Ulaştırma Bakanı Arslan Brüksel'de

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Bugün, Avrupa Birliği üyelik süreciyle ilgili özellikle müzakere sürecinde taahhütlerini yerine getirmelerini ve siyasi sebeplerle teknik süreçleri akamete uğratmamaları gerektiğini özellikle vurgulamış olduk." dedi.

Bakan Arslan, Brüksel temasları çerçevesinde, AB Komisyonunun Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Violeta Bulc'la birlikte Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ulaştırma Diyaloğu Toplantısı'na katılması ve AB Komisyonu Çevre, Denizcilik ve Balıkçılıktan Sorumlu Üyesi Karmenu Vella ile görüşmesinin ardından Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği'nde basın toplantısı düzenledi.

Türkiye Avrupa Birliği Yüksek Düzeyli Ulaştırma Diyaloğu toplantısının Avrupa Birliği'yle ilişkileri geliştirme açısından oldukça verimli geçtiğini söyleyen Arslan, "Toplantıda Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi geliştirmenin yanı sıra var olan taleplerimizi ve mevcut sorunlarımızı da masaya yatırma şansı yakaladık." diye konuştu.

Arslan, bugün yeniden ivme kazandırılan Yüksek Düzeyli Ulaştırma Diyaloğu mekanizması kapsamında gerçekleştirecek düzenli toplantılar sayesinde yakın gelecekte bu sorunların da çözüleceğini umduğunu belirterek, "Bugün, Avrupa Birliği üyelik süreciyle ilgili özellikle müzakere sürecinde taahhütlerini yerine getirmelerini ve siyasi sebeplerle teknik süreçleri akamete uğratmamaları gerektiğini özellikle vurgulamış olduk." ifadelerini kullandı.

Çalışma grubu

Halkalı-Kapıkule Demiryolu Projesi'nin görüşülen konuların başında geldiğini söyleyen Arslan, Türkiye- Bulgaristan sınırında karayolu ve demiryolu geçişleri konusunda yaşanan sıkıntıları da ele aldıklarını, bu sorunun çözülmesi için AB Komisyonundan destek talebinde bulunduklarını belirtti.

Arslan, "Memnuniyetle ifade etmek isterim ki hemen bununla ilgili bir çalışma grubu oluşturulması, sorunların ve çözüm önerilerinin maddeler halinde gündem haline getirilmesi ve üzerine gidilmesi konusunda mutabık kaldık. Bu memnuniyet verici bir durumdu." değerlendirmesinde bulundu.

Toplantıda karayolları güvenliği konusunun ele alındığını aktaran Arslan, Türkiye'de ve AB'de yürütülen çalışmalar konusunda bilgi paylaşımında bulunduklarını söyledi.

Gümrük Birliği'ne aykırı vergi ve ücretler

Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye taşıyıcılarına uyguladığı kotalar ve bunlardan doğan sorunlara değindiklerini vurgulayan Arslan, "Bazı Avrupa Birliği üyesi devletlerin Türk karayolu taşıyıcılarına uyguladığı Gümrük Birliği'ne aykırı vergi ve ücret uygulamalarından duyduğumuz rahatsızlığı özellikle Bulc nezdinde gündeme getirme şansı yakaladık." diye konuştu.

-Havacılık

Arslan, Türkiye'nin havacılık sektöründe son yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirdiğini anımsatarak, şunları söyledi:

"Mevcut durumda yüzde 74'ü tamamlanan büyük İstanbul havalimanının tamamlanmasıyla havacılıkta çok daha güçlü bir hale geleceğimiz ve uluslararası bir hub konumuna geleceğimiz malumlarınız. Havacılıkta en önemli ortağımız olan AB'yle ilişkilerimizi geliştirmek amacıyla iş birliğimizi devam ettirmek istediğimizi kendileriyle paylaştık. Bu çerçevede, Türkiye-AB Kapsamlı Hava Taşımacılığı Anlaşması müzakerelerini de ele aldık. İlk üç turu tamamlanan müzakere sürecinde olumlu sonuçlar beklediğimizi özellikle vurguladım. Ancak müzakerelere Avrupa Birliği tarafından siyasi sorunların karıştırılma eğilimlerinin de sürece zarar verdiğini ve bu yönde eğer bir tavır olursa bunun sürece zarar vereceğini de özellikle vurgulamış oldum."

Bakan Arslan, AB Komisyonu Üyesi Vella ile görüşmesine ilişkin, "Bu toplantıda da Avrupa Birliği'nin Akdeniz ve Karadeniz'deki projeler ve girişimlerine, Türkiye'nin hassasiyetlerine özen gösterildiği ve uluslararası hukuktan doğan hak ve çıkarlarımıza saygı gösterildiği sürece aktif katılım sağlayacağımızı özellikle kendisine ilettim." dedi.

Kruvaziyer kapasitesi artacak

Kruvaziyer turizmi konusunda özellikle son yıllarda gerek Akdeniz'de gerek Türkiye'de bir düşüş gözlemlendiğini ve bunun engellenmesi ve kruvaziyer turizmin artırılmasına yönelik konuları ele aldıklarını kaydeden Arslan, bu çerçevede Türkiye'nin özellikle kruvaziyer turizmini geliştirmeye yönelik hem İstanbul'da hem Antalya'da olmak üzere üç tane kruvaziyer liman çalışması başlattığını, böylece kapasitesini çok daha arttıracağını anlattı.

Arslan, Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki turizmi olumsuz etkileyecek geleneksel ahşap yatlarla ilgili tutumunu görüşmelerinde gündeme getirdiğini anımsatarak, Türkiye için Beyaz Bayrak ülkesi konumunu korumanın önem taşıdığını vurguladı.

Arslan, son 2 yıldır Yunanistan'ın geleneksel ahşap yatlara kruvaziyer gemilerine uygulanan kuralları uyguladığını, bu konuda çözüm sağlanması için bir çalışma yapılması gerektiğini söyledi.

Türk Loydu'nun da gündeme geldiğini anlatan Bakan Arslan, Avrupa Trafik Bilgi Paylaşım Ağı'na (TISPOL) Türk Polisi'nin üyeliği konusunda da başvuru dosyalarının sunulduğunu, gerekli müzakerelerin yapıldığını, yakın zamanda Türkiye'nin bu kuruluşa üye olmasını beklediğini kaydetti.

-Türk Sivil Havacılık Akademisi

Türk Sivil Havacılık Akademisi adında Avrupa Birliği ile birlikte yürütülen çalışma olduğunu hatırlatan Arslan, "Önümüzdeki yıl içerisinde akademiyi bitirerek hem Türk sivil havacılığının hizmetine hem bölgedeki bu anlamda ihtiyaç duyan kurum, kuruluş ve devletlerin ihtiyacını karşılayacak bir akademi kurma çalışmamız devam ediyor. Önümüzdeki yılın ilk yarısında bu akademi bitmiş olacak. Biz, bu akademinin açılışına Sayın Bulc'u davet ettik. O da memnuniyetle katılabileceğini ifade etti." diye konuştu.

Yüksek Düzeyli Ulaştırma Toplantıları'nın bundan sonra devam etmesi ve müzakerelerin yürütülmesi konusunda mutabık kalındığını söyleyen Arslan, bugünkü toplantılardan olumlu sonuçlar alındığını, kısa sürede çok mesafe alınacak konuların değerlendirildiğini aktardı.

Arslan, bu diyalog sürecinde tekrar takvim belirleneceğini ve gelecek yıl bir araya gelineceğini ifade ederek, "Edindiğim intiba şu ki Türkiye ve Avrupa Birliği bu iş birliğinin her iki tarafın da menfaatine olduğunun farkında. Özellikle ulaştırma konularında alınacak mesafelerin, diğer alanlarda da olumlu tetikleyici etkisi olacağının farkında. Bence çok olumlu ve çok verimliydi." değerlendirmesinde bulundu.

Kapıkule'ye kadar hızlı tren

Marmaray projesinin Türkiye için önemli olduğunu, denizin altından kıtaları demiryoluyla birleştirdiğini, onun daha anlamlı hale gelebilmesi adına Bakü-Tiflis- Kars demiryolu projesinin de Türkiye sonrası Orta Asya'ya giden demiryolunu kesintisiz hale getirdiğini ifade eden Arslan, şunları söyledi:

"Biz artık İstanbul'a kadar gelen Yüksek Hızlı Tren'in Kapıkule'ye kadar hızlı tren olarak devam etmesi çerçevesinde proje yapmıştık ve Avrupa Birliği ile IPA fonları kapsamında bunun yapılması konusunda gerekli görüşmeleri yaptık. Süreçler şu an devam ediyor. Yarın 28 Kasım'da müşavirliği ile ilgili ihale yapılacak. Çünkü, IPA kapsamdaki projelerde önce müşavirinizi belirlemeniz gerekiyor. Hemen devamında da arkadaşlar gerekli müzakereleri yapıyorlar. Yaklaşık iki ay içerisinde yapım ihalesine çıkmayı öngörüyoruz. Beklentimiz o ki IPA fonları kapsamındaki süreçleri tamamladığımızda biz önümüzdeki yılın ikinci yarısında fiilen inşaata başlamış olmayı hedefliyoruz."

Arslan, özellikle Halkalı'dan başlayarak 3. Havalimanı ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden gelip Anadolu yakasında mevcut ağa bağlanan yeni bir hızlı tren ağının çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Sizinle memnuniyetle paylaşmak isterim ki Anadolu yakasında Çayırova'dan başlayarak 3. Havalimanı'na kadar yaklaşık 62 kilometrelik hattın projelerini tamamladık. Şimdi gerekli sondaj ve nihai işlemleri yürüyor. Avrupa yakasında da 3. Havalimanı'nı da içine alacak şekilde Halkalı'dan gelip Avrupa'ya gidecek ağla birleşecek olan kısmı da yaklaşık 62 kilometre. Onun da uygulama projeleri tamamlandı, sondaj çalışmaları yürüyor ve her iki projede de önümüzdeki yıl içerisinde ihaleye çıkarak Halkalı-Kapıkule ile birlikte bütün bu projelerin 2023'e kalmadan hizmete girmesini öngörüyoruz. Hedefimiz, önümüzdeki yıl her üç kısımda da inşaata başlamak ve 2023'e kalmadan da bu projeleri bitirip Avrupa ile Asya arasında Marmaray'la birlikte kesintisiz hale getirdiğimiz hatta bir alternatif, bir destekleyici unsur olarak 3. köprü ve 3. Havalimanı'nın oradan da bir bağlantı yapmış olmak."