1)BAKANLIK, KÖPEK KATLİAMI YAPAN BELEDİYEYE 27 BİN 520 LİRA PARA CEZASI KESTİ
ZONGULDAK'ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe Belde Belediyesi'nin 10 sokak köpeğini iğne ile bayılttıktan sonra boş araziye gömdüğü iddiasının ardından Orman ve Su İşleri İl Müdürlüğü, belediyeye öldürülen hayvan başına 2 bin 752'şer lira olmak üzere toplam 27 bin 520 lira para cezası kesti. Dedektif gibi iz sürerek köpeklerin gömüldüğü yeri bulan öğretmen Gökhan Kazan (34), "Böyle bir durumda savcılığın bizzat kendisinin adli olarak ceza vermesi gerekiyor. Böyle bir madde TCK'da olmadığı için ceza veremiyor. Hayvan sahipli de olsa sahipsiz de olsa hayvanları öldüren ve işkence yapanlara gerekli cezaların verilmesi gerekiyor" dedi. Perşembe Beldesi'nde 2 Aralık 2016'da meydana gelen olayda belediye ekiplerinin sahipsiz sokak köpeklerini iğne ile bayıltarak topladığını ve ardından boş araziye canlı canlı gömdüğü iddia edildi. Özel eğitim öğretmeni Gökhan Kazan, daha önce görev yaptığı beldede dedektif gibi iz sürerek 2 haftalık çalışmasının ardından köpeklerin gömüldüğü yeri buldu. Belde girişinde boş ormanlık alanı tespit eden Gökhan Kazan, belediye ve personeli hakkında Çaycuma Savcılığı'na giderek şikayette bulundu. Soruşturma başlatan savcılık, Gökhan Kazan'ın gösterdiği yerde bilirkişi heyetiyle birlikte yaptığı kazıda telef olmuş 10 köpekle karşılaştı. Köpeklerden alınan numunelerin gönderildiği Adli Tıp Kurumu'nda uyuşturucu maddeye rastlanılmadı, ancak üzerlerinde hayvanları uyuşturmaya yarayan fişek bulundu. Jandarmanın yaptığı ve savcılığa sunduğu olay yeri görgü ve araştırma tutanağında da köpeklerin canlı canlı gömüldüğü konusunda beldede dedikodunun olduğu, ancak kimsenin hedef olmamak için tanık olmak istemediği belirtilmişti. Ayrıca belediyenin bir gün önce 'Yarın başıboş köpekler toplanacaktır' anonsu yaptığı tutanakta yer aldı.
SAVCILIK CEZA VEREMEDİ, BAKANLIĞA YAZI YAZDI
Geçen 14 Kasımda soruşturmasını tamamlayan savcılık, köpeklerin uyuşturucu iğne kullanılarak öldürüldüğünü belirtmesine rağmen Türk Ceza Kanunu'nda sahipsiz sokak köpeklerine yönelik ceza maddesi bulunmadığı için kavuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Belediye ve sorumlu kişiler hakkında ise toplam 15 bin lira idari para ceza kesilmesi için Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na yazı yazdı. Bakanlığa bağlı Orman ve Su İşleri İl Müdürlüğü savcılığın kararı sonrası yaptığı çalışmanın ardından Perşembe Belediyesi'ne öldürülen havan başına 2 bin 752'şer lira olmak üzere toplam 27 bin 520 lira para cezası kesti.
'TCK'DA SAHİPLİ VE SAHİPSİZ HAYVAN AYRIMI KALKSIN'
Gökhan Kazan, para cezasının sevindirici olduğunu ancak savcılığında bu tür katliamları adli olarak cezalandırması gerektiğini söyledi. Devletin bu konuda çalışma yapması gerektiğini ifade eden Gökhan Kazan, şöyle konuştu: "Böyle bir durumda savcılığın bizzat kendisinin adli olarak ceza vermesi gerekiyor. Böyle bir madde TCK'da olmadığı için ceza veremiyor ve acilen devletimizin ilgili organlarının, meclisimizin hayvan katliamlarına karşı ceza getirmesi gerekiyor. Sahipli ve sahipsiz hayvan yönetmenliğini kaldırılması gerekiyor. Hayvan sahipli de olsa sahipsiz de olsa hayvanları öldüren ve işkence yapanlara gerekli cezaların verilmesi gerekiyor. Hayvanlar TCK'da 'mal' yani herhangi bir eşya olarak görülüyor. Bununda ortadan kaldırılması gerekiyor. Hayvanlar bir eşya değil. Hepsi hissedebilen ve duyguları olan canlılardır. Bu tür hayvan katliamları önlem alınmazsa daha da artacaktır. Bu bizim ülkemiz açısından, insanlığımız açısından iyi bir gösterge değil. Kesinlikle daha iyi şartların sağlanması ve daha iyi hukuk kurallarının getirilmesi gerekiyor. Hayvan haklarıyla uğraşırken bir sürü sıkıntılar yaşıyorsunuz. Benim şahsıma yapılan hakaretler, yaptığım işi küçük görmeler. Hayvanı küçük gördükleri için benim yaptığım işi de küçük görüyorlar. Hayvan haklarını savunmak sesiz bir canlının hakkını savunmak bence dünyanın en kutsal davranışı"
Görüntü Dökümü:
-Gökhan Kazan ile röp.
-Para cezası tutanağını göstermesi
-Olay yerinde inceleme yapması(arşiv)
-Köpeklerin gömüldüğü yeri anlatması(arşiv)
-Belediyeden detay(arşiv)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,
Süre: (8.18) Boyut: (506 MB)
==============================================================
2)KURUBÜK KOYU'NUN KİRALANMASINDAN VAZGEÇİLDİ
MUĞLA'nın Datça ilçe merkezine 25 kilometre mesafedeki Kurubük Koyu'nun, ihale yoluyla özel şahıslara kiralama girişiminden vazgeçildiği açıklandı. Vali Yardımcısı ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEV) Yönetim Kurulu üyesi Kamil Köten'in ihaleden vazgeçildiğine yönelik açıklaması, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) tarafından düzenlenen bilgilendirme toplantısında sevinçle karşılandı.
MUÇEP tarafından Palamutbükü sahilinde dün (cuma) düzenlenen bilgilendirme toplantısında, yüzlerce kişi bir araya geldi. Yoğun katılım nedeniyle halkın kafeteryanın dışına taştığı toplantıda; Datça Belediyesi Meclis Üyesi ve Datça Kent Konseyi Başkanı Hayriye Balkan ile Muğla Çevre Platformu Datça üyesi Mimar Faruk Şahin, Kurubük Koyu ile ilgili gelişmeler hakkında bilgi verdi.
MUÇEP Datça Üyesi Mimar Faruk Şahin konuşmasında, kıyı kullanımına esas olan ve kıyı şeridinden 100 metre içerideki alanların, kamu kurumları dışında tahsis, satış ya da kira konusu olamayacağını söyledi. MUÇEV'in bu konuda yetkisiz olduğunu ifade eden Şahin, "Bırakın başka alanları, Kurubük Koyu'nda kiralamaya hiç yetkilileri yok. Çünkü burası, orman alanıdır. Datça Çevre Düzeni Planıyla koruma altındadır" dedi.
"BÖYLE BİR İHALE OLMAZ"
MUÇEV'in açtığı kiralama ihalesinin Kıyı Kanunu'na, anayasal haklara, 2014 Datça Çevre Düzeni Planı'na ve doğal SİT'lerin korunmasına ilişkin doğal koruma düzenine aykırı olduğunu belirten Şahin, "Bu ihalede yer belli değil. Sadece Kurubük ibaresi yer alıyor. Harita yok, koordinat yok. Sadece 6 metrekare büfe açıklaması var. Bu büfenin nereye yapılacağı bile belli değil. Oraya kaç şezlong kurulacağından ve nelerin yapılacağına kadar bir takım özel konuların ise ihaleyi kazanan kişilerle sözleşme sırasında görüşülerek belirleneceği belirtiliyor ki, böyle bir ihale olmaz. Dolayısıyla, yaptıkları her şey yanlıştır" diye konuştu.
OLASI TEHLİKEYE DİKKAT ÇEKTİ
Gelecek yıllarda benzer kiralama taleplerinin gelebileceğine dikkat çeken Şahin, "Bugün olduğu gibi hepsine karşı çıkarsak, 1980'lerin Bodrum'u gibi kalan bir Datça'mız olabilir. Aksi halde; Bodrum nasıl ki 30-40 yıl içinde halkın sahilleri kullanamadığı, her yere izinle ve icazetle girilebilir bir hale geldiyse, Datça da önümdeki 10 yıl içinde böyle bir duruma gelir" dedi.
Konuşma sonrası yapılan açıklamada, Kurubük Koyu'nun kiralama ihalesinden vazgeçildiği duyuruldu. Bu karar alkışlarla karşılandı.
MUÇEV açıklamasında, koyun kiralanmasından vazgeçildiğini duyururken, temizliğinin de vakıf tarafından yapılacağını bildirdi.
Toplantıya katılanlar daha sonra hep birlikte Kurubük Koyu'na giderek, burada el ele verip sevgi zinciri oluşturdu. "Kıyılar halkındır kiralanamaz" sloganı atan vatandaşlar, sadece Kurubük Koyu'nun değil, diğer tüm kıyı ve koyların da halkın elinden alınmaması için güç birliği yapacaklarını belirterek dağıldı.
Görüntü dökümü
------------------------
Kurubük koyundan genel görünüm..
Palamutbükü sahilinde bilgilendirme toplantısından görüntüler..
Muğla Çevre Platformu Datça üyesi Mimar Faruk Şahin'in toplantıda konuşması..
DHA Datça temsilcisi Mehmet Çil'in toplantıda konuşması..
Kurubük Koyu'nda sevgi zincirinden görüntüler
(Haber- Kamera: Mehmet ÇİL/ DATÇA (Muğla),
============================================================
3)ALKOLLÜ SÜRÜCÜNÜN KULLANDIĞI OTOMOBİL TAKLA ATTI
ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde refüje çarparak takla atan otomobilin sürücüsü yaralandı. Tedavi altına alınan 40 yaşındaki Tayfun K.'nın 235 promil alkollü olduğu tespit edildi.
Kaza, sabah saatlerinde Gülüç Sahil Bulvarı'nda meydana geldi. Tayfun K. idaresindeki 54 PM 413 plakalı otomobil, kontrolden çıkarak orta refüje çarptı. Takla atan otomobilin sürücüsü Tayfun K., itfaiye tarafından araçtan çıkartıldı. Sağlık ekiplerinin müdahalede bulunduğu Tayfun K., ambulansla Ereğli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hayati tehlikesi bulunmayan Tayfun K.'nın yapılan kontrolünde 235 promil alkollü olduğu tespit edildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Araçta mahsur kalan sürücü
- İtfaiye ekiplerinin çalışması
-Sürücünün çıkarılması ve ambulansa alınması
-Hurdaya dönen otomobil düzeltilmesi
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),
Süre: (5.49) Boyut: (348 MB)
=============================================================
4)PELİKANLAR BU YIL DA FOÇA'DA
İZMİR'in turistik ilçesi Foça'yı, bu yıl da pelikanlar mesken tuttu.
Foça'ya her yıl ocak ve şubat aylarında gelen pelikanlar, bu yıl da kente misafir oldu. Foçalılar ve kenti gezmeye gelenler, liman içinde sudaki pelikanlara ilgi gösterdi. Zarafetleri ve süzülüşleriyle, Demokrasi Meydanı çevresi ve Küçükdeniz Sahili'nde de ilgi toplayan pelikanlar; bölgedeki balıkçılar ve çevredeki restoranların attıkları balık ve yiyeceklerle beslenmeye başladı. Kuş gözlemcileri ve hayvanseverler fotoğraf makinelerini kapıp, bu kuşları fotoğrafladı.
Görüntü dökümü
--------------------------
Pelikanların Küçükdeniz Sahili ve Demokrasi Meydanı çevresinde yüzerken grup ve ikişerli görüntüleri
(Haber- Kamera: Seyfi GÜL/FOÇA (İzmir), )
============================================================
5)MÜHENDİS OLDU, BABASININ TAMİRHANESİNDE ÇALIŞMAYA BAŞLADI
KOCAELİ'nin Körfez ilçesinde, Beykent Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünden 3,5 yıl önce mezun olan 28 yaşındaki Aykut Alpergin, iş hayatına atıldığında aldığı maaş düşük olunca babasının oto tamirhanesinde çalışmaya başladı. Aykut Alpergin mühendislere düşük ücretler verilmesi nedeniyle baba mesleğini devam ettirme kararı aldığını söyledi.Körfez ilçesinde yaşayan Aykut Alpergin, 2014 yılında Beykent Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Aykut Alpergin mezun olduktan sonra bir süre bir işletmede çalıştı. Ancak, ücret düşük olunca Aykut Alpergin, babası Alaattin Alpergin'e ait Yarımca Küçük Sanayi Sitesi'ndeki oto tamirhanesinde baba mesleğini devam ettirme kararı aldı. Sektörde mühendislere düşük ücretler verildiğini söyleyen Aykut Alpergin, "Elektronik haberleşme mühendisiyim. Mühendisliği bitirdikten sonra biraz iş aradım. Bir yerde de çalışmaya başladım. Fakat mühendislere verilen değer bayağı düşük olduğundan dolayı babamın mesleğini devam ettirme kararı aldım. Bunda da babamın desteğini çok ciddi anlamda gördüm" dedi.
Aykut Alpergin küçüklüğünden itibaren babasının iş yerine gelmesi nedeniyle zorlanmadığını belirterek, "Ben zaten küçüklüğümden beri dükkana gidip gelen bir insanım. Üniversite bittikten sonra bunda da pek fazla zorluk çekmedim. Halen güzel bir şekilde devam ediyorum. Zorlukları tabii ki var. Bunları güzel bir şekilde atlatıyoruz. Araçların mekanik tamirini yapıyoruz. Her araca bakıyoruz. Babam, Körfez'in en eski ustası olduğundan dolayı bir çevresi var. Bundan dolayı da ciddi anlamda yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Normalde okurken de ben tatillerde, hafta sonları gelip gidiyordum. Şimdi tüm zamanımı burası için harcıyorum" diye konuştu.
Görüntü dökümü
-----------------------------
Aykut Alpergin'in araçları kontrol etmesi
Alet çantasını toplaması
Sanayi çarşısında gezerken görüntüsü
Röportaj ve detaylar
Haber-Kamera: DİNÇER AKBİR-ALİŞAN KOYUNCU/KÖRFEZ(KOCAELİ),
====================================================================
6)ÇATISINDA ÇAM AĞACI YETİŞEN KİLİSE, BU YIL DA RESTORE EDİLMEYECEK
ERZURUM'un Oltu ilçe merkezinde 93 Harbi (1877-78) sonrası yaptırılan ve bakımsızlıktan viraneye dönerek çatısında çam ağacı çıkan Rus Ortodoks Kilisesi'nin bu yıl da restore edilmeyeceği açıklandı. Karabekir Mahallesi'nde '93 Harbi' olarak bilinen 1877 -78 yılları arasındaki Osmanlı- Rus Savaşı sırasında işgal edilen Oltu'da Ruslar kilise yaptırdı. Oltu Kilisesi, aradan geçen yıllarda terk edilirken, define avcılarının da tahribine uğradı. İç duvarlarının yanı sıra tavan ve zemininde büyük hasar meydana gelen kilise, bakımsızlıktan viraneye döndü. Birkaç kez yanan kilisenin giriş kapısı üzerinde çam ağacı büyüdü. Bakımsızlık ve ilgisizlikten duvarların üzerlerinde de farklı ot ve çalılar çıktı. Kilisenin ilçede kanayan yaralardan biri olduğunu belirten Kaymakam Şenol Turan, şöyle dedi:
"Rus Kilisesi iliçede bir an önce restore edilmeyi ve sosyokültürel hayatımıza katılmayı bekleyen tarihi eserimiz. Projesi 2017 yılı içerisinde tamamlandı. Kalkınma Bakanlığı'nın cazibe merkezleri programına sunduk. Maalesef yaklaşık 1 ay önce olumsuz cevap geldi. 2018 yılı programına alınmayacağı belirtildi. Ama proje elimizde ve şimdi Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) sunacağız. Olmazsa Japon Büyükelçiliği bu tarz projeleri finanse ediyor, onlara da sunacağız. Bu finansmanı bulacağız ve bir şekilde restore edeceğiz. Restoreden sonra orası kütüphane olacak."
Murat AYDIN/OLTU(Erzurum), -
====================================================
(ÖZEL)
7) GAZİANTEP'TEKİ KUAFÖRLER ÇOCUK GELİNLERE SAÇ VE MAKYAJ YAPMIYOR
GAZİANTEP Barosu Çocuk Hakları Merkezi ile Berberler ve Kuaförler Ensaf Odası işbirliğiyle hazırlanan projeyle kentteki kadın kuaförlerinin camlarına '18 yaşından küçüklere gelin başı ve makyajı yapılmaz' afişleri asıldı. Projeyle küçük yaştaki kız çocukların evlendirilmesinin önüne geçilerek toplumsal duyarlılık sağlanması amaçlandı.
Gaziantep'te, çocuk yaştaki evlilikleri önlemek ve tepki göstermek amacıyla Baro Çocuk Hakları Merkezi ile Berberler ve Kuaförler Ensaf Odasıi işbirliğiyle yeni bir proje başlatıldı. Proje kapsamında kentteki kadın kuaförleri camlarına asılan afişlerle 18 yaşından küçük kız çocuklarına gelin başı ve makyajı yapılmayacağı duyuruldu. Gaziantep Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Deniz Kütük Duran, projenin duyulmasının ardından çok olumlu dönüşler aldıklarını söyledi. Projenin devamının da geleceğini ifade eden Duran, şöyle dedi: "Maalesef toplumda kanayan yaralar bazen sadece yasal düzenlemeler ile çözülemiyor. O yüzden toplumun her kesiminin her meslek örgütünün topyekun mücadele etmesi gerekiyor. Çocuk evlilikte bunlardan birisi. O yüzden bu projeyi bu sorunu kendimizce çözmeye, en azından toplumda farkındalık ve duyarlılık sağlamak için başlattık. Çok olumlu dönüşler oldu hem odadan, hem kuaförlerden. Proje kapsamında kuaförlere asılan afişlerde '18 yaşından küçük çocuklara gelin başı ve makyaj yapılmaz' yazıyordu. Kuaförlerimiz bu konuda bize destek oldu. Çok mutluyuz proje için. Projenin devamını sağlamak adına, fotoğrafçılarla, gelinlik diken terziler gibi birçok kurumla projeyi devam ettirmek istiyoruz."
Gaziantep Bayan Kuaförler Odası Başkanı Mesut Alkava ise böyle bir projede yer aldıkları için mutlu olduklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"18 yaşından küçüklerin gelin olmamasını makyaj ve saç yapılmamasını istiyoruz. Onların yeri oyun alanları ve okullardır. Bundan dolayı baro ile beraber bu projeyi destekliyoruz. Afişlerimizi kuaförlerimize dağıttık. Esnafımız bu konuya destek veriyor. Vatandaşlardan dönen sonuçlarda çok iyi. Bayanlar duyarlılığımızdan dolayı bize teşekkür ediyor."
Görüntü Dökümü
--------------------------------
Kuaför salonu
Mesut Alkava'nın konuşması
Deniz Kütük Duran'ın konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 221 MB
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?