Interpol, 1976-2019 yılları arasında öldürülen 22 kadının kimliğini tespit etmeye çalışıyor

Hollanda, Belçika ve Almanya'da öldürülen ve isimleri bilinmeyen 22 kadının kimliğini tespit etmek için polisler yardım istiyor.

Amsterdam'da bir nehir kenarındaki çöp kutusunda bulunan kadının faili meçhul cinayeti, Uluslararası Polis Teşkilatı'nın (Interpol) harekete geçmesine yol açtı.

Polis teşkilatı 1976-2019 yılları arasında öldürülen ve kimliği tespit edilemeyen kadınlar hakkında bilgi talep ediyor.

'Kimliğimi Tespit Et Operasyonu' adlı çalışmanın bir parçası olarak yayınlanan bildiriler, normalde yalnızca Interpol ağı içinde dağıtılıyordu.

Ancak bu sefer bildiriler kamuoyuna açık bir şekilde paylaşıldı.

Adli dedektif Carina Van Leeuwen, 2005 yılında Amsterdam'ın ilk "soğuk vaka ekibine" katıldığından beri, çöp kutusunda bulunan kadın vakasını çözmeye çalışıyor.

1999'da bulunan kadın başından ve göğsünden vurularak öldürülmüştü.

Hollanda polisi, üç yıl boyunca çözülmeyen davaları "soğuk" diye tanımlıyor.

Uzun araştırmalardan sonra van Leeuwen ile ekibi Almanya ve Belçika'daki meslektaşları ile irtibata geçti ve birçok benzer vaka daha olduğunu öğrendi.

Üç ülke toplam 22 vaka olduğunu tespit etti ve Interpol'den ayrıntıları yayınlamasını istedi.

Belçika'da 7, Almanya'da 6 ve Hollanda'da 9 benzer vaka var.

Öldürülen kişilerin büyük kısmının 15-30 yaşları arasında olduğu biliniyor ancak isimleri olmadan ve cinayetlerin failleri bilinmeden polis, ölümlerinin kesin koşullarını belirlemenin zor olduğunu söylüyor.

22 kişinin listesi Interpol'ün internet sitesinde

Bu listede kadınların üzerindeki giysi, takı ve dövme gibi tanımlayıcı öğeler ile bazı durumlarda yüzlerinin yeni modellemeleri yer alıyor.

Bu tür vakalarda cevapsız kalan sorulara yanıtlar bulmanın önemine dikkat çeken van Leeuwen, "İsmin yoksa hikayen de yok. O zaman sadece bir numaradan ibaretsin ve hiç kimse sadece bir numara değildir" diyor.

Hollanda'da kimliği tespit edilemeyen kadınların tamamının cinayet kurbanı olduğuna inanılıyor.

Polise göre kimliği belirsiz erkeklerin ölümünde ise çeşitli diğer sebepler var.

Avrupa Birliği içinde sınırlar açık olduğu için insanlar ülkeler arasında çok rahat hareket edebiliyor.

Interpol'ün DNA biriminde koordinatör olan Dr. Susan Hitchin, artan küresel göç ve insan kaçakçılığı yüzünden daha fazla insanın kendi ülkeleri dışında kaybolduğunu belirtiyor.

Hitchin, "Kadınlar aile içi şiddet, cinsel saldırı ve insan ticareti gibi toplumsal cinsiyete dayalı şiddetten orantısız bir şekilde etkilendiği için" cesetlerini tanımlamanın daha zor olduğunu söylüyor.

'Kimliğimi Tespit Et Operasyonu' bu kadınlara isimlerini ve kimliklerini geri vermeyi hedefliyor.

Bir numaralı kurban

Çöp kutusunda bulunan kadının cesedi şu anda Amsterdam merkezindeki bir mezarlıkta, isimleri bilinmeyen kişiler bölümünde bulunuyor.

O sırada yapılan soruşturma, kadının muhtemelen 20'li yaşların ortalarında ve "kısmen Batı Avrupalı ??ve kısmen Asyalı" olduğunu tespit edildi.

İzotop analizini kullanan daha yeni adli tıp araştırmaları ise kadının doğum yerini Hollanda, Almanya, Lüksemburg veya Belçika olarak daralttı.

Adli dedektif van Leeuwen bu teknik hakkında, "Yediğiniz gıdalar ve içtiğiniz suların yanı sıra solduğunuz havayla çok ilgisi var" diyor.

Polis bundan sonraki süreçte kadının kıyafetleri ve ayakkabı numarası hakkında yeni bilgiler açıkladı ancak yine de kimliği tespit edilemedi.

Kadının koyu renkli, bağcıklı ayakkabıları ayağında değil, vücuduyla birlikte çöp kutusuna atılmıştı.

Kadının sağ bileğinde altın renkli bir saat vardı ve ayrıca çöp kutusunda yılan derisi desenli bir çanta bulunmuştu.

Çöp kutusunda erkek kıyafetleri de bulundu. Polis bu kıyafetlerin onu öldüren kişiye ait olduğunu tahmin ediyor.

Bu vakada hiçbir şüpheli sorgulanmadı ve tutuklanmadı ve medyanın ilgisi kısa sürede yok oldu.

'Onları özleyen birileri var'

Dedektif Carina van Leeuwen, 2007 yılında Amsterdam'daki mezarlığı ilk ziyaret ettiğinde, insanların ölümle belirsizliğe düşmesi fikrine üzüldüğünü anlatıyor.

Mezarlığın sahipleri, diğerleri hakkında ne yapacağını sorduğunda ise van Leeuwen, sorunun ne kadar kapsamlı olduğunu anladı.

Bundan sonra ölüleri teşhis etmek van Leeuwen'ın uzmanlık alanı haline geldi ve çeşitli sebeplerden ölen 41 kişinin kimliğini tespit etmeye devam etti.

Her ölümde ortak bir nokta vardı, hepsini özleyen birileri vardı.

'Kimliğimi Tespit Et Operasyonu'

Van Leeuwen'in Hollanda'da tespit ettiği cesetlerin yalnızca dördü o ülkede doğup yaşayan insanlardı.

Bu yüzden van Leeuwen, uluslararası polis teşkilatı ile çalışmanın önemli olduğuna inanıyor.

Kimliğimi Tespit Et Operasyonu vakalarından biri, Belçika'da yeşil yapraklı siyah bir çiçek ve altında "R'NICK" yazan ayırt edici bir dövmeyle bulunan bir kadın.

Bu kadın 1992'de Antwerp'te bir nehir kenarında bulundu.

Polis, onun vahşice öldürüldüğünü söyledi, ancak ismi tespit edilemedi.

2002 yılındaki başka bir vakada, Almanya'nın Bremen kentindeki bir yelken kulübünde halıya sarılı ve iple bağlanmış bir kadın cesedi bulundu.

Interpol, 22 kadın hakkındaki listeyi yayınlamanın anıları canlandırmaya yardımcı olacağını ve insanları bilgilerle öne çıkmaya teşvik edeceğini umuyor.

Van Leeuwen "kadınların kimlikleri tespit edip ailelerine geri vermenin" her şeyden önemli olduğunu söylüyor.

Van Leeuwen, çöp kutusundaki kadından veya araştırdığı diğer kişilerden "asla vazgeçmeyeceğini" söylüyor.