesi Esenada Mevkii'ndeki deniz kenarında bulunan, mülkiyeti hazineye ait olan, 2 katlı tescilli binanın içler acısı hali, yüreğini burkuyor. Kapı ve pencereleri sökülen, içerisindeki döşemeleri parçalanan, denizin neminden dökülmeye yüz tutan duvarlarına yazılan yazılarla adeta çirkinlik abidesine dönüşen binanın, biran önce halktın hizmetine açılması isteniyor. Datça Kent Konseyi de, eski hükümet konağının Datça Belediyesi'ne tahsis edilerek kültür ve sanat merkezi olarak hizmete açılması isteği ile imza kampanyası başlattı. Datça ilçe merkezi başta olmak üzere çeşitli noktalarda açılan stantlarda, bir günde bini aşkın imza toplandı.


HARABEYE DÖNDÜ


Datça Kent Konseyi Başkanı Hayriye Balkan, eski hükümet konağının mezbelelikten kurtarılması gerektiğini belirterek, "Eski Hükümet Konağı, Datça'mızın adeta gözbebeği gibi bir yerde, ne yazık ki bir kare leke gibi durmaktadır. Yaklaşık 20 yıldır harabe durumunda ve bu haliyle Datça'ya hiç yakışmıyor. Amacımız, bu binayı Datça'ya kazandırmak. Burada, bir kültür ve sanat merkezi oluşturmak istiyoruz. Herkesin desteğine, yardımına ihtiyacımız var. Eski hükümet konağı Datça Belediyesi'ne tahsis edilirse; buraya, Datça'ya yakışır bir kültür merkezi yapılacağına inanıyoruz" dedi.


SANATÇILAR HALK İLE İÇİÇE OLACAK


İmza kampanyasına destek veren arkeolog Okan Özalp ise, Datça'nın bir kültür ve sergi evine ihtiyacı olduğuna dikkat çekti. Özalp, "Eski hükümet konağı binasının, kültür ve sergi evi olarak halkımızın hizmetine açılmasını ve köylerden gelen eski eserlerin buraya yerleştirilerek, sergilenmesini arzuluyoruz. Burada sanatçılar performanslarını sergilerken, açılacak olan çay bahçesinde ziyaretçiler, sanatçıları izleyebilecekler. Datça'nın böyle bir yeri ihtiyacı var. Burada açılacak olan kültür ve sergi merkezi, Datça'nın tanıtımına ve turizmine katkı sağlayacaktır" diye konuştu.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:


Datça Eski Hükümet Konağından görüntü


Pazaryerinde açılan imza kampanyasından görüntü


Arkeolog Okan Özalp ile röp.


Datça Kent Konseyi Başkanı Hayriye Balkan ile röp.


Haber- Kamera: Mehmet ÇİL/ DATÇA (Muğla),


=================================================


İclal Aydın, Kayseri'de okurlarıyla buluştu


Yazar İclal Aydın, 'Üç kız kardeş' adlı yeni kitabının imza günü için Kayseri'ye geldi.


Kayseri Park Alışveriş ve Yaşam Merkezi D&R mağazası, 'Üç kız kardeş' kitabının imza günü için yazar İclal Aydın'ı ağırladı. Son kitabı ile en çok satanlar listesinde yer alan İclal Aydın, okurlarının kitaplarını imzalarkan, sohbet de etti. Kayseri'de olmaktan çok mutlu olduğu ifade eden Aydın, " Kayseri'yi sevmemek mümkün değil. Kayseri'de düzenlenen kitap fuarına katıldım. Fuarda da çok büyük ilgi vardı. Son kitabım ' Üç kız kardeş' için büyük bir Türkiye turnesine çıktım. İç Anadolu turnemize buradan başladık" dedi.


Görüntü Dökümü:


İclal Aydın'ın imza töreninden genel görüntü


Kitap imzalatmak için sırada bekleyen vatandaşlar


İclal Aydın ile röportaj


Yazar Aydın'ın okurları ile sohbeti


Detay görüntü


Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,DHA)


===================================================

Kaynak: DHA