Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 2

1- SOKAKTA DEHŞET...ESKİ KOCASI DEFALARCA BIÇAKLADIGenç kadını saldırganın elinden çevredekiler kurtardıHaber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İSTANBUL-DHAÜmraniye'de boşandığı eşiyle sokakta karşılaşan Mercan S. dehşeti yaşadı.

09.08.2018 10:49

1- SOKAKTA DEHŞET…ESKİ KOCASI DEFALARCA BIÇAKLADI

Genç kadını saldırganın elinden çevredekiler kurtardı

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İSTANBUL-DHA

Ümraniye'de boşandığı eşiyle sokakta karşılaşan Mercan S. dehşeti yaşadı. Defalarca bıçak darbesiyle yaralanan kadın çevredekilerin müdahalesiyle kurtulurken saldırgan kaçtı.

KORUMA KARARI VARDI

Olay saat 07.30 sıralarında Tepeüstü Mahallesi Hayırlı Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 3 çocuk annesi Mercan S.  2 ay önce boşandığı eşiyle sokakta karşılaştı. İkili arasında konuşma bir anda tartışmaya dönüştü. Tartışma sonrasında Mercan S.  eski eşi Hamdi S.'nin yanından ayrılarak uzaklaşmaya başladı. Bu sırada eski eşi elindeki bıçakla kadını bıçaklamaya başladı.  Yoldan geçenlerin müdahalesiyle saldırgan olay yerinden kaçarken yaralı kadın kanlar içinde yere yığıldı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralı kadını Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Mercan S. 'nin karın boşluğundan 3-4 bıçaklandığı öğrenildi. Olay yerine gelen polis ekipleri güvenlik şeridi çekerek çevredeki vatandaşları uzaklaştırdı. Polis ekipleri olay yerinde yaptığı ilk çalışmada bir buket çiçek ve olayda kullanılan bir bıçak buldu.  Mercan S.'nin boşanma sonrası koruma kararı aldırdığı öğrenildi. Polis kaçan Hamdi S.yi arıyor.

"TAM TAŞI ATACAKTIM"

Balkondan olayı gördüğünü söyleyen bir çevre sakini, "3-4 yerinden bıçakladı. Vatandaşlar müdahale etti .Saldırgan kaçtı" diye konuştu. Başka bir görgü tanığı ise "Baktım kadını bıçaklıyor, yerden taşı aldım. Tam taşı atacaktım o kaçmaya başladı" diye konuştu.

Polis kaçan saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü:

--------

-Yaralı kadının ambulansta görüntü

-Yaralıya ambulansta müdahale

-Ambulansın gidişi

-Polis ekiplerinin güvenlik şeridi çekmesi

-Olay yerindeki bir buket çiçek

-Bıçağın görüntüsü

-Görgü tanıkları ile röp

-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması

-Genel ve detay görüntüler

09.08.2018 - 08.55 Haber Kodu : 180809010

09.08.2018 - 10.19 Haber Kodu : 180809024_

==========================

(ÖZEL)

2-  ÇARPTI, BAKTI, KAÇTI...

Küçükçekmece'de yolun karşısına geçmeye çalışan küçük kıza çarpan sürücü yardım etmek yerine kaçmayı tercih etti.

Kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı.

Haber- Kamera : Alper KORKMAZ/ İSTANBUL,

Küçükçekmece'de yolun karşısına geçmeye çalışan  6 yaşındaki çocuğa kamyonet çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yaklaşık 2 metre ileri savrulan çocuk şans eseri hafif şekilde yaralanırken, o anlar saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı.

Kaza İnönü Mahallesi'nde dün öğle saatlerinde meydana geldi.  6 yaşındaki Sümeyye Yağmur yanındaki arkadaşı ile beraber bakkaldan çıktı. Karşıya geçtiği sırada küçük çocuğa yoldan geçen bir kamyonet çarptı. Çarpmanın etkisiyle yaklaşık 2 metre ileri  savrulan çocuk şans eseri kolundan ve başından hafif şekilde yaralandı. Kızına aracın çarptığını gören annesi ile çevredeki vatandaşlar büyük bir panikle yardım için kızın yanına koştu. Bu sırada kıza çarpan sürücüde aracından inerek kıza baktı, ardından olay yerinen kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen 112 ekipleri hafif şekilde yaralanan küçük kızı ambulansla Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Yaşanan olayı anlatan Necmi Özdemir, " Kamyon burada park halindeydi. Çocukta bakkaldan karşıya geçerken buradan yukarı giden araçta kıza çarptı. Araba bir süre orada durdu sonra gitti. Kolundan yaralandı.  6-7 yaşlarında bir kız çocuğuydu" diye konuştu. Şans eseri kazayı hafif yaralarla atlatan küçük kızın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

KAZA ANI GÜVENLİK KAMERA GÖRÜNTÜSÜ

-çarpma anı

-Vatandaşların koşması

-Aracın olay yerinden ayrılması

AKTÜEL GÖRÜNTÜLER

-kaza yerinden görüntü

Caddeden görüntü

Vatandaşlar ile röportaj

Hastaneden görüntü

09.08.2018 - 10.15 Haber Kodu : 180809023

=========================

3- SON 24 SAATTE KARADENİZ'DE FELAKETE NEDEN OLAN YAĞIŞ MİKTARI

Haber: Anıl UÇAN - İSTANBUL DHA

Karadeniz'de sel felaketine neden olan yağış son 24 saatte en fazla Bafra'da etkili oldu.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden edilen bilgiye göre 24 saat içinde Samsun Bafra'da metrekareye 122.7 kilogram yağış düştü. Köprülerin yıkıldığı, ev ve işyerlerinin su altında kaldığı Ordu'da ise en fazla yağışı metrekareye 83.2 kilogram ile Çaybaşı aldı. Ünye'de metrekareye 55.2 kilogram, Fatsa'da ise metrekareye 51 kilogram yağış düştü. Ordu'da yağış rekoru 1975 yılına ait. 13 Haziran 1975'te kentte metrekareye 171.3 kilogram yağış düştüğü öğrenildi. Bölgenin rekoru ise Zonguldak'ta. Zonguldak'ta 1 Ağustos 1955'te metrekareye 431.5 kilogram yağışın düştüğü belirtildi.

==========================

4- JANDARMADAN BONZAİ OPERASYONU

Haber: Enver ALAS - İSTANBUL DHA

İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri yaklaşık 40 kilo uyuşturucu ele geçirdi

İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, daha önce uyuşturucu ticareti yapmaktan yakalanan ve halen cezaevinde bulunan H.B.'nin eşi N.B.'yi takibe aldı.  2 çocuk annesi N.B.'nin çocukları ile birlikte yaşadığı evde,  M.B. ile irtibatta olduğu ve uyuşturucu ticaretini birlikte yaptıkları belirlendi. Baskın yapan jandarma evin banyosundaki plastik saklama kovasının içinde kilolarca bonzai buldu. Evde aramalarına devam eden jandarma ekipleri; çocukların kaldığı oda dahil olmak üzere evin çeşitli yerlerinde bulunan poşetler içerisinde bonzai, kokain ve fubinaca ile yüzlerce uyuşturucu ve cinsel içerikli uyarıcı hap  ele geçirdi. Uyuşturucunun miktarının yaklaşık 40 kilogram olduğu öğrenildi. Yakalanan 2 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

-------------

-Baskından görüntüler

-Ele geçirilenler

-Şüphelilerin adliyeye sevki

09.08.2018 - 10.01 Haber Kodu : 180809015

==========================

5- TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNE DAMGA VURAN SERİ KATİLLER

İstanbul DHA

Kayseri'deki dehşet "Seri katilleri" gündeme getirdi. Hamdi Kayapınar, 7 kişiyi öldürdükten sonra cezaevine girmiş 2017 Şubat ayında da tahliye edilmişti. Kendisine "Avcı" diyen Kayapınar'ın son kurbanı güvenlik görevlisi Sami Yılmaz oldu. Kayapınarın, Yılmaz'ı, çok beğendiği silahı için öldürdüğünü söylediği öğrenildi. Türkiye'nin gündemine damga vuran diğer seri katillerden hafızalarda kalanları ise şöyle:

"ANTEP CANAVARI" VE "BEBEK YÜZLÜ KATİL"

Türkiye'nin bilinen ilk seri katili  "Antep Canavarı"ydı. Abdullah Palaz, 43 kişiyi öldürdüğü için 38 ayrı cezaevinde 48 yıl hapis yattı.

"Bebek Yüzlü" katil olarak bilinen Ali Kaya ise 1997'de amcası Celal Kaya'yı öldürdü. 5 yıl hapis yattı. Cezaevinden çıktığında annesine tecavüz öne sürülen bir kişiyi öldürdü. Bu cinayet sonrası akli dengesi bozuk raporu alarak akıl hastanesine kaldırıldı. 1999'da kapalı yerde duramaz raporu aldı ve bu nedenle hastaneden çıkarıldı. Bundan sonra Alanya'da 5 kişiyi daha bıçaklayarak öldürdü.

Son cinayetinden sonra kişilik bozukluğu teşhisiyle tekrar akıl hastanesine yatırıldı. Hastanede, yine benzer suçlarla oraya atılmış olan Ayhan Kartal'ı bıçaklayarak öldürdü. Son cinayetinden sonra Şanlıurfa yarı açık cezaevi'ne kaldırıldı. Bir yıl sonra buradan firar eden Kaya, 2004 yılında Alanya'da yakalandı.

"ÇİVİCİ KATİL"

Türkiye'nin gündemine gelen bir diğer seri katil ise "Çivici Katil" olarak bilinen Süleyman Aktaş. Aktaş, Antalya'da Nuri Keskin adındaki Başkomiseri öldürdü ve tutuklandı. Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde 4.5 yıl tedavi gördü. Taburcu olduktan sonra Denizli'nin Bozkurt İlçesi'ndeki Çambaşı Köyü'ne döndü. 1994'te dört komşusunu boğarak öldürdü, gözlerine ve kafalarına çivi çaktı.Kamuoyunda "Çivici Katil" olarak bilinen Aktaş, konulduğu Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine konuldu, buradan kaçtı ancak yakalandı.

"ARTVİN CANAVARI"

Adnan Çolak ise "Artvin Canavarı" olarak biliniyor. Adnan Çolak 1992-1995 yılları arasında Artvin ve ilçelerinde 11 kişiyi öldürdü. Adnan Çolak 5 yıllık yargılama sonunda 112 yıl ağır hapis cezasına çarptırdı ancak kamuoyunda "Rahşan Affı" olarak bilinen Şartlı Salıverme düzenlemesiyle 28 Mayıs 2005'te serbest bırakıldı.

"MOBİLYACI KATİL"

Kamuoyunda "Mobilyacı Katil" bililen Seyit Ahmet Demirci ise 1998'te İstanbul'da üç mobilyacıyı dükkanlarının bodrumkatında kafalarına kurşun sıkarak öldürdü. Demirci'nin kurbanları mobilyacılardı. Esenler ve Bağcılar'da hiç tanımadığı mobilyacıları rastgele seçerek öldürmüştü.

"TORNAVİDALİ KATİL"

Yavuz Yapıcıoğlu ise "Tornavidali Katil" olarak tanınıyor.

Yavuz Yapıcıoğlu, Türkiye kriminoloji tarihinin en tehlikeli, en çok cinayet işleyen sanığı. Polis kayıtlarına göre 18 kişiyi öldürdü. Ancak 43 cinayetin sanığı olduğu ileri sürüldü. İstanbul ve Ankara'da cinayetler işledi. Cinayetleri işleme biçimi nedeniyle, "Tornavidalı Katil" olarak anıldı. Halen cezaevinde.

"KOLİCİ KATİL"

Orhan Aksoy ise 5 kişiyi naylon iple boğarak öldürdükten sonra cesetlerini de kolilere yerleştirip değişik yerlere attı. Orhan Aksoy, bu nedenle kamuoyunda "Kolici Katil" olarak tanındı. Yargılandığı duruşmalarda olay çıkaran, hakime kolundaki saati fırlatan "Kolici Katil", 2004'te 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

"KUYUCU KATİL"

Özkan Zengin ise İstanbul'da 2008'de öldürdüğü kişileri bir su kuyusuna attığı için "Kuyucu Katil" olarak anıldı. Zengin'in hedef seçtiği kurbanlar, eşcinsellerdi. 2 ayda 4 kişiyi öldürdü. Zengin 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

"İZMİR CANAVARI"

"İzmir Canavarı" olarak bilinen Ayhan Kartal ise İzmir'de 1985'te 13 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edip öldürdü.  1 yıl akıl hastanesinde kalıp çıktıktan sonra pedofil seri katil tecavüz ve cinayetlerini sürdürdü. 1989'da 9 yaşındaki bir çocuğu tecavüz ettikten sonra öldürdü. Yeniden akıl hastanesine konuldu, 1 yıl sonra kaçtı. Yakalandı yeniden akıl hastanesine konuldu. Yakalandığındaki ifadesinde, "İçimdeki bir ses çocuklara yaklaşmamı söylüyordu. Ancak çocuklarla ilişki kurabiliyordum" dedi. 2000 yılında Manisa'da akıl hastanesinde kaldığı koğuştaki arkadaşlarınca bıçaklanarak öldürüldü.

"UZİ'Lİ TERMİNATÖR"

Erdinç Tümer ise İzmir ve Bursa'da biri kadın 5 kişiyi öldürdü. Mafya tetikçisi ve tahsilatçısı olan Tümer, cinayetleri "Uzi" marka silahla işlediği için basında "Uzi'li Terminatör" olarak anıldı. Tümer 1999'da yakalandı. 2002'de yargılaması biten Tümer, 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

==========================

6 - PROF. DR. ALKAN: ÇOCUKKEN HAYVANA ZARAR VERENLER SERİ KATİL OLABİLİR

Haber: Buse ÖZEL Kamara: İstanbul,

KAYSERİ'de 7 kişiyi öldürdükten sonra cezaevine giren ve geçtiğimiz yıl tahliye edildikten sonra 8'inci cinayetini işleyen 39 yaşındaki Hamdi Kayapınar'ın ardından seri katiller tekrar gündeme geldi.

Seri katillerin cinayet işledikten sonra pişmanlık duymadığını, yıllarını hapishanede geçirmiş olmanın onlarda herhangi bir üzüntü yaratmadığını belirten İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Nevzat Alkan, seri katillerin hasta olmadığını, daha ziyade sosyopat denilen ve işlediği cinayetten üzüntü, pişmanlık duymayan insanlar olduğunu belirtti.

"SON VAKA SERİ KATİL KATEGORİSİNE UYABİLİR"

Prof. Dr. Alkan, ömür boyu bu insanların toplumdan uzaklaştırılması gerektiğini, aksi takdirde cinayet işlemeye devam edeceklerini de söyledi. Alkan, "Seri katil peşi sıra cinayet işleyen ve temelinde de hastalık örgüsü olmayan ve işlediği cinayetleri de benzer hareket tarzı ile işleyen kişilere deniliyor. Son vaka da sanki seri katil kategorisine uyacak gibi duruyor" dedi.

"SERİ KATİLLER HASTA DEĞİL SOSYOPAT"

Seri katilleri 'hasta' kategorisine sokmanın da yanlış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alkan,  "Hasta dersek eğer hukuki yaklaşım da değişiyor. Hasta dersek kişinin bir akıl hastalığı söz konusu olacak ve karşılığında kendini dizginleyemeyecek ve suça yönelecek. Bu öyle değil çünkü bu normal değil muhakkak ama hasta da değil çünkü psikiyatrik hastaların da belli tanıları var. Bunlar bizim sosyopat dediğimiz, bir şey yaptıktan sonra üzülmeyen, pişman olmayan, ıslak olmayan insanlar. Bu insanların cezai ehliyeti de tam. Bunların cezaevinde kalmaları lazım. Toplumdan uzaklaştırılmaları lazım ama bizde topluma karışıyor ve karşısına çıkan masum, suçsuz insanı da yok ediyorlar. Bu kısmı çok acı" ifadelerini kullandı.

"ÇOCUKKEN HAYVANA ZARAR VERENLER SOSYOPATİK ÖĞELER İÇERİYOR"

Çocukluk çağında hayvanlara zarar veren, kedilerin kuyruğuna teneke bağlayanların da sosyopat eğilim gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Alkan, "Küçükken canlı bir hayvana zarar veren, kediye köpeğe zarar veren, kedinin kuyruğuna teneke bağlayan kişiler sosyopatik öğeler içeriyor. Yani kişilik bozukluğu noktasına gidebilme potansiyeli olan özellikler içeriyor. Bu kişileri baştan itibaren iyi takip etmek lazım. Mesela babası her gün annesini döven bir çocuk arkadaşını dövüyorsa bu sosyopat demek değildir. Ama sadist diyebileceğimiz insanların üzülmesi gereken şeylerden zevk alan insanları baştan belirlemek lazım. Onları da takip etmek, denetlemek lazım ve en ufak bir suç işlediğinde de toplumdan ayıklamak gerekiyor. Ayıklamak için de örneğin çocuksa sosyal hizmetler yurduna alınarak, yetişkinse cezaevine gönderilir ancak bu eksik Türkiye'de."  dedi.

"CEZAEVİ SERİ KATİLLERİ ISLAH ETMİYOR, TOPLUMDAN UZAKLAŞTIRMAK GEREKİYOR"

Yapılan çalışmalara göre seri katillerin zekalarında herhangi bir sıkıntı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Alkan, "Zekalarında herhangi bir sıkıntı yok sadece işledikleri suçtan pişman olmuyor, üzüntü duymuyor ve peşi sıra işliyorlar. Yakalanmadığı müddetçe de buna devam ediyorlar. Son olayda da 'Yakalanmasaydım daha devam edecektim' demesi bile kişinin böyle bir şeyden üzülmediğini gösteriyor. Seri katiller için ceza evleri de çok fazla ıslah edici etki göstermiyor. Onları bir şekilde toplumdan uzaklaştırmak gerekiyor. İşlediği suça paralel olarak çok uzun yıllar ya cezaevinde kalacak ya da bir daha toplum içine karışamayacak şekilde toplumdan ayıklamak lazım. Bu vakada bu yapılmamış. Şahsı toplumun içine almış. O da önüne geçeni öldürmüş. Çok ızdırap verici bir olay olmuş."  diye konuştu.

"SERİ KATİL OLMAYA NEDEN OLAN HERHANGİ BİR OLAY YOK"

Dünyada seri katiller üzerine yapılmış çalışmalarda herhangi bir psikolojik travmanın seri katil olmaya neden olduğuna dair ortak bir nokta bulunamadığını da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Alkan, çocukken cinsel istismara uğrayanların seri katil olduğu görüşünün de bir efsane olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Prof. Dr. Alkan sözlerine şöyle devam etti: "Çalışmalarda ortak kişilik özellikler bulabiliyorlar ama seri katilin geçmişinde yaşadığı herhangi bir olayın neden olduğuna dair bir bulgu yok. Çocukken cinsel saldırıya maruz kalan bir sürü insan var ama hepsi seri katil olmuyor. Bu açıkçası sebebi tam bilinemeyen ama karşılığında toplumun da zarar gördüğü, gelişmiş ülkelerin bu kişileri toplumdan ayırarak zararı en aza indirmeye çalıştığı ama bizim gibi ülkelerde toplum içine katıp zarar görmesine sebebiyet veren bir durum."

"ÖNLEMENİN TEK YOLU 7 CİNAYET İŞLEYEN İNSANI SOKAKTA GEZER HALDE TUTMAMAK"

Seri katillerin bu tür cinayetleri işlemesini önlemenin tek yolunun da en ağır yaptırımı uygulamak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alkan, "Bunun çözümü 7 tane cinayet işleyip de sokakta gezer halde tutmamak. Bu hukuk sistemi ile ilgili. Hukuk sistemini masaya yatırmalı" dedi.

Görüntü Dökümü:

---------

-Alkan'ın açıklamaları

-Detaylar

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement