Kadın terörist yakalanacağını anlayınca kendini patlattı; Suruç faciadan döndü (2) - yeniden
Sayın Yaziişleri müdürlerine
'Emniyet Müdürlüğü'ne bombalı saldırı girişimi' başlıklı haberimizi gelişmeleriyle yeniden veriyoruz.
----------
YENİDEN
ŞANLIURFA'nın Suruç İlçesi'nde, pazar günü yapılacak 23 Nisan törenleri sırasında patlayıcı yüklü araçla saldırı planlayan PKK'lı kadın terörist takibe alındı. Polis tarafından takip edildiğini ve yakalanacağını anlayan terörist, bombalı aracı infilak ettirince parçalanarak öldü.
23 Nisan törenlerinde Suruç'u kana bulamak için bir hafta önce Suriye'den gelen kadın teröristi polis takibe aldı. Ekipler, bomba yüklü aracın Akçakale- Suruç karayolunda olduğunu belirleyince harekete geçti. Suruç girişinde mezarlık yanında önlem alan polisin 'dur' ihtarında bulunduğu terörist gaza basıp kaçarken, polis havaya uyarı açtı. Mezarlık yanına kaçmaya çalışan terörist, yakalanacağını anlayınca araçtaki patlayıcıyı infilak ettirdi. Büyük bir gürültüyle infilak eden bomba yüklü araçtaki kadın terörist parçalanarak öldü.
VALİLİK: ARAÇ TAKİBE ALINMIŞTI
Şanlıurfa Valiliği'nden de olayla ilgili yapılan yazılı açıklamada, polisin kadın teröristin polisin takibinde olduğu belirtilerek şöyle denildi:
"21.04.2017 tarihinde ilimiz Suruç İlçesi'nde saat 16.30 sularında Suruç Devlet Hastanesi yanında 33 CFY 67 plakalı araç, yaklaşık bir hafta önce elde edilen istihbari bilgilere dayanılarak takibe alınmış, araçta bulunan terörist takip edildiğini anlayınca kendisini patlatmıştır. Patlamada ölen teröristin kimliğini belirlemek üzere kimlik tespit çalışmaları başlatılmış olup, meydana gelen patlamada başka can kaybı yaşanmamıştır."
OLAY YERİNDEN GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
Haber: SURUÇ (Şanlıurfa), -
======================================
Kadın terörist yakalanacağını anlayınca kendini patlattı; Suruç faciadan döndü (3)
VALİLİKTEN İKİNCİ AÇIKLAMA
Şanlıurfa Valiliği, Suruç İlçesi'nde önlenen saldırıyla ilgili ikinci bir açıklama yaptı. Açıklamada, hedefin 23 Nisan ve 1 Mayıs kutlamaları olduğuna dikkat çekilerek şöyle denildi:
"21.04.2017 tarihinde İlimiz Suruç ilçesinde saat 16.30 sularında Suruç Devlet Hastanesi yanında bomba yüklü bir araç patlamıştır. 23 Nisan ve 1 Mayıs etkinliklerini kana bulamak isteyen terör örgütü mensuplarınca hazırlanan bomba yüklü araç Suruç ilçesi yakınında bulunan Devlet Hastanesi civarında içerisinde bir teröristin bulunduğu araç patlamıştır. Meydana gelen patlama sonrası araçta bulunan bir terörist etkisiz hale gelmiştir. Patlamada ölen teröristin kimliğini belirlemek üzere kimlik tespit çalışmaları başlatılmış olup, meydana gelen patlamada başka can kaybı yaşanmamıştır. Olayla ilgili inceleme başlatılmıştır."
Haber: SURUÇ (Şanlıurfa),
======================================
Manisa'da peşpeşe 4.9'luk iki deprem korkuttu (2)- yeniden
MANİSA'nın Selendi İlçesi'nde ve il merkezinde bir saat arayla meydana gelen, İzmir başta olmak üzere çevre il ve ilçelerden de hissedilen, Richter ölçeğine göre 4.9 büyüklüğündeki iki deprem, korkuya neden oldu.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Deprem Dairesi'nin (AFAD) verdiği bilgile göre bugün ilk deprem saat 16.09'da 4.9 büyüklüğünde oldu. Merkez üssü Manisa'nın Selendi İlçesi olan bu depremi, 1 saat 4 dakika sonra, saat 17.13'te merkez üssü Manisa'nın merkez Şehzadeler İlçesi olan 4.9 büyüklüğünde bir deprem daha izledi.
Her iki deprem de başta Manisa olmak üzere, İzmir, Uşak, Kütahya, Denizli, Çanakkale, Balıkesir ve Bursa'dan hissedildi. İlk deprem yerin 8.8, ikinci deprem ise 6.9 kilometre derinliğinde meydana geldi. Manisa Şehzadeler merkezli olan ikinci deprem, yüzeye daha yakın olduğu için daha şiddetli hissedildiği İzmir'de de korkuya yol açtı. Manisa ve İzmir'de yaşayanlar kendilerini bulundukları binalardan dışarı atarak bir süre bekledi.
İlk depremin ardından ikinci sarsıntıya kadar 14 deprem daha oldu. AFAD, Selendi ve Manisa merkezli iki büyük depremin arasında kalan 14 sarsıntının en küçüğünü 1, en büyüğünü ise 3 büyüklüğünde olarak açıkladı.
Manisa Valiliği ve Manisa İl Emniyet Müdürlüğü kentte şu an için herhangi bir olumsuzluğun olmadığını duyurdu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (MANİSA):
-----------------------------------------------
Selendi'den görüntü
Selindi'deki lir marketin güvenlik kamerasından görüntü
Vatandaşlarla röp
Manisa merkezde sokaktan görüntü
Vatandaşlarla röp
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (İZMİR):
-------------------------------------------
Merdivenlerden koşan insanlar
Bina önünde bekleşen insanlar
Telefonla panik halinde ailelerini arayanlar
Haber-Kamera: Uğur ÇAKMAK, Mehmed Hakkı ÖZBAYIR, Mücahit BEKTAŞ/ MANİSA, İZMİR,
==========================================
Manisa ve İzmir'i korkutan depremler (3)
EVİN BAHÇE DUVARI YIKILDI
Manisa'nın Şehzadeler İlçesi'ne bağlı Harmandalı Mahallesi'nde bulunan bir evin tuğladan bahçe duvarı, meydana gelen depremle yıkıldı. Selendi'nin Çamköy Mahallesi'nde eski köy evlerinin bacalarında çatlak ve kırılmalar oluştu.
GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI
Turgutlu'da da hissedilen deprem anı bir gazetenin güvenlik kamerasına yansıdı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (MANİSA):
---------------------------------------------
Beyaz eşya dükkanını güvenlik kamerasından görüntü
Ganyan bayiinden deprem anı ve kaçışanlar
Genel ve Detay görüntü
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (TURGUTLU):
----------------------------------------------------
Güvenlik kamerası görüntüsü
Haber- Kamera: Mehmed Hakkı ÖZBAYIR/ MANİSA,
==========================================
El Bab kırsalında yaralanan 4 Suriyeli Kilis'e getirildi
SURİYE'nin Halep kentine bağlı El Bab kırsalında terör örgütü DEAŞ militanları girdikleri çatışmada yaralanan ÖSO'nun 2 askeri ile 2 sivil, Kilis'e getirilerek tedaviye alındı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ateş desteği ile Özgür Suriye Ordusu kontrolüne geçen El Bab'ın kırsal bölgesinde terör örgütü DEAŞ örgütü ile ÖSO arasında akşam saatlerinde çatışma çıktı. Çatışmada ÖSO'nun 2 askeri ile 2 sivil yaralandı. Yaralanan Suriyeliler, Elbeyli İlçesi'ndeki Çobanbey Sıhhi Tahliye noktasına getirilerek burada ambulanslara taşındı. Kilis Devlet Hastanesi'ne getirilen yaralılar, acil serviste tedaviye alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Ambulasların gelişi
Yaralıların indirilişi
Acilden detay
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)
==========================================
Suriyeliler'in ruhsatsız polikliniğine baskın
GAZİANTEP'te, Suriyeliler'in ruhsatsız açtığı polikliniğe polis, zabıta ve İl Sağlık Müdürlüğü görevlileri tarafından baskın yapıldı.
Şahintepe Mahallesi'nde 1.5 yıl önce Beşir Sağlık Bilinçlendirme Hayır Derneği adı altında açılan polikliniğin ruhsatsız olduğuna dair zabıtaya ihbar yapıldı. İhbar üzerine harekete geçen zabıta ekipleri, polikliniğe baskın yaptı. İnceleme yapan zabıta ekipleri, polikliniğin izinsiz ve ruhsatsız açıldığını tespit etti. İsmi öğrenilemeyen Suriye uyruklu kişi adına açılan muayenehaneye polis ve İl Sağlık Müdürlüğü görevlilerini çağıran zabıta ekipleri, içeride arama yaptı. Suriyeliler'in 40 lira karşılığında muayene edildiği ve 4 kişinin doktor olarak görev yaptığı saptanan merkezin yetkililerine ulaşılamazken, polis çalışan 1 kişinin ifadesini aldı.
Steril olmayan 2 katlı işyerinin hastane gibi dizayn edildiği görülürken, poliklinik hakkında yasal işlem başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Zabıtanın muayenehaneye girişi
Zabıtanın muayenehaneyi araması
Tutanak tutulması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Metin Faruk TAMER - Kamera: Ahmet SOYDOĞAN - GAZİANTEP-DHA)
==========================================
Prof. Dr. Özet: Tavuk eti kanser yapar diye bir yayın yok
ULUSAL Kanser Kongresi Eş Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özet, tavuk etinin kansere yol açtığı yönündeki yayınları eleştirerek, "5 milyar dolarlık bir ihracat potansiyeline sahibiz. Bu pazarı da bu tip yayınlarla 'kendi ayağımıza sıkar' gibi zararlı şekilde sunuyoruz. Şu ana kadar üretilmiş tavukların kanser oluşturduğuna dair bir yayın yok" dedi.
Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ve Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Derneği tarafından düzenlenen 22'nci Ulusal Kanser Kongresi Antalya'da başladı. Belek Turizm Bölgesi'ndeki Regnum Carya Otel'de düzenlenen kongre kapsamında, Kongre Başkanı Prof. Dr. Serdar Özkök, Kongre Eş Başkanları Prof. Dr. Ahmet Özet ve Prof. Dr. Mehmet Kantar, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Gümüş, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Esra Sağlam, Prof. Dr. Başak Oyan Uluç, Prof.Dr. Zeynep Özsaran ve Doç. Dr. Neriman Sarı'nın katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.
Kongre Başkanı Prof. Dr. Serdar Özkök, kongrenin 12 yıldır üç derneğin ortak katılımıyla düzenlendiğini söyledi. Prof.Dr. Serdar Özkök, kongre kapsamında 11 tümör konseyi, 14 konferans, 39 panel, 13 sözel bildiri, 13 uydu sempozyum, 1 yuvarlak masa, 2 ASCO, 1 hasta dernekleri oturumu gerçekleştirildiğini söyledi. 95 sözel bildiri ve 750 poster sunumu yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Özkök, Türkiye'deki son kanser verileri ve şu anda aktif uygulanan kanser tarama sonuçlarının da kongrede sunulduğunu kaydetti.
Kongre Eş Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özet ise kansere bağlı ölüm sonuçlarına değindi. Dünyada ve Türkiye'de kanserin artan hastalık yükü nedeniyle en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığının altını çizen Prof. Dr. Özet, "Dünyada yıllık kanser görülme sıklığı 14 milyonken kansere bağlı ölümler 8 milyondur. Maalesef Türkiye'de her yıl 165 bin kanser vakası görülmekte ve 80 bin kişiyi kansere bağlı ölümlerden kaybetmekteyiz" dedi.
KANSER HARCAMALARI
Kanser tarama, tanı ve tedavisine bağlı harcamaların her yıl arttığına işaret eden Prof. Dr. Özet, bu harcamaların yıllar içinde de artmaya devam edeceğini aktardı. Prof. Dr. Özet, Türkiye'de sadece kanserin ilaçla tedavisine yılda 2.5- 3 milyar TL harcanırken, yeni ilaçlar ve immünoterapi uygulamalarıyla bu harcamanın birkaç kat katlanacağının tahmin edildiğini kaydetti.
KEMOTERAPİ ÖLDÜRÜYOR İDDİASI
Prof. Dr. Ahmet Özet, 'kemoterapi öldürüyor' şeklindeki yayınları da eleştirdi. Bu konunun toplumda büyük sorun oluşturduğu kaydeden Prof.Dr. Özet, "Bu durum hastalarımız için hayata tutuma şansı olanlar açısından negatif bir etki oluşturuyor. Kemoterapi kabul edilebilir toksiteyle hastaların tedavisinde kullanılan tedavi yöntemidir. Bu tip yayınların mümkün olduğunca kontrollü şekilde yapılması gerekir" dedi.
'GDO TÜRKİYE'DE TEHLİKE ARZETMİYOR'
Prof.Dr. Ahmet Özet, GDO'lu ürünler hakkında da bilgiler vererek bu konuda Türkiye'de sık sık tartışmalar yaşandığına değindi. Prof. Dr. Özet, Türkiye'de GDO'lu ürünlerin insanların tükettiği besinlerde kullanılmadığını, sadece hayvan ve tavuk besinleri için kullanılan soya ve mısırda bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Özet, "O açıdan GDO'nun Türkiye için tehlike arz etmiyor. Tükettiğimiz besinler içinde GDO'lu ürünlerin koyulması yasak" diye konuştu. Prof.Dr. Özet, ekmeğin sağlık açısından zararlı olduğunu iddialarına ilişkin de "Ekmekle beslenen bir grubuz. Ekmeği çok zararlı olarak topluma sunmak oldukça yanlış. Kontrollü tüketmemiz gerekir. Ekmekle ilgili bir sorunumuz yok" dedi.
'TAVUK ETİ KANSER YAPIYOR' İDDİALARI
Türkiye'nin tarımsal sanayi alanında en önemli üretimlerinden birisinin tavuk olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özet, tavuk etinin kanser yaptığına dair yayınları da eleştirdi. Prof. Dr. Ahmet Özet, "5 milyar dolarlık bir ihracat potansiyeline sahibiz. Bu pazarı da bu tip yayınlarla 'kendi ayağımıza sıkar' gibi zararlı şekilde sunuyoruz. Şu ana kadar üretilmiş tavukların kanser oluşturduğuna dair bir yayın yok. Tavuk proteininin tüketilmesinde bir sakınca görmüyoruz" diye konuştu.
Prof. Dr. Ahmet Özet, alternatif tedavilerin, kanserin tedavisi şeklinde sunulmasının da yanlış olduğunu belirterek, "Organik ürünler ve diğer ürünlerle ilgili sıkıntılar var. Organik ürün tüketen kişilerde daha az kanser oluştuğuna dair elimizde bilgi yok" diye konuştu.
Prof. Dr. Özet, laboratuvar aşamasındaki ilaçların da topluma 'kansere çare bulundu' diye sunulmasından yakındı.
'KANSERİ ÖNLEMEK TEDAVİ ETMEKTEN DAHA KOLAY'
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Gümüş de kanseri önlemenin tedavi etmekten daha kolay olduğunu vurguladı. Kanserin nedenlerini 'değiştirilebilen' ve 'değiştirilemeyen' nedenler diye ikiye ayırdıklarını belirten Prof.Dr. Gümüş, şunları kaydetti:
"Sigara ve diğer tütün ürünlerinden uzak durarak, beslenmemize dikkat edip şişmanlıktan uzak kalarak, yeterli egzersiz yaparak, alkol almayarak, kansere neden olabilecek virüslere karşı uygun tedbirleri alarak ve tuz alımını kısıtlayarak kanser riskini yüzde 76 oranında azaltabiliriz. Tüm bu sayılan nedenler kendi irademizle değiştirebileceğimiz nedenlerdir. Kalan yüzde 14 neden ise ultraviyole radyasyon, hava kirliliği, sosyoekonomik koşullar ve mesleki kanser nedenleri gibi toplum düzeyinde alınacak tedbirlerle önlenebilecek kanserlerdir. Sadece yüzde 10 kanser, kişisel ve toplumsal olarak müdahil olamayacağımız, bir bakıma 'kötü şans' diyebileceğimiz ailesel ve genetik faktörler nedeniyle oluşmaktadır."
'KANSERLE MÜCADELE DOĞUMLA BAŞLAR'
Kanserle mücadelenin doğumla başladığını belirten Prof.Dr. Gümüş, "Bu nedenle kanserle mücadelemizde bu saydığımız faktörlere odaklanmalıyız. ve bu odaklanma doğumla birlikte başlamalı. Doğumla birlikte, ergenlik ve gençlik çağında hatta tüm yaşam boyunca hasta olmadan önce insanlarımızı tütünden ve alkolden aktif veya pasif olarak uzak tutmalı, şişmanlığa yol açmayan dengeli beslenmeye teşvik etmeli, spor yapmalarını sağlamalıyız. Böylece kanser riskini yukarıda belirttiğimiz gibi 3/4 oranında azaltmamız mümkün. Tüm yapılacaklar bir yaşam tarzı değişikliği olarak algılanmalı ve tüm toplumu kapsayacak şekilde insanlarımıza önerilmelidir" diye konuştu.
Diğer katılımcılar da kendi alanlarındaki gelişmeler hakkında bilgiler verdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Ahmet Özet'in açıklaması
Genel detay
Haber- Kamera: Namık Kemal KILINÇ/SERİK(Antalya),
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 15 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?