Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hiçbir zaman faizci olmadım, yarın da olmayacağım (2)
'FAİZİ DÜŞÜREREK YATIRIMI VE ÜRETİMİ KOLAYLAŞTIRIYORUZ'
Faizin zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi:
"Faizleri artırarak paradan para kazananları sevindirmek yerine faizi düşürerek yatırımı ve üretimi kolaylaştırıyoruz. Zira faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir melanettir. Çıksın birisi 'Siz faizi düşürerek, üretimi ve istihdamı artırarak yanlış yapıyorsunuz' desin. Yine çıksın birisi, 'Yüksek faiz ve düşük kur istihdamı artırır, siz yanlış yapıyorsunuz' desin; diyemez. Çünkü doğrusu bizim yaptığımızdır. Eğer biz yanlış yolda ilerliyor olsaydık başkaları üretim ve istihdam güçlerini daha fazla artırarak önümüzü keserdi. Halbuki şu anda tüm sektörlerde yeni yatırımlarla, yeni makinelerle, yeni istihdamlarla kesintisiz bir kapasite büyütme yarışındayız. Biz ülkemizi fırsatını bulduğunda hemen kaçıp gidecek sıcak paranın cenneti haline dönüştürmek yerine, kalıcı kazanımlarla sonuçlanacak yatırımlara kavuşturmanın mücadelesini veriyoruz. Kötünün daha kötüye yol açacağını, dünyadaki pek çok örnekleriyle gördüğümüz ve bir dönem kendimiz de yaşadığımız için daha zor da olsa, iyiden doğacak daha iyilerin yolunu açıyoruz. Ülkemizin zaten sınırlı olan kaynaklarının her seferinde yüksek faizle başlayıp enflasyonla sonuçlanan bir kısır döngü içinde örselenmesi yerine, reel sektöre yönelmesini sağlamaya çalışıyoruz. Düşük faizle bu kısır döngüden kurtardığımız para, yakında sağlanacak kurdaki ve fiyat artışlarındaki dengeyle beraber tümüyle yatırıma, inşallah istihdama ve üretime akacaktır." 'KUR DEDİĞİN BUGÜN ARTAR YARIN DÜŞER'Artık faiz oranını şu veya bu dayatmaya göre değil tüm gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi ülkenin ihtiyacına göre belirleyeceklerini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: "Düşük kurla ülkemizi ithalat cenneti haline dönüştürmek isteyenlere geçit vermeyeceğiz. Asıl zenginliğin paranın kur değeriyle değil, ülkenin üretim gücüyle, milletin iş ve AŞ sahibi olmasıyla, geleceğine güvenle bakmasıyla olduğunu biliyor ve bu şekilde hareket ediyoruz. Faiz düştüğünde, paradan para kazanan dışında kimsenin kaybı olmaz. Kur dediğin bugün artar yarın düşer. Enflasyon dediğin bugün artar yarın düşer. Ama üretimde ve istihdamda sağladığımız her artış kalıcı bir kazançtır. Güvenlikte olduğu gibi ekonomide de 'Dünya 5'ten büyüktür' diyoruz. Çıktığımız bu yolun kendimizle birlikte tüm dostlarımızın ve tüm insanlığın da hayrına olduğuna yürekten inanıyoruz. Hak olan davada da zafer muhakkaktır. Kurdaki ve fiyatlardaki yükselişin makul sınırları aşan kısımları, yeni ekonomi politikamızın sonucu değil tam tersine o politikayı engelleme girişimlerinin neticesidir. Birileri dünyadaki tüm gelişmeleri gözden kaçırarak ısrarla bu denklemi tersinden kurmaya çalışıyor. Dünyanın her yerinde değişen, çeşitlenen, yeni araçlarla zenginleşen ekonomi politikalarına güzellemeler dizip de ülkemizi 74 yıllık köhne IMF reçetelerine mahkum etmek isteyenlerin riyakarlıkları paçalarından akıyor. Ey bay Kemal, ya siz otel odalarında, IMF ile kulis atanlar değil misiniz? ya biz sizin ne olduğunuzu biliyoruz. Bugün tüm büyük ekonomiler faizleri en az seviyede tutarken enflasyonda ciddi yükselişlerle karşı karşıyalar. Almanya'dan İspanya'ya, Belçika'dan İtalya ve Fransa'ya kadar tüm Avrupa ülkelerinde geçen yıl sıfır veya eksi olan enflasyon bu yıl yüzde 4'leri yüzde 5'leri hatta yüzde 6'ları geride bıraktı. Daha yukarı doğru gidiyor. Üstelik bu rakamlar tüketici fiyatlarını ifade ediyor. Üretici fiyatları enflasyonunda yüzde 20'li, yüzde 30'lu rakamlar söz konusudur. Amerika'dan Japonya'ya kadar pek çok yerde kendi ekonomik dengelerine göre fevkalade yüksek enflasyon gerçeği vardır. Türkiye gibi tarihi olarak yüksek enflasyona şerbetli bir ülkede yüzde 20 düzeyi kısa sürede çözülebilir bir sorunu ifade ediyor. Buna karşılık Avrupa'da ve diğer gelişmiş ülkelerde yüzde 4'ler yüzde 5'ler hele hele üretici fiyatlarındaki yüzde 20'ler, yüzde 30'lar büyük bir felaketin işaretidir. Peki siz bu tablo karşısında, oralarda kendi ülkesinin batmasını-bitmesini isteyen, bunun için her türlü yalanı, iftirayı, çarpıtmayı, devreye sokan birilerinin siyaseti ve medyayı işgal ettiğini gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü orada bizdeki gibi yobaz bir zihniyetin siyasette de akademide de boy vermesine müsaade etmezler."'BU ÜLKEYİ STOKÇULARA MEZAR EDECEĞİZ'Sadece enflasyona bakarak Türk ekonomisini okumanın haksızlık olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Biz çok daha köklü, çok daha kalıcı bir ekonomik değişimi hayata geçirmenin mücadelesini veriyoruz. Biz çok daha tutarlı ve dengeli bir iktisat politikasıyla ülkemizi hedeflerine ulaştırmaya çalıştığımızda, sanki kıyamet kopmuş gibi ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Türkiye'nin ekonomik çıkarları yerine küresel faiz lobilerinin çıkarlarını savunarak, milli olunmaz, ulusalcı olunmaz, yerli olunmaz, demokrat olunmaz, liberal olunmaz, vicdanlı ve ahlaklı hiç olunmaz. Ülkemizi her alanda olduğu gibi ekonomide de milli duruşumuzla önde gelen bir küresel güç haline getirmekte kararlıyız. Biz bu mücadeleyi verirken, yüksek kurdan döviz alıp daha da yükselmesini bekleyenlerin etiketlerine fahiş fiyatlar koyup haksız kazanç peşinde koşanların malını 2 kat, 3 kat fazlasına satmaya çalışanların sonu açık konuşuyorum hüsran olacaktır. Şunu çok açık ve net ifade ediyorum. Stokçulara bu ülkeyi biz mezar edeceğiz. Stokçuluk bizim dinimizde haramdır. Bunu yapamazsınız. Yapanlar varsa bunun bedelini ödeyecekler. Osmanlı bunun bedelini çok ağır ödetti. Biz de ödeteceğiz. ve bunun için de birinci derecede Ticaret Bakanlığımız olmak üzere bunların üzerine üzerine gideceğiz. Vatandaşlarıma çağrıda bulunmak istiyorum; döviz alırken de, fiyat belirlerken de, alış-veriş yaparken de lütfen sükunetten ve sağduyudan ayrılmayın. Kısa vadeli ve paniğe dayalı adımlar atmak yerine uzun vadeli düşünmeyi va hareket etmeyi tercih edin. Bizim amacımız daha çok üretecek, daha çok kazanacak; kazandığını milletin tamamına fayda sağlayacak, refahı artıracak, umudu artıracak, izzeti artıracak alanlara aktaracak bir ekonomik yapı inşa etmektir. Türkiye ve Türk milleti buna layıktır. Hala yüksek faiz dayatmasında bulunanlar, hele hele kur manipülasyonu ve fahiş fiyat üzerinden kendi ülkesini, kendi halkını soymanın peşinde koşanlar, evlatlarının geleceğini kastettiklerini bilmelidirler. Buradan açıkça bir kez daha ifade ediyorum. Ülkemizi, yıllarca içinde çırpındığı kısır döngü ekonomisine tekrar mahkum edecek geri adımlar asla atılmayacaktır. Türkiye siyasi ve ekonomik istikbalini bir daha asla CHP gibi, IMF ve benzeri küresel ekonomik vesayet kurumlarının reçetelerine teslim etmeyecektir. Yüksek faiz ve düşük kur üzerine kurulu sömürü düzeni, ülkemize tekrar dönemeyecektir. Bu ülkenin her kuruş varlığı da dışarıdan gelen her para da üretime aktarılmak suretiyle istihdam artırılacak, cari fazlayla elde edilen kaynaklarla büyüme desteklenecektir."'TÜRKİYE'Yİ GÜÇLÜ EKONOMİYE KAVUŞTURACAĞIZ'Erdoğan, ne yapacaklarını ve hangi sonuçlar elde edeceklerini bildiklerini söyleyerek, "Türkiye'yi nasıl güçlü bir kalkınma alt yapısına, güçlü bir demokrasiye kavuşturduysak, üretime ve istihdama dayalı güçlü bir ekonomiye de kavuşturacağız. Hedeflediğimiz şekilde, gelişmiş ülkeler arasındaki yerimizi alana kadar bize durmak yok. Bizim önümüzü 19 yıldır kesemedikleri için işte bugün bu büyük değişimi hayata geçirebiliyoruz. İnşallah bunu da başararak ülkemizin ve milletimizin asırlık rüyasını gerçeğe dönüştüreceğiz. Salgın döneminde sanayicisinden esnafına toplumun her kesimine verdiğimiz destekler var. Bu sancılı sürecin en az sıkıntıyla atlatılmasını sağladık. Dünyada enerji fiyatlarının tarihin en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde biz hanelerde kullanılan doğal gazı 4'te 1, elektriği yarı fiyatına insanlarımıza sunuyoruz. Şu anda Avrupa'da doğal gaz, enerji fiyatlarına bakın. Bizdeki fiyatlara bakın. Petrolden üretilen akaryakıtı, Avrupa dahil bölgemizde en ucuza kullanıcılara veren ülke biziz. Hangi yüzle kalkıp da 'zam, zam, zam' diye billboardlara asıyorsunuz. Biz yolumuzda kararlılıkla yürüyeceğiz. Sadece şu 3 kalemde, vatandaşlarımızı küresel fiyat artışlarına ezdirmemek için kamu kaynaklarından kullandığımız rakam tutarı ne biliyor musunuz; ey hanımefendi bak sana şimdi rakam veriyorum, 150 milyar liranın üzerindedir. Biz vatandaşımızı düşünüyoruz, ama siz hırsızları koruyorsunuz. Alım gücü düşen dar gelirli vatandaşlarımızı rahatlatacak ilave adımları birer birer hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. Milletimiz müsterih olsun. Hiçbir insanımızı ne işsizliğe mahkum edeceğiz, ne hayat pahalılığı altında ezdireceğiz, ne de sahipsiz bırakacağız. Yeni ekonomik programımızı uygularken ihtiyaç duyulacak destek paketleriyle her kesimin yanında yer alıyoruz" dedi.'YENİ ADIMLARI 2022'DE ATACAĞIZ'Erdoğan, geçen hafta Meclis'te kabul edilen 5'inci yargı paketini anımsatarak, "Adalet Bakanlığımız, Meclisimizin takdirine sunacağımız yeni bir yargı paketinin hazırlığına başladı. Bu paketteki düzenlemelerle vatandaşlarımız ile idarenin mahkemelik olduğu davaların temeline sulh yolunu koyma anlayışı hakim olacaktır. Tazminat davalarında uzun yargılamadan kaynaklı mağduriyetlerin önüne geçmek için İnsan Hakları Tazminat Komisyonunun, sonucu beklemeden ödeme yapılabileceği bir sistem getirilecek. Kadınlara yönelik taciz ve takip eylemlerinin cezalarını ağırlaştıracak bir düzenlemenin üzerinde de çalışılıyor. Memurlarımızın daha iyi özlük haklarına kavuşması konusundaki çalışmalarımızda, adalet teşkilatını ayrı görmüyoruz. Adliye ve infaz kurumları personelimizin beklentilerine cevap verecek kimi adımları da 2022 yılı içerisinde atacağız" diye konuştu. SORULARI CEVAPLADIErdoğan, grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Merkez Bankasının bugün dövize müdahalesine ilişkin görüşleri sorulan Erdoğan, "Bu Merkez Bankasının yasasından olan bir şey. Böyle bir yetkisi, hakkı var. Böyle bir şey gerekli olduğu zaman Merkez Bankası bu tür müdahaleleri yapar" dedi.ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASIErdoğan, 3600 ek gösterge ile ilgili olarak ise, "Amayla, fakatla konuşmaya gerek yok. Bu da olacak. Şu anda çalışmaları ilgili bakan arkadaşlarımız yürütüyor" diye konuştu. Erdoğan, bugün başlayacak asgari ücret görüşmelerine ilişkin ise, "Özellikle bu noktada toplumun yanlış yerlere sevk edilmesine fırsat vermeyin. 3600 ile ilgili olsun asgari ücretle ilgili olsun, biz halkımızı ezdirmeyeceğiz. Şimdi de asgari ücret çalışması başlatıldı, kısa zamanda açıklayacağız. Asgari ücret noktasında bugüne kadar olmuşun çok çok fevkinde bir neticeyi açıklamış olacağız" ifadesini kullandı.Erdoğan ayrıca, uzman ve pratisyen hekimlere yönelik düzenleme konusundaki soruya da "5 bin, 2 bin 500 lira; bu tür zamlar geliyor" yanıtını verdi.
Son Dakika › Güncel › Son dakika haberleri! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hiçbir zaman faizci olmadım, yarın da olmayacağım (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?